Ana Sayfa Blog Sayfa 438

Instagram, abonelik sistemini test etmeye başladı

Instagram, içerik üreticilere yeni para kazanma yolları sağlayacak abonelik sistemini Amerika Birleşik Devletleri’ndeki bazı kullanıcılar ile test etmeye başladığını duyurdu. Şirket, geçtiğimiz aylarda abonelik sisteminin yakın zamanda devreye gireceğinin haberini vermiş ve Adam Mosseri, içerik üreticiler açısından 2022’nin büyük bir yıl olacağını 2021’in son günlerinde açıklamıştı.

Bu doğrultudaki ilk adım bugün ABD’deki sınırlı sayıdaki içerik üreticisiyle (@alanchikinchow, @sedona._, @alizakelly, @kelseylynncook, @elliottnorris, @jordanchiles, @jackjerry, @bunnymichael, @donalleniii ve @lonnieiiv) atıldı. Kasım ayında App Store’a ulaştığı tespit edilen özellik, şu anda Instagram Canlı yayınları ve Hikayelerine ücretli erişim sunabilecek küçük bir grup ABD’li içerik üretici ile resmi olarak erken test aşamasında.

example of Instagram Subscriptions

Bir gönderi ile açıklama yapan şirket, “Meta’da, içerik üreticilerin platformlarımız aracılığıyla geçimlerini sağlamalarına olanak sağladığına kuvvetle inanıyoruz” sözlerine yer verdi. Facebook, 2020 yılında abonelik sistemini başlatmıştı. Artık bu iş modelini Instagram’a da taşıyan Meta, bugünden itibaren 10 içerik üreticisinden oluşan seçili hesapların kendi seçtikleri bir aylık “abonelik” fiyatı belirleyebileceğini söylüyor.

Bu sistemde içerik üreticileri, aylık bir abonelik fiyatı belirlemelerinin ardından, profillerinde bir “abone ol” seçeneğinin kilidini açabilecek ve abonelerine bazı avantajlar sunabilecek:

Abonelere özel canlı yayınlar

Bu sayede içerik üreticiler, yalnızca abone kullanıcıları için canlı yayın açarak sınırlı sayıdaki takipçileriyle daha derin etkileşim kurabilecekler.

Abonelere özel hikayeler

İçerik üreticiler, yalnızca aboneleri için hikayeler oluşturarak onların özel içerikleri paylaşmalarına olanak tanır.

Abonelere özel rozetler

İçerik üreticiler, abonelerini daha kolay tanıyabilmek için yorumların ve mesajların yanında bir abone rozeti görecek.

Kendi fiyat noktalarını belirleyebilen içerik üreticiler 0.99 ABD doları ile 99.99 ABD doları arasındaki 8 fiyat noktasından seçim yapabilirler. İçerik üreticileri destekleme konusunda sözünü tuttuğunu söyleyen Meta, 2023 yılına kadar içerik üreticilerden herhangi bir ücret almayacağını yeniden vurguladı.

Yerli girişimler, Rockads ve AppsFIyer’ın yeni ortaklığı ile dünyaya açılacak

Mobil uygulamaların global büyümesinden sorumlu Facebook ülke partneri Rockads, şirketlere 360 derece destek veriyor. Facebook’un 2020 yılında yetkilendirmesiyle günümüze dek 100’den fazla yerel işletmeyi dünyaya açan Rockads, girişimlere hedef pazarların tespiti, pazarlama kampanyalarının şekillendirilmesi, tasarımların belirlenmesi ve bütçelerini en verimli şekilde yönetmeleri konularında yol gösteriyor. Rockads; kampanya yönetimi, optimizasyon, dönüşüm artırma ve yerelleşme konularında da girişimlere destek vermeyi sürdürüyor.

Rockads’ın AppsFlyer ile gerçekleştirdiği mobil ölçümleme ortaklığıyla da girişimler pazarlama performanslarını artık güvenilir, kolay ve hızlı bir şekilde görebilecek.

“Girişimlerin büyüme heyecanını biz de yaşıyoruz.“

AppsFlyer ile gerçekleştirdikleri stratejik ortaklığı değerlendiren Rockads Pazarlama Müdürü Deniz Günay:” Girişimlere verdiğimiz destek, sadece dijital pazarlama konusundaki bilgi ve tecrübelerimizi onlara aktarmakla kalmıyor; aynı zamanda uygulama araçlarımızla da destek sunuyoruz. AppsFlyer ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği sayesinde girişimler; global pazarlarda hızlı ve güvenilir kararlar alabilecekler. Şirketlerin global pazarlarda büyüme heyecanını biz de yaşıyoruz” dedi.

Rockads ve Appsflyer ortaklığı girişimlere global pazarda kolaylık sağlıyor!

AppsFlyer; kapsamlı ölçüm ve analiz çözümlerinden oluşan paketiyle, girişimlere işlerini büyütme ve yenilikçi adımlar atma imkânı sunuyor. 12 binden fazla girişime ve 8 binden fazla teknoloji ortağını, yatırım getirilerini en üst düzeye çıkarmaları için yol gösteriyor. Gizlilik merkezli tasarlanan AppsFlyer; müşteri odaklı yaklaşımıyla, mobil uygulamaların pazarlama stratejilerinde en doğru kararları almaları için onları yönlendiriyor.

Bu iş birliğinin sektöre önemli katkılar sunacağım inandıklarını belirten AppsFlyer Türkiye ve
Orta Doğu Bölge Müdürü Ece İnanç da “Rockads ile entegre olmaktan mutluluk duyuyoruz.
Mobil ortamda büyümek isteyen her işletmenin; pazarlama kampanyaları ile
ilgili doğru, bilinçli ve stratejik kararlar alabilmeleri için gerçek teknoloji ile verilere erişmesi gerekiyor. Bu ortaklık sayesinde Türk markalarına tam da bunu sunabiliyoruz“ şeklinde konuştu.

Rockads’e dahil olan girişimler; AppsFIyer’ı sorunsuz bir şekilde ve doğrudan uygulamalarına entegre edip kullanabilecek ve bu sayede pazarlama çalışmalarını ölçeklendirebilecek, müşteri kazanımını yönlendirebilecek ve müşteriyi elde tutma oranlarını artırabilecekler. AppsFIyer’ı kullanmak ve Rockads ekibi ile irtibata geçmek için bu siteyi ziyaret edebilirsiniz.

Hemşireleri sağlık tesisleriyle eşleştiren Gale Healthcare Solutions, 60 milyon dolar yatırım aldı

Sağlık çalışanlarını boş vardiyalarla eşleştiren sağlık girişimi Gale Healthcare Solutions, FTV Capital‘den 60 milyon dolarlık büyüme sermayesi aldığını duyurdu. Girişim, yeni finansmanı 24.7 milyar dolarlık geçici sağlık personeli pazarındaki hızlı genişlemesine devam etmek ve sektör lideri teknoloji ve ödeme platformuna daha fazla yatırım yapmak için kullanacak.

2016 yılında kurulan Gale Healthcare Solutions, teknoloji kullanımı aracılığıyla hemşireleri klinik desteğe ihtiyaç duyan sağlık tesisleriyle doğrudan eşleştirir. Platform, sağlık tesislerine ihtiyaç duydukları vardiya desteğini sağlarken, hemşirelere programları ve ücretleri üzerinde daha fazla kontrol sunar.

Sağlık hizmetlerine olan talebin en yoğun olduğu ülkelerden olan Amerika Birleşik Devletleri, büyüyen bir ulusal hemşire kıtlığı ile karşı karşıya. Çalışma İstatistikleri Bürosu’nun araştırmasına göre 2030 yılına kadar artan talebi karşılamak için yaklaşık 4.5 milyon hemşire ve hemşire asistanına ihtiyaç duyulacak. Ancak, gerek stres ve tükenmişlik, gerekse Covid-19 salgını, hemşirelerin iş gücünü terk etmesine sebep oldu.

Gale Healthcare, aynı gün ödeme avantajıyla hemşireleri kendi bölgelerine yakın iş fırsatlarıyla eşleştirir ve geleneksel sağlık personeli uygulamalarının neden olduğu zorlukların önüne geçer. Şirketin kurucusu Tony Braswell, bu modelin ülke genelindeki tesislerde daha fazla vardiya doldurulmasını sağlamada son derece başarılı olduğunu dile getiriyor.

Beş yıl önce Florida’nın Tampa Bay bölgesinde küçük bir ekiple kurulan şirket, önemli bir büyüme kaydetti. Gale Healthcare, şu anda 38 eyalette 39.000’den fazla klinisyeni destekleyen 500’den fazla profesyonelden oluşuyor. Şirketin aktardığı bilgiye göre bu hemşireler, toplamda 10 milyon saatten fazla hasta bakımı gerçekleştirdi. Şirket, geçtiğimiz yıl hemşire işgücünün büyüklüğünü yüzde 137 ve bakım alan insan sayısını yüzde 127 artırdı.

Yerli dijital lojistik girişimi Navlungo, ParkPalet’i 50 milyon TL’ye satın aldı

Türkiye’den dünya genelinde 3000’den fazla rotaya lojistik teklifi alma imkanı veren Navlungo; hava, kara, deniz ve tren yolu taşıma alternatiflerini saniyeler içinde kullanıcılarına sunarak ekonomik kazanımın yanı sıra, zamandan da tasarruf sağlıyor.

Türkiye’nin ilk dijital lojistik platformu Navlungo, 6 ülkede faaliyet gösteren online depolama ve e-ticaret fulfillment hizmeti veren ParkPalet’i satın aldı.

Navlungo, bu satın alma ile birlikte e-ihracat alanında uçtan uca çözümler sunmanın yanı sıra 15’i yurt dışında olmak kaydıyla 292 depo ve 2 milyon 300 bin paletlik hacmi ile Türkiye’nin en geniş depolama alanına sahip kuruluşu oldu. Yeni dönemde e-ticaret alanındaki markaların sipariş alması, siparişlerin hazırlanması, aldığı siparişlerin müşteriye iletilmesi ve iade sürecinde geçen tüm operasyonun tek bir sistem içerisinde toplanmasını sağlayacaklarının bilgisini veren Navlungo Kurucu Ortağı İsa Korkmaz, “Bugünden itibaren yurtdışı pazaryeri satışları ve benzeri satış kanallarından oluşturulan siparişlerin depolama, kargo ve e-ticaret operasyonlarını tek bir platform üzerinden sunabileceğiz. E-ticaret lojistiği, e-lojistik hizmetlerinin yanı sıra Park Palet by Navlungo ile e-depolama gibi farklı alanlarda da entegre hizmet vermeye başladık. Öte yandan bu satın alma ile hem Navlungo’nun hem de hizmet verdiğimiz markaların dünya pazarındaki rekabet gücünü de artırmayı hedefliyoruz” dedi.

Dijital dönüşümün hız kazandığı bu dönemde, uluslararası düzeyde organizasyon seviyesine ulaşmanın oldukça önemli olduğunu belirten İsa Korkmaz; “Bu dönemde markaların; müşterilere zamanında teslimat kabiliyeti, siparişe hızlı yanıt verme becerisi ve iyi bir depo yönetimi hizmetine sahip olmasının önemi artıyor. Depolarımızın modern yerleşimi ve tasarımı, son teknoloji depo yönetim araçları ve sistemleriyle desteklenmektedir. Bu da süreç organizasyonunu iyileştirerek, yüksek performanslı depolama ve e-depolama ve sipariş hazırlama hizmetleri sunmamıza fırsat veriyor” dedi.

Amerika’da kendi depomuzu açtık, İngiltere’de de önemli adımlar atacağız

Parkpalet Navlungo’nun global gücü olacağını belirten Parkpalet Ceo’su Alp Çiçekdağı, “Navlungo ile birleşme sürecinde Amerika’da 5 bin m2 depomuzu da açmış olduk, bunun yanında Türkiye’de de 3 vardiya hizmet veren kendi depomuzu ay sonunda devreye alıyoruz. Yeni dönemde dünyanın her bölgesinde hem Türk hem de global firmalara fulfillment hizmeti vereceğiz” açıklamalarında bulundu.

Bugüne kadar çok sayıda kurumsal firma, KOBİ ve e-ticaret satıcısının yurtiçi ve yurtdışında lojistik depolama ve e-ticaret fulfillment ihtiyaçlarını geniş depolama ağı üzerinden karşılamış olduklarını belirten Parkpalet Ceo’su Alp Çiçekdağı, “Artık Parkpalet by Navlungo olarak depolama hizmetlerini uluslararası kargo hizmetleri ile birleştirerek firmalara e-ihracat konusunda uçtan uca hizmet sunabiliyor olacağız. E-ticaret satış altyapılarına ve pazaryeri kanallarına entegre bir şekilde sunduğumuz depolama, sipariş hazırlama, iade, stok yönetimi ve kargo hizmetlerimiz sayesinde müşterilerimiz tüm lojistik operasyonlarını bize bırakarak ürün geliştirme ve pazarlamaya odaklanabiliyorlar. Şu anda Almanya, İngiltere, Amerika, Hollanda ve Romanya gibi ülkelerde verdiğimiz fullfilment hizmetlerine yeni ülkeleri de ekleyerek büyümeye devam edeceğiz” dedi.

2020 yılında idacapital liderliğinde, Akkök Holding, Akiş GYO, Etki Yatırım ve Gilan katılımıyla tohum yatırımı alan ve yatırım turlarına devam eden Navlungo, ParkPalet birleşmesi ile birlikte Seri A turuna hazırlanacak.

AT&T ve Verizon, ABD’deki bazı havaalanlarında 5G hizmetine geçişi erteledi

Karsten Moran - The New York Times

ABD’nin en büyük mobil ağ servisleri AT&T ve Verizon, havayolu şirketlerinin uyarısı sebebiyle, havaalanlarında 5G hizmetine geçişi geçici olarak erteleme kararı aldı.

Daha yüksek hız ve daha geniş kapsama alanı sağlaması beklenen 5G hizmeti, şirketlerin bu yılın başındaki açıklamalarına göre 19 Ocak 2022 günü başlatılacaktı. Ancak, ABD’nin 10 büyük havayolu şirketi bu planın havacılık sektöründe bir kriz yaratacağını iddia ederek bir uyarıda bulundu. Havacılık düzenleyicileri ve havayolları, yeni teknolojinin güvenlik ekipmanlarına müdahale edeceği konusundaki endişelerini dile getirerek federal hükümete çağrıda bulundu. Hatta, United Airlines ve American Airlines, salı günü yaptıkları açıklamada, dağıtım devam ederse uçuşları iptal etmeye hazır olduklarını söylemişti.

AT&T ve Verizon, bu yılın başında yaptıkları açıklamada, hükümetin 5G servisine geçişin ertelenmesi talebini reddetmişti. Verizon, bu ay ülke çapında 1.700’den fazla şehirde 100 milyondan fazla kullanıcının 5G hizmetine erişim sağlayabileceğini duyurmuştu.

Her iki telekomünikasyon şirketi de 5G hizmetlerinin planlı lansmanını önce 5 Aralık’tan 5 Ocak’a, ardından 19 Ocak Çarşamba gününe ertelemişti. Telekomünikasyon endüstrisi ile havacılık düzenleyicileri ve havayolları arasındaki tartışma dün yapılan açıklamayla bir süreliğine son buldu.

ABD’nin iki büyük telekomünikasyon şirketi AT&T ve Verizon, tepkinin ardından havaalanı pistlerinin yakınında 5G kablosuz hizmetinin başlatılmasını ertelemeyi kabul etti. Verizon ve AT&T, bu geçici ertelemenin ardından ABD düzenleyicilerine karşı hayal kırıklığını dile getirdi.

Verizon, “Federal Havacılık İdaresi ve ulusumuzun havayolları, 40’tan fazla ülkede güvenli ve tam olarak çalışır durumda olmasına rağmen, havaalanlarındaki 5G hizmetini tam olarak çözemedi” açıklamasında bulundu.

AT&T yaptığı açıklamada, birçok ülkede güvenli bir şekilde kullanılan servisi ABD’de başlatamamaktan dolayı hayal kırıklığına uğradıklarını dile getirerek, 5G hizmetinin başlamasını planlamak için iki yılı olduğunu belirtti.

Elektrikli otomobiller için otomatik şarj çözümü geliştiren Easelink, 8.3 milyon euro yatırım aldı

Tam otomatik şarj deneyimi sağlayan Avusturya merkezli şirket Easelink, A Serisi finansman turunda 8.3 milyon euro yatırım aldığını duyurdu. SET Ventures liderliğindeki turda EnBW New Ventures ile Smartworks ve mevcut yatırımcı Hermann Hauser yer aldı.

Elektrikli mobilite her geçen gün büyüyen bir sektör haline gelirken, şarj teknolojisine olan ihtiyaç da artmaya devam ediyor. Bu alanda faaliyet gösteren Graz merkezli Easelink, e-mobilitenin küresel dağıtımını kolaylaştırma vizyonuyla 2015 yılında kuruldu. Matrix Charge sistemi aracılığıyla Easelink, elektrikli araçları elle şarj etmeyi ortadan kaldırıyor. Bunun yerine tam otomatik şarj çözümüyle sürücülere kolaylık sağlıyor. Matrix Charge sistemi, bir araç altı ünitesi ve park alanına monte edilmiş bir şarj noktası içerir. Easelink’in bu teknolojisi, çoğu büyük elektrikli araç platformuyla uyumludur.

Görselde de görülebileceği gibi, Easelink’in teknolojisi elektrikli otomobil şarj sürecini kolaylaştırmayı hedefliyor. Park alanının zemininde bulunan şarj noktası, araç altındaki şarj ünitesi ile etkileşime girerek otomatik şarj sürecini başlatıyor.

Matrix Charge sistemi, şu anda birçok pilot projede kilit ortaklar tarafından hâlihazırda kullanılıyor. Örneğin, Viyana ve Graz’daki taksi filolarının otomatik olarak şarj edilmesini hedefleyen eTaxi Avusturya projesi, Easelink teknolojisinden faydalanıyor.

Şu anda 30 kişilik bir ekiple çalışan şirket, son finansmanı ekibini büyütmeye devam etmek ve otomotiv ve altyapı endüstrisindeki işbirliklerini genişletmek için kullanmayı planlıyor. Ayrıca, küresel bir otomatik şarj standardı belirleme hedefini sürdürmek istiyor.

YouTube, orijinal içerik üreten YouTube Originals’ın önemli bir bölümünü sonlandırma kararı aldı

YouTube, diziler, eğitici videolar, müzik ve realite şovlar dahil olmak üzere içerik üreten YouTube Originals‘ın önemli bir bölümünü küçültme kararı aldı. YouTube CBO’su Robert Kyncl, değişiklikleri Twitter’da yaptığı bir açıklama ile duyurdu.

Açıklamaya göre şirket, bundan sonra yalnızca YouTube Kids Fund ve Black Voices Fund içerisindeki orijinal içerikleri finanse edecek. Hızlı büyüme ile yeni fırsatlar geldiğini söyleyen Kyncl, yatırımların diğer girişimlere uygulandığında daha fazla içerik üretici üzerinde daha büyük bir etki yaratabileceğini söylüyor.

2016 yılında hizmet vermeye başlayan YouTube Originals, birçok alanda yapımlara ev sahipliği yapıyor. Geçtiğimiz yıllarda şirket, Katy Perry ve Kevin Hart gibi ünlülerin yer aldığı, ücretsiz ve reklam destekli içeriklere yönelmeye başlamıştı. Ancak, uzun bir süredir yalnızca birkaç popüler yayınla ismi anılan platformun son hamle ile küçültülmesi pek de şaşırtıcı olmadı.

Şirketin bu kararı yalnızca stratejik bir yaklaşımdan kaynaklanmıyor. 2016 yılında kurulan YouTube Originals’ın küresel lideri olan Susanne Daniels, 1 Mart’ta YouTube’dan ayrılıyor. Önemli bir ismin şirketten ayrılması bu kararın arkasındaki neden gibi gözükse de, YouTube için beklenen bir adım oldu diyebiliriz. Netflix gibi diğer ücretli yayın platformlarıyla rekabet etmekte zorlanan YouTube, zaman içinde Originals’ı ücretsiz hale getirmişti. Son hamle ile birlikte şirket, bu alandaki varlığını küçülterek daha fazla içerik üreticiye fon sağlamayı hedefliyor.

YouTube, devam eden şovlar için mevcut taahhütleri yerine getireceğini ve önümüzdeki günlerde içerik üreticilerle iletişime geçeceğini duyurdu. Instagram ve TikTok gibi platformlarla rekabet etmek için kısa video içerik üretimini destekleyen YouTube, Mayıs 2021’den itibaren dünyanın çeşitli pazarlarına 100 milyon dolarlık YouTube Shorts Fonu’nu sağlıyor. Ekim 2021’de 100 milyon dolarlık YouTube Shorts fonu artık Türkiye’deki içerik üreticilerini de destekleyeceği duyurulmuştu.

OpenSea, kripto varlık cüzdanı Dharma Labs’i satın alıyor

Popüler NFT pazaryerlerinden biri haline gelen OpenSea, kullanıcıları için geliştirdiği yeni proje ve fikirleri hayata geçirmeye devam ediyor. Kripto varlıklarınızı saklamanızı sağlayan Dharma Labs ile bir anlaşma gerçekleştiren OpenSea, 110 milyon dolar ile 130 milyon dolar arası bir ödeme yaparak şirketi satın aldığını duyurdu.

Şirketin satın alınması ile birlikte Dharma Labs şirketinin kurucu ortaklarından Nadav Hollander, OpenSea’nin CTO’su haline gelecek. Bununla birlikte OpenSea’nın CTO’su da Open Sea’de yeni bir görevde yer alacak. Bu görevin ise OpenSea’deki web3 ve NFT ekosisteminin geliştirilmesi olarak görülüyor.

Anlaşma şartlarına detaylı olarak bakıldığında ise Dharma uygulaması tamamen kapatılacak. Daha önce işlem gerçekleştiren kullanıcıların ise bilgilerini taşımak için ise 1 ay süreleri bulunuyor. Şirket, sistemin ne zaman kapanacağını da belirten bir geri sayım zamanlayıcısını da bizlere gösteriyor.

Dharma Labs neler yapıyor?

Etheriım üzerine çalışmalar gerçekleştiren kullanıcılar, banka hesapları yardımıyla doğrudan işlem yapabiliyorlardı. Uygulama aynı zamanda DeFi ekosisteminin barındırdığı bir çok özelliği de barındırıyor. Bunları detaylandırmak gerekirse; satın alma, değiş tokuş ve bölme.

OpenSea tarafından yapılan duyuruda Dharma Labs, şirket için büyüyen toplulukların ihtiyaçlarına karşı ürün geliştirme süreçlerinde destek sağlayacak. Güvenli bir toplum hedefleyen OpenSea, kullanıcıların uygulamaya tamamen güvenebilmesini amaçlıyor.

Ocak ayının başında 300 bilyon dolar yatırım alan OpenSea, 13.3 milyar dolar değerlendirmeye de ulaştığını hatırlatmak gerek. Şirketin paylaştığı 2022 verileri incelendiğinde ise yeni edindiği finasmanını, yaptığı yatırımlarda yardımcı olması bekleniyor.

TRAI Girişimler Haritası’nın Ocak 2022 versiyonunda 226 girişim yer aldı

Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi’nin (TRAI) yeni yayınlanan Yapay Zeka Girişimler Haritası’nda görüntü işleme, öngörü ve veri analitiği, arama asistanı ve arama motoru, doğal dil işleme, chatbot- diyalogsal yapay zeka, makine öğrenmesi, optimizasyon, otonom araçlar, robotik süreç otomasyonu (RPA) ve akıllı platformlar ile nesnelerin interneti alanlarında çalışmalar yapan 226 girişim yer aldı.

Yapay Zeka Girişimleri Etki Alanını Geliştirmeye Devam Ediyor

Girişimcilik ekosisteminin geliştiği, yapay zeka çalışmalarının hız kazandığı son yıllarda Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi ekosistemi de önemli ölçüde büyüdü. Kurulduğu 2017 yılını 24 girişimle tamamlayan Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi’nin Girişimler Haritası’nda bu rakam 2018’de 64’e ulaştı. Farklı kategorilerde çalışmalar yapan yapay zeka girişimlerinin de eklenmesiyle 2019’da bu sayı 75’e çıktı.

Listede yer alan 226 girişim:

Sağ tıklayıp yeni sekmede daha büyük haline ulaşabilirsiniz.

2020 Mart ayına gelindiğinde ise özel sektörün yapay zekaya olan ilgisi, artan yatırım ve destek imkanlarıyla birlikte yapay zeka girişimleri değer yaratmaya, etki alanını geliştirmeye devam etti ve 112 rakamına ulaştı. 2020’nin Temmuz ayında TRAI Girişimler Haritası’ndaki rakam 134 iken, Kasım 2020’de 145’e, Şubat 2021’de164’e, Haziran 2021’de 184’e, Ekim 2021’de ise 206’ya ulaştı. Son üç ay içinde başta “Öngörü ve Veri Analitiği” kategorisi olmak üzere 20 startup’ın da eklenmesiyle TRAI Girişimler Haritası’ndaki startup’ların sayısı 226 oldu.

TRAI Girişimler Haritası’nın Ekim 2021 ve Ocak 2022’de, kategorilere göre güncellemeleri aşağıdaki gibidir:

20 Yapay Zeka girişimi eklendi

TRAI Girişimler Haritası’na (Ocak 2022) yeni eklenen yapay zeka girişimleri ve kategorileri aşağıdaki gibidir:

Berlin merkezli fintech Moss, 86 milyon dolar yatırım aldı

Berlin merkezli fintech girişimi Moss, 86 milyon dolar değerindeki B Serisi finansman turunu başarıyla tamamladığını duyurdu. 149 milyon dolar toplam sermaye ve 573 milyon doların üzerinde bir değerleme ile şirket, unicorn bir fintech girişimi olma yolunda ilerliyor.

Tiger Global Management liderliğindeki Seri B tur, A-Star tarafından da destek gördü. Geçtiğimiz ağustos ayında Moss’un 29 milyon dolarlık A Serisi finansman turunu tamamladığını sizlerle paylaşmıştık.

Moss, Ante Spittler, Anton Rummel, Ferdinand Meyer ve Stephan Haslebacher tarafından 2019 yılında kuruldu. Fintech, ilk olarak 2020’nin ortalarında Almanya’daki yeni girişimler ve dijital şirketler için ilk gerçek kurumsal kredi kartı olarak piyasaya sürüldü. Zamanla KOBİ pazarına da giren girişim, ürün portföyünü hızlı bir şekilde geliştirmeyi başardı.

Şu anda şirketlere sanal ve fiziksel kredi kartlarını esnek bir şekilde yönetme, gelen faturaları dijital olarak onaylama, seyahat masrafları gibi çalışanların cepten yaptığı harcamaları kolayca işleyebilme imkanı veriyor. Para akışını kolayca yöneten Moss, kredi kartlarında yüksek kredi limiti avantajı da sağlıyor. Moss, kuruluşundan bu yana 20.000’den fazla fiziksel ve sanal kredi kartı çıkarmış ve 250.000’den fazla işlem gerçekleştirmiş olduğunu söylüyor.

Moss’un yeni yıl hedeflerine baktığımızda Birleşik Krallık pazarının önemli bir yere sahip olduğunu görüyoruz. Şirket, Hollanda’daki başarılı lansmanından sonra, şimdi de platformuyla Birleşik Krallık’ta yer almak istiyor. Uluslararası pazarlarda teklifinin talep gördüğünü belirten Moss, Ticketswap, Naduvi ve O my bag gibi şirketlere hizmet veriyor. Şirket, üç aydan kısa bir sürede 25 üyeye genişlemeyi başardı.

Buna ek olarak, Moss’un gelecek planlarında harcama kontrolü, likidite planlaması ve muhasebe otomasyonunda ürün yeniliği yer alıyor. Finansal süreç ödemelerini otomatikleştirmek için piyasada güçlü bir talep olduğunu söyleyen Moss CEO’su Ante Spittler, şirketlerin tam potansiyellerini gerçekleştirmelerine yardımcı olmak istediklerini dile getirdi.