Ana Sayfa Blog Sayfa 356

İzmir merkezli B2B e-ticaret platformu DepoDone, 15 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Gıda üreticileri ile işletmeleri dijital platformda bir araya getirerek tüm tedarik zincirini yöneten, Türkiye’nin ilk tedarik zinciri yönetimi entegrasyonlu B2B e-ticaret platformu DepoDone, Londra merkezli Red Carpet Capital Limited tarafından 15 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım alarak, kendi sektöründe ilk turda en yüksek değerlemeye ulaşmayı başardı.

E-ticaret, tedarik zinciri yönetimi ve teknoloji alanlarında 20 yılı aşkın deneyimleriyle yarattıkları yazılım, iyi tarım ve organik gıda üreticileri ile perakende/ev dışı tüketim noktalarını bir araya getiren, Nil Nurlu Deniz, Emre Üstüner ve Serkan Deniz tarafından kurulan DepoDone; gıda alanında tüm tedarik zincirini uçtan uca yönetiyor.

“Tedarik zincirinin dijitalize edilmesi ve şeffaflaşması hayaliyle yola çıktık”

İş süreçleri hakkında bilgi veren DepoDone CEO’su Nil Nurlu Deniz, “Kaynağından, nihai tüketiciye gidene kadarki yolda tüm tedarik zincirinin şeffaflaşmasını sağlayan iş modelimiz ile fazladan maliyetleri de ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. İnsan sağlığı ve sürdürülebilir üretim odak noktamız. İnsana ve gezegene saygı ile üretim yapan üreticileri tercih ediyoruz. İdeale en yakın tedarik zinciri için sektör bilgilerini, teknolojiyi ve veri analizini etkin bir şekilde kullanıyoruz. Tedarik zincirinin dijitalize edilmesi ve şeffaflaşması bizim için çok önemli. Çalışmalarımızın uluslararası kuruluşlar tarafından değer görmesi bizim için gurur verici.” dedi.

DepoDone sisteminin sektöre kazandırdığı yeniliklerin arasında; bağımsız üreticilere yeni pazarlar sunması, tedarik zincirindeki fazla maliyetleri düşürmesi ve perakendecilere hızlı, kolay ve esnek koşullarda satın alma imkanı sağlaması bulunuyor. Sektör dinamiklerine özel olarak geliştirilmiş bir teknolojik alt yapıya sahip olan DepoDone, eski sistemlerde ilerleyen tedarik zincirinin dijitalize edilmesi ve şeffaflaşması için geliştirdiği yazılımıyla, işletmelerin toplu gıda siparişi verebilecekleri B2B e-ticaret iş modelini başarıyla uyguluyor.

Kendi bünyesinde kadın istihdamına çok önem veren, %65 kadın çalışan oranıyla, teknoloji ve lojistik şirketleri arasında Türkiye ve globaldeki ortalamalara göre yüksek orana sahip DepoDone; üretici seçiminde de kadınları önceliklendiriyor. Gıda tedarikinde kadın kooperatifleri ve dernekleri ile yakın iş birlikleri kurmaya özen gösteriyor. Böylece kısa sürede 70’den fazla markanın 2000 farklı ürününü ülke genelinde yüzlerce perakende noktasına ulaştırmayı başarmış bulunuyor.

Teknofest Girişim Programı’na seçilen hızlandırma ve ön kuluçka girişimleri belli oldu

T3 Girişim Merkezi, TEKNOFEST’te finalist olan ve çalışmalarını girişime dönüştüren yarışmacılara destek olmaya devam ediyor. 2018 yılından bu yana Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla, yüksek katma değerli teknoloji üretenlerin festivali TEKNOFEST’te bu yıl da finalist olan ve çalışmalarını girişime dönüştüren yarışmacılar Ön Kuluçka ve Hızlandırma Programına başvurmaya hak kazandılar.

TEKNOFEST Girişim Programı ile eğitim, ofis, bulut/sunucu, tanıtım gibi çeşitli desteklerin yanında her girişime Ön Kuluçka Programı ile 100.000 TL, Hızlandırma Programı ile 200.000 TL hibe desteği sağlanacak.

Ön Kuluçka Programı için 333, Hızlandırma Programı için 111 olmak üzere toplamda 444 başvuru alan programa 5’i hızlandırma, 39’u ön kuluçka olmak üzere 44 girişim seçildi. Haziran ayında başlayan programın 1. Dönem Girişimleri hem TEKNOFEST Karadeniz’de yer alacak hem de ekim ayında İstanbul’da gerçekleştirilecek Take Off İstanbul’da yatırımcılarla ve alanında uzman mentorlarla buluşacak.

TEKNOFEST Girişim Programı 1. dönem hızlandırma girişimleri:

  • Alaca Maker: Hava, kara ve deniz araçlarına otonom kabiliyet kazandırmak için karmaşık oto pilot arayüz ve açık kaynak kodlu yazılımları anlaşılır hale getiren elektronik donanımlar geliştiriyor.
  • Blindar ArGe: Görme engelli bireylerin gündelik hayatta karşılaştığı problemlere çözüm üreten, robotik görüş ve dokunsal ikame teknolojisi ile çalışan akıllı bastonlar üretiyor.
  • Degz Robotics: Su altını erişilebilir hale getirmek ve su altına özel çözümler sunabilmek için insansız su altı araçları ve parçaları üretiyor.
  • Sanal Clinic: Tıp öğrencilerinin daha fazla pratik yapması için farklı bölgelerde sık görülen hastalıkları, az görülen bölgelerdeki öğrenciler ile; hasta hikayesi, görselleri ve tetkikleriyle paylaşıyor.
  • Ocalis: Tekrarlı işler altında çalışanların kas-iskelet hastalıklarına maruz kalmasını önleyici-öteleyici, vücudun belirli bölgelerini destekleyen, giyilebilir, ergonomik dış iskelet sistemleri sunuyor.

Ön Kuluçka Programı’nda yer alan projeler ise:

  • Alya Havacılık ve Uzay
  • Anadolu Robotik
  • Atalay Roket
  • Bilirkişi
  • Cardapp
  • Dev Enerji
  • Farmingo
  • Fullinlight
  • Hekza Tech
  • Humartin
  • Hydroborpem
  • Iz Technology
  • İnce ArGe
  • Lenta Marine
  • Medai
  • Merkur Savunma
  • MHT ArGe
  • Miltium
  • Model Roket
  • NightBoard
  • Onarfa Mühendislik
  • Oppia Technology
  • Osprey Works
  • Pure Technologies
  • Radiologic Medikal
  • Remora
  • Resultlab.ai
  • Rise Together
  • Robeff Teknoloji
  • Roket Türk
  • Sahacı
  • Semruk Teknoloji
  • Sess
  • Sineay Studio
  • Skenk
  • T-Kod Software
  • TBA Akademi
  • Unitopia
  • Watchbat

T3 Girişim Merkezi, Türkiye girişimcilik ekosisteminde, yerli ve milli teknoloji girişimlerinin doğması, büyümesi ve dünya pazarına açılmasındaki teknik, ticari ve finansal bariyerleri ortadan kaldırarak ve yerli sermaye sahiplerini teknoloji yatırımcısına dönüştürerek Türkiye ekonomisine yüksek katma değerli teknoloji üreten girişimler kazandırmaya yönelik çalışmalar yapmaktadır. T3 Girişim Merkezi; yapay zeka, otonom teknolojiler, nesnelerin interneti, akıllı ağlar ve eğitim teknolojileri öncelikli odak alanları olmak üzere en az çalışan prototip aşamasındaki teknoloji girişimlerini desteklemektedir. Aylık değerlendirilen girişim başvurularında destek almaya hak kazanan girişimler; yatırım, ofis, mentor, prototip atölyesi, teknik uzman desteklerinden faydalanabilmektedir.

n11, hızlı teslimat için yerli girişim PackUpp ile anlaştı

Türkiye’de yeni nesil hızlı teslimat hizmeti sunan yerli girişim PackUpp, gerçekleştirilen iş birliği kapsamında İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere üç büyük şehirde n11’e aynı gün teslimat hizmeti sunacak. On binlerce satıcının ürünleri yüz binleri bulan n11 müşterisine aynı gün hatta saatler içerisinde PackUpp güvencesi altında teslim edilecek.

“Markaların ihtiyaçlarına uygun teslimat sistemleri ve altyapı sunuyoruz”

Kurulduğu günden bu yana, e-ticarette hızlı teslimat süreçlerini yüzde yüz yerli teknolojik alt yapı ile güçlendirdiklerini söyleyen PackUpp Kurucu Ortağı ve COO’su Rıdvan Göçemen, “Alışveriş alışkanlıklarının değiştiği bu günlerde aynı gün teslimat e-ticaret platformu kullanıcıları için öncelikli bir kriter haline geldi. Diğer yandan her markanın müşterilerine sunduğu veya sunmak istediği hizmet farklılaşabiliyor. Dışarıdan herhangi bir kod, paket ya da yazılım satın almadan, tamamı Türk mühendislerimizle geliştirdiğimiz yazılım sayesinde her markanın kendi ihtiyaçlarını karşılayacak ve onları farklılaştıracak yazılım uyarlamalarını rahatlıkla yapabiliyoruz. Paket teslimatına özel ürettiğimiz yazılım ise teslimat rotasını optimize ederek, teslimat tipine ve adrese göre planlama yapmamızı sağlıyor. Bu çalışmayla sistemimizde yer alan tüm sürücülerimiz kendi uygulamamız üzerinden teslimatlarını kolaylıkla gerçekleştiriyor. Böylece markalar müşterilerine kusursuz bir hizmet sağlarken tüketiciler online alışverişlerini hızlı, güvenilir ve takip edilebilir şekilde gerçekleştiriyor” dedi.

PackUpp kalitesi ve güveni 3 büyük şehirde n11’in yanında

“Teknoloji ve dijitalleşmeye yönellik yaptığımız yatırımlar kısa sürede bizi Türkiye’nin lider ve öncü hızlı teslimat firmalarından biri haline getirdi.” diyen Göçemen iş birliği hakkında şunları söyledi: “Dijital altyapımız ve saha ekibimizin gücüyle, Türkiye’nin en büyük alışveriş platformalarından biri olan n11 ile iş birliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. n11, hızlı teslimat talebinin en yoğun olduğu 3 büyük şehirde aynı gün teslimat hizmetini PackUpp kalitesi ve güveniyle müşterilerine ulaştıracak. n11 bir pazaryeri olmasından dolayı ürünlerin teslim alınacağı nokta sayısı onbinlere varmakta. Bu durumda teslimat sürecinin sorunsuz bir şekilde gerçekleşmesi için güçlü teknolojik altyapı ve operasyon kabiliyeti büyük önem arz ediyor. n11’e özel geliştirdiğimiz Paket Teslimat Sistemi ile birlikte binlerce n11 müşterisi, siparişlerini aynı gün hatta saatler içinde teslim alırken, sipariş verdikleri andan itibaren PackUpp canlı harita özelliği üzerinden paketlerini takip edebilecek.”

“Seri A yatırım turu sonrası hedef global pazarlar”

“PackUpp olarak Seri A yatırım turunun da içerisindeyiz. Türkiye’de her geçen gün değerli iş ortaklıkları ile büyümeye devam ederken rotamızı yurt dışı pazarlarına çevirdik.” diyen PackUpp Kurucu Ortağı ve CEO’su Semih Emre Özcan, “Şirket değerlememizi 50 milyon dolara ulaştıran 3. yatırım turumuzun ardından hem Avrupa hem de Amerika pazarlarında pek çok girişim sermayesi ve yatırım fonlarıyla görüşmelerimiz hız kazandı. Türkiye’nin E-ticaret hızlı teslimat sektöründeki ilk “Unicornu”nu çıkartmak için adımlarımızı daha sağlam atıyoruz. Şu anda İngiltere, Almanya, Fransa ve İspanya’daki Avrupalı fonların yanı sıra Orta Doğu ve ABD’de özellikle San Francisco’da Silikon Vadisi’nden, Los Angeles, New York ve Texas’a kadar çok sayıda yabancı yatırımcı adaylarıyla görüşmelerimiz devam ediyor. Bu çalışmalar doğrultusunda kaynaklarımızı yenilikçi teknolojiler ile yazılımımıza, algoritma ve optimizasyonların geliştirilmesine ve teslimatta dijitalleşmeye kullanmaya devam edeceğiz. Yakın gelecekte Londra’da bir Türk girişimi olarak açılış gerçekleştireceğimizi duyurmanın da heyecanı içerisindeyiz.” ifadelerini kullandı.

Bir hikayenin sonu: Türkiye’nin en köklü e-ticaret platformlarından GittiGidiyor kapanıyor

Dünyanın en büyük e-ticaret şirketlerinden eBay, Türkiye’deki en köklü e-ticaret platformlarından biri olan ve 20 yıldan fazladır geçmişi olan e-ticaret pazar yeri GittiGidiyor‘u kapatmak için adımlar atacağını resmen duyurdu.

eBay, 2011 yılında GittiGidiyor’un çoğunluk hissesini satın aldı ve buradaki tüm işleri bu pazarda bağımsız bir platform olarak yürüttü. eBay, küresel olarak tüm pazarlardaki ticari operasyonlarını düzenli olarak gözden geçiriyor ve bu durumdan ötürü de, şirket için zor ama Türkiye’deki stratejik kararını, pazarda süregelen rekabet dinamiklerine dayalı olarak aldı.

Kısacası bir hikayenin sonu!

eBay, platform içerisinde yer alan GittiGidiyor alıcıları ve satıcılarına ayrıntılı bilgileri doğrudan eposta yoluyla paylaşacak. Bugünden itibaren satıcılar yeni ürün listeleyemeyecek ve 18 Temmuz’dan itibaren alıcılar yeni alım yapamayacak. Alıcılar ve satıcılar 5 Eylül 2022’ye kadar Hesabım sayfalarına erişebilecekler. Sonrasında ise tamamen kapanacak.

GittiGidiyor’un kapatılmasının eBay’in 2. çeyrek veya tüm yıl sonuçları üzerinde önemli bir etkisi olması beklenmiyor. Referans olarak, GittiGidiyor, eBay’in 2022 yılının ilk çeyreği sonundaki konsolide aktif alıcı sayısına yaklaşık 4 milyon aktif alıcı katılmış.

Nivogo, Akiş GYO’dan 10 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Satışa sunulmayan veya farklı sebeplerden tüketim aşamasına geçemeyen ürünleri hayata döndürüp tekrar döngüsel ekonomiye kazandıran Nivogo, Akiş GYO’dan yeni bir yatırım aldı. 10 Milyon Dolar değerleme üzerinden alınan yeni yatırım, Nivogo’nun döngüsel ekonomi merkezi olmasında gerekli olan teknoloji, istihdam ve markalaşma projelerine destek olacak!

2021 yılının Şubat ayında Arnas Akbaş ve Ali Cem Yücebağ tarafından kurulan Nivogo, yolculuğunda hızla büyümeye devam ediyor.

Hızlı üretime ve tüketime odaklanan perakende sektörüne sürdürülebilir bir yaklaşım sunarak döngüsel ekosistemin güçlenmesine öncülük etmek amacıyla kurulmuş döngüsel ticaret girişimi Nivogo, kullanım ömrünü tamamlamamış ürünleri hayata döndürerek ömürlerini uzatıyor ve tekrar döngüsel ekonomiye kazandırıyor. Oluşturduğu “Sıfır-Atık Perakende Sistemi” sayesinde ise birlikte çalıştığı perakende ve moda markalarının doğrusal iş modellerini döngüselleştiren Nivogo sürdürülebilir ve döngüsel bir dünya için çalışıyor.

Açıldığı günden bu yana yenileme merkezinin hacmini 36 kat büyüten Nivogo; bu alanda değişimin öncüsü olma misyonuyla hikayesine inanan tüm ortakları ile büyümeye devam ediyor. Nivogo, ayda 100 bin ürünü yenileme kapasitesiyle bugün Türkiye’nin ilk ve en büyük yenileme merkezine sahip. Son 12 ay içinde 300 bini aşkın ürün yenileyerek, 3 milyar litreyi aşkın üzerinde suyun kullanımını önlendi ve binlerce ton karbon emisyonunun oluşmasının önüne geçti. Nivogo, çoğunluğunu kadınların oluşturduğu 40 kişiyi aşkın ekibiyle sürdürülebilir bir dünya için çalışmaya devam ediyor.

Aldıkları yatırımlarla birlikte hedefleri doğrultusunda her geçen gün daha emin adımlarla yürüdüklerini belirten Nivogo kurucu ortağı Arnas Akbaş, Nivogo yolculuğundan bahsetti. ‘’Kağıthane’de 3 kişi 400 m2’lik bir apartman dairesinde çıktığımız bu yolda ilk senede 10’dan fazla marka ile iş birliği yaparak toplamda 300 bini aşkın ürünün yenilenmesini sağladık, şu anda aylık 100.000 ürünü işleme kapasitesine sahibiz. Sahip olduğumuz altyapı ve geliştirdiğimiz teknolojiler ile Türkiye’nin ilk döngüsel ekonomi merkezi olmayı hedefliyoruz. Akiş GYO’dan 10 milyon dolar değerleme üzerinden aldığımız yatırım da, hızlıca ilerlediğimiz bu yolda tam da doğru yönde olduğumuzu tekrar gösterdi.”

GSER raporuna göre İstanbul, küresel startup ekosistemleri arasında 14. sıraya yükseldi

Startup Genome ve Küresel Girişimcilik Ağı tarafından hazırlanan 2022 Küresel Startup Ekosistemleri Raporu (GSER) Londra teknoloji haftasında kamuoyuna açıklandı.

Dünyanın önde gelen 140 ekosistemini sıralayan raporda, bölgesel değerlendirmelere dayalı sınıflandırmalar ile alanında uzman kanaat önderlerinin görüşlerine yer verildi.

İstanbul 14. sıraya yükseldi

İstanbul’un girişimcilik alanındaki artan performansına ilişkin açıklama yapan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank: “Son on yıldır İstanbul’da güçlü, cazip ve hızla büyüyen bir startup ekosisteminin yükselişine şahit oluyoruz. İstanbul’un, bu dinamizmle küresel teknoloji startupları için uluslararası bir cazibe merkezi olacağına inanıyoruz.” dedi.

Startup Genome’a İstanbul adına üye olan İstanbul Kalkınma Ajansı rapora verileri ve uzman görüşleriyle katkıda bulundu. GSER 2022 Raporu’na göre İstanbul, “Küresel Yükselen Ekosistemler” arasında 14. sıraya yükseldi. İstanbul, son 2.5 yıl içerisinde toplam 17 milyar dolar ekosistem değeri yarattı.

İstanbul’da; oyun, yapay zeka, büyük veri ve veri analitiği sektörleri, fintek sektörleri; yetenek, destek kaynakları ve startup etkinlikleri açısından öne çıktı.

Teknoloji tabanlı girişimcilerde maliyet etkin yetenekli personel çalıştırabilme kapasitesini ölçen “yetenek istihdamı” klasmanında İstanbul, ilk 10 Avrupa Ekosistemi içerisinde yer aldı. Global bağlantılar, teknoloji tabanlı yetenek havuzu ve destekleyici ağ yapılarının varlığı startupların İstanbul’u tercih etme eğilimlerinin temel belirleyicileri olarak gösterildi.

İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) Genel Sekreteri Erkam Tüzgen, “Kalkınma Ajansımız kuruluşundan bugüne İstanbul’un bir girişimcilik şehri olması için çalışmakta. Bu çalışmalarımızın neticesini uluslararası raporlarda da görmek bizim için gurur vesilesi. Tüm imkanlarımızla girişimlerimizi desteklemeye devam edeceğiz.

Startup Genome Kurucusu ve Başkanı Marc Penzel, “Startup Genome Istanbul’dan giderek daha fazla küresel startup başarı hikayelerinin doğmasından büyük heyecan duyuyor.” diyerek sözlerini şöyle sürdürmüştür “Hızlı market ürünleri teslimat şirketi Getir bu açıdan önemli bir örnek fakat bundan daha fazlası da mevcut. İstanbul Kalkınma Ajansı’nın bu alandaki çalışmaları İstanbul’un “14. sırada” yer almasına büyük katkıda bulundu.”
İstanbul, GSER 2021 Raporu’nda 15. sırada yer almış, son 2.5 yıl içerisinde 181 milyon doları erken aşama fonlama olmak üzere toplam 4 milyar dolar ekosistem değeri yaratmıştı.

GSER, yaptığı 280 yenilikçi girişimcilik ekosistemi ve 3 milyon startup analiziyle dünyanın girişimcilik alanında en kapsamlı araştırmalarından biri olarak öne çıkıyor.

Raporda İstanbul’a ilişkin yer alan tespitler şöyle sıralandı;

  • İstanbul “Küresel Yükselen Ekosistemler” arasında 14. sırada yer aldı.
  • İstanbul, teknoloji tabanlı girişimcilerde maliyet etkin yetenekli personel çalıştırabilme kapasitesini ölçen “yetenek istihdamı” klasmanında ilk 10 Avrupa Ekosistemi içerisinde yer aldı.
  • İstanbul, performans faktörlerinin uzun vadeli eğilimleri ile ekosistemdeki yeteneklerin kalıcılığını ölçen “yetenek&deneyim” klasmanında ilk 25 Avrupa Ekosistemi ve ilk 20 Avrupa Yükselen Ekosistemleri içerisinde yer aldı.
  • İstanbul, erken aşama yenilikçi fikir fonlamalarını ve yatırımcı aktivitelerini ölçen “finansmana erişim” klasmanında ilk 15 Avrupa Ekosistemi içerisinde ve ilk 5 Küresel Yükselen Ekosistem içerisindedir. Ayrıca, bu yıl ilk kez yapılan “Avrupa Yükselen Ekosistemleri” sıralamasında 4. sırada yer aldı.
  • İstanbul, ekosistemdeki çıkışlar ve fonlama miktarına bağlı olarak oluşan toplam startup değerleri büyüklüğünü ölçen “performans” klasmanında ilk 20 Küresel Yükselen Ekosistem içerisinde, ilk 15 Avrupa Ekosistemi içerisindedir. Ayrıca, bu yıl ilk kez yapılan “Avrupa Yükselen Ekosistemleri” sıralamasında 4. sırada yer aldı.
  • İstanbul 1 Temmuz 2019 ve 31 Aralık 2021 tarihleri arasında toplam 17 milyar dolar ekosistem değeri yarattı.
  • Global bağlantılar, teknoloji tabanlı yetenek havuzu ve destekleyici ağ yapılarının varlığı startupların İstanbul’u tercih etme eğilimlerinin temel belirleyicileri olarak gösterilebilir.
  • İstanbul’da; oyun, yapay zekâ, büyük veri & veri analitiği ve fintek sektörleri; yetenek, destek kaynakları ve startup etkinlikleri açısından öne çıktı.

Paylaşımlı ofis alanı HAN Spaces, yeni lokasyonunu Piyalepaşa İstanbul’da açtı

Geleneksel iş hanı kültürünü tasarım ve teknolojiyle harmanlayan HAN Spaces, Piyalepaşa İstanbul’daki yeni binasını Polat Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat ve Alkaş&HAN Spaces Yönetim Kurulu Başkanı Avi Alkaş ev sahipliğinde gerçekleşen davetle açtı.

İstanbul’un merkez noktası, şehrin uğrak noktası Beyoğlu’nda Polat güvencesiyle hayata geçirilen Piyalepaşa İstanbul’un yeni markası paylaşımlı ofis kültürünün ikon ismi HAN Spaces oldu. Polat OfisPiyalepaşaB Blok’ta doğaya saygılı ve insan odaklı yeni HAN Spaces binasının açılışı Piyalepaşa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat ve Alkaş&HAN Spaces Yönetim Kurulu Başkanı AviAlkaş ev sahipliğinde düzenlenen davetle yapıldı. Farklı sektörlerden misafirlerin buluştuğu açılış Polat Piyalepaşa Çarşı’da gerçekleşti. Açık hava deneyimi ile yazı da selamlayan davetliler DJ Murat Tokuz performansı ile müzik ziyafeti yaşadı.

Yeni nesil çalışma alanları için ilhamını Anadolu’nun geleneksel hanlarından, üretkenliği ve dayanışmayı arttıran birleştirici gücünden alan HAN Spaces’in yeni binası 2750 metrekare büyüklüğünde ve 5 kattan oluşuyor. Sürdürülebilirlik yaklaşımı ve yenilikçi bir konseptle tasarlanan, ofis, coworking, toplantı, etkinlik alanlarının ve teras alanlarıyla birlikte uyum içinde kullanıldığı proje, pandemisonrası ihtiyaç duyulan çalışma deneyimini sağlıyor. Bireysel çalışanlar ya da şirket çalışanları için farklı büyüklük ve tarzlarda ofis alanları sunan mekan ISG prensiplerine uyumlu, sağlıklı ve üstdüzey teknolojik donanıma sahip. Sanat ve yeşil ile iç içe olan binada çalışanların keyif, sağlık ve konforu için her şey titizlikle tasarlandı, uçtan uca hizmet odaklı yaklaşımı ile her şeydahil bir sistem sunuluyor. Piyalepaşa HAN sakinleri HAN Spaces’inİstanbul içilokasyonlarının yanı sıra, İzmir, Çeşme ve Budapeştelokasyonlarından, HAN üyelerine özel etkinlikler ve ekosistem ayrıcalıklarından da faydalanıyor. Gurme noktalara, kitapevine, sanat galerilerine ve çocuk deneyim alanlarına 1 asansör uzaklıkta olan HAN Spaces şimdi Polat Ofis Piyalepaşa B Blok’ta.

Mobil oyun odaklı sesli reklamcılık çözümleri geliştiren Odeeo, 9 milyon dolar yatırım aldı

Odeeo, mobil oyun ve sesli reklamcılık sektöründeki en stratejik yatırımcıların da desteklediği tohum finans turunda 9 milyon dolar yatırım aldı.

Tur, gelişmekte olan oyun girişim sermayesinin önde gelen isimlerinden Play Ventures ile dünyanın en başarılı Medya ve Eğlence gruplarından biri – ve Avrupa’nın en büyük radyo şirketi – olan Global tarafından yönetildi. Turda ayrıca yer alan Eric Seufer (Heracles Capital), Anton Gauffin (Huuge Games’in kurucusu), Christian Calderon (GameJam’in kurucusu) ile Lior Shiff (TripleDot Stüdyoları’nın kurucusu) gibi kurucu ve melek yatırımcı isimlerle birlikte toplam yatırımımız 10 milyon dolara ulaştı.

Ayrıca, son zamanlarda MoPub’ın küresel yayıncı platform başkanlığını yapan ve alanındaki en iyi mobil monetizasyon platformlarından birine liderlik eden Noam Yasour da danışmanlık kurulumuza katıldı. Küresel ticari ekipleri yönetme ve ölçeklendirmedeki 20 yılı aşan deneyimini bizlerle paylaşan ve müşteri etkileşimi ile gelir artışını sağlamak için ses teknolojisini uygulayabilme yeteneğimizi güçlendirecek olan Noam, Odeeo ekip liderliği için önemli bir kaynak olacak.

Odeeo Kurucuları

Kurucuların yaptığı açıklamaya göre; “Yatırımcılarımız vizyonumuza ve stratejimize duydukları güveni göstermelerinin yanı sıra, sesli reklam ve mobil oyun sektöründeki değişimin de kalıcı olacağını göstermiş oldu. Geçmişin can sıkıcı tam ekran reklamlarından uzaklaşıp kesintisiz bir oyun deneyimi sağlamaya odaklanan yeni bir reklam biçimi türüyor.

Platformumuza doğrudan entegre edilmiş 500’ün üzerinde oyunla ve sayısı gittikçe artan yüzlerce reklam verenin envanterimize teklif vermesiyle oyun içi sesli reklamcılığın tercih edilecek bir reklam biçimine dönüşeceğinden şüphemiz yok. Geleceğin neler getireceği konusunda çok heyecanlıyız.

Markaların ve stüdyoların oyunlarındaki görsel öğelerle birlikte sesli reklamları kullanmasına ilk kez olanak tanıyan teknolojimiz sayesinde tıklanma ve gelir artışını endüstri standartlarının üzerine çıkartmış olduk. Markalar için %2.5 ve üzeri bir tıklanma artışı gözlemlerken oyun stüdyolarının genel gelirlerinde de %10’ ve üzeri bir artış gözlemledik.”

Sesli reklamlar oynanışa engel olmadan geliştiricilerin üst düzey gelirlerinin artırmalarını sağlarken markaların da en hızlı büyüyen kanallardan biri aracılığıyla dünyanın büyük bir kısmına ulaşmasına imkân kılar.

Ayrıca: “Mobil oyunlar ile sesli reklamın kesişmesiyle ortaya çıkan büyük potansiyeli daha fazla markanın fark etmesiyle eşsiz teklifimize olan yoğun ilgiyi gördük. Oyun içi ses, reklam verenlerin kampanyalarını – radyo, streaming ve podcast gibi – standart ses ortamlarının dışında bir alanda son derece dikkatli ve çeşitli olan bir kitleye ulaştırabilme imkânı sağlıyor.

Bu yatırım sayesinde daha fazla marka ile geliştiriciyi bir araya getirebileceğiz. Stüdyoların da bu yeni modeli denemek için gereken adımı atmaları bir hayli kolaylaşacak.

Ortaklarımıza, sınıfının en iyisi olan ses teknolojisiyle birlikte yeni ürün özellikleri sunmaya ve sesin farklı güçlerinin ve özelliklerinin sınırlarını zorlamaya devam edeceğiz. Birkaç yıl içerisinde bizzat oyun dünyasına özel olarak oluşturulup optimize edilmiş dijital sesli reklam kategorisini ön görüyoruz. Ve Odeeo olarak bu gelişimin en önünde yer almayı planlıyoruz.

Ses platformumuza katılmak isteyen oyun geliştiricileri ile ses reklamcıları katılmak için kayıt formumuzu kullanabilirler.”

Oyun sektöründeki gelişmeleri paylaşmaya devam edeceğiz.

Tekfen Ventures, yeni nesil tünel açma teknolojileri üreten ABD merkezli Petra’ya yatırım yaptı

Tekfen Yatırım Grubu’nun ana şirketi olan Tekfen Ventures, ağırlıklı olarak Tekfen’in faaliyet gösterdiği alanlarda, girişim dünyasındaki fırsatları değerlendirmek amacıyla erken aşama teknoloji şirketlerine yatırım yapmak üzere 2016 yılında kuruldu.

Odaklandığı sektörlerdeki girişim sayısını 13’e çıkaran Tekfen Ventures’ın portföyündeki şirketlerinden biri de, dünyada bir ilk olan; temassız, yeni nesil tünel açma teknolojileri üreticisi olan Petra.

Daha önceleri nüfuz edilemeyen kayalık bölgelere ulaşımı, yarattığı özgün teknoloji ile mümkün kılabilen Petra’nın yeni yer altı teknolojisi, 3 farklı kıtada çeşitli iklim ve coğrafi koşullarda hizmet veren Tekfen’in Mühendislik ve Taahhüt Grubu tarafından da kullanılacak. İki eski NASA çalışanı tarafından geliştirilen yeni teknolojinin, dünya altyapı inşaat sektöründe yeni bir sayfa açması bekleniyor. Öte yandan, Tekfen Grubu’nun taahhüt faaliyetlerine yeni bir sinerji katarak, geniş bir coğrafyaya yayılan operasyonlarında avantaj sağlanmasının hedeflendiği bu işbirliği, Tekfen Ventures yatırımları arasında türünün ilk örneği olarak öne çıkıyor.

Adını teknoloji ve fenden alan, tarihi boyunca faaliyet gösterdiği her alanda teknolojinin üstünlüğünü ve yenilikçi yaklaşımları benimseyen Tekfen Grubu, sahip olduğu deneyim ve bilgi birikimini, Tekfen Ventures ile, yatırım yaptığı genç girişimlere aktararak onların gelişimine destek oluyor. Grubun faaliyet gösterdiği taahhüt, tarım ve tarımsal sanayi sektörlerinin henüz dijital dönüşümünün başındaki sektörler olması, Tekfen Ventures için geniş bir hareket alanı yaratırken, bu yönüyle de Tekfen Ventures’ı diğer girişim sermayesi şirketlerinden farklılaştırıyor.

Geliştirilen inovatif ve çözüm odaklı yeni iş modellerine yaptığı yatırımla Grup Şirketlerini geleceğe taşıyan Tekfen Ventures, şimdi de Tekfen’in Mühendislik ve Taahhüt Grubu’nu, portföyündeki temassız, yeni nesil tünel açma teknolojileri üreticisi Petra ile buluşturuyor. Petra’nın CEO’su eski NASA çalışanı Kim Abrams ile Shivani Torres’ın öncülük ettiği, zor coğrafi bölgelerde tünel açmayı mümkün kılan, temassız, hızlı ve güvenli tünel açma özelliğine sahip bu teknoloji, sektörde devrim olarak nitelendiriliyor. Mikro tüneller açma kabiliyetine de sahip olan teknoloji, işçilik, güvenlik, zaman ve maliyet açısından sunduğu faydalarla dikkat çekiyor.

Tekfen İnşaat’ın yol göstericiliği ile farklı iklim ve coğrafyalara uygun hale getirilecek

Bu teknolojinin, Tekfen’in Mühendislik ve Taahhüt Grubu’nun amiral gemisi Tekfen İnşaat’ın altyapısı, teknolojisi ve deneyimi ile geliştirilerek daha uygulanabilir hale getirilmesi ve Tekfen Grubu’nun taahhüt faaliyetlerine yeni bir sinerji katarak, geniş bir coğrafyaya yayılan operasyonlarında avantaj sağlaması hedefleniyor.

Boru hatları, enerji santralleri, endüstriyel tesisler, otoyollar, demiryolları, petrol ve gaz terminalleri, deniz aşırı petrol platformları, modüler imalatlar, pompa ve kompresör istasyonları, stadyumlar gibi büyük ölçekli projelerle öne çıkan Tekfen İnşaat, yeni teknolojiyi potansiyel işlerinde kullanmaya başlayarak, aktif olduğu coğrafyaların çeşitlenmesini ve müşteri portföyünün artmasını amaçlıyor.

TechXtile Start-Up Challenge 2021 yılı kazananı Miray’ın babasından aldığı ilham ile başlayan hikayesi

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği’nin (UTİB) genç girişimcileri sektöre kazandırmak amacıyla bu yıl dördüncüsünü düzenleyeceği girişimcilik programı Techxtile Start-Up Challenge’da hazırlıklar tüm hızıyla sürüyor. Çok kısa bir süre içinde yeni başvuruların alınmaya başlayacağı program, bugüne kadar sektöre kazandırdığı girişimcilerle de dikkat çekiyor.

Bu girişimcilerden birisi de 2021 yılının galibi olan Reyhan Miray Reyhan. Miray, babasının geçirmiş olduğu bir rahatsızlık nedeniyle bir iç çamaşırı tasarlamak istedi, ve hikayesi başladı.

Altını ıslatan hastaların sorununa çözüm bulmak için yola çıkan Reyhan, daha sonra kadınların özel günlerinde kullanabileceği iç çamaşırlarını üretti. Bugün Türkiye’de olduğu gibi ABD ve Kanada’da ürünlerini satışını gerçekleştiren Miray, 10 bin adetin üzerinde üretim rakamına ulaşmasının yanı sıra 4 binin üzerinde kadın kullanıcıyı portföyünde bulunduruyor. Reyhan Miray Reyhan, kendi projesinden esinlenen büyük markaların da piyasaya girmek için hazırlık yaptığını belirterek, bundan çekinmediğini dile getiriyor.

İzmir’de 1990 yılında dünyaya gelen Miray, Başkent Üniversitesi Bankacılık ve Finans Bölümü mezunu. Bir süre kurumsal firmalarda çalışarak iş hayatına atılan Reyhan, hayatının pandemi öncesinde çok sevdiği babasının, hastaneye kaldırılmasıyla değiştiğini söylüyor. “Babamın yatak yarası ile tanıştığımda tüm hayatım değişti.

Onun derdine çare aramak için çıktığım yolda “Peddon” markasını ve ürünlerini ortaya çıkarttım ve Türkiye’nin ilk yıkanabilir regl külotunu ürettim ve satışına başladım” diyen Reyhan şöyle devam ediyor.

“Önceleri babam ve onun gibi hastaların daha az acı çekmeleri için bir iç çamaşırı geliştirmek istedim ve çalışmalara başladım. Daha sonra milyarlarca kadının her ay o plastik hijyenik pedlere ihtiyaç duyduğunu düşündüm. Kadınların kullanabileceği organik kumaşlardan yapılmış, emici bir iç çamaşırı üretme fikrimi hayata geçirmek için harekete geçtim. Bugün 10 binin üzerinde üretim rakamına ve 4 bin kadın kullanıcıya ulaştık. TechXtile Start-Up Chalenge’dan sonra gittiğim ABD de bazı görüşmeler yaptık. Şimdi Amerika ve Kanada’ya ürün satıyoruz. Yatırımcı olarak hem yurt içinde hem yurt dışında ilgilenenler var. Bazı ünlü markalar bizden esinlenerek piyasaya girme hazırlığı yapıyorlar. Ancak bu beni korkutmuyor. Aksine rekabetin her zaman daha iyi olduğuna inanıyorum.”

TechXtile Start-Up Challenge’de iki ödül birden

TechXtile Start-Up Challenge’da; fikir aşamasını geçmiş, ticarileşme ve ölçeklenme potansiyeline sahip ürün veya hizmetleri kapsayan, Hizmet Geliştirmiş Girişimci Kategorisi’nin (Scale- Up) galibi olan Reyhan Miray Reyhan, aynı zamanda Kadın Girişimci Özel Ödülü’nün de sahibi. Daha önce katılmadığı için üzüntü duyduğunu belirten Reyhan şöyle devam ediyor:

“Tüm tekstil piyasasının kalbinin attığı bir yarışma olduğunu düşünüyorum; bu kadar değerli isimlerin karşısında sunum yapma, markamı anlatma, kendimi tanıtma fırsatı beni çok heyecanlandırdı. Bu sebeple de finalde çok heyecanlıydım hatta Kadın girişimcileri teşvik etmek amacıyla bu yıl ikinci kez verilen Kadın Girişimci Özel Ödülü’nü aldığım an çok özeldi. TechXtile Start-Up Challenge çok farklı bir heyecan ve kazandığım ödüller çok farklı anlamlar taşıyor.”
Sürdürülebilirlik ve çevreci yaklaşımların daha fazla konuşulduğu şu günlerde ürünün çevreci boyutu da tüketim için ayrı bir avantaj sağlıyor. “Her bir Peddon ile 1600 hijyenik ped atığını azaltıyoruz” diyen Reyhan, önümüzdeki süreçte ürünün çevreci yönüyle de çok fazla ön plana çıkacağını söylüyor.

“Genç girişimciler cesaretlendirilmeli”

Reyhan Miray Reyhan, TechXtile Start-Up Challenge’da olduğu gibi girişimciliği destekleyen programlara ihtiyaç olduğunu vurguluyor. “Girişimcilik ülkemizde günden güne gelişiyor, özellikle genç nesilde çok güzel fikirler ve teknoparklarda çok kıymetli projeler var” diyen Reyhan, kendisi gibi gençlere, “İnanç asla kaybetmememiz gereken en büyük motivasyonumuz. Doğru yanlışı bırakıp ‘Gerçek’ olana odaklanmalı ve ‘Vazgeçişin bir Başlangıç’ olduğunu asla unutmamalılar. En büyük tecrübem de bu son söylediğime dayanıyor” şeklinde tavsiyede bulunuyor.

UTİB, 2022 yılında da genç girişimcilere desteğini sürdürecek

Bugüne kadar gerek üretimde gerekse ihracatta çok önemli başarı hikayelerine imza atan tekstil ve hazır giyim sektörünün inovasyon ve teknoloji rehberliğinde büyük dönüşüm yaşadığına dikkat çeken Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin, “İnovasyonu odak noktasına alan bu dönüşümü, ne kadar çabuk ve sağlıklı gerçekleştirirsek başarımız ve kazanımlarımızın o kadar fazla olacağına inanıyoruz. Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarının katkısıyla tekstil sektöründe bir üretim üssü olmayı amaçlıyoruz. Bu sacayağının çok önemli bir parçası da girişimcilerdir. Onlar hemen her sektöre olduğu gibi bizim sektörümüze de hayat veriyor, yeni bir yön çiziyor. Biz tekstil sektörü olarak beslendiğimiz girişimcilik ekosistemini çok daha büyütmeyi hedefliyoruz” diye konuşuyor.

UTİB olarak, bundan 13 yıl önce Ar-Ge Proje Pazarı ile bu doğrultuda bir yolculuğa çıktıklarını kaydeden Engin, 2019 yılında ise bu etkinliği TechXtile Start-Up Challenge adında bir yapıya dönüştürdük. Son iki yılda, üstelik pandemiye rağmen oldukça ses getiren işlere imza attık. Bu yıl Mart ayında gerçekleştirdiğimiz çalıştayda, girişimcilikle ilgili tüm faaliyetlerimizi, TECHXTILE PLATFORM adıyla tek bir çatı altında toplama kararı aldık. Böylece sürekli yaşayan ve gelişen bir girişimcilik platformunu, sektörümüze kazandırmayı arzu ettik. T.C. Ticaret Bakanlığımız ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) desteklediği programımızı, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB), Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) ve Bursa Teknoloji Koordinasyon ve Ar-ge Merkezi (BUTEKOM) iş birliği ile gerçekleştiriyoruz. TechXtile Start-Up Challenge’ın bu kadar kısa sürede böylesine büyük bir başarıya ulaşmasında; attığımız doğru adımlar, sahip olduğumuz bilgi birikimi ve harcadığımız büyük emeğin yanı sıra paydaşlarımızın kıymetli desteklerinin payı büyük. Bu yapının, sektörümüzün vizyonunu değiştirecek ve gelişimine katkı sağlayacak nice projelerin üretilmesine ev sahipliği yapacağına inanıyoruz” diyor.

Bugün tekstil ve hazır giyim sektörlerinin toplam ihracatı 30 milyar doları aşıyorsa, her iki sektörümüz yaklaşık 20 milyar dolar ihracat fazlası veriyorsa; Ar-ge, inovasyon ve tasarıma inanan, bu alanlara yatırım yaparak, yüksek katma değere ulaşmamızı sağlayan sanayicilerin sayesinde olduğunu kaydeden Engin, 2022 yılı için tüm girişimci adaylarını fikirleri ve projeleriyle birlikte programa katılmaya davet ediyor.