Ana Sayfa Blog Sayfa 328

Elon Musk, uzun sürecin ardından Twitter’ı satın almaya hazırlanıyor

Tesla, SpaceX, Starlink ve Neuralink gibi şirketlerin sahibi Elon Musk, popüler sosyal medya platformu Twitter‘ı satın almak için yaptığı çalışmalarda mutlu sona varacak gibi görünüyor. Musk’ın elinde bir lavaboyla Twitter binasına giriş yaptığı gündemde önemli yer edindi.

Elon Musk’ın hali hazırda %9,2’lik Twitter hissesi bulunuyordu. 14 Nisan’da SEC tarafına yapılan bildirimde iş insanı, Twitter’ın tamamını almak istediğini belirtti. 25 Nisan tarihinde ise satın alma konusunda anlaşma sağlandığı açıklansa bu anlaşma bir türlü tamamlanamadı. Elon Musk, platformda bulunan sahte ve bot hesapların gerçek hesapların %5’inden daha az olması gerektiğini söyledi. Bu gelişmenin ardından iş insanı, 8 Temmuz tarihinde Twitter’ın anlaşma detaylarına uymadığını gerekçe göstererek anlaşmayı feshettiğini duyurdu.

İlerleyen süreçte Twitter’a tekrardan talip olan Musk, görüşmeleri sürdürerek istediğini alacak gibi görünüyor. Twitter’ı satın almak ve bunun için yeterli fonu sağlamak için iş insanının buna yardımcı olacak bankalarla görüşmeler yaptığı ve sürecin olumlu yönde gittiği ortaya çıktı. Görüşmeler sonucunda 13 milyar Dolar ile beraber anlaşmanın son aşamaya geldiği ve resmi açıklamaların önümüzdeki günlerde yapılacağı tahmin ediliyor.

Elinde lavaboyla Twitter binasına giriş yapan Musk, o anları “Twitter HQ’ya giriş. Bunun içeri girmesine izin verin” açıklamasıyla Twitter’da paylaştı.

Anlaşmayla ilgili haberlerin ortaya çıkmasıyla beraber Twitter hisselerinde de hareketlilik yaşandı. Haber sonrasında Twitter hisseleri 53,18 Dolar’a yükselerek ilk anlaşma bedeli olan 54,20 Dolar’a bir adım daha yaklaştı. Twitter’ın satın alınma sürecinin tamamlanmasıyla beraber Elon Musk’ın sosyal medya platformunda nasıl değişiklikler yapacağı merakla bekleniyor.

Audi, Formula 1’e giriş yapmak için Sauber ile ortaklık yapıyor

Ağustos ayında Formula 1’e gireceğini açıklayan Audi, stratejik ortağını da belirledi. Formula 1’deki en ünlü ve geleneksel takımlardan biri olan ve 30 yıla yakın bir süredir rekabetin içinde tecrübe kazanan Sauber, Audi’nin Neuburg an der Donau’daki Motorsport Competence Center’ında geliştireceği güç ünitesini kullanacak.

Yarışacak araç Sauber tarafından Hinwil’de (İsviçre) geliştirilecek ve üretilecek. Sauber ortaklıkta ayrıca yarış operasyonlarının planlanmasından ve yürütülmesinden de sorumlu olacak.

Audi’nin Formula 1’de yer alacakları projelerinde deneyimli ve yetkin bir ortak kazandıkları için mutlu olduklarını belirten AUDI AG Teknik Geliştirmeden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Oliver Hoffmann, “Sauber Group’u son teknoloji ürünü tesisi ve deneyimli ekibini önceki işbirliklerinden zaten tanıyoruz. Audi Sport, Le Mans döneminde ve DTM için Class 1 aracının geliştirilmesi sırasında, Sauber Group’un Hinwil’deki yüksek teknolojili tesislerini kullanmıştı. Birlikte güçlü bir ekip oluşturacağımıza inanıyoruz.” dedi.

Audi’nin Sauber Grubu için en iyi ortak olduğunu söyleyen Sauber Holding Yönetim Kurulu Başkanı Finn Rausing ise “Her iki şirketin de aynı değerleri ve vizyonu paylaştığı açık. Güçlü ve başarılı bir işbirliğiyle ortak hedeflerimize ulaşmak için sabırsızlanıyoruz.” diye konuştu.

Çalışmalar ve Neuburg tesisinin genişletilmesi tüm hızıyla devam ediyor

Audi’nin Formula 1’de yarışacağı güç ünitesinin geliştirilmesi çalışmaları, Audi’nin Neuburg an der Donau’da özel olarak kurulmuş Audi Formula Racing GmbH tesisinde, 120’den fazla çalışanla tüm hızıyla devam ediyor.

Markanın, 2026 sezonundaki ilk yarışa kadar olan çalışma takvimi de son derece iddialı: Neuburg tesisinin personel, bina ve teknik altyapı açısından genişletilmesi çalışmalarının 2023’te tamamlanması hedefleniyor. Test sürüşlerinin de 2025 yılında başlaması planlanıyor.

Bilindiği üzere Formula 1, 2026’dan itibaren yürürlüğe girecek yeni düzenlemelerle sürdürülebilirlik yolunda büyük bir adım atıyor. Bu, Audi’nin şampiyonaya girme kararı almasındaki en önemli etken oldu. Kullanılacak elektrik gücünün oranı önemli ölçüde artacağından, güç üniteleri bugünkünden daha verimli olacak.

Rekabet Kurumu, rekabeti zorlaştırdığı için Meta’ya ceza kesti

Facebook, Instagram, WhatsApp ve Messenger gibi sosyal medya platformlarının tepe şirketi Meta, rakiplerinin faaliyetini zorlaştırdığı için Rekabet Kurumu tarafından cezalandırıldı. Rekabet Kurumu, Meta’ya toplamda 346.7 milyon Türk Lirası ceza kesti.

Rekabet Kurumu’na göre Meta, bünyesinde yer alan uygulamalardaki verileri kullanarak pazarlama konusunda rakiplerine karşı daha avantajlı bir hale geliyor.

Rekabet Kurumu’nun konu hakkında yaptığı açıklama şu şekilde:

“Meta Platforms, Inc. (Eski unvanı Facebook Inc.), Meta Platforms Ireland Limited (Eski unvanı Facebook Ireland Limited), WhatsApp LLC ile Madoka Turkey Bilişim Hizmetleri Ltd. Şti.’nin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 6. maddesini ihlal ettikleri iddiasına yönelik olarak yürütülen soruşturma tamamlandı. 

20.10.2022 tarihinde Rekabet Kurulunca dosyanın müzakeresi sonucunda; FACEBOOK’un temel hizmetler olarak adlandırılan Facebook, Instagram ve WhatsApp hizmetlerinden topladığı verileri birleştirmek suretiyle kişisel amaçlı sosyal ağ hizmetleri ile çevrim içi görüntülü reklamcılık pazarlarında faaliyet gösteren rakiplerinin faaliyetlerini zorlaştırmak ve pazara giriş engeli yaratmak suretiyle rekabetin bozulmasına yol açtığına ve 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesini ihlal ettiğine, dolayısıyla adı geçen teşebbüse idari para cezası verilmesine karar verildi.”

Karar sonrası Meta da bir basın açıklaması paylaştı. Meta’nın yaptığı açıklama ise şu şekilde:

“Rekabet Kurumu’nun tespitlerine katılmıyoruz. Kullanıcılarımızın gizliliğini koruyor ve insanlara kendi verileri üzerinde kontrol sahibi olma hakkı ve şeffaflık sunuyoruz. Konu hakkında tüm seçeneklerimizi değerlendireceğiz.”

Rekabet Kurumu’nun verdiği cezayı kabul etmeyen Meta’nın bu konuyu derinlemesine araştıracağı düşünülüyor. Popüler sosyal medya ve iletişim platformlarına sahip olan Meta’ya ilk olarak para cezası verildi. Rekabet Kurumu’nun benzer durumu tekrar tespit etmesi halinde ilerleyen zamanlarda Meta’nın erişim konusunda cezalarla karşı karşıya kalabilme ihtimali de bulunuyor.

Göndericileri ve kuryeleri tek platformda birleştiren girişim: GrakGrak Cargo

Sürdürülebilirlik ve kusursuz müşteri deneyimi odağında kargo hizmetleri sunan yerli girişim GrakGrak Cargo, kazan kazan modelini sektörüne uyarlayarak global pazarda ilklere imza atmaya devam ediyor. İnsanların seyahat ederken paket kargo taşımasına olanak tanıyarak böylece ek gelir elde etmesini sağlayan girişim, göndericilerin de kargolarını kimin taşıyacağına karar vermesini mümkün kılıyor.

Göndericiler ve kuryeler arasında sabit bir rota oluştururken, kargoda aktarma aşamalarını ortadan kaldırıyor. Bu sayede ise sürdürülebilir, hızlı ve güvenilir kargoculuğu yaygınlaştırıyor. Girişim, 2 ay gibi kısa bir sürede 20 bin kullanıcıya ulaşan uygulamalarıyla kargo teslimatı yaptıkları 35 ülke dahil olmak üzere, alacağı yatırımlarla birlikte faaliyet alanlarını genişletmeyi, pazarın dinamiklerini belirleyen kritik bir oyuncu olarak konumlanmayı hedefliyor.

Global lojistik şirketi olma yolunda hızla ilerliyor

Girişimlerinin sektörel eksikliklerden ortaya çıktığını aktaran GrakGrak Cargo Kurucu Ortağı Halil İbrahim Dursunoğlu, büyüyen pazarda müşterilerine geribildirim verememelerinin kargo şirketlerinin, gönderilerin teslimatının gecikmesine ve kişilerin kargosunu takip edememesine yol açtığını belirtiyor. Yaptıkları açıklamada global pazarda kritik bir rol oynayan lojistik şirketi olma yolunda hızla ilerlediklerini paylaşan girişim, kargolarını uygun fiyatlı göndermek isteyen kişilerle, seyahat ederken para kazanmak isteyen bireyleri tek platformda buluşturuyor. Kullanıcılarının geleneksel kargo fiyatlarına göre %50 daha düşük ücretlerle hızlı teslimat yaparak, hem zamandan hem de maliyetten tasarruf etmesini sağlıyor. Geliştirdikleri sistemle birlikte kargo süreçlerini kolaylaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda kargo sektöründe sürdürülebilirliğe katkıda bulunuyor.

Tüm hizmetler tek bir uygulamadan gerçekleştiriliyor

GrakGrak Cargo’nun konuya dair paylaştığı bilgilerden hareketle, kargo gönderimi ve teslim hizmetlerinin tümü tek bir uygulama üzerinden gerçekleştiriyor. Hizmetlerinden faydalanmak isteyen kuryeler ve göndericilerin ise yerine getirmesi gereken yalnızca birkaç prosedür bulunuyor. İlk adımda kullanıcıların mail adresiyle platforma kaydolması gerekirken, bunu bilgilerin doğrulama süreci takip ediyor. Bu noktada süreç müşteriler ve kuryeler için ikiye ayrılıyor. Kuryeler kayıt olduktan sonra seyahatlerinin tarihlerini, başlangıç ve bitiş rotalarını sistemde belirtiyor. Göndericiler ise puanlar ve yorumlar üzerinden kuryeleri incelemesiyle birlikte kuryelerle iletişime geçerek süreci başlatıyor. Kurye kargoyu kapıdan alıp doğrudan alıcıya götürürken, göndericiler de süreci canlı takip sisteminden izleyebiliyor.

Yerli girişim Toyi’nin etki direktörü Gizem Kendik, 2022 Meaningful Business 100 listesine seçildi

Çocukların hayatlarını daha oyuncu ve sürdürülebilir hale getirmek için çalışan Toyi’nin Etki Direktörü Gizem Kendik Önduygu, Uluslararası 2022 Meaningful Business 100 listesine seçildi.

Yerli girişimin daha önce dünyanın en büyük platformlarından Kickstarter’da fonlanmaya başladığını da sizlerle paylaşmıştık.

Küresel bir ağ olan Meaningful Business, her sene karlılık ve büyümeyle beraber bir amaç doğrultusunda Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na hizmet eden en etkili şirket liderlerini seçiyor. Dünyada plastiğin en yoğun kullanıldığı endüstrilerinden biri olan oyuncak endüstrisini daha kapsayıcı ve sürdürülebilir hale getirmeye çalışan ve çocuklar için sürdürülebilir oyuncak alternatifleri sunan Toyi’nin Etki Direktörü Gizem Kendik Önduygu 2022 yılı için seçilen 100 etkili lider arasında yer aldı. 

Bu sene dördüncüsü düzenlenen Meaningful Business Ödülleri için içlerinde etki ekosisteminin önemli isimlerinin yer aldığı 24 kişilik jüri, 80 ülkeden gelen 750 adaylığı değerlendirdi. Yapılan değerlendirmede, sunduğu sürdürülebilir oyun anlayışıyla İklim Krizi, Nitelikli Eğitim, Sorumlu Tüketim ve Üretim maddelerine katkı sağlayan Toyi Etki Direktörü Gizem Kendik Önduygu 2022 yılının en etkili 100 liderinden biri seçildi. 

Meaningful Business Kurucusu ve CEO’su Tom Lytton-Dickie, Meaningful Business’ın bu seneki ödülleri hakkında; “Gizem Kendik Önduygu’yu bu seneki MB100 listesi içerisinde yer aldığı için tebrik ediyorum. MB100 listesine seçilen tüm liderleri herkes için bir ilham ve umut kaynağı olarak görüyoruz. Onlar yaptıkları işlerle sadece şirketlerini büyütmüyorlar, aynı zamanda dünyanın en önemli sorunlarıyla mücadelede öncü oluyorlar.” dedi. 

Meaningful Business ana sponsoru EY Global Girişimciler Lideri ve jüri üyesi Stasia Mitchell, “Bugünün en inovatif liderlerinin etki ve amaç odaklı, uzun vadede dünya için pozitif etki yaratmaya çalışan liderler olduğuna inanıyorum. Bu listeye seçilen her bir lider de bunun en iyi örneğini oluşturuyor” yorumunda bulundu.

Toyi Etki Direktörü Gizem Kendik Önduygu ise ödülle ilgili olarak “Toyi hem çocukların dünyasında sürdürülebilir alışkanlıkları yaygınlaştırmak için hem de oyuncak sektörünü daha kapsayıcı ve sürdürülebilir hale getirmek için çalışmalar yürütüyoruz. Bu çalışmaların küresel ölçekte etki yaratması onur verici. Önümüzdeki dönemde daha katılımcı, daha oyuncu ve daha sürdürülebilir bir oyuncak ekosistemi için komünitemizle birlikte düşünmeye, çocuk ve iklim alanındaki sorunların çözümü için birlikte hareket etmeye ve çözüm üretmeye devam edeceğiz.” şeklinde konuştu. 

12 yıllık sivil toplum, sosyal girişimcilik ve uluslararası kalkınma alanlarında çalışan Gizem Kendik Önduygu Toyi’nin kurucu üyelerinden ve Etki Direktörlüğü görevini üstleniyor. Toyi’nin Sürdürülebilir ve Oyuncu Bir Gezegen, Her Çocuk için Oyun Hakkına Erişim ve Katılımcı İş Modelleri alanlarındaki etki çalışmalarına liderlik ediyor. Gizem aynı zamanda bu senenin başında Euclid Network tarafından düzenlenen ve sosyal girişimcilik dünyasının en etkili kadın liderlerini ödüllendiren Top 100 Women in Social Enterprise listesine seçilmişti. 

Geceli gündüzlü Akbank ReFi Hackathon’da girişimcilerle birlikteydik

Akbank LAB, bu sene odağını daha da derinleştirerek “Onarıcı Finans” teması ile her sene düzenli olarak gerçekleştirdiği hackathonlara bir yenisini daha ekledi. Daha önce sizlere düzenleneceği zamanı ve kazananlarını açıkladığımız etkinlikte neler yaşandığını da yerinde gördük.

30 Eylül – 2 Ekim arasında Sabancı Center’da fiziksel olarak gerçekleştirilen Akbank ReFi Hackathon, Avalanche ağı iş birliği ile Türkiye’de bir banka tarafından blok zincir ağı üzerinde düzenlenen ilk hackathon oldu. Avalanche platformu üzerinde insanın ve dünyanın onarım sürecini başlatacak yenilikçi fikirler geliştirildi ve Hackathon’a ülkenin dört bir yanından yazılımcı, tasarımcı ve geliştiriciler büyük ilgi gösterdi.

 

Web3 tabanlı yerli ödeme bankacılığı platformu Arf, 13 milyon dolar yatırım aldı

VQF üyesi ve Türkiye’de çalışmalarına başlayan Web3 tabanlı ödeme bankacılığı platformu Arf, 13 milyon dolarlık öz sermaye ve borç yatırımı aldı.

Arf, başlattığı tohum turunda aralarında Coinbase, Solana, FTX ve Kabbage yatırımcılarının da bulunduğu Web3 ve kurumsal finans sektörünün liderlerinden 13 milyon dolarlık öz sermaye ve borç yatırımı aldı.

Yatırım turuna; Stellar Geliştirme Vakfı (SDF), United Overseas Bank (UOB) Venture Management, Signum Capital, Hard Yaka, NGC Ventures, Blockchain Founders Fund ve 500 Emerging Europe’un ardından Circle Ventures da katıldı.

Berhan KongelAli Erhat NalbantKazım Rıfat Özyılmaz ve Ahmet Özcan tarafından kurulan girişim, yeni yatırımla beraber girişim, finansal kurumlar ve lisanslı para hizmeti işletmeleri için küresel hazine yönetimi ve işletme sermayesi sağlayan blok zinciri tabanlı teknolojisini geliştirmeyi sürdürecek.

Arf’in kurucu ortağı ve CEO’su Ali Erhat Nalbant yatırım turu sonrası görüşlerini “Önde gelen Web3 ve kurumsal finans yatırımcılarının vizyonumuzu desteklediğini ve bizimle güçlerini birleştirdiğini görmekten mutluluk duyuyoruz” cümlesiyle özetledikten sonra, bundan sonraki adımları ve yatırımın yansımalarını da paylaştı.

Nalbant, “Arf’ın teknolojisi, sınır ötesi ödeme devriminin tam merkezinde konumlanıyor. Aldığımız yatırım Arf’ın sektörde kilitli durumda bulunan trilyon dolarlık işletme sermayesini açığa çıkarmasına ve büyümesine yardımcı olacak” diyor. Küresel finanstaki dönüşümü regülasyonlara uyumlu şekilde desteklemek için dijital varlıklardan ve Web3 teknolojilerinden yararlanmaya devam edeceklerinin de altını çiziyor.

Arf, yakın zamanda Finansal Hizmetler Standardı Birliği (VQF) üyeliğine kabul aldığını duyurmuş ve İstanbul, Londra ve Tallinn’in ardından Zug’da yeni bir ofis açmıştı. Şirket, ayrıca bu yıl para hizmeti işletmelerinin krediye anlık olarak erişebilmesini sağlayan Arf Credit Line ürününü duyurmuştu.

Yapay zeka destekli meme kanseri tarama platformu Vara, 4.5 milyon Euro yatırım aldı

Berlin merkezli sağlık girişimi Vara, meme kanserini tespit ettiği yapay zeka destekli sistemi için 4.5 milyon Euro yatırım aldı. VI Partners tarafından yönetilen tura EQT Foundation, Med360, AI Venture Studio, Merantix ve Think Health katıldı. Meme kanseri için farkındalık ayı olan ekim ayında alınan bu yatırım da oldukça anlamlı ve özel görülüyor.

Jonas Muff ve Stefan Bunk tarafından 2018 yılında faaliyetlerine başlayan Vara, yapay zeka destekli bir meme kanseri tarama platformu olarak lanse ediliyor. Girişime göre, yapay zekanın meme kanseri taramasına entegre edilmesi, iş yüklerini önemli ölçüde azaltabiliyor. Bu sayede radyologlar çalışmalarını hızlıca tamamlayıp  duyarlılığı ve özgüllüğü artırabiliyor.

Yapay zeka destekli karar yönlendirme yaklaşımını kullanan radyologlar, gözden kaçan kanserler hücrelerinin %42’sini önleyebilir ve iş yüklerini %73’e kadar azaltabilir. Girişim, platformu aracılığıyla ayda 80.000’den fazla mamografi muayenesinin değerlendirildiğini ve Almanya’daki tüm tarama merkezlerinin yüzde 30’unun onlarla çalıştığını söylüyor. Vara, yalnızca 2022’de platform aracılığıyla gerçekleştirilen tarama sayısını üç katına çıkardığını iddia ediyor. 

Almanya merkezli girişim, meme kanseri tarama sağlayıcısı olan Mamotest ile ortaklaşa Meksika genelinde beş tarama merkezine iş birliği yapıyor. Ayrıca Yunanistan’ın en büyük özel hastanesi olan MITERA ile ortaklık kuruyor.

VI Partners’ın yönetici ortağı Arnd Kaltofen-Ehmann, “Vara, yapay zeka ve makine öğreniminin tarama iş akışını nasıl dönüştürebileceği konusunda çığır açmaya devam ediyor. Bu son yatırımla birlikte çığır açan ileriye dönük çalışmasıyla Vara, hayat kurtaran misyonunu gerçekleştirmek için güçlü bir konumda.” dedi.

Vara’nın Kurucu Ortağı Jonas Muff, “Sağlık teknolojisi, radyoloji ve etki odaklı sektörlerdeki bu kadar değerli yatırımcıları Vara’ya davet ettiğimiz yatırım duyurusu, son aylarda gördüğümüz başarıyı anlatıyor. Veriye dayalı meme kanseri taramasını herkes için, her yerde erişilebilir hale getirme ve her ölümcül kanseri erkenden yakalama görevindeyiz ve yatırımla genişletilmesi bu görevi gerçeğe dönüştürmeye yardımcı oluyor.” dedi. 

Girişim, aldığı yatırımı dünya çapında 1 milyar kadının meme kanserini daha erken tespit etmek için, özellikle yetersiz finanse edilen alanlarda daha iyi taramaya erişmesini sağlamak için kullanacağını söyledi.

Yerli mobil oyun şirketi Manc, 50 milyon dolar yatırım aldı

Manc Games, oyun içi varlığı olan Mancium için GEM Digital Limited’den (GEM) 50 milyon dolar yatırım aldığını açıkladı. Manc’ın piyasaya sürdüğü üç mobil oyunu toplamda 3 milyon indirmeyi aştı.

Manc Games’in oyun içi tokeni olan Mancium yeni nesil halka açık bir blockchain ağını temsil ediyor. Mancium Token, Manc ekosistemine güç sağlayan uygulama içi satın alımlar, özel oyun içi etkinlikler ve Manc Academy’yi destekleme gibi tüm işlemlerde kullanılabiliyor.

Manc kurucusu ve CEO’su Halit Emre Aydın; “GEM’in işbirliği, Manc’ı küresel bir oyun şirketi olmaya bir adım daha yaklaştıracak. Sadece mobil oyun uygulaması sektöründe değil, bütün oyun ekosisteminde küresel bir firma olma hedefimize bir adım daha yaklaştık” dedi.

Daha geniş kullanım ağına ve büyük kitlelere ulaşmayı planladıklarını söyleyen Halit Emre Aydın, “Tüm bunlara ek olarak, yakın gelecekte piyasaya sürülecek Manc oyunlarının Meta sürümlerinde de Mancium Token ile benzersiz özelliklere ve yeteneklere sahip olacak. Yeni yatırım, halihazırda 10 merkezi borsada listelenen tokenımızı daha yaygın hale gelmesinde önemli bir kilometre taşı olacak” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin ve MENA bölgesinin en hızlı büyüyen girişimi olan Manc, mobil oyunlarıyla şimdiden milyonlarca oyuncuya ulaştı. Manc şimdi oyunlarını Metaverse ve blockchain teknolojisi ile uyumlu olacak şekilde diğer projelerle uyarlıyor. Manc, klasik oyunları benzersiz bakış açıları ve vizyoner senaryolarıyla mobil uygulamalara dönüştürmüştür. Manc oyunları ve uygulamaları 23 ülkede milyonlarca kullanıcı tarafından indirildi ve 2023 yılına kadar toplamda 25 milyondan fazla indirme hedefi bulunmaktadır.

Elektrikli araç üreticisi XPeng, robotaksi ağı kurmaya hazırlanıyor

Çin merkezli premium elektrikli araçlar üreten XPeng, otonom teknolojisini kullanarak bir robotaksi ağı kurmaya hazırlandığını açıkladı. Geçtiğimiz günlerde düzenlenen özel etkinlikle birlikte açıklama yapan girişim, SUV modeli olan G9’un Çin hükümeti desteğiyle birlikte kapalı alan testini geçen ilk seri üretim araç olduğunu belirtiyor.

XPeng, XNGP’nin bir robotaksi ağı için zemin hazırlamak için yeterince iyi olduğu düşünülüyor. XPeng’in otonom sürüş alanından Dr. Xinzhou Wu‘ya göre G9’un bu ağın oluşmasına direkt olarak yardımcı olabilecek. Wu, “Seri üretilen ticari araçlarımızın – herhangi bir özel güçlendirme yapılmadan – yol testi izni alması bizim için büyük bir başarıdır. Robotaksi platformu geliştirmemiz, önemli maliyet avantajları sağlamayı ve ürün kalitesi, güvenlik ve kullanıcı deneyimi sağlamayı amaçlıyor.” dedi. 

Girişim, otonom sisteminin detaylarını da teknoloji severlerle paylaştı. Birçok kamera verisi yolların çizimini yapıp bunu işleyerek insanlar gibi karar alma yeteneğine sahip olmasını sağlıyor. Tıpkı bir sinir ağı gibi işlenen veriler, girişimin görsel algılama sistemi XNet’e bağlanıyor. XPeng, sinir ağı teknolojisinin sürekli kendini geliştirmek için manuel işleme mantığını geçersiz kılarak sürekli kendini güncellediğini belirtiyor.

XPeng, XNet’in otonom sürüş için Çinli bilgi işleme merkezi olan Fuyao tarafından ve Alibaba Cloud’un akıllı bilgi işlem platformu tarafından destekleniyor. XPeng’in kurucu ortağı ve CEO’su He Xiaopeng‘e göre robotaksi, XPeng’in yeni yapay zeka destekli sesli asistanına da sahip olacak. Ses sistemi, kabindeki her yolcudan gelen komutları tanımak ve birden fazla konuşma akışı boyunca çeşitli talimatları anlamak için özel teknolojilere sahip olacak.

XPeng, sesli yardım teknolojisinin bir internet bağlantısına veya herhangi bir etkinleştirme komutuna ihtiyaç duymadığını söylüyor. Komut sistemine yapılan testlerde komutların %96’sının doğru algılandığı ve bir saniyeden daha kısa sürede çalışacak kadar iyi olduğu iddia ediliyor.