Ana Sayfa Blog Sayfa 317

İstanbul merkezli SinginGiant’ın geliştirdiği yerli taktik FPS oyunu Contain, Steam’de yerini aldı

Dijital oyun sektöründe İstanbul kökenli yeni bir girişim olan SinginGiant‘ın geliştirdiği PC oyunu Contain‘de geri sayıma geçiliyor. İçinde doğaüstü ve gerilim öğeleri barındıran taktik FPS oyunu Contain, Steam üzerinden istek listesi almaya başladığını duyurdu.

Unreal Engine 5 ile geliştirilen Contain, 1-5 kişilik ekipler halinde ister tek oyuncu ister 5 kişiye kadar Co-Op olarak oynanabilecek. Oyun severleri Contain’de her köşe ardında bir tehlike bekliyor. Contain’in geliştirici ekibi içinde tecrübeli isimler yer alıyor. Daha önce Steam’de çıkan iki oyunun yaratıcıları arasında bulunan Sonat Samir, bugüne kadar yüzlerce oyun inceleyen Burak Akmenek, yayımlanan çok sayıda basılı ve dijital medyanın tasarımında emeği geçen Oğuz Taşdan bunlardan bazıları. Değerli bir yatırımın ardından oyunun geliştirilmesine hızlıca başlayan ekip, oyunu tamamlamak için emin adımlarla ilerliyor.

2021 yılında İstanbulda kurulan SinginGiant, oyuncularına muhteşem bir oyun deneyimi sunmayı amaçlıyor. Dijital oyunlara geniş ve yenilikçi bakış açısıyla yaklaşarak uluslararası ölçekte üst düzey PC oyun projelerinin geliştirilmesini ve yayınlanmasını yöneten, oldukça deneyimli bir ekiple oyun severlere farklı deneyimler yaşatmayı hedefliyor.

SinginGiant’ın geliştirdiği PC oyunu Contain, Co-Op mücadelede oyuncuları oldukça farklı bir maceraya davet ediyor. Geliştirilen oyunun kapalı beta testinin ileri bir tarihte gerçekleştirilmesi planlanıyor. Kapalı beta testlerinde oyuncuların verdiği geri bildirimlere göre gerekli düzenlemelerin yapılması ve hemen ardından oyunun piyasaya sürülmesi için gerekli işleler yapılarak piyasaya bekleniyor.

Oyunla ilgili gelişmelerden haberdar olmak için buradan Contain’in Twitter hesabını takip edebilirsiniz.

Ses tanıma sistemleri geliştiren Audio Analytic, Meta tarafından satın alındı

Yapay zeka desteğiyle beraber ses tanıma sistemleri üzerinde çalışamalar yapan girişim Audio Analytic, Meta tarafından satın akındı. Şirket, Meta’nın sanal gerçeklik odaklı dünyalarından, hologramlardan ve artırılmış gerçeklikten oluşan bir metaverse Ar-Ge birimi olan Meta’nın Reality Labs Araştırma departmanına dahil olacak.

2010 yılında Chris Mitchell tarafından kurulan girişimin, San Jose ve California’da ofisleri bulunuyor. Audio Analytics’in ai3 yazılımı, cihaz üreticilerinin, çip üreticilerinin ve yapay zeka odaklı çalışmalar yapan şirketlerin, duman alarmları, kırılan pencere camı veya bir bebeğin sesi gibi sıradan sesleri içgüdüsel olarak tanıyarak bu seslere tepki veren bağlantılı ürünler oluşturmasına yardımcı oluyor.

Audio Analytic Ses Odası

Ses şirketi, geliştirdikleri teknolojilerle beraber “gezegendeki en doğru, sağlam ve kompakt işitme duyusunun” oluşturduğunu iddia ediyor. Audio Analytic, satın alım işlemleri öncesinde yatırımcılardan 25 milyon dolar topladı. Bu yatırım sonrasında Meta’nın satın alması, büyüme ihtimali bulunan potansiyelli şirketleri takip ettiklerini gösteriyor.

Girişimin katıldığı departman Reality Labs Research, dünya çapında 12 Ar-Ge birimine sahip. Meta’nın 2014 yılında o zamanlar Facebook tarafından satın alınan sanal gerçeklik ekipmanları üreticisi Oculus’taki amiral gemisi ürünlerin gelişim sürecinin tamamlanabilmesi için birbirinden farklı fikirler ortaya koyuyor. Audio Analytic’in de seslendirme konusunda hem departmana hem de Oculus’a faydalı olacağı düşünülüyor.

Meta’nın sahibi Mark Zuckerberg, oldukça önem verdiği metaverse’e de Audio Analytic’in destekleyip yardımcı olacağını umuyor. Metaverse projesinin maliyeti ve insanlar tarafından hala benimsenmeyişi yüzünden eleştirilere maruz kalan Meta patronunun projeden vazgeçmeye niyeti yok gibi görünüyor. Bu konuda yapay zeka desteğiyle beraber Audio Analytic’in gerçekçi sesler geliştirerek platformun daha iyi bir hal almasında önemli rolü olacağı tahmin ediliyor.

IdeaSoft, hazırladığı İlk Adım Paketi ile e-ticaret’e ücretsiz başlama imkanı sunuyor

E-ticaret altyapı sağlayıcısı IdeaSoft, işletmelerin internet üzerinden satışlar yapmasını sağlayacak yeni paketini duyurdu. IdeaSoft CEO’su ve TOBB E-ticaret Meclis Üyesi Seyhun Özkara, IdeaSoft’un yeni ürünü olan “İlk Adım Paketi”nin müjdesini vererek, işletmelerin fiziksel mağazalarına bağlı kalmadan ücretsiz olarak tüm Türkiye’ye satış yapabilme fırsatına sahip olacağını belirterek, hedeflerinin 2023’te 100 bin işletmeye ulaşmak olduğu belirtti.

IdeaSoft CEO’su ve TOBB E-ticaret Meclis Üyesi Seyhun Özkara, e-ticareti herkes için mümkün kılmak adına tüm alanlarda yenilikçi çözümler üretip, iş ortaklıkları kurduklarını vurgulayarak, “İlk Adım Paketleri KOBİ’lerin, girişimcilerin ve e-ticarete girmek isteyen gençlere ücretsiz bir şekilde e-ticareti deneyimlemelerine fırsat tanıyor. İlk Adım Paketleri ile giriş maliyetleri olmadan, komisyonsuz ve masrafsız e-ticaret sitesi açarak e-ticarete başlanabilecek. Bu proje ile her işletme e-ticareti deneyebilir. İşletmelerin kârlı, istikrarlı ve sadece pazaryerlerine bağlı kalmak zorunda kalmadan sürdürülebilir bir model oluşturmasını hedefliyoruz. Mevcut durumda KOBİ’ler ve girişimciler e-ticaret platformlarında yüksek komisyon oranlarıyla veya düşük kârlılıklarla mücadele etmek zorunda kalıyor. Biz İlk Adım Paketlerimiz ile herkesin e-ticarete ilk adımı atmasını ve dilediğince satış yapmasını sağlayacağız. Böylece işletmeler fiziksel mağazalarına bağlı kalmadan tüm Türkiye’ye ve dünyaya satış yapabilme fırsatına sahip olacak. Hedefimiz 2023 sonuna kadar 100 bin işletmeye ulaşmak” dedi.

Firmalar için önemli olan şey entegre çözümlerle süreçleri doğru yönetmek 

Özkara, IdeaSoft anahtar teslim e-ticaret siteleri ile dijitalleşmek isteyen firmalara uçtan uca çözüm ve hizmet sunarak altyapı sağladıklarını da sözlerine ekleyerek, “Dijitalleşme süreci hiç bitmeyen bir süreç. Yeni teknolojiler hayata girdikçe, şirket içerisinde otomatikleştirebileceğiniz, operasyonel anlamda şirkete katkı sağlayabilecek modeller, süreçler her zaman olur ve üzerine devamlı yenileri eklenir. Firmalar için önemli olan şey adım adım başlayıp süreç içerisinde hepsinin birbiriyle aynı dili konuşabildiği entegre çözümler üretmek ve süreçleri doğru yönetmektir. Her işletme mutlaka dijital dönüşüme ayak uydurmalı.” şeklinde konuştu. 

İlk Adım Paketi’nde Neler Var?

İlk Adım Paket içeriğinde; kullanıma hazır tema şablonları, free pakette 1 adet ödeme sistemi entegrasyonu, 25 adet ürün ekleme, 100 GB yıllık trafik / sunucu kullanımı, anlaşmalı kargo fiyatları, detaylı sipariş takibi, eğitim dokümanları, raporlama sistemi, yazılım güncellemeleri, kapıda ödeme / havale ile ödeme yer alıyor.

IdeaSoft’a “Türkiye’nin En İyi Altyapı Sağlayıcısı” Ödülü

Öte yandan IdeaSoft, 4 Kasım’da Çırağan Sarayı’nda düzenlenen ve ana sponsoru olduğu dijitalleşmenin tüm dinamiklerinin, yeniliklerinin ele alındığı, fark yaratan markaların ödüllendirildiği E-ticaret Zirvesi’nde “Türkiye’nin En İyi Altyapı Sağlayıcısı” ödülünün sahibi oldu.  

Sağlık odaklı teknoloji girişimi Speedoc, 28 milyon dolar yatırım aldı

Hasta takibini uzaktan sağlayarak sağlık girişimi Speedoc, Seri B öncesi turda 28 milyon dolar yatırım aldı. Tura Bertelsmann Investments, Shinhan Venture, Mars Growth ve 2020 yılında girişime yatırım yapan Vertex Ventures da katıldı.

2017 yılında Dr. Shravan Verma ve Serene Cai tarafından Singapur’da kurulan girişim, telesağlık konsültasyonları, doktor ve hemşire ziyaretleri ve ambulans çağırma hizmetleri de dahil olmak üzere çeşitli mobil evde bakım hizmetleri sunuyor. Ayrıca Singapur ve Malezya genelinde dokuz şehirde hizmet veriyor.

McKinsey & Co.’nun tahminlerine göre, Asya’daki tüketici merkezli dijital sağlık ekosistemi, bölgenin dijital sağlık pazarının genel büyümesini 2020’de 37 milyar dolar iken 2025 yılına kadar 100 milyar dolar‘a çıkacağı düşünülüyor.

Speedoc CEO’su ve kurucu ortağı Dr. Shravan Verma, “Hastanelerin sanallaşmasına yönelik atılım, hastane kullanım oranlarını tamamlayacak ve daha iyi hale getirerek. Sağlık personelinin yaşamı tehdit eden koşullara daha verimli bir şekilde katılmasını sağlayacak. Hastalar ve bakıcıları evde tedavi süreciyle yeni bir alternatif oluştururken maliyet açısından da tasarruf sağlayabilecekler.” dedi.

Speedoc’tan başka bir temsilci, “Evde hastane düzeyinde bakım sunarak hastalarımızın ihtiyaçlarını daha iyi karşılamamızı sağlayan uzaktan izleme ve hasta gösterge tablosu gibi entegre çözümler sunarak sanal hastane yeteneklerini geliştirmek istiyoruz.” dedi.

Shinhan Venture Investment direktörü Jinsoo Lee, “Güneydoğu Asya’da sağlık hizmeti ve sunumu, önümüzdeki on yılda muazzam bir değişime hazır. Speedoc’ın bölgedeki sağlık açığını karşılama konusunda daha fazla çaba göstereceğini düşünüyoruz.” dedi.

Şu anda yaklaşık 120.000 kullanıcısı olan Speedoc, 10 tam zamanlı doktor, 20 tam zamanlı hemşire ve 100’den fazla yarı zamanlı doktor ve hemşireden oluşan bir ekibe sahip. Bu yeni yatırım, Speedoc’un mobil evde bakım modelini genişletmek için hem özel hem de kamu sağlık sektörüyle daha fazla iş birliği yapması için kullanılacak.

Disney+, toplam kullanıcı sayısını açıkladı

Kurulduğu günden bu yana oldukça ses getiren içerik platformu Disney+, dünya genelinde 164.2 milyon kullanıcıya sahip olduğunu açıkladı. 2022 yılının mali raporlarıyla beraber duyurulan abone sayısı, platformun rakiplerine karşı ne kadar güçlü bir konumda olduğunu bizlere gösteriyor.

Pixar, Marvel, Lucas Films, National Geographic ve daha bir çok stüdyonun yapımlarını kullanıcılarına sunan platform, üçüncü çeyrekte 152.1 milyon kullanıcıya sahipken yeni üyelik alan 12 milyon kişiyle beraber toplamda 164.2 milyon kullanıcıya ulaştı. Akış hizmetinin son çeyrekte 9.35 milyon yeni kullanıcıya sahip olması bekleniyordu ancak bu beklentilerin çok üstüne kolayca çıkılmış oldu.

Disney’in diğer yayın hizmetleri Hulu ve ESPN+ da hesaba dahil edildiğinde üçüncü çeyrekte 221 milyon olan toplam kullanıcı sayısı 235.7 milyona ulaştı. Şirket, tüm platformları için 233.8 milyon kullanıcıya sahip olmayı bekliyordu ve burada da beklentileri aştı.

Disney+, Hulu ve ESPN+’ın toplam kullanıcı sayısı, Netflix‘in kullanıcı sayısını geçiyor. Netflix, üçüncü çeyrekte toplamda 223 milyon kullanıcıya sahip olduğunu açıkladı. Bu sayılara baktığımızda Disney, ezeli rakibi Netflix’in önüne geçmiş oluyor.

Disney CEO’su Bob Chapek, “2022 yılı, şimdiye kadarki en iyi hikayelerimizin bazılarıyla Disney için güçlü bir yıldı… ve bu yıl 57 milyon kullanıcı ekleyip toplam 235 milyon kullanıcıya sahip olarak doğrudan tüketiciye yönelik hizmetlerimizde olağanüstü kullanıcı artışı sağladık. Disney+ için ekonomik olarak yukarı yönde herhangi bir değişiklik görmediğimizi varsayarsak 2024 mali yılında kârlılığa ulaşmasını bekliyoruz.” dedi.

Karlılık konusunda gelecek yıllara umutla bakan şirket, gelir elde etmek için Disney+, Hulu , Hulu Live TV paketleri ve ESPN+ platformlarının fiyatını arttırdı. Ayrıca rakibi Netflix gibi reklamlı ve daha ucuz bir paketi piyasaya sürmek için çalışmalarını sürdürüyor.

E-spor organizasyonları için takım yönetim hizmeti sunan Scoutli, Alesta’dan yatırım aldı

Alesta Elektronik Teknoloji Yatırım A.Ş, yüksek büyüme potansiyeline sahip erken aşama teknoloji girişimlerine yatırım strateji doğrultusunda gerçekleştirdiği yatırımlara Scoutli ile devam ediyor.  

Alesta’nın yeni yatırım gerçekleştirdiği girişim, e-spor organizasyonları için veri analitiği, scouting ve takım yönetim platfomu hizmetleri sunan Scoutli’ye 7.42 milyon TL değerleme üzerinden yatırım yaptı.

E-spor ile ilgili her şeyin tek adresi Scoutli, gelişmiş analizler ile oyuncu derecelendirmeleri ve kapsamlı bir oyuncu veritabanı yelpazesi sunarken; takımlara finansalları, önemli tarihleri, oyuncu verileri ve daha fazlası için bilgi sağlıyor. Turnuva performansı, oyuncu takibi ve oyuncu performansı raporlamaları ile güvenilir veri sağlayarak e-spor etkinliklerini kolaylaştırıyor.

Alesta Elektronik Teknoloji Yatırım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Özer, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Siber güvenlikten bioteknolojiye, SaaS platformlarından batarya teknolojilerine ve online terapilere kadar çok geniş bir yelpazede gerçekleştirdiğimiz girişim yatırımlarına ek olarak, erken aşama teknoloji girişimlerini desteklemeye devam ediyoruz. Özellikle yeni nesil gençlerin büyük ilgi gösterdiği, hızla büyüyen ve gelişen e-spor pazarında Scoutli yatırımı ile yeralmaktan mutluluk duyuyoruz.  Scoutli’nin yeni yatırım ile mevcut hedeflerini daha yukarılara taşıyarak pazarda önemli bir oyuncu olacağına inanıyorum.’’ dedi.

İstanbul merkezli Reengen’in çatı şirketi Faradai, 2.4 milyon dolar Seri A öncesi yatırım aldı

Londra merkezli Faradai, global yatırımcıların katıldığı Seri A öncesi yatırım turunda, enerji ve karbon iş zekası platformunu globalleştirmek için 2.4 milyon dolar yatırım aldı. 2021 yılına kadar İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren Reengen’in, merkezini Londra’ya taşıyarak, globalde Faradai markası ile yoluna devam ettiğini sizlerle paylaşmıştık.  

Yatırım turuna İngiltere merkezli Edenbase ve İsviçre merkezli Sangha Capital fonları liderlik yaptı. Tura, Zoom ve Canva’nın da erken aşama yatırımcısı olan Bill Tai’nin kurucusu olduğu Silikon Vadisi merkezli ACTAI Ventures, İngiltere merkezli gayrimenkul ve inşaat teknolojileri fonu Goldacre, Singapur merkezli teknoloji fonu EthAum Ventures, Goldman Sachs İngiltere’den yatırım profesyonelleri, Türkiye’den Mono Mimarlık, Birleşik Arap Emirlikleri ve Hindistan’dan melek yatırımcılar katıldı. Şirketin önceki yatırımcıları arasında Amerika menşeli etki yatırım fonu Capria Ventures, Faruk Eczacıbaşı, Cem Tüfekçi ve Kerim Sengir bulunuyor. 

Uçtan Uca Dijital Net Zero Navigasyonu

Faradai, enerji tüketim ve karbon emisyon verilerinin toplanması, analizi, raporlanması ve topyekün emisyon düşüşü için kurumsal analitik platformu sağlıyor. Halihazırda 16 ülkede 18.000’in üzerinde tesisin enerji ve karbon emisyon yönetimini yapan Faradai; Shell, IKEA, İş Bankası, İBB, Pepsico, Vodafone, M&S, Mediamarkt, Garanti Bankası, TEB, Sephora, QNB Finansbank, GAP, Odeabank, Yemek Sepeti, Aygaz, SOCAR ve DHL gibi birçok uluslararası kuruma hizmet veriyor. 

Faradai Net Zero Intelligence Platformu’nun kullanıcıları, tüm enerji tüketim verilerini gerçek zamanlı olarak tesislerden toplayıp, analiz edip, Scope 1-2-3 karbon emisyon raporlamalarını yaparak hem %20’ye varan enerji tasarrufu yapıyor, hem de standartlara ve regülasyonlara uyumluluk sağlıyor. 2021 yılında 55 milyon ton karbon emisyonunu yöneten ve raporlayan Faradai, her sene bu sayıyı ikiye katlamayı hedefliyor. 

Platform, farklı yazılımlardan, sensörlerden, ve tesis altyapılarından çevresel, operasyonel ve finansal verilerin toplanışını otomatize ederek, kurumların topyekün değer zincirlerinin emisyonunu izlenebilir kılıyor. Bilim Tabanlı Hedefleme İnsiyatifi (Science Based Targets Initiative) ve Sera Gazı Emisyon Raporlama (GHG Emission Standards) Standartlarını baz alarak, işletmelerin net zero hedeflerine ulaşmalarını kolaylaştıran Faradai, bunun üzerine IoT platform altyapısı ile karbonsuzlaşma projelerinin takibini ve performans raporlamasını da yapıyor. 

Gerçek zamanlı veri analizi olmadan net zero emisyona ulaşmak sadece bir fantaziden ibaret

Faradai kurucuları Şahin Çağlayan, Burak Sefer ve Utku Simitli, misyonlarını “Sürdürülebilir bir gelecek için veri ve analiz çözümleri sağlamak’’ olarak belirtiyor. Faradai’ın vizyonunun arkasında ise “Enerji yeni internettir’’, “Yapay zeka yeni elektriktir’’ ve “Sürdürülebilirlik yeni dijitaldir’’ felsefeleri yatıyor. Türkiye’den çıkıp globalde söz sahibi olan bir etki odaklı teknoloji şirketi çıkarmanın en büyük hedefleri olduğunu vurguluyorlar. 

“Girişimcilik ekosisteminde, insanları daha çok tüketmeye yönlendiren veya katma değer yaratmadan günün trendlerine göre popüler olan şirketlere yatırım yapmaya bir meyil var. Biz Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilir kalkınma hedeflerini baz alan bir şirketin de unicorn olabileceğini gösterip, genç girişimcilere örnek olmayı hedefliyoruz.’’

Bunun yanında, birçok kurumun net zero hedefleri koyduğunu, fakat hedef koymanın bu işin sadece başlangıcı olduğunu, asıl zor olan kısmın Kapsam 1-2-3 emisyon verilerini eksiksiz bir şekilde toplamak, raporlamak ve her şeyden önemlisi karbonsuzlaşma projelerini uygulamak ve takip etmek olduğunu belirtiyorlar. Faradai Net Zero İş Zekası Platformu’nun nesnelerin interneti ve yapay zeka yetkinlikleri ile gerçek zamanlı veri toplama, anormallikleri tespit ederek karbon ayak izini düşürecek aksiyonlar aldırması rakiplerinden farklı sunduğu katma değerler olarak öne çıkarılıyor. 

Faradai CEO’su Şahin Çağlayan, aldıkları yatırımın, Net Zero İş Zekası Platformu’nun yol planındaki ürün geliştirmelerini yapmak, sürdürülebilirlik uzman havuzunun genişletmek ve özellikle İngiltere, Avrupa, Orta Doğu ve Asya Pasifik başta olmak üzere global pazarlara açılımı hızlandırmak için kullanılacağını belirtti. 

Instagram, bilgisayar kullanıcıları için web arayüzünü güncelliyor

Popüler sosyal medya platformu Instagram, bilgisayar üzerinden de platformu kullanan kişileri düşünerek buradaki arayüzü güncellemeye karar verdi. Mobil uygulama ve web sitesinin büyütülmüş hali gibi görünen web sürümünün kendine has bir yapısı olavağı düşünülüyor.

Instagram’ın başında yer alan Adam Mosseri, yeni arayüz ve birbirinden farklı yeni özelliklerin duyurusunu Twitter üzerinden paylaştı. Açıklamasında, “Birçok insanın web’i çoklu görevler için kullandığını biliyoruz ve Instagram’ın online ortamda mümkün olduğunca harika bir deneyim olduğundan emin olmak istedik. Bu yeni tasarım görünüm olarak daha temiz, daha hızlı ve kullanımı daha kolay şekilde karşımıza çıkıyor.” dedi.

Yeni tasarım, ana sayfa, arama, mesajlar ve bildirimler gibi menüleri ve simgeleri bir yan bölmeye taşıyor. Dahası, keşfetme/arama sayfası, monitör boyunca uzanan tam bir ızgara biçiminde görünüyor. Yeni kenar çubuğu, bulunduğunuz ekrana göre genişleyip ve daralıyor.

Web için eski tasarımda, bir profil açtığınızda Gönderiler, Kılavuzlar, Reels gibi seçenekler ızgaranın üstünde barındırılıyordu. Yani başka bir sekmeye geçmek istiyorsanız, bulunduğunuz yerden en üste kaydırmanız gerekiyordu. Yeni tasarım, bu seçenekleri yana kaydırarak bu sorunu çözüyor.

Instagram, Reels özelinde oluşturulan içeriklerin de normal içerikleri gibi planlanmasını sağlayacak yeni sistemini duyurdu. Bu sayede sosyal medya uzmanları, kullanıcılar ve influencer’lar, istediği an gönderilerini platforma yükleyip seçtikleri saatte paylaşılmasını sağlayacak.

Kullanıcılar arasında parti parti geçilmesi planlanan bu yeni tasarım, farklı sekmeler arasında geçiş yaparken Instagram’ı büyük monitörlerde kullanmayı kolaylaştıracak. Bu sayede kullanıcıların daha temiz bir alanda daha verimli çalışmalarına yardımcı olacak. 

Şirket içi iletişimi kolaylaştıran Beekeeper, 50 milyon dolar yatırım aldı

Şirketlerin üst düzey çalışanlarıyla etkileşim halinde olmaları için geliştirilen Beekeeper, Seri C turunda 50 milyon dolar yatırım aldı. Yatırım turuna EGSB, Kreos Capital, Energize, Thayer, SwissCanto, Keen Ventures, Alpana ve Verve Capital katıldı.

2011 yılında İsviçre’de kurulan Beekeeper, konaklama, perakende, üretim, lojistik, sağlık ve diğer sektörleri kapsayan sabit bir ofis tabanlı konumdan çalışmayan global “masasız” işgücünün %80’ini hedefliyor. Beekeeper’ın platformu mesajlaşma, anketler, video ve sesli sohbetler, SSS için sohbet robotları, iş akışı otomasyonu, vardiya planlaması, belgeler, formlar ve daha fazlasını desteklemek için araçlar oluşturuyor. Bunlarla beraber girişim, yöneticilere etkinlik ya da düzenlenen toplantılara kaç kişinin katıldığı ve neler yaptığı hakkında da detaylı analizler yapıyor. 

Beekeeper, oteller zinciri Hilton ve gıda şirketi Cargill de dahil olmak üzere 10 yılı aşkın tarihi boyunca bazı büyük şirketlerle çalıştı. Üst seviye çalışanlara fayda sağlamayı vaat eden Beekeeper, şirketleri iş gücüyle nasıl bağlantı kurduklarını modernize etmeye teşvik etmek açısından pandeminin global iş gücü üzerindeki etkisinden yararlandı.

Beekeeper CEO’su Cris Grossmann, “Kamuoyu, insan yaşamının her alanında ön saflardaki iş gücümüzün oynadığı önemli rolün farkına vardıkça, haber kapsamına ve ulusal sohbetlere hükmetmeye başladılar,” diye devam etti. “Şirketler, anında iletişim kuramadıklarını veya ön saflardaki ekiplerine hızlı güncellemeler aktaramayacaklarını çabucak keşfettiler. On yıllardır güvendikleri standart yukarıdan aşağıya, ağızdan ağza iletişim kanalları, klasik veya sosyal intranetler ve ilan panoları başarısız oldu. Birçoğu, ön saflardaki çalışanlarını birbirine bağlamak ve güçlendirmek için yeni teknolojiler uygulamak zorunda kaldı ve bunu hızlı bir şekilde yapmaları gerekiyordu.” dedi. 

İsviçre merkezli girişim, yatırım sonrasında ürün geliştirmeyi ikiye katlamayı ve yeni pazarlarda faaliyet göstermeyi planlıyor.

Delivery Hero Tech Hub, T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi heyetini ve Alman basınını ağırladı

T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi temsilcileri ve 26 Alman basın mensubunun bulunduğu bir heyet, 7 Kasım’da Delivery Hero Tech Hub şirketini ziyaret etti. Bu ziyarette Delivery Hero Tech Hub yöneticileri, T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi yöneticilerine ve Alman basın mensuplarına kapsamlı sunumlarla Tech Hub’ın organizasyon yapısı, projeleri ve hedefleriyle ilgili bilgiler paylaştı.

Delivery Hero, ürün ve teknoloji ekiplerini Global Tech Hub stratejisi çerçevesinde merkezileştirerek, ilki Berlin’de kurulan teknoloji üslerinden birini resmi olarak Ocak 2022’de Türkiye’de faaliyete başlattı. Delivery Hero bünyesindeki platformlara hizmet vermek amacıyla Türkiye’de kurulan Delivery Hero Tech Hub, Delivery Hero’nun teknoloji üslerinin en büyüklerinden biri konumunda bulunuyor.

Delivery Hero Tech Hub’ın kurulması için atılan ilk adım ise 20 senelik Yemeksepeti platformunun, 40’tan fazla ülkede kullanılan Pandora platformuna geçişinin sağlanması oldu. Bu geçiş projesinin başarıyla tamamlanmasıyla beraber Delivery Hero Tech Hub globaldeki faaliyetlerine başlamış oldu.

Delivery Hero’nun Türkiye’de kurduğu Tech Hub, Delivery Hero’nun temel ürünleri arasında bulunan Qcommerce, FinTech ve AdTech gibi platform ve servisleri geliştiriyor.

Yeni teknolojilerin geliştirilmesine ve ürünlerin inovasyonuna odaklanan Tech Hub, pek çok açıdan Delivery Hero için önemli bir küresel teknoloji merkezi haline gelmeye başladı. Delivery Hero, Türkiye ofisinin katkılarıyla sağlam teknolojik yeteneklerle yönlendirilen bir dijital ekosistem inşa etmeyi, yemek ve market dağıtım teslimat hizmetlerini tüm dünya çapında tüketicilere daha yakın hale getirmeyi hedefliyor.

Türkiyenin yazılım ihracatını nitelikli iş gücü ile destekliyor. 

300’den fazla Tech Hub çalışanı tarafından hayata geçirilen ürünler ve servisler, 50’den fazla ülkede değer yaratıyor ve Türkiye’nin yazılım ihracatına önemli katkılar sağlıyor.

Tech Hub çalışanları bu ürün ve servisleri geliştirirken birçok ülkeden meslektaşları ile bağ kurup çalışma fırsatı yakalıyor.Üstelik çalışanların uluslararası projelerde yer alma şansı yakalaması, kariyerlerini geliştirmeleri için de büyük bir fırsat anlamına geliyor. Ayrıca Tech Hub çalışanlarına sağladığı eğitimlerle onların yetkinliklerini arttırarak kariyer yolculuklarına destek oluyor. Bu haliyle Tech Hub teknoloji alanında ülkeye istihdam katkısı yapmakla kalmayıp, nitelikli iş gücüne Türkiye’de global standartlarda çalışma imkanı veriyor.

Delivery Hero’nun doğrudan yatırımıyla Türkiye’de kurulan Tech Hub, ayrıca çalışma modeli konusunda da önemli bir deneyimi hayata geçiriyor. Tüm çalışanların uzaktan çalışma modeliyle katılım sağlayabildiği Tech Hub’ın, yazılım alanında önemli bir örnek model oluşturması da hedefleniyor. Uzaktan çalışma imkanı sayesinde Türkiye’nin dört bir yanından yazılımcılar işe alınabiliyor.

Bu ziyaretin amacı hakkında Yemeksepeti Kamu Politikaları ve Kamu İlişkileri Direktörü Senem Yavaş şunları söyledi: T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Türkiye’nin sunduğu yatırım fırsatlarını küresel iş dünyasına tanıtma ve yatırımcılara Türkiye’ye yapacakları yatırımın her aşamasında destek verme görevini üstlenmiş tek resmi kuruluş olarak, Türkiye’deki yatırım ortamını tanıtma faaliyetleri kapsamında farklı ülkeler ve sektörlere yönelik Road Show’lar düzenlemektedir. Bu yıl Türkiye’nin Hizmet İhracatı’ temasıyla 7-9 Kasım 2022 tarihinde Almanya’daki seçkin basın mensuplarının katılımı ile düzenlediği Road Show programında Delivery Hero olarak yer almaktan büyük memnuniyet duymaktayız. Bu ziyaret ile 2015 yılında yaptığı yatırımla Yemeksepeti hisselerinin tamamını bünyesine katmış olan Delivery Heronun, yazılım sektörü ve hizmet ihracatı açısından ülkemizde gelecek dönem faaliyetlerine verdiği önemi ilgili heyet üyelerine sunma imkanına sahip olmuş olduk.” 

Delivery Hero Tech Hub CPHOsu İlke Şentürk Öksüz ise ziyaretle ilgili şu bilgileri paylaştı: “Çalışanlarımızın mutlu olması için, global uygulamalar geliştirirken herkesin çalışmak istediği bir şirket olmak için de gerekli şartları oluşturmaya gayret ediyoruz ve büyüyoruz. Bu merkezde herkesin çalışmak isteyeceği bir ortam ve imkanlar sunuyoruz. Tüm Tech Hub çalışanları global bir iş sürecinin parçasıdır. Türkiye’de yaptıkları iş 50’den fazla ülkede anlam kazanıyor ve değer yaratıyor. Aynı şekilde çalışanlarımız birçok ülkeden meslektaşlarıyla bağ kurup çalışma fırsatı yakalıyorlar. Diğer yandan çalışanlarımız, durmadan devam eden bir gelişimin de bir parçası oluyor. Verdiğimiz teknik ve İngilizce eğitimler sayesinde alanlarında en yetkin kişiler olmaları adına elimizden geleni yapıyoruz. Uluslararası projelerde çalışma elde ederek mühendislik noktasında gelişimlerine katkıda bulunuyoruz. Bu da sağladığımız önemli fırsatlar arasında. Ayrıca, Türkiyedeki genç yetenekleri Global Early Talent Programımız kapsamında Tech Hub bünyesinde yetiştirmek üzere bir program başlatıyoruz. Programa seçilen kişilerin, vereceğimiz eğitimlerle yetkinliklerini geliştirmelerini ve uluslararası çalışma deneyimi kazanmalarını hedeflemekteyiz. T.C. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisinin ve Alman basın mensuplarını bu ziyaret çerçevesinde ağırlamak, Tech Hub’ı anlatmak bizim için çok değerli bir fırsat oldu. Bu ilişkilerin önümüzdeki dönem önemli katkıları olacağına inanıyoruz.”