Ana Sayfa Blog Sayfa 310

Tüketicilere kredi desteği sağlayan Blnk, 32 milyon dolar yatırım aldı

Mısır’da anında tüketici kredisi sağlayan fintech platformu Blnk, 32 milyon dolar yatırım aldı. Girişim, yatırımı kendi içerisinde sınıflara ayırarak nasıl bir yol izleyeceğini de açıkladı.

32 milyon dolar yatırımın 12.5 milyon dolar‘ı tohum öncesi ve tohum turu olarak (Abu Dhabi Emirates International Investment Company [EIIC], Sawari Ventures ve diğer yatırımlar tarafından desteklendi), 11.2 milyon dolar borç finansmanı ve 8.3 milyon dolar‘ı (National Bank of Egypt ve Banque du Caire tarafından sağlandı) ise tahvil ihracı için kullanılacak.

2021 yılının Ekim ayında kurulan girişim, herhangi bir klasman fark etmeksizin tüm satıcı ve tüccarlarla ortaklık kurarak, müşterilere satış noktasında taahhütte bulunmalarını ve elektronik, mobilya ve otomotiv hizmetleri gibi ürünleri 6-36 ay taksitlerle satın almaları için finansman sağlamalarını sağlıyor.

Amr Sultan ve Tarek Elsheikh tarafından hayata geçirilen Blnk’in tescilli kredi taahhüt sistemi, müşterilerin riski faktörünü ve borçlarını ödeyebilme ihtimalini değerlendiren risk puanlama modeli bulunuyor. Platform, şimdiye kadar 300’den fazla tüccardan (yarısı aktif) oluşan bir ağ aracılığıyla aylık ortalama 60.000’den fazla müşteriye %2,6 faiz ile 20 milyon dolar’ın üzerinde kredi sağladığını iddia ediyor.

Blnk’in Kurucu Ortağı ve CEO’su Amr Sultan, “Misyonumuz, satış noktasında kapsayıcı ve uygun tüketici kredisi sunarak daha fazla Mısırlının arzu ettikleri ürün ve hizmetleri satın almalarını kolaylaştırmak oluyor. Yolculuğumuzun erken bir aşamasında büyük bir yatırımcı grubunun desteğine sahip olmaktan mutluluk duyuyoruz. Onların desteğiyle, Mısır’ın yanı sıra daha geniş Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde finansal katılımı artırabileceğimize inanıyoruz” dedi.

Yatırımcılar arasında bulunan Joseph Iskander, “Mısır pazarının ve ​​ekosisteminin bölgesel ve uluslararası yatırımcılar için çekici bir fırsat sunduğuna inanıyoruz. Önemli değerleri belirlemeye ve yatırım yapmaya kararlıyız. Mısır’da finansal katılımı ve ekonomik kalkınmayı yönlendirmek için Blnk ile ortak olmaktan memnunuz ve hedeflerine ulaşmak için ekiple birlikte çalışmayı dört gözle bekliyoruz.” dedi.

Yatırım, platformun yapay zeka destekli kredi altyapısının daha da geliştirilmesini desteklemek ve şirketin hızla büyüyen müşteri portföyünü finanse etmek için kullanılacak.

NEOHUB Girişim Hızlandırma Programı’ndan mezun olan girişimler

DenizBank’ın yeni nesil iştiraki NEOHUB’ın Girişim Hızlandırma Programı, altı aylık yoğun bir çalışmanın ardından Demo Day ile mezunlarını vererek, start-up ekosistemine altı yeni girişim kazandırdı.

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş ve NEOHUB Genel Müdürü Gürhan Çam’ın girişim ekosistemine yönelik değerlendirmelerde bulunduğu etkinlikte, basketbol oyuncusu ve melek yatırımcı Sinan Güler ve Boğaziçi Ventures Yönetim Kurulu Üyesi Barış Özistek gibi isimler de yer aldı.

“Teknolojiyi sadece tüketen değil, üreten de olmalıyız”

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, yaptığı değerlendirmede, Microsoft, Apple ve Disney gibi dünyanın en büyük şirketlerinin temellerinin aile evlerinin garajlarında atıldığı örneğini vererek, şöyle konuştu: “Biz de DenizBank’ın temellerini bir otel odasında attık. Tek hatlı bir telefon ve 2 milyon TL’lik sermaye ile bugünün çeyrek asırlık çınarının tohumlarını ektik. Şimdi de kuruluş hikayemizden bize kalan mirasla hareket ediyoruz. Teknoloji şirketimiz Intertech ile 10 farklı ülkede 50 finansal kurumun teknoloji gücüyüz. NEOHUB’ın Girişim Hızlandırma Programı Deniz Akvaryum ile de yeni ekonomi odağında çok önemli çalışmalara imza atıyoruz. Biliyoruz ki, küçük fikirlerden filizlenen girişimler, büyük çınarlara dönüşmek için mentorluk ve altyapısal desteğe ihtiyaç duyuyor. İşte NEOHUB bu filizleri verimli yatırım iklimlerinden faydalandıracak, büyütecek ve yeri geldiğinde kaleleri yerinden oynatacak birer ağaca dönüştürmek için gerekli desteği veren bir fabrika gibi çalışıyor. Biliyoruz ki sürdürülebilir gelecek için teknolojiyi sadece tüketen değil, üreten de olmak zorundayız. Ülkemizden çıkan girişimlerin dünyada ses getiren devler haline gelmesi için çalışmaya devam edeceğiz.”

“Yeni ekonomiye yeni iş modelleri tasarlıyoruz”

NEOHUB Genel Müdürü Gürhan Çam ise konuşmasında; “Yeni nesil teknolojik gelişmelere, ekosistemdeki değişimlere çevik reaksiyon göstermek ve bu alanda farklılık yaratan iş modelleri, ürün ve hizmetler geliştirmek yeni ekonomi adaptasyonu için kritik öneme sahip. Biz de Sayın Hakan Ateş’in liderliğinde, günümüzün yatırım iklimine adaptasyon için yeni nesil iştirakimiz NEOHUB’ı kurduk. Görevimiz, bankacılık bilgimizi ve teknoloji gücümüzü bu çatı altında harmanlayarak yeni ekonomiye yeni iş modelleri tasarlamak” dedi. 

NEOHUB Girişim Hızlandırma Programı’ndan Mezun Olan Girişimler

Ekon Teknoloji: Yenilikçi teknolojiler kullanarak banka ve aracı kurumlara algoritmik işlem çözümleri sunuyor.

Fon Radar: Küçük ve orta boy işletmelerin nakit akışlarını yönetmek için onları finans kurumları ile buluşturuyor.

SenkronData: Markaların ve perakende satıcıların gelirlerini artırabilmek için online mecralardan topladığı veriler ile pazarı ve rakipleri gerçek zamanlı analiz ederek analitik çözümler sunuyor.

STETO: Diyetisyen, psikolog, fizyoterapist, dil ve konuşma terapisti, mentor ve profesyonel koç alanlarında uzmanlara ulaşmanızı sağlayan platform üzerinden seçtiğiniz uzmanla randevu oluşturulup online görüşme sağlanabiliyor.

Varsapp: Kullanılmayan eşyaların kiraya verilebildiği, aynı zamanda ihtiyaç duyulan ürünlerin kişiden ve markalardan kiralanabildiği bir platform özelliği sunuyor.

Walkers: Kullanıcılarına daha fazla hareket etmek ve sağlıklı bir hayata adım atmak için gereken motivasyonu, partner olduğu firmalara ise promosyon yapma imkânı ve alternatif pazarlama kanalı sunan, oyunlaştırma içeren sağlık & fitness uygulaması olarak konumlanıyor.

 

Freelance çalışanlara ödeme kolaylığı sunan Ping, 15 milyon dolar tohum yatırım aldı

Freelance çalışanlar için iş sonrasında ödemelerin tahsilini kolaylaştırmayı amaçlayan Ping, 15 milyon dolar tohum yatırım aldı. Yatırım turuna Y-Combinator, Race Capital, BlockTower, Danhua Capital, Signum Capital ve Goat Capital katıldı.

Pablo Orlando, Mary Saracco ve Jack Saracco tarafından bu yıl kurulan girişim, kişilerin, kuruluşların veya şirketlerin dolar cinsinden ücretsiz uluslararası hesap oluşturup ve anında döviz veya kripto para biriminde banka havalesi almasını sağlıyor. Bu sayede kullanıcılar, Bitcoin, Ethereum ve Litecoin gibi kripto para birimleri üzerinden ödeme almasıyla beraber platform üzerinden yatırım da yapabiliyor. Ayrıca girişimin sisteminde kullanıcıların doğrudan işverenlerine fatura gönderebilecekleri faturalandırma sistemi de bulunuyor.

Ping kurucu ortağı ve CEO’su Pablo Orlando, “Ping, freelance çalışanların ödeme alması ve Braintrust, freelancer.com, Upwork gibi büyük ekonomi platformlarının kullanıcılarına sunması için mükemmel bir çözüm oluyor. Uzaktan çalışmanın bir sonucu olarak nihayetinde daha yüksek ücretli işlere erişimin demokratikleşmesine yardımcı olan bir platform kurduk. Ping, küresel olarak freelance çalışanların ve müteahhitlerin ABD’de dolar kazanma ve bir hesapta tasarruf etme olasılığını en iyi şekilde görmelerini sağlıyor.” dedi.

Goat Capital Genel Ortağı Robin Chan, “Ping’in dijital platformu Latin Amerika için türünün ilk örneği ve global ölçekte finansal kapsayıcılık sağlama misyonuyla devam eden ödeme sorunlarını verimli bir şekilde çözüyor. Kanıtlanmış seri girişimciler tarafından yönetilen projelere yatırım yapmaktan gurur duyuyoruz. Yatırım, Ping’in global ölçekte daha da büyümesine yardımcı olacak.” dedi. 

Yatırım sonrasında Ping, platformunu daha da geliştirmeyi ve ekibini büyütmeyi planlıyor.

600 bin TL ödül verilen Enerjim Sensin Hızlandırma Programı’nın kazanan girişimleri

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ve Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (Elder) koordinatörlüğünde, İTÜ ARI Teknokent iş birliğinde enerji sektörüne yönelik proje geliştiren girişimleri desteklemeyi amaçlayan Enerjim Sensin Hızlandırma Programı’nın Demo Günü’nde, finale sahnesinde sunumu yapılan 16 proje arasında 3’ü, 600 bin TL’lik Elder Özel Ödülü’nün sahibi oldu.

Program sonunda başarılı olan enerji girişimcileri, Big Bang Startup Challenge 2022 sahnesinde 400 bin TL nakit ödülün yanı sıra Big Bang Startup Challenge’ın 458 milyon TL’lik ödül havuzundan da faydalanabilecekler. Dereceye girenlere ayrıca müşteri garantisi, ulusal ve uluslararası proje yazım desteği, global fuar ve hızlandırma programlarına katılım, yatırım ile patent imkânı da sunuluyor.

Sürdürülebilir enerji, arz güvenliği, elektrik sektöründe teknolojik dönüşüm, enerji verimliliği, enerji altyapıları, tüketici memnuniyeti alanlarda yeni yaklaşımları enerji sektörüne kazandıran Enerjim Sensin Hızlandırma Programı’nın Final Sahnesi’nde jüri ilk 3 projeyi belirledi. Birinci olan Tayko Pil 300 bin TL, ikinci olan NuManufacturing 200 bin TL ve üçüncü olan Werover 100 bin TL para ödülü kazandı. 8 Kasım Salı Günü Ankara’da gerçekleştirilen ve finale kalan 16 projenin son kez sunulduğu Demo Günü sonunda girişimciler programa katılan şirketlerle işbirliklerine imza atma fırsatını da yakaladı.

“Yenilikçi projeleri dinlemek, çözümlere tanık olmak umut veriyor” 

Enerjim Sensin Hızlandırma Programı’nın Demo Günü’nün açılışında konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan, “Enerji sektörü gerek teknolojik gelişmeler gerekse iklim değişikliğine yönelik politikalar sonucunda baş döndürücü bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Özellikle son dönemde yaşadığımız jeopolitik krizler ve küresel tedarik zincirlerindeki değişimler sonucunda enerji fiyatlarının öngörülemez düzeylere yükselişi de sektörümüzü birçok meydan okumayla karşı karşıya bırakıyor. İnsanımızın, esnafımızın ve sanayicimizin elektrik enerjinden en uygun koşullarda istifade edebilmesi için mücadele verirken sektörümüzün yarınları için girişimcilerimizin yenilikçi projelerini dinlemek ve ortaya koydukları çözümlere tanık olmak bizlere moral ve umut oluyor. İnsanımızın zekâsı ve girişimcilik gücü bizleri her defasında cesaretlendirirken birçok fırsatı da beraberinde getiriyor. Bugün burada sizlerin mevcudiyetinde işte tam da en değerli kaynağımızı; zeki ve girişimci insanlarımızı görüyorum. Böyle bir platformda bizleri buluşturduğu için Elder’e teşekkür ediyor, sizlere gönülden başarılar diliyorum” değerlendirmesinde bulundu.

“Problemin içerisinde çözüm aramalıyız”

Dünyanın gündeminde küresel enerji krizi olduğuna işaret eden EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz da, “Kriz kulağa hoş gelmeyen bir kelime. Sorun, yokluk ve darboğazı çağrıştırıyor. Ancak kriz demek yeni fırsatlar demek. Kriz olmasaydı, darboğazlar yaşanmasaydı çözümler de konuşulmazdı. Sorunlar bizim çözüm yeteneğimizi geliştiriyor. Problemler bize tecrübe kazandırıyor. Biz problemin içerisinde çözümü aramalıyız. Buradaki her çalışma bizim için çok değerli. Çünkü bu çalışmaların hepsi büyük bir tecrübe, altında yatan büyük emek, özveri, bilgi, donanım ve gayret var. Biz hiç bir gayreti yabana atamayız. Tabii fırsat da vermemiz gerekiyor. İşte bunun için EPDK düzenlemelerinde bir takım Ar-Ge bütçeleri ayırıyor. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına girerken durmadan çalışmaya devam ederek ülkemizi teknoloji ile geleceğe hazırlamalı, problemlere karşı çözüm üretmeliyiz. Her çalışma değerlidir, sakın yılmayın, ülkemizi daha da ileriye götürmeye çalışın, durmayın” ifadesini kullandı.

Zaimler: “Elder olarak değişime öncülük ediyoruz”

Final Sahnesi’nde yaptığı konuşmada, “Katılımcı ve nitelikli proje sayısındaki artış, Enerjim Sensin programını Türkiye’de girişimcilik alanındaki en önemli markalardan biri haline getirme idealine bizi bir adım daha yaklaştırıyor” diyen Elder Yönetim Kurulu Başkanı Kıvanç Zaimler ise girişimcilere, “Her fikir değerlidir. Cesur olun, kendinize inanın. Biz size inanıyor ve güveniyoruz” diye seslendi.

Enerji sektöründeki dönüşümün çok hızlı olduğunu belirten Zaimler, “Bu dönüşümde insan, çevre ve teknoloji odağında enerji sektörünü geliştirecek her türlü yeniliğe kapılarımız açık. Bugün dünya trilemma dediğimiz imkansız üçlüden söz ediyor. Burada bir yandan arz güvenliğini sağlayacaksınız, bir yandan enerjinin ödenebilir olmasını, ekonomik büyüme modeli maliyetini doğru yerde tutarken, iklime olan etkisini karbon ayak izini tanımlayacaksınız. Bu üçünü aynı anda bir arada tutmak çok zor. Bu denklemi değiştirecek tek bir konu var. O da bu işi kökten değiştirecek yepyeni teknolojiler. İşte bu teknolojileri üniversitelerimiz, iş hayatı ve kamunun desteği ile geliştirmek mümkün” diye konuştu.

“Destek verdiğimiz alanlara enerjiyi de ekledik”

İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Attila Dikbaş da son dönemde yaşanan krizlerle enerji dünyanın en önemli gündem maddesi olduğunu kaydederek, “Bu kapsamda destek verdiğimiz alanlara enerji sektörünü de ekleyerek girişimciler için önemli bir referans noktası olmaya devam ediyoruz. Onları sadece finansal açıdan değil, ticarileşme, ölçeklenme, network edinme, laboratuvar alt yapısı ve mentorluk desteği sağlayarak her açıdan destekliyoruz. Program kapsamında seçilen girişimler, İTÜ Çekirdek’te girişimini ticarileştirmeye yönelik eğitim ve seminerler; pazarlamadan finansa, satıştan insan kaynağına kadar 500’den fazla alanında uzman mentor, seçilen prototipleri geliştirmek için Ar-Ge fonu ve laboratuvar altyapısından yararlanabiliyor. Ayrıca, potansiyel müşterilerle bir araya gelme, ulusal ve uluslararası bağlantılara erişim, global fuar, etkinlik ve hızlandırma programlarına katılım sağlanması, yatırım imkanı gibi çeşitli avantajlar ve desteklerden yararlanma fırsatı buluyor. İTÜ Çekirdek’te kuruluşumuzdan bu yana destek verilen 4 bin girişimimiz bulunuyor. Bunların arasından 1.200 girişim şirketleşti. Desteklenen girişimler 812 milyon TL’nin üzerinde yatırım almış, toplam ciroları ise 431 milyon TL’ye ulaştı” değerlendirmesinde bulundu.

Elder özel ödülünü alan girişimler şu şekilde:

  •  Tayko PilPrototip üretimi tamamlanan CR2032 sınıfı lityum piller, başta otomobillerin uzaktan kumandası olmak üzere, oyuncaklarda, saatlerde, bilgisayarlarda ve birçok elektronik cihazda kullanılmakta. Pil kimyasında nano kalınlıkta seramik kaplama yaparak, pil katot tozuna bor elementi katkısı ve bitkilerden elde edilen bağlayıcının pil yapımında kullanılmasıyla, hem pilin ömrünü uzatılması hem de çevreci pil üretimi hedefleniyor.

Girişim, sunduğu projeyle 300 bin TL ödülün sahibi oldu.

  • NuManufacturing: Geliştirilen Bestekar 4.X yapay zeka platformu ile üretim ve enerji dağıtım sistemlerinde sensor bileşkelerinden gelen geçmiş ve güncel veri setlerini analiz ederek oluşabilecek hata ve arızaları öngörebiliyor. Yine anlık durumları izlenip, farklı ortam ve cihazlar için özgün kalibrasyon yapılabilirken, bakım ve arıza gereksinimleri tahmin edebiliyor. Amaç süreçlerde verimlilik artışı sağlamak ve kesintisiz işleyen üretim ve enerji dağıtımı sistemleri oluşturmak.

Girişimin projesi, 200 bin TL ile ödüllendirildi.

  • WeroverYenilenebilir enerji sektöründe, AI ve IoT teknolojilerini kullanarak kestirimci bakım çözüm önerileri sunuyor. Werover, rüzgar, güneş ve hidroelektrik santraller için uyarlanabilir, çok işlevli bir yazılım sistemleri geliştiriyor.

Girişim, projesi sonrasında ödül olarak 100 bin TL kazandı.

Yazılım ekiplerinin iş süreçlerini geliştiren yerli girişim Iftrue, yatırım aldı

Yazılım ekiplerinin iş süreçlerini geliştiren Iftrue, ilk turda TechOne VC, DOMiNO Ventures ve Startup Wise Guys’dan yatırım aldı.

Iftrue, geliştirmiş olduğu çözümler ile yazılım ekiplerine hizmetler sunarak proje süreçlerinin iyileştirilmesine ve kolaylaştırılmasına katkıda bulunmaktadır. Bu kapsamda kullanıcılarına bilimsel araştırmalara dayanan süreçler ve metrikler sunan Iftrue, hizmet alan yazılım ekiplerinin daha hızlı çalışmasını sağlıyor.

Günümüzde başarılı girişimlerin ortak özellikleri değerlendirildiğinde ekiplerin uyum içerisinde çalışması ilk sıralarda gösterilebilir. İş geliştirme ekiplerinin birbirleriyle uyum içerisinde çalıştığı senaryolarda ürün geliştirme süreçlerinin daha optimum verimliliğe ulaştığı gözlemlenmektedir. Ayrıca iş birliği hususunda uyum yakalayan takımlarda hem ekip dayanışmasının arttığı hem de müşterilere daha kaliteli hizmet sunulduğu fark edilmektedir. Yazılım geliştirme süreçlerindeki deneyimin artmasıyla beraber şirketlerin yazılım faaliyetlerinde kayda değer bir fayda artışı ve maliyet optimizasyonu sağlanıyor. Iftrue, özel beta süresi boyunca ürünün test edildiği ekiplerde ürün geliştirme maliyetlerinde %50 seviyelerine varan tasarruf sağladı. Şirket, 2023 yılının ilk üç ayı içerisinde açık beta ile daha fazla ekibe ulaşabilmeyi hedeflemektedir.

“Yazılım ekiplerinin vazgeçilmez bir parçası olmayı hedefliyoruz.”

Iftrue Kurucu Ortağı Erdinç Akkaya 15 yılı aşkın bir süredir yazılım tabanlı ürünler geliştiren ve ağırlıklı olarak Silikon Vadisi’nde kurulan şirketlerde çeşitli pozisyonlarda görev almıştır. Iftrue’nun gelecek planlarına ilişkin açıklamalarda bulunan Iftrue Kurucu Ortağı Erdinç Akkaya, “Son dönemde yaşanan gelişmelere baktığımızda iş süreçlerinin büyük bir değişim içerisinde olduğunu gözlemlemekteyiz. Özellikle dijitalleşmeyle beraber uzaktan çalışmanın yaygınlaştığını görüyoruz. Uzaktan çalışma süreçlerinin gelişmesiyle birlikte ekip içi iletişim noktasında bazı eksiklerinin olduğunu değerlendiriyoruz. Bizler bu noktada yazılım ekiplerinin vazgeçilmez bir parçası olmayı hedefliyoruz. 2023 yılında hizmet kalitemizi korumanın yanı sıra Amerika ve Avrupa pazarlarına giriş yaparak yakaladığımız büyüme ivmesini hızlandırmayı hedefliyoruz.” dedi.

Öte yandan yatırım sürecinden mutluluk duyduğu ifade eden TechOne Venture Capital Yönetici Ortağı Yiğit Arslan, “TechOne VC olarak geleceğin dünyasına yönelik adımlar atan vizyoner girişimleri desteklemekten mutluluk duyuyoruz. Iftrue, sunduğu hizmetlerle yazılım ekosistemindeki sorunları çözmeyi ve buradaki iş süreçlerini geliştirmeyi hedefliyor. Bundan sonraki süreçte de Iftrue’nun farklı coğrafyalarda faaliyet göstermesi adına hep birlikte çalışacağız.” dedi.

Iftrue yatırım sürecini değerlendiren bir diğer isim DOMiNO Ventures Managing Director’ı Yağız Karadeniz, “Iftrue ekibinin yürüttüğü çalışmaları oldukça değerli buluyoruz. Özellikle future of work alanında metrik ve optimizasyon odaklı yazılımların önemi daha da artacak. DOMiNO Ventures olarak global pazarlarda hızlı büyüme potansiyeli olan girişimlere yatırım yapmaya devam edeceğiz. Vizyoner girişimlerin başarısına katkı sağlamak için kurduğumuz fonumuz ve yetkin ekibimizle her zaman girişimcilerin yanındayız.” dedi.

İstanbul merkezli SinginGiant’ın geliştirdiği yerli taktik FPS oyunu Contain, Steam’de yerini aldı

Dijital oyun sektöründe İstanbul kökenli yeni bir girişim olan SinginGiant‘ın geliştirdiği PC oyunu Contain‘de geri sayıma geçiliyor. İçinde doğaüstü ve gerilim öğeleri barındıran taktik FPS oyunu Contain, Steam üzerinden istek listesi almaya başladığını duyurdu.

Unreal Engine 5 ile geliştirilen Contain, 1-5 kişilik ekipler halinde ister tek oyuncu ister 5 kişiye kadar Co-Op olarak oynanabilecek. Oyun severleri Contain’de her köşe ardında bir tehlike bekliyor. Contain’in geliştirici ekibi içinde tecrübeli isimler yer alıyor. Daha önce Steam’de çıkan iki oyunun yaratıcıları arasında bulunan Sonat Samir, bugüne kadar yüzlerce oyun inceleyen Burak Akmenek, yayımlanan çok sayıda basılı ve dijital medyanın tasarımında emeği geçen Oğuz Taşdan bunlardan bazıları. Değerli bir yatırımın ardından oyunun geliştirilmesine hızlıca başlayan ekip, oyunu tamamlamak için emin adımlarla ilerliyor.

2021 yılında İstanbulda kurulan SinginGiant, oyuncularına muhteşem bir oyun deneyimi sunmayı amaçlıyor. Dijital oyunlara geniş ve yenilikçi bakış açısıyla yaklaşarak uluslararası ölçekte üst düzey PC oyun projelerinin geliştirilmesini ve yayınlanmasını yöneten, oldukça deneyimli bir ekiple oyun severlere farklı deneyimler yaşatmayı hedefliyor.

SinginGiant’ın geliştirdiği PC oyunu Contain, Co-Op mücadelede oyuncuları oldukça farklı bir maceraya davet ediyor. Geliştirilen oyunun kapalı beta testinin ileri bir tarihte gerçekleştirilmesi planlanıyor. Kapalı beta testlerinde oyuncuların verdiği geri bildirimlere göre gerekli düzenlemelerin yapılması ve hemen ardından oyunun piyasaya sürülmesi için gerekli işleler yapılarak piyasaya bekleniyor.

Oyunla ilgili gelişmelerden haberdar olmak için buradan Contain’in Twitter hesabını takip edebilirsiniz.

Ses tanıma sistemleri geliştiren Audio Analytic, Meta tarafından satın alındı

Yapay zeka desteğiyle beraber ses tanıma sistemleri üzerinde çalışamalar yapan girişim Audio Analytic, Meta tarafından satın akındı. Şirket, Meta’nın sanal gerçeklik odaklı dünyalarından, hologramlardan ve artırılmış gerçeklikten oluşan bir metaverse Ar-Ge birimi olan Meta’nın Reality Labs Araştırma departmanına dahil olacak.

2010 yılında Chris Mitchell tarafından kurulan girişimin, San Jose ve California’da ofisleri bulunuyor. Audio Analytics’in ai3 yazılımı, cihaz üreticilerinin, çip üreticilerinin ve yapay zeka odaklı çalışmalar yapan şirketlerin, duman alarmları, kırılan pencere camı veya bir bebeğin sesi gibi sıradan sesleri içgüdüsel olarak tanıyarak bu seslere tepki veren bağlantılı ürünler oluşturmasına yardımcı oluyor.

Audio Analytic Ses Odası

Ses şirketi, geliştirdikleri teknolojilerle beraber “gezegendeki en doğru, sağlam ve kompakt işitme duyusunun” oluşturduğunu iddia ediyor. Audio Analytic, satın alım işlemleri öncesinde yatırımcılardan 25 milyon dolar topladı. Bu yatırım sonrasında Meta’nın satın alması, büyüme ihtimali bulunan potansiyelli şirketleri takip ettiklerini gösteriyor.

Girişimin katıldığı departman Reality Labs Research, dünya çapında 12 Ar-Ge birimine sahip. Meta’nın 2014 yılında o zamanlar Facebook tarafından satın alınan sanal gerçeklik ekipmanları üreticisi Oculus’taki amiral gemisi ürünlerin gelişim sürecinin tamamlanabilmesi için birbirinden farklı fikirler ortaya koyuyor. Audio Analytic’in de seslendirme konusunda hem departmana hem de Oculus’a faydalı olacağı düşünülüyor.

Meta’nın sahibi Mark Zuckerberg, oldukça önem verdiği metaverse’e de Audio Analytic’in destekleyip yardımcı olacağını umuyor. Metaverse projesinin maliyeti ve insanlar tarafından hala benimsenmeyişi yüzünden eleştirilere maruz kalan Meta patronunun projeden vazgeçmeye niyeti yok gibi görünüyor. Bu konuda yapay zeka desteğiyle beraber Audio Analytic’in gerçekçi sesler geliştirerek platformun daha iyi bir hal almasında önemli rolü olacağı tahmin ediliyor.

IdeaSoft, hazırladığı İlk Adım Paketi ile e-ticaret’e ücretsiz başlama imkanı sunuyor

E-ticaret altyapı sağlayıcısı IdeaSoft, işletmelerin internet üzerinden satışlar yapmasını sağlayacak yeni paketini duyurdu. IdeaSoft CEO’su ve TOBB E-ticaret Meclis Üyesi Seyhun Özkara, IdeaSoft’un yeni ürünü olan “İlk Adım Paketi”nin müjdesini vererek, işletmelerin fiziksel mağazalarına bağlı kalmadan ücretsiz olarak tüm Türkiye’ye satış yapabilme fırsatına sahip olacağını belirterek, hedeflerinin 2023’te 100 bin işletmeye ulaşmak olduğu belirtti.

IdeaSoft CEO’su ve TOBB E-ticaret Meclis Üyesi Seyhun Özkara, e-ticareti herkes için mümkün kılmak adına tüm alanlarda yenilikçi çözümler üretip, iş ortaklıkları kurduklarını vurgulayarak, “İlk Adım Paketleri KOBİ’lerin, girişimcilerin ve e-ticarete girmek isteyen gençlere ücretsiz bir şekilde e-ticareti deneyimlemelerine fırsat tanıyor. İlk Adım Paketleri ile giriş maliyetleri olmadan, komisyonsuz ve masrafsız e-ticaret sitesi açarak e-ticarete başlanabilecek. Bu proje ile her işletme e-ticareti deneyebilir. İşletmelerin kârlı, istikrarlı ve sadece pazaryerlerine bağlı kalmak zorunda kalmadan sürdürülebilir bir model oluşturmasını hedefliyoruz. Mevcut durumda KOBİ’ler ve girişimciler e-ticaret platformlarında yüksek komisyon oranlarıyla veya düşük kârlılıklarla mücadele etmek zorunda kalıyor. Biz İlk Adım Paketlerimiz ile herkesin e-ticarete ilk adımı atmasını ve dilediğince satış yapmasını sağlayacağız. Böylece işletmeler fiziksel mağazalarına bağlı kalmadan tüm Türkiye’ye ve dünyaya satış yapabilme fırsatına sahip olacak. Hedefimiz 2023 sonuna kadar 100 bin işletmeye ulaşmak” dedi.

Firmalar için önemli olan şey entegre çözümlerle süreçleri doğru yönetmek 

Özkara, IdeaSoft anahtar teslim e-ticaret siteleri ile dijitalleşmek isteyen firmalara uçtan uca çözüm ve hizmet sunarak altyapı sağladıklarını da sözlerine ekleyerek, “Dijitalleşme süreci hiç bitmeyen bir süreç. Yeni teknolojiler hayata girdikçe, şirket içerisinde otomatikleştirebileceğiniz, operasyonel anlamda şirkete katkı sağlayabilecek modeller, süreçler her zaman olur ve üzerine devamlı yenileri eklenir. Firmalar için önemli olan şey adım adım başlayıp süreç içerisinde hepsinin birbiriyle aynı dili konuşabildiği entegre çözümler üretmek ve süreçleri doğru yönetmektir. Her işletme mutlaka dijital dönüşüme ayak uydurmalı.” şeklinde konuştu. 

İlk Adım Paketi’nde Neler Var?

İlk Adım Paket içeriğinde; kullanıma hazır tema şablonları, free pakette 1 adet ödeme sistemi entegrasyonu, 25 adet ürün ekleme, 100 GB yıllık trafik / sunucu kullanımı, anlaşmalı kargo fiyatları, detaylı sipariş takibi, eğitim dokümanları, raporlama sistemi, yazılım güncellemeleri, kapıda ödeme / havale ile ödeme yer alıyor.

IdeaSoft’a “Türkiye’nin En İyi Altyapı Sağlayıcısı” Ödülü

Öte yandan IdeaSoft, 4 Kasım’da Çırağan Sarayı’nda düzenlenen ve ana sponsoru olduğu dijitalleşmenin tüm dinamiklerinin, yeniliklerinin ele alındığı, fark yaratan markaların ödüllendirildiği E-ticaret Zirvesi’nde “Türkiye’nin En İyi Altyapı Sağlayıcısı” ödülünün sahibi oldu.  

Sağlık odaklı teknoloji girişimi Speedoc, 28 milyon dolar yatırım aldı

Hasta takibini uzaktan sağlayarak sağlık girişimi Speedoc, Seri B öncesi turda 28 milyon dolar yatırım aldı. Tura Bertelsmann Investments, Shinhan Venture, Mars Growth ve 2020 yılında girişime yatırım yapan Vertex Ventures da katıldı.

2017 yılında Dr. Shravan Verma ve Serene Cai tarafından Singapur’da kurulan girişim, telesağlık konsültasyonları, doktor ve hemşire ziyaretleri ve ambulans çağırma hizmetleri de dahil olmak üzere çeşitli mobil evde bakım hizmetleri sunuyor. Ayrıca Singapur ve Malezya genelinde dokuz şehirde hizmet veriyor.

McKinsey & Co.’nun tahminlerine göre, Asya’daki tüketici merkezli dijital sağlık ekosistemi, bölgenin dijital sağlık pazarının genel büyümesini 2020’de 37 milyar dolar iken 2025 yılına kadar 100 milyar dolar‘a çıkacağı düşünülüyor.

Speedoc CEO’su ve kurucu ortağı Dr. Shravan Verma, “Hastanelerin sanallaşmasına yönelik atılım, hastane kullanım oranlarını tamamlayacak ve daha iyi hale getirerek. Sağlık personelinin yaşamı tehdit eden koşullara daha verimli bir şekilde katılmasını sağlayacak. Hastalar ve bakıcıları evde tedavi süreciyle yeni bir alternatif oluştururken maliyet açısından da tasarruf sağlayabilecekler.” dedi.

Speedoc’tan başka bir temsilci, “Evde hastane düzeyinde bakım sunarak hastalarımızın ihtiyaçlarını daha iyi karşılamamızı sağlayan uzaktan izleme ve hasta gösterge tablosu gibi entegre çözümler sunarak sanal hastane yeteneklerini geliştirmek istiyoruz.” dedi.

Shinhan Venture Investment direktörü Jinsoo Lee, “Güneydoğu Asya’da sağlık hizmeti ve sunumu, önümüzdeki on yılda muazzam bir değişime hazır. Speedoc’ın bölgedeki sağlık açığını karşılama konusunda daha fazla çaba göstereceğini düşünüyoruz.” dedi.

Şu anda yaklaşık 120.000 kullanıcısı olan Speedoc, 10 tam zamanlı doktor, 20 tam zamanlı hemşire ve 100’den fazla yarı zamanlı doktor ve hemşireden oluşan bir ekibe sahip. Bu yeni yatırım, Speedoc’un mobil evde bakım modelini genişletmek için hem özel hem de kamu sağlık sektörüyle daha fazla iş birliği yapması için kullanılacak.

Disney+, toplam kullanıcı sayısını açıkladı

Kurulduğu günden bu yana oldukça ses getiren içerik platformu Disney+, dünya genelinde 164.2 milyon kullanıcıya sahip olduğunu açıkladı. 2022 yılının mali raporlarıyla beraber duyurulan abone sayısı, platformun rakiplerine karşı ne kadar güçlü bir konumda olduğunu bizlere gösteriyor.

Pixar, Marvel, Lucas Films, National Geographic ve daha bir çok stüdyonun yapımlarını kullanıcılarına sunan platform, üçüncü çeyrekte 152.1 milyon kullanıcıya sahipken yeni üyelik alan 12 milyon kişiyle beraber toplamda 164.2 milyon kullanıcıya ulaştı. Akış hizmetinin son çeyrekte 9.35 milyon yeni kullanıcıya sahip olması bekleniyordu ancak bu beklentilerin çok üstüne kolayca çıkılmış oldu.

Disney’in diğer yayın hizmetleri Hulu ve ESPN+ da hesaba dahil edildiğinde üçüncü çeyrekte 221 milyon olan toplam kullanıcı sayısı 235.7 milyona ulaştı. Şirket, tüm platformları için 233.8 milyon kullanıcıya sahip olmayı bekliyordu ve burada da beklentileri aştı.

Disney+, Hulu ve ESPN+’ın toplam kullanıcı sayısı, Netflix‘in kullanıcı sayısını geçiyor. Netflix, üçüncü çeyrekte toplamda 223 milyon kullanıcıya sahip olduğunu açıkladı. Bu sayılara baktığımızda Disney, ezeli rakibi Netflix’in önüne geçmiş oluyor.

Disney CEO’su Bob Chapek, “2022 yılı, şimdiye kadarki en iyi hikayelerimizin bazılarıyla Disney için güçlü bir yıldı… ve bu yıl 57 milyon kullanıcı ekleyip toplam 235 milyon kullanıcıya sahip olarak doğrudan tüketiciye yönelik hizmetlerimizde olağanüstü kullanıcı artışı sağladık. Disney+ için ekonomik olarak yukarı yönde herhangi bir değişiklik görmediğimizi varsayarsak 2024 mali yılında kârlılığa ulaşmasını bekliyoruz.” dedi.

Karlılık konusunda gelecek yıllara umutla bakan şirket, gelir elde etmek için Disney+, Hulu , Hulu Live TV paketleri ve ESPN+ platformlarının fiyatını arttırdı. Ayrıca rakibi Netflix gibi reklamlı ve daha ucuz bir paketi piyasaya sürmek için çalışmalarını sürdürüyor.