Ana Sayfa Blog Sayfa 260

Uber Taksi, Adana’da hizmet vermeye başladı

Uber Taksi Adana

Global teknoloji platformu Uber, İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya’dan sonra Adana’da da sarı taksiler ile hizmet vermeye başlayarak Uber Taksi ürünü ile Türkiye’deki faaliyetlerini büyütmeye devam ediyor.

Uber Türkiye Genel Müdürü Neyran Bahadırlı“Uber Taksi, İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya’nın ardından, Adana’da da faaliyete başladığı için mutluyuz. Uber teknolojisini, başka yeni şehirlere de en kısa zamanda getirmeyi arzu ediyoruz.” dedi.

Kullanıcılarının dakikalar içinde diledikleri yere kolayca ulaşmalarını sağlayan ulaşım teknolojisi platformu Uber, her yolculukta sigorta koruması, GPS üzerinden yolculuk takip imkanı, sürücü kalite kontrol sistemi ve sürücü puanlama sistemi ile her zaman yüksek güvenlik standartları sağlamayı hedefliyor.

Uber uygulaması nasıl çalışır?

1.     Uygulamayı akıllı telefonunuza indirin.

2.     Şehrin herhangi bir yerinden Uber uygulamasını açın, varış noktanızı girin ve yolculuğunuz için bir taksi çağırın.

3.     Uber Taksi’yi uygulama üzerinden takip edin, taksinin sizi almak için kaç dakika içinde varacağını ve sürücü ile ilgili tüm bilgilerin yanı sıra aracın model ve plaka numarasını takip edin.

Uber Adana’ya gelişini kutlamak adına tüm kullanıcılarına yalnızca Adana’da geçerli 70 TL’ye kadar bir adet ücretsiz Uber Taksi yolculuğu hediye ediyor.

Kişiselleştirilmiş yemek hizmeti sunan Yemece, 20 milyon TL değerleme üzerinden yatırım aldı

2021 yılında Mustafa Ali Belek, Ömer Faruk Anuk ve sosyal ağ girişimi Charmy’nin ortaklığıyla kurulan Yemece; şirketlerin çalışanlarının tercihlerine göre kişiselleştirilmiş yemek hizmeti sunan online bir platformdur.

2021’de kuruluş aşamasında girişimcilik ekosisteminin duayen ismi Erdem Yurdanur’dan ilk yatırımını alan Yemece, 2022‘nin son günlerinde Heaventures‘tan da 20 milyon lira değerleme ile aldığı ön tohum yatırımı ile yeni yıla büyük hedeflerle girdi.

Ankara merkezli kurulan ve şimdilik sadece Ankara’ da hizmet veren firma; bu yatırım ile beraber İstanbul başta olmak üzere diğer şehirlerde de hızla yapılanmayı hedefliyor.

Binlerce çalışan kendi menülerini oluşturuyor

Yemece.com platformu; halihazırda Ankara’da bir çok şirketin çalışanlarına özel kişiselleştirilmiş yemek hizmeti sunuyor. Böylece personeller çalıştıkları şirketlerin anlaşmaları altında bir aylık yemek tercihlerini önden yapabiliyor, menülerini kendi istedikleri şekilde oluşturabiliyorlar. Yemece üyelerinin kişiselleştirilmiş menülerine aynı gün sabahına kadar değiştirme imkanı da sağlıyor.

2022 Kasım ayı itibariyle günlük binden fazla kişiselleştirilmiş yemek paketini sıcak bir şekilde müşterilerinin çalışanlarının masasına teslim eden yemece; yakın zamanda akşam yemeği hizmetiyle birlikte özellikle çalışan ebeveynlerin de hayatlarını kolaylaştırmayı amaçlıyor. Bu önemli ihtiyacı lezzetten, sağlıktan ve kaliteden taviz vermeden ekonomik bir şekilde karşılamayı hedefliyor.

Dünya mutfağı ve yöresel lezzetlerden 250+ ana yemek çeşidi

Türk mutfağının yerel zenginliklerinin yanı sıra dünya mutfağından da lezzetler sunan Yemece menülerinde; 250’den fazla yemek çeşidi bulunuyor. Bununla birlikte özellikle üretim süreçlerinde yürüttüğü menü geliştirme çalışmaları ile yemek sayısını düzenli olarak artırmaya devam ediyor. Yemece, şehirlerde kuracağı özgün iş modeli ile yapay zeka destekli talep planlamasına dayalı çalışan çok sayıda mikro mutfak ve her 3km lik mesafeye dağıtım hizmeti verecek paket şubeler üzerinden sıcak teslimatları çok hızlı bir şekilde çalışanlara ulaştıracak.

Teknoloji ve sosyal altyapısı Charmy tarafından sağlanan ve rakiplerinden farklı olarak üretim süreçlerine de teknolojiyi adapte eden Yemece bu sayede modernizasyon ve standardizasyon ile verimliliği arttırmayı başarıyor.

Gerçek ihtiyaçlara yenilikçi teknolojiler ile özgün çözümler

Kendilerini teknoloji yatırımları yapan bir girişim olarak tanımlayan Heaventures’ın kurucularından Nurettin Şendoğan, “Yemece ile, şimdiye kadar gerçekleştirdiğimiz tüm yatırımlarda olduğu gibi pazar ihtiyaçlarından doğan gerçek problemlere teknoloji ile yaratıcı ve sürdürülebilir çözümler üreten bir girişime yatırım yapmış olduk. Yemece kurucu ekibi ile, şirketlerin her geçen gün çalışanlarını tutmak için daha önem verdiği esnek yan haklar ve imkanları, kişiselleştirilmiş tercihler deneyimi sunan bir uygulama ile çalışan memnuniyetine dönüştürmeyi hedefleyen çok farklı bir iş modelini yemek sektöründe hayata geçirmek üzere birlikte çalışacağız.” dedi.

Otokar, zırhlı araç serisinin yeni üyesi ARMA II’yi tanıttı

Otokar ARMA II

Otokar, dünyada farklı coğrafi koşullarda ve iklim şartlarında aktif olarak görev alan ARMA ailesini ARMA II 8×8 zırhlı aracı ile genişletti. Güncel koşullar, farklı kullanıcı istekleri ve gelişen tehditlere göre tasarlanan ARMA II, sınıfında en yüksek koruma seviyesini ve en yüksek atış gücünü sunarken üstün arazi kabiliyeti ve modüler yapısı ile dikkat çeken yeni nesil bir zırhlı muharebe aracı olarak karşımıza çıkıyor.

Askeri araçları Türkiye’nin yanı sıra beş kıtada 40’tan fazla dost ve müttefik ülkenin silahlı kuvvetleri ile güvenlik güçlerine hizmet veren Otokar, ARMA II’yi biri yerli olmak üzere, iki farklı motor seçeneği ile kullanıcılarına sunacak.

“ARMA’dan edindiğimiz tecrübeyle geliştirildi”

ARMA ailesini ilk kez 2010 yılında tanıttıklarını hatırlatan Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, ARMA II hakkında şunları söyledi: “ARMA II’yi, ailenin deneyimli üyesi ARMA’nın izinden giden, ARMA’da edindiğimiz saha tecrübelerini yansıttığımız, daha yüksek kabiliyetlere sahip yeni nesil bir zırhlı araç olarak geliştirdik. ARMA, bugün sınıfında dünyanın önde gelen zırhlı muharebe araçlarından biri olarak kabul ediliyor. 10 yılı aşkın süredir ARMA ile eşsiz bir bilgi birikimi elde ettik. Bugün 500’den fazla ARMA aracımız dünyanın farklı ülkelerinde değişik görevlerde kullanılıyor. Bunun yanı sıra ARMA, bataklıklardan çöllere, yoğun kış şartlarından ekvator iklimlerine kadar dünyanın pek çok coğrafyasında farklı kullanıcıların zorlu testlerinden geçti. Dünyada bu kadar kısa bir sürede bu deneyimleri elde eden ve satışta bu adetlere ulaşan 8×8 zırhlı araç sayısı çok sınırlıdır. Kullanıcılarımızın gerçek kullanım şartlarında elde ettiği veriler, kullanıcılarımızın verdiği geri bildirimler ve üretimde elde ettiğimiz deneyimleri ARMA II’yi geliştirme çalışmalarımıza yansıttık.”

Otokar ARMA II 

Mevcut ARMA’nın üretimine devam etmeyi planladıklarını aktaran Görgüç sözlerine şöyle devam etti: “ARMA ailemiz yüksek bir kullanıcı memnuniyeti sağladı. ARMA aracımız kendi ağırlık sınıfında amfibi yeteneği olan yegane araç. Kullanıcılarımızın gelişen ihtiyaçlarını ve taleplerini, yeni tehditleri de göz önünde bulundurarak, öz kaynaklarımızla geliştirdiğimiz ARMA II ile çok tekerlekli zırhlı araç ailemiz daha da genişledi. ARMA II’nin de tıpkı ARMA gibi, kısa sürede modern orduların öncelikli tercihleri arasında yer alacağına inanıyoruz. Otokar’ın zırhlı muharebe araçları konusundaki başarısını ARMA II ile pekiştirmeyi hedefliyoruz.”

Daha yüksek koruma, daha üstün arazi performansı

ARMA II 8×8 Tekerlekli Zırhlı Aracı, Otokar’ın araştırma ve geliştirme ekibi tarafından klasik muharebe koşullarının yanında, günümüzde farklı coğrafyalardaki çatışmalarda sıkça rastlanan asimetrik tehditler de göz önüne alınarak geliştirildi. ARMA II, dünyada kendi sınıfındaki en yüksek balistik, mayın ve el yapımı patlayıcı (EYP) korumasını, yüksek arazi kabiliyeti ile birlikte optimum şekilde sunuyor. 40 ton azami yüklü ağırlığa ve 720 BG motora sahip ARMA II, daha fazla taşıma kapasitesi, daha fazla koruma özelliklerinin yanı sıra 120mm kalibreye kadar ağır silah sistemlerinin entegrasyonuna da imkan veriyor. ARMA II’de direksiyon sistemi tüm aksları kontrol edebiliyor, bu anlamda tüm tekerler direksiyonlanabilir nitelikte.

Modüler yapı ile en zorlu görevlere uygunluk

Modüler bir platform olarak tasarlandığı için ARMA II, pek çok farklı göreve uygun bir platform. Piyade sınıfı için standart tekerleklı zırhlı muharebe aracı ve zırhlı personel taşıyıcı araç olarak kullanılmasının yanında ARMA II’ye farklı silah sistemleri, donanımlar ve çeşitli sistemler entegre edilebiliyor. Farklı varyantları olan ARMA II, gözetleme ve dinleme vasıtaları ile keşif aracı; geniş iç hacmi ve çok hızlı yer değiştirme kabiliyeti ile komuta kontrol aracı olarak envanterde görev alıyor. ARMA II, uygun alt sistemler ile muharebe sahası kurtarma görevlerinde hizmet verebilirken; büyütülebilen gövde ana yapısının sağladığı ilave hacim ile hem bakım-onarım hem de ambulans gibi çeşitli görevleri de yerine getirebilen sınıfının en üstün aracı olma özelliğini taşıyor.

ARMA II’de yerli motor seçeneği de sunulacak

Kurulduğu günden bu yana Türkiye’nin ilklerine imza atmış bir şirket olan Otokar, ARMA II’de yerlilik oranını arttırdı. Konuya ilişkin Serdar Görgüç; “60 yıldır Türkiye’nin öncü araçlarına imza atmış bir şirket olarak, ARMA II’yi geliştirirken yerlilik oranını arttırarak ülkemizin kara sistemlerinde dışa bağımlılığını azaltmada önemli bir adım atmak istedik. ARMA II’de kendi kaynaklarımızla tasarladığımız ve ürettiğimiz transfer kutusunu ve süspansiyon sistemini kullandık. Soğutma paketi de dahil olmak üzere milli tasarım ve yerli üretim alt sistemler tercih ettik. En önemli yeniliklerimizden biri de yerli motor alternatifini sunmamız oldu. ARMA II bu yönüyle aynı zamanda Türkiye’nin ilk yerli motorlu 8×8 zırhlı aracı oldu.” dedi.

ARMA II ile zırhlı muharebe araç konusunda kullanıcılara farklı seçenekler sunmayı hedeflediklerini belirten Görgüç, sözlerine şöyle devam etti: “ARMA II’yi biri yerli olmak üzere iki farklı motor seçeneği ile sunuyoruz. Her iki motor ve güç grubu için tüm testleri ve kalifikasyonları yaptık. Alt yapı yatırımlarını da öz kaynaklarımız ile tamamlayarak, ARMA II’yi iki farklı motor seçeneği ile de seri üretime hazır hale getirdik. Kullanıcılarımızın tercihlerini göz önünde tutacağız; ancak önceliğimiz yerli güç paketi ile kullanıcılarımıza maliyet etkin, tedarik sürekliliği ve avantajlı ömür boyu destek hizmeti sunmak olacaktır. Bunun yanında yerli motor kullanırken katkı sağlamak istediğimiz hedef; halihazırda yurt dışından tedarik edilen benzer sınıf motorların yurt içi kabiliyet ve imkanlarla yerli olarak geliştirilmesi, kalifiye edilmesi ve bu yolla yurt dışına bağımlılığın ortadan kaldırılmasıdır.”

Sağlık teknolojisi odaklı C-mo Medical Solutions, 4.8 milyon euro yatırım aldı

C-mo Medical Solutions

Teşhisten tedaviye, hastalık yönetiminden bu gibi evrelerin tümünün takibini sağlayan C-mo Medical Solutions, tohum turunda 4.8 milyon euro yatırım aldı. Boehringer Ingelheim Venture Fund liderliğinde düzenlenen tura Portugal Ventures, Novalis ve High-Tech Gründerfonds katıldı.

Öksürmek, hepimizin bir noktada ister istemez gerçekleştirdiği bir eylem oluyor. Salgının en yoğun olduğu dönemde hepimiz öksürüğün ne anlama gelebileceğinin kesinlikle farkına vardık ve öksürüğün hala daha farkında ve ciddiliğinin bilincindeyiz. C-mo Medical Solutions de öksürükle ortaya çıkan tıbbi durumların teşhisi ve yönetimi için bir çözüm geliştirdi. 

Diogo Tecelão, Miguel Andrade, Filipe Valadas, Alexandra Lopes, Sara Lobo ve Nuno Neuparth tarafından kurulan girişim, dijital teknoloji aracılığıyla öksürük değerlendirmesinin potansiyelinden yararlanmayı misyon ediniyor. 2019’da piyasaya sürülen C-mo’nun teknolojisi, bir hastanın öksürüğünün özelliklerini analiz edip bunları eyleme geçirerek içgörülere dönüştürüyor. Bu içgörüler, teşhisi hızlandırmak, tedavi kurslarını optimize etmek, hastalık yönetimini iyileştirmek ve farmasötik araştırmaları desteklemek için kullanılabiliyor. 

Girişimin kurucu ortağı ve CEO’su Diogo Tecelão, “Kronik öksürük, göğüs hastalıkları uzmanlarının iş yükünün %40’ından sorumlu olan oldukça yaygın bir semptomdur. Öksürük aynı zamanda hastanın sağlığı hakkında son derece değerli bilgileri gizleyen ve dolayısıyla muazzam klinik değer getiren bir semptomdur. Avrupa Solunum Derneği 2019’da uygun öksürük izleme teknolojilerine acil ihtiyaç olduğunu belirtti. O zamandan beri bir çözüm geliştirmek bizim görevimiz oldu!” dedi.

Portugal Ventures Başkan Yardımcısı Teresa Fiúza: “C-mo Medical Solutions’a yatırım yapmaktan gurur duyuyoruz. Bu tur, şirketin Avrupa ve ABD pazarlarında uluslararasılaşmanın yanı sıra, kronik öksürük ve doktor-hasta etkileşimlerinin kişiselleştirilmiş yönetimi ile ilgili tıbbi ihtiyaçları karşılamaya ve ürünlerini geliştirmeye devam etmesini sağlayacak.” dedi.

Yeni yatırım, girişimin öksürük izleme teknolojisini piyasaya sürmesi için kullanılacak.

Böcekleri sürdürülebilir protein kaynağı haline getiren Entocycle, 4.6 milyon euro yatırım aldı

Entocycle

Daha sürdürülebilir bir dünya için böcek proteinlerini teknolojiyle buluşturan Entocycle, Seri A turda 4.6 milyon euro yatırım aldı. Climentum Capital tarafından yönetilen tura Lowercarbon Capital, Teampact Ventures, ACE & Company ile beraber popüler sporcular Antoine Dupont, Nikola Karabatic, James Haskell ve Antoine Brizard katıldı.

Artan gıda arzı kıtlığının ortasında hızla büyüyen nüfusumuzu sürdürülebilir ve besleyici bir şekilde beslemek, büyüyen bir zorluk oluyor. Geleneksel protein kaynaklarının böcek proteini ile değiştirilmesi, soyaya bağlı ormansızlaşma, aşırı avlanma ve tarımsal atıkların nehirlerimize ve denizlerimize atılmasıyla ilgili kirlilik dahil olmak üzere çevresel sorunları azaltmanın yanı sıra gıda güvenliğini iyileştirmenin anahtarı da olabiliyor. 

2016 yılında kurulan Entocycle, böcekleri sürdürülebilir bir protein kaynağı olarak kullanmaya yönelik global bir değişimi hızlandırma vizyonuyla lanse edildi. Entocycle’ın tam çiftlik tasarım ve inşa hizmeti, büyük ölçekli gıda üreticilerinin ve atık yönetimi şirketlerinin organik atıkları yüksek değerli böcek proteinlerine, yağlara ve gübrelere dönüştürmesini sağlıyor.

Entocycle kurucu ortağı Keiran Whitaker“Hızla büyüyen bu endüstriyi global olarak güçlendiriyoruz ve gıda ve yem için daha sürdürülebilir ve güvenli bir gelecek inşa etmeye yardımcı oluyoruz. Böcek pazarının gerçekten uçuşa geçmesini sağlamak için üretim verimliliklerinin kilidini açacak teknolojiye ve bilimsel bilgi birikimine sahibiz. Bu yolculukta yatırımcılarımızın yanımızda olmasından gurur duyuyoruz. Onlar, doğanın ve hepimizin bağlı olduğu kırılgan ekosistemlerin restorasyonuna izin verecek daha sürdürülebilir bir gıda sistemi vizyonumuzu paylaşıyorlar.” dedi.

Yatırım sonrasında girişim, yerleşik böcek şirketlerine ve küresel olarak böcek endüstrisine yeni girenlere hizmet etmek için bir dizi ürün ve hizmet sunacak. Entocycle ayrıca operasyonları ticarileştirmeye ve ürün ve hizmetlerini pazar için daha erişilebilir hale getirmeye çalışırken ekibini de genişletecek.

Oyunlaştırılmış eğitim platformu MentalUP, 2022 yılında 15 farklı ülkede 5 milyon yeni kullanıcıya ulaştı

MentalUP

Türkiye’nin dijital dönüşümünün öncüsü Türk Telekom, dijital eğitim platformlarıyla ailelerin, öğretmenlerin ve öğrencilerin tercihi olmaya devam ediyor. Türk Telekom’un kurumsal girişim sermayesi şirketi TT Ventures ile ortağı olduğu MentalUP, hizmet verdiği ülkelere yenilerini ekleyerek, 2022 yılında da çocukların eğlenirken öğrenmesine katkıda bulundu.

MentalUP, dünyanın dört bir yanında hizmetlerini sürdürüyor

TT Ventures Genel Müdürü Muhammed Özhan; “Oyunlaştırılmış eğitim platformu MentalUP’ın dünya genelindeki kullanıcı sayısı günden güne artıyor. MentalUP, 2022 yılında aralarında Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avustralya, Kanada, İngiltere gibi ülkelerin de bulunduğu 15 farklı ülke pazarında 5 milyon yeni kullanıcıya hizmet vermeye başladı. Türk Telekom’un 2016’da PİLOT programıyla desteklediği ve ardından TT Ventures ile ortak olduğu girişimin, eğitim alanında fark yaratan çalışmalarına destek olmaktan gurur duyuyoruz.” dedi.

MentalUP Kurucu Ortağı Emre Özgündüz; “MentalUP olarak, 2022’de iç pazarda kendi yaş kategorisinde en çok kullanıcıya sahip uygulamalardan biri olduk. Türkiye özelindeki deneyimlerimizi global pazarlara açmak amacıyla 2022 yılında farklı pazarlarda büyüme çalışmalarına ağırlık verdik. Bu doğrultuda, dünya genelinde 5 milyon yeni kullanıcı kazanarak toplamda 15 milyon kullanıcıya ulaştık. Hedefimiz, 2023 yılı sonunda Afrika ve Orta Avrupa ülke pazarlarında da göstereceğimiz büyümeyle birlikte toplam 30 milyon kullanıcıya ulaşmak.” dedi.

MentalUP’tan ‘Event Center’ modülü

4-13 yaş arası çocukların dikkat, hafıza gibi zihinsel becerilerini geliştiren Türkiye’nin ilk oyunlaştırılmış eğitim platformu MentalUP, içerisinde 150’den fazla oyunlaştırılmış beyin egzersizi ve animasyon tabanlı 210’u aşkın fitness egzersizi bulunan ‘Event Center’ adı verdiği yeni bir modülü kullanıcıların hizmetine sundu.  Çocuklar, güncel ve süreli etkinlik ve yarışmaların yer aldığı ‘Event Center’ üzerinden öğrenerek eğlenceli vakit geçirirken birbirleriyle yarışma imkânı buldu. ‘Event Center’ bünyesindeki etkinliklere şu ana kadar toplamda 500.000’den fazla çocuk katılım gösterdi.

ABD özelinde Apple App Store platformunda 6-8 Yaş Çocuk Kategorisi’nde en çok indirilen 10 uygulamadan biri olan MentalUP, ‘MentalUP Fitness For Kids’ projesiyle TÜBİTAK ve Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın spor alanındaki teknolojileri teşvik etmek amacıyla başlattığı ‘BiGG Spor Ödülleri’ sıralamasında ilk 10 proje arasında yer aldı.

Insha Ventures, 2023 yılında en az bir ürününü şirketleştirmeye hazırlanıyor

Insha Ventures

Albaraka Türk Katılım Bankası tarafından hayata geçirilen ve “uçtan uca Fintech inşa eder, büyütür ve yatırım yapar” anlayışıyla çalışmalarını sürdüren Insha Ventures, geliştirdiği çözümlerle büyümeye devam ediyor. Sunduğu 9 farklı ürünle şirketlerin ve bireylerin hayatını kolaylaştırırken tasarruf etmelerine katkı sağlayan Insha Ventures, cep POS çözümü Alneo ile geçen üç yılda olduğu gibi rekorlara imza attı.

Alneo, geçen yıl işlem hacmini yüzde 213 artırırken, aynı dönemde sanal POS ürünü PosBasit ile yüzbinlerce işlem gerçekleşti. Türkiye’nin tek dijital senet yönetim platformu Semosis’te ise milyonlarca liralık senet ödemesi gerçekleşti. Finansal teknolojinin dijital bankacılık, açık bankacılık, regülasyon teknolojileri (Regtech) ve ödeme sistemleri alanında 9 Fintech ürünüyle hizmet sunan Insha Ventures, 2023 yılında bünyesine inovatif ürünler ekleyerek, en az bir ürünü için spin-off’a (şirketleşme) hazırlanıyor.

“Semosis’i şirketleştirmeyi planlıyoruz”

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Insha Ventures Genel Müdürü Hasan Sami Bayansar, şunları söyledi: ”Geçen yıl büyüyen ekibimiz ve iş ortaklarımızla beraber başarılı işlere imza attık. 2022 yılında toplam kullanıcı sayısı 68’den fazla sektörde, 27 binin üzerinde olan cep POS çözümümüz Alneo ile önümüzdeki sene uygulamamızın kullanım alanını genişletmeye devam edeceğiz. Sanal POS çözümümüz PosBasit ile bu yıl mevcut müşteri kitlemizi 3 katına ulaştıracağız. Türkiye’de KYC çözümü kullanan 100 şirketten 10’ununa hizmet sağlayan uzaktan müşteri edinme platformumuz KimlikBasit ile başarılı sonuçlar elde etmeye devam ediyoruz. Semosis ile bankalar için büyük bir operasyon yüküne sebep olan senetli işlemlerin dijitalleşebildiğini ve büyük ilgi gördüğünü bu sene daha iyi deneyimledik. Önümüzdeki dönemde Semosis’i şirketleştirmeyi planlıyoruz. 1.200’ün üzerinde noktaya ulaşan zincir market ve ödeme noktalarını ATM’ye dönüştüren mobil uygulamamız NakitBasit ile yeni dönemde yeni iş ortaklarını da bünyemize ekleyerek, daha fazla noktaya ulaşmayı hedefliyoruz. Online tahsilat platformumuz Kozmos’a sadece aidat yönetimi değil aynı zamanda dairelerin kira, teminat ve depozito gibi ödemelerinin takip edilmesi ve yönetilmesi süreçlerini de dahil edeceğiz. Almanya’da faaliyetlerini sürdüren getinsha ile sürdürülebilir ve inovatif dijital hesap hizmetlerimizi hız kesmeden sürdürüyoruz. FinTech girişimlerinin ihtiyaç duydukları API servislerini ise 2023’te de sunmaya devam edeceğiz. Özetle; Insha Ventures olarak 2023 yılında da Fintech çözümleri üretmeyi ve global bir Venture Builder olarak büyümeyi hedefliyoruz.”

Kurucuları arasında Cem Özer’in yer aldığı Web3 odaklı Sovereign Labs, 7.4 milyon dolar yatırım aldı

Sovereign Labs

Birlikte çalışabilir blockchain platformlarına sonsuz ölçeklenebilirlik getirmeyi amaçlayan Sovereign Labs, düzenlenen tohum turunda 7.4 milyon dolar yatırım aldı. Tur, Haun Ventures tarafından yönetildi.

2022 yılının Mart ayında Cem Özer ve Preston Evans tarafından kurulan girişim, güvenli ve birlikte çalışabilir sıfır bilgi toplamaları (ZK-Rollups) için bir çerçeve sağlamak üzere bir yazılım geliştirme kiti (SDK) ile “açık, birbirine bağlı bir toplama ekosistemi” geliştiriyor.

ZK-Rollup, blockchain ağlarında ölçeklenebilirliği etkinleştirmek için sıfır bilgi kanıtları kullanıyor. Sıfır bilgi kanıtı, bir komutu yürütmek için anahtar bilgilerin açıklanmasını gerektirmeyen bir blockchain sistemi olarak biliniyor. Girişim, Haun Ventures, Plaintext Capital, Maven11, 1k(x), Robot Ventures ve birkaç melek yatırımcı dahil olmak üzere önde gelen Web3 odaklı şirketlerinden bazıları tarafından destekleniyor.

Sovereign Labs kurucu ortağı ve CEO’su Cem Özer, “Sovereign’ın amacı her zaman ölçeklemeyi basitleştirmek olmuştur. Dört yılı aşkın bir süredir bu alanda bulunan insanlar için, toparlamaların ve ZK-rollup’ların blok zincirlerini kitlelere ölçeklendirmenin yolu olduğu oldukça açık. Ölçeklendirme olmadan, günümüzün mevcut blockchain sistemleri kullanılamaz.” dedi.

Şirketin kurucu ortağı ve baş teknoloji sorumlusu Preston Evans yaptığı açıklamada, “Sıfır bilgiyle inşa etmek, tarihsel olarak kriptografide yalnızca birkaç doktora sahibi tarafından erişilebilir olmuştur. Sovereign Labs’ta normal geliştiricilerin erişebileceği araçlar üzerinde çalışıyoruz.” dedi.

Özer ve Evans, Sovereign Labs’ın bir token başlatma planları olmadığını ve SDK çerçevesini oluşturmaya “%100 odaklandıklarını” sözlerine ekledi.

Yeni yatırımla beraber girişim, ekibini ve platformunu genişleterek daha fazla kişiye ulaşmayı hedefliyor.

Matematik odaklı eğitim platformu Prisms VR, 12.5 milyon dolar yatırım aldı

Prisms VR

Görselleştirme ve sanal gerçekliği kullanarak matematik dersi eğitimleri veren Prisms VR, düzenlenen Seri A turda 12.5 milyon dolar yatırım aldı. Tur, Andreessen Horowitz tarafından yönetildi.

2020 yılında kurulup faaliyetlerine 2021 yılında başlayan girişim, matematik dersine problem odaklı, dokunsal ve görsel öğrenmeyi getiriyor. ABD okullarında matematik yeterliliğini hızlandırmak için VR’dan yararlanan ilk eğitim teknolojisi platformu unvanına da sahip oluyor.

Prisms VR, özel olarak geliştirdiği VR uygulamasını Meta Quest platformunda yayınladı. Bu çalışma, girişimin CEO’su ve kurucusu Anurupa Ganguly‘nin hayaliydi. Matematiği daha erişilebilir bir şekilde öğretmek istiyor. Ganguly, onlarca yıldır ABD’de inatla düşük yeterlilik oranlarına yol açan ilgili matematik öğrenme çözümlerinin büyük eksikliğini gidermek için Prisms’i kurdu.

VR öğrenimi, ülke genelinde 110 okul bölgesinde kullanılıyor. 26 eyalette 100.000’den fazla öğrenci bunu kullanıyor. Girişimin 15 çalışanı var ve yoğun satış moduna yeni giriyor.

Prisms VR CEO’su Anurupa Ganguly, “Gerçekten çok fazla bir şey yapmadan hızla büyüyor, çünkü öğretmenler ve çocuklar matematik öğretiminin nasıl olduğundan bıkmış durumda. Okul bölgelerimizin çoğu, geniş ölçekte VR gözlükleri kullanıyor. VR gözlükleri okullara götüren biziz. Hiçbir ilçemizde yok. ve dağıtımlara öncülük ediyoruz.Bu nedenle, okul bölgeleri bunu yeni nesil teknolojiyi veya uzamsal hesaplamayı kullanmaya başlamak için gerçekten bir fırsat olarak görüyor. Teknoloji, özellikle matematik söz konusu olduğunda öğrencilerimizi başarısızlığa uğrattı. Sürükleyici teknolojideki yeni gelişmelerle, öğrenmeyi deneyimsel hale getirme ve öğrencilerin yaşamlarıyla bağlantılı hale getirme fırsatına sahibiz.” dedi.

Girişim para kazanıyor ve bir yazılım aboneliği aracılığıyla okullara satış yapmaya başladığından beri nakit akışı konusunda sorun yaşamıyor. Prisms’in VR matematik içerik modülü, tüketicilere Meta Quest mağazası aracılığıyla yıllık abonelik modeliyle 24 dolar karşılığında sunuluyor. Prisms, büyüme sürecini, geliştirdiği ürününü ve ekibini genişletmek için bu yeni yatırımı kullanacak.

Sağlık teknolojileri geliştiren Paradigm, 203 milyon dolar yatırım aldı

Paradigm

Hastalar için klinik araştırmaları iyileştirmeye odaklanan Paradigm, düzenlenen Seri A turda 203 milyon dolar yatırım aldı. ARCH Venture Partners ve General Catalyst tarafından ortaklaşa yönetilen tura F-Prime Capital, GV, LUX Capital, Mubadala Capital, Magnetic Ventures ve BrightEdge katıldı.

New York merkezli girişim, tüm hastalar için denemelere eşit erişim sağlayan bir platform oluşturarak klinik araştırma ekosistemini yeniden inşa ediyor. aynı zamanda deneme verimliliğini artırıyor ve sağlık hizmeti sunucularının katılımının önündeki engelleri azaltıyor. ARCH Venture Partners tarafından geliştirilen ve önde gelen sağlık ve yaşam bilimleri yatırımcıları tarafından desteklenen Paradigm, sağlık hizmeti sağlayıcı kuruluşlarında uygulanan tek bir kusursuz altyapı aracılığıyla deneme ekosistemindeki engelleri yıkmayı ve potansiyel olarak hayat kurtaran tedavileri hastalara daha hızlı getirmeyi amaçlıyor.

Paradigm CEO’su Kent Thoelke, “Klinik bir araştırmaya katılarak en iyi şekilde hizmet alabilecek hastalara genellikle denemeler için erişim sağlanamaz. Sonuç olarak sponsorların çalışması zaman çizelgeleri daha yüksek maliyetle uzamaya devam ediyor. Sistem bozuldu ve eylemsizliğin insani maliyeti kabul edilemez. Paradigma, mevcut durumu alt üst ederek ve başlangıçtan itibaren geniş ölçekte klinik araştırmaya eşit erişime odaklanarak tüm ilaç geliştirme paradigmasını yeniden tasarlıyor.” dedi.

Paradigm ayrıca elektronik tıbbi kayıtlardan ve genomik verilerden yararlanarak onkolojide teknoloji destekli klinik deneme imkanı sağlayan Deep Lens‘i de satın aldı. Girişim, aldığı yatırımı mevcut platformunu genişletmek ve sağlık sistemleri ve yaşam bilimleri şirketleriyle ortaklıklar kurmak için kullanacak.