Ana Sayfa Blog Sayfa 219

Uyku bozukluğu sorununa çözüm geliştiren Sunrise, 17 milyon euro yatırım aldı

Uyku analiziyle beraber uyku analizini yeni bir boyuta taşıyan Sunrise, 17 milyon euro yatırım aldı. Kurma Partners tarafından yönetilen tura European Innovation Council (EIC Fund), Namur Invest, VIVES Inter-University Fund (VIVES IUF), Sambrinvest, IMBC, InvestBW ve Sofinex katıldı. 

2015 yılında Laurent Martinot ve Pierre Martinot tarafından kurulan Sunrise, herkesin hayatında en az bir kez uyku testi yaptırması gerektiğine inanıyor. Bu nedenle girişim, uyku apnesi tespitini yeniden tasarlıyor.

Sunrise’ın yapay zeka destekli teknolojisi, çeneye takılan tek bir monitörle insan vücudundaki yeni bir sinyali, çene hareketlerini ve diğer tipik apne belirtilerini analiz ediyor. 

Girişim, trigeminal dürtü analizine dayanarak solunum olaylarını saptıyor. Bu yeni teknoloji, solunum kaslarının kasılmasının neden olduğu hareketi ölçer ve uykuyu analiz etmek için güvenilir ve doğru bilgiler sağlıyor. 

Sunrise, FDA’nın ikinci nesil teknolojisini Amerika’da kabul etmesi ve Avrupa Birliği’nin yakın zamanda ikinci nesil teknolojisine ilişkin Tıbbi Cihaz Yönetmeliği (MDR) onayı ile küresel gelişiminde önemli bir dönüm noktasına ulaştı. 

Girişim, son aylarda önemli ölçüde büyüdüğünü iddia ediyor. Sunrise ekibi 30 kişiden oluşuyor. Sunrise önümüzdeki aylarda daha da büyümeyi planlıyor.

Sunrise kurucu ortağı Laurent Martinot, “Akreditasyonumuzla birlikte bu son bağış toplama operasyonu, dünya çapında uyku apnesinden muzdarip 1 milyar insanın tedaviye erişimini iyileştirme hedefimizi doğruluyor.” dedi. 

Yeni yatırımla beraber girişim, teknolojisini ABD’de ticarileştirme ve yeni yetenekleri işe alma konusundaki büyümesini hızlandırmayı planlıyor. Ayrıca önümüzdeki beş yıl içinde sahip olduğu takım sayısını artırmak istiyor.

Odağına Türk Devletleri’ni alan yerli finansal teknoloji girişimi Turan, 20 milyon TL tohum yatırım aldı

Türk Devletleri arasında fiziki dünya için tasarlanan para transferi sürecini dijital dünyaya taşıyan Turan, 20 milyon TL tohum yatırım aldığını duyurdu.

Turan; Türkiye, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan, Türkmenistan gibi Türk Devletleri’ne para transferi yapabilecekleri %100 dijital bir para transferi geçidi oluşturmanın yanı sıra Türk Devletleri’ne özel geliştirdiği ürün ve finansal hizmetlerle yaklaşık 170 milyon kişiye ulaşmayı hedefliyor.

Turan’ın tohum turuna; Yatırım turuna Birleşik Ödeme, Colendi Ventures, APY Ventures, KT Portföy, Tera Portföy, Neo Portföy Türkaz Yatırım Fonu, Re-Pie ve Azerbaycan’ın ilk girişim sermayesi fonu Caucasus Ventures katıldı.

Geçtiğimiz günlerde Türk Devletleri arasındaki dijital para transferi geçidinde ilk adımı Türkiye ve Azerbaycan arasında atan Turan, Türkiye’den Azerbaycan’daki tüm banka kartlarına 60 saniye içerisinde para transferi yapabilme olanağı sunmaya başladı. Türkiye’de ikamet eden binlerce Azerbaycan Cumhuriyeti vatandaşının yararlanmaya başladığı bu özellik, hizmete girdiği ilk aydan itibaren iki ülke arasında ciddi bir para transferi hacmi de oluşturmaya başladı.

Türk Diasporası ile yakın ilişkiler içerisindeyiz

Turan’ın tohum yatırım turuyla ilgili konuşan Turan Kurucusu ve CEO’su Özgür Bayraktar: “Başta Türk Devletleri arasında kapsamlı iş birliğini teşvik etmek amacı ile uluslararası bir örgüt olarak kurulan ve bu devletlerimizi gönüllü bir birlik olarak bir araya getiren Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) olmak üzere; ülkemizdeki Türk Devletlerinin, diplomatik temsilcilikleriyle yakın bir iş birliği içinde çalışıyoruz. Bugün duyurduğumuz yeni yatırım turumuz ile 2023 yılında başta Azerbaycan ve Özbekistan olmak üzere bölgedeki varlığımızı açacağımız yeni ofislerle güçlendireceğiz’’ dedi.

2023’te Özbekistan’da da faaliyet göstermeye başlıyor

Turan, 2023 yılı içerisinde Azerbaycan’da uyguladığı %100 dijital para transferi modelini 2023 yılında Özbekistan için de uygulayarak, Türkiye’de ikamet eden Özbekistan vatandaşlarının da ülkelerine para gönderme sorunlarına çözüm olmayı planlıyor.

Turan Teknoloji Anonim Şirketi, 2022 yılının Mayıs ayında kurulmuş bir finansal teknolojiler şirketi olup, tüm Türk Devletleri’nde yaşayan kullanıcıların yararlanmasını sağlayacak yeni nesil bir finans uygulaması olma hedefiyle çalışmalarını sürdürmektedir.

Kidolog, çocuklar için interaktif kitaplar ve oyunlar geliştiren Ludus Eğitim Teknolojileri’ni satın aldı

Türkiye’nin aile teknolojileri alanındaki ilk unicorn’u olma vizyonuyla faaliyetlerini sürdüren yerli girişim Kidolog, hızlı büyümesini inorganik yatırım hamlesiyle güçlendirdi.

Geçtiğimiz günlerde 600 bin dolarlık yatırım turunu başarıyla tamamlayan ve 1,5 yılda değerini 50’ye katlayan Kidolog, Ludus Eğitim Teknolojileri Şirketi’ni bünyesine katarak Türkiye’deki ilk satın almasını gerçekleştirdi.

Türkiye’de son dönemin en çok ilgi gören girişimlerinden biri olan Ludus Eğitim Teknolojileri, aynı zamanda sesli ve oyunlu dijital kitap uygulaması Okuma Adası ürününün geliştiricisi olarak biliniyor. Kidolog, bu satın almayla birlikte bir aile teknolojileri şirketi yolundaki dönüşümünü hızlandırırken, ekran bağımlılığıyla mücadele kapsamında çocukların kaliteli içeriğe erişimini kolaylaştırmayı hedefliyor.

“Ekran süresini sınırlandırmayı hedefliyoruz”

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Kidolog CEO’su Eray Uğurelli, “Ebeveynlerin, çocuklarında en çok yaşadığı problemlerden biri ekran bağımlılığı ve ekran süresini verimli geçirememeleri. Ebeveynler uzmanlarımızdan sıklıkla bu konuda destek alıyorlar. Bu sebeple Ludus’u, yani Okuma Adası uygulamasını bünyemize dahil ederek önemli bir soruna daha çözüm üreteceğiz. Çocuğun yaşına göre ekran süresini sınırlayarak hem ekran süresini kontrol edeceğiz hem de müfredata uygun kitaplar ve oyunlaştırmalar ile o süreyi maksimum verime çevireceğiz” ifadelerini kullandı. Kidolog kurucu ortağı Burak Candan ise, “Eğitim teknolojileri alanında ürün, kitap ve oyunlar halihazırda geliştiriyorduk. Okuma Adası’yla beraber çocuklarımız ve ebeveynler için hem derslerine yardımcı olacak hem de kaliteli ekran süresi geçirebileceği ürünü sunacağız” diye ekledi.

Ludus kurucuları Çağatay Çakmak, Şener Çakmak, Alper Bilgiç, Onur Sezen ve Alpay Bilgiç ise bu erken exit sebebiyle çok mutlu olduklarını, Kidolog’la beraber bu ürünlerin dünya markası haline çok daha güçlü ve hızlı geleceğini söylediler.

Okuma Adası uygulamasıyla Hacettepe Teknokent Ön Kuluçka programıyla faaliyetlere başlayan Ludus Eğitim Teknolojileri, Dönüşen Kobi Maratonu’nda ilk 8 girişimden biri oldu. Sonrasında Bilkent Cyberpark’ın Dijital Kültür Fikir Maratonu’nda 1. Olarak ofis ve nakdi ödül kazandı. CyberCulture hızlandırma programını başarıyla tamamladı. Şubat ayında İTÜ Çekirdek Ön Kuluçka programına seçilen Ludus buradaki ilk aşamasını tamamladı. Ayrıca Mart ayında Bilgiyi Ticaretleştirme Merkezi’nin Ön Kuluçka merkezinin hızlandırma programına seçildi.

MEB müfredatına uygun kitaplar

Çocuklara hem görsel hem de işitsel bir kitap okuma serüveni sunan Okuma Adası, Türkçe-İngilizce seslendirme seçeneği ile de bu durumu desteklemektedir. Çocukların yaratıcılıklarını ve gelişimlerini destekleyen zengin içerikleri ile çocukların gündelik ekran sürelerinin verimli geçmesini sağlamaktadır. Sağlamış olduğu ebeveyn ve öğretmen kontrol paneli sayesinde çocuk gelişimini bir üst seviyeye çıkartan Okuma Adası, sesli ve görsel kitapların dışında, MEB müfredatına uygun oyunlaştırmalar ile kitabın verimini kontrol etmektedir. Bu sayede ilkokul 1. 2. 3. ve 4. sınıftaki MEB müfredatının derslerde vermek istediği kazanımları dijital kitap ve ürünleriyle çocuklara kazandırıyor.

Siber saldırılara yönelik önlemler geliştiren Cado Security, 20 milyon dolar yatırım aldı

Güvenlik ekiplerinin tehditlere bulut hızında yanıt vermesini sağlayan bir bulut araştırma platformu Cado Security, 20 milyon dolar yatırım aldı. Eurazeo tarafından yönetilen tura Ten Eleven Ventures katıldı. Girişimi bugüne dek toplamda 31.5 milyon dolar yatırım aldı. 

2020 yılında James Campbell ve Christopher Doman tarafından kurulan Cado Security, ilk bulut adli tıp ve olay müdahale platformunu sunduğunu iddia ediyor. Platform, bulutun boyutunu ve hızını kullanarak bulut, kapsayıcı ve sunucusuz sistemler genelinde adli düzeyde veri toplamayı ve işlemeyi basitleştiriyor.

Google Cloud’da Güvenlik Operasyonlarından Sorumlu Ürün Başkanı Chris Corde, “Cado platformu, veri toplama ve işleme için harcanan zamanı günlerden saatlere indirerek bulutta olay müdahalesini hızlandırır. Güvenlik ekiplerinin artık güvenliği ihlal edilmiş bir sisteme manuel olarak erişim talep etmek zorunda kalmaması gerçeği, oyunun kurallarını değiştiriyor.” dedi.

Geçen yıl Cado Security, Microsoft Azure Marketplace ve AWS Marketplace‘teki kullanılabilirliği dahil olmak üzere, hızlandırılmış bir büyümeye tanık oldu ve önemli kilometre taşlarına ulaştı.

Cado Security kurucu ortağı James Campbell, “Hızlı, stratejik yenilik, hızlı ve etkili bir şekilde büyümemizi sağladı. Bulut için özel olarak oluşturulmuş bir platform olarak, güvenlik ekiplerinin bulutta olay müdahalesini büyük ölçüde hızlandırabilmesi için gereken çözümleri sağlıyoruz.” dedi. 

Yeni yatırımla beraber girişim, global genişlemesini daha da büyütmeyi, ürün geliştirme yoluyla yeniliği sürdürmeyi, pazara açılma stratejilerini hızlandırmayı, satış ve pazarlama işlerini büyütmeyi planlıyor.

General Motors, araçlar için ChatGPT ile bir dijital asistan üzerinde çalışıyor

General Motors (GM), ChatGPT‘yi çalıştıran aynı makine öğrenimi modellerine dayalı bir araç içi dijital asistan üzerinde çalışıyor. Yapay zeka destekli chatbot’ların hayatımızın her alanına hızlıca giriş yaptığı görülüyor. 

Otomotiv devi, geliştirilecek olan teknolojinin sürücüleri her an destekleyen dijital asistanı öngörüyor. Örneğin, asistan size arabanızın lastiği patladığında nasıl değiştireceğinizi gösterebilecek. Garaj kapısı açıcılar da dahil olmak üzere diğer cihazlarla entegrasyon ve zamanlama özellikleri de sunabilecek.

Bir GM yetkilisi, “Bu değişim, sesli komutların evrimi gibi tek bir yetenekle ilgili değil, bunun yerine müşterilerin gelecekteki araçlarının yeni teknolojiler söz konusu olduğunda genel olarak çok daha yetenekli ve taze olmasını bekleyebilecekleri anlamına geliyor.” açıklamasını yaptı. 

Semafor’a göre dijital asistan, diğer chatbot’lardan farklı çalışacak. GM’nin, ChatGPT’yi çalıştıran büyük dil modellerinin üzerine “arabaya özgü bir katman” eklemek için çalıştığı bildiriliyor. 

GM Başkan Yardımcısı Scott Miller, “ChatGPT her şeyin içinde olacak.” dedi.

Geliştirilecek teknoloji, otomobil üreticisi ve Microsoft arasındaki daha geniş bir iş birliğinin parçası oluyor. 2019 yılında iki ortak sürücüsüz araçlar üzerinde çalışmak. Microsoft, OpenAI’nin tek bulut sağlayıcısı GM’nin araç içi asistanının neredeyse kesinlikle Azure üzerinde çalışacağı anlamına gelir. GM, Semafor’a yazılım için henüz bir ismin olup olmadığını söylemedi ve olası bir çıkış tarihi paylaşmadı.

Instagram, Reels videoları tekrar göndermeyi daha erişilebilir hale getiriyor

Popüler sosyal medya uygulaması Instagram, kullanıcıların çevresine gönderdiği mesajları tekrar başkalarına göndermek istedikleri anda daha erişilebilir olmasını sağlayacak yeni bir özelliği test ediyor. Bu sayede en son gönderilen Reel daha hızlı bir şekilde tekrar gönderilebilecek.

Instagram, son paylaşılan Reels’ı hızlı bir şekilde erişmeyi sağlayacak yeni bir özelliği test ediyor. Test edilen özellikle, kullanıcıların beğendikleri bir Reels’ı daha sonra başka arkadaşlarıyla yeniden paylaşmalarını kolaylaştırıyor.

Dijital Ağlar adlı bir hesap ülkemizde bu özelliğin test edildiğini fark etti. Instagram’ın DM’lerin üst kısmında “Latest Shares” yani “Son Paylaşımlar” etiketiyle bir satır oluşturduğunu gösterdi. Hesap tarafından paylaşılan ekran görüntüleri, gönderilen içeriklerin aynı zamanda bir Reels’ı paylaşan kişinin arkadaşlarının avatarlarını da hemen sol alt kısımda çıktığını gösteriyor. Videolar birden çok kez paylaşıldığında uygulama, videoyu en son paylaşılan arkadaşın avatarıyla birlikte yalnızca bir kez gösteriyor.

Meta‘daki bir yetkili, “Daha önce mesajlarda paylaşılan Reels’i nasıl arayabileceğiniz ve yeniden keşfedebileceğiniz konusunda iyileştirmeler yapıyoruz.” dedi.

Bu yeni özelliğin yalnızca Reels için mi yoksa diğer içerikler için de geçerli olup olmadığı henüz bilinmiyor. Yestin arkasındaki fikir, kişinin kendisi ve arkadaşlarının düzenli olarak kısa videolar paylaşmasını ve izlemesini sağlamak oluyor. Ne kadar çok video izlenirse, Instagram’da geçirilen vakit de bir o kadar artış gösteriyor. Özelliğin ne zaman herkes tarafından kullanılacağı henüz açıklanmadı.

Siber saldırılara yönelik çözümler geliştiren SOCRadar, 212’den 5 milyon dolar yatırım aldı

Dünyanın en hızlı büyüyen siber güvenlik girişimlerinden biri olan SOCRadar, düzenlenen Seri A turda 5 milyon dolar yatırım aldı. Yatırım, B2B teknoloji girişimlerini destekleyen 212 tarafından yapıldı. 

Huzeyfe Önal ve Ahmet Kuruköse tarafından 2019 yılında kurulan girişim, Extended Threat Intelligence (XTI) sağlayarak üç farklı siber güvenlik hizmetini tek bir bulut tabanlı platformda topluyor. External Attack Surface Management, Cyber Threat Intelligence, ve Digital Risk Protection gibi önemli sistemlerle siber tehditlere karşı bir erken uyarı sistemi sunuyor. Şu anda 150 ülkede 6000’den fazla şirket, birinci sınıf siber tehdit istihbaratı için girişimin geliştirdiği çözümlerin ücretsiz sürümünü kullanıyor.

SOCRadar kurucu ortağı ve CEO’su Huzeyfe Önal, “SOCRadar’da, dünya çapındaki kuruluşların siber saldırganlara karşı proaktif önlemler almasına yardımcı olmayı misyon ediniyoruz. Siber tehdit çözümleri, eyleme geçirilerek bağlamsal bir şekilde sağlandığında, External Attack Surface Management (EASM) ve Digital Risk Protection (DRPS) ile birleştirildiğinde siber saldırılara karşı koymak için gerekli olan şeyleri sunduğuna inanıyoruz.” dedi.

212 kurucu ortağı Numan Numan, “212’de, güçlü global bir vizyonla hareket eden ve bu vizyonu sürdürmek için yetenek ve becerilere sahip insanlarla ortaklık yapıyoruz. SOCRadar ekibinin büyüme yeteneğinden ve kararlı misyonlarından sürekli olarak etkilendik. Onlar küresel siber güvenlik arenasında iz bırakmaya çalışırken, yolculuklarının bir parçası olmayı dört gözle bekliyoruz.” dedi.

Alınan yatırım, ABD’deki çalışmaları geliştirmek ve global satış ve pazarlama operasyonlarını genişletmek için kullanılacak. Ayrıca veri güvenliğinin her büyüklükteki şirket için kullanılabilir ve erişilebilir olmasını sağlayacak.

Güneş enerjisi odaklı Roofit.Solar, 6.45 milyon euro yatırım aldı

Avrupa’nın artan güneş enerjisi talebini karşılamak isteyen Roofit.Solar, 6.45 milyon euro yatırım aldı. Tur, BayWa re Energy Ventures ve EdgeCap Partners liderliğinde düzenlendi. 

Avrupa genelinde giderek daha fazla sayıda insan yeşil enerji çözümlerine yöneliyor. Bu çözümler, Avrupa’nın enerji görünümünü daha çevreci hale getirmeye, yeşil geçişi hızlandırmaya, ev sahiplerine daha fazla enerji özerkliği sağlamaya ve uzun vadede daha ekonomik olmaya yardımcı oluyor.

Ev sahiplerinin yeşil geçişe katılmalarına yardımcı olan Estonya merkezli Roofit.Solar, 2016’dan beri geleneksel çatı kaplamaya alternatif olarak güneş çatıları sağlıyor. Ayrıca ev sahiplerinin yenilenebilir enerjiyi günlük yaşamlarına basitçe entegre etmelerine olanak tanıyor.

Girişim, tasarımı en son güneş enerjisi teknolojisiyle harmanlamayı amaçlayan güneş çatıları tasarlar ve üretiyor. Tamamen binaya entegre (BIPV) güneş enerjili çatılar, aşırı hava koşullarına dayanabiliyor. 2’si 1 arada kurulumla azaltılmış toplam inşaat maliyeti sunarak stilden ödün vermiyor. Çatılar ayrıca tarihi binalara da kurulabiliyor. Bu da tüm binalar için güneşi mümkün kılar ve güneş hareketine katılmanın önündeki tüm engelleri kaldırıyor.

Roofit.Solar şu anda Estonya, İsveç ve Almanya’nın yanı sıra Norveç, Polonya, Avusturya, Belçika, İsviçre ve Birleşik Krallık dahil olmak üzere Avrupa’daki 17 ülkeden müşterilere hizmet veriyor. 

Roofit.Solar CEO’su ve kurucu ortağı Andres Anijalg, “Güçlü yatırımcı tabanımızın desteğiyle, misyonumuza devam ediyoruz: ev sahiplerine geleneksel güneş panellerine alternatif olarak zarif metal güneş çatıları sunmak. Ayrıca, güneş enerjisine geçiş yapmak isteyen geleneksel çatı kaplama endüstrisi için ilk tercih olmaya çalışıyoruz.” dedi. 

BayWa re Energy Ventures Yatırım Direktörü Greg Zavorotniy, “Güneş enerjisi, dünya çapında yeşil enerjiye geçişin ana direklerinden biri. Roofit.Solar’daki kendini işine adamış ekip, güneş enerjisi çatı modülleri ile pratik yazılım kombinasyonunun yalnızca verimli ve karlı olmadığını, aynı zamanda üstel büyüme potansiyeline sahip olduğunu kanıtladı. Bu nedenle, Roofit.Solar ile uzun vadeli ortaklığımızı genişletmek konusunda kendimize güveniyoruz.” dedi. 

Yeni yatırım, Roofit.Solar’ın dağıtım ağını Avrupa çapında genişletirken kendi ana pazarları olan Almanya, İsveç ve Estonya’da önemli ölçüde büyümesini sağlayacak.

HSBC, Silicon Valley Bank UK’i bünyesine kattı

Geçtiğimiz günlerde hisselerinin %60 değer kaybederek birçok girişimi ve girişimciyi korkutan Silicon Valley Bank’in İngiltere kolu Silicon Valley Bank UK, HSBC tarafından satın alındı. Bu anlaşmayla beraber Silicon Valley Bank’in iflas etmesinin önüne geçilerek müşterilerinin güvende olduğu belirtildi.

Anlaşma, SVB ve İngiltere kolunun çöküşüne büyük ölçüde maruz kalan Birleşik Krallık teknoloji sektörü için büyük bir rahatlama ve finansal sisteme olan güveni desteklediğini ortaya koyuyor. HSBC, işlemin “hemen tamamlandığını” söyledi. Satın alma mevcut kaynaklardan finanse edilecektir. 

Banka tarafından yapılan açıklamada, “10 Mart 2023 itibarıyla SVB UK’nin yaklaşık 5.5 milyar sterlinlik kredileri ve yaklaşık 6.7 milyar sterlinlik mevduatı vardı. 31 Aralık 2022’de sona eren mali yıl için SVB UK, 88 milyon £ vergi öncesi kar kaydetti. SVB UK’nin maddi öz sermayesinin yaklaşık 1.4 milyar sterlin olması bekleniyor. İktisaptan doğan kazancın kesin hesabı zamanı geldiğinde verilecektir.” dedi. 

HSBC CEO’su Noel Quinn yaptığı açıklamada, “Bu satın alma, Birleşik Krallık’taki işimiz için mükemmel bir stratejik anlam ifade ediyor.” sözlerini kullandı.

Açıklamanın ardından İngiltere Merkez Bankası, İngiltere’nin bankacılık sisteminin sağlam olduğunu söyledi. Bankacılık sektörünün önemli oyuncularından olan HSBC, Silicon Valley Bank UK’i 1 pound gibi sembolik bir fiyata satın aldı.

Siber güvenlik şirketi Kaspersky, Ximi Pro’nun yüzde 49’unu satın aldı

Kaspersky, yazılım konteyneri altyapılarının korunması konusunda kapsamlı bir çözüm olan Tron’u geliştiren Ximi Pro‘nun %49’unu satın aldı. Bu satın alma, şirketin Cloud Workload Protection (Bulut İş Yükü Güvenliği) konsepti dahilinde, tam kapsamlı çözüm geliştirmesine olanak tanıyor. Bu sayede yaklaşmakta olan XDR çözümünü konteyner altyapısındaki tehditleri tespit etme ve bunlara yanıt verme yeteneği  geliştirebiliyor.

Ticari konteyner yazılımları için küresel pazar hızla büyüyor. Gartner’ın tahminlerine göre, 2023’e kadar global şirketlerin 70’i ikiden fazla konteyner içeren uygulama çalıştırıyor olacak ki bu oran 2019’da %20’den azdı. Bu büyümenin nedeni, sanallaştırma teknolojisi sayesinde kurumsal BT altyapılarını ve geliştirme süreçlerini optimize etme fırsatı olarak açıklanıyor. Ancak bazı durumlarda konteyner altyapısı, yanlış yapılandırma nedeniyle hedefli saldırıların ilk vektörü haline dönüşebilir. Kaspersky, bu tür riskleri ele almak için portföyünü bir konteyner güvenlik çözümü ile genişletiyor.

Bu satın alma, Kaspersky’nin konteyner altyapısını, uygulamasını ve buna dayalı hizmetleri Genişletilmiş Algılama ve Yanıt (XDR) senaryolarıyla kapsamasına olanak tanıyacak. Ayrıca, konteynerlerden ve ortamlarından ek telemetri verileri elde edebilecek, gerekli yanıtları verebilecek ve kuruluşların varlıkları için daha kapsamlı güvenlik sağlayabilecekler. Ayrıca, konteyner altyapısına tam görünürlük sağlayan bu yeni ürün, şirketlerin şüpheli davranışları tespit etmelerine ve saldırılarında konteynerlerin yanlış yapılandırılmasını kullanan tehdit aktörlerine karşı savunma yapmalarına yardımcı olacak.

Sektörde konteyner güvenliğine yönelik talep artıyor

Kaspersky İş Geliştirme Direktörü Andrey Efremov şunları söylüyor: “Stratejimizin temel hedeflerinden biri, kurumsal müşterilerimizin tüm güvenlik ihtiyaçlarını karşılayacak bir ekosistem geliştirmek. Daha fazla ve daha fazla şirket günlük olarak konteyner altyapısını kullandıkça, günümüzde yalnızca yazılım geliştirme ve BT’de değil, aynı zamanda üretim, finans, perakende vb. her tür sektörde konteyner güvenliğine yönelik artan bir talep görüyoruz. Bu önemli kabiliyeti büyüyen portföyümüze eklediğimiz için çok heyecanlıyım.” 

Ximi Lab Genel Müdürü Artem Tovbin de şu yorumu yapıyor: “Ekibimiz, etrafımızdaki dünyayı iyileştirmek ve bilgi güvenliği, geliştirme kültürü ve yönetim alanlarındaki uzmanlığını geliştirmek için çabalıyor. Kaspersky ile iş birliği yapmak bize en iyi uluslararası bilgi güvenliği şirketlerinden biriyle çalışma fırsatı veriyor ve bu da dünya standartlarında bir ürün yaratmamızı sağlıyor. Günümüzün BT dünyasında bir ekosistem, kurumsal düzeyde satış ve güçlü bir marka olmadan herhangi bir ürün ikincil olmaya mahkumdur. Kaspersky ile ortaklığımız bize bu avantajları sağlıyor. İşbirliğimizin pazara güvenilir bilgi güvenliği araçları sağlayacağını ve çok sayıda işletmenin temel hizmet ve ürünlerine odaklanmasına yardımcı olacağını umuyoruz.”

Kaspersky, Bulut İş Yükü Koruması kapsamında koruma sağlayan teknolojiler de geliştirdi. Şirket, özellikle hibrit ortamlar için geliştirilmiş buluta özgü bir çözüm olan Kaspersky Hybrid Cloud Security’yi sunuyor.