Ana Sayfa Blog Sayfa 213

İlk iOS üzerinden yola çıkan podcast platformu Poddy, artık Android cihazlarda da kullanılabiliyor

İki Türk girişimci tarafından Londra’da kurulan, herkesin özgürce ve her dilde sesini duyurabildiği global bir platform oluşturmak üzere kurulan çok sesli podcast platformu Poddy, 24 Şubat 2023’te iOS cihazlarda kullanıma sunulmuştu.

Tek uygulama üzerinden podcast içeriği üretme ve dinlemeyi mümkün hale getirerek aynı zamanda yenilikçi olarak hem içerik üreticiler hem de dinleyiciler için etkileşimi mümkün kılan fonksiyonlar sunan Poddy, Android cihazlar için de kullanıma resmi olarak açıldı.

Poddy ile herkesin özgürce ve her dilde sesini duyurabilmesini sağlamayı hedeflediklerini ifade eden Poddy CEO’su Cüneyt Göktürk, verdiği demeçte;

“Poddy’i geliştirmek üzere yola çıktığımız ilk günden beri erişilebilirliği yüksek, herkesin sesini duyurabilmesine olanak tanıyan bir platform hedefiyle çalışıyoruz. Yoğun ve hassas çalışmalarımız sonucunda artık somut olarak şekillenmeye başlayan Poddy’yi deneme sürecine aldıktan kısa bir süre sonra ülkemizi etkileyen depremlerin gerçekleşmesiyle henüz beta sürümünde olmasına rağmen iyileşmemize katkı sağlayacak bir araç olması amacıyla 24 Şubat 2023’te iOS cihazlarda indirmeye hazır hale getirmiştik. Kullanıma sunulduğu tarihten itibaren 5 gün bile olmadan 1000’den fazla kullanıcıya ulaşan ve şuana kadar binlerce iOS kullanıcısının beğenisini kazanan Poddy’i şimdi de Android cihazlarda kullanıma sunmuş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu kapsamda artık tüm akıllı cihaz kullanıcıları Poddy çok sesli podcast platformunun bir parçası olarak sesli içerik üretmenin ve dinlemenin etkileşimli halini deneyimleyebilecek” dedi.

Togg T10X için ön siparişle araca sahip olacak 20 bin kişi belirlendi

Türkiye’de ilk defa uçtan uca dijital satış yöntemiyle yapılan Togg T10X ön sipariş sürecinde, 2023 yılı boyunca kullanıcılarla buluşacak 20 bin adet T10X için ön sipariş sahiplerini belirleyen dijital çekiliş gerçekleşti. 16-27 Mart tarihleri arasında Trumore uygulamasından ve Togg web sitesi üzerinden ön sipariş sürecine katılan 177 bin 467 kişi, 29 Mart’ta noter huzurunda yapılan dijital çekiliş heyecanını yaşadı.

Ön sipariş sürecine katılan kullanıcılar arasından şanslı 20 bin kişi, T10X için ön sipariş hakkı kazandı. Togg’un sosyal medya hesapları ile TRT Haber’de canlı olarak yayınlanan çekilişte ön sipariş hakkı kazanan kullanıcılar, akıllı cihazlarının teslimat tarihi geldiğinde, ön ödeme tutarı düşülmüş bir şekilde kalan ödemelerini yapacak.

Yedek liste de belli oldu

Çekilişte, şanslı 20 bin kullanıcının yanı sıra 20 bin kişilik yedek liste de belirlendi. 2023 yılı için planlanan teslimatlarda hakkını kullanmayan kullanıcıların olması halinde, yedek listedeki kullanıcılar devreye alınacak. Ancak 2023 yılı teslimatları için yedek listeden asıl listeye geçemeyenler 2024 yılı ocak ayı itibarıyla belirlenecek yeni paket ve konfigürasyon seçenekleriyle T10X sipariş edebilecekler. Bu siparişi verenler, 2024 yılı Haziran ayına kadar herhangi bir çekilişe girmeden akıllı cihazlarını teslim alabilecekler.

Beklenen süre kadar ek garanti ve Trugo’dan aylık 85 kWs (500 km) enerji dolum hakkı

Çekiliş sonucu asıl ve yedek listeye girmeye hak kazanan 40 bin kişi, akıllı cihazlarını teslim almaya kadar geçen süre boyunca çeşitli ayrıcalıklara sahip olacak. Kullanıcıların hesaplarına nisan ayından itibaren, teslimat gerçekleşene kadar geçen zaman için ilave garanti süresi eklenip, Trugo’dan da aylık 85 kWs (500 km) enerji dolum hakkı tanımlanacak. Asıl ve yedek listede yer alan kullanıcıların yaptıkları ön ödemeler e-Cüzdan’larında tutulurken, her iki listeye de giremeyen kullanıcıların ön ödemeleri hesaplarına iade edilecek.

Uçtan uca dijital bir süreç devam ediyor

Çekilişin kazananları teslimata kadar giden yolculukta tamamıyla uçtan uca dijital bir satış süreci deneyimleyecek. Trumore uygulaması üzerinden siparişlerini yönetebilecek, kasko, sigorta gibi diğer hizmet ve ürünleri satın alabilecek, ödemelerini tamamlayıp akıllı cihazlarına sahip olabilecek.

İçerik yönetimini kolaylaştıran Hygraph, 30 milyon dolar yatırım aldı

Yeni nesil içerik üreticileriyle geniş ölçekte bağlantılı dijital deneyimler oluşturmak isteyen Hygraph, 30 milyon dolar yatırım aldı. One Peak tarafından yönetilen tura OpenOcean, Peak ve SquareOne katıldı.

İçerik, her boyuttan, pazardan ve nesilden kuruluşla ilgili günümüzün en popüler ve hızlı büyüyen pazarlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Günümüz dünyasında odak noktası, bağlantılı dijital deneyimler yaratmak oluyor. İçerik üreticileri için bu kısım, farklı içerik kaynakları ve cihazlar arasında geçiş yapmak ve çeşitli platformlardaki içeriği izlemek anlamına geliyor. Bu özelliklerin tümü çok fazla zaman, para ve kaynak gerektiriyor.

2017’de kurulan Hypgraph, içerik üreticilerin geniş ölçekte içerik üretilmesini sağlayan yeni bir içerik yönetimi yaklaşımını güçlendirmeyi hedefliyor. İçerik üretmenin yükselişi, son on yılda izlenmesi heyecan verici bir trend oldu ve sürekli gelişen bir pazar. Sosyal medyanın büyümesi ve değişen içerik tüketim alışkanlıkları ve tercihleri ​​ile içerik geliştirme, neredeyse sürekli yeniden düşünme ve hayal gücüne ihtiyaç duyuluyor. 

İşte burada Hygraph devreye giriyor. Berlin merkezli girişim, bu yeni nesil içerik yönetimi gereksinimlerine göre uyarlanmış bir çözüm geliştirdi. Hygraph’ın birleştirilmiş içerik platformu, kuruluşların daha hızlı ve daha düşük maliyetle yenilik yapmasını sağlamayı amaçlıyor. Zengin içerikli uygulamalar oluşturmalarına, büyük ürün kataloglarını yönetmelerine ve dahili bilgi yönetimi sistemlerini kontrol etmelerine olanak tanıyor. Ara yazılım geliştirmenin yerini alan Hygraph, kuruluşların tüm yazılım yığınlarında bulunan silo halindeki içeriği tek bir API aracılığıyla bağlamasına yardımcı oluyor.

Bu yaklaşım, ürün ekiplerinin hizmetleri mevcut yöntemlerden on kata kadar daha hızlı oluşturmasını sağlıyor. Yenilikçi girişim, aralarında Dr. Oetker, Shure, Samsung, Philips ve Ashley Furniture gibi markaların da bulunduğu 400’den fazla şirketle çalışıyor.

Hygraph CEO’su ve Kurucu Ortağı Michael Lukaszczyk

“Bağlantılı dijital hizmetlere olan talep yavaşlama belirtisi göstermiyor ancak her şeyi özel olarak oluşturmak maliyetli ve bir inovasyon oluyor. Günümüzde kuruluşların yalnızca içeriği birden fazla cihaza dağıtması gerekmiyor, aynı zamanda sayısız kaynaktan içeriğe erişmesi ve içeriği sunması gerekiyor.”

Ekip, bu yeni finansmanla platform geliştirmeyi güçlendirmeyi ve Kuzey Amerika’ya odaklanarak pazara açılma planlarını hayata geçirmeyi planlıyor.

B2B pazarına odaklanan fintech Open Payments, 3 milyon euro yatırım aldı

B2B pazarına odaklanan çözümler geliştiren Open Payments, 3 milyon euro yatırım aldı. Industrifonden tarafından yönetilen tura Global Brain Venture Capital Fund, Sony Financial Ventures ve mevcut yatırımcılar katıldı.

Açık bankacılık konseptini B2B alanına taşıyan İsveçli girişim Open Payments, açık bankacılığı gerçeğe dönüştürmek amacıyla Louise Brandt tarafından 2017 yılında kuruldu. Open Payment’ın platformu, çevrimiçi bankacılık işlevselliğinin çevrimiçi bankadan müşterilerin iş sistemlerine ve arayüzlerine kaydırılmasına olanak tanıyor. Bu, son kullanıcının çevrimiçi bankasında oturum açmak zorunda kalmadan onaylayabileceği ve güvenli, doğrudan ödeme yapabileceği anlamına geliyor.

Platform, ödemeler, hesap mutabakatı ve nakit yönetimi gibi hizmetlerin doğrudan ERP sistemleri, ödeme sağlayıcıları ve fintech’ler gibi müşteri uygulamalarına yerleştirilmesine izin vermek için API teknolojisi aracılığıyla ticari bankalara bağlanıyor.

Girişim, bankaları hesap bilgilerini ve ödeme başlatma hizmetlerini üçüncü taraflara sunmakla yükümlü kılan bir düzenleyici çerçeve olan Avrupa direktifi PSD2’ye dayalı olarak geliştirildi. Böylelikle piyasanın bankalar dışındaki oyunculara açılması ve yeni finansal çözümler getirilmesi amaçlanıyor. Open Payments, bu büyüyen inovasyon ekosisteminin merkezi olmak istiyor.

Open Payments CEO’su ve kurucusu Louise Brandt

“Ürünlerinde açık bankacılığı güvenli ve güvenilir bir şekilde kullanmak isteyen önde gelen muhasebe ve ERP sistemlerinden ve diğer finansal sistemlerden artan bir talep görüyoruz. Her şeyden önce, ticari müşterileri için tedarikçi ödemeleri ve maaş ödemeleri gibi çeşitli ödemeler yapabilmek istiyorlar. Open Payments bu alanda en ileri düzeyde bir uzmanlığa sahip ve hem bizim hem de müşterilerimiz için çok geniş iş fırsatları bulunuyor. B2B ödemelerinin, ilk hamle avantajına sahip olduğumuz ve uluslararası liderliği ele alabileceğimiz açık bankacılık alanının bir parçası olduğunu görüyoruz.”

Alınan yatırım, yeni pazarlara açılmak, yeni müşteriler ve yeni iş birlikleri edinmek için kullanılacak.

Nokia, Ay’da 4G teknolojisinin çalışması için bir uydu gönderecek

Nokia, Ay’a 4G teknolojisi göndermeye hazırlanıyor. Yaklaşan bir uzay görevi sırasında, potansiyel olarak daha fazla Ay keşfinin ve Dünya’nın doğal uydusunda insan varlığının önünü açıyor.

Sistem, Kasım ayında SpaceX Falcon 9 roketiyle fırlatılması planlanan Intuitive Machines’in IM-2 görevi sırasında konuşlandırılacak. Bu proje, gelecekteki mürettebatlı Artemis görevleri için Ay’a ışık tutacak.

Nokia, özellikle uzaydaki zorlu koşullara dayanacak şekilde tasarlanmış bir 4G iletişim sistemi geliştirmek için Lunar Outpost ve Intuitive Machines ile ortaklık kurdu. Intuitive Machines tarafından geliştirilen Nova-C aya iniş aracı, sistemi ve diğer yükleri, nihai varış noktası güney ay bölgesindeki Shackleton krateri olacak şekilde Ay’a taşıyacak. Bu teknolojinin, NASA’nın 2025’te ay yüzeyine iki astronotu indirmeyi planlamasıyla, gelecekteki mürettebatlı Artemis görevlerinin çok önemli bir bileşeni haline gelebileceği tahmin ediliyor.

2020’de NASA, bu iddialı proje için Nokia’yı seçti ve Bell Laboratuarlarına 14,1 milyon dolar fon sağladı. Şirket, arazi aracının kısa ve uzun menzilli iletişim yeteneklerini birkaç yüz metreden iki ila üç kilometre uzaklığa kadar değişen çeşitli yakınlıklarda test etmeyi planlıyor. Nokia’ya göre bu ağ, hem Ay’da hem de Mars’ta insan varlığını sürdürmek için hayati öneme sahip olacak.

Nokia, astronotların Artemis 3 görevi sırasında gelişmiş ses ve video iletişim yetenekleri, telemetri ve biyometrik veri alışverişi, algılama uygulamaları ve kontrol robotları için 4G interneti kullanmasını öngörüyor. Nokia Bell Laboratuarlarında kurumsal ve endüstriyel otomasyon araştırma laboratuvarı başkanı Thierry Klein, astronotlara Dünya’da sahip oldukları teknolojiye erişimin aynısını uzayda sağlamanın önemini vurguluyor.

Şirket, Ay’da buz bulmayı amaçlayan daha fazla keşif ve deneylere yardımcı olmayı hedefliyor. Böylesine önemli bir keşif, astronotlar için solunabilir oksijen, içilebilir su ve roket yakıtı sağlayabilmesi ihtimali bulunuyor.

Yapay zekayla kişiselleştirilmiş ayakkabılar sunan SafeSize, 14 milyon euro yatırım aldı

Kişiselleştirilmiş ayakkabı ve iç taban önerileri sunan teknoloji girişimi SafeSize, düzenlenen Seri B turda 14 milyon euro yatırım aldı. Tur, Phaistos Investment Fund, Convent Capital ve 3TS Capital Partners tarafından düzenlendi.

Angelos Stavrakis tarafından kurulan SafeSize, ayakkabı perakendecilerinin müşterilerine kişiselleştirilmiş ayakkabı önerileri sunmaları için yeni bir yol geliştirdi. Yapay zeka tarafından desteklenen tescilli teknolojisi sayesinde, birkaç saniye içinde son derece doğru ve kişiselleştirilmiş ayakkabı önerileri sağlamak için tüketicilerin 3D ayak verilerini ve kişisel tercihlerini dünyanın en büyük ayakkabı veritabanıyla eşleştiriyor. 

Girişim, markaların dönüşümü artırmasına, satışları artırmasına, müşteri memnuniyeti oluşturmasına, değerli verileri yakalamasına ve aynı zamanda getirileri azaltmasına yardımcı oluyor. Hollanda merkezli SafeSize, INTERSPORT, Decathlon, Sports Direct, HOKA, New Balance, Skechers, Super Sports Xebio, CCC ve Marks & Spencer gibi bugün ayakkabı endüstrisindeki en büyük perakendecilerle çalışıyor.

Hollanda, Slovenya, Yunanistan ve Çin’de ofisleri bulunan ve son olarak Avustralya ve Yeni Zelanda’daki operasyonlarını genişleten SafeSize, 50 ülkede 20 milyondan fazla tüketicinin mükemmel uyan ayakkabıları bulmasına yardımcı oldu. 

n

Şu anda girişim, dünya çapında 9 ayakkabı tarama tesisi işletiyor. Her yıl 1.5 milyondan fazla ayakkabıyı tarayıp analiz ediyor ve dünyanın en büyük ayakkabı iç ölçüleri, boyutları ve diğer özelliklerine ilişkin veritabanını oluşturuyor.

SafeSize Kurucusu ve CEO’su Angelos Stavrakis:

“Yeni yatırım turu, dünya çapında ayakkabıların üretilme, satılma ve atılma şeklini dönüştürme misyonumuza yönelik yolculuğumuzu hızlandırmamızı sağlıyor. Süper yetenekli ekibimize ve harika ortaklarımıza şimdiye kadarki yolculukları için minnettarım.” dedi.

Girişim, bu yeni yatırımı Amerika Birleşik Devletleri’ndeki küresel varlığını büyütmek ve Asya-Pasifik bölgesindeki büyümesini kolaylaştırmak için kullanacak.

Öğrencilerin ikinci okulu olmayı hedefleyen yerli girişim Voltran App, 3.35 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Bugün size yeni bir eğitim teknolojileri platformu olan Voltran App ve yeni tamamlamış oldukları yatırım turundan bahsetmek istiyoruz. Voltran App en iyi kolej, fen ve Anadolu Lisesi öğretmenlerini ve bu öğretmenlerin farklı tipteki içeriklerini öğrencilerle buluşturan bir platformdur.

Buket Öğütler, Hamed Hamedi, Anıl Kıncıoğlu ve Berk Kıncıoğlu tarafından kurulan Voltran App, 3.35 milyon dolar değerleme üzerinden Rıza Kaya ve Burak Ersan‘dan yatırım aldığını resmen duyurdu.

Beta sürümüne çıktığı Haziran 2021’den itibaren kayıtlı kullanıcı sayısını 81’den 66,000’e çıkaran ve kitleyi elde tutma oranını (‘Retention’) da %7’den %80’lere kadar yükselten girişimin platformunda şu an için kayıtlı 79 öğretmen bulunuyor. Son aylarda aylık aktif kullanıcı sayısını 13,000’e yükselten girişimde bu kullanıcılar aylık ortalama 7 saat 30 dakika geçiriyor.

İyi bir eğitime ulaşmak kişinin doğuştan gelen en önemli hakkı ve bu hakkın elde edilebilmesi iyi öğretmenlere ve kaliteli içeriklere erişimden geçmekte. Ancak şu an iyi öğretmenler ve bu öğretmenlerin farklı formattaki (canlı ders, test, konu anlatım notu vb.) içerikleri okul, kurs, yayınevleri ve dijital platformlar arasında dağılmış durumda. Dolayısıyla pandemi sürecinde de açık bir şekilde görüldüğü üzere 5-18 yaş arası bir öğrencinin kendi seviyesine uygun iyi öğretmen ve içeriklere erişmesi oldukça zorlaştı ya da bu durum ancak yüksek miktarda harcama yapılarak çözülebilen bir problem haline geldi. Voltran App öğrenci tarafında bu durumun yarattığı fırsat eşitsizliği problemine odaklanmaktadır.

Öğretmen tarafına bakıldığında ise eğitim sektöründe ‘içerik üreticisi’ olan öğretmenlerin bu içeriklerin gelirinden diğer paydaşlara göre kıyaslandığında en az payı alan kişiler olduğunu görüyoruz. Bu sebeple öğretmenler birden fazla kurumda çalışmakta ve sürekli ek gelire ihtiyaç duymaktadır. Bu durum eğitim kalitesini düşürerek hem öğretmen hem de öğrenci için dezavantajlı bir durum yaratmakta ve öğretmenlerin hak ettikleri imkanlara ulaşmasını engellemektedir.

En iyi okullarda çalışan öğretmenleri ve bu öğretmenlerin içeriklerini öğrencilerle bir araya getiren Voltran App, böylece öğrencilerin iyi öğretmen ve kaliteli içeriğe erişim sürecini çok daha hızlı, ucuz ve verimli hale getirirken, “gelir paylaşımı” modeliyle de içerik üreticisi konumundaki öğretmenlerin hak ettiği geliri elde etmesini sağlıyorlar. Bu sayede öğretmen ile öğrenci arasındaki aracıları ortadan kaldırmayı ve eğitimde iki taraf için var olan fırsat eşitsizliğini azaltmayı hedefliyorlar.

Türkiye’den başlayarak dünyadaki her öğrencinin ikinci okulu olmak isteyen Voltran App’in nihai amacı ise eğitimdeki fırsat eşitsizliğini ortadan kaldırarak kişilerin gerçek potansiyellerine eğitim yoluyla ulaşmasını sağlamak.

Yerli eğitim teknoloji girişimi WEXT, Founder One’dan 2 milyon dolar değerleme üzerinden ilk yatırımını aldı

Toplum veya çevre üzerinde sürdürülebilir olumlu etki yaratacak ve ölçülebilir etki hedefleri olan girişimlere fikir ve tohum aşamasında yatırımlar yapan Founder One, eğitim teknoloji girişimi WEXT’e 2 milyon ABD dolar değerleme üzerinden yatırım yaptı.

“Girişimin ilk yatırımcısı olmaktan mutluluk duyuyoruz”

Founder One’ın eğitim teknolojisi girişimi WEXT’in ilk yatırımcısı olmaktan büyük mutluluk duyduklarını söyleyen Founder One Yatırım Komitesi Üyesi ve Genel Müdür’ü Ali Şahin,

“Türkiye Girişimcilik Vakfı ve Türkiye Bilişim Vakfı olarak, Maxis Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi iş birliğiyle Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek tamamen etki yatırımları özelinde kurduğumuz erken aşama girişimlere yatırım yapmaya başladı. Bundan sonraki süreçte de erken aşama etki girişimlerine yapacağımız yatırımlarımızla can suyu olmaya devam edeceğiz” dedi.

WEXT Kurucu Ortağı ve CEO’su Ali Uzunyolcu,

“İlk yatırımımızı, Türkiye’nin önde gelen kurumları ve vizyoner yatırımcıları tarafından kurulan, toplumsal fayda yaratmayı kendisine misyon edinmiş, yeni nesil etki fonu Founder One’dan almış olmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu önemli finansman desteği, eğitim teknolojileri alanında hayata geçirmeyi planladığımız projelerimizi hızlandıracak. Uluslararası ve yerel akademisyenlerin yanı sıra, Oxford University Press ve Harper Collins Publishers gibi dünya’nın sayılı üniversite ve kurumları ile içerik, akademik ve marka iş birlikleri sayesinde başarısını kanıtlamış metodolojileri en son teknolojiler ile birleştirerek, K12, üniversite ve kurumsal firmalara kişiselleştirilmiş, etkili ve yenilikçi bir İngilizce öğrenme deneyimi sunuyoruz. WEXT ekibi olarak hedefimiz, eğitim teknolojileri alanında yüksek nitelikli dil öğrenme çözümleri geliştirerek, dil eğitimi ve öğrenimini tüm yaşlardan bireyler için daha ulaşılabilir kılmak ve dünyanın en önemli ve saygın eğitim teknolojileri şirketlerinden birisi olmaktır.”

WEXT nedir?

Bireylerin İngilizce dili öğrenimini ulaşılabilir ve başarılı kılmaya yönelik teknolojiler geliştiren eğitim teknolojisi girişimi WEXT, aynı zamanda kullanıcıların kişisel performanslarına ve yetkinliklerine göre yapay zeka desteğiyle oluşturulan kişiye özel programlar sunmaktadır.

Finans endüstrisini karbondan arındırmak isteyen Connect Earth, 5.6 milyon dolar yatırım aldı

Finans sektörünü iklim eylemine karşı harekete geçirmeye daha da yakınlaştıran Connect Earth, 5.6 milyon dolar yatırım aldı. Gresham House Ventures tarafından yönetilen tura mevcut yatırımcılar Market One Capital, Mustard Seed MAZE, Venista Ventures ve yeni yatırımcılar Love Ventures, Global Brain ve CVC ortağı The Norinchukin Bank, Portfolio Ventures, Super Capital ve stratejik melek yatırımcılar katıldı.

Tüketiciler ve şirketler, sürdürülebilirlik ve karbon etkisine göre giderek daha da fazla şekilde bilinçli kararlar alıyor. Hangi ürünleri satın alacağınızı seçmekten, nereye ve neye yatırım yapacağınızı bilmeye kadar, iklim eylemi ve daha sürdürülebilir bir dünyaya katkıda bulunma, finansal seçimlerimizle yakından bağlantılı ve her geçen gün daha da önem kazanan bir konu oluyor. İşte bu konular için Connect Earth çeşitli çalışmalar yapıyor. 

2021’de kurulan girişim, finans kurumlarının müşterilerine günlük harcamalarının ve yatırım kararlarının iklim etkisine ilişkin şeffaf içgörüler sunmalarına yardımcı olan bir karbon izleme API’si sunuyor. Finans sektörünü iklim eylemine yaklaştırıyor ve daha sürdürülebilir toplumların ortaya çıkması için uygun bir yol açıyor.

Connect Earth’ün ayrıca SAP, Think Machine ve Q2 gibi şirketlerle ortaklıkları bulunuyor. Müşterilerin Connect Earth’ün verilerini kendi pazar yerleri aracılığıyla kullanmalarına olanak tanıyor.

Connect Earth’ün Kurucu Ortağı ve CEO’su Alexander Lempka

“Finans sektöründe karbondan arındırma girişimleri hızla büyüyor. Bu nedenle finans kurumlarının müşterilerinin emisyonlarını ölçmelerine ve azaltmalarına yardımcı olmak için ürün teklifimizi daha da ölçeklendirmemiz gerekiyor. Bu yatırım turu, küresel olarak etkimizi katlanarak artırmamızı sağlıyor.”

Bu yeni yatırımla girişim, iklim teknolojisi çalışmalarını büyütmeyi, Avrupa’daki operasyonlarını büyütmenin yanı sıra ABD’ye genişlemeyi hızlandırmayı planlıyor.

Yerli oyun yatırım şirketi WePlay Ventures, Avrupa ve Orta Asya pazarına açılıyor

Türkiye’nin ilk oyun sektörü odaklı yatırım fonu olarak 2020 yılında faaliyetlerine başlayan WePlay Ventures, faaliyet alanını Avrupa ve Orta Asya’ya doğru genişletiyor.

Geçtiğimiz yıl ana merkezini Hollanda’ya taşıyarak Avrupa’ya ilk adımını atan WePlay, Türkiye’deki başarısını Avrupa ve Orta Asya’ya yayarak bölgenin en kapsamlı yatırım ve hızlandırma platformunu kurmayı amaçlıyor.

WePlay Ventures 11 ülkede yeni operasyon merkezleri açıyor

15 oyun girişimine yatırım yaparak Türkiye’nin ilk ve en aktif oyun sektörü odaklı yatırım fonu olmayı başaran WePlay, yatırım bölgesini Avrupa ve Orta Asya’ya genişleterek bölgedeki oyun girişimlerini destekleyecek. Başarılı yatırım şirketi, Avrupa’nın önemli oyun şirketleriyle yapmış olduğu iş birliklerinin de katkısıyla bölgedeki erken aşama oyun stüdyolarını hızlandırmayı ve ardından yatırım yapmayı amaçlıyor.

Hollanda ve Türkiye’ye ek olarak Fransa, Almanya, Danimarka ve Polonya başta olmak üzere 11 farklı ülkede açacağı operasyon merkezleri ve atayacağı ülke sorumluları ile bölgedeki erken aşama oyun stüdyolarını ilk günden itibaren yakından takip ederek en iyi yatırım fırsatlarına ulaşmayı hedefliyor.

WePlay’den iki yeni platform; WePlay Hub ve WePlay Starz

WePlay Ventures, yatırım öncesinde girişimlere destek verecek olan WePlay Hub ve WePlay Starz platformlarını hayata geçirmeye hazırlanıyor.

WePlay Hub ile erken aşama oyun stüdyolarına teknik ve yönetimsel konularda eğitimler vererek girişimleri yatırıma hazırlıyor olacak. Girişimler üç ay boyunca alanında uzman mentorlardan oyun geliştirme, finans, strateji ve iş geliştirme gibi birçok konuda eğitim alarak başarılı bir oyun şirketi kurmanın temelini atacak.

WePlay Starz platformu ile oyun sektöründeki birçok profesyonele direkt olarak ulaşım sağlayacak oyun stüdyoları bu kişilerden danışmanlık alarak başarılı ve başarısız oldukları noktaları keşfedebilecek.

WePlay Ventures bu sayede erken aşama oyun stüdyolarıyla ilk günden itibaren bire bir temasta bulunarak onları destekleyecek ve yatırım yapacak.