Ana Sayfa Blog Sayfa 202

Togg, İstanbul, İzmir ve Adana’da yeni deneyim merkezleri açtı

Türkiye’nin mobilite alanında hizmet veren küresel teknoloji markası Togg, ilk akıllı cihazı T10X’i kullanıcıların daha rahat incelemesi ve deneyimleyebilmesi için çalışmalarına devam ediyor. Togg, İzmir Agora AVM, M1 Adana AVM ve İstanbul Zeytinburnu Yedi Mavi AVM’de yeni deneyim merkezlerini hizmete soktu.

Kullanıcılara daha yakın olmak için Türkiye genelindeki deneyim merkezlerinin sayısını artıran Togg, İstanbul Zorlu Center ve Ankara Söğütözü’nde açtığı kapsamlı deneyim merkezlerine yenilerini eklemeyi sürdürüyor.

Kullanıcılar deneyim merkezlerinde, Türkiye’nin doğuştan elektrikli ilk akıllı cihazı T10X’i detaylı bir biçimde inceleyebiliyor, kesintisiz ve sorunsuz bir şarj deneyimi sunan Trugo’yu deneyimleyebiliyor ve Togg’un dijital platformu Trumore için oluşturulan alanlarda Togg dünyasını yakından tanıyabiliyor.

Togg, Türkiye’nin 7 bölgesinde deneyim merkezleri, servis ve teslimat noktaları açmayı sürdürecek.

Cerebrum Tech’in yapay zekası Cere, Eczacıbaşı Topluluğu’nun kurumsal işlerinde rol alacak

Yapay Zeka, Web3, Gaming alanlarında sürdürülebilir çözümler geliştiren girişimcilik stüdyosu Cerebrum Tech, Eczacıbaşı Topluluğu ile yapay zeka alanında önemli bir iş birliğine imza attı. Yapılan iş birliği ile Cerebrum Tech’in derin öğrenme tabanlı özbağlanımlı dil modeli yapısını kullanarak geliştirdiği yapay zeka sohbet robotu “Cere”, Eczacıbaşı Topluluğu bünyesinde iş süreçlerine entegre edilecek.

50 kuruluşta 13 bin 500’ü aşkın çalışanı bulunan Topluluk, Türkiye’de yerli yapay zeka uygulaması “Cere”yi kurumsal süreçlerine dahil eden ilk kuruluş oldu.

Cere: Türkiye’nin ilk yapay zekalı sanal karakteri

Türkiye’nin 3 boyutlu avatara sahip yapay zekalı ilk sanal karakteri olan Cere, geçen 23 Mart’ta yapılan lansmanla birlikte kişisel kullanıcıların deneyimine sunuldu. Mobil uygulama ve web üzerinden erişilebilen Cere, basit sorulardan karmaşık konulara kadar akla gelebilecek her türlü soruya anında cevap verebiliyor. Her yaş grubundan kullanıcıya hitap eden “sohbet arkadaşı” Cere, zamanla kullanıcısını daha iyi tanıyarak daha doğru ve etkili yanıtlar üretiyor.

Cere’nin kurumsal versiyonu ise vakit alan rutin görevleri üstlenerek, çalışanların daha yaratıcı, inovatif ve katma değeri yüksek süreçlere yönelmesine katkı sağlıyor. Projelerin araştırma süreçlerini hızlandırmaktan optimizasyon çözümleri sunmaya, iş modelleri oluşturmaya ve fikir üretimine destek olmaya kadar pek çok alanda destek sunuyor. A

yrıca toplantılara katılarak ihtiyaç duyulan bilgileri anında toplayabiliyor, konuşma dökümlerini ve özetlerini e-posta adreslerine gönderebiliyor. Öte yandan önümüzdeki süreçte eklenecek özelliklerle birlikte Cere, son teslim tarihlerini takip ederek görevler atayacak ve ekip üyelerine ilerleme raporları sağlayarak projelerin günlük programlanmasını yönetmeye de yardımcı olacak.

Erkul: Dijital dönüşümün odağında yapay zeka var 

Yapay zeka uygulamalarının iş yaşamını her alanda hızla ve köklü bir biçimde dönüştürdüğünü vurgulayan Cerebrum Tech Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erdem Erkul:

“Önümüzdeki yıllarda dijital dönüşümünü gerçekleştiren, teknolojiyi özümseyen şirketler daha ön plana çıkacak ve rekabet gücünü koruyacaklar. Yapay zeka teknolojileri de verimliliği ve yaratıcılığı artıran işlevleriyle bu dönüşümün en önemli parçalarından biri. Dolayısıyla hem kişisel hem de kurumsal versiyonuyla geliştirdiğimiz yapay zeka uygulamamız Cere, kullanıcılarına bu yeni dönemin kapılarını aralıyor. Bu süreçte Türkiye’nin en önemli kuruluşlarından Eczacıbaşı Topluluğu ile böylesine değerli bir iş birliğine imza atmaktan büyük mutluluk ve gurur duyduğumuzu ifade etmek isterim” dedi.

Esra Eczacıbaşı Coşkun: “Cere, yeni dijital iş arkadaşımız olacak”      

Eczacıbaşı Topluluğu olarak dijital teknolojileri tüm iş süreçlerine entegre ederek iş alanlarını dönüştürmeyi amaçladıklarını vurgulayan Eczacıbaşı Topluluğu Dijital Dönüşüm Koordinatörü Esra Eczacıbaşı Coşkun:

“Topluluğumuzun dijital araçları, veriyi iyi kullanabilen, teknoloji okur-yazarlığı yüksek, çağı yakalarken öncülük de eden bir kurum olma hedefi doğrultusunda yapay zeka teknolojilerinin gündelik iş yaşamına entegrasyonunun iş alanlarımızı dönüştüreceğini düşünüyorum.

Cere’yi çalışanlarımıza kurumsal olarak sunarak yapay zekayı çalışanlarımızın gündelik iş süreçlerine entegre etmelerini hızlandırmayı ve geliştirmeyi amaçlıyoruz. Yeni dijital iş arkadaşımız Cere, rutin görevleri üstlenerek, büyük verileri basitleştirip içgörüler sağlayarak Eczacıbaşı çalışanlarına destek olacak. Maliyet, zaman ve emek tasarrufu sağlayarak Topluluğumuzun temel hedeflerine odaklanmasını hedefliyoruz” değerlendirmesini yaptı.

Aboneliklerinizi faks çekmeden iptal edebileceğiniz platform: Abonesepeti

Abonesepeti, aboneliklerinizi başlatma, yönetme, sonlandırma ve daha fazlasını yapmanıza yardımcı olan bir abonelik yönetim platformu olarak karşımıza çıkıyor. 
Girişim, 2017’nin ilk çeyreğinde “Şirket Ortağım Melek Yatırım Ağı” öncülüğünde yatırım alarak ulusal alanda faaliyetlerine başladı. 2018 yılında 444dergi.com‘u satın alan Abonesepeti, Türkiye’nin her yerinden tüketicilerin abonelik ihtiyaçlarına yerinde çözümler sunmaktadır. 2021 yılı 3. çeyreğinde Keiretsu Forum Türkiye‘den 2.faz yatırım alarak abonelik yönetim uygulamasına pivot etti.
Abonesepeti, tüketicilerin ilk hizmet başlangıcından abonelik iptal sürecine kadar tüm aboneliklerini tek bir yerden planlayıp, izleyip, organize ederek zamandan ve paradan tasarruf etmelerini sağlıyor.
Abone Sepeti ayrıca Workup Girişimcilik Programı’nın 10. döneminden mezun oldu. Girişim hakkında daha fazla bilgiye videomuzdan ulaşabilirsiniz.

adesso, Yazılım Profesyonellerini “Yeniden” Anlamak raporunu yayınladı

Avrupa’nın önde gelen BT şirketlerinden 8.500 çalışanlı adesso Grubu‘nun yüzde yüz iştiraki adesso Turkey, Türkiye çapında gerçekleştirdiği Yazılım Profesyonellerini “Yeniden” Anlamak araştırmasının özet raporunu yayımladı. COVID-19 pandemisi sonrası yazılımcı ekosisteminin değişen beklentilerini ve iş süreçleri üzerindeki etkisini inceleyen araştırma, Türkiye’de yazılım profesyonelleri ile gerçekleştirilenler çalışmalar arasında en kapsamlılardan biri olmasıyla dikkat çekiyor. 

Yazılımcıların şirketlerden beklentilerinde adalet (%37) olgusunun ücretin (%28) önüne geçtiğini ortaya koyan araştırma sonuçlarına göre; “çalışana değer verilmesi, iyi iletişim, liyakat ve sosyallik” yazılımcılar için şirket kültüründeki diğer önemli olgular arasında yer alıyor. 

Yazılımcılar yeni teknolojilerde güncel kalmak için iş dışında da kod yazmaya devam ediyor

Java, mobil, frontend, .NET, iş analistliği gibi farklı alanlarda uzman 400 yazılım profesyonelinin görüşünün alındığı ve bağımsız araştırma kuruluşu FA Research ile ortak yürütülen araştırma; Türkiye’deki sektör profesyonellerinin ihtiyaç ve beklentilerini daha iyi kavramak, teknolojik yetkinliklerini ve ilerlemek istedikleri yönleri görmek ve böylelikle sektördeki hızlı değişimi anlamlandırabilmek adına önem taşıyor. Yüz yüze görüşme ve çevrim içi veri toplama yöntemleri ile her katılımcıya 190’dan fazla soru sorularak gerçekleştirilen araştırmaya göre; yazılımcıların ortalama mesai süresi haftada 42,6 saat seviyesindeyken, iş dışında yazılım geliştirmeye ayrılan süre haftada 8,3 saati buluyor. Araştırmaya katılanların yarıya yakını (%48) iş dışında yazılım geliştirirken, bunu profesyonel amaç veya gelir beklentisi olmadan yapıyor.

COVID-19 sonrası dönemde yazılımcılar şirketlerin sunduğu motivasyon için en çok iş-yaşam dengesine (%82) önem verirken; bu oranın iş tecrübesi (%73) ve teknik uzmanlığın (%75) üzerinde olduğu görülüyor. Yazılım sektöründe çalışmanın avantajlarını sıralamaları istendiğinde en sık “yurt dışında çalışma fırsatı” (%20) cevabını veren katılımcılar, “kendimi geliştirme fırsatı sunan bir alan olması” (%12) ve “daha iyi pozisyonda çalışma fırsatı” (%10) seçeneklerini ikinci ve üçüncü sıraya koyuyor. Araştırmaya katılan yazılımcıların önemli bir bölümü mutsuz çalışma deneyiminin; (%78) düşük ücret (%66) ve adaletsizlikten (%76) daha kötü bir olgu olduğunu düşünüyor. 

Yazılım ekosistemine yönelik rapor hakkında adesso Turkey CEO’su Burak Barı şunları söyledi:

“adesso Turkey’nin sektördeki 10 yıllık yolculuğuna baktığımızda, samimi bir merak duygusuyla takım arkadaşlarımızın çalışma deneyimini daha iyi anlamak üzere araştırmalar yapıyor, öğrendiklerimizle bu deneyimleri iyileştirmek için sürekli çaba gösteriyoruz. Yazılım Profesyonellerini “Yeniden” Anlamak araştırması, bu yönde attığımız adımlardan biri.

Yine aynı meraktan yola çıkarak, yazılım profesyonellerinin çalışma hayatlarına dair ihtiyaç ve beklentilerini daha iyi kavramak ve yazılım ekosistemindeki hızlı değişimi anlamlandırabilmek adına bu alandaki en kapsamlı araştırmalardan birini gerçekleştirdik. Kamuyla bilgi paylaşmanın yapıcı katkısına inanarak, yazılım ekosisteminin pozitif gelişimini desteklemek amacıyla araştırmadan elde ettiğimiz bulguları bir özet hâlinde yayımlamaya değer veriyoruz.”

Araştırma sonuçlarını değerlendiren adesso Turkey Çalışan Deneyimi Lideri Aslı Akyol şunları söyledi:

“Araştırmada yazılımcıların iş-yaşam dengesi ve çalışan deneyimine, COVID-19 sonrası dönemde eski paradigmada alışık olunanın üzerinde bir önem verdiği ortaya çıkıyor. Araştırmamıza göre yazılımcılar ‘mutsuz iş deneyimini’ katlanılması en zor olguların başında görüyor. Biz de adesso’da herkesin uçtan uca olumlu, sağlıklı ve bütünsel bir deneyim yaşayabilmesi için çalışan deneyimini merkezimize aldık. Bu doğrultuda, adesso’daki tüm çalışan hayat döngüsünü, deneyim ve memnuniyetini detaylıca ölçebilmek ve bu sonuçlara göre aksiyon planlarımızı tasarlamak amacıyla adessi eXperience (aX) adını verdiğimiz programı hayata geçirdik.

Şirket kültürümüzde birbirimize ‘adessi’ dediğimiz, tüm çalışanlarımız için ‘Olmak İçin Harika Bir Yer’ (A Great Place To Be) anlayışıyla insanı merkeze alıyor, yazılım profesyonellerinin çalışma koşullarını iyileştirmeye öncelik veriyoruz. Sosyalleşme ihtiyaçlarımızı karşılamak için buluşma imkânları yaratıyor; tenisten dalışa, gaming’den sosyal fayda sağlayan gönüllülük çalışmalarına kadar birçok hobi kulübünün sayısını ve kaynağını sürekli artırıyoruz.” 

Yurt dışı ve yurt içi projelerde 550’den fazla çalışanıyla ve tamamen dijital iş yapış modeliyle 2013’ten beri faaliyet gösteren adesso Turkey, bugüne kadar yüzlerce yazılım projesini başarıyla teslim etmesini insan odaklı bir “proje evi” olmasına ve adessilerin birbirinden ilham almasına bağlıyor. Yazılım profesyonellerini daha iyi anlamanın sektörü iyi yönde dönüştüreceğine inanan adesso Turkey, 14 Nisan’da araştırmanın öne çıkan bulgularını özet bir raporla kendi web sitesinde paylaştı.

“İlk günlerde kendinizi kabul ettirebilmek çok kolay değil.” Cem Zararsız, TeklifimGelsin

Kişiselleştirilmiş bankacılık pazar yeri TeklifimGelsin, kullanıcıların saniyeler içerisinde kredi, yatırım, kredi kartı ve kredi karnesi gibi finansal servislere ulaşmalarına, karşılaştırmalarına ve işlemlerini tamamlamalarına baştan sona destek oluyor.

Açık Bankacılık Teknolojisiyle bankalarla entegrasyon kurarak onlarca bankanın kullanıcılara tekliflerini bir araya getiriyor. TeklifimGelsin’de üye olan kullanıcılar, taleplerine göre gelen onlarca teklifi karşılaştırarak başvurularını yapabiliyor.

Ankara merkezli girişim TeklifimGelsin kurucu ortağı Cem Zararsız, girişimleriyle alakalı tüm detayları bizlerle paylaştı.

Nike, NFT odaklı Force 1 dijital ayakkabı koleksiyonunu piyasaya sürdü

Web3 tabanlı .SWOOSH platformunu geçtiğimiz kasım ayında tanıtan Nike, platforma özel Force 1 adındaki ilk dijital koleksiyonunu duyurdu. Koleksiyonun 8 Mayıs’ta davetiyelerle belirli bir gruba açılacağı ve 10 Mayıs’ta genel erişime açılacağı belirtildi.

“Classic Remix” ve “New Wave” adındaki iki model, yalnızca sanal olarak satışa sunuluyor. Yani ürünü satın alırsanız fiziksel olarak bir benzerine sahip olamayacaksınız. Kutuların fiyatı ise 19.82 dolar olarak belirlendi. SWOOSH web sitesinde hesabı olan kişiler, bu dijital ayakkabılara kolayca erişebilecek. Dijital ayakkabıların isimleri açıklansa da modelleri hakkında henüz herhangi bir bilgi bulunmuyor. Yani satın alınan ayakkabıların modelleri bilinmeden yalnızca ismine bakılarak satın alınabilecek.

10 Mayıs’tan sonra açıklanmayan bir tarihte Nike, tüm OF1 kutularını aynı anda gösterecek, ancak kutuyu açmama gibi bir seçeneğiniz de olacak. O gün geldiğinde SWOOSH üyeleri uyarılacak. Her kutu, örneğin diğer platformlara (uyumluysa) dışa aktarma ve daha fazlası için kullanabileceğiniz bir 3B dosyayla birlikte geliyor. 

OF1 koleksiyonunda 100.000’den fazla “Nike Virtual Creations” var ve bunların çoğu Air Force 1’e dayanıyor. Bir Klasik Remix kutusu seçtiyseniz, “1982’den 2006’ya kadar yayınlanan favori, klasik bir AF1 arşivi” veya “nostaljik bir dokunuşla daha benzersiz, özel bir AF1” modeline sahip olacaksınız. New Wave’i seçenler, “2007 veya sonrasına ait klasik bir arşiv” veya “daha fütüristik bir dokunuşa sahip etkileyici, özel bir AF1” alacaklar. Ayrıca, şirketin bir önceki “Your Force 1” yarışmasının kazananlarına ait dört tasarım da her iki kutu tipinin karışımında yer alıyor. 

Nike’ın .Swoosh’u piyasaya sürerken açıkladığı gibi, bu dijital koleksiyon öğeleri yalnızca çevrimiçi kullanım için sunulmuyor. Şirket, yakın gelecekte, özel fiziksel ürünler veya deneyimler gibi başka yeni yardımcı programlar ve faydalar sunacak. 

MediaTek, araçlar için yeni özellikler sunacak Dimensity Auto işlemcisini tanıttı

Akıllı telefon pazarının önemli işlemci üreticilerinden MediaTek, Dimensity Auto yonga setiyle otomotiv pazarında fark yaratmaya hazırlanıyor. Bu alanda fark yaratmak isteyen büyük markalar arasında MediaTek’in nasıl bir yol izleyeceği oldukça merak ediliyor.

Teknoloji devleri bu önemli pazardan pay alabilmek için ellerinden geleni yapıyor. Apple’ın CarPlay’i ve Google’ın Android Auto’su var. NVIDIA, ADAS yongaları ile de bu segmentte yer alıyor ve Qualcomm ayrıca araçlardaki medya ve diğer görevleri işlemek için yongalar sağlıyor. Bu nedenle MediaTek’in bu segmente girmesi oldukça normal görülüyor.

Xiaomi gibi yeni “akıllı araba üreticilerinin” yükselişiyle, firma bu kategoride güçlü bir tedarikçi olmaya hazır olmak istiyor. Yeni Dimensity Auto, akıllı araçlar için bir paket olarak duruyor. Firma, segmenti güç verimliliği ve performansla yenilemeyi vaat ediyor. İşlemci, bu segmentin geleceği için hepsi bir arada bir çözüm olarak geliyor. Birden fazla kategoriye ayrılıyor. Bilgi-eğlence için Dimensity Auto Cockpit bulunuyor. Firmaya göre dünyanın en hızlı akıllı kokpiti olacak. Çip, derin öğrenme ve görüntü işleme için yüksek performanslı yapay zeka çoklu işlemciler kullanıyor.

Yeni çip, son teknoloji 3nm işlemiyle birlikte geliyor. Ayrıca Auto Cockpit, 120 Hz’e kadar yenileme hızlarına sahip birden fazla HDR 8K ekranı destekleyip bir dizi akış ve kod çözme özelliğini bünyesinde barındırıyor. İşlemci, 5G NTN teknolojisi ve 5G RedCap ile bağlantıların sürekli olarak sürdürülebilir olması amaçlanıyor. Yonga setinde, kesin coğrafi konum belirleme için operatör birleştirme, Wi-Fi 7 desteği, çoklu çift Bluetooth ve GNSS desteği bulunuyor.

MediaTek, araçlar için bütünleşik bir sistem sunuyor. Şirket, otonom sürüş ile bir geleceğe hazır olan Dimensity Auto Drive özelliğini de işlemciyle beraberinde getiriyor. MediaTek, teknolojiyi sunmanın yanı sıra, anlaşmayı potansiyel ortaklar için cazip hale getirmeye devam ediyor. İşlemci ile ilgili özellikler, uzun vadeli olarak geliştiriliyor. Bu sayede markaların da MediaTek’in de emin adımlarla ilerlemesi amaçlanıyor.

E-ticaret pazar yeri B4mar, fikir aşamasında 15 milyon TL değerleme üzerinden 1.8 milyon TL yatırım aldı

Ahmet Sefa Bir ve Şerafettin Özsoy tarafından kurulan ve girişimlerin ticarileşme ve yatırım alma süreçlerini dijitalleştiren platform olan in4startups son aldığı 2. tur yatırımın ardından girişim stüdyosuna dönüşümünü başlamıştı.

Girişim stüdyosu dönüşümüyle birlikte kendi içinden de yeni girişimler çıkarma hedefiyle çalışmalar başladı. Bu çalışmaların ilki e-ticaret pazar yeri projesi B4mar oldu. Bu proje fikir aşamasında yatırım almış oldu.

Açıklanan rakamlara göre b4mar fikir seviyesindeyken 15 milyon lira değerleme üzerinden yüzde 12 hisse karşılığında 1.8 milyon lira yatırım aldı. Yatırımı ise in4startups’ın yatırımcı havuzunda yer alan sanayici iş insanı Melih Sınırcı yaptı.

B4mar Nedir?

E-pazaryeri piyasası bilindiği gibi dev “decacorn” oyuncuların yer aldığı ve kıyasıya rekabet edilen bir Pazar. Bu nedenle b4mar’ın daha niş ve net bir oyun stratejisi var.

Kurucuların verdiği demeçte;

“Platformun tüketicilere sağlayacağı en önemli avantaj uygun fiyat. B4mar tüketicilere dakikalar içerisinde ürün gönderimi vaadinde bulunmuyor. Çünkü böyle bir vaadin yüksek maliyeti diğer pazar yerlerinde bir şekilde fiyatlara ve tüketicilere yansıtılıyor. B4mar içerisinde zamanla referanslı satış da hayata geçirilecek. Böylelikle müşteri olmasına referans olduğunuz kişilerin satışlarından da özel indirimler ve ücretsiz ürünler kazanma şansına sahip olabileceksiniz.

Mağaza sahipleri tedarikçiler için ise ürünleri daha uygun fiyata sunabilmeleri için sunduğu avantajlar olacak. Mevcut pazar yerlerinde aynı markadan yüzlerce satıcı aynı ürünü satmaya çalışırken öne çıkmak için ödedikleri yüksek pazaryeri komisyonlarına ek olarak ciddi reklam bedelleri ödemek zorunda kalıyorlar. Bunun doğal sonucu olarak ürün fiyatlarına bu ekstra maliyetlerini yansıtarak tüketiciye daha pahalı ürün sunmak zorunda kalıyorlar. Her markadan sadece bir satıcının olabileceği b4mar’da ise satıcıların mümkün olduğunda üretici olması ya da üreticiden “exclusive” haklarla ürün tedarik edebilmesi isteniyor. Böylece aracısız bir şekilde üretici fiyatlarına erişebilmesi hedefleniyor. Böylece mağaza sahibi hem daha düşük pazaryeri komisyonu öderken hem de kendi markalarında tek satıcı olmanın getirdiği ölçek ekonomisi kaynaklı satış kolaylığından dolayı karlılık sorunu ortadan kalktığı için tüketicilere daha cazip fiyatlar sunabiliyorlar. Bu nedenle mağaza açacak tedarik seçimi büyük bir titizlikle yapılıyor. Ve daha iyi tedarikçilere erişilebilmesi için başlangıçta çok daha az ama ülke çapında saygın dev üreticilerle anlaşıldı.”

Büyük Hedef: Anadolu’nun Kapılarını E-ticarete Açmak

“Anadolu’da birçok üretici satışlarını arttırmak için ya ulusal market zincirlerine ürün tedarik etmek istiyor ya da mevcut bilinen e-ticaret pazaryerlerinde satıcı olmak istiyor. Fakat ulusal market zincirlerinde satış yapabilen marka sayısı çok az olduğu için birçok üretici çareyi e-ticaret pazaryerlerinde satış yapmak olarak görüyor. Fakat piyasada adı duyulmuş pazar yerlerinde satış yapmak oldukça maliyetli. Birinci maliyet sebebi komisyon oranlarının %30’lara kadar varmış olması. Ayrıca aynı ürünü satan binlerce satıcı olduğu için birbirleri arasındaki yarıştan dolayı büyük bir yarış var. Üstelik sadece düşük fiyat vermeniz yeterli değil öne çıkmak için pazaryerlerine içeride uyguladıkları öne çıkarma reklamlarından satın almak zorundasınız. Bu nedenle Anadolu’da e-ticarete atılmak isteyen birçok üretici ciddi bir maliyet sorunuyla karşı karşıya kalıyor.”

B4mar’ın Global Hedefleri ve 2.Yatırım Turu

b4mar’ın globalleşme hedefinde birçok ülke için planlamalara ve ön temaslara başlandı.
Bunlardan birincisi Suudi Arabistan. Özellikle Türk gıda ve tekstil ürünlerinin Suudi Arabistan’a, Suudi petrol türevli perakende ürünlerin de Türkiye’ye satışının kolaylaştırılması için hem Türk hem Suudi resmi makamların desteğiyle özel işbirlikleri geliştirilmek isteniyor. Bununla birlikte ödeme sistemlerinde katılım bankacılığının dijital ürün ve ödeme sistemlerinin merkeze alınması hedefleniyor.

Bir diğer ülke ise Almanya. Özellikle gurbetçi Türk vatandaşlarının iki ülke arasındaki alışverişlerini katalizör güç olarak kullanarak Almanya merkezli Avrupa ülkelerine genişleme planı yapılıyor. Türki Cumhuriyetler için Özbekistan merkez üs olarak düşünülürken koşer sertifikalı ürünlerin satışında yer almak için İsrail ana ülke olarak düşünülüyor. Kafkaslara açılım için ise Gürcistan’ın merkez ülke olması hedefleniyor.

b4mar yakın zamanda 2. yatırım turuna çıkmayı hedefliyor. Öngörülen tarih ise 2022 temmuz ayı. 2. yatırım turunda yatırımcı profili olarak ister bireysel ister kurumsal yatırımcı olsun geleneksel perakendecilik, pazar yeri yönetimi, tedarik zinciri yönetimi, uluslararası ticaret alanında deneyimli yatırımcılardan stratejik yatırım almayı hedefliyor.

Oppo, ekran altı kameralı katlanabilir telefonun patentini aldı

Çin merkezli akıllı telefon üreticisi Oppo, esnek bir ekrana ve ekran altı kameraya sahip yeni bir akıllı telefon üzerinde çalışıyor. Ancak bu model, Find N2 ve Find N2 Flip gibi katlanabilir bir ekranla değil, bunun yerine döndürülebilir bir ekranla geliyor.

Şirketin katlanabilir ekranı, bazı dikkate değer tasarım öğeleri içeriyor. Yeni patent, belgeyi Çin Paten Ofisi’nde (CNIPA) görüldü. Bu yeni ekran teknolojisi ile kullanıcılar, şu anda piyasada satılan katlanabilir akıllı telefonlardan farklı olarak cihazın form faktörünü tek bir dokunuşla değiştirebiliyor.

Patent, yakında çıkacak olan bu akıllı telefonun tasarım çizimlerinin yanı sıra ürünün temel bir tanımını da içeriyor. Burada, cihazın arka tarafında LED flaşlı bir kamera modülüne sahip olduğu görülüyor. Bununla birlikte bu modül, döndürülebilir ekran ve destek yapısı ile birleştirilen arka panelin iki parçası arasına yerleştiriliyor. Ön tarafta selfie kamerası veya böyle bir sensörü barındırmak için herhangi bir görünür kesik bulunmuyor. İşte tam bu kısımda da devreye ekrana entegre edilmiş kamera modülü devreye giriyor. 

Oppo’nun bu fütüristik cihazıyla ilgili teknik özellikler gibi daha ince ayrıntılar hala bilinmiyor. Diğer dikkate değer tasarım detayları arasında, sağ taraftaki ses tuşları ve güç düğmesi, altta bulunan bir USB Type-C bağlantı noktası ve hoparlör ızgarası yer alıyor. Bunun hala sadece bir patent olduğunu ve şirketin şu anda gerçekten böyle bir akıllı telefon üzerinde çalışıp çalışmadığının maalesef bilinmiyor.

Tıbbi dokümantasyon süreçlerini değiştiren Smart Reporting, 15 milyon euro yatırım aldı

Sağlık teknolojileri odaklı Smart Reporting, 15 milyon euro yatırım aldı. Yatırım, European Investment Bank tarafından yapıldı.

Doktorların çalışma saatlerinin %40’a kadarını belgelere ayırdıkları ve doktor notlarının anlaşılmasının zor olduğu bildiriliyor. Hastanelerde toplanan verilerin yalnızca %3’ü daha sonra tıbbi araştırma gibi başka amaçlar için değerlendirilebiliyor, yani çok sayıda değerli bilgi kayboluyor. Münih’te bulunan Smart Reporting, bu bakış açısını değiştirmeyi hedefliyor. Girişim, daha iyi karar verme ve tedavi planları için tıbbi verilerin değerinden yararlanmak üzere yazılım geliştirdi.

Smart Reporting’in teknolojisi yapay zekaya dayalıdır ve klinik verileri verimli bir şekilde toplamayı, yapılandırmayı ve işlemeyi mümkün kılıyor. Teşhis yazılımı ses kontrollü oluyor. Sağlık hizmetlerini dijitalleştirmek için uyarlanmış bir yapı sunuyor. Radyoloji ve patolojide teşhis süresini kısaltan, teşhis kalitesini artıran, manuel süreçleri otomatikleştiren ve sevk eden doktorlarla iletişimi kolaylaştıran tamamen değerlendirilebilir ve makine tarafından okunabilir sonuçlar elde etmek için kullanılabiliyor. Bu sayede hasta sonuçlarını iyileştirmede önemli bir rol oynuyor.

Smart Reporting kurucusu ve eş CEO’su Wieland Sommer:

“Tıbbın geleceği veri odaklı şekilde ilerliyor. Klinik iş akışlarını derinlemesine otomatikleştirmek, kanıta dayalı karar vermeyi mümkün kılmak ve gelecekte verimli, kaliteli tıbbi bakım sağlamak için yüksek kaliteli, standartlaştırılmış veriler gerekecek. Son yıllarda önde gelen uluslararası teknoloji şirketleriyle artan sayıda ortaklık yoluyla küresel pazar erişimi oluşturduk. EIB’de, ABD ve Kanada gibi yeni pazarların yanı sıra cerrahi prosedürler için belgeler gibi diğer uygulama alanlarına açılmamızı önemli ölçüde hızlandırmamıza yardımcı olacak güçlü, uzun vadeli bir ortak bulmuş olmaktan mutluluk duyuyoruz.”

Ekip, bu son yatırımla pazarın genişletilmesi ve teknolojinin daha da geliştirilmesi hedefleriyle genişlemeyi planlıyor.