Ana Sayfa Blog Sayfa 195

Konkordato sürecini başlatan BiSU, pazar yeri modeliyle çalışmalarına devam edecek

Geçtiğimiz haftalarda 5 milyon dolarlık yatırım turuna çıktığını sizlere aktardığımız yerli girişim BiSU, dün itibarıyla konkordato sürecini başlattı ve yeni dönemde pazar yeri modeline tamamen odaklanacağını açıkladı. Aslında ortada bir konkordato olsa da, şirket çalışmalarına tam hız devam edecek.

BiSU’nun kurucu ortağı ve CEO’su Ergin Üner ile doğrudan bağlantı kurduk ve şirketin hukuk birimiyle birlikte, egirişim üzerinden özel bir açıklama yayınladı. Bu açıklamayla birlikte sosyal medyada dönen tüm söylentiler, artık netliğe kavuşmuş oldu. Eminizki her şirket varlığını devam ettirmek, kar etmek, ekibi büyütmek ve yatırımcılarını mutlu etmek ister. BiSU yönetiminin de bu düşünce içerisinde olduğundan eminiz, çünkü iletişimde olduğumuz her anda net bilgi aldık.

BiSU’nun özel açıklaması:

“Son dönemde Türkiye ve dünya ekonomisinde yaşanan gelişmeler, pek çok sektörde olduğu gibi faaliyet gösterdiğimiz e-ticaret sektöründe de önemli etkiler yaratmaktadır.

Söz konusu etkiler, BiSU’nun yatırım süreçlerinde de farklı belirsizlikleri beraberinde getirmiş, bazı operasyonlarımızın yeniden gözden geçirilmesi zorunlu hale gelmiştir.

Bu kapsamda 29 Nisan 2023 tarihi itibarıyla, sadece İstanbul’da, hızlı teslimat modeli ile hizmetini verdiğimiz market servisimizi bir süreliğine durdurma kararı aldık.

Buna ilave olarak, şirketimiz bünyesinde etkin maliyet yönetimine destek olunması ve bilanço yapısının kuvvetlendirilmesi için konkordato sürecini başlatmış bulunmaktayız.

Buradaki temel amacımız, şirketimizin tüm paydaşlarına karşı yükümlülüklerini eksiksiz şekilde yerine getirmesini ve BiSU’nun zorlu ekonomik koşulların yarattığı bu süreci olabilecek en sağlıklı şekilde geçirmesini sağlamaktır.

Bu süreçte, BiSU’nun büyüme hikayesinde çok önemli bir payı bulunan su siparişi pazar yeri operasyonumuza aralıksız şekilde devam edeceğimizi özellikle ifade etmek isteriz. Bugün 60 şehirde, farklı markalarımız ve bayilerimizle sürdürdüğümüz su siparişi pazar yerimizi daha da büyütmek, önümüzdeki dönemde en büyük hedefimiz ve motivasyonumuz olacaktır.

Bilgilerinize sunarız.”

Yeni sürecinde BiSU kurucularına ve BiSU ekibine başarılar dileriz.

Eğitim teknolojisi girişimi Argedu, Founder One’dan yatırım aldı

Toplum veya çevre üzerinde sürdürülebilir olumlu etki yaratacak ve ölçülebilir etki hedefleri olan girişimlere fikir ve tohum aşamasında yatırımlar yapan Founder One, eğitim teknolojisi girişimi Argedu’ya yatırım yaptı. Yatırımla alakalı finansal detaylar açıklanmadı. 

Öğrenciler akademik gelişimine katkı sağlayacağımız için heyecanlıyız

Founder One’ın eğitim teknolojisi girişimi Argedu ile öğrencilerin akademik gelişiminin bir parçası olmaktan büyük heyecan duyduğunu belirten Founder One Yatırım Komitesi Üyesi ve Genel Müdür’ü Ali Şahin:

“Founder One olarak Türkiye Girişimcilik Vakfı ve Türkiye Bilişim Vakfı olarak, Maxis Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi iş birliğiyle Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek tamamen etki yatırımları özelinde kurduğumuz erken aşama girişimlere yatırım yapmaya başladık. Etki odaklı girişimlere hız kesmeden destek vermeye ve finansman sağlamaya devam edeceğiz” dedi.

3.5 yıl önce bir hayal ile başladığımız eğitim serüvenimizde bir etki fonundan yatırım almak bizler için oldukça önemli bir yere sahip!

Argedu Eğitim Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Mustafa Karayel, söz konusu yatırım turunun, şirket için çok önemli bir büyüme döneminin de başlangıcı olacağını ifade ederken:

“Dijital Eğitim alanında yaptığımız çalışmalar ile Türkiye’de bir ilke imza attık. Sinematik görsel efektler ve 3D modellemeler ile öğrencilerimizin görsel zekalarına hitap eden ve onları başarıya odaklayan benzersiz yeni nesil bir eğitim platformu inşa ettik. Toplumsal ve çevresel sorunları çözmeyi hedefleyen girişimleri destekleme parolasıyla yola çıkan Türkiye’nin önde gelen kurumları ve yatırımcıları tarafından kurulan yeni nesil etki fonu Founder One’dan yatırım aldığımız için çok mutlu ve gururluyuz. Founder One’dan aldığımız bu yatırım, dünyanın önde gelen etki girişimlerinden biri olma yolunda bizlere çok büyük bir güç verecek. Bu yolculukta bizlere destek veren tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyoruz.” şeklinde konuştu.

Clubhouse, çalışanlarının yarısından fazlasını işten çıkardı

Bir zamanların ses odaklı popüler sosyal medya platformu Clubhouse, çalışanlarının yarısından fazlasını işten çıkardığını açıkladı. Toplu işten çıkarmalar kervanına Clubhouse da katılmış oldu.

Paul Davison ve Rohan Seth tarafından kurulan Clubhouse, çalışanlarının yarısından fazlasını işten çıkarma kararı aldı. Buna gerekçe olarak girişimin kurucu ortakları, Covid-19’un etkisini kaybetmesi sonrasında değişen müşteri alışkanlıkları gösterildi. Geçtiğimiz senenin sonlarına doğru Clubhouse’da 100’e yakın çalışanın olduğu açıklanmıştı.

İşten çıkarılanlar, önümüzdeki birkaç ay boyunca kıdem tazminatı alacak ve sağlık sigortasına devam edecek. Şirket yetkilileri, kalan çalışanlarla ilgili nasıl bir yol izleneceği hakkında herhangi bir bilgi vermedi.

4 milyar dolar olarak değerlendirilen ve bir zamanlar Andreessen Horowitz, Tiger Global ve Elad Gil gibi yatırımcılar tarafından 100 milyon dolardan fazla yatırım alan uygulama, büyük işten çıkarma haberleriyle farklı bir boyuta evrildi. 

Kurucu ortakların yaptığı açıklamada:

“Covid sonrası dünyanın dışa açılmasıyla birlikte birçok insanın Clubhouse’da arkadaş bulması ve uzun sohbetleri günlük hayatlarına sığdırması zorlaştı. Dünyadaki rolünü bulmak için ürünün gelişmesi gerekiyor. Her gün %1 oranında gelişen bir stratejiyi işlevler arası ekiplere iletmek veya her yüzey farklı bir ürün ekibine aitken hızlı değişiklikler yapmak bizim için zor. Uzak olmak, bunu bizim için özellikle zorlaştırdı.” ifadeleri kullanıldı.

Clubhouse, hem şirket içinde bir iş yürütürken hem de dışarıdan insanların istediği bir şeyi inşa ederken, aşırı işe alma ve uzaktan çalışma ortamından kaynaklanan karmaşıklıklara yanıt veriyor gibi görünüyor. Girişim, bundan sonra yeni ekibiyle birlikte  “Clubhouse 2.0″ı oluşturmaya odaklanacak.

İşitme sağlığı odaklı TympaHealth, 23 milyon dolar yatırım aldı

Bütünleşik kulak ve işitme sağlığı platformu TympaHealth, düzenlenen Seri A turda 23 milyon dolar yatırım aldı. Octopus Ventures tarafından düzenlenen tura Dara Capital, Rezayat Investments, Bob Davis ve Jeff Leerink katıldı.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre adressiz işitme kaybı, sağlık sektörü maliyetleri, eğitim desteği maliyetleri, üretkenlik kaybı ve toplumsal maliyetler nedeniyle küresel ekonomiye yılda 980 milyar dolara mal oluyor. İşitme kaybı, aynı zamanda bunamanın önlenmesi için değiştirilebilir en büyük tek risk faktörü olarak kabul ediliyor.

Dr. Krishan Ramdoo tarafından kurulan TympaHealth , dünyanın ilk hepsi bir arada kulak ve işitme sağlığı değerlendirme platformu olarak lanse ediliyor. Girişimin çözümü, tamamen dijitalleştirilmiş kapsamlı kulak ve işitme sağlığı değerlendirmelerinin hem geleneksel klinik hem de topluluk tabanlı ortamlarda gerçekleştirilmesine olanak tanıyor.

Tympa Platform, daha geniş bir profesyonel yelpazesinin dijital otoskopi, mikrosuction ile işitme değerlendirmeleri yapmasına olanak tanıyor. Tympa’nın kapsamlı muayenesi, hastalar, sağlayıcılar ve uzmanlar arasında sorunsuz bir şekilde paylaşılabilen tek bir işitme sağlık kaydında dijital olarak yakalanıyor. 

Bu, kulak ve işitme sağlığı hizmetlerini hastalar için daha erişilebilir hale getirmekle kalmayıp aynı zamanda gereksiz birincil bakım ve hastane ziyaretleriyle ilişkili zaman ve maliyeti de azaltıyor.

TympaHealth, CE işaretli, FDA tescilli ve kulak ve işitme sağlık hizmetlerinin çözümüne ve erişimine yönelik türünün tek çözümü olduğunu söylüyor.

TympaHealth kurucusu ve CEO’su Dr. Krishan Ramdoo:

“Bu yatırım turu, bize küresel bir işitme kaybı sorunu olan sorunu genişletme ve çözme fırsatı sağlıyor. Önemli bir müşteri tabanıyla harika bir geçen yıl geçirdik ve bugüne kadar 250.000’den fazla hastayı destekledik. Gelirlerin kullanımı, önemli ürün ve hizmetlerin gelişimini hızlandırmanın yanı sıra diğer pazarlarda büyümeye izin vermek için kullanılacak.” dedi.

Yeni yatırımla girişim, teknoloji destekli işitme değerlendirmesi, teşhis çözümüne erişimi genişletmesi ve İngiltere’de, Avrupa’da ve ABD’ye girerek ekibini ve hizmetlerini büyütmesi için kullanacak.

Yerli sosyal yatırım platformu Finfree, ücretsiz web ürününü tanıttı

Finfree, bireysel yatırımcılar için geliştirdiği mobil uygulamasının ardından, yatırımcıların istedikleri hisse hakkında analiz yapabildiği ve araştırma raporlarını bulabildiği yeni web uygulamasını duyurdu. 

Finfree, hem mobil hem web uygulaması ile Türk hisselerine yatırım imkanı sunan, ücretsiz yatırım eğitimleri ve analizlere erişim sağlayan, deneyimli yatırımcıların analizlerine ve sanal portföylerine ulaşma fırsatı sağlayan tam kapsamlı bir yatırım platformudur. Gedik Yatırım, Papara ve Goodwater Capital’ın yatırım yaptığı, borsa alanında yeni nesil ürünler sunan yerli girişimdir.

2022 yılında geliştirdiği mobil uygulama ile bireysel yatırımcıların ilgi odağı olan Finfree, yeni web uygulaması ile yatırımcı ihtiyaçlarına daha kapsamlı çözümler sunmayı hedefliyor. Ücretsiz finansal analiz yapılabilen bu uygulama Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyor. Finfree’nin yeni web uygulaması yatırımcıların hem geçmiş hem de sektör verileri hakkında tüm halka açık şirket verilerine erişebilmesine hem de yapay zeka puanlamalarını görüntülemesine imkan tanıyor. 

Finfree’nin yeni web uygulaması ile kullanıcılar, her ay dilediği 3 rapor ve 3 hisseye ücretsiz olarak erişebilecek. Hisse ve raporlara sınırsız erişim sunan ürünü Finfree Premium ise aylık 149.99₺’den sunulacak. Web uygulamasının lansmanına özel bir kampanya da mevcut. Finfree, yeni özelliklerini sınırsız şekilde daha fazla yatırımcının keşfedebilmesi için EGIRISIM30 kodu ile bir hafta geçerli %30 indirim imkanı sağlıyor. 

Microsoft’un Activision Blizzard’ı satın alma girişimi İngiltere’de olumsuz sonuçlandı

Microsoft, İngiltere’de Activision Blizzard‘ı satın almasıyla ilgili sorunlarla karşı karşıya kalmış gibi görünüyor. Hükümetin Rekabet ve Piyasalar Kurumu (CMA), bu anlaşmanın oyun endüstrisindeki olası tekelci etkilerini öne sürerek bu birleşme teklifini engelledi.

CMA yaptığı açıklamada:

“Microsoft’un anlaşmanın hızla büyüyen bulut oyun pazarının geleceğini değiştireceği ve önümüzdeki yıllarda daha az yenilikçiliğe ve Birleşik Krallık oyuncuları için daha az seçeneğe yol açacağına dair artan endişeler nedeniyle Activision’ı satın almasını engellediğini” belirtti.

Basitçe söylemek gerekirse, ajans, satın almanın Amerikan teknoloji devinin son zamanlarda büyüyen bulut oyun pazarında tekel sahibi olmasına izin vereceğinden endişe ediyor. Microsoft, Activision Blizzard’ı satın alacağını duyurduğundan beri, dünya genelindeki çeşitli devlet kurumlarının yanı sıra pazardaki rakipleri tarafından da incelemeye tabi tutuldu.

Buna bir örnek, şirketin popüler PlayStation platformunda Activision Blizzard’dan ürünlerinin (oyunlarının) daha düşük sürümlerini sunmak için bu satın alma işleminden yararlanabileceğini iddia eden Sony’den geliyor. Bunun dışında, markanın antitröst yasalarını da ihlal edebileceği ve hatta tekel kurabileceği gerekçesiyle Microsoft aleyhine FTC (Federal Ticaret Komisyonu) tarafından ABD’de derdest bir dava ile karşı karşıya kalıyor.

Ayrıca CMA şunları ekledi:

“Birleşmenin, hızla gelişen bulut oyun pazarında %60-70’lik mevcut pazar payıyla en güçlü operatör olacağı ve dünyada popüler oyunlardan oluşan bir portföyü satın alacağı sonucuna vardık. Bu oyunları rakiplerden uzak tutma ve bu önemli büyüyen pazardaki rekabeti önemli ölçüde zayıflatma ihtimalini düşünüyoruz.”

Activision Blizzard ve Microsoft arasında anlaşmanın nasıl bir yol izleyeceği merak ediliyor. Gün geçtikçe anlaşmanın daha da sarpa sardığı görülüyor.

Araç çağırma uygulaması inDrive, Ankara’da hizmet vermeye başladı

Küresel bir mobilite ve kentsel hizmetler platformu olan inDrive, Ankara’ya geliyor. Hizmet yalnızca kayıtlı kullanıcılar ve resmi taksi şoförleri tarafından kullanılacak. inDrive, geçtiğimiz kasım ayında İstanbul’da araç çağırma ve kurye teslimat hizmetlerini başlattı. Sonuçlar, inDrive modelinin Türkiye’de çok beğenildiğini gösterdi.

inDrive Türkiye İş Geliştirme Müdürü Maksim Osipov yaptığı açıklamada:

“İstanbul’daki çalışmalarımız iyi gidiyor. İstanbullular hizmetimizi şehrin her bölgesinde kullanabiliyor. İstanbul’da çalışan resmi taksi şoförlerinin yaklaşık yarısı ile başarılı bir şekilde işbirliği yapıyoruz. Aynı yaklaşımı Ankara’da da uygulayacağız” dedi.

inDrive’ın P2P modeli

Yolcunun fiyatı belirlemesi: Yolculuğun fiyatını uygulama belirlemiyor. Kullanıcıların teklifi sonucu belirleniyor.

Eşit haklar ve yaklaşım: inDrive,insanlara şeffaf ve karşılıklı olarak adil koşullar sağlamayı amaç edinmiştir. Sürücüler, yolculuk teklifini kabul etmeden önce yolcu tarafından önerilen fiyatı ve varış noktasını görür. Herhangi bir teklifi hiçbir ücret ve ceza olmaksızın kabul edebilir veya reddedebilirler. Sürücüler, fiyatın haksız olduğunu düşünürlerse karşı teklif de verebilir.

Seçme özgürlüğü: Hem sürücüler hem de yolcular, derecelendirme ve önceki kullanıcıların karşılıklı referanslarına göre birbirlerini seçebilirler. Her yolculuğun tamamlanmasının ardından sürücü ve yolcu birbirini değerlendirebilir.

inDrive, yolcuların güvenliğine oldukça önem verir. Uygulama, kişinin seyahatinin canlı ayrıntılarını arkadaşları ve ailesiyle paylaşması, polis veya ambulans çağırmak için özel acil durum düğmesi dahil olmak üzere dünyanın en iyi güvenlik özelliklerine sahiptir.

inDrive, Türkiye’deki trajik depremler nedeniyle, 2023’ün sonlarına kadar sürücüler için %0 servis ücreti belirleme kararı aldı. Şirket deprem sonrasında Türk Kızılay’ına bağışta bulundu ve tahsis edilen para gıda, hijyen ürünleri ve diğer ihtiyaçlar için harcandı.

Elektrikli araç şarj platformu Virta, 85 milyon euro yatırım aldı

Elektrikli araç şarjlarını işletmeler için karlı hale getiren Virta, 85 milyon euro yatırım aldı. 65 milyon euroluk yatırım, Jolt Capital liderliğinde E.ON., Helen Ventures, Vertex Growth Fund, Fin Industry Investment, Lahti Energy, Vantaa Energy ve Kotka Energy tarafından desteklenen Future Energy Ventures tarafından yapıldı. 20 milyon euroluk yatırım ise Business Finland‘dan geldi.

2013 yılında kurulan Virta, akıllı elektrikli araç şarj hizmetleri geliştirmede dünya lideri olduğunu iddia ediyor. Girişim:

“Vizyonumuz, sokaklarda emisyonsuz sürüş yapan sessiz elektrikli araçlarla temiz, karbonsuz bir gelecek ve bir endüstri öncüsü olarak tutkumuz, bu geleceği gerçekleştirmekte geçiyor.” dedi.

Girişimin platformu, ister ana iş ister katma değerli bir hizmet olsun, elektrikli araç şarj ekosisteminde ticari hizmetlerin başlatılması, ölçeklendirilmesi ve işletilmesi için uygun maliyetli bir yöntem sunuyor.

Şu anda 35 ülkede 1.000’den fazla profesyonel elektrikli araç şarj işletmesi, elektrikli araç şarj hizmetlerini Virta platformunda yürütüyor. Bu şarj şebekesi operatörleri, Avrupa’daki en büyük kamu şebekelerinden birini oluşturuyor. Dolaşım dahil ağ, elektrikli araç sürücülerine 350.000’den fazla şarj noktasına erişim sunuyor.

Virta CEO’su Jussi Palola:

“Elektrikli araç şarj platformu, küresel şarj hizmetleri oluşturan şirketler için kritik öneme sahip. Güçlü mali konumumuz, ortaklarımız için en iyi büyüme yeteneklerini sağlamamıza olanak sağlıyor.” dedi.

Yeni yatırımla beraber girişim, 2025 yılına kadar Avrupa ve Asya-Pasifik bölgesindeki şarj işlemlerini 5 katın üzerine çıkarmayı hedefliyor.

Samsung, 2023 yılının ilk çeyrek sonuçlarını açıkladı

Güney Koreli teknoloji devi Samsung, 2023’ün ilk çeyreğinde işletme karında %95 gibi büyük bir düşüş yaşadığını açıkladı. Ortaya çıkan düşüş, büyük ölçüde en büyük gelir kaynağı olan yarı iletken ürünlerine olan talebin zayıflamasına bağlandı.

Şirketin çip bölümü, özellikle düşen bellek çipi fiyatları ve çip ürünlerine olan azalan talep nedeniyle çeyrekte 4.58 trilyon won (3.41 milyar dolar) zarar etti. Samsung, çeyrek için geçen yılın aynı dönemine göre %18 düşüşle 63.75 trilyon Kore wonu (47.6 milyar dolar) gelir bildirdi. Bu, şirket için 14 yılın herhangi bir çeyreğindeki en düşük karı oluyor. Samsung gelecek konusunda iyimser ve şirketlerin üçüncü çeyrek öncesinde toparlanacağını düşünüyor.

Şirketin çip bölümündeki önemli düşüşe rağmen, Samsung’un mobil bölümü bir önceki çeyreğe göre %22’lik bir gelir artışıyla iyi bir performans sergiledi. Bu iyi performans, güçlü satışlar getiren Galaxy S23 serisinin başarısına bağlandı. Samsung, birinci sınıf modellerinin satışını desteklemeye devam ederken aynı zamanda Galaxy A54 ve A34 gibi yeni kitlesel pazar cihazlarının satışlarını artırmayı planlıyor.

Samsung, salgın sırasında akıllı telefon ve bilgisayar üreticilerinin yonga stoklaması da dahil olmak üzere çeşitli faktörler nedeniyle bellek yongası bölümünde kayıplar yaşadı. Yüksek enflasyon ve küresel ekonomik belirsizlikler nedeniyle tüketici talebinin düşmesiyle birlikte, bu stoklar henüz tükenmemiş fazla ürünler elde kalmış durumda oluyor.

Genel olarak, Samsung’un Q1 2023 kazançları, küresel yarı iletken pazarında devam eden zorlukları yansıtıyor. Bununla birlikte şirketin mobil bölümündeki güçlü performansı ve geleceğe yönelik iyimserliği, hem yatırımcılar hem de teknoloji meraklıları için bir umut ışığı vaat ediyor. Samsung ayrıca Exynos yonga setlerini yaklaşan Galaxy S amiral gemilerinde yeniden sunmayı planlıyor. Bu kararın kullanıcıların hoşuna gitmeyeceği düşünülüyor. 

YouTube Music, podcast özelliğini kullanıma sundu

YouTube, uzun zamandır merakla beklenen podcast özelliğini YouTube Music aracılığıyla kullanıma sundu. Popüler podcast platformlarının yükselişi ve yüksek kaliteli podcast’lerin çoğalması, YouTube’un bu kararı almasında önemli bir etken oldu.

YouTube Music, podcast pazarına resmi olarak giriş yaptı. ABD’deki kullanıcıların premium abonelik olmadan Android ve iOS uygulamasında podcast’leri yayınlamasına olanak tanıyor. Bu özellik, şovların diğer cihazlarda yayınlanmasına ve arka planda oynatılmasına izin vererek kolayca dinlenilmesini sağlıyor. 

Ödeme yapan üyelerin yine de anlatıcılar tarafından okunan reklamları tolere etmesi gerekiyor. Google’ın Podcasts uygulaması göz önüne alındığında podcast’lerin eklenmesi gereksiz görünebiliyor. YouTube Music aboneleri için dinlemeyi birleştiriyor. YouTube, Spotify gibi orijinal podcast’ler üretmeyecek olsa da özellik daha fazla kullanıcıyı cezbetmek ve diğer akış platformlarıyla rekabet etmek için eklendi. YouTube’un kullanıcılarına daha fazla seçenek sunması ve tüm ses ihtiyaçları için tek adres haline gelmesi harika bir hamle oluyor.

Spotify ve YouTube Music, dünyanın en büyük müzik akışı platformlarından ikisi olduğundan kullanıcıları çekmek ve elde tutmak için sürekli olarak birbirleriyle rekabet halindeler. Spotify öncelikle müziğe odaklanırken, aynı zamanda podcast’leri ve diğer sesli içerikleri, hatta sesli kitapları içerecek şekilde kullanıcılarına sunduğu özellikleri genişletiyor. YouTube Music ise yukarıda görüldüğü gibi podcast çalışmalarını hızlandırıyor.

Her iki platform da benzersiz özellikler sunsa da aralarındaki rekabet şiddetli oluyor. Nihayetinde, her iki platform da gelişmeye ve yenilik yapmaya devam ettiği için rekabet tüketicilere fayda sağlıyor.