Ana Sayfa Blog Sayfa 191

Yemeksepeti’nin yerli teslimat robotu YEBO, Caddebostan’da hizmete başladı

Türkiye’de hızlı ticaretin öncülerinden Yemeksepeti’nin vatandaşlar ve medya tarafından büyük ilgiyle karşılanan teslimat robotu YEBO, tekrar Caddebostan sokaklarında hizmete başladı. Fosil yakıt tüketmeyen, elektrikle çalışan ve doğa dostu sipariş teslimatı yapan YEBO, Caddebostan’ın seçili restoranlarından ve Yemeksepeti Mahalle işletmelerinden siparişleri teslim etmeye devam ediyor.

Teknoloji yatırımlarıyla kullanıcılarına sadece bugünün değil, geleceğin müşteri deneyimini yaşatmak için önemli inovatif projeler hayata geçiren Yemeksepeti, bunlardan biri olan otonom teslimat robotu YEBO ile benzersiz bir deneyim için tekrar yola çıktı. Belirli mahalle işletmeleri ve restoranlardan sipariş veren kullanıcılara sunulan bu yenilikçi deneyim, geleceğin temiz ve çevre dostu teslimat modelinin ilk örneklerinden birini temsil ediyor.

Geleceğin teknolojileriyle donatıldı 

Teslimat süreçlerinin akıllı, hızlı, verimli ve sürdürülebilir bir şekilde gerçekleşmesi için Yemeksepeti ve DELIVERS.AI işbirliğiyle yerel teslimatın daha çevre dostu, hızlı, hijyenik, akıllı, risksiz ve uygun maliyetli olması hedefleniyor. Simülasyon ortamında otonom navigasyon altyapısı ile çalışan ve 1.6 km çapında teslimatları otomatikleştirmeyi hedefleyen YEBO’nun teknolojisi ve yazılımı da DELIVERS.AI tarafından geliştirildi.

Çevresindeki canlıları ve hareketleri algılamasını sağlayan kamera ve sensörlerle donatılmış olması sayesinde YEBO, tüm gelişmiş otonom robotlardaki gibi güvenli hareket imkanına sahip. Üzerindeki vericiler sayesinde anbean takip edilerek konumu canlı izlenebilen YEBO’nun kapağında ve bataryasında yer alan kilitlerle birlikte, hazne içindeki kamera sayesinde güvenlik sağlanıyor.

YEBOnun getirdiği ilk sipariş 100 TL kazandırıyor

Caddebostan’da tekrar hizmet vermeye başlayan YEBO’nun teslim ettiği ilk siparişten sonraki 150 TL ve üzeri siparişte kullanılmak üzere 100 TL değerinde kupon hediye edilecek. Mayıs sonuna kadar devam edecek kampanyadan, Caddebostan’daki seçili işletme ve restoranlardan sipariş veren kullanıcılar faydalanabilecek.

Sahip olduğu deneyim, uzmanlık ve teknolojiler sayesinde her gün yüz binlerce siparişi en hızlı şekilde kullanıcılarına teslim eden Yemeksepeti; inovatif kimliğiyle, h-ticaret alanında öncü marka olmayı sürdürmek ve teslimatın geleceğini şekillendirmede önemli bir rol üstlenmek için yeni projeler hayata geçirmeye de hazırlanıyor.

YEBO sistemi nasıl çalışıyor?

Yemeksepeti’nin otonom gönderim teklifini kabul eden kullanıcılara e-posta üzerinden bir kod gönderiliyor. Hizmet verilen bölgedeki kaldırımlarda, önceden belirlenmiş uygun alanlarda bekleyen YEBO, sipariş geldiğinde özel bir optimizasyon ve navigasyon algoritması ile sipariş edilen ürünü restorandan veya mahalle işletmelerinden teslim alarak kullanıcının bina kapısına kadar götürüyor. Kullanıcı, YEBO üzerindeki alandan kodunu girerek siparişine hızla ve güvenle ulaşıyor.

3 adet kızılötesi dalga boyutunda çalışan derinlik sensörü ve 8 adet görünür dalga boyutunda çalışan kamera ile donatılmış olan YEBO’lar, 360 derece çevresel farkındalığa sahip. Engel tanıma yazılımı ile donatılmış olan YEBO, dinamik ortamlarda bir engele çarpmadan yol alabiliyor. İnsan, hayvan ve çeşitli dinamik nesnelerden kaçınarak sorunsuz bir sürüş gerçekleştirebilen DELIVERS.AI teknoloji altyapılı robotlar; insan yoğunluğu yüksek olan bölgelerde otonom sürüş esnasında, tele-operatör tarafından gerekirse manuel olarak da kontrol edilebiliyor.

İç mekan versiyonu YEBOlar Akasya ve Akmerkezde

YEBO’nun Caddebostan’dan sonra geçtiğimiz yıl içinde hazır hale getirdiği iç mekan versiyonu YEBO’lar ise Akasya ve Akmerkez’de hizmet veriyor. Yemeksepeti üzerinden seçili restoranların siparişlerini alan YEBO, yemek katından giriş katına giderek kapıda bekleyen Yemeksepeti saha elemanına siparişi teslim ediyor.

Hepsiburada Premium, 1 milyon üyeye ulaştı

Hepsiburada, geçtiğimiz Temmuz ayında tanıttığı, Türkiye’de geliştirilen ve hayata geçirilen ilk üyelik bazlı sadakat programı Hepsiburada Premium‘un 1 milyon üyeye ulaşması ve 10 ayda sağladığı 1.2 milyar TL’lik fayda ile ilgili detayları paylaştı.

Ayda ortalama 4 sipariş veren bir üye, sadece 14.90 TL ödeyerek ayda 300 TL fayda elde ediyor

Ayda 4 sipariş veren bir Hepsiburada Premium’lu, toplamda 97 TL kargo bedeli, 60 TL Hepsipay Papel kazancı, 69.90 TL BluTV hediyesi, ortalama 105.00 TL tutarında Premium’a özel kampanya faydasıyla toplamda aylık 300 TL’nin üzerinde fayda elde edebiliyor.   Hepsiburada Premium kullanıcıları sadece 14.90 TL ödeyerek kazandığı faydaları uygulama içindeki özel sayfadan da takip edebiliyor.

Üyelere 65.5 Milyon TL değerinde Hepsipay Papel tanımlandı

Verilere göre, “her alışverişte %3 Hepsipay Papel kazancı” avantajıyla 1 milyon üye 10 ayda toplam 65.5 milyon TL değerinde Hepsiburada alışverişlerinde kullanabilecekleri Hepsipay Papel kazandı.

16 milyon siparişte kargo bedavadan yararlanıldı

Premium kullanıcıları, her alışverişlerinde kargo bedava avantajından yararlandı. Sepet tutarından bağımsız tüm siparişlerde geçerli kargo bedava avantajıyla 340 milyon TL değerinde fayda elde ettiler.

685 bin Premium üyesi BluTV’de 24.6 milyon saat içerik izledi

685 bin Premium üyesi BluTV’deki 10.000 saatten fazla yerli ve yabancı dizi, film, program ve  belgeselleri hediye olarak izledi.

Hediye BluTV ayrıcalığıyla Hepsiburada Premium üyeleri, The Last of Us’dan Behzat Ç’ye,The Handmaid’s Tale’den Bozkır’a toplam 24.6 milyon saat içerik izledi.

Mobilya ve lastik montajında 2 Milyon TL indirim

Hepsiburada Premium’lular 7 bin mobilya ve 2 bin lastik siparişindeki montajlarından %50 indirimli yararlandı. Toplamda 9 bin kez yararlanılan bu avantajla, üyeler toplam 2 milyon TL fayda elde etti.

Burger King Tıkla Gelsin, Petrol Ofisi, Yemeksepeti en çok kullanılan avantajlar arasında yer aldı, 150 bin hamburger menü, 20 bin tatlı yendi

Hepsiburada’nın Premium ile sunduğu onlarca avantajdan öne çıkanlar Burger King Tıkla Gelsin’de %50 indirim, Yemeksepeti’nden ilk siparişine özel 80 TL indirim, Petrol Ofisi’nden yapılan yakıt alımlarında 5 kat puan oldu.

Yemeksepeti’nin Hepsiburada Premium’lulara sunduğu avantajla da üyeler 20 bin tatlı siparişi verdi.

Hepsiburada Premium’luların alışveriş tercihleri

Hepsiburada Premium’lular en fazla süpermarket, züccaciye, sağlık-güzellik, ev tekstili ve oyuncak kategorilerinden alışveriş yaptı. Süpermarket kategorisinde, en çok satılan ürünler sırasıyla; çay, fındık kreması, ayçiçek yağı ve tuvalet kağıdı oldu. Premium’lular 10 ay içinde 280 ton yani 84 milyon bardak çay tüketti. 135 ton fındık kreması, 427 ton ayçiçek yağı satın alan Premium’luların sipariş verdiği 14 milyon adet tuvalet kağıdı ise dünyayı 6,5 kez dolaşacak uzunlukta. Premium’lular diğer kategorilerden züccaciyede en fazla döküm tava seti, sağlık-güzellik kategorisinde saç bakım toniği ve bitkisel bakım kompleksi tercih ederken, ev tekstili kategorisinde otel yastığı satın aldı.

Hepsiburada Premium’luların en fazla okumayı tercih ettiği kitaplar 

Premium’lulara özel hobi ve kitap kategorisinde yapılan yüzlerce kampanya ile 10 ay içinde toplam 250 binden fazla kullanıcı, 2 milyonun üzerinde kitap aldı. Premium’luların çocuk ve diğer türlerde okumayı tercih ettiği ilk 5 kitap ise;

1.Ahmet Ümit –  Bir Aşk Masalı

2.Dan Brown- Hayvanlar Senfonisi

3. Wendy McClure – Bu Bir Bal Kabağı

4. George Orwell- Hayvan Çiftliği

5. Matt Haig – Gece Yarısı Kütüphanesi

oldu.

Premium hala sadece 14.90 TL, öğrencilere 9.90 TL!

Aylık ücretin 14.90 TL olduğu Hepsiburada Premium, 25 yaşından küçük öğrencilere ise 9.90 TL’ye sunuluyor.

Türkiye’nin en ucuz elektrikli otomobili Leapmotor T03 satışa sunuldu

Fosil yakıtların kullanımından kaynaklanan iklim krizi ve hızlanan dijitalleşme, dünya çapında otomotiv sektörünün elektrikli dönüşümüne büyük bir ivme kazandırdı. Bunun etkisiyle Türkiye pazarına giren elektrikli araçlardaki marka ve model sayısında büyük artış yaşandı. Son olarak Çin’in dünyaca ünlü otomobil üreticisi Leapmotor, teknolojik donanımlarla geliştirdiği T03 modelini Ulu Motor distribütörlüğüyle Türkiye pazarında teslimata başladı.

Kompakt boyutları ve teknolojik özellikleri ile tam bir şehirli

Tam dolu bir batarya ile şehir içi kullanımda 417 kilometreye varan menzil sunan Leapmotor T03, kompakt görünümü, kullanışlı teknolojik özellikleri, akıllı bağlantıları ve konforlu sürüş destek sistemiyle Türkiye’deki elektrikli araç seçenekleri arasında öne çıkan modellerin başında geliyor.

Hızlı şarj olma özelliğiyle yaklaşık 36 dakikada yüzde 30’dan yüzde 80 doluluk oranına ulaşan yenilikçi model, 799 bin liralık lansman fiyatıyla piyasada en kolay erişilebilir elektrikli araçlardan biri olarak dikkat çekiyor.

“Şehir içi trafikte kusursuz bir seçenek” 

Leapmotor’un yeni nesil araçlar alanındaki tecrübesiyle tasarladığı T03 modelinin dizaynı ve dinamik yapısı ile özellikle şehir içi kullanımlarda büyük avantajlar sağladığına değinen Ulu Motor CEO’su Mahmut Ulubaş:

“80 kW maksimum güç ve 158 Nm maksimum tork sunan T03, şehir içi kullanımda 417 km’ye kadar menzil yapabiliyor. Bunun yanında çelik gövdesi ile kullanıcılarına huzurlu ve güvenli bir sürüş sağlayan aracımız için 6 yıl ve 100 bin KM batarya garantisi sunuyoruz. Yüzde yüz elektrikli ve tamamen çevreci bir araç olan T03, pratik olmasının yanı sıra şık iç ve dış tasarımı ile de kullanıcı beklentilerini fazlasıyla karşılayacak. 0’dan 100 km/s hıza ulaşması 12,1 saniye süren modelimizde ev tipi prizlerde 100 kilometrelik mesafe için gereken şarj kapasitesinin maliyeti, yaklaşık olarak 18 liraya denk geliyor. Tüm bu özellikleriyle piyasadaki modellerden sıyrılan yeni aracımızı, özellikle şehir içinde konforlu bir sürüş tercih edenler kullanıcıların beğenisine sunmaktan büyük heyecan duyuyoruz.” dedi.

Enis Kirazoğlu, yeni oyun stüdyosunu ve yeni oyun projesi Anomaly Agent’ı duyurdu

Türkiye’nin en sevilen oyun influencer’larından Enis Kirazoğlu, yeni oyun stüdyosu Phew Phew Games’i ve stüdyonun ilk oyunu Anomaly Agent’ı PC platformu için duyurdu.Bir süredir ürettiği popüler oyun inceleme ve gündem videolarının dışında oyun projeleri üzerinde de çalıştığı bilinen Enis Kirazoğlu ve kreatif ekibi, Phew Phew Games markası altında toplandı.

Yaklaşık iki yıllık bir geliştirme sürecinin ardından duyurulan Anomaly Agent, dünyaya tehlike saçan Anomali tehditlerini yok etmekle görevli Ajan 70’in maceralarını konu alıyor. Ajan 70, tam da terfi alacağı gün, zaman akışının bütünlüğünü tehdit eden bir tehlike ortaya çıkar. O güne değin çıktığı görevlerden çok daha büyük ölçekli bir tehdit ile karşı karşıya olduğunu anlayan Ajan 70, kendini zamanın bütünlüğünü korumasını gerektiren bir görevin içinde bulur.

Anomaly Agent, “aksiyon-platform” türüne birçok yenilik getiriyor

Yeniliklerle dolu Anomaly Agent’ta oyuncuları bekleyen birçok heyecan verici içerik bulunuyor. Oyunun dikkat çeken bazı özellikleri ise şu şekilde:

  • Kesintisiz, akıcı ve dinamik oyun yapısı,
  • Ajan 70, hem yakın hem de uzak mücadele opsiyonlarına sahip olacak,
  • Düşmanlar birbirleriyle etkileşime geçip yeni düşman tipleri haline gelebilecekler,
  • Oyuncular, oyunun dinamik olarak tasarlanan seviyelerinde, çevreyle de farklı şekillerde etkileşime geçebilecekler; tuzaklara dikkat etmek gerekirken, mekanlar da oyuncuya beklenmedik sürprizler sunabilecek,
  • Ajan 70 oyundaki karakterler ile diyalog kurabilecek.

Bu yıl içinde çıkışı planlanan Anomaly Agent’ın önce Steam ardından da popüler konsollara çıkarılması planlanıyor.

BTM’nin Yatırımcı Hızlandırma Platformu’ndan 139 yatırımcı mezun oldu

Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nin (BTM) girişimcilik ekosistemine nitelikli yatırımcı ve mentor kazandırmayı amaçlayan programı Yatırımcı Hızlandırma Platformu yeni mezunlarını verdi. Bu amaçla düzenlenen mezuniyet töreni dün BTM’nin Fulya’daki yerleşkesinde gerçekleştirildi.

İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) desteğiyle hayata geçirilen program, İstanbul Ticaret Odası (İTO), İstanbul Ticaret Üniversitesi, Teknopark İstanbul, Uluslararası Teknolojik Ekonomik ve Sosyal Araştırma Vakfı, Startup Bilgi Teknolojileri, WePlay Ventures, Tarvenn Ventures ve İstanbul Portföy Yönetimi ortaklığıyla gerçekleştirildi.

Dünyanın ilk 5’i arasında

Mezuniyet töreninde konuşan BTM Genel Müdürü İbrahim Elbaşı, Yatırımcı Hızlandırma Programı’nın 4 dönemden oluştuğunu 18 ay sürdüğünü kaydetti. Elbaşı:

“Biz burada startup yatırımcısı olmak isteyen iş insanlarına bir formasyon tanımladık. Onları yeni yöntem ve terim havuzuyla buluşturduk, kıdemli yatırımcılarla eşleştirdik ve onlarla startup diyalog süreçlerini deneyimledik. Aslında startup yatırımcılığına dair bir tür formülasyon süreç yöntemi geliştirdik ve potansiyel yatırımcı ile buluşturduk. Dünyada kişi başına düşen startup yatırımı diye bir tabir var. Bu tabirin Türkiye’ye de yerleşmesi için adımlar atıyoruz. Bir sonraki dönemde de daha global bir çıkışla ve ölçekle yeni çalışmalara imza atmayı planlıyoruz. Amacımız Yatırımcı Hızlandırma Programı’nı global anlamda ölçeklemek. Tüm dünyada otorite olarak kabul edilen UBI Global tarafından ‘Dünyanın En İyi 5 Startup Merkezinden Biri’ olarak seçilmemiz, glabol anlamda herkesin dikkatlerini de üzerimize çekti. Bizi takip eden kurumsal yapılardan Yatırımcı Hızlandırma Programı’na yönelik çok olumlu dönüşler alıyoruz. Umarız tüm dünyaya örnek bir çalışma olacak” dedi.

İsteği olan yatırımcı olabilecek

Törenin açılışında konuşan bir diğer isim İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) Genel Sekreteri İsmail Erkam Tüzgen oldu. Tüzgen yaptığı konuşmada:

“Girişimcilik İSTKA’nın hep birinci hedefi oldu. Girişimcilik merkezlerini sayarken İstanbul’u buraya sokmak için yola çıktık. Bu alana ilk girdiğimizde 2009-2010 yılında girişimcilik İstanbul’da yaygın değil, aksine tekil birkaç örnekten ibaretti. Artık çok büyük bir ekosistem oldu. Kalkınma Ajansları kamunun startupları gibi çalışıyor. Sürekli bir arayış içindeyken BTM bize orjinal fikirlerle geldi. ‘Girişimcileri desteklerken yatırımcıları da desteklememiz lazım’ dedi. ‘Yatırımcılara da alternatifleri göstereceğimiz bir mekanizma kuralım’ dedi. Biz de övünerek desteklediğimiz bir proje oldu. Kalkınma ajanları olarak bizim de örnek göstereceğimiz övüneceğimiz projelere ihtiyacımız vardı ve hala da var. Bize böyle bir projeyi destekleme fırsatı sunduğu için BTM’ye çok teşekkür ediyorum. Bu programla ‘benim sadece girişimciye yatırım yapma isteğim var diyenler’ bile yatırımcı olabilecek” dedi.

Toplam 466 başvuru yapıldı

İstanbul’da var olan küresel ölçekli startup yatırımcılığı potansiyeli odağında topluma, sanayiye ve ticarete katma değer yaratma ve bölgesel çekim gücünü artırmayı hedefleyen Yatırımcı Hızlandırma Programı kapsamında bu zamana kadar eğitim, mentorluk, yuvarlak masa toplantıları ve yatırım simülasyonu gibi çeşitli faaliyetler düzenlendi. Üçer aylık 4 ayrı dönemden oluşan ve toplam 18 ay süren programa 466 kişi başvurdu. Bu başvurular arasından toplam 394 kişi programa dahil edildi. Programa kabul edilen katılımcıların yüzde 79’u erkek ve yüzde 21’i kadınlardan oluşurken program, bugüne kadar toplam 139 mezun verdi. Son dönem mezun sayısı ise 40 oldu.

Siber güvenlik operasyonlarını verimli hale getiren Priam Cyber AI, yatırım aldı

Siber güvenlik operasyonları için fintech, telekomünikasyon, üretim endüstrileri ve kritik altyapı varlıklarındaki siber tehditlere karşı daha verimli, ölçeklenebilir ve uygun maliyetli hale getiren Priam Cyber AI, tohum öncesi turda yatırım aldı. Yatırım, Atlas Ventures tarafından yapıldı. Yatırımın maddi detayları paylaşılmadı.

Çağdaş siber güvenlik sistemleri tarafından üretilen yüksek hacimli e-postalar, mesajlar ve uyarılar hızla bunaltıcı hale gelebildiğinden ve yanlış pozitifler bireysel inceleme gerektirdiğinden, siber güvenlik uyarılarını yönetmek kuruluşlar için giderek daha zor hale gelmiştir. Kural tabanlı yanıtlar artık çok sayıda uyarının üstesinden gelmek için yeterli olamayabiliyor. Bu da insan hatalarına yol açıyor. Ek olarak, yetkin siber güvenlik analistlerini eğitmek ve elde tutmak da fazlasıyla zorlu oluyor.

Priam Cyber ve Advanced Virtual Analyst (AVA) işte bu noktada devreye giriyor. Priam.ai/AVA, SOC operasyonlarını otomatikleştirmek için yarı denetimli makine öğrenimi, derin takviye öğrenme yapay zekası ve bilişsel psikoloji dahil olmak üzere çok disiplinli bir yaklaşım kullanıyor. AVA, siber güvenlik uyarılarına yanıt vermede verimliliği %70-80’e kadar artırarak kuruluşların kritik güvenlik sorunlarına öncelik vermesini sağlarken uyarı yönetimi yükünü de azaltıyor.

Priam kurucu ortağı ve CTO’su Dr. Paolo Di Prodi, siber saldırılardaki artışın SIEM, SOAR, EDR, MDR ve XDR gibi çeşitli çözümlerin geliştirilmesine yol açtığını ancak olayları yönetmenin giderek daha sorunlu ve zaman alıcı hale geldiğini belirtiyor. Priam, bu zorlukların üstesinden gelmek ve kuruluşların kritik güvenlik sorunlarına odaklanmasını sağlamak için yapay zeka ve makine öğreniminden yararlanan yeni bir yaklaşıma duyulan ihtiyacın farkında oluyor.

Atlas Ventures’tan Onur Canlıtepe:

“Sanayi sektörü de dahil olmak üzere pek çok sektörde siber güvenliğin geliştirilmesi gerektiğine ve henüz erken aşamalarda olduğuna inanıyoruz. Endüstri 4.0 çözümlerinin OT ve BT’yi giderek daha fazla yakınlaştırmasıyla, saldırganlar çeşitli sektörlerdeki kritik varlıkları hedef almak için daha fazla fırsata sahip oluyor. Bu nedenle Priam’ın günümüzde siber güvenlik alanındaki en önemli beş sorundan birinin ele alınmasında hayati bir rol oynayacağına inanıyoruz.” dedi.

Alas Ventures’tan Duran Cesur:

“Priam’ın ilk yatırımcısı olarak, etkileyici çözümlerinin ticarileşmesini desteklemekten heyecan duyuyoruz ve geleceğin onlar için neler getireceğini görmek için sabırsızlanıyoruz.” dedi.

Girişim, aldığı yatırımı yeni nesil siber güvenlik olaylarına müdahale platformunu devreye sokmak için kullanacak.

Yerli mobil oyun girişimi Frantic Games, tohum öncesi turda 2.4 milyon dolar yatırım aldı

Mobil oyunlar geliştiren yerli girişim Frantic Games, tamamladıkları tohum öncesi turda 2.4 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu.

vgames’in liderlik ettiği yatırım turuna, 500 Emerging Europe ve Akın Babayiğit katıldı. Bu yatırım Frantic Games’in yeni oyunlar geliştirmesi ve yeni oyunculara ulaşması için büyük bir imkan sağlayacak.

Kurucuların yatırımla ilgili egirişim’e verdiği demeçte;

“Sağlanan fonla beraber oyun geliştirme kapasitemizi arttırmayı, ekibimizi büyütmeyi ve küresel oyuncu havuzumuzu genişletmeyi planlıyoruz. Oyuncularımıza ilham ve keyif veren, aynı zamanda heyecan uyandıran oyunlar sunmak istiyoruz. En az bizim kadar oyun tutkusunu paylaşan bir topluluk oluşturmaya yönelik amacımızı sürdürüyoruz.”

Kürşad Can Mutlu, Ali Dal, Anıl Duyal Baydır ve Alican Sayan tarafından 4 ortak olarak Kasım 2022’de Ankara’da kurulmuş bir mobil oyun stüdyosudur.

Kurucu ekip; yazılım geliştirme, ürün yönetimi, oyun tasarımı, sanat yönetimi gibi çeşitli alanlarda uzmanlık alanlarına sahiptir. Geçmişlerinde MagicLab Games, Loop Games, Ruby Games gibi sektörün önde gelen şirketleri olmasının yanında; Match 3D, Match Tile 3D, Touchdown Glory, Epic Race ve Fidget Trading gibi küresel başarı yakalamış ve kendi kategorilerinin zirvesine çıkmış projelerde yer almışlardır.

“Frantic Games olarak en değerli kaynağımız oyun geliştirmek için olan tutkumuzdur. Bu tutkuyu oyuncularımızla paylaşmak için yarattığımız bu fırsatı büyük bir gurur ve mutlulukla devam ettireceğiz. Hybrid-casual kategorisinde yüksek kalitede ve özgün oyunlar geliştirmek, dünyanın dört bir köşesinde yayınlamak ve oyunlara en az bizim kadar tutkulu insanlarla buluşmak için çalışmalarımızı son hız devam ettiriyoruz.”

Mobil oyun sektöründeki uzmanlıklarıyla birlikte oyuncuların beklentilerini karşılayan, hem kendilerini hem de oyuncuları tatmin eden yeni oyun projelerine başlamak ve olabilecek en iyi deneyimleri oyunculara sunmak, en büyük öncelikleri.

Lider yatırımcı vgames’tan Daniel Mironov, verdiği demeçte;

“vgames’in Türkiye’de bir başka yatırım turuna daha önderlik etmiş olmasından dolayı oldukça heyecanlıyız. Sıradışı yetenekleriyle, sarsılmaz tutkusuyla, yapıcı zihinleriyle ve oyun sektöründeki güçlü tecrübeleriyle Frantic Games ekibinin oyun sektöründeki sınırları zorlayacaklarından ve tüm dünyadaki oyunculara unutulmaz tecrübeler sunacaklarından hiç şüphemiz yok. Bu maceraya beraber katıldığımız için çok heyecanlıyız.”

500 Emerging Europe’tan Enis Hulli ise verdiği demeçte:

“Türkiye’nin oyun ekosistemi günden güne kendini tekrar kanıtladı. Ekibin geçmişine ve oyunlarda elde ettiği başarılara baktığımızda, Frantic Games ekibine yatırım yapmak tekrar bulunmayacak bir fırsattı.”

Yatırımcılardan Akın Babayiğit ise;

“Yaratıcılığı, titizliği ve azmiyle beni etkilemiş olan Frantic Games ekibini desteklemekten dolayı oldukça mutluyum. Akıllılar, hırslılar ve en önemlisi mobil oyun pazarının içini dışını çok iyi biliyorlar. Önümüzdeki yıllarda neler başaracaklarını merakla bekliyorum.”

Son olarak girişimin kurucu ortağı ve CEO’su Kürşad Can Mutlu ise verdiği demeçte;

“vgames, Emerging Europe 500 ve Akın Babayiğit’ten aldığımız rehberlik ve yatırım ile birlikte hybrid-casual kategorisinde yeni ufuklara yelken açacağız. Frantic Games olarak başarı yolunda gördüğümüz en önemli unsur ekiptir. Yatırımla birlikte ekibimizi genişleteceğiz ve oyunculara sıradışı deneyimler yaratmak için çalışacağız.”

Koçfinans, Yancep ile fintech sektöründeki ilk yatırımını yaptı

Güçlü, çevik ve inovatif yapısıyla sektöre liderlik eden şirketlerden biri olan ve otomotiv başta olmak üzere birçok alanda finansman çözümleri sunan Türk şirketi Koçfinans, startup’ların inovatif fikirlerini desteklediği ve onları daha fazlası için teşvik ettiği Demo Day’in 2022 yılı kazananlarından biri olan Yancep’in yatırımcısı oldu.

Yancep, birikim ve yatırım yapmayı kolaylaştıran bir finans teknolojileri girişimidir. Geliştirdiği mikro birikim ve yatırım uygulaması, finansal okuryazarlığı yüksek olmayan ve küçük tutarlar ile yatırım yapabilecek bireylere yönelik modellenmiş portföyler hazırlayarak yatırım sürecini kolaylaştıran bir yeni nesil varlık yönetim platformu.

Sadece Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yetkilendirilen kurumlarla birlikte hizmet veren uygulama, ikinci yatırım turunda Koçfinans’ın da dâhil olduğu 5 farklı firmanın liderliğinde 5 milyon dolar değerinde yatırım aldı.

Start-up’ları ve yenilikçi proje fikirlerini desteklemeyi çok önemsediklerini belirten Koçfinans Genel Müdürü Yeşim Pınar Kitapçı konuyla ilgili şunları söyledi;

“Koçfinans olarak finansal teknoloji ve inovasyon dünyasında, öncü ve yenilikçi projelere imza atarken, gelişen start-up’lara destek olmak mutluluk verici. Doğru projelerle başlayan ve kendini geliştiren start-up’ları görmek bizi heyecanlandırıyor. Koçfinans olarak biz de bir start up gibi dinamik ve inovatif çalışma kültürünü benimsediğimiz için kendimizi bu dünyaya çok yakın görüyor, bu ekosistemin Fintechlerle çok daha fazla gelişeceğine inanıyoruz. Yancep gibi finansal erişimi artıran, geniş bir müşteri potansiyeli içinde gençlere hitap edebilen, yenilikçi çözümlerle sektör oyuncularına ilham kaynağı olacak girişimleri destekleyerek yanlarında olmayı ve geleceğe yönelik yatırımlarımızı bu vizyon ile yapmayı sürdüreceğiz”

Koçfinans, yapılan yatırımın yanı sıra ileride Yancep uygulamasında yer alacak kredi ön onay entegrasyonu gibi iş birliği çalışmalarıyla da Yancep’e desteğini sürdürmeyi ve yatırımını güçlendirmeyi planlıyor.

Türk girişimcilerin geliştirildiği Parky uygulaması, ABD’de Apple Watch’larda kullanılacak

Türk dijital sağlık şirketi h2o Therapeutics, Parkinson hastalarına özel geliştirdiği, FDA (Food and Drug Administration / Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi) onaylı Parky uygulaması için, AmerisourceBergen şirketi ile güçlerini birleştirerek ABD pazarına giriş yaptı.

Ankara’da kurulan h2o Therapeutics, büyük bir başarıya imza attı. Şirket, Parkinson hastalarının semptomlarını takip etmelerine olanak sağlayan Parky isimli uygulamayı, Apple teknolojileri ile geliştirerek tıp alanında önemli bir ihtiyacı karşılamış oldu.

Geçtiğimiz Kasım ayında FDA onayını alan ve Apple tarafından geliştirilen Hareket Bozukluğu API ile uyumlu olan Parky, Apple Watch’u kullanarak Parkinson hastalığının titreme ve diskinezi gibi semptomlarını gerçek zamanlı olarak izliyor. Hastalığın seyri ile alakalı olarak hastalar ve sağlık profesyonelleri arasında anlamlı ve güvenilir verilerin paylaşılmasını sağlayan uygulama, hastaların güncel durumunu sağlıklı bir şekilde takip edilebiliyor.

h2o Therapeutics, dünya üzerinde 10 milyon Parkinson hastasına fayda sağlayabilecek ve hastalığın gelişimi noktasında tıp uzmanlarına önemli veriler aktaracak olan Parky uygulamasının ABD pazarına girişi için AmerisourceBergen şirketi ile el sıkıştı. Küresel bir sağlık şirketi olan AmerisourceBergen, hayata geçirdiği bulut tabanlı, tamamen entegre bir sipariş alım/dağıtım platformu olan DTx Connect ile Parky uygulamasının ticari gelişimini yönetecek.

h2o Therapeutics’in kurucusu Yağmur Selin Gülmüş konu ile ilgili yaptığı açıklamada:

“FDA onayı, Apple işbirliği ve AmerisourceBergen anlaşmaları bizim için çok büyük kilometre taşları. Parky’nin Parkinson Hastalığı topluluğuna büyük değer katacağına inanıyoruz. AmerisourceBergen ile yaptığımız bu anlaşma sayesinde amacımız, hastaların erişim sürecindeki engelleri azaltmak, erişimi geliştirmek ve ticari ulaşılabilirliğimizi genişletmektir. Hasta odaklı teknolojimizi, Parkinson hastalığı topluluğunu da destekleyerek Parkinson Farkındalık ayında piyasaya sürmekten gurur duyuyoruz.” şeklinde konuştu.

Uygulamanın önemi ile ilgili konuşan AmerisourceBergen Global Ürünler ve Çözümler Ürün Müdürü Alex Kilgore ise şunları söyledi:

“Dijital sağlık büyük bir potansiyel sunuyor; ancak ürün geliştirenler, pazara erişimi ve ürün potansiyelini etkileyebilecek sektöre özel zorluklarla karşılaşıyor. Reçetelenmesinin ardından hastalara yardımcı olacak ve dijital sağlık alanında kabiliyetimizi arttıracak Parky uygulamasını ve h2o Therapeutics’i desteklemek için sabırsızlanıyoruz.”

AmerisourceBergen Küresel Ürünler ve Çözümler Kıdemli Başkan Yardımcısı Jason Dinger,

“Parkinson Farkındalık Ayı boyunca hastaları, hasta yakınlarını ve sağlık hizmeti veren kurumları, h2o Therapeutics gibi dijital sağlık teknolojileri üreten inovatif firmalarla bir araya getirmenin, hastaların sağlığı için neler yapabileceğimizi konuşmanın gururunu yaşadık.” diyerek duygularını paylaştı.

Türkiye ve Avrupa’da da kullanılması için çalışmalar sürüyor 

Parky uygulamasının sınırlarını da genişletmek isteyen şirket, şu an sadece ABD’de kullanılabilen uygulamanın yakın bir zamanda Türkiye ve Avrupa’daki kullanıcılara da sunulması için çalışmalarını sürdürüyor.

Gmail, güvenilir mail adresleri için mavi tik getiriyor

Google tarafından geliştirilen mail sistemi Gmail, şirket çalışanlarının güvenliği için gerçek ve doğrulanan hesaplara mavi tik getiriyor. Doğrulanmış göndericiden bir e-posta alındığında, gelen kutusunda şirketin adının yanında mavi bir onay işareti görünüyor.

Google, ilk olarak 2020 yılında Gmail için Message Identification (BIMI) teknolojisini tanıttı. Bununla beraber kayıtlı markalar, e-postalarına kimliği doğrulanmış logolar ekleyebiliyor. Mavi onay işareti, mail’i gönderen kişinin meşru olduğunun daha belirgin bir göstergesi oluyor. Kullanıcılara e-posta dolandırıcılığına karşı ekstra bir koruma katmanı sağlıyor. Kısa bir süre önce Google, kullanıcılarına çok paraya mal olabilecek bir Gmail dolandırıcılığı hakkında farkındalık yarattı.

Google, Gmail’e yönelik ek güncellemelerle kullanıcı güvenliğine ve deneyimine öncelik vermeye devam etmeyi planlıyor. Olasılıklar arasında BIMI programının genişletilmesi, daha iyi spam filtreleme, geliştirilmiş gizlilik özellikleri ve diğer Google hizmetleriyle entegrasyon yer alıyor. Mavi tik işareti özelliği, hafta sonuna kadar tüm kullanıcılar için aktif hale gelecek. Workspace yöneticileri, şirketlerinin bu özellikten yararlanabilmesi için BIMI’yi ayarlayabiliyor.

Güçlü e-posta kimlik doğrulaması, kullanıcıların ve e-posta güvenlik sistemlerinin spam’ı belirleyip durdurmasına yardımcı oluyor. Gönderenlerin marka güveninden yararlanmalarını sağlıyor. Şirketler için mavi tik işareti, marka güvenini artırmanın ve kimlik avı ile diğer e-posta dolandırıcılıklarını önlemenin mükemmel bir yolu gibi görünüyor. Bu özellik, e-posta kaynaklarına olan güveni artırıp herkes için daha iyi bir e-posta ekosistemi oluşturuyor.

Mavi tik’in başarısıyla Google’ın e-posta güvenliğini ve kimlik doğrulamasını geliştirmek için BIMI teknolojisine yatırım yapmaya devam edeceği düşünülüyor. Ek olarak Gmail, zaten güçlü spam filtreleme özelliklerine sahip olsa da Google, spam iletileri daha iyi belirlemek ve filtrelemek için makine öğrenimi ve yapay zekadan yararlanarak sistemi daha da geliştirmeye çalışacak gibi duruyor.