Ana Sayfa Blog Sayfa 180

Tüpraş’tan enerji odaklı girişimler için yeni yatırım şirketi: Tüpraş Ventures

Girişimciliği kurum kültürü olarak benimseyen, açıkladığı stratejik dönüşüm planıyla geleceğin enerjisini üretmek ve 2050’de karbon nötr enerji şirketi olmak hedefiyle ilerleyen Tüpraş, enerji sektöründe yaşanan dönüşüme yön verecek bir adım daha attı.

Hem şirket içi hem de dış inovasyon kaynaklarını etkin kullanarak büyümesini sürdüren şirket, kurduğu şirket Tüpraş Ventures, geleceğin enerji sisteminde belirleyici rol oynayacak teknoloji girişim şirketlerine yatırım yapmayı, stratejik iş birlikleri kurmayı ve girişimcilik ekosistemini geliştirmeyi amaçlıyor.

Tüpraş Ventures, Tüpraş’ın stratejik planı kapsamında odaklandığı sürdürülebilir rafinaj, biyoyakıtlar, sıfır karbonlu elektrik ve yeşil hidrojen başta olmak üzere karbon yönetimi, akıllı bilişim teknolojileri, Endüstri 4.0, enerji verimliliği, çevre, geri dönüşüm ve atık yönetimi alanlarında yurt içi ve yurt dışı teknoloji girişimlerine yatırım yapmayı planlanıyor.

Kuzey Amerika ve Avrupa başta olmak üzere geniş bir coğrafyada, stratejik odak alanlarına yatırım yapacak olan Tüpraş Ventures, girişimlere teknolojilerini deneme ve ölçeklendirme fırsatı sunacak ayrıca Tüpraş’ın sektör tecrübesini ve bilgi birikimini açacak.

“Ventures şirketimiz geleceğin iş alanlarını geliştirmeye yönelik çalışmalarımıza önemli katkı sağlayacak”

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Tüpraş İnovasyon ve Yatırım Projelerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Levent Zağra, verdiği demeçte;

“Stratejik Dönüşüm Planımızda bir yılı aşkın bir süreyi geride bıraktık. 2050’de karbon nötr olma yolculuğumuzda emin adımlarla ilerliyoruz. Dönüşüm yolculuğumuzda yeni teknoloji ve iş modellerini, rekabet gücümüzü artıracak en önemli araç olarak görüyoruz. Girişim Sermayesi, geleceğin yeni iş kollarına yatırım yaparken bize değer katacak çok kıymetli bir alan. İnovasyon, açık inovasyon ve startup iş birlikleri ile bugünün ve yarının işlerine yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Aynı zamanda yerli ve yabancı girişimlerin yenilikçi teknolojilerini rafinerilerimizde deneyimleyerek iş birliği geliştirmeye devam ediyoruz. Tüpraş Ventures’ın kuruluşu bu adımlarımızdan ilki. Bu şirketimiz, enerji dönüşümüne yönelik sürdürülebilir rafinaj, biyoyakıtlar, yeşil hidrojen ve sıfır karbonlu elektrik odak alanlarımızdaki çalışmalarımıza önemli katkı sağlayacak”

“Açık inovasyon çalışmalarıyla yeni büyüme alanları yakalamayı hedefliyoruz”

İnovasyon ve girişimcilik ikliminin tüm şirkete yayılması, kültürel dönüşümün desteklenmesi, bu çalışmalardan kalıcı değer üretilmesi için çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini dile getiren Levent Zağra,

“Açık inovasyon çalışmalarımızı yurt içi ve yurt dışı girişimcilik ekosistemine entegre olarak hem Tüpraş’a hem de girişimcilere değer kazandırmak amacıyla aktif şekilde sürdürüyoruz. Açık inovasyon çalışmaları ile şirket içindeki ihtiyaçlara yenilikçi çözümler bulmayı ve enerji dönüşümü doğrultusunda son teknolojileri takip ederek yeni büyüme alanları yakalanmayı hedefliyoruz. Türkiye’de ve yurt dışında gelişen teknolojiler ile ilgili sürekli tarama yapıyoruz ve her sene binin üzerinde girişim inceliyoruz. Avrupa’nın önde gelen enerji fonlarından kabul edilen Emerald Technology Ventures Girişim sermayesi fonunun 2020’den bu yana yatırımcısıyız. Bugüne kadar 32 girişim ile iş birliği yaptık. 3 kıtada (Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya) 10’dan fazla ülkeden girişim ile iş birliği gerçekleştirdik. Şirketimiz içinde ise toplam 30’dan fazla departman ile girişim-kurum iş birliği süreçleri yürütüldü, 120’den fazla iç paydaş bu çalışmalarda yer aldı. Girişimlere pilot çalışma imkânı sunduk, ortak inovasyon projeleri yürüttük, müşterileri olduk ve özel iş birliği anlaşmaları imzaladık” dedi.

Microsoft Teams, 300 milyonun üzerinde kullanıcıya ulaştı

Microsoft, iş odaklı iletişim platformu Teams‘in aylık 300 milyondan fazla kişiye hizmet vererek yeni bir rekor kırdığını açıkladı. Duyuru, Microsoft CEO’su Satya Nadella tarafından  şirketin özel bir etkinliğinde yapıldı.

Önemli başarı, pandemi boyunca dünya çapındaki işletmeler ve bireyler için çok önemli bir araç olan Teams’in devam eden büyümesini ve popülerliğini gösteriyor. Nadella’nın belirttiği gibi Teams kullanımı tüm zamanların en yüksek seviyesinde ve platform, iş birliği, sohbet, toplantılar ve çağrı dahil olmak üzere her kategoride pay almayı başardı.

Haber, Microsoft’un bir rekabet soruşturmasından kaçınmak için Teams’i Avrupa’daki Office üretkenlik paketinden ayırmayı düşündüğüne dair raporların ortaya çıkmasından hemen sonra geldi. Şirket, AB yetkililerinin endişelerini gidermek için çözümlere açık olduğunu belirtmiş olsa da Microsoft’un durumu yönlendirmek için hangi adımları atacağı henüz bilinmiyor.

Bununla birlikte Microsoft, Windows masaüstü istemcisinin daha hızlı performans sunan yeni bir sürümünün bu yılın sonlarında piyasaya sürülmesiyle yavaşlama belirtisi göstermiyor. Ekipler ayrıca Office üretkenlik paketinin geri kalanıyla tümleştirilecek Microsoft 365 Copilot ile yakında yeni üretken yapay zeka özellikleri sunacak.

Teams Premium zaten akıllı özetler gibi yapay zeka destekli özellikler sunarken, Copilot’un eklenmesinin Teams’i yeni bir gelişmişlik düzeyine çıkaracağına kesin gözüyle bakılıyor. Nadella, binlerce ücretli müşterinin gelişmiş iş birliği araçlarına yönelik artan talebi karşılayan Teams Premium’a kaydolduğunu belirtti . Dünya, uzaktan çalışmanın ve hibrit çalışma ortamlarının yeni normaline uyum sağlamaya devam ederken, Teams iletişim ve iş birliği için lider bir platform olarak iyi bir konumda görünüyor.

Amerika’ya gitmeye gerek var mı? CES’teki Türk girişimciler cevapladı!

Her yıl düzeli olarak Amerika’nın Las Vegas şehrinde gerçekleştirilen dünyanın en büyük tüketici elektroniği fuarı CES’e bu yıl egirişim olarak ilk kez katıldık ve burada yer alan Türk girişimcileri sizlere tanıttık.

CES 2023‘ün İstanbul Pavilyonu’nda yer alan girişimler tek tek egirişim’e kendilerini anlattı ve birbirinden değerli geleceği değiştirecek projeler, dünya sahnesinde kendini gösterdi. Binlerce katılımcının ziyaret ettiği bu alanda Türk girişimciler hem iş birliği sağladı hem de yeni müşteri kazanmak için 4 gün boyunca çaba gösterdi. Ayrıca bazıları ise ilk kez global bir etkinliğe katılarak, globalleşmenin de ilk adımını atmış oldu.

Amazon, Halo sağlık hizmeti bölümünü Temmuz ayında kapatacak

Dünyanın en büyük şirketlerinden Amazon, Halo markası altında sağlıkla ilgili hizmetler ve cihazlar sunduğu bölümünü kapatmaya hazırlanıyor. Şirket, 31 Temmuz’da Halo sağlık hizmetlerini kapatacağını duyurdu, bu da tüm Halo cihazlarının 1 Ağustos’tan itibaren çalışmayı durduracağı anlamına geliyor.

Bu cihazlar, kullanıcıların sağlıkla ilgili verileri cihazlardan yönetmesine olanak tanıyan bir hizmet olan Halo aboneliği ile çalıştı. Şirket şimdi de Halo cihazları ve abonelikler için sayfaları kaldırdı.

Amazon, Halo cihaz kullanıcılarının 1 Ağustos’a kadar verilerine erişebileceğini ve verilerini indirebileceğini söyledi. O günden sonra şirket, sunucularındaki her şeyi silecek. Şimdi üç Halo ürününün satışını durdurdu ve Halo ekibinin bazı kısımlarını işten çıkarmayı planlıyor.

Şirket, önceki 12 ayda yapılan Amazon Halo View, Amazon Halo Band, Amazon Halo Rise ve Amazon Halo aksesuar ürünlerinin tamamını geri ödeyeceğini söyledi. Ek olarak, kullanılmayan ön ödemeli Halo abonelik ücretleri de iade edilecek.

Bu serideki ilk cihaz, 2020 yılında Halo Band şeklinde piyasaya sürüldü. Cihaz piyasaya sürüldüğünde Fitbit, Samsung ve Apple gibi rakipleri EKG ve atriyal fibrilasyon gibi daha gelişmiş özelliklere sahip cihazlar sunmaya çoktan başlamıştı. Bunu, 2021’de Halo View ve en son piyasaya sürülen temassız bir uyku izleyicisi olan Halo Rise dahil olmak üzere birkaç cihaz daha izledi.

Amazon, geri dönüşüm programı aracılığıyla Halo müşterilerine Halo cihazlarını ve aksesuarlarını geri dönüştürmelerini tavsiye ediyor ve şirketin nakliye ve geri dönüşümle ilgili maliyetleri karşılayacağını ekliyor.

WhatsApp, çoklu cihaz desteğini kullanıma sundu

Popüler haberleşme uygulaması WhatsApp, kullanıcıların hesaplarına aynı anda dört cihaza kadar erişmelerini sağlayan, merakla beklenen “çoklu cihaz” özelliğini kısa süre önce kullanıma sundu. Bu özelliğin üzerinde bir süredir çalışılıyordu ve şu anda dünya çapında kullanıma sunuldu.

Önceden, çoklu cihaz desteği yalnızca WhatsApp Web, masaüstü uygulamaları ve Android tabletler aracılığıyla mümkünd hale geliyordu. Artık kullanıcılar, akıllı telefonlar, tabletler ve PC’ler dahil olmak üzere WhatsApp hesaplarına dört adede kadar cihaz bağlayabiliyor. Birden fazla çalışanın farklı telefonlarda aynı numaradan mesaj gönderip almasına olanak tanıyan bu özelliğin, özellikle küçük işletmeler için oyunun kurallarını değiştirmesi bekleniyor.

Bu yeni özellik, bağlı cihazlardan herhangi birinde gönderilen ve alınan mesajların bir yıla kadar tüm cihazlarda senkronize edilmesini sağlıyor. Birincil akıllı telefonunuz kapalı olsa bile, her akıllı telefon ayrı ayrı bağlandığından mesajlarınıza diğer akıllı telefonlardan erişmeye devam edebileceğiniz anlamına geliyor. Tüm sohbetler, medya ve aramalar her akıllı telefonda uçtan uca şifrelenecek. Ancak, birincil cihazınız uzun süre etkin olmazsa, WhatsApp otomatik olarak tüm eşlik eden akıllı telefonlardaki oturumunuzu kapatacak.

Bu özelliği etkinleştirmek için, kullanıcılar kurulum sırasında “mevcut hesaba bağlan” seçeneğine dokunabilir ve ayarlardaki “cihaz bağla” seçeneği aracılığıyla birincil telefonlarındaki QR kodunu tarayabilir. Bu özellik hem Android hem de iOS için WhatsApp’ta mevcut oluyor.

Yeni çoklu cihaz özelliğinin, kullanıcıların sevdikleriyle ve işleriyle bağlantıda kalmasını daha kolay ve daha uygun hale getirmesi bekleniyor. Uçtan uca şifreleme birden fazla cihazda iletişimde kalmanın güvenli bir yolu haline geliyor. Bu özelliğin tüm kullanıcılara ulaşmasının birkaç hafta süreceği tahmin ediliyor.

DJI, üç kameraya sahip Mavic 3 Pro modelini duyurdu

Çinli teknoloji şirketi DJI, amiral gemisi segmentinde ses getirecek Mavic 3 Pro modelini tanıttı. Mavic 3 Pro, şirketin şimdiye kadar geliştirdiği en güçlü cihaz olarak lanse ediliyor.

DJI, son on yılda drone sektöründeki üstünlüğünü ciddi şekilde hissettirdi. Şirketin drone’ları, kullanım kolaylığı, dayanıklılığı ve engellerden kaçınma ve yüksek kaliteli kameralar gibi gelişmiş özellikleriyle biliniyor. DJI’ın drone pazarındaki hakimiyeti, rakiplerinin yenilikçiliğine ve ürün kalitesine ayak uydurmakta zorlanmasıyla %70’in üzerine çıkıyor. Yeni modellerle beraber pazardaki yükselişi daha da hissediliyor.

Mavic 3 Pro, şirketin üç kamerayla donatılmış ilk drone’u oluyor. Mavic 3 Pro, çarpıcı hava görüntüleri yakalamak isteyenler için etkileyici bir yol arkadaşı olmayı vaat ediyor. 70 mm orta telefoto lensin eklenmesi, selefi Mavic 3 ile aynı fiyata ekstra bir kamera sağlıyor. Eklenen kamera biraz daha kısa pil ömrü ve artan ağırlıkla sonuçlansa da buna değeceği düşünülüyor.

DJI, dünyanın en iyi kameralı cep telefonlarına rakip olan bir uçan kamerayı etkili bir şekilde yarattı ve dünya çapındaki drone meraklıları onu ele geçirmekten heyecan duyuyor. 4K drone’ların geleceği, daha yüksek kaliteli video ve görüntüler, daha iyi kararlılık ve daha uzun pil ömrü sunarak gelişmeye ve daha gelişmiş hale gelmeye devam ettikçe umut verici oluyor.

Hava fotoğrafçılığı ve videografinin artan popülaritesi ile birlikte 4K drone’lara olan talep de artıyor. Emlak, tarım ve film yapımı gibi çeşitli sektörlerde kullanıldıkları için 4K drone’ların geleceği tüketici pazarıyla sınırlı kalmıyor. İlerleyen zamanlarda yapay zeka desteğiyle beraber oldukça ilginç ürünlerin piyasaya sürüleceği tahmin ediliyor.

in4startups, girişimlerin sürdürülebilirliğini ölçen analiz sistemi geliştirdi

Birleşmiş Milletler (BM) Kalkınma Programı UNDP tarafından açıklanan verilere göre, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına (SKA) ulaşmak için, tüm sektörlerde yıllık yatırım gereksinimlerinin yaklaşık 5 – 7 trilyon dolar arasında olduğu tahmin ediliyor. UNDP, sadece gelişmekte olan ülkelerin, SKA yatırımlarında yıllık 2.5 trilyon dolar tutarında büyük bir finansman açığıyla karşı karşıya olduğunu açıklıyor.

Daha yaşanabilir bir gelecek için her kişi ve kuruma önemli sorumluluklar düşerken, startup ekosistemi de SKA’lar konusunda çalışmalar yürütüyor.

Startup’ların ticarileşmesini ve yatırımcılarla buluşmasını sağlayan dijital hızlandırma platformu in4startups, sürdürülebilirlik manifestosunu yayımladı. 2022 yılında Ahmet Sefa Bir ve Şerafettin Özsoy tarafından kurulan platformun, girişimlerin sürdürülebilirliğini ölçen bir etki analizi geliştirdiğini de açıklandı.

BM’in çizdiği çerçeveyle uyumlu manifesto

Konuyla ilgili açıklama yapan in4startups Kurucuları Ahmet Sefa Bir ve Şerafettin Özsoy, sürdürülebilir bir gelecek için girişimcilik ekosisteminin büyük önem taşıdığını ifade ederek,

“Bu nedenle SKA’lara katkıda bulunmak amacıyla kendi taahhütlerimizi ‘in4startups Sürdürülebilirlik Manifestosu’ adı altında yayımladık” dedi.

Manifestoda, hem In4startups’ın uyacağı, hem de birlikte çalıştığı girişimlerin uymasını tavsiye ettiği taahhütler yer alıyor. BM’in SKA’larının çizdiği çerçeve üzerinden şekillendirilen manifesto 14 maddeden oluşuyor.

Girişimler etki analizi yapabiliyor

Bugüne kadar yüzlerce startupla çalışan in4startups, analizi ilk olarak kendine uygulayarak SKA’ların hangileriyle ne oranda örtüştüklerini haritaladı. Analizi kullanan startup girişimleri de BM’in 17 SKA’sından hangisine uygun faaliyetler yürüttüğünü tespit edebiliyor. SKA tespitinin ardından, kurumsal sürdürülebilirliğinin çevresel, ekonomik ve sosyal boyutlarda hangi oranda etki yarattığını yüzdesel olarak ölçülebiliyor. Etki analizi sonuçları 17 SKA’ya uygun olarak görselleştirilip raporlanıyor.

“Girişimcilik dünyanın gidişatını derinden etkiliyor”

Ahmet Sefa Bir ve Şerafettin Özsoy sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Ana faaliyet alanımız olan hızlandırma programları aracılığıyla, girişimlerin ticarileşmesi ve yatırım bulma süreçlerinin kolaylaştırılması hizmetlerimizin, ülkemizin ve dünyamızın daha yaşanabilir bir yer haline gelmesinde kilit bir rol oynadığına inanıyoruz. Çünkü girişimciliğin salt bir ticari faaliyet olmadığını, bu alandaki çabalar, yenilikçi iş modelleri ile ortaya çıkan ürün ve hizmetlerin neticesinde büyük bir ekosistemin oluştuğunu biliyoruz. Girişimciliğin dünyanın gidişatını derinden etkileyen çok önemli bir faaliyet olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle kendi faaliyetlerimizin ve geliştirdiğimiz ürün ve hizmetlerimizin girişimcilik ekosisteminin gelişimine ve dolayısıyla da dünyanın daha yaşanabilir bir yer olmasına da katkıda bulunduğunu düşünüyoruz.”

Trendyol, Teknofest ziyaretçilerine teknoloji ve yazılım odaklı deneyimler sunacak

Türkiye’nin lider, dünyanın önde gelen e-ticaret platformlarından Trendyol, bu yıl da Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı yürütücülüğünde gerçekleşen dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST’e katılıyor.

Teknofest’te gençleri ve çocukları teknoloji ve bilimle buluşturmayı hedefleyen Trendyol, robotik kodlama atölyeleri ile 10 yaş üstü öğrencilere eğlenceli bir deneyim yaşama fırsatı sunacak. Yurt dışından afet bölgesine destek olmak isteyenler için 250’den fazla çalışanın yoğun emeği ile 48 saat içinde earthquake.trendyol.com uygulamasını hayata geçiren Trendyol, bu süreçte kullandığı SFX yazılımını da ziyaretçilere tanıtacak.

Trendyol, Refik Anadol’un “Makine Hatıraları: Uzay” sergisini bu yıl da Teknofest ziyaretçileri ile buluşturacak. Ziyaretçiler aynı zamanda VR gözlüklerle Trendyol Sanat’ta sanatseverlerle buluşan bağımsız sanatçıları yakından tanıyacakları ve eserlerini  inceleyebilecekleri metaverse evrenini de deneyimleyebilecek.

Teknofest ziyaretçileri, Trendyol ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) iş birliğinde hayata geçen “Yarının Köyleri” projesi hakkında da bilgi edinme fırsatı bulacak.

Refik Anadol sergisi Trendyol’un katkılarıyla  teknoloji ile sanatı buluşturacak

Refik Anadol’un “Makine Hatıraları: Uzay” sergisi  geçtiğimiz sene ilk kez Trendyol’un destekleri ile TEKNOFEST’te ziyarete açılmıştı. Büyük ilgi gören sergi, bu yıl 27 Nisan – 1 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşecek Teknofest’te bir kez daha Trendyol’un katkılarıyla sanatseverlerle buluşacak. ‘Makine Hatıraları: Uzay’ sergisi, Türkiye’nin çağdaş sanat alanındaki öncülerinden Refik Anadol’un 2021’de hayata geçirdiği, uzayla ilgili büyük veri kümelerine ışık tutarak yeni bir kavramsal çerçeve sunuyor.

Sanatı Metaverse evrenine taşıdı

Birçok teknolojik yeniliğe öncülük eden Trendyol, Trendyol Sanat ile sanatçılara dijitalde yepyeni bir alan açtı. Gençlerin ilgisini sanata daha çok çekmek için sanatı geleceğin dijital dünyası metaverse evrenine taşıyarak sanatseverlere farklı bir deneyim yaşatmayı hedefleyen Trendyol, metaverse evrenine ilgi duyanları da Trendyol Sanat’ta yer alan eserlerle buluşturuyor. Hazırlanan metaverse alanında Trendyol Sanat’ta yer alan sanatçıların 600’e yakın sanat eseri yer alıyor. Sanatseverler, üç günde bir değişen sergiler eşliğinde bu alanı gezme imkanı buluyor.

Faaliyet giderlerinin yüzde 27’sini Ar-Ge’ye ayırıyor

Türkiye’nin en çok mühendis istihdam eden, teknoloji ve Ar-Ge çalışmalarına en fazla yatırım yapan şirketleri arasında yer alan Trendyol, faaliyet giderlerinin yüzde 27’sini Ar-Ge’ye ayırıyor. Trendyol’un on milyonlarca müşterisi ve yüz binlerce satıcısının kullandığı teknolojik altyapı, 102 farklı üniversiteden mezun 2 binden fazla Türk mühendis tarafından geliştirilirken, bu mühendislerin yüzde 58’ini kadınlar oluşturuyor. Trendyol’un Türk mühendisler tarafından geliştirilen ve anlık olarak 2 milyondan fazla kişiye hizmet verebilen bu yerli ve milli altyapısı, bugün farklı ülkelere de taşınıyor. Trendyol mühendisleri tarafından geliştirilen 150’ye yakın açık kaynak projesi tüm teknoloji dünyası ile paylaşılırken, Trendyol mühendislerinin 400’ün üzerinde yayını 50 binden fazla kez okundu. Trendyol, kendi bünyesinde yıllardır geliştirdiği tasarım dilini de tüm dünyanın kullanımına açtı. Trendyol teknoloji ekipleri web sayfası geliştirenler için hazır arayüz kütüphanesi sunacak ‘Baklava’nın ilk sürümünü paylaştı.

Afet bölgesine dünyanın her yerinden destek topladı

Trendyol teknolojik gücünü sosyal kalkınmayı desteklemek için de kullanıyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından afet bölgesine desteklerine ara vermeden devam eden Trendyol, teknolojik ekibinin çalışmaları ile tüm ekosistemi de afet bölgesine destek vermeye davet etti. Yurtdışından afet bölgesine destek vermek isteyenler için earthquake.trendyol.com uygulamasını başta teknoloji ekipleri olmak üzere 250’den fazla çalışanın yoğun emeği ile 48 saatte erişime açtı.

Enerjisa Enerji, girişim projelerine 4.2 milyon TL yatırım yaptı

Türkiye’nin enerji dönüşümüne öncülük eden lider dağıtım, perakende satış ve müşteri çözümleri şirketi Enerjisa Enerji, yeni projelerin hayata geçirilmesini teşvik etmek ve genç girişimcileri yeni iş alanlarında desteklemek üzere faaliyetlerini sürdürüyor. İTÜ Çekirdek iş birliği ve kendi bünyesinde yürüttüğü İVME Girişim Hızlandırma Programı kapsamında 51 girişim projesini destekleyen Enerjisa Enerji, 30’u İVME, 21’i İTÜ Çekirdek için olmak üzere toplamda 4.2 milyon TL’lik maddi destekte bulundu.

Enerjisa Enerji’nin destekleyicisi olduğu bu girişimlerden biri olan ‘KOZALAK’, Yangın Erken Tespit Sistemi’ni Ege Bölgesi’ndeki orman yangınlarının erken tespiti için ilk kez kullanılmaya başlandı. Sistem sayesinde orman yangınlarında erken tespit ve uyarı, hava kalitesinin ölçülerek zehirli, yanıcı ve patlayıcı gaz tespiti yapılabilecek. Böylece ormanlarda büyük tahribata yol açan yangınlara erkenden müdahale edilerek geniş alanlara yayılmasının önüne geçilecek. Enerjisa Enerji’ nin ülkemizde geniş alanda etkili olan orman yangınları sonrasında hayata geçirdiği projelerden biri olan KOZALAK, uluslararası alanda da takdir gördü ve Communitas Awards’ ın ‘’Kurumsal Sosyal Sorumlulukta Mükemmellik‘’ kategorisinin Etik ve Çevresel Sorumluluk dalının Sürdürülebilirlik alanında en iyisi olarak seçildi.

Enerji endüstrisinin geleceğini şekillendiren proje: İVME 

Enerjisa Enerji’nin sektöre yönelik çözümler geliştiren girişimlere destek sağlayan İVME programı sayesinde ürün prototipi oluşturulmuş girişimlerin, ticarileşme ve ölçeklenmesi desteklenerek girişimci ekosisteminin gelişmesine katkı sağlanıyor. Proje kapsamında, ürün test edilme sürecinde girişimcilere finansal destek sunuluyor. Uygun bulunan projeler Enerjisa Dağıtım Şirketleri Ayedaş, Başkent Edaş ve Toroslar Edaş’ın ulusal yatırım ekosistemine dahil edilebiliyor ve Eurogia, Free Electrons ve InnoEnergy gibi uluslararası enerji sektörü bağlantılarından faydalanabiliyor.

Türkiye’nin ilk ve en hızlı şarj istasyonu ağına dönüşen girişimcilik hikayesi: EŞARJ

Öte yandan Enerjisa Enerji tarafından sahiplenen ve desteklenen girişim fikri Eşarj, bugün Türkiye’nin ilk ve en hızlı şarj istasyonu ağı olarak hizmet veriyor. Eşarj girişimcilik hikayesinin, Enerjisa Enerji’nin yenilikçi fikirlere büyük desteğini somutlaştırdığının altını çizen Enerjisa Enerji CEO’u Murat Pınar şu açıklamada bulundu:

“Türkiye’de bir ilki hayata geçirerek enerji sektöründe geliştirilecek projeleri desteklemek amacıyla girişimcilik çalışmalarımıza 2015 yılında İTÜ ARI Teknokent Çekirdek ile iş birliği ile başladık. Bu konudaki kararlılığımız ve ortaya koyduğumuz destek sayesinde hem sektöre hem de topluma katkı sağlayan fikirlerin hayata geçirilmesine katkı sağlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bir başarı hikayesine dönüşen Eşarj, Enerjisa Enerji olarak önümüze gelen iyi fikirlerin büyütülerek ülkemize kazandıracağımızın bir örneği. İnsan ve teknoloji odağıyla daha akıllı ve yeşil bir dünyaya katkı sağlamak en önemli amacımız. Sürdürülebilirliği stratejisinin merkezine koyan, fayda sağlayacağına inandığımız her fikrin hayata geçirilmesine var gücümüzle deste olacağız.”

Mobilite girişimi Swobbee, 2 milyon euro yatırım aldı

Kentsel mobilite teknolojisi girişimi Swobbee, Seri A turda 2 milyon euro yatırım aldı. Tur, SpeedUp Energy Innovation, Dutch Stichting Clean Future Dividend Fund ve mevcut yatırımcıların katılımıyla gerçekleşti.

Net sıfıra ulaşma yarışı hız kazandıkça, yeşil bir geçişi kolaylaştırmak için farklı çözümlere ihtiyaç duyuluyor. Yeşil geçişin önemli bir parçası, seyahat etmek için daha yeşil yolların yaratılması oluyor. Kentsel mobilite artık elektrikli araçlar, fütüristik teknoloji ve A noktasından B noktasına hareket etmeye yönelik yeni yaklaşımlarla giderek daha fazla karakterize ediliyor. Ancak elektrikli araçların popülaritesi artsa da güvenilir ve sürdürülebilir şarj hizmetlerine yeterli erişimin sağlanamıyor.

2017’de kurulan (2020’de Swobbee olarak yeniden markalanan) iklim teknolojisi ekibi, elektrikli araçlar için pil değiştirme istasyonları sunmak üzere entegre donanım ve yazılıma dayalı hepsi bir arada bir çözüm geliştiriyor. Erişilebilir ve güvenilir şarj altyapısı oluşturarak elektrikli araçların benimsenmesinin önündeki tüm engelleri azaltıyor.

Girişimin pil değiştirme altyapısı, hafif elektrikli araç sahipleri veya tedarikçilerinin elinden pillerin fiziksel olarak şarj edilmesi işleminin sorumluluğunu üstleniyor. Bu arada yazılım, şarj istasyonlarına kurularak donanımın sorunsuz ve verimli bir şekilde çalışması sağlanıyor. Girişimin ekibi tarafından sıfırdan oluşturulan yazılım, uçtan uca bir çözüm sunuyor. Yani istasyon içindeki tüm pil şarj ve yönetim sürecini kontrol ediyor.

Swobbee CEO’su ve kurucu ortağı Thomas Duscha:

“İstasyonlarımızın her biri 8 – 30 pil yuvasıyla donatıldı. Şu anda 8 (yakında 10) pil türü için şarj altyapısı sunuyoruz. Bu altyapı, Avrupa’da oyuncular tarafından ortak mikromobilitede kullanılan mevcut hafif elektrikli araçların yaklaşık %70’iyle veya LEV’lerle uyumlu olmamızı sağlıyor. Aracın sahibi veya yöneticisi, cihazımızı kullanarak birkaç dakika içinde boş bir pili dolu pille değiştiriyor ve aracı gereksiz yere durmadan kullanmaya devam edebiliyor.”

Swobbee’nin çözümü, bisiklet ve scooter gibi hafif elektrikli araç filolarının operatörlerinin CO2 emisyonlarını %87’ye kadar azaltmasına olanak tanıyor.

Bu yeni yatırım, Swobbee’nin platformunu daha da geliştirmek ve dünya çapındaki genişlemesini hızlandırmak için kullanılacak. Swobbee’nin Almanya dışındaki genişleme planları kapsamında, önümüzdeki aylarda ve yıllarda Doğu Avrupa ve Güneydoğu Asya pazarlarına girmeyi öngörüyor. Swobbee şu ana kadar Almanya, Polonya, Hollanda, İspanya ve Portekiz’de faaliyet gösteriyor.