Ana Sayfa Blog Sayfa 1083

Gazi Bilişim Kümesi’nde Yatırımcıya Sunum Eğitimi Yapıldı

Ekonomi Bakanlığı tarafından, 2010/8 sayılı “Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Hakkında Tebliğ” çerçevesinde şirketlerin uluslararası pazarlarda rekabet gücünü arttırmaya yönelik eğitim, danışmanlık, alım heyetleri, yurtdışı seyahatler vb. faaliyetlerini teşvik amacıyla, UR-GE (Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi) projelerine yoğun bir önem ve destek verilmektedir.

KOSGEB, Yeni Girişimci Destek Oranını 50 bin TL’ye Yükseltti

KOSGEB Girişimcilik Destek Programı kapsamında hükümetten yapılan açıklamada girişimcilere sunulan destek oranları geri ödemesizde 30.000 TL’den 50.000 TL’ye yükseltildi. Bu durumdaki yeni destek oranları tablodaki gibidir.

KOSGEB Girişimcilik Destek Programı Unsurları, Oranı Süresi ve Üst Limiti ( Geri Ödemesiz)
DESTEK ORANLARI
Destek Unsuru Üst Limit 1. ve 2. Bölge 3. 4. 5. ve 6. Bölge
İşletme Kuruluş Desteği 2.000 TL
Kuruluş Dönemi Makine, Teçhizat, Ofis Donanım ve Yazılım Desteği 18.000 TL
%60 ( Kadın Girişimci, Gazi, 1. derece Şehit Yakınları, veya Engelli Girişimci Desteği %80 )
%70 ( Kadın Girişimci, Gazi, 1. derece Şehit Yakınları, veya Engelli Girişimci Desteği %90 )
İşletme Giderleri Desteği
30.000 TL

 

Seri Girişimci Hakan Baş’tan Neler Öğrendik?

Hakan Baş, başta Peak Games olmak üzere 14 tane şirket kurmuş, her geçen gün yeni şirketler kurmaya ve yatırım yapmaya devam eden seri bir girişimci. Geçtiğimiz günlerde Girişimcilik Vakfı Fellow’u Eray Erdoğan moderatörlüğünde Koç Üniversitesi’nde bir söyleşisine katıldım. Son zamanlarda dinlediğim en güzel ve örnek alınası hayat hikayelerinden biriydi diyebilirim. Bana göre Hakan Baş, bu yoğunluğu arasına bir de hayatını özetleyen kitap yazmalı. İlham olacağı çok insan var diye düşünüyorum.

Hakan Baş, Üsküdar Amerikan Lisesi’ni, sonrasında Lisans eğitimi için Amerika’da Cornell Üniversitesi’ni ve MBA için de Yale Üniversitesi’ni bitirdi. Eğitimini tamamladıktan sonra 2010 yılında Türkiye’ye dönüyor.

Bu sürede de yapmayı planlandığı bir çok iş planı hazırlamış. Vale hizmetinden, büfe projesine kadar, lokal pazarda ne yapılabilir ne para kazandırabilir konusunda her şeyi yazmış çizmiş. Ancak henüz ne yapacağını bilemediğinden ve o arada da Garanti Bankası’nın Strateji departmanından iyi bir teklif alıyor ve orada işe giriyor. Kurumsal hayatta mutlu olamayan ve içindeki girişimcilik duygusunun da ağır bastığı Hakan Baş, kurumsal sürece sadece 19
gün dayanıyor ve 20. günde istifasını veriyor. Her girişimcinin başına geldiği gibi durumu ailesine anlatması zor olsa da, bir süre sonra ailesinin de desteğini alan Hakan Baş, pazardaki boşluğu görüyor ve Sidar Şahin ile beraber bugünkü değeri 100 milyon doları aşan Peak Games‘i kuruyor. Moda’da bir apartmanın en alt katında 3 kişi ile başlıyorlar. Bugün dünyanın en büyük 3. sosyal oyun şirketi olan bir yapının temellerini atıyorlar. Peak Games, başarılı bir Türk şirket örneğidir. Kurulduktan sonra Hummingbird Venture Capital’den, 6 ay sonra Earlybird’den, sonrasında da Alpha Investment’tan yatırım aldı. Sektörde çok büyük fırsat olduğundan şirket bir anda büyümüş.

Bunlar yaparken ki olan noktada önemli bir konuya değindi. “Ne iş yapıyorsanız yapın, lokal pazarınıza hitap etmek zorundasınız.”

Seri girişimcilik, zehir gibidir. Nerede eksik görseniz el atasınız geliyor. Bu yüzden 14 ortaklığım olan şirket var. Peak Games’ten sonra dijital ajans kurduk, Lidyana’yı kurduk, prodüksiyon şirketi kurduk, PR Ajansı kurduk… en son fransız restoranı açtık.

“Networkunuz ne kadar güçlüyse o kadar iyisiniz” demektir.

Bu herkesle çıkar ilişkisi kurun, ona buna musallat olun demek değildir. Burada mevcut networkunuzu nasıl kullandığınız da önemlidir. Bunların yanında siz de iyi yapıyorsanız ve iyi takımınız varsa, doğru kişiye çok kolay ulaşıyorsunuz. Yatırımcıyı rahat buluyorsunuz.

Takım kurmak çok önemlidir. 11 yaşında milli takım kaptanlığı yapmıştım, bu ilk zamanlar bana bir oyun gibi gelse de büyüyüp geriye dönüp baktığımda o zamanlar yaptıklarımın faydasını gördüm. Liderlik en sevdiğim şeydir.

Peak Games’de de Lidyana’da da pazar sabahlarına kadar çok çalıştık. Co-Founder’sız yola çıkmak zor ve yanlış. Girişimcilikte inovatif bir şey yapıyorsanız Co-Founder (Kurucu Ortak) mutlaka olmalı. Çünkü 0 birim değerlik işi 1 yapmak, 1 birim değerlik işi 1000 yapmaktan daha zordur. Bu zorlu süreçte nerede ne yapıyorsunuz, doğru mu yanlış mı yapıyorsunuz gibi sorulara tek cevap
bulamayacağınızdan co-founder olmalı. Co-Founder demek; “sizi uçarken kendine getirecek, düşerken de elinizden tutacak biri olmalı.” Doğru adamı seçmek önemlidir. Çok iyi tanıdığınız biriyle ve hiç tanımadığınız biriyle iş yapmak çok doğru değil biraz tehlikeli. İyi iş çıkardığınız biriyle ortak olabilirsiniz.

Unutmayın ki; iyi iş yaparsanız iyi kazanıyorsunuz.

Türkiye’den bir facebook, google, twitter çıkması zor. Çünkü burada 0 olan bir değeri 1 yapmak var. Bu projeler inovatif olarak bulundu ve örneği yokken kuruldu. Bu yüzden buradan bu denli büyük çaplı başarılı girişimlerin çıkması oldukça zor. Bu yüzden almamız gereken çok yol var.

Söyleşi çok bilgilendirici geçti. Kendisine çok teşekkür ediyoruz.

Steve Jobs Stanford Üniversitesi Mezuniyet Konuşması

Emarsys Academy’de “Türkiye’de Girişimcilik Ekosistemi’nde Neler Oluyor?” Konuşuldu

Avusturya menşeili bir e-mail marketing firması olan Emarsys’in, Türkiye merkezi tarafından her ay düzenlenen Emarsys Academy “son kez” Workinton Levent199’da gerçekleştirildi. 2 yıla aşkın bir süredir çok fazla sayıda etkinlik yapan, sektörün önemli insanlarını bir araya getiren bu yapıya, binlerce insan katıldı, yüzlerce hediyeler dağıtıldı ve sektörün önde gelenleriyle güzel faydalı konular konuşuldu. Ayrıca iyi bir networking ortamı da oldu diyebiliriz.

Proje Maliyetlerinizi İyi Belirleyin, Bir B Planınız Olsun !

Bir projenin maliyetini hesaplamak başlı başına bir iştir ve biraz da uzmanlık gerektirir. Yanlış yapılan hesaplar sizi ciddi zararlara götürdüğü gibi, şirketinizin yaptığı son iş de olur. Monitise Türkiye CEO’su Fatih İşbecer, İş hayatının ilk yıllarında ilk müşterileri Kraft adlı bir şirketle yaptığı projeyi anlatıyor. Yapılan hesaplar sonucunda proje maliyeti olarak 1.200 TL gibi bir rakam ortaya çıkarıyorlar, sonrasında müşteriyle bunu 9.500 TL’ye satıyorlar. Ancak proje onların yaptığı hesabı da aşarak, hazırlanma süreci 1 yıl sürmüş ve 7-8 kat fiyat sundukları proje zarara kadar ilerletmiş.

Hangi Tür Girişimciler Başarılı Oluyor?

Girişimcilerin en büyük isteği ve hayali değil mi? Başarılı olmak, yatırım almak, marka olmak. Girişimini yapacağınız fikir önemli olduğu kadar, kişisel özellikleriniz de çok önemlidir. Öncelikle hangi üniversiteyi bitirirseniz bitirin bu önemli olduğu kadar değil de, girişimci kimliğinizin daha önemlidir. Bir fikri iyi bir eğitimle başarıya ulaştırabilirsiniz. 

Metro Sosyal Girişimci Ödülleri 2015 Sahiplerini Buldu

Capital ve Ekonomist dergileri işbirliğiyle bu yıl ikincisi düzenlenen Metro Sosyal Girişimci Ödülleri 2015, Gastronometro’da düzenlenen özel bir geceyle sahiplerini buldu. 5 farklı kategoriden girişimcilerin katıldığı muhteşem gecede Ali Denizci, “Mezardan Çıkan Derviş” adlı hikayesiyle “Yılın Sosyal Girişimcisi” olarak 25.000 TL’lik ödülün sahibi oldu.

500 Startups, 15 Mart 2016’da Disto Dojos Hızlandırma Programıyla Harekete Geçiyor

500 Startups’ın geçtiğimiz yakın zaman içerisinde Türkiye’deki yatırım haberlerine şahit olmuştuk. En son yatırımını Pandora’ya yapmıştı. Şimdi güzel ve büyük bir adım daha atarak sadece kendi girişimlerinin faydalanabileceği Distro Dojos adlı hızlandırma programı ile mart ayında fiilen giriş yapıyor olacak. Bu program 15 Mart 2016‘da başlayacak. Düzenlenecek olan mentorluk günleri, girişimlerinin gelişmesi için önemli rol oynayacak.

Hackathon Nedir ve Ne Değildir

Ülkemizde Hackathon yarışmaları popülerliğini artırmaya başladı. Hackathon belli bir ortak fikre sahip insanların belirli bir süre içerisinde, takım çalışması halinde aynı ortamda aynı havayı soluyarak inovatif fikirlerini kodlara dökme halidir. Projenin ilk satır ve son satır koduda o ortamda yazılmalıdır. Bir nebze bu yarışmaya fikrin beyin fırtınası ile birleşip kısa süre içerisinde yazılması da diyebiliriz.

Hackathon yarışmaları en çok markaların işine yaramaktadır. Çünkü yeni ürünler geliştirirken zaman zaman tıkanabilmekte, iş geliştirme bölümü de yeni fikir bulurken zorlanabilmektir. Yeni bir şey üretmek/bulmak gerçekten zordur. Tam bu noktada içerisinde kodlarla da işlerin yapıldığı bir şirket ortaya çıkıyor ve Hackathon düzenliyor. Kendi belirlediği bir kategoride belirli bir süre (1 gün ile 1 hafta arasında değişebilmekte) içerisinde bir fikrin/projenin yazılmasını istiyor (daha önce yazılmamış olması gerekiyor). Yazdığınız projenin ise daha önce yapılmamış yeni bir çözüm barındırması gerekiyor. Facebook belli aralıklarla kendi çalışanların da katılabildiği Hackathon’lar düzenliyor ve şu anda da facebook’ta kullandığınız özelliklerin bir çoğu hackathon’lardan çıkma fikirlerdir. Bu yüzden önem derecesi çok yüksektir.

Süre bitiminde her takım jüriye tek tek sunumunu yapar projesini anlatır. Bu arada geçtiğimiz günlerde katıldığım bir hackathon’da bir jüri sürekli olarak yarışmacılara gelir modeliniz ne diye soruyordu? Bu burada sorulacak bir soru değildir. Buradan çıkan projeler para kazandırabilir de kazandırmayabilir de. Sizin ürününüzü geliştiriyorsa zaten getirisi farklı şekilde olacaktır.

Facebook’un her ek özelliği para kazandırmayı mı hedefliyor? Hayır. Ne olur bu durumda? Daha iyi bir kullanım sunar, ürün geliştirilir, kullanıcılar daha fazla zaman geçirir ay da zevk alır. Para kısmına takıldıysanız zaten dolaylı olarak getirisi olacaktır. Hackathon projesi, doğrudan para kazandırılması için yazılmaz! bu alanda fikirler hayat bulur. İnovatif özellikler keşfedilir.

Hackathon, bir girişim yarışması da değildir. Sırf yeni para kazanma modeli bulunacak diye adına Hackathon verdiğiniz bir yarışma düzenlemeyin. Yanlış algılanıyor, diğer fikri olan insanların da şevki kaçıyor. Reklam amaçlı hackathon düzenlenmez.

Diğer bir ayrıntı; daha öncesinde yarışmalara katılmış, hızlandırma programlarından faydalanmış ya da mentorluk almış bir proje ile başvuramazsanız. Bu yasak olduğu gibi (zaten yasak olmalı) etik de değildir. Bunun aksini yapmak, hackathon kültürünü zedeler. Nice fikirlerin yok olup gitmesine de sebep olabilir. İnsanlar bir daha bu yarışmalara başvurmaz, sonrasında inovatif fikirler gelmiyor düşünür durursunuz.

Anlatmak istediğimi özetlersek; bir hackathon düzenleyeceksek facebook hackathon‘u örnek alabiliriz. Bu klasmanda yapmanızı zaten beklemiyoruz ancak kuralları doğru uygulamak açısından güzel bir örnek olacaktır. Dünyadaki diğer örnekleri de bu bağlantıdan inceleyebilirsiniz.