Ana Sayfa Blog Sayfa 1064

Girişim hayali için kurumsal şirketten çıkmak hayatımı nasıl mahvetti?

Sonunda SMS geldi:

“Yarın sabah saat 5’te, uçuş numarası AZ610, Roma’dan New York’a .”

Her pazar akşamı BlackBerry telefonuma gelen bir mesaj, gelecek haftaki istikameti ve müşteriyi belirliyordu.

En büyük üç küresel strateji danışmanlık şirketinden birisi için çalışıyordum.

Bavula sıkıştırılmış bir hayat. Excel tabloları dışında, hayattaki her şeyden ve herkesten bir şeyler kaçırdığınız bir danışmanlık hayatı. Mezunu olmaktan gurur duyduğumuz en iyi işletme fakültelerinde, ideal birer kölesi olmanın öğretildiği büyülü iş hayatı.

Birkaç saatlik uykudan sonra özel bir şoför, NYC’e giden lüks First Class uçuşumu yapabileyim diye beni Roma Fiumicino Havalimanı’na götürüyordu. Vardıktan sonra, lüks beş yıldızlı bir otele girişimi yaptırıyor ve sonra da müşterinin ofisine doğru yol almaya başlıyordum….

Maaş mı? O da yüksekti. Şirket sektörün en büyük oyuncuları olmaktan gurur duyuyordu.

“Anne Baba”

Ancak bu danışmanlık hayatıyla ilgili bir sorun vardı. Bu saçmalığa daha fazla dayanamıyordum ve bir gün bizimkileri aradım:

“Baba, anne, az önce işi bıraktım. Kendi girişimimi kurmak istiyorum.”

Annem neredeyse kalp krizi geçirdi. Bu, mükemmeliyetçi annemin dünyanın en iyi işletme fakültelerinden en yüksek notlarla mezun olmam için beni destekledikten sonra duymak istediği ilk şey değildi.

Duyduğu rahatsızlığı azaltmaya çalıştım. Mümkün değildi.

“Bu işten nefret ediyorum, anne. Bütün o danışmanlar mutluymuş gibi yapıyorlar ama hepsi mutluluk hapları alıyor. Günde 3–4 saat uyuyabiliyorum. Şirketin vaat ettiği bütün o imkanlar yok. Beş yıldızlı lüks oteli hatırlıyor musun? Günde 20 saat çalışıyorum ve keyfini çıkaracak vaktim bile yok. Lüks kahvaltı mı? Onun için hiç zamanımız yok. Lüks öğle yemeği, akşam yemeği mi? Excel tablolarının önünde yediğimiz sandviçten ibaret.”

Ah, bu arada; şampanya keyfi yapmak yerine bütün business class uçuşlarım boyunca da Excel tablolarına bakıyorum. Yüksek maaş mı? Bir kuruşunu bile harcayacak zamanım yok.

Hayatımdan nefret ediyorum anne, öyIe zavallı bir hayat ki. Kız arkadaşımı bile görmüyorum. Artık daha fazla numara yapamam. Kendi işimi kurmak istiyorum.”

Annem ve babam devletteki 9–5 rutininde çalıştıkları, güvenli ve sıkıcı işlerinde yıllarca çalıştıktan sonra emekli olmuşlardı.

Girişimcilik geçmişi olmayan bir aileden geldiğim için durumumu onlara anlatmanın zor olacağını biliyordum ama ertesi sabahki telefonu beklemiyordum.

Telefondaki annemdi:

“Eeeeee, işlerin nasıl?! Büyüyor mu?!”

Ne söylersem söyleyeyim, bir işin büyüyebilmesi için bir günden fazla zamanın gerektiğini ona anlatamadım.

Kız Arkadaş, Arkadaşlar ve Sosyal Çevre

Gelmiş geçmiş en destekleyici kız arkadaşa sahip olduğum için artık haberleri havalı kurumsal dünyada havalı kariyer basamaklarını tırmanmakla meşgul olan arkadaşlarımla paylaşma zamanı gelmişti.

Herkese girişimcilik hayalimi gerçekleştirmek için işimi bıraktığımı söyledim. Bu iş, kısa bir zaman zarfında çıktığım ikinci fiyakalı iş olduğundan, muhtemelen bende bir sorun olduğunu düşündükleri için yavaş yavaş benimle görüşmeyi bıraktılar.

Arkadaşlarımın geri kalanının destekleyici olmasına rağmen yine de onlarla ilişkimde sorunlu bir şeyler vardı:

Çok geçmeden, sosyal ortamlardan kendimi çekmeye başladığımı fark ettim.

Ne zaman o arkadaşlarla karşılaşsam “Söyle bakalım, girişimin nasıl gidiyor? Bir sonraki Zuckerberg olacaksın, değil mi?” “Seninle öyle gurur duyuyoruz ki, yakında büyük bir yatırım turu alacağından çok eminiz.” gibi tekrar tekrar sordukları sorulara karşılık vereceğim fazla yeni haberim yoktu.

Girişimcilik çok uzun yolculuktu ve ben diğer insanların ne düşündüklerini takarak kendimi çok büyük baskı altına koyuyordum.

Gün geçtikçe, sosyal ortamlardan kaçındığım için daha yalnız ve depresif oluyordum. Girişimimin büyümesi sosyal çevremdekilerin düşündüğü kadar hızlı değildi ve ben artık insanlara Facebook ve Twitter gibi girişimlerin oldukları yere gelmelerinin yıllar aldığını söylemekten bıkmıştım.

Rahat edebildiğim tek yer, az sayıdaki girişimci arkadaşlarımın yanıydı. Bir girişimciyi ancak başka bir girişimcinin anlayabileceği doğruymuş.

Nakit, nakit, nakit.

Toplumsal baskılar ve yalnızlık yetmezmiş gibi, tüm streslerin anasıyla tanışıyordum: Düşündüğümden çok daha hızlı bir şekilde nakdimi tüketmek ile.

Bu üretkenliğimi ve doğru düzgün karar verme becerimi öldürüyordu. Panikliyor ve başarılı olmak, para kazanmak için acele ediyordum.

Bir gün kendimi şişe su alacak param olmadığı için kız arkadaşımdan bozuk para isterken buldum. Bunun iniş çıkışlarla dolu zorlu bir hayatın sadece başlangıcı olduğunu bilmiyordum…

Bugün.

Bu kadar dram yeter: O günlerden beri iki yıldan fazla zaman geçti. Şu anda bu blog yazısını mojitomun keyfini çıkarırken Phuket, Tayland’daki güzel bir resorttan yazıyorum.

egirişim

Durun, bir hayal satmıyorum. Hayır, milyoner bir girişim kurucusu olmadım.

Ama, işimin dünyayı gezebilmemi ve WiFi olan herhangi bir yerden çalışabilmemi sağlayan sürekli bir nakit akışı var.

Ancak, bu sancılı sürece başlamadan önce keşke kendimi sorsaydım dediğim beş şey var. Her girişimci adayının, girişimciliğe ilk adımlarını atmadan önce kendilerine sormaları gerektiğine inandığım beş soru:

1. Toplumsal baskıya hazır mısınız?

Girişimci olmayan arkadaşlarınız ve aile üyeleriniz varsa, yapmaya çalıştığınız şeyin ne olduğunu tam anlamıyla anlamayacaklardır ve toplumsal baskı daha da fazla olacaktır.

Diğer insanların hakkımda ne düşündüklerine çok önem verdim – o kadar ki bu hayatımı mahvetti.

Kendime o kadar haksızlık ettim ki kendimi daha da fazla işle cezalandırdım. Böylece mümkün olan en kısa sürede başarımı ilan edecektim. Bu, kimsenin umurunda olmadığımı anladığım güne kadardı, öyleyse ben neden umursayayım ki?

İnsanların bir Facebook güncellemesine verdiği birkaç saniyelik dikkatten fazlası değilsiniz. 2014’de, böylesine kalabalık ve gürültülü bir dünyada kimsenin başkalarını umursayacak zamanı yok.

Eğer başkalarının ne düşündüğüne o kadar önem verirseniz, girişiminiz üzerine odaklanmak yerine başarılı olduğunuzu kanıtlamaya çalışarak zamanınızı boşa harcayacaksınız.

Bir hayatınız olsun. Benimkini ben oldukça geç elde ettim.

2. Bekar mısınız ya da son derece destekleyici bir partneriniz mi var?

Büyüdükçe, hayatımızın daha büyük bir kısmını arkadaşlarımız veya ailemiz yerine partnerlerimizle paylaşıyoruz. Ben böyle bir kız arkadaşa sahip olmakla şanslı olsam da diğer girişimci arkadaşlarımın birçoğunun bu yolculuk boyunca kız arkadaşlarından ayrılmalarını görmek çok üzücüydü.

Kendi işini yapmak zor – önceleri hayal edebildiğimden çok daha zor. Zihniniz, içinde olup biten bir milyon şeyle berbat durumda ve kız arkadaşınız dahil hiç kimsenin orada olan bitenler hakkında hiçbir fikri yok.

Eğer yalnız değilseniz, partnerinizin; bazen basit bir Fransız öpücüğü için bile zihinsel açıdan uygun durumda olmamanın normal olduğunu anladığından emin olun.

Evet, basit, doğru düzgün bir Fransız öpücüğü için.

3. En azından bir yıl yetecek kadar nakdiniz var mı?

İyi, şimdi onu en az üç ile çarpın. Çünkü birikiminizi sandığınızdan çok daha hızlı tüketmeye başlayacaksınız. Yol boyunca; çok fazla gizli masraf, muhasebeci ücretleri, avukat ihtiyacı, bozulan iPhone’lar ve bilgisayarlar vb. olacak.

Daha küçük bir daireye, — önceki hayatınızda hiç önemsemediğiniz — daha küçük porsiyonlara, veya kuruşlarınızı saymaya hazır olun.

Nakdinizi tamamen bitirmeden önceki birkaç ay özellikle zor olacak ve baskı katlanarak o kadar büyüyecek ki artık doğru düzgün uyuyamayacaksınız.

Başarı yavaş yavaş gelecek ve nakit çabuk tükenecek. Akıllı olun — ilk günden itibaren plan yapın.

4. Günde sadece birkaç saat uyumaya hazır mısınız?

Kurumsal danışmanlık dünyasından kurtulduktan sonra ne zaman istersem o zaman çalışarak nihayet bir hayali yaşayacağımı sanıyordum — Lori Greiner’ın şu sözünü okuyuncaya kadar.

“Girişimciler haftada 40 saat çalışmaktan kurtulmak için 80 saat çalışmaya razıdır.”

Fotoğraf için harika fotoğrafçı Ian’a teşekkürler. http://ianmurchison.com

Her şey, gece yarısı küçük uyanışlarla başladı. Başta, fikirlerim hakkında çok fazla heyecanlandığım için oluyordu ve çok fazla fikrim vardı. basitçe söylemek gerekirse, tekrar çalışmaya başlamak için sabah olmasını bekleyemiyordum.

Abartı aşamasına geçtim sonra. Çok fazla çalışıyordum çünkü fikrim için yaptığım çalışma yeterli gelmiyordu ve daha fazlasını yapmak istiyordum. Ancak, ne kadar çok çalıştıysam ve yatağa ne kadar geç gittiysem, uykuya dalmak da o kadar zor oldu ve uyku kalitem de o kadar düştü.

Sonuç olarak, haftanın en az iki üç günü neredeyse sıfır üretkenliğimin olduğu günler geçiriyordum.

Yukarıdaki havalı Instagram fotoğrafına kanmayın. Girişim kurucularının milyoner olduğu, aşırı abartılan yatırım haberlerine de kanmayın.

Kamera arkası hikayeleri çok sayıda sancılı günler, uykusuz geceler ve ardı arkası kesilmek bilmeyen reddedilmeler ve başarısızlıklar içeriyor.

Başarı yolculuğu uzun. Çok uzun. Çoğu zaman aşırı uzun.

5. Başarıyı nasıl tanımlıyorsunuz?

Hayatta her birimizin farklı bir öncelik listesi var. Çoğu insan için para öncelik listesinde birinci sıradadır, diğer bazıları için ise hayat-iş dengesi. Dolayısıyla, insanlar başarıyı farklı şekillerde tanımlıyor.

Başarı tanımınıza bağlı olarak, girişimcilik maceranızın zorluk derecesi de farklı olacaktır. Eğer para ve insanların gözlerindeki başarınız sizin için en önemli olan şeylerse, yolculuğunuz boyunca zor günler geçirmeniz olası görünüyor.

Hemingway’in bilge sözünü hatırlayın:

“Bir sona doğru yolculuk etmek iyidir; ama sonunda önemli olan yolcuğun kendisidir.”
Başarılı girişimciler ille de milyon dolarlarca yatırım turları yapanlar değil. Unutmayın bunlar milyonda bir olur.

Ancak, piyasada kendi girişimlerine yardımcı olmayı veya kendi kendilerine iyi yaşamayı becerebilen binlerce hayalperest var. Ama onlar bile teknoloji haberlerinde üst sıralara çıkamıyorlar.

Yolculuğunuz hayatınızı ne kadar berbat ederse etsin ya da ne kadar zor olursa olsun, yolculuğun keyfini çıkarın ve tutkunuzu takip etmeye devam edin. Tony Gaskin’in mükemmel bir şekilde ifade ettiği gibi:

“Eğer kendi hayalinizi inşa etmezseniz, başkası sizi kendi hayalini inşa etmeniz için işe alacaktır.”

Bu yazıda yaşananlar gerçektir.  Bu sürecin kahramanı ise @meseali  dir.

Pazartesi sendromuyla nasıl başa çıkılır?

“Pazartesi sendromu” terimini hiç duydunuz mu? Duymadıysanız şanlısınız! Benim gibi birçok kişi her hafta bu amansız hastalıkla karşı karşıya kalıyor. Bu hastalığın en yaygın belirtileri arasında masmavi gökyüzünü gri ve bulutlarla kaplı görme, tembellik, sürekli uyuma isteği, iş dışında her şeye odaklanabilme, bir an önce Salı’nın gelmesini arzulama, mızmız ve asabi olma, hiçbir işe yaramadığını hissetme ve son olarak da hayatın çok anlamsız olduğunu düşünme var.

Bu hastalık 21. yüzyıl ürünü sanmayın! Yüzyıllardır, dünyanın her yerinde, insanlar Pazartesi sendromunun kurbanı olmuşlardır. Ancak bugüne kadar hiç kimse ondan kurtulacak ilacı bulamamıştır. Oldukça dokunaklı değil mi?

Yine de, bu hastalıkla mücadele etmenin yolları yok değil. İşte benim reçetem:

Haftasonlarını güzel geçirin ancak çok uyumayın

Çoğu insan haftasonları geç uyanmayı tercih ediyor. Haftasonu sefası sona erip Pazartesi sabahı gelip çattığında da vücut saati normal programına kendini geri ayarlamakta zorlanıyor. Vücut saatimizin kafasını karıştırmamak adına haftasonları en azından en geç 10.00 gibi uyanmak gerekli!

Cumartesileri sakın evde oturmayın. Dışarı çıkın ve olabildiğince eğlenin. Pazartesi günü ofise geldiğinizde “keşke şunu da yapsaydım; şuraya da gitseydim” demeyin. Aksine, hatırladığınızda size huzur verecek anılar biriktirmeye bakın.

Pazar günleri, özellikle öğleden sonra, kendinize rahat bir mekan ve dinlendirici bir aktivite seçin. Son olarak da, ofise, yanınızda haftasonunun tüm sevinç, mutluluk ve coşkusunu getirin.

Pazartesi günü ilk iş olarak gününüzü planlayın; yapacaklarınızı listeleyin

Saat sabah 8.. Ofiste bir sürü mutsuz surat… Masanız incelemeniz gereken dosyalarla dolu… Posta kutunuzda okunmamış 50’den fazla e-posta var. Kötümserlik ve umutsuzluğu bir kenara bırakıp tüm negatif duyguları önlemeye çalışın. Bir kağıt ve bir kalem çıkarıp gün içerisinde yapmak istediğiniz işleri listeleyin. Her bir iş için daha küçük hedefler belirleyin ve her bir hedef için de kendinize ödül koyun. Ben genelde Starbucks’tan bir kahve ile ödüllendiriyorum kendimi:)

Haftaya şık başlayın

Ne giydiğimiz genelde bizim ruh halimizi yansıtır. Dağınık saçlar, simsiyah giysiler ve paçoz bir görüntü sizin çaresiz, mutsuz ve umutsuz bir halde olduğunuzu işaret eder. Pazartesi günleri etrafta bu tip insanlar görmek oldukça mümkün! Aslında, nasıl ne giydiğimiz bizim ruh halimizi yansıtıyorsa, kıyafetimiz ruh halimizi belirleyebilir. Örneğin, kadınlar için, renkli bir elbise ve biraz makyaj pozitif hisleri tetikleyebilir. Erkekler içinse açık mavi bir gömlek ve yine açık renk bir kravat benzer bir etki yaratacaktır.

Pazartesi akşamına bir planınız olsun

“Umut fakirin ekmeğidir” derler. Umut insanın yaşam sevincini pekiştirir ve yaşam mücadelesinde önemli bir motivasyon kaynağı olur. “Sonunda her şey daha iyi olacak” umudu… Bu yüzden, eğer Pazartesi gününüz çok daha hızlı geçmesini istiyorsanız, akşam için mutlaka size heyecan veren bir planınız olsun. Benim için bir arkadaşımla sinemaya gidecek olmak bile sendromlar başa çıkmam için yeterli bir havuç J

Gülümseyin

Eğer suratınızı astığınızı fark ederseniz, kendinize “gülümse” deyin. Tuvalete gidin, aynaya bakın ve gülümseyin. Gerçekten daha iyi hissedeceksiniz.

Müzik dinleyin

Müzik dinlemek her zaman işe yarar. Tabi depresif arabesk şarkılardan bahsetmiyorum

Siz de Pazartesi sendromu mağduruysanız, bu basit önerileri deneyin. Değişimi fark edeceksiniz!

Endless Group, yurtdışı eğitim danışmanlığında büyümeye hızla devam ediyor

Endless Abroad Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı, 2004 yılında Bursa’da kurulmuştur. Kısa süre sonra merkezini İstanbul’a taşıyan Endless Abroad, 2006 yılında hizmet kalitesini artırmak ve büyüme ivmesini hızlandırmak amacıyla Londra şubesini faaliyete geçirmiştir. Eğitim altyapısını yurt dışında tamamlamış olan kurucuları ve çalışanlarıyla kısa sürede adından sıkça söz ettiren Endless Abroad, geliştirdiği özel programlar ve kampanyalar sayesinde sektördeki birçok yeniliğin öncülüğünü yapmıştır.

13 sene içerisinde yaklaşık 9000 kişinin eğitim, kariyer ve dil geliştirme amaçlı yurt dışı seyahatlerinde kolaylaştırıcı rol üstlenen Endless, gerek organizasyonel gerek ise operasyonel faaliyetlerde çizdiği rota doğrultusunda başarıyla ilerlemektedir.

Endless Group olarak büyümeye hızla devam eden şirket Yurtdışı Eğitim Sektörü öncülerinden Endless Abroad markası yanında, Online fuar hizmetleri Endless Fairs, Online Dil Okulu hizmetleri Endaca ,Organizasyon ve Liderlik hizmetleri Endless Campus ve yeni markası olan dijital ajans Endigitals ile Londra, İstanbul-Kadıköy, İstanbul–Bakırköy, Ankara, İzmir, Denizli, Antalya ve Alanya’da projelerine devam etmekte.

2014’te Pozitron’u Monitise’a exit eden Fatih İşbecer, Monitise Americas’ın Başkanı oldu

2014 yılında Pozitron‘u Monitise‘a exit eden Fatih İşbecer, bildiğiniz gibi şirketin yönetiminde kalarak buradaki görevine devam etmişti. Kardeşi Fırat İşbecer ile önemli çalışmalar yürütmeye devam ederek hedefler doğrultusunda başarılı adımlar attılar. Görevlerini başarılı bir şekilde yerine getiren İşbecer, şirket yönetimi tarafından Monitise Americas‘ın Başkanı yapıldı.

Fatih İşbecer bu gelişmeyle ilgili şunları aktardı; “Tam üç sene önce bugün Pozitron maceramızı Monitise plc ile birleşerek farklı bir boyuta taşımıştık. Acısıyla tatlısıyla geçen, Türkiye ofisimizin çok başarılı olduğu ve organizasyonda sivrildiği başarılı bir üç yılı geride bıraktık.

2017 itibariyle ilişkimiz yine boyut değiştirdi ve artık Monitise Americas’ın başındayım. Geride bıraktığım MEA operasyonunu kardeşim ve ortağım Fırat bir seneden fazladır başarılı bir şekilde idare ediyordu ve etmeye de devam edecek.

Silikon Vadisi ve San Francisco’ya yolu düşenleri bekliyorum, aynı zamanda Amerika ekibimizi de büyütüyoruz. İlgilenenlere duyurulur.”

BIC Angels yatırımlarından Local Guddy, 40’tan fazla ülkede kullanılıyor

Seyahat edilen şehirde yerel insanlarla tanışıp şehri onların gözünden keşfetme imkânı sunan Local Guddy, dünyada 40’tan fazla ülkede yer alan tur sayısını 400’ün üzerine çıkarmayı başardı. Local Guddy, gezginler ve şehrini gezdirerek hem ek gelir elde etmek hem de gezginlerin şehrin bilinmeyenlerini keşfetmelerine yardım etmek isteyenleri buluşturuyor.

Platform, şehrin görülmesi gereken yerleri içeren şehir turu, yerel yiyecek turu, pub ve gece hayatı turu ve yerel insanların evinde kahvaltı veya akşam yemeği imkânı sunan 4 farklı seçenek içeriyor.

Tur türlerini şu şekilde de kategorize ediyorlar:

Local Guddy: Şehrin görülmesi gereken yerlerini gezdirerek şehir turu yaptırır.

Food Walker: Şehre ait yerel yemekleri/içecekleri yürüme mesafesinde bir kaç değişik yerde tattırır.

Pub Crawler: Şehrin gece hayatını değişik pub ve kulüplere götürerek tanıtır.

Hommy Chef: Yerel ev yemekleri yaparak bir akşam yemeği veya kahvaltı için gezginleri ağırlar.

Bulunduğu şehri gezdirip yeni insanlarla tanışırken gelir elde etmek isteyen insanlar Local Guddy üzerinden kolayca kendi turunu açabiliyor. Ayrıca gezginler de Local Guddy ile hem daha uygun hem de daha samimi turlar ile şehirlerin bilinmeyenlerini keşfedebiliyor.

Gelecek seyahatlerinde Local Guddy kullanırken BIC Angels’a özel indirimden faydalanmak isteyen kullanıcılar için indirim kodu: #BicAngels .

IUGO kurucusu Evren Özatay ile Keiretsu Forum yatırım özel röportajı

UIGO kurucusu Evren Özatay ile Keiretsu Forum’dan aldığı yatırım üzerine bir röportaj gerçekleştirdik. Youtube kanalımızdan diğer videolara da ulaşabilirsiniz.

Akıllı veri yönetimi girişimi Raxar, 500 İstanbul’dan yatırım aldı

ABD merkezli veri yönetimi girişimi Raxar, 500 İstanbul’dan yatırım aldı. Yatırım değerinin 500 Startups’ın ortalama yaptığı yatırımları baz alarak söylersek 50-100 bin dolar civarlarında olduğu tahmin ediliyor.

Kurt Akman ve Peter Akman tarafından ABD’nin Florida eyaletinde kurulan girişim, özellikle devlet kurumları ve büyük ölçekli firmalara hizmet veriyor. Özet olarak ‘akıllı bir veri yönetimi sistemi‘ olarak denebilir.

2013 yılında kurulan ve bugün itibarıyla Chicago Havacılık Departmanı ve Toronto Ulaşım Birimi gibi kurumlarca kullanılmaya başlandı. Müşterilerine maliyet analizleri, varlık takibi, bakım planlaması ve kompleks bir şekilde hazırlanabilen iş akışları gibi konularda yardımcı oluyor.

Raxar ayrıca müşterilerinin IoT entegrasyonlarını da tek bir platform üzerinden yönetebilmelerine de olanak tanıyor. Tamamen ABD pazarını hedefleyen girişim, havalimanları ve çok çeşitli inşaat projelerinde kullanılabiliyor. Müşterileri için geliştirdiği mobil temelli çözümüyle onlara hem zamandan kazanmaları hem de verimliliklerini arttırmaları fırsata sunan Raxar, ücretlendirmesini ise SaaS (Software as a service) modeliyle yapıyor.

Raxar, 500 Startups’ın San Francisco’daki hızlandırma programına da kabul aldı. Bu yatırım 500 Startups ve 500 İstanbul ortaklığında aldı.

Raxar ile ilgili gelişmeleri egirişim üzerinden takip etmeye devam edebilirsiniz.

Sürücü davranışlarını inceleyen IUGO, Keiretsu Forum’dan 400 bin dolar yatırım aldı

Sürücü davranışlarını inceleyen ve iyileştiren, ileri seviye sürücü destek sistemlerine yönelik otomotiv teknolojileri geliştiren iUGO Teknoloji, Keiretsu Forum Türkiye Melek Yatırımcılarından 4.5 milyon dolar şirket değerlemesi ile 400 bin dolar melek yatırım aldı.

2015 yılında kurulan iUGO Teknoloji, sürücü davranışlarının modellenmesi ve öğrenilmesi sonucunda daha güvenli ve ekonomik sürüş elde eden çözümler üretiyor. iUGO, uzun yıllar sürücüsüz otomobiller üzerine geliştirdiği yazılımlar ile özellikle Makine Öğrenmesi ve İleri Seviye Algoritmalar kullanarak, güvenli sürüş, yakıt tasarrufu, verimlilik ve çevre uyumu konularında filolara teknolojik çözümler ve proje danışmanlık hizmetleri sunuyor. Keiretsu Forum Türkiye’den melek yatırım alan iUGO, şu anda binek ve ticari araç segmentlerindeki uzmanlığı ile ülkemizin önde gelen kuruluşlarıyla stratejik işbirliklerini sürdürerek hızlı bir şekilde büyüyor.

iUGO Kurucu Ortaklarından ve aynı zamanda şirketin CEO’su Evren Özatay yatırım hakkındaki görüşlerini şu şekilde aktardı: “Günümüz akıllı araç geliştirme ekosisteminde, araç telemetrisi alanının hızla değiştiğini, bu dönüşüm neticesinde sürücülerin ve sürüş alışkanlıklarının ön plana çıktığını, araçlara kara kutu takılmasının bir sonucu olarak sigorta ve araç kiralama sektörlerinde yeni finansal modellerin ülkemizde yaygınlaşmaya başlayacağını gözlemliyoruz; bu da bize büyük fırsatlar yaratıyor. Daha güvenli araç kullanımının sağlanmasının; insan hayatına etki eden kazaların azaltılmasının, işletme maliyetlerini düşürmenin, çevresel etkinin en alt düzeye indirilmesinin ve mobil kaynakların sağladığı müşteri hizmetlerinin iyileştirilmesinin anahtarı olduğunu biliyoruz. Gelişmiş iş zekası ve veri analizi çözümlerimiz sayesinde, müşterilerimizin sahip olduğu araç filolarının sürüş güvenliğinin artmasına, yakıt tasarrufunu yakalamasına, araç kiralama bütçelerinin etkin kullanılmasına ve kazayla ilgili istenmeyen maliyetlerin azaltılmasına katkı sağlıyoruz. Akıllı araç içi teknolojimiz ve sunduğumuz gelişmiş, ancak kullanımı basit bulut platformu sayesinde müşterilerimiz, operasyonlarında eşi benzeri görülmemiş bir kazançtan yararlanabiliyorlar.

Aldığımız bu yatırım sonrasında, sürücüsüz (Autonomous) araçlar için geliştirme projelerinin çıktısı olan kanıtlanmış teknoloji ve kuvveti endüstri ortaklıklarıyla iUGO Teknoloji’yi global pazarlara açmak, yeni nesil hareketlilik (mobility) modelleri, ileri seviye sürücü destek sistemleri (ADAS) ve buna bağlı filo teknolojilerinden kaynaklanan fırsatları yakalamak için sürücü davranış teknolojilerini geliştirmeye devam edeceğiz.”

Keiretsu Forum, 3 kıtada 47 şubesi ve 2.500’ün üzerinde akredite – lisanslı melek yatırımcı üyesi ile dünyanın en büyük melek yatırımcı ağıdır. Teknoloji, tüketim malları, internet, sağlık, enerji, gayrimenkul vb. yüksek büyüme gösteren çeşitli sektörlerdeki 1000’i aşkın girişimci şirkete, $800 milyon üzerinde melek yatırım gerçekleştirilmesine aracılık etmiştir. Türkiye’de 2013 yılından itibaren aktif olarak çalışan Keiretsu Forum Türkiye; 80’den fazla melek yatırımcı üyesi ile üç buçuk yılda 19 start-up’a 22 turda 30 milyon TL’den fazla yatırımın gerçekleşmesine aracılık etmiştir. Keiretsu Forum Türkiye’nin yatırımları arasında Vispera, Zaxe, Hamsi Finger, Moka gibi güçlü Türk startupları yer almaktadır.

StartersHub XO hızlandırma programına seçilen 15 girişim açıklandı

StartersHub’ın başarılı girişimlere yatırım garantisi veren yeni programı StartersHub XO;
İş Bankası, Microsoft, Intel ve Gedik Yatırım iş birliğiyle Mart ayında başlıyor.

Programa seçilen girişimler 20 bin dolarlık ön sermaye ve çok yönlü destek ile ürünlerini hızlıca pazara çıkarıp büyüme fırsatı elde ediyor. Program, 6 ay boyunca aylık hedeflerini başarıyla gerçekleştiren girişimlere 250 bin dolara varan yatırım garantisi veriyor.

Erken aşama teknoloji girişimlerine yatırıma ek olarak iş ve teknik konularda eğitimler, sektöründe lider firmalarla iş bağlantıları ve uzman mentorluklar ve ihtiyaç duydukları tüm alanlarda destek almalarını sağlayan StartersHub, Mart ayında StartersHub XO adı ile yeni bir girişim destek programı başlatacağını duyurdu. Program Nesnelerin İnterneti (IoT), Büyük Veri (Big Data) ve Finansal Teknolojiler (FinTech) konularına odaklanıyor.

StartersHub, İstanbul Levent’teki ilham verici merkezinde 2 Mart’ta düzenlediği Seçim Günü (Selection Day) etkinliğinde, ön elemeden geçmiş aday girişimcileri mentorlarıyla bir araya getirerek programa kabul edilecek girişimlerini belirledi. 13 Mart itibariyle başlayacak programda girişimler aylık hedeflerle gelişmelerini hızlandıracak ve sadece hedeflerini başarıyla tamamlayan girişimler bir sonraki aşamaya devam edebilecek.

StartersHub’tan programı başarıyla tamamlayan girişimlere yatırım sözü!

Program kapsamında 20 bin dolar ön sermaye alan girişimler, 6 aylık programı başarıyla tamamladıklarında StartersHub’dan 250 bin dolara varan tutarda ek yatırım almaya hak kazanacak, aynı zamanda ulusal ve uluslararası müşterilere ve yatırımcılara erişim sağlayabilecekler. Program sonunda düzenlenecek tanıtım gününde (Demo Day) girişimlerini girişim sermayesi fonları, melek yatırımcılar ve kurumsal yatırımcılardan oluşan seçkin bir gruba tanıtma şansı bulacaklar.

StartersHub XO, girişimcilere özel bir partner ve mentor networkü sunuyor. Program süresince girişimciler ihtiyaçlarına özel eğitimler alarak ve düzenli mentor görüşmeleri yaparak iş yönetimi, sektör ve teknoloji konularında uzmanlıklarını artıracaklar. Hizmet verdikleri sektörlerin önde gelen firmalarıyla ve başarılı girişimcilerle toplantılara katılarak onların deneyimlerini dinleyecekler. Aynı zamanda girişimciler StartersHub’da paylaşımlı ofis alanına ve donanım prototipleme lab’lerine erişim fırsatına sahip olacak.

Programa seçilen girişimler StartersHub’ın sunduğu faydalara ek olarak program partnerlarının da sunduğu çeşitli desteklerden faydalanabilecekler. Yeni program İş Bankası, Microsoft, Intel ve Gedik Yatırım iş birliği ile yürütülüyor. Ayrıca Arçelik, Başakşehir Living Lab, Marsh, Acıbadem Sigorta, Munich Re, Cardtek ve iyzico da programa destek veren diğer firmalar.

İş Bankası mentorluk programı ile girişimcileri destekleyecek ve kurumsal müşterileri ile girişimcileri bir araya getirerek ürün geliştirmeleri ve testleri için özel bir ortam yaratacak. Bunun yanında programda yer alan girişimler, iş fikirlerinin uygun olması halinde işbirliği fırsatlarını değerlendirmek üzere İş Bankası iştiraklerine de erişebilecek.
Gedik Yatırım, Sermaye Piyasaları özelinde eğitim ve mentorluk desteği sunacak, regülasyona tâbi olan konularda girişimcilerle iş ortaklığı kurarak bu süreçte hızlıca gelişmelerine destek olacak. Gedik Yatırım, yatırımcı kimliği ile özellikle finansal teknolojilerde faaliyet gösteren girişimler için programda önemli bir konuma sahip.
StartersHub XO girişimcileri, Microsoft’un kurumsal müşterileri için hazırlanan online markette yer alma ve Microsoft’un teknoloji eğitimlerinden yararlanma fırsatı yakalayacak. Aynı zamanda Microsoft mentorları düzenli görüşmelerle girişimcilere destek sunacak ve 120 bin Dolar değerinde Microsoft ürünlerini ücretsiz kullanabilecekler. Microsoft, girişimciler için özel bir tanıtım günü de düzenleyecek ve B2B iş yapan girişimler fikirlerini kurumsal müşterilerine sunacak.

Programın ana partnerlarından bir diğeri olan Intel, özellikle donanım geliştiren girişimciler için ücretsiz test kartları, ürünleri yeterli olgunluğa geldiğinde müşteri karşısına çıkacakları etkinliklerin düzenlenmesi, Intel’in sahip olduğu donanım geliştirme uzmanlığından faydalanmak için doğru mentorlarla eşleşmesi gibi faydalar sunacak.
Arçelik, proje kapsamında nesnelerin interneti ve akıllı ev teknolojilerine odaklanan girişimlere destek olacak. Yazılım mimarisi, donanım altyapısı gibi teknik konuların yanında, pazarlama ve şirket stratejileri konularında da mentorluk hizmeti sunacak
Girişimcilerin global düzeyde mentorluğunu üstlenen Munich Re ise FinTech girişimcileri için Almanya’da tanıtım günü düzenleyerek girişimcileri Alman yatırımcı ve müşterilerle buluşturacak.

Başakşehir Living Lab, ürünlerin sergilenmesi ve pilot bölge olarak ürünlerin test edilmesi için girişimcilere ortam sağlayacak. Ayrıca Marsh, Acıbadem Sigorta ve Cardtek de kendi sektörlerinde eğitim ve mentorluk desteği sunacaklar. Son olarak iyzico, StartersHub XO girişimlerine “iyziStart” paketini sunuyor.
Girişimciler tüm program partnerlarıyla iş birliği yapma ve onlardan yatırım alma fırsatına sahipler. Böylece StartersHub XO teknoloji girişimleri ve teknoloji ve inovasyona yatırım yapan önemli firmalar arasında da birleştirici bir rol oynuyor.

StartersHub XO’ya seçilen girişimler:

Asiston for Residents: IP güvenlik kameraları ile yüz veri analizi ve yüksek doğruluk oranıyla tanıma sağlayan akıllı güvenlik asistanı

Onlock: Fiziksel bir anahtar gerektirmeksizin kolay ve güvenli giriş yetkisi paylaşımı ve kilit sistemi

Fatura Finansman: KOBİ’ler için alternatif finansman çözümleri sağlayan finansal teknolojiler şirketi

Ingenious Connected Devices: Global çapta bağlantılı ürünler yaratan IoT (Nesnelerin İnterneti) şirketi

Nkolayofis: Bulut tabanlı ofis yönetim uygulaması

Ottoo: Sürücü emniyeti ve araç güvenliği için tasarlanmış akıllı asistan

Paymes: Sosyal medya ağları, Messenger ve Whatsapp üzerinden alışveriş deneyimi sağlayan platform

SafeConnect: Hava yolu ulaşımında bağlantı uçuş risklerini tahmin eden uygulama

Servo Kiosk: Plaza ve kampüs gibi alanlarda hızlı, kolay ve keyifli bir yemek deneyimi sunan kiosk çözümü

Smart Mosque: Camilerin ısıtma, soğutma, aydınlatma ve temizleme işlemlerini kontrol eden akıllı robot

Stardust Project: Hadoop ve Büyük Veri yöntemleriyle verinin analiz edilmesi, raporlanması ve işlenmesini sağlayan esnek işletme platformu

Taglette: Dokunmatik ekranlı akıllı telefonlarda kullanılabilen yeni nesil mobil cüzdan ve ödeme teknolojileri sağlayıcısı

Mobile Ultrasound: Taşınabilir ultrasound teknolojisi şirketi

Nobium: Ürün pazarlama ve müşteri analizi için geliştirilmiş inovatif çözüm

Atık toplama süreçlerini akıllı hale getiren Evreka, 2,7 milyon TL yatırım aldı

Yaklaşık olarak iki sene önce kurulup bugün sayıları 2 bini geçen sensörle Türkiye’nin dört bir yanında atık toplama süreçlerini akıllı hale getirmek için çalışan Evreka, 2,7 milyon TL değerinde birinci tur yatırım aldı.

Atık toplama süreçlerini sensörlerinden topladığı gerçek zamanlı veriye dayalı olarak kökten değiştirmek üzerine çalışan bir IoT (Internet of Things) girişimi olan Evreka, 2 yıl önce ODTÜ Teknokent’te 4 ODTÜ’lü (Umutcan Duman, Berkay Akçora, Mert Barutçu, Mehmet Pancaroğlu) tarafından kuruldu. Şirket bugün yurt içi ve yurt dışında yüzlerce sensörle atık toplama şirketleri ve belediyelere hizmet veriyor.

2 yıl boyunca geliştirdikleri inovatif çözüm ve sahada aldıkları sonuçlar neticesinde “Yılın Donanım Girişimi” , “Yılın IoT Girişimi” ve “ODTÜ Teknokent’in En İyi Kuluçka Firması” gibi ödüllere de layık görülen Evreka, akıllı atık toplama pazarında şimdiye kadar gösterdiği başarıyı hızlandırmak ve yurt dışına açılmak için 740 bin USD’lık bir yatırım turunu kapattı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre Sankonline, 500 Startups, Nexus Ventures ve atık yönetimi sektörünün köklü firmalarından Efe Endüstri’nin Genel Müdürü Filip Minasyan’ın katıldığı yatırım turunda Evreka toplamda 740 bin USD, yaklaşık 2,7 Milyon TL yatırım aldı.

Ülkemizde Akıllı Atık Toplama pazarını adeta yaratan ve pazar lideri konumunda olan Evreka’nın kurucu ortağı ve CEO’su Umutcan Duman, şirketin Türkiye’deki hızlı büyümesinin yanında yurt dışı operasyonlarına da ağırlık vereceklerinin altını çizdi ve şunları söyledi: “Türkiye pazarında her geçen gün daha da fazla büyümek için hız kesmeden çalışmalarımıza devam edeceğiz. Global çapta ise bu ilk tur yatırımımızla birlikte önemli partnerliklere imza atmak ve akıllı şehir konseptinde büyük çaplı projeler geliştirmek istiyoruz.“