Ana Sayfa Blog Sayfa 959

İcat ettiği Isı Reaktörü’nü 5 yıllığına 5 milyon dolara kiraladı

Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nin ilk girişimcilerinden olan Mekatronik Yüksek Mühendisi Doğukan Esener, icat ettiği Isı Reaktörü’nü 5 yıllığına 5 milyon dolara kiraladı. Esener, satıştan elde edilen kardan da yüzde 20 pay alacak.

Esener, Isı Reaktörü projesinin patentini 5 milyon dolara 5 yıl süreyle Türkiye’nin lider önde elen makine üreticisi firmalarından birine kiraladı. Esener bu süre zarfında, söz konusu firmanın Isı Reaktörü‘nü kullanarak ürettiği makinelerin satışlarından elde edeceği kârdan da yüzde 20 pay alacak.

Gıda devi de ilgileniyor

Esener’in geliştirdiği Isı Reaktörü, su, yağ, tüm sıvı gıdalar, endüstriyel sıvılar, asitler, yanıcı parlayıcı petrol ürünleri gibi sıvı ve akışkan olan her şeyi ısıtabiliyor. Üstelik bu işlemi 30 metrelik değil, 3 metrelik kazanlarda istenilen süre içinde yaparak hem yerden hem de zamandan tasarruf edilmesine olanak sağlıyor.

Makine üreticisi firma ise bu reaktörün asitli gıda işleme kısmını kiraladı. Esener, asit olmayan gıda ürünleri kısmının kiralanması konusunda da şu an Türkiye’nin en büyük gıda üreticisi gruplarından biri ile önemli bir aşamaya gelmiş durumda.

Faaliyetleri İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) tarafından da desteklenen BTM’nin ilk girişimcilerinden olan Esener, Ağustos 2017’den beri BTM’nin Hızlandırma Kampı’nda yer alıyor.

BTM ile fuara katıldı, icadını sattı

6-7 Eylül 2017’de gerçekleştirilen MMG Ar-Ge ve İnovasyon Zirvesi’nde BTM Standı içerisinde yer alan Esener, bu fuarda “Isı Reaktörü” projesini detaylı bir şekilde tanıtma fırsatı buldu. Projesinin patentini kiraladığı makine firması ile görüşmelere de bu fuar sayesinde başladığını belirten Esener, BTM’ye gelmeden önce icadının fiziksel hesaplarını yapmış ve tasarımlarını tamamlanmış olduğuna vurgu yaparak, “Ancak BTM ile birlikte ürünü MVP’ye dönüştürme, iş fikri yaratma ve pazarlama stratejisi oluşturma süreçleri gerçekleşti. Patenti dahi olsa, ürüne nasıl sahip çıkılacağını ve hukuki süreçleri BTM ile öğrendim” diyerek BTM’nin kendisine yaptığı katkılara dikkat çekti.

BTM Direktörü İbrahim Elbaşı da fikri olan ve fikirlerini ticarileştirmek isteyen herkese kapılarının açık olduğunu kaydetti.

İnternet girişimciliği düşünenlere Onedio kurucusu Kaan Kayabalı’dan kısa tavsiye

Türkiye’nin başarılı internet girişimlerinden biri olan Onedio‘nun kurucularından Kaan Kayabalıkonuya şöyle yaklaşıyor:

“İnternet girişimciliği her zaman çok zordur. Ama zorluklar sürekli değişiyor, artık rekabet çok fazla. Mesela eskiden bu kadar fazla rekabet yoktu. İyi bir fikriniz varsa kendisi güzel bir şekilde ilerliyordu. Ama şimdi çok fazla rekabet olduğu ve teknik bilgi de artık her yerden erişilebilir olduğu için, örneğin artık üniversiteler çok iyi öğrenciler yetiştiriyor, öğrenciler ise daha okurken bir takım şeyler yapmaya başlıyorlar, bu nedenle işin teknik kısmı kolay.

Şu anki asıl en büyük zorluğu; eskiden güzel bir proje yapmak için kaliteli adam bulmak çok zordu, şimdi ise zor olan şey güzel bir projeyi insanlara ulaştırmak çok ciddi maliyet gerektiren bir durum.

Çünkü herkes bir proje yaptıktan sonra aynı araçları kullanıyor. Bir uygulama da yapsanız Onedio gibi bir web sitesi de yapsanız bunu insanlara ulaştırmak için ya Google’a ya Twitter’a ya da Facebook’a reklam vereceksiniz. Böyle insanlarda kulaktan kulağa yayılmasını beklemek biraz hayalperestlik olur ve işlerinizi çok yavaşlatır. O yüzden şu anki internet girişimciliğinin en büyük zorluğu çok ciddi bir nakit ihtiyacı olması. Cebinize 500.000$ koymadan bir internet projesi yapmak biraz hayalperestlik olur ve onu başarıya götürmek çok zordur.”

Kaan Kayabalı ile yakında bizzat röportaj yapıp, egirişim TV‘de yayınlayacağız

Girişim hızlandırma programı Hackquarters kurucusu Kaan Akın ile röportaj

Türkiye’de çalışmalarını sürdüren girişim hızlandırma programı Hackquarters kurucusu Kaan Akın ile üzerine keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. egirişim TV’ye konuk olan Kaan, bize program hakkında detaylı bilgi verdi.

Hackquarters: Girişimcilerin başvurabileceği hızlandırma programı

Fitness Studio startup’ı Life Fitness koşu bandı sesli derslerini de beraberinde getiriyor

Fitness Studio, koşu bandı kullanan koşucuların akıllı telefonlarına ve akıllı saatlerine koçluk, müzik ve rekabet sağlayan bir startup, koşu bandı üreticisi Life Fitness’tan yeni haberler geliyor.

Studio kurucusu ve CEO’su Jason Baptiste, Studio sınıflarının, şirketin Discover SE3 HD konsollarıyla donatılmış olanlarından başlayarak, spor salonlarındaki Life Fitness koşu bantlarında da mevcut olacağını söyledi. (Dersler yalnızca ses niteliğindedir, ancak ekran görüntüleme gibi şeyler koçluk için kullanılabilir.)

Studio geçen yıl başlatıldığında, Baptiste Studio’nun tekliflerini Peloton’un canlı yayın akışlı bisiklet sınıflarıyla karşılaştırdı. Ve Peloton’un bu sonbaharda bir koşu bandı göndermeyi planladığı sırada Baptiste, Studio’nun kendi donanımını kurup satmak zorunda kalmadan Studio’nın donanım entegrasyonunun güzel sonuçlar verdiğini, aynı zamanda Life Fitness’ın dijital fitness ile deneme sağladığını belirtti.

“Bu spor salonları ve Life Fitness için ne anlama geliyor? Onlara, çalışan dünyanın en iyi eğitmenlerinden müthiş bir grup getiriyoruz, “diyor Baptiste. “Bu bizim için ne anlama geliyor? Önümüzdeki aylarda, bir numaralı ekipman üreticisi ile başkalarından daha fazla insanın önüne geçeceğiz. “

Ve bu entegrasyon, içerik yayınlamanın ötesine geçiyor . Kullanıcıların sıralamadaki puanlamalarını belirleyen yazılım ekrandan görülebiliyor. Aynı zamanda koşulan mesafeyi ve biyometrik verileri de görebiliyorsunuz.

Şirketin başkan yardımcısı Jason Worthy  “Studio ile olan ortaklığımız, geleneksel bir koşu bandının sunduğu şeyin ötesinde heyecan verici bir dijital deneyim yaratıyor ve koşucuların yeni egzersizleri denemek, yeni eğitmenler deneyimlemek gibi kişisel zevklerini en iyi şekilde yerine getirecek.” diyor. 

Studio, geçen yıl yatırımcılardan 1.3 milyon dolarlık yatırım aldığını da açıkladı.

4 kolay adımda içerik pazarlamada nasıl daha iyi olunur

Pazarlama stratejileri, eskisi kadar basit değil. Reklam panoları, gazete ilanları ve broşürlerin kullanıldığı günleri geride kaldı. Çevrimiçi içerik pazarlaması, geniş kitleye ulaşma yeteneğinden ötürü öncü bir pazarlama seçimi olarak hızlı bir şekilde öne geçiyor. Ancak, stratejik bir planla ve düşük maliyetle birçok küçük işletmeye faydası olduğunu da biliyor muydunuz ?

İstatistikler, giderek daha fazla işletme sahibinin her yıl içerik pazarlamacılığındaki değerin daha fazla anlaşıldığını kanıtladı. 2017’de yapılan içerik pazarlamayla ilgili bir Twitter anketinde, ankete katılanların yüzde 91’e ulaşması sonucunda çevrimiçi içerik pazarlama popülaritesi ve etkisi güçlü bir şekilde kanıtlandı. İçerik pazarlama stratejinizi nasıl yürüteceğinizi öğrenmek deneyim gerektirir, ancak anket katılımcılarının yalnızca yüzde 53’ünün bordrosunda bir içerik uzmanının olduğu sonucuna ulaşıldı. Bu, pek çok işletme sahibinin kendi içerik pazarlamacılığını kendi yürüttüğünün kanıtıdır.

Başarılı içerik pazarlama sürecinde kendinizi yetiştirmeye çalışan binlerce küçük işletmeden biriyseniz, bütçenizi aşmadan ayak uydurabilmek için aşağıdaki dört ipucunu kullanabilirsiniz.

İpucu 1: Strateji Geliştirin

Pazarlama planının sektörler arası işletmeler için bir zorunluluk olduğunu bilmek için Pazarlama 101’i almanız gerekmez. Pazarlamanın amacı, mümkün olan en geniş kitleye ulaşmaktır, bu nedenle platformunuz geniş ve çeşitli olmalıdır.

Çok katmanlı bir strateji geliştirmek için çalışmalısınız, böylece içerik pazarlamacılığını kullanarak daha geniş bir kitleye ulaşabilirsiniz. Pazarlamanızı, en uygun maliyetli araçları kullanarak ilgili kitleye ulaşmak için aşağıda listelenen yöntemleri kullanın:

1. Kitlenizi tanımlayın

Henüz yapmadıysanız, hedef yaşı, cinsiyeti, yaşam tarzı ve geliri belirleyerek ulaşmak istediğiniz her kitle için ayrı bir strateji oluşturmalısınız. İçerik pazarlamacılığınızı bir büyüteçten geçen ışık olarak düşünün ve ışık huzmesini belirli bir bölgede yoğunlaştırın. Bu, size tepki vermeyen kitlelere pazarlama ile ilgili maliyetlerden tasarruf sağlayacaktır. Buradan, bu kişinin vakitlerini nasıl çevrimiçi olarak harcayacaklarına karar verin. Blog, sosyal medya veya haber içeriğinin keyfini çıkarıyorlar mı? Bu, karşılarına çıkacağınız içeriğin türünü belirleyecektir.

2. Bir Yayın Takvimini Oluşturun

İçeriğinizi sunarken tutarlı olmanızı sağlamak için bir editör takvimi oluşturun. İçeriğin ne zaman oluşturulması gerektiğini ve ne sıklıkta dağıtılması gerektiğini size bildirecektir. Kitleniz tutarlılığınıza bağlı kalacak ve siteniz müşterileriniz için güvenilir bir kaynak olacak.

İpucu 2: İçeriğinizi Değiştirin

Çeşitlilik, özellikle düşük ve esnek olmayan bir bütçeyle çalışırken içerik pazarlamanın en önemli kurtarcısıdır. İçerik konularınızı ve sunum yönteminizi değiştirmelisiniz. Web sitenizin blog’una veya sosyal medya hesabına kısa mesajlar vermeyin. Hedef kitlenize neden bahsettiğinizi anlatmak için web sitelerine ve zaman çizelgelerine göz atın. Kitlenizi etkileyen endüstri haberleri ve eğilimleri her zaman yararlıdır.

İçeriğiniz bir hafta sürecek bir makale ise, videoyu bir video ile birleştirmeyi düşünün ya da bir sonraki videoyu podcast olarak yayınlamayı düşünün. Hedef kitlenizin onlardan memnun olacağını düşünüyorsanız, memes oluşturun.

İpucu 3: Misafir Posterler 

İçerik oluşturmak için yaratıcı ve ücretsiz bir teknik, misafir posterlerinizi medya platformlarına katkıda bulunmaya davet etmektir. Pek çok işletme uzmanı, blog yazarı veya diğer profesyoneller adlarını duyurmak için yardım etmekten memnuniyet duyarlar. Misafir posterler siteleriniz için orijinal yayınlar oluşturduklarında, halka arz edilirken ücretsiz içerik alırsınız. Bu her iki taraf için de kazan-kazan durumu olur.

Ve misafir tercihlerinizde yaratıcı olmayı unutmayın. İşinizin geçmiş müşterileri, alanınızdaki uzmanlar ve yerel ünlüler tüm olası seçeneklerdir. Kitlenizin ilgisini çekecek yüksek kaliteli, ücretsiz içerik sağlayabilecek herkese açık olun. Bu seçenekle pazara girmeyi seçerseniz, misafirlerin işe alınmasına yardımcı olmak için web sitenizde misafir gönderimleri için bir alan eklediğinizden emin olun.

İpucu 4: Dışarıdan Yardım Alın

İçeriğinizin pazarlanması görevi göz korkutucu veya zaman alıcı gibi görünebilir, ancak her zaman sizin için yapacak birini işe alma seçeneği bulunmaktadır. Bu seçtiğiniz yolda ise, özellikle de sıkı bir bütçeyle içerik pazarında çalışıyorsanız, birkaç kırmızı bayrağın farkında olmalısınız. Freelancerlar bir seçenektir. Ancak bulacağınız ajanslar da size sundukları fiyatlarla sizi ikilemde bırakabilir.

Geçen yılki pazarlama eğilimleri, 2018’de içerik pazarlamasının ne kadar önemli olacağının bir göstergesi. İşletmeniz, dikey kategorileriniz arasında rekabet içinde kalabilmek için içerik pazarlamasına katılmalıdır. Çok meşgulseniz veya strateji ve içerik oluşturacak personeliniz yoksa, sizin için bunu yapmak için uygun bir şirket bulmayı öncelik haline getirin!

Yemeksepeti’nden 6 milyon dolarlık geleceğin ofisi: Yemeksepeti Park

Yemeksepeti, yeni ofisi Yemeksepeti Park ile çalışanların hiç çıkmak istemeyecekleri bir ofis tasarımına imza attı. Uyku odalarından, hamaklı kütüphaneye, 1950’ler ilham alınarak ‘diner’ temasıyla tasarlanan yemekhaneden tribüne, spor salonundan oyun odalarına kadar her metrekarede yeni nesil çalışanların motivasyonu ve mutluluğu düşünülerek hayata geçirilen Yemeksepeti Park, Türkiye’deki ofis standartlarını baştan tanımlıyor.

Çalışanların mutluluğunu ve konforuna her zaman öncelik verdiklerini ve çalışırken mutlu olan kişilerin daha verimli çalıştıklarına inandıklarını belirten Yemeksepeti CEO’su Nevzat Aydın; “Yemeksepeti Park ile ‘home office’ yerine ev konforunda ofis deneyimi yarattık. Yalnızca mesai tamamlamayı bekleyen değil, ofiste kaldığı süre boyunca orada olmaktan mutluluk duyan bir çalışan profilini görmeyi hedefliyoruz. Yemeksepeti Park içinde konumlandırılan sosyal alanların bazılarına başka ofislerde ayrı ayrı rastlayabilirsiniz. Fakat hepsini bir arada, bütünsellikle planlanmış bir biçimde ve tek bir ofis içerisinde görmeniz mümkün değil. Yemeksepeti Park’ta yer alan bu sosyal alanlar incelikle belirlendi ve uygulandı. Farklı zevklere ve tarzlara aynı anda hitap edebilecek bir ortak değer olarak tasarlandı. Bu yüzden Yemeksepeti Park’ı Türkiye’nin en iyi ve en yenilikçi ofisi olarak tanımlıyoruz.”

Global trendlerin bir yansıması olan Yemeksepeti Park, sosyal alanlarıyla geleneksel ofis ortamlarından ayrışıyor. Yemeksepeti Park; kafe, oyun odaları, kütüphane, fotoğraf stüdyosu, salıncaklar, hamaklar, kütüphane, bilardo masası, masa tenisi, spor odası, satranç, yemekhanede jukebox, Playstation odası gibi eğlenceli sosyal alanlara sahip. Çalışanlar bu alanlarda hem mesai boyunca hem de mesai saatleri dışında birlikte hoş vakit geçirebiliyorlar.

Yemeksepeti Park’ın en üst katında yer alan ihtişamlı tribünü ise Nevzat Aydın şöyle tanımlıyor: “Bu tribün Yemeksepeti’nin birlikteliğini, gücünü ve her daim coşkulu tarafını yansıtıyor.”

Yemeksepeti Park’taki bir diğer farklılık ise uyku odaları. Her katta yer alan toplam 8 adet uyku odası günün her saatinde çalışanlar tarafından kısa bir uyku molası için kullanılabiliyor. Ayrıca uyku odaları, içindeki çalışma masaları ve başarılı ses izolasyonu sayesinde, çalışanların masa başında odaklanamadıkları konulara burada yoğunlaşabilmelerine de imkân tanıyor.

Uyku odalarının çalışanlara sağladıkları bir hoşluk olmanın ötesinde verimliliği sağlamak için önemli olduğunun altını çizen Yemeksepeti CEO’su Nevzat Aydın, “Power nap olarak da bilinen gün içerisindeki kısa uyku molalarının daha fazla sabır, daha az stres, daha iyi reaksiyon süresi, daha fazla öğrenme kapasitesi ve daha fazla verimlilik sağladığı artık biliniyor. Çalışanlarımızın bu uyku molaları sayesinde performanslarının arttığını ve daha verimli çalıştıklarını çok net gözlemliyoruz.” diye ekliyor.

Uludağ Ekonomi Zirvesi, 10 girişimi Stars of Region yarışmasına davet ediyor

İş ve ekonomi dünyasının bir araya geldiği etkinliklerden biri olan Uludağ Ekonomi Zirvesi, 2018 yılıyla birlikte büyük bir startup yarışması’na ev sahipliği yapacak. Galata Business Angels, Endeavor işbirliği ile gerçekleştirilecek yarışmaya, Türkiye’nin yanı sıra Avrupa, Afrika, Ortadoğu ve bölgeden girişimcileri bekliyoruz.

Yarışmaya son başvuru: 19 Şubat 2018

Yarışmaya başvurular 19 Şubat tarihine kadar bu bağlantı üzerinden gerçekleştirilebilecek. Girişimlerini, Türkiye’nin en büyük melek yatırımcıları, startup dostu liderlerinin karşısında anlatıp yatırım çekmeyi ve büyük ödülü almak isteyenlern bu yarışmaya başvurusu bekleniyor.

İlk 10’a kalan girişimciler, canlı sunum için Uludağ Ekonomi Zirvesi’ne davet edilecek. Ahmet Faralyalı, Ali Sabancı, Hasan Aslanoba, İhsan Elgin, Nevzat Aydın, Mehmet Kutman, Ömer Erkmen, Paul Doany, Rina Onur, Saruhan Tan, Uğur Şeker, Varol Civil ve Yılmaz Yıldız’ın da aralarında bulunduğu GBA yatırımcıları, Endeavor üyeleri ve iş dünyasının başarılı liderlerinden oluşan jürinin karşısında canlı sunum gerçekleştirecek.

İlk 3’e kalmayı başaran girişim, iş dünyasının en önemli liderlerinden yatırım çekme fırsatının yanı sıra iş dünyasının en önemli isimleriyle networking şansı da yakalayacak.

Jüri; fikrin özgünlüğü, ölçeklenebilirliği, pazarın büyüklüğü, girişimin yarattığı giriş bariyeri, girişimcinin ve ekibinin geçmiş deneyimlerine dayanarak değerlendirmesini yapacak.

Şimdi başvurabilirsiniz.

Enerji ve Temiz teknolojisi dikeyindeki girişimler, Primer programına başvurabilir

Sabancı Üniversitesi Teknoloji Tabanlı Girişimleri Hızlandırma Merkezi SUCool, 2018 yılında enerji ve temiz teknolojiler dikeyinde yürüteceği programların ilki olan PRIMER – Energy & Cleantech Accelerator Programı kapsamında başvurular almaya başladı.

2013 yılında kurulan ve şu ana kadar 65 startup’ın katıldığı 5 ayrı hızlandırma programı yürütülen SUCool’da 23 startup şirketleşirken 13’ü yatırım aldı ve 11’i de hali hazırda global operasyonlar yürütüyor.

Geçmiş yıllarda edindiği birikim ve Hollanda merkezli Innoenergy kurumu ile yaptığı işbirliği neticesinde SUCool, 2018 itibariyle yönünü Enerji ve Temiz Teknolojiler alanında çalışan erken aşama girişimciler ile globale açılmaya hazır startup’lara çevirdi. Bu kapsamda 2018 yılı boyunca Innoenergy ortaklığında global ölçekte programlar hayata geçirecek olan SUCool, ilk olarak erken aşama enerji, temiz çevre teknolojileri, akıllı ulaşım, sürdürülebilirlik ve mobilite alanlarında fikir sahibi erken aşama girişimcilere yönelik PRIMER Hızlandırma Programını yürütecek.

PRIMER programı kapsamında girişimciler enerji sektörü profesyonellerinin vereceği teorik ve uygulamalı eğitimler, enerji şirketi yöneticilerinin sağlayacağı mentorluk ve danışmanlık desteklerinin yanı sıra ilk müşteriye erişim, yurt dışından yatırım alma ve global iş ağına dahil olma fırsatlarına sahip olacak.

SUCool’un liderliğindeki PRIMER Hızlandırma programına 28 Şubat’a kadar başvurunuzu bu bağlantıdan yapabilirsiniz.

Product Hunt İstanbul Meetup etkinliği, Orange Lab’de düzenlendi

ING Orange Lab ev sahipliğinde Product Hunt İstanbul Meetup etkinliği düzenlendi. Yerli girişimlerden; Codela, Atina.io, JournalTab, Tenta ve Papillon, sahne alarak projelerini katılımcılara anlattı. Orange Lab, ING Bank Türkiye’nin Dijital İnovasyon Atölyesi olarak 2016 Mayıs’ta hayata geçirilmiş olup, AR-GE çalışmaları ile kurum içi girişimcilik faaliyetlerinin yürütülmesi ve startup ekosistemiyle işbirliklerinin geliştirilmesi için merkez rolü oynamaktadır.

ING Bank Türkiye’nin startuplarla olan ilişkisini yürüten Özge Öz, bugünü düzenlemekle ilgili yaptığı açıklamada;

“Çok keyifli bir akşam oldu, zaman ayıran herkese ve sunum yapan arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz. En büyük mutluluk da Atina ve Codela’nın o gün Product Hunt’ta lansman yaparak, her ikisinin de sıralamada günü ilk 4’te bitirmesi ve çok büyük bir kitleye ürünlerini duyurma şansı yakalamış olmaları. Orange Lab olarak ekosistemin bir araya geldiği katma değerli etkinlikler yapmaya devam edeceğiz”

Bundan sonraki süreçte de, ING Orange Lab içerisinde olan tüm gelişmelerden sizleri haberdar etmeye devam edeceğiz.

Blockchain 101: Blockchain ve kripto paralar hakkında akıllardaki tüm sorular

egirişim TV‘de konuğumuz Google Türkiye’nin eski avukatı Ünsal Gündüz Avukatlık ortaklığından Av. Burçak Ünsal var. Kendisi Blockchain ve kripto paralar hakkında aklımızda kalan tüm soruları yanıtladı. 25 dakikalık video sonunda Blockhain teknolojisine kısmen hakim olacaksınız.

Konuların başlangıç süreleri

  • 00:09 – Blockchain nedir?
  • 02:07 – Blockchain bir kripto para (bir dijital para) mıdır?
  • 04:02 – Blockchain’in tek bir elden kontrol edilememesi, merkezi olmaması durumu
  • 06:04 – Blockchain teknolojisini devlet kullanabilir mi? Devlet açısından güvenli mi?
  • 08:07 – Blockchain teknolojisini startup’lar nasıl kullanabilir?
  • 12:10 – Blockchain’in kullanımının hukuki ve yasal olarak düzenlenmesi hakkında
  • 17:30 – Kripto Paraların vergilendirilmesi hakkında
  • 21:05 – Kripto paraların vergilendirilmesinin devlet tarafından kabul edilmesi durumu
  • 23:16 – Kripto paralara devletin müdahale etmesi, merkeziyetsiz olması durumunu bozuyor mu?