Kripto paraların gelişimi ve popülerliği son zamanlarda hızla yükseliyor ve büyük şirketler kendi coin’lerini çıkarmak için birbirleriyle yarışıyor. Bu kripto para oyununa Uber’in kurucusu Garrett Camp de dahil olmaya karar verdi.
Uber kurucularından olan Camp geçtiğimiz günlerde bir kripto para birimi olan “Eco“yu duyurdu. Eco’nun Bitcoin’e rakip olacağı söyleniyor.
“Eco” enerji kaybını önleme ve stabil ağ konusunda gelişmiş özelliklerle piyasaya sunulacak. Coin’in günlük hayatta da kullanımının kolay olması sağlanacak. Öyle ki “Eco” coinler ile kahve alabilecek ve belki Uber kullanım ücretinizi bile ödeyebileceksiniz.
1 trilyon coin üretileceğini söyleyen Camp bu coinlerin yarısının “Eco” ya üye olan ilk 1 milyon üyeye ücretsiz dağıtılacağını da söyledi.
“Eco” önümüzdeki yıl piyasaya çıkacak. Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.
Yazılımcıların en büyük problemlerinden biri dizaynı yapılmış bir websitesini koda dökmek. Elimizde Dreamweaver ve FronPage gibi programlar olsa da istenildiği gibi temiz bir kod elde etmek mümkün değildi ta ki Pagedraw çıkana kadar.
Pagedraw UI dizaynlarınızı temiz bir şekilde koda dökebilecek bir program. Piyasada varolan diğer programlara göre en büyük artılarının tasarımcıların en sevdikleri programlardan biri olan Sketch’in içeri entegre edilerek koda dönüştürülebiliyor olması olduğunu söylüyor CEO Jared Pochtar.
Şimdilik React Javascript kullanılan web uygulamalarını hedef alan ekip ileride telefon uygulamaları için yapılan dizaynların da koda dönüştürülmesi konusunda çalışmayı planlıyor. Pochtar ve co-founder olan Gabriel Guimaraes özellikle full-stack geliştiricilerin en az sevdiği kısmın dizaynları koda dökmek olduklarını, senelerdir full-stack çalışanlar olarak belirtiyorlar.
Henüz tam zamanlı 5 kullanıcıları olan Pagedraw gelir modelini şirketlerden alacakları üyelik ücreti üzerine kurmuş durumda. Öğrencilere ve açık kaynaklı projeler üzerinde çalışan geliştiricilere ise uygulamayı ücretsiz olarak sunuyor.
Google mesajlaşırken yada video izlerken daha kolay arama yapmanızı sağlayan eklentisini piyasaya sundu.
Google’ın iOS telefonlar için çıkarmış olduğu iMessage uygulamasına yeni gelen eklentiyle, telefonunuzda izlediğiniz videoyu, baktığınız websitesini, kullandığınız hiç bir uygulamayı terketmeden kolayca Google’da kolayca arama yapabilirsiniz.
Bu eklenti Google arama butonu şirketin geliştirmiş olduğu Gboard klavyelerinde mevcut durumda ama iMessage’a gelen güncelleme ile Gboard kullanmadan da arama kısmına erişiminiz artık çok kolay olacak.
Eğer iMessage uygulamasını kullanıyorsanız yapmanız gereken tek şey App Store’dan uygulama eklentisini aktif hale getirmek. Eklenti klavyenizin bulunduğu yerdeki boşluğa diğer favori uygulamalarınızın yanına eklenecektir.
Etkinlik ve eğlence merkezleri biletleri için bir arama motoru ve keşif platformu geliştiren Manchester merkezli BT girişimi TickX, 3 milyon pound’luk bir A Serisi yatırım aldı.
BGF’nin üç ortağının bu platformu yeniden yapılandırmak için BGF’nin girişim platformu kolu olan BGF Ventures tarafından yönetiliyor. Mevcut yatırımcılardan Ministry of Sound ve 24Haymarket de bu platforma katıldı.
2015 yılının ortalarında kurulan TickX; “Biletler için Skyscanner” olarak tanımlanabilir. Site; fiyat bilgileri, coğrafi bölgeleri ve eğlence türlerine göre arama yapmak isteyen kullanıcılara 50’nin üzerinde sağlayıcıdan ve birden fazla kategoride ki bilet listelerini bir araya getirmekle görevli.
TickX’in kurucusu ve CEO’su olan Steve Pearce, bu girişimini üniversitede öğrenci olduğu bir geceyarısı tasarladığını söylemiş.
TickX; müşterilerinin Ticketmaster, Headout, Skiddle da dahil olmak üzere tüm önemli bilet satan platformlardan 125.000’den fazla etkinlik ve eğlence merkezi için bilet bulmalarını ve satın almalarını kolaylaştırıyor. BM kuruluşu; “dünyanın dört bir yanındaki eğlenceseverler için en iyi bilet arayan ve tek duraklı küresel bir platform” olması gerektiğini de söylemiş.
Buna göre bu yeni yatırım, uluslararası alanda büyüyerek Avrupa’nın daha fazla bölgesinde kullanılabilecek. Şuan sadece İngiltere, İrlanda ve İspanya da bulunmakta. Bu girişim etkinlikler ve eğlence merkezleri veritabanına sinema biletlerini de ekliyor ayrıca bu teknolojisine yatırım yapmaya devam etmeyi de planlıyor.
Pearce; ” Geçen yıl 1 milyondan fazla insan, bir etkinliğini planlamak için gece gündüz TickX’i kullandı ve çok çeşitli kullanıcılarımız da var.” demiş. Bazıları, Arena turlarından, konserlere kadar her şeyi kapsayan etkinlikler ve yeni deneyimler keşfetmek için bizi kullanıyor böylece TickX’te eğlenceli şeyler bulabiliyorlar. Diğerleri, 50’den fazla bilet ortaklarımız arasındaki en iyi fırsatları bulmak ve fiyatları karşılaştırmak için bizi kullanıyor. Bazıları ise bizi en sevdikleri sanatçıları, komedyenleri veya takımları izlemek için kullanıyor.” demiş.
Bu arada TickX’in iş modeli de yeterince basit. Site, kullanıcıları için tamamen ücretsiz ve başlangıç aşamasında kullanıcıya herhangi bir ek ücret talep etmiyor. Bunun yerine, bilet satış ortaklarından TickX aracılığıyla üretilen her satışta, daha geniş bir kitleye ulaşmalarına yardımcı olarak ve artan satışları yönlendirerek komisyon almasını sağlıyor.
E-Vend, otomat yönetim ve ödeme sistemleri üzerine kurulmuş bir girişimdir. 2017 fikir olarak başlayan E-Vend,İTÜ Çekirdek 2017 yılı 3. çağrıda kabul edilmiş ve girişimcilik ekosisteminde yol alması hızlanmıştır.
Fatih Saral, Ebru Arslan ve Yılmaz Sattı olmak üzere 3 ortak ile kurulan girişim, otomat sektörünün lider firmalarından Macgal Otomat’tan 6.2 milyon TL değerleme ile yatırım almıştır. Şu an 7 kişilik bir ekip ile yoluna devam ediyor.
E-Vend IoT sistemlerin revaşta olduğu dönemde otomatları daha da aktifleştirmek insanlar ile iletişime geçmesine imkan sağlamaktadır. Otomatlar için dahili sistemler tasarlamaktadır.
Bu sistemler günümüze kadar büyük oranda manuel çalışan otomatlara 2 ayrı özellik kazandırıyor. Web yönetim paneli ile otomat yönetim sistemi üzerinden otomatları yönetebiliyor, sisteme giriş yaparak otomatlarının ürün, stok, kar/zarar, ürün satış hızları, günlük/haftalık raporlamalar, arızalar vb. tüm otomata ait bilgileri sistem üzerinden takip edebiliyor. Otomat sahipleri panel üzerinden kampanyalar, anlık promosyonlar üretilmesine imkan sağlanıyor. Stok, arıza durumlarına göre operasyon personelini bilgilendiriyor ve stok bitmişse ürün doldurmasını arıza varsa hemen müdahale etmesi sağlanıyor.
Otomatların yaygınlaşmasının en büyük engeli olarak bilinen para üstü ve bozuk para sorununa da yenilikçi bir çözüm getiriyor. E-Vend Mobil uygulaması ile bluetooth ile otomata bağlanarak mobil ödeme ile ürünlerinizi otomattan güvenli şekilde alabiliyorsunuz. Ayrıca ödeme sistemi olarak fiziksel olarak temassız işlem, kartlı işlem ve mobil ödeme ile birlikte 3 farklı alternatif sunuyor.
E-Vend Mobil uygulaması ayrıca konum tabanlı pazarlama teknolojisi ile otomatların size ürün veya promosyon önerisinde bulunacaklar. Yeni çıkan veya sevdiğiniz bir ürünü size indirimli olarak satın almanızı teklif edecek.
Kuruclardan aldığımız bilgilere göre Macgal Otomat‘tan da 3.000 adetlik ön sipariş almış. Macgal’ın yeni otomatlarında E-Vend teknolojisi olacak. E-Vend yeni otomatların testlerini yaptığını belirtirken. 2018 yaz aylarında başta İTÜ kampüsü olmak üzere 250 noktada kullanıcıların testlerine açıyor.
StartersHub XO programının mezunları arasında yer alan Paym.es, pazaryeri deneyimini Chatbot’larla buluşturan teknolojisiyle StartersHub ve Suudi Arabistan merkezli risk sermayesi fonu Daal‘dan toplam 180 bin dolar yatırım aldı.
Facebook, Instagram, Etsy ve Letgo gibi sosyal ağlar üzerinden güvenle alım satım yapma kolaylığı sunan chatbot teknolojisiyle Paym.es Türkiye ve yurt dışından yatırım alarak global hedeflerine bir adım daha yaklaştı. StartersHub XO programını başarıyla tamamladıktan sonra kısa sürede 43 bin kullanıcıya ve 400 bin TL’lik satış hacmine ulaşan Paym.es, StartersHub’dan 50 bin dolar ve Suudi Arabistan merkezli risk sermayesi fonu Daal’dan 130 bin dolar olmak üzere toplam 180 bin dolar yatırım aldı.
Paym.es, bu yatırımla birlikte Türkiye’nin ardından Rusya, İspanya, MENA ve Latin Amerika gibi sosyal medya üzerinde e-ticaretin yaygın olduğu pazarlara açılmayı hedefliyor.
Sosyal medyanın sunduğu kullanım kolaylığı ve hızlı etkileşim sayesinde e-ticaretin bu kanal üzerinden de gelişmesinin doğal olduğuna dikkat çeken StartersHub Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dorman, alıcı ile satıcı arasında güvenli bir ödeme köprüsü kuran Paym.es’in küresel pazara kolaylıkla hizmet ihraç edebileceğini ifade ediyor.
FinTech ve chatbot’lar sayesinde insanların online alışveriş alışkanlıklarının değiştiğini belirten Daal CEO’su Said Anas Muslih, Paym.es’in bu iki teknolojiden faydalanarak geliştirdiği Chatbot sayesinde hem işletmeler hem de tüketiciler için yeni bir kanal oluşturduğuna dikkat çekiyor ve ekliyor: “Burada muazzam bir potansiyel olduğuna inanıyoruz ve Daal olarak kendi ülkesinin ya da bölgesinin sınırları dışına çıkabilen çözümlerle ilgileniyoruz. Paym.es bu tanıma tam olarak uyuyor.”
Geleneksel e-ticarete düşük komisyonlu chatbot alternatifi
İki kullanıcı arasında Instagram, Facebook, Etsy ve Letgo gibi sosyal ağlar üzerinden bir arkadaşınız ile mesajlaşmak kadar kolay ürün satışı yapma olanağı sunan Paym.es, alıcı ve satıcı arasında güven temelli bir köprü kuruyor. Kayıt ve ürün listelemenin ücretsiz olduğu Paym.es, ödeme altyapısı için Stripe ve PayU ile iş birliği yapıyor. Platformda, müşterilerin soru ve şikayetleri satıcılar tarafından bizzat cevaplanıp, çözüme kavuşturuluyor. Paym.es satışlardan sadece %6 komisyon alarak, geleneksel pazar yeri platformları ve e-ticaret sistemlerine rekabetçi bir alternatif sunuyor.
Kullanıcılarına hali hazırda Facebook Messenger üzerinden hizmet veren şirket, Türkiye için Whatsapp, Rusya ve MENA operasyonu için Telegram’da çalışan beta versiyonunu yayına almayı planlıyor.
Mayıs 2017’de Şehlem Akbulut, Hasan Jabbarov ve Sabrican Zaim tarafından kurulan ve 2017 yılında StartersHub XO programını başarıyla tamamlayan Paym.es, aynı yıl Startup Chile hızlandırma programınından da mezun oldu. Seedstars İstanbul’u kazanan girişim, Nisan ayında İsviçre’nin Lozan şehrinde düzenlenecek Seedstars World’te Türkiye’yi temsil edecek.
İhracatçılar Meclisi ve Türkiye Ekonomi Bankası Girişim Bankacılığı tarafından da desteklenen şirket, Helsinki’de gerçekleşen dünyanın en büyük startup organizasyonlarından Slush 2017’de de en başarılı 50 girişim arasında yer aldı.
Çok kullanıcısı veya müşterisi olan bir şirkete sahipseniz, muhtemelen fazlasıyla geri bildirim mesajları da alıyorsunuzdur. İşte yeni girişim ScopeAI geri bildirimler üzerinde harcadığınız zamanı minimuma indirmeye çalışacak.
Şimdiden yatırım almaya başlamış girişimin kurucusu Natalie Abeysena Google’da kullanıcı deneyimi araştırmacısı olarak çalışmış. Deneyimlerinden yola çıkarak, kullanıcılardan her gün gelen yüzlerce mesajın değerlendirilmesinin ne kadar zor olduğunu biliyor. Şirketlerin bu mesajları genelde kategorilere ayırmaya çalışarak yapmaya çalıştığı işi ScopeAI yazılımıyla yaptırmak istiyor.
ScopeAI gelen mesajlardaki cümle yapıları ve kelimelerden yola çıkarak önceden belirlenmiş yada sizin de ekleyebileceğiniz etiketlere göre otomatik kategorilerndirme yapıyor. Bu da ciddi bir vakit kaybının önüne geçmek demek.
Abeysena girişimi hakkında daha yeni yeni konuşmaya başlamasına rağmen şimdiden Codeacademy, Peloton ve Breather gibi şirketlerle anlaşma sağladı bile.
2008 yılında kurulan bu yıl 10. yaşına giren Etohum, geçen 9 yıla göre yeni bir modele geçti. Girişimcilerin online kanallardan daha fazla başvuru yapmasını sağlayarak seçim sürecini hızlandırdı. Etohum kurucusu Burak Büyükdemir bize bu geçişi anlattı.
Öğrencinin öğrenciden öğrendiği, değişime öncülük etmeyi hedefleyen “Bir İşe Giriştik” topluluğu, 3 Mart tarihinde tüm İstanbullulara kitap okumanın değerini hatırlatmak için sokaklara döküldü. Bir İşe Giriştik, Türkiye’de ortalama sadece 1 dakika olan kitap okuma süresini yükseltmeyi amaçlıyor.
İstanbul dışındaki öğrencilerin yeteri kadar imkanı olmamasından yola çıkarak Türkiye genelinde fırsat denkliği yaratmayı hedefleyen bu topluluk, bu kez İstanbullulara fırsatları olduğu halde farkına varmadıkları “kitap okuma” değerini hatırlatmak için 3 Mart tarihinde yola koyuldu.
Türkiye’nin dört bir yanından binlerce başvuru arasından seçilen 68 öğrenci, evinde yeni okurlar bekleyen kitapları sırt çantasına koyarak vapurda, metroda, meydanlarda hem kitap okudu hem de çevredeki insanlara kitap okumanın önemini vurgulayarak evinden getirdiği kitapları onlarla paylaştı. Onlarca Bir İşe Giriştik üyesinin katıldığı bu etkinlik, yüz binlerce İstanbulluya erişirken sosyal medyanın da gündemine oturdu.
İSTANBUL’DA HER GÜN 13.5 MİLYON KEZ SEYAHAT EDİLİYOR
Çeşitli kaynaklardan elde edilen verilere göre İstanbul’da toplu taşımayla her gün 13.5 milyon kez seyahat ediliyor ve İstanbullular toplu taşıma araçlarında 4 milyon 500 bin saat geçiriyor. İnsanlar toplu taşıma araçlarında saatlerini boşa harcarken Türkiye’de bir insan ortalama sadece 1 dakika kitap okuyor.
Bu istatistiklerden yola çıkarak Türkiye’nin ortalama kitap okuma süresini artırmayı ve insanların toplu taşımada geçirdiği vakti değerlendirme bilincini uyandırmayı hedefleyen Bir İşe Giriştik topluluğu, kitap okumayı teşvik edecek etkinliklerine devam edecek.
Velilerin ve öğrencilerin eğitimde karşılaştıkları en büyük sorun, hangi okulda okuyacaklarına veya çocuklarını hangi okula göndereceklerini karar verememeleridir. Bu sorundan yola çıkan 3 kurucu ortak; Turgut Kavaklı, Mürşide Berivan Ağırman ve Mustafa Kavaklı, 2016 yılında Hangiokuldaokumaliyim.com girişimini hayata geçirdi.
Türkiye’de her yıl 17 milyon birey, ya okula başlıyor ya da yeni bir okula geçiyor. Bu bireylerin 1,2 milyonu özel okullara gidiyor. Ortalama 17 yıl süren okul serüveni boyunca harcadığı eğitim bütçesi ortalama 300 bin TL’yi buluyor.
Turgut Kavaklı, Mürşide Ağırman
Şu anda sadece özel okulları listeleyen bu platformda, okulların güncel bilgilerine ulaşabilir, okul içerisinde yıl boyunca yapılan faaliyetlerin neler olduğunu görebilir, okulla ilgili yetkilere soru sorabilir, randevu alıp birebir görüşme yapabilirsiniz. Ayrıca bu okullardan uygun kayıt avantajı kazanma şansını yakalayabilirsiniz.
Türkiye’deki diğer sorunlardan biri de, birçok öğrencinin, okulundan mezun olduktan sonra, aslında o mesleği yapmak istemediğinin farkına varması oluyor. Dolayısıyla boşa geçen onca yılı geriye getirmek imkansız hale geliyor. Bu girişim ile ebeveynler, çocuklarının geleceğine yatırım yapıp onların doğru okuldan mezun olmaları için doğru araştırmayı yapabilecekler.
Kurucu ortaklardan Turgut Kavaklı, girişimin hedefleriyle ilgili yapmış olduğu açıklamada; “Başta Türkiye olmak üzere Avrupa ve ABD’de okul arayışında olan tüm öğrencilere, bulmak istediği okulu kolayca bulmasını sağlamak ve eğitim sektöründeki bütçe sıkalasını disipline ederek, bu sektörün booking’i olmak için çaba sarfediyoruz. Ayrıca iyi eğitimi hakedip, bu eğitime gücü yetmeyen öğrencilere destek olmak için de çalışmalarımız sürüyor.”
Girişimle ilgili gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.
