Ana Sayfa Blog Sayfa 905

Türkiye’de geliştirilen uygulama Meditasyon, Meksika’da zirveye oynuyor

StartersHub’ın başarılı girişimlerinden biri olan Meditasyon, küresel sorunlara çözüm üreten yerli girişimlerin yurt dışında yakaladığı başarıya iyi bir örnek teşkil ediyor. Meditasyon, kendi alanında İspanyolca dil desteği içeren ilk uygulamalardan biri olarak, Meksika’daki pazar payını beş ayda %30’un üzerine çıkardı. Dünya genelinde 1,1 milyon kayıtlı üyeye sahip olan Meditasyon mobil uygulaması, Portekizce ve Almanca yerelleştirmeleri tamamlayarak Eylül 2018 itibarıyla Brezilya ve Almanya pazarlarına açılmayı hedefliyor.

Hızlı şehirleşme ve nüfus artışıyla birlikte dünyanın dört bir yanında bireylerin kendilerini huzurlu hissedebildiği alan daralıyor. Bu daralma neticesinde psikolojik ve duygusal krizlerin yoğunluğu artıyor. Uykusuzluk ve kronik stres gibi sorunlar her gün milyarlarca insanın sağlığını tehdit ediyor ve yaşam kalitesini kayda değer oranda düşürüyor. İnsanların stres yükünü azaltmak için ilk yöneldiği çözümlerden biri ise teknoloji oluyor. Hayatımızı çevreleyen mobil uygulamalar, iş ve eğlencenin yanı sıra stres ve uykusuzluk gibi problemlere doğrudan etki eden seçenekler de sunuyor. Öyle ki, dünya insanının ortak sorunlarına çözüm üreten mobil uygulamalar, ülke sınırlarını aşarak evrensel bir kimlik kazanıyor.

Stresi ve uykusuzluğu azaltan mobil uygulama

Toplam gelirler içinde yurt dışı gelirlerinin payının daha yüksek olduğuna dikkat çeken Meditasyon Kurucu Ortağı Fatih Mustafa Çelebi, “Geliştirdiğimiz uygulama, basit bir meditasyon uygulaması olmanın ötesine geçtik. Dünya genelinde 1 milyonu aşkın üyenin stres ve uykusuzluk gibi problemlerden kurtuluş yolculuklarında onların güvenilir arkadaşı oluyoruz.” diye konuştu.

Kişisel farkındalıklarını meditasyon yoluyla artırmak isteyen üyeler, Meditasyon uygulamasında yer alan bilimsel egzersizlere günde sadece 10 dakika ayırarak aşama kaydedebiliyor. Son üyeler aylık ya da yıllık abonelik seçeneklerinden birini tercih edebiliyor. Daha huzurlu bir çalışma imkanı sunmak isteyen şirketler de çalışanları için toplu üyelik alımı gerçekleştirebiliyor.

Blockchain teknolojilerine yatırım yapan Pantera Capital, yeni fonunu 175 milyon dolar arttırdı

Sadece Blockchain teknolojilerine yatırım yapmaya odaklanmış olan Pantera Capital, son yıllarda yaptığı yatırımlarla dikkat çekerken üçüncü girişim sermayesini 175 milyon dolar‘a çıkarmayı hedefliyor. İkinci girişim sermayesi için kullandığı 25 milyon dolar büyük sıçrama yaşatırken 2013 yılında 13 milyon dolar girişim sermayesi kullanmıştı.

Hızla değişen ve büyüyen bitcoin piyasası bitcoin yatırımcıları için farklı fırsat alanları oluşturuyor yatırım miktarı fırsatların boyutları ile şekilleniyor firma ortağı Paul Veradittakit bu konu hakkında “Hızla büyüyen farklı fırsat alanları için yatırımlar da esnek olmak ve piyasaya girmek istiyoruz” dedi.

Pantera, birçok girişim fonları gibi yapılandırılmış girişim fonlarına ek olarak bir miktar hisse karşılığında girişimlere yatırım yaparak geçirdiği 10 yıllık yatırım deneyimine sahip. Firma para yönetimi işlerini stratejik yöntemleriyle gerçekleştiriyor ve girişimi çekirdek ekip halindeyken satın alımlarını gerçekleştirerek erken yapılan yatırım sayesinde daha az maliyetle satın aldığı girişime doğru bağlantılar sağlayarak büyümesine katkı sağlıyor. Pantera’nın şuan birlikte çalıştığı girişimler arasında olan ve birçok yatırımcının ilgisini çeken Morehead, şirkete en çok kazandıran bitcoin girişimi.

Veradittakit, “Bitcoin’in geçerliliğini sürdürecek kripto para birimi olarak kalacağından emin değilseniz ya da ortaya çıkabilecek diğer kullanım durumlarıyla ilgileniyorsanız ya da sadece varlıkları olan çeșitlendirilmiş bir varlık portföyü oluşturmak istiyorsanız asitmetrik bitcoin olarak size geri döner ve ya düşük değerlemeler sundukları için daha az değerle geri dönebilirler”

Pantera şirket yöneticileri endişe duymadıklarını birçok kurumsal bağlantılı blockchain şirketine yatırım yaptıklarından bahsettiler. Eger her şey planlandığı gibi giderse Pantera her zaman orada olacak ve her zamankinden daha fazla dağıtımı olacak.

Volt Lines’a Hedef Filo ve Dubai menşeili VC MEVP 2 milyon TL yatırım yaptı

10 ay önce faaliyetlerine başlayan aboneliğe dayalı akıllı ulaşım servisi Volt Lines, aldığımız bilgilere göre Dubai menşeili VC MEVP ve Hedef Filo’dan 2 milyon TL yatırım aldı. Bu yatırım turuna ayrıca melek yatırımcılar Ömer Erkmen ve Ali Çebi de katkıda bulundu. Volt Lines’ın bugüne kadar aldığı yatırımlar 2.4 milyon TL’ye ulaşmış durumda.

Girişimcinin, başarısız girişiminden sonraki başarılı girişimine yatırım!

Bu yatırımın çok enteresan bir yanı var. Yatırımcılardan MEVP ve Ali Çebi, daha öncesinde Volt Lines’ın kurucusu Ali Halabi‘nin sonradan başarısız olan şimdi kapanan girişimi Volt Türkiye‘ye de yatırım yapmış olması.

Ali Halabi: “Bir önceki başarısız girişiminize yatırım yapmış yatırımcıların hala size güvenip yeni girişimize yatırım yapabileceklerinin hayal olmadığını ayrıca burada hatırlatmak istiyorum.” açıklamasında bulundu.

MEVP, Ortadoğu’nun en büyük Venture Capital şirketlerinden birisi. Şu anda ilgili bölgede değeri 220 milyon dolardan fazla teknoloji odaklı fonları yönetmekle beraber, 100 milyon dolar seviyesinde ortak yatırımlardan oluşan farklı fonları da destekliyor. MEVP’nin yatırım ekibi, Türkiye ve Ortadoğu’da 40’tan fazla şirkete yatırım yapmış 23 profesyonel yatırımcıdan oluşmakta.

Hedef Filo da Türkiye’nin en büyük filo araç kiralama şirketlerinden birisi. Hedef Filo’nun yaptığı bu yatırım, ayrıca ilk kurumsal Venture Captial yatırımı ola özelliğini de taşıyor. Hedef Filo’nun akıllı ulaşım ve MaaS (mobility-as-a-service) çözümlerinde Türkiye’de lider konumuna gelmek için attığı bir stratejik adım olarak da nitelendirilebilir.

Yeni yatırım turu yolda

Önümüzdeki bir kaç hafta içerisinde bir başka yatırım turunu da kapatacağının bilgisini veren Halabi, bu yatırımlarla birlikte satış ekibini büyütmek, müşteri sayısını artırmak, iç operasyonları büyütmek ve ARGE’ye yoğunlaşmak istiyor.

Halabi: “2019 sonuna kadar pazar payımızın %1.5’i geçmesini planlıyoruz. Bunun için gerekli adımları atarken teknolojimizi geliştirip aynı anda Orta Doğu’daki farklı şehirlere uzanmayı ve Volt Lines olarak operasyonları başlatmayı hedefliyoruz. Aslen bir Lübnan vatandaşı olarak, Orta Doğu’daki toplu taşıma sorununu farkında olup, Volt Lines ve proje paydaşları ile beraber o bölgedeki trafik sorunlarına çözüm üreteceğimize inanıyorum.”

Volt Lines Nedir?

Volt Lines aboneliğe dayalı akıllı ulaşım servisidir. Firmalar direkt sağlayıcılardan servis aracı kiralamak yerine, Volt Lines’dan çalışan sayılarına göre abonelik bazlı hizmet satın alabilirler. Firma çalışanları kendilerine özel Volt Lines mobil uygulamasını yükleyerek tüm Volt Lines araçlarıyla istedikleri noktalara yolculuk yapabilirler.

Gelişmeleri takip ediyoruz. Paylaşmaya devam edeceğiz.

Otonom araç şirketi FiveAl, 2019’da Londra sokakları ile buluşacak

İngiliz startup FiveAl, sürücüsüz araç teknolojileri ve paylaşımlı araçlardan oluşan bir filo kurmak için aldığı 35 milyon dolardan sonra araçlar için ilk hamlesini yapacağını duyurdu.

Hizmet ilk olarak Londra’nın Bromley ve Croydon ilçelerinde yaşayan insanları hedef alacak. 2019’un sonlarına doğru başlatılması beklenen proje için ilk olarak 10 ay boyunca veri toplanacak. Beş adet FiveAl aracı sürücüler ile birlikte teste çıkarılacak, yol koşulları ve daha fazlası hakkında Al yazılımı eğitilecek. Bu deneme süresi ise şirketin Londra sokaklarındaki ilk varlığını temsil ediyor.

Şirketin sürücüsüz araçlar için aldığı 35 milyon dolarlık yatırım Avrupa Bölgesi için yüksek olarak görünse de ABD ya da Çin’deki şirketlere kıyasla oldukça mütevazi bir rakam. Çünkü Uber ya da Google Drive gibi devler bu şirketlerden üstün durumda. Fakat Avrupa’daki küçük şirketlerin diğer otonom araç devlerine karşı büyük bir avantajları var. Bu avantajdan kısaca bahsedelim; Avrupa’nın çoğu ülkesinde kentsel yoğunluk fazla, üstelik buradaki sürüş deneyimi diğer bölgelere göre biraz farklı durumda. Bu faktör büyük şirketlerin Avrupa’daki varlığını zorlaştırıyor, fakat yerel bir şirket bu koşullara daha çabuk uyum sağlayabiliyor.

FiveAl’nin ürün müdürü ve aynı zamanda şirketin kurucu ortağı olan Ben Peters basına verdiği bir demeçte şu şekilde konuştu; “Gerçekten zor bir alan olan bir kentsel hizmeti hedef alıyoruz. Kentsel alanlarda otonom sürüş, hala çözümsüz olan en zor hedef.” Ayrıca 10 aylık deneme süresinin araçlar için büyük bir avantaj olduğunu söyleyen Peters, bu sürecin hizmetin daha fazla geliştirilmesine olanak tanıdığını belirtti.

Çin merkezli elektrikli araç şirketi Nio, halka arz ediliyor

Tesla’nın Çinli rakibi Nio, New York Menkul Kıymetler Borsası’nda halka arz edilmeye hazırlanıyor. Şirket bu arz sonrasında 1.8 milyar dolar gelir elde etmeyi planlıyor.

Nio, 2014 yılında girişimci Bin Li tarafından kuruldu. Şirket Çin teknoloji devleri Baidu ve Tencent tarafından da destekleniyor. Şu ana kadar iki tane araç geliştirdiler; isimleri sırasıyla EP9 ve ES8.

EP9 genel olarak bir yarış arabası dizaynında ve hatta geçen sene elektrikli araçların hız rekorunu kırdı. ES8 ise 65.000 dolarlık fiyatı ile daha yüksek sınıfa hizmet eden bir araç. Geçen yıl satışa çıkarılan aracın 17.000 talibi olduğu halde sadece 481 sipariş yerine ulaştırıldı.

EP9 Modeli

Şirket haziran ayı sonunda aylık gelirin 6,9 milyon dolarlık gelir edindiğini fakat bu aya kadar olan toplam zararın 502 milyon dolar olduğunu belirtti. Ayrıca Nio 2017 yılında 759 milyon dolar zarar etmişti.

Nio, Tesla ile her ne kadar aynı alanda olsa da araçlara yaklaşımı biraz farklı. Örnek vermek gerekirse Nio, mevcut müşteriler ile yeni müşterilerin vakit geçirebileceği bir kulüp işletiyor. Bunun yanında pil şarjını işlemek için kendine özgü bir yol geliştirdiler. Çinli kullanıcılar Tesla’nın araçlarında çektikleri evde şarj etme sıkıntısını Nio’da yaşamıyor. Gezgin bir şarj kamyonu müşterilerinin imdadına yetişiyor. Ve bu şarj hizmeti şirkete yeni bir gelir kapısı da açıyor.

Şirketin henüz kendine ait bir üretim tesisi yok, bunun yerine devlet destekli JAC Motors’da üretim yapıyorlar ve bu da üretim süresini uzatıyor. Fakat yeni planlara göre şirkete özel bir fabrika kurulacak ve araç sipariş tarihinden teslim tarihine kadar olan süre yaklaşık 28 güne düşecek.

Bebekler için uyku koçu uygulaması Little Sleeper, Xoogler’da sunum yaptı

Bebekler için uyku koçu uygulaması olan Little Sleeper’dan Berna, Xoogler’da pitching yapan 20 girişimin arasında yer aldı.

Ayrıca Little Sleeper’ın iOS ve Android cihazlar için uygulamasını bu bağlantıdan indirebilirsiniz.

CRM ve İK uygulamaları geliştiren Ofisim, 2019’da 10 bin kullanıcıya ulaşmak istiyor

Kodlama bilgisi gerektirmeyen iş uygulaması geliştirme platformunu hayata geçiren ve projeleri TÜBİTAK tarafından da desteklenen Ofisim, 2018 yılının ilk yarısını kapsayan bir performans değerlendirmesi yaptı. 2018’in ilk altı ayında gelirlerini %60 oranında artıran Ofisim’in, 2019 yılı hedefleri arasında İK ve CRM uygulamalarını 10 binin üzerinde kullanıcıyla buluşturmak yer alıyor.

PrimeApps Platformunu artık yerinde kurulum ve özel bulut seçenekleriyle de kullanmak mümkün

Geliştirdiği çözümlerle şirketlere bilgi yönetiminde büyük avantajlar sağlayan Ofisim, bulut tabanlı uygulama platformu PrimeApps’i geliştirmeye ve iş ortaklıklarıyla büyümeye devam ediyor. Orta ve büyük ölçekli işletmelerin bilgi güvenliği ve gizliliği konusundaki hassasiyetlerini de dikkate alarak artık PrimeApps’i yerinde kurulum ve özel Bulut seçenekleriyle de sunuyor. Bunun yanında PrimeApps’e eklediği BPM motoru ile iş süreçlerini daha kolay ve esnek hale getiriyor. Şirketlerin PrimeApps platformu üzerinde iş uygulamaları geliştirmelerine ve pazara sunmalarına destek veren Ofisim; iş güvenliği, sigortacılık, eticaret, proje yönetimi ve perakende alanlarında uzmanlaşmış şirketlere hizmet veriyor.

CRM ve İK Uygulamalarında yeni özellikler

CRM ve İK uygulamalarına da yeni özellikler ekleyen Ofisim, geliştirdiği şifreli alanlar (Encrypted Fields) sayesinde güvenlik hassasiyeti bulunan şirketlerin şifreli bilgi alanları üzerinden iş süreçlerini yönetmelerine yardımcı oluyor. Ayrıca firmaların temel ön muhasebe ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla CRM uygulamasına çok yakında kasa, banka ve fatura özelliklerini eklemeyi planlıyor. Aynı şekilde İK uygulamasında bordro yönetimi ve performans yönetimi modüllerini müşterilerine sunmak için de çalışmalarını sürdürüyor.

2019’da hedef 10 binin üzerinde kullanıcı

2018’in ilk yarısında gerçekleştirdikleri çalışmalar ve elde ettikleri gelirlere bakıldığında hedeflerinin büyük bir kısmına ulaştıklarını vurgulayan Serdar Turan, Ofisim’in gelecek dönem hedeflerini ise şöyle aktarıyor:

“Geçtiğimiz yarıyılda gerçekleştirdiğimiz çalışmalar bizim için gurur verici. Geldiğimiz nokta, başından beri belirlediğimiz hedeflere ulaşabilmek için bugüne kadar doğru adımlar attığımızı gösteriyor. Esnek altyapımız sayesinde, klasik yazılım geliştirme yöntemlerine nazaran 10 kata kadar hızlı uyarlama yapabildiğimiz için, hızlı ve düşük maliyetlerle çözüm sunabiliyoruz. Bulut tabanlı teknolojimiz sayesinde de bakım ve güncelleme gibi gizli maliyetlerimizin olmaması, müşterilerimiz için ayrı bir tasarruf sağlıyor. Orta ölçekli bir işletmenin sunduğumuz hizmeti geleneksel programlarla hayata geçirmek yerine bizim uygulamalarımızı tercih etmesi durumunda, yılda 10.000 TL ile 100.000 TL arası bir tasarruf sağlayabileceğini söyleyebiliriz. Amacımız bulut tabanlı iş uygulamaları pazarında lider konumda olmak. Bu yöndeki çalışmalarımıza gerek önümüzdeki yarıyılda, gerekse 2019’da devam edeceğiz. Bu yıl için en büyük hedeflerimizden birisi uygulamalarımızı deneyimlemiş olan 5 binin üzerindeki kullanıcı sayısını 10 binin üzerine çıkartmak. Müşterilerimizi dinleyerek geliştirdiğimiz tüm çözümlerle iş ortaklarımızın en büyük destekçisi olmaya devam edeceğiz.”

Türkiye’nin ilk eSpor arenası İstanbul’da açılıyor

Riot Games Türkiye, tüm dünyada gün geçtikçe büyüyen espor ekosisteminin, ülkemizde de hız kesmeden güçlenmesi ve Çin, Kore gibi bu alanda lider ülkelerin kalitesine eşdeğer bir seviyeye ulaşması için yatırımlarına devam ediyor. Riot Games Türkiye’nin girişimiyle, dünyanın en büyük espor arenası 2019 sezonunda açılıyor. İstanbul’da Ataşehir Watergarden’da yer alacak merkez, “Türkiye’nin ilk espor arenası” olarak tarihe adını yazdıracak.

eSpor tutkunlarının, her hafta gerçekleşen Vodafone FreeZone Şampiyonluk Ligi maçlarını canlı olarak izleyebileceği Riot Espor Arena, maç günlerinde 1000 kişinin üzerinde seyirciyi ağırlayabilecek. Takımını destekleyerek espor atmosferini yerinde yaşamak isteyen herkesin keyifle zaman geçirebileceği Arena’nın kapasitesi daha büyük etkinliklerde iki katına çıkartılabilecek.

Maç günleri dışında da birçok etkinliğe ev sahipliği yapacak

Bora Koçyiğit

Maç günleri dışında da canlı kalacak Riot Espor Arena’da, espor tutkunlarının bir araya geleceği etkinlikler düzenlenecek. Ayrıca LoL ve espor takımlarının ürünlerinin de ulaşılabileceği Arena’da oyunseverler de özel oyun alanlarında espor keyfini yaşayabilecekler.

Riot Games Türkiye Ülke Müdürü Bora Koçyiğit konuyla ilgili olarak şu değerlendirmelerde bulundu;

“Ülkemizde esporun gelişimi için yatırımlarımıza 6 yıldır aralıksız devam ediyoruz. Türkiye’de ilk defa profesyonel bir e-spor liginin fitilini ateşleyerek başladığımız bu yolculukta, bugün dünyanın en büyük espor arenasını açma noktasına gelmenin heyecanı içerisindeyiz. Gelecek sezonda kapılarını tüm oyunseverlere açmayı planladığımız Arena, ülkemizde esporun gelişimi için çok önemsediğimiz bir yatırım. Riot Games Türkiye olarak en büyük hedefimiz, yeni sezona, yeni heyecanlar ve yeni Arena’mızla girmek.”

Biz de egirişim olarak eSpor’u destekliyor ve gelişmeler oldukça paylaşacağımız dile getirmek istiyoruz.

General Mobile’dan 100 milyon TL’lik yatırımla Türkiye’nin ‘En Büyük Yerli’ cep telefonu fabrikası

Türkiye’nin yüzde yüz yerli cep telefonu markası General Mobile’ın yıllık 2.5 milyon adet üretim kapasiteli yeni fabrikası faaliyete geçti. 2018 sonu itibariyle hedef, üretim kapasitesini 4.4 milyon adete çıkarmak. “En Büyük Yerli” yeni fabrika yatırımı ile bu sene 155 milyon TL’lik ihracat hedeflerken, faaliyette olduğu ülke sayısını da 45’e çıkaracak.

Marka stratejisi, operasyonu, tasarımı, Ar-Ge ve üretim tesisleri Türkiye’den yönetilen General Mobile, 100 milyon TL’lik yeni fabrika yatırımı ile birlikte Türkiye’nin en büyük yerli cep telefonu fabrikasını üretime kazandırmış oldu.

Üretimin merkezini anavatanına taşıdı

33 ülkede faaliyet gösteren ve 2018 yılı sonunda toplamda 45 ülkede olmayı hedefleyen General Mobile, inovasyon ve Ar-Ge çalışmaları ile de dikkat çekiyor. Bu fabrika yatırımıyla yüzde yüz Türk markası olan General Mobile’ın, Ar-Ge merkezi ve operasyon yönetiminin ardından, üretimi de Türkiye’de olacak.

“2018 yılı içinde 45 ülkede, 4,4 milyon cep telefonu”

Sebahattin Yaman, Yönetim Kurulu Başkanı

General Mobile’ın, ihracatla büyüyen bir marka olduğuna değinen General Mobile Yönetim Kurulu Başkanı Sebahattin Yaman, “Türkiye’nin uluslararası pazardaki yerini sağlamlaştırmasının tek yolu, öz kaynaklarıyla teknoloji geliştirmekten ve ihraç etmekten geçiyor. Bunun yaratacağı katma değer, Türkiye’nin gelişiminde önemli bir rol oynayacak. Türkiye’deki fabrikamızda 33 ülkeye de ihraç ettiğimiz tüm modellerimizin üretimini gerçekleştiriyoruz. Şu an yıllık üretim kapasitesi 2,5 milyon adet olan fabrikamızla hedefimiz, faaliyette olduğumuz ülke sayısını 2018 sonuna kadar 45’e çıkararak 4,4 milyon adet üretim yapmak olacak.

“2017 yılında toplam satışımızın %16’sı ihracat yolu ile oldu. Yeni fabrika yatırımımızla bu oranı 2018 yılı sonunda %20’ye çıkartmayı planlıyoruz. 2017 yılında ihracat ciromuz 75 milyon TL’ydi, 2018 sonu itibariyle ihracat hedefimiz ise 155 milyon TL. Yeni üretim üssümüzde artan üretim kapasitemizle, bir yandan iç pazarın ihtiyaçlarını karşılarken, bir yandan da ihracatımızı güçlendireceğiz” dedi.

İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülü ikinci yılında “hayata değer” temasıyla başvuruları bekliyor

Kale Grubu’nun yeni nesil sosyal girişimcileri teşvik etmek amacıyla Ashoka ortaklığında düzenlediği İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülü için başvurular başladı. Söz konusu ödül programına 21 Eylül 2018’e kadar bu bağlantıdan başvurabilirsiniz.

İkinci yılında “hayata değer” temasıyla kurgulanan ve daha iyi bir gelecek için değer bilmek kadar değer katmanın da fark yaratacağına işaret eden programa üç kategoride başvurmak mümkün. Her bir kategori için ödül miktarı 50.000 TL’dir.

  • Erken Aşama: Belirli bir bölgede pilot uygulaması bulunan ve yarattığı sosyal etkinin yaygınlaşma potansiyeli bulunan sosyal girişimciler başvurabilir.
  • İleri Aşama: Geniş bir bölgede uygulaması bulunan ve faaliyet gösterdiği alanda sosyal sorunun çözümü için geniş çaplı bir değer önerisi sunan sosyal girişimcilerin başvuruları bekleniyor.
  • İş birliği Ödülü: Sosyal etkiyi artırmak amacıyla iki kurum arasında geliştirilen iş birliği projelerine ilişkin başvuruların alındığı bu kategori, bu yıl ilk kez açıldı ve ilk olma özelliğini taşıyor.

Seçici Kurul değerlendirmesinin 31 Ekim’de tamamlanmasının ardından, kazananlar 4 Aralık’ta düzenlenecek ödül gecesinde açıklanacak.

Geçen yıl ilk kez düzenlenmesine rağmen yüzlerce başvuru alan İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülü’nün kazananları otizmli çocuklar için ücretsiz eğitim sağlayan Otsimo, öğretmen değişimiyle köy okullarında nitelik artışı ve fırsat eşitliği sağlamayı amaçlayan KODA ve internet alışverişlerinde küsuratların bağışıyla STK’lara önemli bir kaynak yaratmayı hedefleyen Yuvarla olmuştu.