Ana Sayfa Blog Sayfa 901

Kablosuz güvenlik kamerası Anker EufyCam, Kickstarter’da 3.1 milyon dolar fon topladı

Gelişmiş güvenlik teknolojilerini tek şarjla 365 gün kullanım ömrüne sahip bataryasıyla sunan Anker EufyCam kablosuz güvenlik kamerası, kitle fonlama platformu Kickstarter‘da 60 günde 3.1 milyon dolardan fazla destek topladı.

Şehir yaşamı hane güvenliği için teknolojiden faydalanmayı zorunlu hale getirse de geleneksel görüntüleme sistemlerinin kablolama ve montaj gibi gereklilikleri nedeniyle herhangi bir güvenlik cihazı kullanımı her on evden sadece üçüyle sınırlı kalıyor. Anker Innovations çatısı altında geliştirilen kablosuz güvenlik kamerası Anker EufyCam ise kurulum ve montaj gibi sorunları tümüyle ortadan kaldırıyor.

Gelişmiş bir güvenlik kamerasının tüm özelliklerini dikkat çekici tasarımı ve tek şarjda 365 gün kesintisiz çalışan piliyle sunan Anker EufyCam, kitle yatırım platformu Kickstarter’da 60 günde 8.800’den fazla destekçiden 3.139.558 dolar toplayarak tüm zamanların en çok fonlanan akıllı ürünü oldu. Full HD kayıt, gece görüşü, canlı yayın ve yüz tanıma gibi teknolojilerin tümünü kullanıcıya sunan Anker EufyCam, ayrıca banka düzeyinde şifreleme ve IP66 su geçirmezlik sertifikasıyla hem yazılım hem de donanım olarak tam koruma sağlıyor.

Geleneksel güvenlik servislerinin bakım ve aylık ücret gibi beklentilerini rafa kaldıran Anker EufyCam kablosuz güvenlik kamerası, her türlü düz zemine kolaylıkla yapışan manyetik montaj düzeneğiyle ihtiyaç duyulan görüntüleme noktasına saniyeler içinde kuruluyor. Sıradan kablosuz çözümler iki ayda bir şarj edilmeye ihtiyaç duyarken, şarj teknolojilerinde global lider olan Anker’in inovasyonuyla pilini en verimli şekilde kullanan Anker EufyCam tek dolumda 365 gün kesintisiz kullanım imkanı sunuyor.

Akıllı kamera güvenilir kişileri yüzünden tanıyor

Güvenlik kameralarının yanlış alarm verdiği kuş, evcil hayvan ya da yaprak gibi nesneleri gelişmiş yüz tanıma teknolojileriyle tespit eden Anker EufyCam, böylelikle yanlış alarmları %95’e varan oranlarda azaltıyor. Eve giriş çıkış yapanların “güvenilir yüz” olarak Anker EufyCam’e tanımlanmasının ardından, kamera kızılötesi teknolojisiyle önce hareketi algılıyor. İkinci adımda yapay zeka teknolojisi, bu hareketin bir insana mı yoksa başka bir canlıya mı ait olduğunu tespit ediyor. Son olarak, kameranın belirlediği kişinin veri tabanına kayıtlı güvenilir yüzlerden biri olup olmadığı netleştiriliyor ve sistem kullanıcıyı buna göre bilgilendiriyor.

Anker EufyCam’in sahip olduğu 140 derecelik geniş açılı lens, monte edildiği her konumdan mümkün olan en geniş görüntüyü almasını mümkün kılıyor. En net ve parlak Full HD görüntüleme için sınıfının lideri Sony Exmor tipi sensör kullanan kamera, hem gündüz hem de gece görüşünde keskin görüntü sağlıyor.

Mobil uygulama ile uçtan uca kesintisiz deneyim

Dahili mikrofon ve hoparlörü sayesinde akıllı telefon ve kapı arasında direkt iletişim kurmaya olanak tanıyan Eufy güvenlik uygulamasıyla kullanıcılar, evde olmadıklarında dahi kapıya gelen ziyaretçi ile görüşebiliyor. Akıllı telefonlar, Eufy güvenlik uygulaması ile birer gerçek zamanlı görüntüleme ekranına dönüşüyor.

Anker Innovations tarafından geliştirilen Anker EufyCam kablosuz güvenlik kamerası, başarıyla tamamlanan Kickstarter fonlamasının ardından yıl sonunda Türkiye’de satışa sunulacak.

Blockchain tabanlı fintech Creosafe, Startupfon’dan 2.5 milyon dolar değerleme ile ilk yatırımını aldı

Blockchain teknolojisinin sermaye piyasalarına başarıyla ugulanmasına öncülük eden Creosafe, sizlere geçtiğimiz günlerde kurucu ortağı Gülsüm Çıracı ile röportajını paylaştığımız Startupfon’dan, 2.5 milyon dolar değerleme ile ilk yatırımını aldı.

Creosafe, hızla gelişen ve finansal piyasaların işleyişini tamamen değiştirecek olan Blockchain teknolojisi üzerine inşa edilen bir Fintech ekosistemidir. Bu ekosistem Ricardian-Smart kontratlar ile, varlığa dayalı tokenizasyonun öncüsü olup, ikincil piyasası olmayan sermaye yatırımlarına likidite sağlamaktadır. Bu şekilde likid olmayan varlıkların ABD’deki yıllık pazar payı 1.9 trilyon dolardır.

Konu ile ilgili açıkalama yapan Creosafe in kurucu ortağı ve CEO’su Yusuf Mugaloğlu ‘’Bizim nesil, hayatımızı ve  iş yapış şeklimizi radikal bir şekilde değiştiren iki önemli teknolojiye tanık oldu: “İnternet ve cep telefonu”. Bu iki teknolojinin üreticisi ya da yatırımcısı olma şansım olmadı. İyi bir kullanıcısı oldum. Şimdi ekonomik hayatı benzer şekilde değiştirecek olan blockchain teknolojisine tanık oluyoruz. Creosafe ile bu teknolojinin öncülüğünü yapmak, üreticisi olmak, özellikle bunu ABD gibi rekabetin cok yoğun olduğu bir ekonomide yapmak büyük bir mutluluk kaynağı” dedi.

Creosafe’in diğer kurucu ortağı ve CMO’su Demet Doltas ise “Para havalesi ya da ödeme sistemleri dışında bir fintech oluşturmak kolay değil. Creosafe hem bunların dışında bir fintech hem de kripto dışında blockchain teknolijisine inovatif bir uygulama alanı yaratan bir fintech şirketi. Yatırımcıların en önemli ihtiyaçlarından biri olan likidite sorununu çözen inovatif bir fintech uygulaması. Bu açıdan bakınca, ülkemizden hep beraber bir unicorn, milyarlarca dolarlık pazar payina sahip kürsel bir şirket çıkaracağımıza inancımız tam.

Creosafe, ekosistemine giriş ve kullanım yetkisi veren creo token’ları 2019 yılında ihraç edip satışa çıkaracak.

Creosafe’in danışma kurulunda blockchain ve Dapp uzmanı Sam Onat Yilmaz, Cavit Yantaç, Cerberus Capital’den Leon Tokatlılar, finansal hukuk danışmanı Burak Karamete ve yatırım bankcısı Orkun Altuğ da yer alacak.

Creosafe’le ilgili gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.

IBM, 34 milyar dolara Red Hat’i satın aldı

IBM geçirdiği zor zamanlardan sonra büyük bir hamle yaparak Red Hat‘ı 34 milyar dolara satın aldı. IBM iş ortağı Aaron Levie‘nin twitter hesabında bahsettiği gibi bazen bu tür girişimleri ileriye taşımak için cesur bir hamle yapılması gerekiyor. IBM de gerçekleştirdiği bu satın alımla hamlesini yapmışa benziyor.

Teknoloji devi IBM şimdiye kadar sağladığı teknoloji hizmetlerini genişletmeyi Red Hat ile birleştirerek sağlamayı planlıyor. IBM karmaşık altyapı, yazılım, yapay zeka, blockchain ve mantıksal analiz gibi yeni teknolojiler geliştirmeyi hedefliyor. Red Hat açık kaynak araçlarının IBM bulut hizmetleri ile birleşmesi karlı bir gelişim süreci oluşturacaktır.

Aynı zamanda 3 milyar dolarlık bir gelir oranıyla Red Hat 5 milyar dolarlık bir gelir hedefine sahip bu oran IBM’in ilk çeyrekte 19 milyar dolar kar elde ettiği düşünüldüğünde düşük bir oran olsa da IBM için önemli bir katkı sayılıyor.

IBM’in sahip olduğu bulut teknolojisine karşı Red Hat daha kompleks bir bulut stratejisi sunuyor. Sahip olduğu özel bulut altyapısını kendi genel bulutlarıyla potansiyel olarak köprüleyebillir ve Red Hat’ı bulut işlevselliği ve açık kaynak kodları sayesinde sıçrama tahtası olarak kullanabilir.

IBM’in sahip olduğu birçok kurumsal şirket ve markalaşmış bir güvenirliği var Red Hat ise gerçekleştirdiği açık kaynak araç satışlarından beklendiği gibi satış geliri elde edemiyor bu noktada IBM ve Red Hat hizmetlerini bir araya getirdiğinizde işleriniz için büyük bir potansiyel elde edebilirsiniz. IBM ve Red Hat da bu potansiyeli hayata geçirdi.

Architicket: İnşaat sektörü dikeyinde faaliyet gösteren şantiye ve yapı yönetim asistanı

Üç genç girişimci Can Küçükay, Damla Sümengen ve Bora Yiğit Şentürk tarafından geçtiğimiz Eylül ayında hayata geçirilen ve dünyada da birkaç örneği olan şantiye ve yapı yönetim yazılımı Architicket, özellikle inşaat sektöründeki yapı yönetim sürecinde çözüm sunuyor ve kendini yeni nesil bir “asistan” olarak konumlandırıyor.

Bünyesinde 38’i tamamlanmış toplam 106 projesi bulunan Architicket ile proje yönetim sürecinde karşınıza çıkan ve sizi yavaşlatıp ek iş yükü oluşturan bazı önemli sorunlardan doğan zaman ve bütçe kaybını en aza indirmeyi, böylece projenizi hem zamanında hem de istenen kalitede bitirmenize yardımcı olmayı hedefliyor.

Yaklaşık 16 ayda geliştirilen bu yazılım, geçtiğimiz Mart ayında, Türkiye’de faaliyet gösteren girişimcilik programlarından biri olan KWORKS Girişimcilik Araştırma Merkezi tarafından kabul edildi.

Architicket Kurucuları

Architicket ile neler yapılabilir?

  • Proje bilgilerini ve projenize ait tüm planlarınızı Architicket‘a yükleyerek, dijital ortamda tarayıcınız ve mobil uygulamamız üzerinden olmak üzere her an ulaşabilir,
  • Birlikte çalıştığınız kişilerin görev ve yetkilerini belirleyerek hızlı bir organizasyon oluşturabilir, böylece zamanınızı en verimli şekilde yönetebilir,
  • Yapılması gereken işleri uygulama içindeki dijital plan üzerinden konumu belirterek ve fotoğraf ekleyerek ilgili kişiye anında iletebilir, yine en hızlı şekilde sonuca varabilir,
  • Görevleriniz ve projeniz ile ilgili uygulama üzerinde yaptığınız tüm yazışmaları ve protokolleri kayıt altına alabilir, böylece ayrı bir iş yükü oluşturan geriye dönük iş takibi sürecini kolaylaştırabilir,
  • Günün sonunda yorucu ve zaman alan şantiye raporunuzu sadece birkaç saniye içinde “pdf” formatında alabilir ve eksiksiz bir arşive sahip olabilirsiniz.

Türkiye’de ilk ve tek olma özelliği taşıyan Architicket hedefini yüksek tutuyor ve geliştirmekte olduğu özellikleri, kullanıcı dostu tasarımları ile şimdiden yurt dışındaki rakiplerini geride bırakmaya hazırlanıyor. Biz de girişimi yakından takip ediyoruz. Gelişmeleri paylaşmaya devam edeceğiz.

Yerli girişim Fazla Gıda, Türkiye’de 1.5 buçuk yılda 2600 ton gıda atığını kurtardı

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın seçtiği 9 girişimden biri olan yerli teknoloji girişimi Fazla Gıda, dünyanın dört bir yanındaki girişimlere sürdürülebilir iş uygulamalarında verdiği destekle, girişimlerin kendi toplumlarına yönelik sosyal etki yaratmasını amaçlayan Accelerate2030’a “örnek teşkil eden, etki odaklı girişim” olarak davet edildi.

“Sürdürülebilirlik” çerçevesinde stratejik planını çizen kurumların çalışmalarını destekleyen Accelerate2030’da geleceğe yönelik hedeflerini açıklayan Fazla Gıda Kurucu Ortağı ve CEO’su Olcay Silahlı, amaçlarının gıda atıklarının nasıl önleneceği konusunda şirketler içinde farkındalık yaratmak olduğunu ve Türkiye’nin gıda atığının toplamda yıllık 214 milyar TL olduğunu ve 1.5 yılda 2.600 tonluk gıda kurtardıkları dile getirdi.

Küçük gıda işletmelerine yardım edilmeli

Soğuk Zincir altyapısının sağlanması ve daha da önemlisi bu konuda bir veri tabanı oluşturulup soğuk zincir hakkında makro seviyede veri bazlı çalışmaların yapılmasının önemine dikkat çeken Olcay Silahlı: “Küçük gıda işletmeleri ve tarımsal alanda faaliyet gösteren işletmelere bu süreçte yardım edilmesi gerektiğini düşünüyoruz, zaten bu yaklaşım son yıllarda global olarak da adeta bir ortak görüş haline geldi” dedi. Bu konuda hükümetlere de en az özel sektör kadar rol düştüğünü vurgulayan Silahlı, “Danimarka örneğinden yola çıkarak gerçek başarının ticari ve finansal faydaya dayalı modeller ile mümkün olacağını düşünüyoruz” şeklinde sözlerine devam etti.

Fazla Gıda olarak sundukları çözümler ve gelecek stratejilerinin global görüş ile uyumlu hatta global görüşün daha da önünde olduğunu göstermesi açısından Accelerate2030’a davet edilmenin kendileri açısından taşıdığı öneme vurgu yapan Olcay Silahlı, hem bölgesel hem de küresel düşündüklerini ifade etti.

Dünya’da yılda 1,3 milyar tonluk gıda atığı oluşuyor

Dünya’da oluşan karbon salınımının yüzde 8’i gıda atığından kaynaklanıyor. Oluşan gıda atığının yüzde 60’ı engellenebilir durumda. Fazla Gıda, şu ana kadar çalıştığı iş ortaklarında yüzde 70 seviyesinde bir kurtarma başarısına ulaştı. Türkiye’nin gıda atığı toplamda yıllık 214 milyar TL. Döngüsel ekonomiyle bu rakamın minimum yüzde 10’u yani ortalama 20 milyar TL’lik kısmı tasarruf olarak sağlanabilir.

Fazla Gıda, 1,5 yılda 2.600 tonluk gıda kurtardı

Bugün itibariyle Türkiye’de 17 şehirde faaliyet gösteren Fazla Gıda, yaklaşık 100 dernek ve gıda bankası ile iletişimde. 1,5 yılda 2.600 tonluk gıda kurtaran Fazla Gıda, 2.500 üzerinde ürün çeşidi ile 4.500 işlem sonucunda bu miktara ulaştı. 4 kurumdan aldığı bu ürünleri 200.000’in üzerindeki kişiye dağıtan Fazla Gıda’nın 1,5 yılda yaptığı ortalama yardım bedeli ise 10 milyon TL’nin üzerinde.

Grab, turizm devi Booking’den 200 milyon dolar yatırım aldı

Microsoft’un stratejik bir yatırım yaparak gelişmesini sağladığı ulaşım ağı uygulaması Grab, Booking’den 200 milyon dolar yatırım aldı.

Bu yatırım Grab’in yıl sonuna kadar 3 milyar dolar değerine kadar yükseleceğine dair tahminlerin yapılmasına neden oldu. Microsoft ve Booking gibi stratejik ortaklarla yükselen Grab uygulaması Uber’in bölgesel işlerini de almaya başladı ve 8 farklı ülkede çalışmak üzere yola çıktı.

Booking bundan önce Çin şirketi Didi’e 500 milyon dolar yatırım yapmış ve şirketin takımına kendi elemanlarını da dahil etmişti. Diğer yandan şimdi de Grab uygulamasına yatırım yapan şirket 2019 yılında verilen hizmetlerin birleşmesini sağlayacak. Yani bu durumda yıl sonuna kadar Booking ve Grab daha yakından çalışacak ve otellerine gidecek turistler Grab uygulamasını kullanacak.

Bunun yanı sıra Grab şirketi Booking’in birlikte çalıştığı Kayak, Pricelin.com, Rentacars.com ve OpenTable uygulamalarından da yararlanmaya başlayacak. Bu da iki şirketin büyük bir turizm atılımı yaptıkları anlamına geliyor.

Grab uygulaması şuan 110 milyonun üzerinde indirilme oranına sahip oldukça sevilen uygulamalardan biri. Grab uygulaması ile uçaktan inen yolcular otellerine bırakılıyor ve taksiden ucuza gelen bu hizmet pek çok kişi tarafından tercih ediliyor.

Grab ilk başta taksi gibi hizmet vermeye başlamış olsa da sonrasında özel araçların daha fazla tercih edildiğini anladı. Şirket yaz aylarında uygulama hisselerini üçüncü kişilere açtı ve Asya’nın Uber’i olmak üzere büyük bir atılım yaptı. Şirket en büyük rakiplerinden Go-Jek ile yarışmaya devam ediyor.

Futbol odaklı yerli girişim Scoutium, mobil uygulamasını yayınladı

Futbolcuların keşfedilmesini sağlayan yerli girişim Scoutium, geliştirdiği mobil uygulaması yeni ara yüzü ve kattığı yeni özelliklerle kullanıcılarının karşısına çıkıyor. Kullanıcılarına kolaylıkla erişim imkanı sağlayan Scoutium’un yeni mobil uygulaması Google Play ve App Store’da yayınlandı.

Scoutium‘u kısaca anlatmak gerekirse, kullanıcılarının yaptığı futbolcu değerlendirmelerini ve canlı analizleri kulüplere ulaştırarak futbolcuların keşfedilmesini sağlayan kitle kaynaklı dijital futbol gözlemci platformudur. Şu ana kadar platformda 15.000 kayıtlı kullanıcı 100.000’in üzerinde değerlendirme yaptı. 100 tescilli Scoutium Gözlemcisi platformdan düzenli olarak gelir elde ediyor. Scoutium 150 kulüple çalışıyor, haftalık %10’un üzerinde büyüyor ve bu büyüme hızı artarak devam ediyor.

2019 yılında ise yurt dışına açılarak global bir marka olmayı hedefleyen Scoutium’un ilk hedefi İngiltere! 2020 planları arasında ise tüm dünyada 1 milyon kullanıcıya ulaşmak yer alıyor. Futbol sektörünün en büyük sorunlarından biri olan futbol gözlemciliğini dijitalleştiren Scoutium, Futbolun Geleceğini Sen Yaz! sloganıyla kullanıcılarını, karanlıkta kalmış futbolcuları kulüplerle buluşturmaya davet ediyor.

Kadın girişimciler için Arya İş Atölyeleri başladı

İş Bankası desteği ile Türkiye’nin ilk ve tek kadın odaklı yatırım platformu Arya tarafından başlatılan kadın girişimciler için İş Atölyeleri başladı. 5 modülden oluşan İş Atölyeleri’nin ilk modülü olan Patron Bilançosu, İş Bankası’ndan Ethem Eliaçık, Arya’dan Ahu Büyükkuşoğlu Serter, TÜRMOB’dan Cenk İçer ve İşnet’ten Ayhan Akgöz ile gerçekleşti.

Bir İş Size Para Kazandırmıyorsa O İşi Yapmayın.

25 kadın girişimcinin katıldığı toplantıda kadın girişimciler, şirket bilançosu okumaktan muhasebecisini yönetmeye kadar her konuda sorularını işin uzmanlarına sordu. Samimi bir ortamda sohbet ve karşılıklı iletişim içerisinde gerçekleşen toplantıda konuşmacılar, işini büyütmekte olan kadın girişimcilerle önemli tüyolar paylaştı. İş Bankası Ticari Bankacılık Pazarlama Bölüm Müdürü Ethem Eliaçık “Dengeli bir alacak ve borç yapısının önemini, vade uyumu, yatırımların uzun vade ile işletme sermayesinin kısa vade ile fonlanması gerekliliğini vurguladı. Arya Kurucusu ve Fark Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahu Büyükkuşoğlu Serter ise “Bir iş size para kazandırmıyorsa o işi yapmayın.” diyerek karlılığı olmayan iş ile vakit harcamamalarını ve önce “Doğru işi mi yapıyorum?” diye sorgulamalarını önerdi. İşnet’ten Ayhan Akgöz ve TÜRMOB’dan Cenk İçer ise girişimcilerin kullanabilecekleri, erişilebilir fiyatlara, okuması kolay muhasebe programlarını kullanmalarını önererek muhasebecileri ile ilişkilerini iyi tutmaları konusunda “Muhasebeciniz ile dost olun.” tavsiyesinde bulundu.

Katılan kadın girişimcilerin genel olarak muhasebecisinden kaçtığı ve vergilendirme konusunda sorun yaşadığı dile getirildi. Konuşmacıların bu konudaki en önemli tavsiyesi ise “Vergi kazançtan doğar. Finansal planlama ve nakit akışı ile yaşadığınız zorlukların üstesinden gelebilirsiniz.” oldu. Katılan kadın girişimciler, toplantı sonunda, bugüne kadarki en samimi ve iş odaklı toplantı olduğunu belirterek İş Bankası ve Arya’ya teşekkürlerini iletti. Eğitime katılan kadın girişimcilerden Sorax Teknoloji şirketinin Kurucusu Deniz Turan program hakkında “Dolu dolu bir programdı. Bir girişimci olarak , şirketlerin gelişim süreçleri hakkındaki sorularıma net ve yapıcı cevaplar aldım. Genel hatlarıyla olması gerektiği gibi iş odaklı ve verimli bir toplantıydı. İhtiyacı olan tüm kadın girişimcilere tavsiye ediyorum.” dedi.

İş Bankası, Silikon Vadisi’nden sonra dünyadaki ikinci İnovasyon merkezini Çin’de açtı

Türkiye’nin yerli sermayeli en büyük yazılım şirketlerinden olan Softtech, bankacılık ve finans alanında sahip olduğu tecrübesini ve gücünü yeni açtığı ofis ile Çin’e de taşıyarak, bu pazardaki işbirliği fırsatlarını değerlendirecek, buradaki inovatif kültürü ve teknolojinin yaygın kullanımını yakından takip edecek.

Büyük veri, yapay zeka, bulut hizmetler, nesnelerin interneti, siber güvenlik gibi yeni teknolojilerin son derece önemli hale geldiği günümüzde İş Bankası’nın dijital dönüşüm sürecine katkıda bulunacak olan Çin ofisi, çeşitli işbirliği modelleriyle Softtech ürünlerinin değişik pazarlara girmesinin de yolunu açacak.

Softtech, Silikon Vadisi’nin ardından Şanghay’daki merkezi ile Çin gibi büyük bir pazarda yüksek teknoloji firmaları ve ‘fintech’ şirketlerini yakından izleme imkanı da bulacak. Diyalog bankacılığı, yapay zeka, robotik teknolojiler, mobil teknolojiler ve siber güvenlik alanlarında çalışmalar yürüten Softtech ve İş Bankası çalışanları, Çin’deki ofiste belirli aralıklarla görev alarak, inovasyon projelerine doğrudan katılacak ve bu yolla teknolojideki yeni gelişmeleri yerinde ilk olarak deneyimleyebilecek.

İş Bankası’nın iştiraki: Softtech

1 Şubat 2006 tarihinde Türkiye İş Bankası’nın iştiraki olarak kurulan Softtech; İstanbul, Ankara ve San Francisco’da bulunan ofisleriyle toplam 8 farklı lokasyonda, 950’den fazla kişiden oluşan profesyonel kadrosuyla Türkiye’nin yerli sermayeli en büyük yazılım şirketidir. Softtech, bankacılık ve finans sektöründeki tecrübesinin gücü ve deneyimli insan kaynağı ile farklı alanlarda faaliyet gösteren iş ortaklarına, dijital çağın gereklerine uygun müşteri odaklı çözümler geliştiriyor. Yaratıcı ve inovatif çözümler sunduğu bankacılık, sağlık, liman otomasyon, gayrimenkul portföy yönetimi gibi farklı alanlardaki ürünleriyle uluslararası pazarlarda da güçlü ve global bir oyuncu olmayı hedefleyen Softtech, bu doğrultuda birçok yenilikçi girişimleri destekliyor ve bu girişimlerin dünyaya açılmalarına yardımcı oluyor.

Fotoğrafların alabileceği beğenileri tahmin eden Lisa, Hande Enes’ten 300 bin TL yatırım aldı

Lisa, makine öğrenmesi (machine learning) algoritmaları kullanarak fotoğrafların Instagram’da alacakları potansiyel beğenileri tahmin eden bir mobil uygulamadır. Lisa, melek yatırımcı Hande Enes‘ten 300 bin TL yatırım aldı.

Çocukluk arkadaşı olan Tarık Demir ve Orkan Yılmaz tarafından kurulan Lisa, 2016 yılında ilk kodlarını yazmaya başladı. Doktora çalışmalarını MIT’de yapay zeka üzerine yapan İTÜ’de öğretim üyesi olan N. Kemal Üre de 2017 yılında ekibe dahil oldu.

2017 Şubat’ta App Store’da yerini alan Lisa, 2018 Nisan ayında Android kullanıcılarına da hizmet vermeye başladı. 140’tan fazla ülkeden indirme alan Lisa, bugüne kadar yaklaşık 500 binden fazla fotoğrafı analiz ederek 150 binden fazla Instagram paylaşımında kullanıldı. Lisa’nın en popüler olduğu ülkeler ise Rusya, Amerika, İspanya ve Fransa.

Product Hunt’ta gün birinciliği

Geçtiğimiz yıl Product Hunt’ta günün birincisi olduktan sonra, CNBC Tech, Fast Company, Cosmopolitan gibi global kanallarda, Avrupa ve Güney Amerika’da birçok yerel kanalda haber oldu.

Şu an Instagram postlarının etkileşimlerini tahmin eden Lisa; kullanıcı kitlesi büyüdükçe, görsellerin insanların beğeni içgüdüsünü nasıl etkilediğini daha iyi çözümlemeyi, bir sonraki aşamada ise yapay zeka teknolojilerini geliştirerek, mevcut görselleri daha fazla etkileşim alacak hale dönüştürmeyi ve hatta bu görselleri sıfırdan oluşturmayı hedefliyor.

Uygulamalarıyla günlük hayatımızdaki birçok şeyi değiştirecek olan yapay zeka teknolojisini ürünlerinin merkezine koyan Lisa ekibi, yapay zeka konusunda aynı heyecana sahip olan Hande Enes ile yollarına devam edecekleri için mutlu olduklarını dile getirdi.