Ana Sayfa Blog Sayfa 885

BtcTurk ile İstanbul Üniversitesi, Türkiye’nin ilk kapsamlı kripto para araştırmasını gerçekleştiriyor

BtcTurk tarafından İstanbul Üniversitesi İstatistik Uygulamaları ve Araştırmaları Merkezi ve İstanbul TTO iş birliğiyle hazırlanacak kripto para araştırması ülkemizde varlığını sürdüren kurumlar, finans/ekonomi uzmanları, fikir liderleri ve potansiyel kullanıcıların dijital yaşam ve kripto paraya ilişkin algı, tutum ve davranışlarının analizini içerecek. Bu analiz çerçevesinde “alternatif para” kavramını irdeleyecek araştırma, Türkiye’de bu kapsamda ve yöntemde hazırlanan ilk ve en kapsamlı araştırma olacak.

Saha çalışması 11 Ekim tarihinde başlayan ve 402 kişilik bir örneklem üzerinden yapılacak araştırmanın aralık ayında sonuçlanması hedefleniyor. Bu araştırma; İstanbul Üniversitesi’nden, İstatistik Uygulamaları ve Araştırmaları Merkezi Müdürü ve İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Haluk Zülfikar ile İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Murat Vural’ın başkanlığında bir ekip tarafından yürütülüyor.

BtcTurk, kripto para araştırmasıyla Türkiye’de bir ilke imza atmaya hazırlanıyor

Araştırma hakkında bilgi paylaşan BtcTurk CEO’su Özgür Güneri’nin konuya ilişkin görüşleri şöyle: “Türkiye’de böyle bir araştırma maalesef yok. Bu anlamda ülkemizde bir ilki hayata geçirerek BtcTurk olarak İstanbul Üniversitesi ile birlikte çalışma kararı aldık. Konuyu en başından beri sahiplenerek bizi en iyi şekilde yönlendirdikleri için özellikle İÜİUAM Müdürü Doç. Dr. Haluk Zülfikar’a teşekkür ediyorum. Bu araştırma ile hedefimiz kripto paralar konusunda ülkemizde farkındalığı artırarak finans ve akademi camiasına elle tutulur ve kaynak olarak kullanılabilecek bir değer kazandırmak.”

Araştırma Projesinin yürütücüsü Doç. Dr. Haluk Zülfikar ise araştırmaya ilişkin şu bilgileri dile getiriyor: “İÜİUAM 2012 yılından bu yana aktif çalışmalara başlamıştı. Ancak üniversitemizin köklü geçmişinden ve birikimlerinden yola çıkarak sahip olduğu know-how, yetenek ve imkânlar 2016 yılında bu merkezde toplanarak, veri yönetiminin çağın gerektirdiği şekilde ve oldukça aktif kullanımına geçildi. Bu anlamda gerek deneysel araştırmalar ve bunlara ilişkin tasarım, gerekse saha uygulamalarına yönelik araştırmaların tasarım ve uygulamaları, çevrimiçi ve dışı ortamlarda en doğru şekilde yürütebilir bir düzeye ulaştık. Geliştirdiğimiz yöntemler ve bilimsel bilgi birikimimiz sayesinde, artık en doğru ve güvenilir veriye çok daha rahat ulaşabiliyoruz.” Ayrıca iş birliği sürecinde ki desteklerinden dolayı İstanbul Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisine teşekkür ederiz. Gelecek dönemde proje çıktılarının yaygınlaştırılması, yeni proje fikirlerinin ortaya çıkarılması ve yapılacak çalışmalarda kamu desteklerinden de faydalanılması konularında da katkılarının süreceğine inanıyoruz”

Araştırmanın saha ekibi yüksek lisans ve doktora öğrencilerinden oluşuyor. Biz de araştırma sonuçları açıklandığında sizlerle paylaşacağız.

Dijital teknoloji danışmanı Wask.co, 1.2 milyon TL değerleme ile Tarvenn’den yatırım aldı

Hem bireylerin hem de şirketlerin tüm teknoloji ve bilişim ihtiyaçlarını karşılamadan önce, dijital danışman ile irtibata geçerek doğru stratejiyi geliştirmelerini sağlayan Wask.co, ilk yatırımını; yerli sermaye ile kurulmuş uluslararası alanda faaliyet gösteren yatırım ve danışmanlık firması Tarvenn’den 1.2 milyon TL değerleme ile aldı.

İstanbul Aydın Üniversitesi tarafından kurulan “Incubation İstanbul” çatısı altındaki girişimlerden biri olan Wask.co, dakikalar içerisinde konusunda uzman bir danışman kiralayabilmenizi ve tüm dijital teknoloji ihtiyaçlarınız için yol haritası çizebilmenizi sağlıyor. Kullanıcıların her platformdan 7/24 dijital danışmanlara ulaşabilmesi için web üzerindeki WaskPanel’e ek olarak Apple Store ve Google Play üzerinde “WaskApp” adlı uygulamaya da sahip olan Wask.co, bünyesindeki onlarca uzman ile Dijital Pazarlama, Dijital Reklam, SEO, Sosyal Medya, Web Tasarım, Yazılım, Bilgi İşlem ve Siber Güvenlik gibi farklı alanlarda dijital strateji danışmanlığı hizmeti sunuyor.

“Hız ve müşteri memnuniyeti önceliğimiz”

Bireylerin ve özellikle KOBİ’lerin dijitalleşen dünyada ihtiyaçlarının arttığını fakat doğru bilgiye ulaşamadıkları için para ve zaman kaybettiklerini belirten Wask.co kurucusu Ercan Pilcioğlu, “Wask.co sayesinde kişiler ve özellikle küçük ve orta düzey işletmeler dijital ihtiyaçları için doğru bilgilere ulaşabiliyor. Böylece daha az bütçe ve zaman harcayarak ihtiyaçlarını giderebiliyor. Şimdiye kadar sistem üzerinden yüzlerce bireysel müşteriye ve onlarca firmaya hizmet verdik.

Wask’ın hızlı, esnek ve sonuç odaklı iş modeli ile mükemmel bir müşteri memnuniyeti sağladığını belirten Tarvenn Genel Müdürü Mustafa Kopuk, “Wask.co sayesinde ister bireysel ister kurumsal olsun herkes, dijital dünyadaki ihtiyaçları için doğru stratejiyi oluşturabiliyor. Sistem içerisindeki entegre servisler ile ihtiyaçlarınız için anında teklif almanız da mümkün. Böylece daha az zaman ve para harcayarak profesyonel bir hizmet alabiliyorsunuz. İleride hayata geçireceğimiz yeni iş modelleri ile dijital dünyadaki tüm ihtiyaçlar için tek adres olmayı hedefliyoruz” dedi.

Innogate’in 8. döneminde ABD’ye gidecek 7 teknoloji firması belli oldu

İTÜ ARI Teknokent liderliğinde, İstanbul Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle yürütülen Innogate Uluslararası Hızlandırma Programı kapsamında ABD’ye gitmeye hak kazanan 7 teknoloji firması belli oldu.

Programın İstanbul ayağında 8 hafta boyunca Silikon Vadisi’nden gelen mentorlar ile bir arada programa dahil olan teknoloji firmaları; iş modeli kanvası, değer önerisi, pazar analizi, müşteri bölümleme, pazarlama stratejileri, büyüme-ölçeklenme gibi konular üzerinde çalıştı. Ekim 2018’in son haftası itibariyle ABD’ye gidecek 7 teknoloji firması; iki haftası San Francisco, iki haftası New York olmak üzere 1 ay boyunca potansiyel müşteri, iş ortakları ve yatırımcılarla bir araya gelerek, Türkiye’deki başarılarını ABD’de de hızlı bir şekilde elde etmeye çalışacak. Firmaların hedeflerine hızla ulaşabilmeleri için tüm çözümlerin bir arada sunulduğu programda, firmalar sektörlerine uygun birebir satış koçluğu hizmeti alarak, pazara giriş süreçlerini kısaltıyor. Programa katılan firmalar ayrıca Innogate’nin ABD’deki ofis ve bağlantılarından 6 aya kadar yararlanabiliyor.

İşte Innogate Uluslararası Hızlandırma Programı’nın yeni döneminde ABD’ye gidecek o firmalar:

Simternet: Simternet geliştirdiği Knowizz ürünü ile 50’den fazla çalışanı olan firmaların; iç iletişim, süreç yönetimi, inovatif fikir yönetimi, etkinlik yönetimi gibi çözümleri paket uygulama olarak sunuyor.

Transolt: Sürücüsüz otonom AGV taşıma sistemleri geliştirme çalışmalarını yürüten Transolt, elektronik gömülü sistemler ve yazılımları, mekatronik ve robotik sistemler ve görüntü işleme teknolojileri geliştiriyor.

SolidICT: Web, mobil ve backend platformlarında uçtan uca çözüm geliştiren bir yazılım evi olan SalidICT’in referansları arasında birçok kurumsal firma bulunuyor.

Acrome: Endüstriyel ve akademik alanda kullanılmak üzere robotik ve mekatronik sistemler geliştiren, kontrol ve otomasyon çözümleri sunan yenilikçi bir eğitim teknolojileri firması olan Acrome, ürünlerini otomatik kontrol, robotik tasarımı ve mekatronik alanlarında en iyi uygulama ve eğitim deneyimini sunmak için tasarlıyor.

Sixfab: IoT marketinin yüzde 50’lik dilimini oluşturan, B2B tabanlı alt sektörlerinin, elektronik donanım ihtiyaçlarını karşılamayı hedefleyen, Sixfab, bir yıldır yoğun şekilde faaliyetlerini sürdürüyor. Sixfab geçen bir yıl içerisinde pazarı ve müşterileri tanıma ve teknik yeterliliği arttırmak adına terzi dikim özel projeler yaptı, bu projelerden elde ettiği birikim ile modüler ürün ailesinin ilk ürünlerini üretmiş ve itici cirosunu oluşturdu.

Inhedron: 2011 yılında İstanbul’da kurulan Inhedron, 2016 yılından beri Antalya’da 1000 m2 kapalı alana sahip fabrikasında üretim yapıyor. Şirket, endüstriyel elektronik ürünleri üretiyor.

Delphisonic: Delphisonic işletmelere ileri teknoloji sayesinde makinelerin hatalarını önceden bildiriyor.

Teknoloji firmalarına, uluslararası bağlantılara erişim, pazarlara açılma, iş modeli ve strateji geliştirme fırsatlarını sunan Innogate; eğitim, mentorluk, danışmanlık ve doğru kişi/kurumlara erişim desteklerini içeren 360 derece bir program olma özelliği taşıyor.

Teknoloji firmalarının teknolojilerini ihraç ederek, ülke ekonomisine de katkı sunan programa, ABD’de müşteri, distribütör, iş ortağı, yatırım veya insan kaynağı bulmak isteyen teknoloji şirketleri katılabiliyor. Programa katılan firmalar; 159’u ABD’den 12’si Türkiye’den olmak üzere alanında uzman 171 mentorun eğitim ve network desteğini alıyor. Bugüne kadar Innogate’ye katılan firmaların yurt dışı cirosu 10 milyon doları, aldıkları toplam yatırım miktarı ise 15 milyon doları aştı. Programa katılmak ve ABD pazarındaki potansiyelini görmek isteyen teknoloji firmaları, www.innogate.org adresinden başvurabiliyor.

2017’de 17 milyon TL ödül dağıtılan Big Bang Startup Challenge 2018 için geri sayım başladı

İTÜ ARI Teknokent bünyesinde kurulan ve Avrupa’nın en iyi 2’nci, dünyanın ise en iyi 3’üncü kuluçka merkezi olan İTÜ Çekirdek’in her yıl yeni girişimlerin en iyilerini belirlediği ‘Big Bang Startup Challenge 2018‘e sayılı günler kaldı. 29 Kasım 2018 Perşembe günü Uniq İstanbul’da düzenlenecek olan etkinliğin bu yılki teması ‘odak’ olacak.

Biz de her yıl olduğu gibi bu yıl da etkinlikten canlı paylaşımlar yapacağız. Etkinliğe gelemeyenler ödülleri ilk kez egirişim’den takip edebilir.

Girişimcilik ekosisteminin önemli etkinliklerinden biri olan Big Bang Startup Challenge’da, bu yıl yedinci kez birbirinden iddialı girişimciler yatırımcı ve kurumsal şirketlerin karşısına çıkacak.

Etkinlik hakkında konuşan İTÜ ARI Teknokent Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Deniz Tunçalp, “Her yıl olduğu bu yıl da Türkiye’nin en iyi girişimci adayları Big Bang sahnesinde yerlerini alacak. Geçen yıl Big Bang’de girişimcilere, 17 milyon TL’yi aşan bir kaynak ulaştırmıştık. Yeni paydaşlarımız ve büyüyen girişimcilik ekosistemi ile yine büyük bir kaynağı girişimcilerle buluşturmayı hedefliyoruz” dedi.

1.200’den fazla girişimci İTÜ Çekirdek’e kabul edildi

Başvuru sayısının her yıl katlanarak artığı İTÜ Çekirdek’e bu yıl da binlerce girişimci başvuruda bulundu. Başvurular sonunda 1.200’den fazla girişimci İTÜ Çekirdek’e kabul edildi. Girişimcilere açık ofis, mini MBA/girişimcilik eğitimi, satış koçluğu, teknik altyapı desteği, laboratuvar kullanım imkânı, laboratuvar sarf malzemeleri desteğinin yanı sıra aralarında alanında uzman iş dünyası ve akademiden 300’ü aşkın gönüllü mentor desteği sağlıyor. Ayrıca, yatırım arayan girişimcileri, melek yatırımcı, melek yatırım ağları ve risk sermayesi şirketlerinden oluşan yatırımcı gruplarıyla tanıştıran İTÜ Çekirdek, projenin niteliğine göre ilgi duyabilecek sermaye sahipleri ve sanayicilerle de bir araya getiriyor.
Girişimcilerin toplam değerlemesi 455 milyon TL’yi geçti.

Big Bang Startup Challenge’a bu bağlantıdan kayıt olabilirsiniz.

Kitlesel Fonlama ile sosyal girişimcilere sen de destek ol

Sosyal etki girişimlerini destekleyen platform imece’de pozitif etki yaratmayı odağına alan girişimleri, ihtiyaç duydukları kaynaklarla bir araya getirmek için çalışmalar yürütmeye devam ediyor. Bu süreçlerde farklı meseleleri çözmek için çalışan sosyal proje ve girişimler ile yollar kesiştiği için pek çok öğreni elde etti. Bu öğrenimlerin en temeli de, sosyal faydayı önceliklendiren girişimlerin özellikle ilk dönemlerinde gereken finansal kaynaklara erişimde karşılaştıkları zorluklar oldu.

Bu zorlukları aşmanın, kolaylaştırmanın yöntemlerinin araştırıldığı bu süreçte platform partneri UNDP‘nin beraber çalıştığı AltFinLab ekibi ile bir araya geldi. Alternatif finansman kaynaklarını farklı bölgelerde sosyal fayda alanına yönlendirmek üzerine çalışmalar yürüten partnerler ile imece’nin yol haritası ortak bir noktada buluştu:

“Kitlesel fonlama ve sosyal girişimleri bir araya getirmek”

Bu kapsamda 5 ay boyunca beraber çalıştıkları 8 girişimden 3’ü kitlesel fonlama kampanyalarını Kasım ayında yayınlıyor:

  • Birleşik Mutfaklar, Güçlü Kadınlar: Maide, kadınları iş ve girişimcilik olanaklarıyla buluşturan mutfaklarının temel ihtiyaçlarını karşılayacak.
  • 100 Okul 100 Oyun: Öğrenme Tasarımları, kitlesel fonlama kampanyası ile okullarda toplumsal cinsiyet eşitliğini bilinci kazandırmayı hedefleyen eğitsel bir oyun olan Toplumsal Eşitlik Kiti’ni 100 okula gönderecek.
  • Her Nesneyi Oyuncağa Dönüştüren Kit: Toyi, kampanya ile çocukların yaratıcılıklarını geliştiren oyun kitini daha fazla çocukla buluşturmayı hedefliyor.

Kasım ayının ilk haftasından itibaren toplumsal meseleleri çözmek için çalışan sosyal girişimlere sen de destek olabilirsin. Kampanyalar açıldıkça bilgilendirmeye devam edeceğiz. Girişimleri buradan daha detaylı inceleyebilir, destek olmak istediğin takıma mesajını iletebilirsin.

Kablosuz güvenlik kamerası Anker EufyCam, Kickstarter’da 3.1 milyon dolar fon topladı

Gelişmiş güvenlik teknolojilerini tek şarjla 365 gün kullanım ömrüne sahip bataryasıyla sunan Anker EufyCam kablosuz güvenlik kamerası, kitle fonlama platformu Kickstarter‘da 60 günde 3.1 milyon dolardan fazla destek topladı.

Şehir yaşamı hane güvenliği için teknolojiden faydalanmayı zorunlu hale getirse de geleneksel görüntüleme sistemlerinin kablolama ve montaj gibi gereklilikleri nedeniyle herhangi bir güvenlik cihazı kullanımı her on evden sadece üçüyle sınırlı kalıyor. Anker Innovations çatısı altında geliştirilen kablosuz güvenlik kamerası Anker EufyCam ise kurulum ve montaj gibi sorunları tümüyle ortadan kaldırıyor.

Gelişmiş bir güvenlik kamerasının tüm özelliklerini dikkat çekici tasarımı ve tek şarjda 365 gün kesintisiz çalışan piliyle sunan Anker EufyCam, kitle yatırım platformu Kickstarter’da 60 günde 8.800’den fazla destekçiden 3.139.558 dolar toplayarak tüm zamanların en çok fonlanan akıllı ürünü oldu. Full HD kayıt, gece görüşü, canlı yayın ve yüz tanıma gibi teknolojilerin tümünü kullanıcıya sunan Anker EufyCam, ayrıca banka düzeyinde şifreleme ve IP66 su geçirmezlik sertifikasıyla hem yazılım hem de donanım olarak tam koruma sağlıyor.

Geleneksel güvenlik servislerinin bakım ve aylık ücret gibi beklentilerini rafa kaldıran Anker EufyCam kablosuz güvenlik kamerası, her türlü düz zemine kolaylıkla yapışan manyetik montaj düzeneğiyle ihtiyaç duyulan görüntüleme noktasına saniyeler içinde kuruluyor. Sıradan kablosuz çözümler iki ayda bir şarj edilmeye ihtiyaç duyarken, şarj teknolojilerinde global lider olan Anker’in inovasyonuyla pilini en verimli şekilde kullanan Anker EufyCam tek dolumda 365 gün kesintisiz kullanım imkanı sunuyor.

Akıllı kamera güvenilir kişileri yüzünden tanıyor

Güvenlik kameralarının yanlış alarm verdiği kuş, evcil hayvan ya da yaprak gibi nesneleri gelişmiş yüz tanıma teknolojileriyle tespit eden Anker EufyCam, böylelikle yanlış alarmları %95’e varan oranlarda azaltıyor. Eve giriş çıkış yapanların “güvenilir yüz” olarak Anker EufyCam’e tanımlanmasının ardından, kamera kızılötesi teknolojisiyle önce hareketi algılıyor. İkinci adımda yapay zeka teknolojisi, bu hareketin bir insana mı yoksa başka bir canlıya mı ait olduğunu tespit ediyor. Son olarak, kameranın belirlediği kişinin veri tabanına kayıtlı güvenilir yüzlerden biri olup olmadığı netleştiriliyor ve sistem kullanıcıyı buna göre bilgilendiriyor.

Anker EufyCam’in sahip olduğu 140 derecelik geniş açılı lens, monte edildiği her konumdan mümkün olan en geniş görüntüyü almasını mümkün kılıyor. En net ve parlak Full HD görüntüleme için sınıfının lideri Sony Exmor tipi sensör kullanan kamera, hem gündüz hem de gece görüşünde keskin görüntü sağlıyor.

Mobil uygulama ile uçtan uca kesintisiz deneyim

Dahili mikrofon ve hoparlörü sayesinde akıllı telefon ve kapı arasında direkt iletişim kurmaya olanak tanıyan Eufy güvenlik uygulamasıyla kullanıcılar, evde olmadıklarında dahi kapıya gelen ziyaretçi ile görüşebiliyor. Akıllı telefonlar, Eufy güvenlik uygulaması ile birer gerçek zamanlı görüntüleme ekranına dönüşüyor.

Anker Innovations tarafından geliştirilen Anker EufyCam kablosuz güvenlik kamerası, başarıyla tamamlanan Kickstarter fonlamasının ardından yıl sonunda Türkiye’de satışa sunulacak.

Blockchain tabanlı fintech Creosafe, Startupfon’dan 2.5 milyon dolar değerleme ile ilk yatırımını aldı

Blockchain teknolojisinin sermaye piyasalarına başarıyla ugulanmasına öncülük eden Creosafe, sizlere geçtiğimiz günlerde kurucu ortağı Gülsüm Çıracı ile röportajını paylaştığımız Startupfon’dan, 2.5 milyon dolar değerleme ile ilk yatırımını aldı.

Creosafe, hızla gelişen ve finansal piyasaların işleyişini tamamen değiştirecek olan Blockchain teknolojisi üzerine inşa edilen bir Fintech ekosistemidir. Bu ekosistem Ricardian-Smart kontratlar ile, varlığa dayalı tokenizasyonun öncüsü olup, ikincil piyasası olmayan sermaye yatırımlarına likidite sağlamaktadır. Bu şekilde likid olmayan varlıkların ABD’deki yıllık pazar payı 1.9 trilyon dolardır.

Konu ile ilgili açıkalama yapan Creosafe in kurucu ortağı ve CEO’su Yusuf Mugaloğlu ‘’Bizim nesil, hayatımızı ve  iş yapış şeklimizi radikal bir şekilde değiştiren iki önemli teknolojiye tanık oldu: “İnternet ve cep telefonu”. Bu iki teknolojinin üreticisi ya da yatırımcısı olma şansım olmadı. İyi bir kullanıcısı oldum. Şimdi ekonomik hayatı benzer şekilde değiştirecek olan blockchain teknolojisine tanık oluyoruz. Creosafe ile bu teknolojinin öncülüğünü yapmak, üreticisi olmak, özellikle bunu ABD gibi rekabetin cok yoğun olduğu bir ekonomide yapmak büyük bir mutluluk kaynağı” dedi.

Creosafe’in diğer kurucu ortağı ve CMO’su Demet Doltas ise “Para havalesi ya da ödeme sistemleri dışında bir fintech oluşturmak kolay değil. Creosafe hem bunların dışında bir fintech hem de kripto dışında blockchain teknolijisine inovatif bir uygulama alanı yaratan bir fintech şirketi. Yatırımcıların en önemli ihtiyaçlarından biri olan likidite sorununu çözen inovatif bir fintech uygulaması. Bu açıdan bakınca, ülkemizden hep beraber bir unicorn, milyarlarca dolarlık pazar payina sahip kürsel bir şirket çıkaracağımıza inancımız tam.

Creosafe, ekosistemine giriş ve kullanım yetkisi veren creo token’ları 2019 yılında ihraç edip satışa çıkaracak.

Creosafe’in danışma kurulunda blockchain ve Dapp uzmanı Sam Onat Yilmaz, Cavit Yantaç, Cerberus Capital’den Leon Tokatlılar, finansal hukuk danışmanı Burak Karamete ve yatırım bankcısı Orkun Altuğ da yer alacak.

Creosafe’le ilgili gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.

IBM, 34 milyar dolara Red Hat’i satın aldı

IBM geçirdiği zor zamanlardan sonra büyük bir hamle yaparak Red Hat‘ı 34 milyar dolara satın aldı. IBM iş ortağı Aaron Levie‘nin twitter hesabında bahsettiği gibi bazen bu tür girişimleri ileriye taşımak için cesur bir hamle yapılması gerekiyor. IBM de gerçekleştirdiği bu satın alımla hamlesini yapmışa benziyor.

Teknoloji devi IBM şimdiye kadar sağladığı teknoloji hizmetlerini genişletmeyi Red Hat ile birleştirerek sağlamayı planlıyor. IBM karmaşık altyapı, yazılım, yapay zeka, blockchain ve mantıksal analiz gibi yeni teknolojiler geliştirmeyi hedefliyor. Red Hat açık kaynak araçlarının IBM bulut hizmetleri ile birleşmesi karlı bir gelişim süreci oluşturacaktır.

Aynı zamanda 3 milyar dolarlık bir gelir oranıyla Red Hat 5 milyar dolarlık bir gelir hedefine sahip bu oran IBM’in ilk çeyrekte 19 milyar dolar kar elde ettiği düşünüldüğünde düşük bir oran olsa da IBM için önemli bir katkı sayılıyor.

IBM’in sahip olduğu bulut teknolojisine karşı Red Hat daha kompleks bir bulut stratejisi sunuyor. Sahip olduğu özel bulut altyapısını kendi genel bulutlarıyla potansiyel olarak köprüleyebillir ve Red Hat’ı bulut işlevselliği ve açık kaynak kodları sayesinde sıçrama tahtası olarak kullanabilir.

IBM’in sahip olduğu birçok kurumsal şirket ve markalaşmış bir güvenirliği var Red Hat ise gerçekleştirdiği açık kaynak araç satışlarından beklendiği gibi satış geliri elde edemiyor bu noktada IBM ve Red Hat hizmetlerini bir araya getirdiğinizde işleriniz için büyük bir potansiyel elde edebilirsiniz. IBM ve Red Hat da bu potansiyeli hayata geçirdi.

Architicket: İnşaat sektörü dikeyinde faaliyet gösteren şantiye ve yapı yönetim asistanı

Üç genç girişimci Can Küçükay, Damla Sümengen ve Bora Yiğit Şentürk tarafından geçtiğimiz Eylül ayında hayata geçirilen ve dünyada da birkaç örneği olan şantiye ve yapı yönetim yazılımı Architicket, özellikle inşaat sektöründeki yapı yönetim sürecinde çözüm sunuyor ve kendini yeni nesil bir “asistan” olarak konumlandırıyor.

Bünyesinde 38’i tamamlanmış toplam 106 projesi bulunan Architicket ile proje yönetim sürecinde karşınıza çıkan ve sizi yavaşlatıp ek iş yükü oluşturan bazı önemli sorunlardan doğan zaman ve bütçe kaybını en aza indirmeyi, böylece projenizi hem zamanında hem de istenen kalitede bitirmenize yardımcı olmayı hedefliyor.

Yaklaşık 16 ayda geliştirilen bu yazılım, geçtiğimiz Mart ayında, Türkiye’de faaliyet gösteren girişimcilik programlarından biri olan KWORKS Girişimcilik Araştırma Merkezi tarafından kabul edildi.

Architicket Kurucuları

Architicket ile neler yapılabilir?

  • Proje bilgilerini ve projenize ait tüm planlarınızı Architicket‘a yükleyerek, dijital ortamda tarayıcınız ve mobil uygulamamız üzerinden olmak üzere her an ulaşabilir,
  • Birlikte çalıştığınız kişilerin görev ve yetkilerini belirleyerek hızlı bir organizasyon oluşturabilir, böylece zamanınızı en verimli şekilde yönetebilir,
  • Yapılması gereken işleri uygulama içindeki dijital plan üzerinden konumu belirterek ve fotoğraf ekleyerek ilgili kişiye anında iletebilir, yine en hızlı şekilde sonuca varabilir,
  • Görevleriniz ve projeniz ile ilgili uygulama üzerinde yaptığınız tüm yazışmaları ve protokolleri kayıt altına alabilir, böylece ayrı bir iş yükü oluşturan geriye dönük iş takibi sürecini kolaylaştırabilir,
  • Günün sonunda yorucu ve zaman alan şantiye raporunuzu sadece birkaç saniye içinde “pdf” formatında alabilir ve eksiksiz bir arşive sahip olabilirsiniz.

Türkiye’de ilk ve tek olma özelliği taşıyan Architicket hedefini yüksek tutuyor ve geliştirmekte olduğu özellikleri, kullanıcı dostu tasarımları ile şimdiden yurt dışındaki rakiplerini geride bırakmaya hazırlanıyor. Biz de girişimi yakından takip ediyoruz. Gelişmeleri paylaşmaya devam edeceğiz.

Yerli girişim Fazla Gıda, Türkiye’de 1.5 buçuk yılda 2600 ton gıda atığını kurtardı

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın seçtiği 9 girişimden biri olan yerli teknoloji girişimi Fazla Gıda, dünyanın dört bir yanındaki girişimlere sürdürülebilir iş uygulamalarında verdiği destekle, girişimlerin kendi toplumlarına yönelik sosyal etki yaratmasını amaçlayan Accelerate2030’a “örnek teşkil eden, etki odaklı girişim” olarak davet edildi.

“Sürdürülebilirlik” çerçevesinde stratejik planını çizen kurumların çalışmalarını destekleyen Accelerate2030’da geleceğe yönelik hedeflerini açıklayan Fazla Gıda Kurucu Ortağı ve CEO’su Olcay Silahlı, amaçlarının gıda atıklarının nasıl önleneceği konusunda şirketler içinde farkındalık yaratmak olduğunu ve Türkiye’nin gıda atığının toplamda yıllık 214 milyar TL olduğunu ve 1.5 yılda 2.600 tonluk gıda kurtardıkları dile getirdi.

Küçük gıda işletmelerine yardım edilmeli

Soğuk Zincir altyapısının sağlanması ve daha da önemlisi bu konuda bir veri tabanı oluşturulup soğuk zincir hakkında makro seviyede veri bazlı çalışmaların yapılmasının önemine dikkat çeken Olcay Silahlı: “Küçük gıda işletmeleri ve tarımsal alanda faaliyet gösteren işletmelere bu süreçte yardım edilmesi gerektiğini düşünüyoruz, zaten bu yaklaşım son yıllarda global olarak da adeta bir ortak görüş haline geldi” dedi. Bu konuda hükümetlere de en az özel sektör kadar rol düştüğünü vurgulayan Silahlı, “Danimarka örneğinden yola çıkarak gerçek başarının ticari ve finansal faydaya dayalı modeller ile mümkün olacağını düşünüyoruz” şeklinde sözlerine devam etti.

Fazla Gıda olarak sundukları çözümler ve gelecek stratejilerinin global görüş ile uyumlu hatta global görüşün daha da önünde olduğunu göstermesi açısından Accelerate2030’a davet edilmenin kendileri açısından taşıdığı öneme vurgu yapan Olcay Silahlı, hem bölgesel hem de küresel düşündüklerini ifade etti.

Dünya’da yılda 1,3 milyar tonluk gıda atığı oluşuyor

Dünya’da oluşan karbon salınımının yüzde 8’i gıda atığından kaynaklanıyor. Oluşan gıda atığının yüzde 60’ı engellenebilir durumda. Fazla Gıda, şu ana kadar çalıştığı iş ortaklarında yüzde 70 seviyesinde bir kurtarma başarısına ulaştı. Türkiye’nin gıda atığı toplamda yıllık 214 milyar TL. Döngüsel ekonomiyle bu rakamın minimum yüzde 10’u yani ortalama 20 milyar TL’lik kısmı tasarruf olarak sağlanabilir.

Fazla Gıda, 1,5 yılda 2.600 tonluk gıda kurtardı

Bugün itibariyle Türkiye’de 17 şehirde faaliyet gösteren Fazla Gıda, yaklaşık 100 dernek ve gıda bankası ile iletişimde. 1,5 yılda 2.600 tonluk gıda kurtaran Fazla Gıda, 2.500 üzerinde ürün çeşidi ile 4.500 işlem sonucunda bu miktara ulaştı. 4 kurumdan aldığı bu ürünleri 200.000’in üzerindeki kişiye dağıtan Fazla Gıda’nın 1,5 yılda yaptığı ortalama yardım bedeli ise 10 milyon TL’nin üzerinde.