Ana Sayfa Blog Sayfa 812

65 bin dolar ödüllü Milestone Kickstarter Yarışması başvuruları açıldı

1998 yılında Danimarka’da kurulan Milestone Systems, açık platform video yönetim yazılım pazarının lideri ve öncü tedarikçisi olarak 10 yıla yakın bir süredir Türkiye’de faaliyet gösteriyor.

Milestone Systems, sunduğu açık platformda güvenlikten ulaşıma, acil durum müdahalesinden trafik optimizasyonuna ve hatta vahşi yaşama kadar pek çok farklı alanda fayda sağlayan uygulamalarla çalışan görüntü tabanlı teknoloji yazılımlarını kullanıcılarına sunuyor.

Birinciye 65 bin dolarlık ödül

Milestone Kickstarter Yarışmasının üç finalisti, Mayıs 2020’de gerçekleştirilecek Milestone Entegrasyon Platformu Sempozyumu etkinliğine (MIPS) ücretsiz katılacak ve standlarında inovatif çözümlerini tanıtacaklar. Yarışmanın birincisi de aynı etkinlikte açıklanacak ve 65.000 Dolarlık büyük ödülün sahibi olacak.

Milestone Kickstarter Yarışması’na şimdi başvurun

Bu yıl üçüncüsü düzenlenecek Milestone Kickstarter Yarışması ile ise, kod yazılımcılarının, geliştiricilerin, kişilerin ve kurumların, Milestone XProtect® VMS ürün ailesi için “eklentiler” ile yeni uygulamalar ve yetkinlikler keşfetmeleri için benzersiz bir fırsat sağlıyor.

Milestone Systems’ın Teknolojiden Sorumlu Başkanı (CTO) Bjørn Skou Eilertsen yarışmanın detaylarını

“Milestone Systems, ağ video teknolojisinin geliştirilmesinde ve kullanımında, işbirliğini ve yeniliği sağlayan açık bir platform topluluğuna olanak sağlıyor. Bizler geliştiricilerin dünyayı değiştireceğine inanıyoruz. Milestone Entegrasyon Platformu Yazılım Geliştirme Kit’imiz bunu yapmalarına yardımcı olabilir. Geliştiricilere yeni çözümler geliştirme ve güçlü VMS platformumuzu motor olarak kullanma fırsatı sunuyor. Yarışmanın kazananı, VMS kullanımını herhangi bir şekilde artırabilecek entegrasyon, ek işlevsellik, widget veya kod olabilir. Katılan geliştiriciler, yeni yöntemlere uyarlanabilecek bir veri analizi veya ölçümü için temel oluşturacak bir görsel araç veya aygıt tetikleyicisi oluşturabilirler. Katılımcılar için iki önemli şartımız var; birincisi çözümün Milestone XProtect VMS ile entegre olması, ikincisi ise fikrin yarışmacının kendi fikri mülkiyetinde olması gerekliliği” sözleriyle anlatıyor.

Son Başvuru 29 Kasım 2019

Katılımcılar 29 Kasım 2019’a kadar Katılım Formu ile birlikte
[email protected] adresine başvurabilecekler.

2020 Milestone Kickstarter Yarışması hakkında detaylı bilgi için bu bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz.

30 ülkeden başarılı teknoloji girişimleri Scale Up için Big Bang 2019’da buluşuyor

İTÜ ARI Teknokent tarafından, İTÜ Çekirdek Kuluçka Programı’na girecek girişimleri belirlemek ve erken aşama girişimcileri ihtiyaç duydukları yatırıma ulaştırmak amacıyla düzenlenen Big Bang Startup Challenge’a artık sayılı günler kaldı diyebiliriz.

Açıklanan sermaye yatırımı ve hibeleriyle dünyanın en büyük girişimci yarışması olma özelliğini taşıyan etkinliğe, bu yıl Türkiye dışında 30 farklı ülkeden yüzlerce girişim başvurdu. Başvuranlar arasında en iyi girişimler 28 Kasım’da Uniq İstanbul’da sahneye çıkacak.

Motto: Scale Up

Bu yıl Big Bang’te ‘scale-up’ mottosuyla yola çıktıklarının altını çizen İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Doç. Dr. Deniz Tunçalp, “2019 yılı start-up kavramının yanı sıra scale-up kavramını da sıkça duyduğumuz bir yıl oluyor. Girişimleri sadece başlatmak değil, scale-up aşamasına getirerek hızlı bir şekilde büyütmek, tüm dünyada ve Türkiye’de giderek önem kazanıyor. İTÜ ARI Teknokent ve İTÜ Çekirdek olarak biz de scale-up kavramına odaklanarak, girişimcileri kendilerini büyütecek yatırım ve desteklerle bir araya getireceğiz. Geçen yıl Big Bang’de girişimcilere, 21 milyon TL’yi aşan bir kaynak ulaştırmıştık. Yeni paydaşlarımız ve büyüyen girişimcilik ekosistemi ile bu yıl rakamsal olarak 21 milyon TL’nin çok daha üstüne çıkmayı hedefliyoruz” dedi.

Deniz Tunçalp, İTÜ ARI Teknokent CEO’su

Tunçalp, “Big Bang’de yatırım ve hibe alan yabancı girişimler işlerini globalde büyütmek için bir ofislerini İstanbul’da, İTÜ ARI Teknokent’te açacak. Türkiye’nin dört bir yanından başvuran girişimciler ise İstanbul pazarına ve ihtiyaç duydukları teknik uzmanlığa İTÜ Çekirdek desteği ile ulaşarak bulundukları illerden ülke ve dünya pazarlarına doğru büyümelerine hızla devam edebilecekler” diye konuştu.

Türkiye dışında 30 farklı ülkeden başvuru alındı!

Bu yıl Türkiye dışında 30 farklı ülkeden ve Türkiye’de 63 farklı şehirden binlerce başvuru alan İTÜ Çekirdek’te, 2019’da 600’den fazla girişim desteklendi. Kurulduğu 2012 yılından beri 30 bini aşan başvuru alan, 2 bin 424 girişim ve 5 bin 432 girişimciyi destekleyen İTÜ Çekirdek ile girişimciler, 83 milyon TL’yi aşan yatırımla buluştu. Girişimcilerin toplam değerlemesi ise 956 milyon TL’yi aştı.

İTÜ Çekirdek’in Elginkan Vakfı, İstanbul Sanayi Odası, Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) , EnerjiSA, Anadolu Efes, Agito, Allianz, Anadolu Sigorta, PETKİM, 3M ve Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği’nin (ELDER) de aralarında bulunduğu 40’ı aşkın paydaşı bulunuyor. Merkez, Türkiye’nin geleceğine katkı sunmak, yeni iş birliklerine olanak sunmak isteyen kurumsal şirket ve yatırımcıları İTÜ Çekirdek’e davet ediyor.

Göçmenlere özel geliştirilen yeni mobil uygulama: PeerBie TAC

Türkiye’nin yerli sosyal ağ uygulaması olmak için yola çıkan ve sosyal ihtiyaçlara uygun uygulama geliştiren PeerBie son olarak göçmenlerin birbirleri ile yardımlaşması ve bilgi alışverişini kolaylaştırabilmek amacıyla geliştirdiği “PeerBie Türk – Amerikan Topluluğu – PeerBie TAC” uygulaması ile mağazalardaki yerini aldı.

Göçmenlerin hayatını ve bulundukları bölgedeki kendisi gibi diğer göçmenlerle etkileşime geçilmesini sağlamak içgörüsü ile geliştirilen uygulama, ziyaretçileri Amerika’ya daha önceden yerleşmiş, daha önce ziyaret etmiş ve şu an Amerika’da yaşayan Türklerle sosyal ağ üzerinde bir araya getirerek, anlık haberleşmeleri ve özel olarak belirlenmiş tüm ihtiyaçlara cevap verebilecek şekilde dizayn edildi.

Uygulamayı Google Play ve App Store‘dan indirebilirsiniz.

PeerBie TAC, Amerika’daki Türkler için özel olarak geliştirildi ve Amerika’da yaşayan Türklerin birbirleriyle yardımlaşarak, her türlü ihtiyaçlarına çözüm bulabilmelerini sağlayabilecek özelliklere sahip. Göçmenlerden ziyaretçilere, iş sahiplerinden gurbetçilere kadar çok geniş bir kullanıcı yelpazesine sahip uygulama, özel olarak belirlenmiş tüm ihtiyaçlara cevap verirken Türk doktorlar, avukatlar, restoranlar başta olmak üzere çeşitli yer ve kurum ile iletişim kurulmasına yardımcı oluyor. Sosyal ağ özelliği ile de kullanıcıların tüm ihtiyaçlarına anında geri dönüş alabileceği, aidiyet hissi ile kendilerini iyi hissedecekleri bir Amerika deneyimi vaat ediyor.

“Yakınımda ‘memleketim’den biri var mı?”

Kendisi de bir göçmen olan ve 23 yıl Amerika’da yaşamış olan Semih Seçer, “Göçmenlik çok ilginç bir duygu ve keyifli yanları çok olsa da zor bir deneyim. Her nerede iseniz size yakın bir yerlerde memleketinizden, Türkiye’den biri var mı diye merak ediyorsunuz. Amerikaya sizden önce yerleşmiş, sizden daha fazla kez ziyaret etmiş ya da sizinle aynı zamanda aynı şartları paylaşan insanlar var ve sizin onlara ihtiyacınız oluyor. Yani daha önce orada bulunmuş birilerinin deneyimlerine veya şu an orada olanların bilgilerini istemek çok doğal bir refleks oluyor. Bu ihtiyaçtan ve gerçek deneyimlerden yola çıkarak PeerBie TAC’i kullanıcılarımızla buluşturmaktan dolayı son derece mutlu ve memnunuz” sözleri ile uygulamanın kullanım avantajlarını ve sunduklarını paylaşırken, “Kendi deneyimlerinden de biliyorum, göçmenlik zor. PeerBie ile bunu kolaylaştıracağız. Birbirimizden öğreneceğimiz her zaman çok şey var ancak aynı ülke-bölgedeki iki göçmenin birbirinden öğrenecekleri daha fazla. Uygulamamız ilk etapta Amerika’da yaşayan Türkler için dizayn edildi. Ancak uzun vadede diğer ülkeleri ve göçmen kitlelerini de kapsayacak” dedi.

PeerBie TAC, Türk – Amerikan Topluluğu uygulamasının kullanım alanlarını Seçer şu şekilde sıralıyor:

  • Uygulama ile Amerika yolculuğunuz ile ilgili merak ettiğiniz her konuda yardım alabilirsiniz.
  • Kendiniz için en uygun konu başlıklarını tartışabilir, sorularınızı yönetebilirsiniz.
  • Kendinize özel mesaj grupları oluşturabilir, beklediğiniz cevabı anlık bildirimlerle görebilirsiniz.
  • Size özel kanallara katılabilir, sizin için en doğru kişilerle etkileşime geçebilirsiniz.
  • İkinci el alım – satım ile ihtiyaç olunan ürünleri takip edebilir, satabilir veya kiralık ilanlarını takip edebilirsiniz.
  • Doktor, avukat, işyerleri, konsolosluklar ve elçiliklerin lokasyon ve iletişim bilgilerine anında ulaşabilirsiniz.
  • Staj, iş ilanlarını takip edebilir ve yeni iş fikirleri bulabilirsiniz.
  • Diğer göçmenlerle bir araya getirecek etkinlikler düzenleyebilir, oluşturulmuş etkinlikleri takip edebilirsiniz.
  • Gezilecek yerler hakkında bilgi alabilir, seyahatlerinizi planlayabilirsiniz.
  • Green card, vize, göçmenlik ve askerlik gibi konular hakkında son gelişmeleri yakından takip edebilirsiniz.

ABD yaptırımlarıyla zorlu günler geçiren Huawei, 2019 yılı 3. çeyrek verilerini paylaştı

ABD yaptırımlarıyla zorlu günler geçiren Huawei, 2019 yılının üçüncü çeyreğine ilişkin sonuçlarını açıkladı. Bu yılın ilk üç çeyreğinde, Huawei, yıllık bazda yüzde 24,4 artışla 610,8 milyar CNY gelir elde etti. Bu dönemde şirketin net kar marjı yüzde 8,7 oldu.

Huawei, IT altyapısına ve akıllı cihazlara odaklanmayı sürdürerek operasyonlarının verimliliğini ve kalitesini artırmaya devam etti. Operasyonel ve organizasyonel istikrarını arttıran Huawei, performansını 2019 yılının ilk üç çeyreğinde sağlamlaştırdı.

Huawei Tüketici Elektroniği Grubu istikrarlı şekilde büyümeye devam etti. Huawei’nin 2019’un ilk üç çeyreğindeki akıllı telefon sevkiyatları, yıllık yüzde 26 artışla 185 milyon adedi aştı. Şirket ayrıca PC’ler, tabletler, giyilebilir ürünler ve akıllı ses ürünleri gibi diğer yeni işletmelerde de hızlı bir büyüme kaydetti.

Huawei Mobil Hizmetler ekosistemi 170’ten fazla ülke ve bölgeyi de kapsayacak şekilde gelişti. HMS’i şu anda dünya çapında 1,07 milyon kayıtlı geliştirici kullanıyor.

Yazılım ve donanımda benzersiz yeniliklere sahip olan, aynı zamanda sektör ve tüketicilerden büyük beğeni toplayan Vision akıllı ekran, 3. çeyrekte piyasaya sürüldü. Tüketicilere odaklanan ve tüm büyük kullanıcı senaryolarında daha kesintisiz bir akıllı deneyim sunan daha sağlam bir ekosistem şekillenmeye başladı.

Taşıyıcı sektöründe, dünya çapında 5G ağlarının ticari konuşlandırması hızlandı. Huawei, 5G Super Uplink, akıllı ve basitleştirilmiş nakliye ağları gibi lider, yenilikçi çözümler üretmeye devam etti. Şirket ayrıca, taşıyıcıların inovasyonunu ve büyümesini sağlamak için 5G deterministik ağ oluşturma üzerine bir endüstri inovasyon tabanı oluşturmak için endüstri ortaklarıyla birlikte çalıştı. Bugüne kadar, Huawei 5G için 60’tan fazla ticari sözleşme imzaladı ve lider global taşıyıcılarla 400.000’den fazla 5G Massive MIMO aktif anten ünitesini (AAU) dünya pazarlarına sevk etti.

Kurumsal sektörler için Huawei, Horizon Digital Platformunu başlattı. Bu yakınsak, açık ve verimli platform, Huawei’nin kapsamlı teknolojik deneyimine dayanıyor. Huawei dijital dünya için temel oluşturmak ve trilyonlarca ABD dolarına değer bir dijital dönüşüm endüstrisi yaratmak için müşteri ve ortaklarıyla birlikte çalışmayı hedefliyor. Bu platform aynı zamanda hükümet, kamu hizmetleri, finans, ulaşım ve elektrik gibi çeşitli sektörlere dijital dönüşümlerini hızlandırmaları için yardımcı olacak.

2019 yılının üçüncü çeyreğinin sonunda, 700’den fazla şehir, 228 Fortune Global 500 şirketi ve 58 Fortune Global 100 şirketi, Huawei’yi dijital dönüşüm ortağı olarak seçti.

Huawei’nin bulut hizmetinin gelişimi hızlanıyor. Üçüncü çeyrekte Huawei bilgisayar stratejisini açıkladı ve dünyanın en hızlı AI eğitim kümesi olan Atlas 900’ü piyasaya sürdü. Şirketin piyasaya sürdüğü diğer yenilikçi ürünler arasında HUAWEI CLOUD Ascend AI küme hizmetleri, Kunpeng ve Ascend işlemcileri tarafından desteklenen 112 yeni hizmet ve Endüstriyel Akıllı İkizler yer alıyor. Bu ürünler hükümet, internet servis sağlayıcısı (ISS), otomotiv, finans ve diğer birçok sektörde büyük atılımlar gerçekleştirdi. Üç milyon işletme kullanıcısı ve geliştiricisi, ürün ve çözümler geliştirmek için HUAWEI CLOUD’u kullandı.

Girişimci kimliğiyle tanıdığımız Erman Kaya, Apsiyon’un yeni ürün müdürü oldu

Sizlerle geçtiğimiz haftalarda kurucusuyla girişim hikayesini paylaştığımız site yönetim platformu Apsiyon’da Ürün Müdürlüğü görevine, finansal teknoloji sektörünün deneyimli ismi Erman Kaya getirildi.

Kaya, Apsiyon’un global ürünlerinin geliştirilmesi ve kullanıcı deneyiminin iyileştirilmesi süreçlerinde görev alacak.

Finansal teknoloji sektöründe deneyime sahip olan, farklı sektörlerde dikkat çeken girişimlere imza atan Erman Kaya, Türkiye’nin lider site yönetim platformu Apsiyon’da Ürün Müdürü olarak göreve başladı. Kaya, Apsiyon’un global ürünlerinin geliştirilmesi ve kullanıcı deneyiminin iyileştirilmesi süreçlerinde sorumluluk alacak.

Erman Kaya kimdir?

Üniversiteye Orta Doğu Teknik Üniversitesi Havacılık Mühendisliği Bölümünde başlayan Erman Kaya, daha sonra geçiş yaptığı Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümünden mezun oldu.

Mezuniyetinin ardından telekom, ulaşım, lojistik, finans ve sigortacılık sektörlerine özel web ve mobil uygulamalar üreten startup girişimleri olan Erman Kaya, son olarak Türk Elektronik Para’da Mobil Ürün Direktörü olarak görev aldı.

Dijital ve online pazarlama, yazılım geliştirme gibi konulara özel ilgi duyan Kaya, Vindesoft, Hesapöder ve UniStaj.com şirketlerinin de girişimcileri arasında yer alıyor.

CarrefourSA’dan yaptığınız alışverişleri Hepsiexpress üzerinden anında isteyebileceksiniz

Eticaret platformu Hepsiburada, Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki Türkiye organize perakende sektörünün öncü markası CarrefourSA ile iş birliği yaparak müşterilerinin hayatını kolaylaştıracak yenilikçi bir iş modeli için düğmeye bastı.

Hepsiburada müşterileri, Hepsiexpress hizmeti çerçevesinde CarrefourSA siparişlerini gün içinde tercih ettikleri zaman diliminde teslim alabilecek.

Hepsiexpress’e özel olarak kurulan, soğuk zincire uygun yüzlerce araçtan oluşan dev dağıtım filosu ile CarrefourSA’nın yaş sebze meyveden sağlık ve kozmetiğe, et, balık, tavuktan süt ürünlerine kaliteli, taze ve seçkin ürünleri Hepsiburada müşterilerine sağlıklı ve güvenilir bir şekilde ulaştırılacak. İlk etapta İstanbul’da belirli semtlerde başlayacak hizmetin yeni yılla birlikte Türkiye geneline yaygınlaştırılması planlanıyor. Hepsiexpress operasyonları, satış sonrası destek ve müşteri hizmetleri lider e-ticaret platformu Hepsiburada’nın güvencesiyle müşterilere sunulacak.

“Türkiye’de süpermarket alışverişine boyut atlatıyoruz”

Hepsiburada CEO’su Murat Emirdağ, Hepsiburada’nın müşteri ihtiyaç ve beklentilerine göre sürekli kendini yenilediğine vurgu yaparak, “Hepsiburada olarak yaptığımız yatırım ve yeni atılımlarla Türkiye’de online alışverişin öncüsü olmaya devam ediyoruz. Amacımız; müşterilerimize aradıkları her şeyi evlerinin konforunda, kolaylıkla bulabilecekleri, uçtan uca eşsiz bir online satın alma deneyimi sunmayı sürdürmek. Fiziksel ve dijital dünyanın birbiriyle iç içe geçtiği günümüzde, tüketici alışkanlık ve eğilimlerini öngörerek; CarrefourSA’nın süpermarket alışverişlerinde en güçlü olduğu yaş meyve sebze, kalite, ürün çeşitliliği gibi avantajlarını bizim 20 senelik teknoloji, online alışveriş tecrübemiz, lojistik ve müşteri hizmetleri alanındaki gücümüzle birleştirdik. Türkiye’ye kazandırdığımız bu yeni modelle süpermarket alışverişine boyut atlatıyoruz.” dedi.

“Hepsiexpress ile bir evin tüm ihtiyaçları gün içinde kapıda”

Emirdağ sözlerine, “Hepsiexpress’den sipariş veren müşterilerimizin sepetindeki yaş sebze-meyveden sağlık-kozmetiğe, et-balık-tavuktan süt ürünlerine uzanan tüm ürünler, onlara en yakın CarrefourSA mağazasından tedarik edilerek, gün içinde seçtikleri zaman diliminde kendilerine ulaşacak. Hepsiburada olarak müşterilerimize hızlı, kolay, pratik ve güvenilir bir alışveriş deneyimi sunma hedefimiz etrafında; inovatif yaklaşımımızla pazarın çıtasını yükseltmeye, yeni iş birlikleri ve yatırımlarla ilklere imza atmaya devam edeceğiz.” diyerek devam etti.

“Hepsiexpress, Yeni Nesil Market vizyonumuzun dijital dünyadaki yansımasıdır”

“CarrefourSA olarak güvenilir ve kaliteli ürünlerimizi en uygun fiyat politikasıyla marketlerimizden günde 500 bin kişiye ulaştırıyoruz. Dünya büyük bir hızla dijitalleşirken biz de bu sürece ayak uydurarak yeniliklere imza atıyoruz” diyerek sözlerine başlayan CarrefourSA Genel Müdürü Kutay Kartallıoğlu, şunları söyledi: “Reyonlarımızda yer alan yaklaşık 25 bin ürünü önce carrefoursa.com online marketimize, ardından da CarrefourSA Online Market mobil uygulamamıza taşıdık. Müşteri deneyimleriyle yol haritasını belirleyen bir marka olarak dijital platformlardaki müşteri alışkanlıklarını takip ediyoruz. Müşterinin ihtiyaçlarını birden çok farklı kanaldan giderme arayışını gözlemleyerek farklı kanallarda yer almaya başladık. Bu çerçevede Hepsiexpress ile bir ilke imza atıyor, bir markette yer alan taze gıda, kuru gıda, kişisel bakım ve temizlik ürünleri, kozmetik, ev tekstili vb. binlerce ürünü müşterilerin parmaklarının ucuna getiriyoruz. Artık bir Hepsiexpress müşterisi, market alışverişi yapmak istediğinde CarrefourSA güvencesi ve kalitesiyle yerli tohumlardan üretilmiş yaş sebze meyve ürünlerine, %100 yerli besi kırmızı etlere, yaklaşık 500 farklı Carrefour markalı ürünlere erişebilecek.”

Mayıs ayında Foriba’yı satın alan Sovos, bizimle gelecek hedeflerini paylaştı

Geçtiğimiz Mayıs ayında sizlerle ilk kez bizim duyurduğumuz satın alma ile güçlerini birleştiren Sovos ve Sovos Foriba, global pazarda faaliyet gösteren şirketlerin regülatif uyum süreçlerini iyileştirmek üzere çalışmalarını hızlandırdı.

Birleşmenin ardından Sovos Foriba çözümlerinin, Sovos S1 Platformu’na entegrasyon çalışmaları hız kazandı. Öte yandan Sovos Foriba, 1 Eylül’de devreye giren güvenli mobil ödeme ve elektronik belge yönetim sistemi uygulaması için çözüm sunmaya hazırlanıyor. Şirket, bu doğrultuda 5 farklı ödeme firmasıyla işbirliğine gittiğini açıkladı.

Modern vergi yazılımları ve raporlama çözümlerinde dünya lideri Sovos’un regülasyon teknolojileri alanında Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden Foriba’yı satın almasının ardından iki şirket yetkilileri, gelecek hedeflerine yönelik olarak ilk basın toplantısını düzenledi. Toplantıda dünya ve Türkiye e-Dönüşüm pazarının değerlendirmesini yapan Sovos Avrupa Yönetici Direktörü James Buckley ve Sovos Foriba CEO’su Koray Gültekin Bahar, Sovos-Foriba birleşmesiyle global pazardaki şirketlerin regülatif zorunluluklara uyum süreçlerinin hızlanacağını açıkladı.

Toplantıda söz konusu birleşmenin üç ana bileşeni olduğu belirtilirken, bu unsurlar Sovos’un dijital bir dünya için sunduğu ilk uçtan uca global vergi çözümünün geliştirilmesi, Avrupa ve dünyanın diğer ülkelerindeki şirketlerin yeni vergi zorunluluklarına uyum sağlamalarına destek verilmesi ve büyük ölçekli SAP projelerinin desteklenmesi olarak açıklandı.

Sovos S1 Platformu’na entegrasyon

Sovos Avrupa Yönetici Direktörü James Buckley, birleşmenin ardından öncelikli olarak, Foriba çözümlerini Sovos S1 Platform’una entegre etmek üzere çalışmalara başladıklarını söyledi. Buckley, “Bu entegrasyon tamamlandığında, özellikle çokuluslu şirketlerin uyumluluk operasyonlarını merkezileştirmelerine ve global vergi gerekliliklerini daha kapsamlı bir şekilde yerine getirebilmelerine yardımcı olacağız” dedi. Global e-Dönüşüm pazarına ilişkin bilgiler de veren Buckley, “Ekonomileri katma değerli vergiye dayanan ülkelerde yer alan işletmelerin, 2025 yılına kadar tüm faturalarının %75’ini elektronik ortama geçirmeleri ve fatura değişimini çok kısa sürelerde ya da gerçek zamanlı olarak gerçekleştirmeleri bekleniyor” şeklinde konuştu.

Akıllı telefonlar POS cihazına dönüşüyor

Sovos Foriba CEO’su Koray Gültekin Bahar ise toplantıda Türkiye e-Dönüşüm pazarına ilişkin değerlendirmeler yaptıktan sonra sunacakları yeni hizmetin müjdesini verdi. Güvenli mobil ödeme ve elektronik belge yönetim sistemi uygulamasının 1 Eylül 2019 tarihi itibariyle devreye girdiğini ve artık akıllı telefonların POS cihazına dönüşeceğini hatırlatan Bahar, Sovos Foriba olarak Türkiye’de bu konuda hizmet sunan öncü şirketlerden biri olacaklarını belirtti. Bahar, “Gelir İdaresi Başkanlığınca devreye alınan uygulamayla kayıt dışılığın yoğun olduğu sektörlerde e-Fatura, e-Arşiv, e-İrsaliye, yeni nesil ödeme kaydedici cihazlar gibi elektronik uygulamalar hayata geçirilecek. Bu konuda tüm hazırlıklarımızı tamamladık. 5 farklı ödeme firması ile anlaşma yaptık” dedi.

Sovos Foriba’yla ilgili yeni gelişmeler oldukça paylaşmaya devam edeceğiz.

5 ülkede faaliyet gösteren Borusan Cat, dijitalleşme ile iş modelini dönüştürüyor

İş makinaları sektörünün ülkemizdeki lider şirketi Borusan Cat, teknolojik çözümlerini ve revizyon merkezini tanıtmak için Borusan Cat Gebze Revizyon Merkezi’nde bizim de egirişim olarak yer aldığımız bir basın toplantısı düzenledi.

Borusan Cat İcra Kurulu Başkanı Özgür Günaydın’ın ev sahipliği yaptığı toplantıda şirketin dijitalleşme yolculuğunda geldiği nokta, yenilikçi iş modelleri ve sektörde yeni sayfalar açan uygulamaları paylaşıldı. Toplantıda, şirket bünyesindeki 35 kişilik mühendis ve uzman kadrodan oluşan ArGe departmanı tarafından geliştiren, ‘Nesnelerin İnterneti’ (IoT) ve ‘Yapay Zekâ’ teknolojilerine dayalı uygulamaların iş sonuçlarına etkileri de paylaşıldı.

Müneccim: 12.000 makinadan toplanan veri gelecekte oluşabilecek arızaları öngörüyor
Borusan Cat’in müşterilerine sunduğu Nesnelerin İnterneti (IoT) ve Yapay Zekâ teknolojilerine dayalı uygulamaların başında iş makinalarındaki olası arızaları önceden tespit ederek sektörde çığır açan Müneccim uygulaması geliyor.

Türkiye’de aktif olan 15 bin Caterpillar iş makinasının yüzde 86’sı IoT ile donatılmış bulunuyor. Bu teknolojiyle Borusan Cat’e her gün 12 bin iş makinasının minimum 900 sensöründen milyonlarca satır teknik veri akıyor. Bu veriler, motor yağı, basınç, sıcaklık gibi ayrıntılar dâhil olmak üzere o iş makinasıyla ilgili birçok bilgi sağlıyor. Anlık verilere dayalı bir uygulama olan Müneccim, makinanın aynı tempo ve koşullarda çalışması durumunda, oluşması muhtemel bir arızayı önceden tespit ederek uyarı veriyor.

Başlangıç aşamasında 100 makinanın 3’ünde arıza olasılığı tespit edilirken, gelinen noktada 100 makinanın 20 tanesinde, yüzde 85 hassasiyetle arıza olasılığı yakalanıyor. Yapay Zekâ tabanlı bu modelin gelecekte gelişerek olası arızalara karşı otomatik olarak parça sipariş etmeye başlayacağı öngörülüyor. Böylece verimlilik ve maliyetler açısından müşterilere önemli ölçüde fayda sağlanmış olacak. Müneccim’in Borusan Cat’in faaliyette olduğu diğer ülkelerde de uygulanması için çalışmalar devam ediyor.

Dijitalleşme ile operasyonlarda verimlilik sağlandı

WeKing isimli uygulama sayesinde dijital ve tek bir platformdan teknisyen planlama, takip ve raporlama ile kapsamlı bir operasyon yönetimi gerçekleştiriliyor. Weking’deki robotlar, teknisyenlerin rotalarını bile optimize edecek şekilde süreçleri verimli hale getirdi.

Borusan Cat, robotik süreç otomasyonuna yatırım yaparak iş yapma süreçlerini daha verimli hale getiriyor. Muhasebe departmanında tekrarlanan rutin işlerin tümünü robotlar yapıyor. Bu alanlarda yapılan yatırımlar, çalışanların zamanlarını daha yaratıcı işlere ayırmalarına olanak sağlıyor. Çalışanların motivasyonları artarken, işe bağlılıkları yükseliyor.

Thunder: Makina sesinden arıza tespiti yapıyor

ArGe ekibimiz Thunder adlı sesli arıza tespit uygulaması üzerinde çalışıyor. Thunder, çalışan ekipmanın sesini dinliyor ve arızanın nereden geldiğiyle ilgili uyarı veriyor. Bu uygulama hayata geçtiğinde tüm müşteriler tarafından kullanılabilecek; müşteriler problemlerini hızlı ve kolayca çözebilecekler.

Borusan Cat dünyanın en başarılı Caterpillar temsilcileri arasında!

İş makinalarının dünya lideri markası Caterpillar ile çalışmaya Türkiye’de 1994 yılında başlayan Borusan Cat bugün Caterpillar’ın tüm dünyadaki en iyi temsilcileri arasında kabul ediliyor ve birçok uygulaması Caterpillar’ın global temsilcilik ağında örnek alınıyor. Borusan Cat 1997’de Azerbaycan ve Gürcistan’da, 1999’da Kazakistan’da, 2003’te Kırgızistan’da, 2015’te ise Uzak Doğu Rusya’da Caterpillar temsilciliği faaliyetlerine başladı. Uzak Doğu Rusya’da 2015 yılında satın alınan şirketlerden Amur Machinery 1996, Sakhalin Machinery 2002 ve Tekhnika Dalniy Vostok 2008’den beri faaliyette bulunuyor.

Lonca Girişimcilik Merkezi’nin dördüncü döneminden mezun olan 11 girişim

Kuveyt Türk’ün yenilikçi fikirleri destekleyip ülke ekonomisine kazandırmak amacıyla hayata geçirdiği Lonca Girişimcilik Merkezi’nde dördüncü dönem eğitimleri tamamlandı.

Her bir ekibe 40.000 TL nakit hibe desteğinin verildiği, 6 ay boyunca eğitim ve mentorluğun yanı sıra kuluçka hizmeti, Ar-Ge desteği gibi ayrıcalıklardan yararlanma imkânı sunulan 11 girişimci ekip mezun oldu. Ekipler, yapı yönetiminden geri dönüşüme, mobil uygulamalardan analiz ve araştırma platformlarına uzanan teknoloji odaklı projelerini geliştirme fırsatı buldu.

Dördüncü dönemden mezun olan 11 girişim:

  • Planticket: Güncel yapı planlarını tüm çalışanların erişimine kolayca sunan, yapı işlerini ve şantiye çalışanlarını etkin yönetmeye yarayan, verimlilik, performans değerlendirmesi, raporlama ve iletişim gibi çözümler sunan inşaat ve yapı yönetim aracı.
  • Ekipman.co: Eğitim, etkinlik veya eğlence amaçlı organizasyonlarda ihtiyaç duyulan ses sistemi, projeksiyon ve çekim ekipmanlarını satın almak yerine online kiralayarak kullanmanıza imkan sunan bir girişim.
  • Kidoole: Kreş, anaokulu ve kurs/etkinlik merkezleri ile velileri buluşturan online pazar yeri. Saatlik kreş bakımı ve kurs/etkinlik satın alınabilir, okul kaydı yaptırabilir.
  • FilameX: 3 boyutlu yazıcıların sarf malzemeleri olan filamentleri atık plastiklerden geri dönüştürerek ürettirmeyi hedefleyen bir girişim.
  • Frise: Kullanıcılarının envanterine göre yemek tarifleri öneren akıllı bir mobil uygulama.
  • Kube: Farklı lokasyonlardaki otel ve hazır ofislerde çalışmayı, toplantılar gerçekleştirmeyi, abonelik ve kontör altyapısı sayesinde hiçbir operasyon ile uğraşmadan sağlayan uygulama.
  • Pollective: Markalar ile tüketicileri doğrudan bir araya getiren dijital araştırma platformu.
  • Predy: Yayıncı, ajans ve çok markalı şirketler için sosyal medya analizi, tahmini ve optimizasyon önerileri veren bir platform. Özellikle yayıncıların sosyal medya reklamlarının en yüksek ROI değerlerine ulaşması için reklam önerileri vererek deneme-yanılma yaklaşımına alternatif sağlıyor.
  • Sopyo: İnternet üzerinde çok kanallı satış yapan veya yapmak isteyen KOBİ’lerin e-ticaret operasyonlarını tek bir noktadan yönetmelerini sağlayan SAAS çözümü.
  • StuffApp: Elektronik eşyaların her an her yerden, iyi fiyat avantajıyla korunmasını sağlayan bir mobil uygulama platformu.
  • Yeşil Diyafon: Ev, iş yeri, kampüs gibi temel yaşam alanlarında oluşan atıkların ilk aşamadan tasniflendirilerek değere dönüştürülmesini ve bu sürecin tüm zahmetlerden arındırılarak dönüşüm bilincinin davranış biçimi haline getirilmesini sağlayan bir geri dönüşüm süreç yönetimi.

Türkiye’nin ilk kadın girişimcilik araştırması Kagider ve Türk Tuborg ortaklığında sonuçlandı

KAGİDER ve Türk Tuborg A.Ş.’nin destekleri ile gerçekleşen “Türkiye Kadın Girişimcilik Endeksi” çalışması, gerçekleştirilen basın toplantısı ile kamuoyuna sunuldu.
Kadın girişimcilerin profilini anlamak, iş kurma sürecindeki deneyimlerini, motivasyonlarını ve yaşadıkları zorlukları değerlendirmek amacıyla gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre, kadın girişimciler finansal sıkıntılara rağmen geleceğe umutla bakıyor.

438 kadın girişimci ile görüşüldü

Kadın girişimcilerin profilini anlama, iş kurma sürecindeki deneyimlerini, motivasyonlarını ve yaşadıkları zorlukları değerlendirmek üzere yapılan araştırma için Türkiye’de ağırlıklı olarak KAGİDER üyesi olan 438 kadın girişimci ile görüşüldü. Araştırmaya katılan kadın girişimcilerin %67’si evli, %67’si çocuk sahibi, yaklaşık yarısı (%51) 40 yaş altı girişimcilerden oluştu. Katılımcıların eğitim durumu Türkiye genelinin oldukça üzerinde olan araştırmada kadın girişimcilerin ağırlıklı olarak metropolden, diğer bir deyişle İstanbul, Ankara ve İzmir’den gelmesi bu sonuçta etkili oldu.

Kadın girişimcilerin üçte biri yurtdışında da faaliyet gösteriyor

Kadın girişimcilerin kurdukları şirketlerin faaliyet alanları incelendiğinde önde gelen sektörlerin toptan ve perakende ticaret ile imalat olduğu tespit edildi. Kadın girişimcilerin kurduğu şirketlerin %57’si 1-5 çalışanlı şirket statüsünde. Kadın girişimcilerin kurdukları şirkete %75 oranında sahip olduğu görülüyor ve kurulan her 3 şirketten 1’i hem Türkiye’de hem de yurtdışında faaliyet gösteriyor.

Türkiye, 2018/2019 yılı global girişimcilik izleme raporuna göre, erken aşama girişimcilik aktivitesi toplamında 48 ülke içinde 15. sırada yer alıyor. Global Girişimcilik İzleme Raporu kapsamında, ülkelerin girişimciliği destekleyen koşulları ile 12 farklı kriter detayında ulusal girişimcilik durum endeksi (NECI) de ölçümleniyor. Türkiye 5.1 skor ile Avrupa ve Kuzey Amerika bölgesi içinde ortalama bir seviyede yer alıyor. Girişimcilik aktivitesi açısından yoğun, iş fırsatı yaratma beklentilerinin de yüksek olduğu bir ülke olan Türkiye halen kadın girişimcilerin erkeklere oranı açısından geri kalan altı ülkeden biri olarak konumlanıyor. Kadın girişimcilerin erkeklerin yarısından az olduğu ülkeler; Slovenya, Yunanistan, İsveç, İsviçre, Birleşik Krallık ve Türkiye.

Girişimcilik Geçmişi

Kadınlar girişim geçmişi açısından değerlendirildiğinde, kadın girişimcilerin kurdukları şirkete odaklanıp çoğu zaman başka bir işte çalışmadıkları, şirketin kuruluş aşamasında en çok aileden borç aldıkları, yakın geçmişte en fazla Türkiye’deki özel şirketler ile işbirliği yaptıkları görülüyor. Kadınların henüz şirket kurup, geliştirip, satma oranı oldukça düşük seviyede. Satış sebepleri ise iyi bir fırsat görüp değerlendirmekten ziyade anlaşmazlıklar ve maddi sorunlar olarak göze çarpıyor.

Kadının Girişimcilik Algısı

Araştırma kapsamında, Türkiye’deki kadın girişimcilerin, girişimcilik hikâyelerinin başlangıç aşamasına yönelik motivasyonları “ihtiyaç” ve “fırsat” içeren ifadelerle sorgulandı. Kadın girişimcilerin büyük çoğunluğu girişimcilik hikâyelerinin temelinde ilgili dönemde bir fırsat görmenin ve değerlendirmenin yer aldığı ifadesine katılıyor. Kadın girişimcilerin özbenlik algıları ve erkek girişimcilere yönelik algıları bu alanda gelişimi etkileyen önemli unsurlar olarak öne çıkıyor. Araştırma kapsamında görüşülen katılımcılar için kadın girişimci olmak en fazla cesaret, güç, bağımsızlık, özgürlük gibi sıfatlarla özdeşleştiriliyor. Girişimcilik algısı metropollerdeki kadın girişimciler için daha çok cesaretken, metropol dışı illerde ise güçlü olmak, diğer bir deyişle tüm zorluklara göğüs germek olarak yorumlanıyor. Girişimci olmaya yönelik paylaşımlarda kadın girişimcilerin kuvvetli pozitif duygulara değinen yorumları bulunuyor. Kadın girişimciler kendilerini borcuna sadık olarak niteliyor ve özbenlik algılarında para yönetimi ile ilgili konular ve mütevazılık ön planda yer alıyor. Genç girişimcilerin kadın girişimci algısı daha iddialı.

Gelecek Planları ve İhtiyaçlar

Kadın girişimcilerin eşleri ve ailelerinden sonra en büyük destekçisi, kendileri gibi iş kurmuş olan kadın girişimci arkadaşları. Ancak, daha fazla kurum ile işbirliği kurma ve iletişim ağlarından yararlanmaları gelecekteki ihtiyaçları açısından önem arz ediyor. Kadın girişimciler yurtdışına açılmak istiyor ve geleceğe yönelik değerlendirmeleri umut vadediyor. Kadın girişimcilerin en fazla ihtiyaç duydukları konu finansal destek olarak gözüküyor.

Araştırma kapsamında oluşturulan Türkiye Kadın Girişimcilik Endeksi; Davranış, Algı ve Gelecek olmak üzere üç ana bileşenden oluştu. Endeks, katılımcıların çoğunluğu KAGİDER üyesi olan kadın girişimcilerin 2018/2019 yılına ait resmini çekerek ilerleyen yıllarda girişimciliğe dair gelişimin takibini sağlayacak bir araç olarak kurgulandı. Skor 100 üzerinden 44 olup kadın girişimcilerin kurdukları şirketlerin yapısı, girişimciliğe yönelik algı ve beklentileri açısından gidecek daha fazla yolun olduğu sonucu ortaya çıktı.

Bu raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.