Ana Sayfa Blog Sayfa 810

TechXtile Start-up Challenge 2019’u Uyku Apnesini Engelleyen Yastık kazandı

Tekstilde yeni teknoloji ve metotlarla, katma değerli ihracatın artırılması amacıyla düzenlenen TechXtile Start-Up Challenge’ın son bölümünde, finale kalan 13 proje yarıştı.

Ventures & Mentors League CEO’su ve Proje Koordinatörü Ufuk Batum ve UTİB Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin moderatörlüğünde 13 girişimci adayın yarıştığı yarışmada; birinciliğe, ‘Uyku Apnesini Engelleyen Yastık’ projesi ile Ümmü Gülsüm Torman ve Şeyma Kaya ulaşırken, ikinciliği ise, ‘Nemflora’ projesi ile Ahmet Yellice ve ‘Sıfır Atık Yaklaşımıyla Baca Gazı Arıtma Sistemlerinden Yerli Tasarım ORC’ projesi ile Bülent Kula paylaştı.

Pınar Taşdelen Engin “Sürecin kendisi ödüldü”

Yarışmayla ilgili değerlendirme yapan UTİB Başkanı Pınar Taşdelen Engin, yarışma süresince girişimci adaylarının gelişimlerini yakından gözlemleme şansı yakaladığını ve en büyük ödülün bu gelişim olduğunu ifade etti. ‘Sürecin kendisi ödüldü’ diyen Taşdelen Engin şunları söyledi: “Kazananlar, kazanamayanlar, ya da finale kalamayıp önceki aşamalarda olanlar, bence herkesin çok faydalandığı bir süreç oldu. Bu tip yarışmalarda konu sınırlandırması yapmak çok kolay değildir. Ancak başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Gelecek yıllarda çok daha büyüyen bir TechXtile Start-Up Challenge ile daha başarılı bir süreç yaşayacağımızı umuyorum. En başından beri tüm paydaşlarla birlikte ortak hareket ettik. Dolayısıyla emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.

Yarışmada kazanılan ödüllerle ilgili de bilgi veren Taşdelen Engin, “İlk 6 finalistimiz, Bursa Teknik Üniversitesi Kuluçka Merkezi’nde 1 yıllık danışmanlık ve mentorluk, patent başvuru desteği, şirket kurma desteği ve şirkete 1 yıllık muhasebe desteği sağlama ile Uludağ Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’nden eğitim ve mentorluk alacak. Proje ikincisi ve üçüncüsüne, Almanya Techtextil Frankfurt Tekstil Fuarına katılım hakkı, proje birincisine ise Milano’da 10 gün sürecek Kuluçka ve Hızlandırıcı Program’a katılım hakkı sağlanacak. Ayrıca, finalde sahnede sunumunu gerçekleştirilen 13 girişimcimiz, Ventures & Mentors League CEO’su ve Proje Koordinatörü Ufuk Batum’dan bir yıl süre ile mentorluk desteği alacak” dedi.

Ümmü Gülsüm Torman – Uyku Apnesini Engelleyen Yastık

TechXtile Start-Up Challenge’da ödül kazanan projeler:

  • Ümmü Gülsüm Torman – Uyku Apnesini Engelleyen Yastık
  • Ahmet Yellice – Nemflora
  • Akın Burak Etemoğlu – Sıfır Atık Yaklaşımı ile Baca Gazı Arıtma Sistemlerinden Yerli Tasarım ORC
  • Çağatay Yücelen – Skydome Industrial Data Platform
  • Erhan Demircioğlu – Kombine Elektrokimyasal Arıtma Cihazı
  • Batuhan Şahin – Yapay Zeka Tabanlı Kumaş Kalite Kontrol Sistemi

Türkiye İş Bankası ve Girişimcilik Vakfı, girişimciliği desteklemek adına işbirliği yaptı

Türkiye İş Bankası ile Türkiye Girişimcilik Vakfı (Girvak) güç birliği yapıyor, girişimciliği genç yaşlarda cesaretlendirmek adına birlikte çalışıyor.

İş Bankası ile Girvak’ı bir araya getiren işbirliğinin temelinde, ülkemizde girişimciliğin gelişimine katkı sağlama adına üstlendikleri misyon ve sahip oldukları ortak değerler yer alıyor. Her iki kurum girişimcilik ruhunun daha genç yaşlardan geliştirilip, gençleri bu yolda cesaretlendirmenin geleceğimiz açısından önemine inanarak ortak faaliyetlerde bulunuyor.

İş Bankası ile Girvak işbirliğinin anlatıldığı basın toplantısında konuşan İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen, günümüz üretim ağının önemli oyuncuları haline gelen girişimcileri desteklemeyi ülkemiz için değer yaratmak adına bir vazife olarak gördüklerini belirtti. Sezen, “İş Bankası olarak, kuruluş misyonumuzdan gelen anlayışla, ülkemiz için değer yaratacak girişimleri 95 yıldır kesintisiz şekilde ve çok çeşitli vesilelerle destekledik. Dijital çağda değişim ve dönüşümün önemli bir parçası olarak gördüğümüz girişimcilere verdiğimiz kesintisiz desteğin en somut örneği Workup Girişimcilik Programı. Ana destekçisi olduğumuz Workup altında yaklaşık 3 yıldır, girişimcilerin iş fikirlerini geliştirmeleri ve işlerini büyütmeleri için eğitim ve mentorluk içeren uzun soluklu bir program yürütüyoruz.”

“Fikre değil, insana yatırım yapıyoruz”

İşbirliğiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Girvak Yönetim Kurulu Başkanı Sina Afra, “2014 yılından beri Türkiye’de girişimcilik kültürünü oluşturmak ve yaygınlaştırmak için çalışıyoruz. Girişimcilik, kalkınma için çok önemli bir kaldıraç. Son 10 yılda artan girişimcilerin istihdam ve büyüme için önemli bir araç olduklarını görüyoruz. Destekçileri ve mütevelli heyetinin desteğiyle, 5 yılda ulaştığı 3,5 milyon gençle güçlü ve etkili bir vakıf haline geldik. Bu yıl 113 bin başvuru almış bir vakıf olarak, küresel bir dönüşüme ayak uydurmamızı sağlayacak yeni bir kültürün tohumlarını atıyoruz. Hedeflerimiz kısa süreli değil, uzun odaklı ve biz bu kültürü ülkemizde geliştirmeyi hedefliyoruz” dedi.

egirişim olarak bu işbirliğinin girişim ekosistemine hayırlı olmasını diliyoruz.

Yerli siber güvenlik girişimi Picus Security, Earlybird’den 5 milyon dolar yatırım aldı

Doğrudan aldığımız bilgi ile yerli siber güvenlik girişimi Picus Security, yatırım turuna Earlybird ile devam ediyor. 2019 Ekim ayında Gartner’in prestijli listesi “Cool Vendors” da yer alan beş siber güvenlik şirketinden biri olan ve adından söz ettiren Picus Security, Earlybird‘den 5 milyon dolar yatırım aldı.

Picus Security, EarlyBird’den aldığı 5 milyon dolarlık yatırımla siber güvenlik alanında uluslararası rekabet gücünü artırmayı hedefliyor. Başta ABD olmak üzere hâlihazırda bulunduğu İngiltere, Almanya, İtalya ve Orta Doğu pazarlarına ağırlık vermeyi planlayan Picus Security, atak ve saldırı simülasyon teknolojilerinin öncüsü konumunu uluslararası düzeyde sağlamlaştırmaya odaklanıyor.

Yeni yatırımla ilgili açıklama yapan Picus Security Kurucu Ortağı ve CEO’su Hamdi Alper Memiş, küresel piyasada bağımsız ve güvenilir bir marka olmayı hedeflediklerini belirtti ve 5 milyon dolarlık yatırımla ilgili olarak şunları söyledi: “Gartner tarafından Cool Vendor seçilmemiz, Avrupa’daki müşterilerimiz ve Avrupa’nın en önde gelen yatırım fonlarından Earlybird ile gerçekleştirdiğimiz stratejik yatırım, doğru yolda doğru vizyonla ilerlediğimizin göstergesi. Bu gelişmelerle birlikte Picus Labs tarafından yapılmakta olan araştırma çalışmaları artacak ve bu sayede dünyada siber güvenlik alanında bilinen ve sözü geçen siber güvenlik araştırma merkezi olma hedefimize ulaşacağız.”

Picus, mühendislik ve hizmet ekiplerini büyütecek

Picus Security, 2017 yılında ACT ve Scalex ile melek yatırımcılar Steve Ciesinski ve Melih Ödemiş‘in dâhil olduğu 1,7 milyon dolarlık tohum yatırımı ile büyüme sürecini hızlandıran Picus Security, A Serisi yatırım turunu 5 milyon dolar aldığı Earlybird ile tamamlamış oldu.
Picus’un küresel bir oyuncu haline gelmesi hedefini vurgulayan Alper Memiş, “Müşterilerimizin başarısı bizim için çok önemli. Artan müşteri sayımızda ve genişleyen coğrafi kapsamımızda; ürünümüzün ölçeklenerek büyüyebilmesi ve kalitesinin korunması için mühendislik ve hizmet ekiplerimizi de büyütüyoruz. Bu kapsamda oluşturacağımız Mühendislik Üssü ile buradaki arkadaşların gelişimi ve etkin çalışabilmeleri için de imkanları artıracağız. Oluşturacağımız Siber Güvenlik Merkezi ve Mühendislik Üssü, siber güvenlik alanında yeni çözümler geliştirmek için de önemli bir kasımızı oluşturacak. Hedefimiz Atak Simülasyonu alanında yaptığımız gibi, yeni yenilikçi fikirler geliştirmek” dedi.

Picus rakiplerine karşı üstün konumda kalmayı sürdürüyor

ABD’li ve İsrailli şirketlerin domine ettiği siber güvenlik pazarında, Türkiye’den başlayan küresel bir başarı hikayesini yazmakla gururlandıklarını ifade eden Memiş, “Bu ülkenin mühendisleriyle, siber güvenlik alanında zor bir problemi çözüyoruz. Gartner tarafından Cool Vendor seçilmemiz ve Avrupa’daki müşterilerimiz teknoloji ve vizyon olarak iyi bir yerde olduğumuzu gösteriyor. Avrupa’nın en önde gelen yatırım fonlarından Earlybird ile gerçekleştirdiğimiz stratejik yatırım ile Avrupa ve Amerika pazarlarında çok daha iyi yerlere gelmeyi hedefliyoruz.” sözleriyle düşüncelerini aktardı.

Başarısı uluslararası otoritelerce onaylandı

2019 yılında siber güvenlik alanında inovasyon sağlayan dünya çapındaki beş şirketten biri seçilen Picus Security, dijital dönüşüm süreci hızla ilerlerken siber saldırıları simüle ederek, kurumların risk durumunu ortaya çıkarıyor ve tespit edilen risklerin giderilmesi için iyileştirme önerileri sunuyor. Tüm bu atılımlar, Picus’un başarısının ardındaki neden olarak görülüyor.

PwC tarafından en yenilikçi 10 siber güvenlik firması arasında gösterilen Picus, Endeavor tarafından yüzlerce firma içinden küresel etki yapabilecek girişimcilerden biri olarak nitelendirildi. Cyber Defence Magazine tarafından 2019 yılının en inovatif startup’ı seçilmesiyle de başarısını ortaya koymaya ve rakiplerinden sıyrılmaya devam etti. Siber güvenlik alanında ezber bozuklarını ifade eden Memiş, Türk girişimcilere de bazı tavsiyelerde bulundu. Erken aşamayı geçen startup’ların, scaleup aşamasında, farklı pazarlarda odaklı çalışarak başarılı olabileceğini kanıtladıklarını söyleyen Memiş, “Türkiye’de başlangıç sürecinde ne kadar ölçeklenebilir ve sağlıklı bir yapı kurarsanız, yurt dışı açılım sürecini görece o kadar rahat gerçekleştirebilirsiniz.” dedi.

GREAT Entrepreneur Games’i kazanıp İngiltere’ye gidecek üç yerli girişim belli oldu

Türkiye’nin yenilikçi girişimerini öne çıkarmak isteyen Birleşik Krallık Uluslararası Ticaret Departmanı (DIT), 23 Ekim’de bizim de medya sponsoru olduğumuz  GREAT Entrepreneur Games Türkiye 2019 yarışmasını düzenledi.

Kazanan girişimler: Yarışmayı, en yüksek sanal yatırımı toplamayı başaran OtsimoBluedot Technologies ve Phoenix Enerji girişimleri kazandı.

İlk olarak 2012 Londra Olimpiyatları’nda başlayan ‘GREAT Entrepreneur Games’, daha sonra Singapur, Avustralya, Şili, Arjantin, Meksika ve Polonya üzerinden farklı versiyonlarla dünyaya yayıldı ve son olarak da Türkiye’de gerçekleşti.

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Birleşik Krallık Başkonsolosu ve Güney Avrupa ve Orta Asya Ticaret Komiseri Judith Slater, “Giderek artan sayıdaki Türk yatırımcının küresel hedeflerini Birleşik Krallık’ta, özellikle de teknoloji sektöründe gerçekleştirdikleri stratejik yatırımlar aracılığıyla gerçekleştirmeye çalışmasından son derece memnunuz. Birleşik Krallık dünyanın en heyecan verici teknoloji merkezlerinden ve teknoloji şirketleri için de oldukça cazip. Son 20 yılda Birleşik Krallık’ta doğan dijital teknoloji şirketlerinin sayısında patlama oldu. Ayrıca 2018 verilerine göre Birleşik Krallık teknoloji şirketleri, 7.9 milyar doların (6.3 milyar Sterlin) üzerinde risk sermayesi yatırımı çekti. Bu verilerden de görüldüğü üzere Birleşik Krallık mükemmel bir yatırım destinasyonu ve Türkiye’deki yatırım ekibimiz de gelecekteki yatırım planlarınız için nasıl yardımcı olabileceğimiz konusunda konuşmaya hazırlar.” dedi.

Yatırım çekmek için yarıştılar

DIT’nin Küresel Girişimci Programı (Global Entrepreneur Programme – GEP) tarafından tasarlanan etkinlikte, katılım için başvuruda bulunan 200’e yakın girişim arasından jürinin seçtiği 50 girişim yarıştı. Ek olarak, özel davet üzerine yerel ve küresel girişim çevrelerinden çok sayıda ismin de izleyici olarak katıldığı etkinlik bünyesinde gerçekleştirilen panellere katılan alanlarının önde gelen iş insanları ve DIT’nin Küresel Girişimci Programı’nda yer alan iş geliştiriciler yarışmaya katılan girişimlere projeleri için nasıl yatırım çekebilecekleri konusunda tavsiyelerde bulundu. Tam gün süren etkinlikte girişimciler ve yatırımcılar Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosluğu’nda bir araya gelerek etkinliğe özel tasarlanan bir mobil uygulama üzerinden yatırımcıların sanal ortamda ilgisini çekmek için yarıştılar. Gerek girişimcilere gerekse yatırımcılara uygulama üzerinde 1’er milyon sterlinlik sanal bakiye tahsis edilmişti. Oyun günü serbest formatta girişimler yatırımcı ve diğer girişimlere kısa ve etkin sunumlar yaparak yatırım toplamaya çalıştı. Günün sonunda en yüksek sanal yatırımı alan ilk üç girişimci Otsimo, Bluedot Technologies, ve Phoenix Enerji oyunun kazananları oldu.

Ödül Birleşik Krallık’a çalışma seyahati

Bu üç girişim, yarışmanın ödülü olarak Londra’ya üç günlük bir çalışma seyahati gerçekleştirecek. Burada kendilerine GEP iş geliştiricileri tarafından mentorluk sağlanacak ve girişimler, büyüme yolundaki hedeflerini gerçekleştirebilmeleri için, potansiyel iş ortakları ile bir araya getirilecek. Böylelikle Türkiye’den giden bu girişimler, Birleşik Krallık’ta işlerini büyütebilme ve uluslararası bir ağa dahil olma fırsatına sahip olmanın yanı sıra, girişimci bir ekosistem ile de bağlantı kurmuş olacaklar.

Online market platformu istegelsin ile su sipariş uygulaması BiSU güçlerini birleştirdi

Günlük yaşamın koşuşturmacası içinde zamanı kısıtlı olan şehir insanının hayatını kolaylaştıran online market istegelsin faaliyetlerine bir yenisini ekledi. Akıllı telefon üzerinden 30 farklı marka arasından, damacana, cam damacana, pet su gibi farklı boylarda ve çeşitlerdeki ürünlerden su siparişi vermeyi sağlayan mobil uygulama BiSU ile teknolojik iş ortaklığına gitti. Bu ortaklık sayesinde BiSU uygulaması içinde online market servisi olarak konumlanan Bi’market ile istegelsin’in zengin ürün gamına kolaylıkla ulaşılabilecek. Kullanıcılar BiSU’dan istedikleri marka damacana su siparişi verirken istegelsin ürünlerini de görebilecek ve tek bir uygulama üzerinden sipariş verebilecek. Sepetteki ürünler en kısa sürede kullanıcının adresine gönderilecek.

Uçtan uca bir süpermarket olarak faaliyet gösteren istegelsin’de 180 farklı şirketten binlerce ürün yer alıyor. istegelsin kullanıcıları sebze-meyveden, deterjana; kozmetikten, kırtasiye ürünlerine kadar hemen her ihtiyacını karşılıyor.

Ürün gamı genişliyor

İstanbul’un yüzde 98’inde faaliyet gösteren istegelsin, 800 bin indirilme sayısı ve 200 bin aktif müşteriye sahip bulunuyor. Her geçen kullanıcı sayısını artırmayı hedeflediklerini belirten istegelsin CEO’su Sedat Yıldırım, “İş modelimiz normal bir süpermarketten farklı olarak sadece fiziksel anlamda bir mağaza açmamak üzerine kurulu. Ürün portföyümüzde halihazırda 6 bin 500 çeşit ürün bulunuyor. Her geçen gün ürün çeşitliliğimiz artmaya devam edecek. Çeşitliliğimizi gıda ve gıda dışı tüm ev ihtiyaçlarının yüzde 90’ını karşılayacak hâle getirmek istiyoruz. İstanbul’da mevcutta yedi dağıtım merkezimiz bulunuyor. Önümüzdeki dönemde planlarımız arasında 10 büyükşehirde daha faaliyete geçmek var.” dedi.

Manibux, okullarda nakitsiz alışveriş yapılmasını sağlayan K12 hizmetini duyurdu

Canan Akmanoğlu Bayrak tarafından kurulan ve Türkiye’de çalışmalarını sürdüren harçlık platformu manibux, yeni duyurduğu K12 projesi ile binlerce öğrenci, sadece sosyal hayatlarında değil okul içindeki kantin ve yemekhanelerde de manibux’ı tercih ederek okullarda nakitsiz bir toplumun oluşumuna büyük bir katkı sağladı.

manibux’ta iki farklı cüzdan seçeneği

Ebeveyn kontrollü bir harçlık yönetim uygulamasının bir ödeme aracı olan manibux kartlar, okul içi ve okul dışında harcanılmak üzere iki farklı cüzdandan oluşuyor. Aileler uygulama üzerinden “Kantin Yükleme”yi seçip çocuklarına yemekhane-kantin kullanmaları için okul açıldığı andan itibaren bir aylık bir süre içinde 650.000 TL okul harçlığı gönderdi. Bu cüzdana yüklenen para ile çocuklar herhangi bir mağazadan alışveriş yapamadığı için her yerde geçen diğer bir cüzdan olan “Harçlık” kısmına da 900.000 TL tutar harçlık gönderdiler.

Konuyla ilgili açıklama yapan Canan Akmanoğlu Bayrak: “manibux kart sunduğu birçok indirim, kampanya ve özellikle çocuklara finansal okuryazarlığı öğretmek amacıyla kurulmuş bir sistemdir. Bu sistem içerisinde zamanla farklı özellikler de ekleniyor. Bunlardan biri de “Okul Para” yeniliği. Manibux K12 adını verdiğimiz bu uygulamanın kantin ve yemekhanelerde kullanımı konusunda hem öğrenciler hem ebeveynler hem de okul idarecileri çok memnun karşıladı. Sistem beklediğimizden daha etkin bir şekilde kullanılıyor. Nakit paranın takipsizliği konusundaki sıkıntıları ortadan kaldıran, çocuklarımızı kötü alışkanlıklardan ve zorbalıktan uzak tutan bu sistemin tüm Türkiye’de kullanımı ülke ekonomisi için de bir çığır açacağı görüşündeyim.” dedi.

Hyper-casual oyun geliştirme maratonu Hyper Jam başlıyor

Netmarble EMEA ve İTÜ Oyun Tasarlama ve Geliştirme Kulübü işbirliği ile düzenlenen Hyper Jam, tüm amatör ve profesyonel oyun geliştiricilerini 48 saat sürecek bir hyper-casual oyun yaratma maratonuna davet ediyor.

25-27 Ekim 2019 tarihlerinde Netmarble İstanbul ofisinde düzenlenecek Hyper Jam’e başvurular başladı.

Netmarble EMEA ve İTÜ Oyun Tasarlama ve Geliştirme Kulübü tarafından, Red Bull sponsorluğunda düzenlenen Hyper Jam, amatör ve profesyonel oyun geliştiricileri, ekiplerini kurup hyper-casual türünde kendi oyunlarını kodlayacağı 48 saatlik bir maratona çağırıyor. Netmarble İstanbul ofisinde gerçekleşecek etkinlik 25 Ekim Cuma günü saat 19.00’da başlayıp 27 Ekim Pazar günü 20.00’ye kadar sürecek.

Ekibini kur, oyununu geliştir

Hyper Jam etkinliğinde katılımcılar, öncelikle kendilerini tanıtıp projelerini gerçekleştirecek ekibi kuracak. Ardından verilecek temaya göre ekipler, bu temayla ilgili bir hyper-casual oyun geliştirmeye çalışacak. Hyper-casual oyunlar hızlıca başlatılıp kolayca oynanabilen, basit bir oyun mekanizmasına sahip oyunlar olarak tanımlanıyor. Cuma günü saat 21.30’da başlayacak oyun geliştirme süreci, Pazar günü saat 15.30’da sona erecek. Etkinliğin sonunda ekipler, oyun projelerini diğer katılımcılara ve Netmarble’ın profesyonel mentorlarına sunacak.

Keşfedilmeyi bekleyen oyun geliştiriciler için fırsat

Netmarble EMEA Yönetim Kurulu Başkanı Barış Özistek, “Mobil oyun geliştirmede Türkiye’yi oyun dünyasının sayılı merkezlerinden biri haline getirmeyi hedefliyoruz. Hyper Jam etkinliği de Türkiye’nin oyun ekosistemine katkıda bulunacak yeni oyunlar ve oyun geliştiricilerin keşfedilmesi adına çok önemli bir fırsat sunuyor. Netmarble EMEA olarak amacımız; oyun geliştiricilerinin yanında yer alarak, global bilgi birikimimizi ve tecrübelerimizi aktarmak, onların hem yerel hem de global pazarda başarı ihtimallerini yükseltmektir” dedi.

Kodlanabilir akıllı saat watchX, 100 bin TL hedefle Arıkovanı’nda fonlamaya açıldı

Çocukların hayal gücünü geliştirebileceği, kendi oyununu tasarlayıp elektronik projeler üretebileceği Arduino ve Scratch uyumlu kodlanabilir akıllı saat WatchX, kitlesel fonlama platformu Arıkovanı’nda fonlamaya açıldı.

watchX, kodlamayı 7den 77ye herkesin öğrenebileceği kolaylıkta sunan, kutu içerisinden çıkan parçaları birleştirerek kendi akıllı saatini yapabileceğin bir eğitim kitidir.

watchX’i Scrath ile kolayca programlayabilirsin. Tek yapman gereken blokları sürükleyip bırakarak kendi algoritmanı geliştirmek. Eğer istersen Arduino veya Atmel Studio programlama arayüzlerini de kullanabilirsin.

Üzerinde bulunan sensörlerle aklındaki projeleri hayata geçirebilir yanında istediğin yere götürebilir ve günlük hayatta kullanabilirsin. Aksesuarlarla watchX’i 8 bitlik oyun konsoluna ya da çok güçlü bir mobil geliştirme kartına dönüştürebilirsin.

Bu ürünü geliştirmenin riskleri ve zorluklarını sorduk

Kurucu ortaklarından aldığımız cevap ile “Seri üretimde her zaman zorluklar vardır. Ürünlerimizin güvenli ve güvenilir olacağından ve büyük hacimlerde verimli bir şekilde üretilebildiğinden emin olmalıyız. Neyse ki, eski işimizden gelen PCB tasarım ve üretim sürecinde güçlü bir deneyime sahibiz. Elektronik bileşenler ve PCB tedarik ettiğimiz insanlarla hala iletişim halindeyiz. Ayrıca Shenzhen / Çin’deki üreticilerle çok iyi ilişkiler kurduk. Bunlara ek olarak, WatchX, enjeksiyon kalıplı plastik ürünlerin gerektirdiği gibi aynı takım maliyetini ve üretim riskine sahip değildir. Elbette, watchX’in imalatında riskler var. Bileşen teslim sürelerinde veya bulunabilirlikte beklenmeyen değişiklikler teslimat zamanını etkileyebilecek faktörlere örnek olarak verilebilir. Bu riskleri en aza indirmek ve tam zamanında WatchX’i teslim etmek için elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Risklerden bir diğeri nakliye. WatchX’in nakliyesi sırasında sorunlara yol açabilecek öngörülemeyen olaylar gerçekleşebilir. WatchX’i güvenli ve sağlam bir şekilde kapınıza getirecek olan firmalarla çalışmayı planlıyoruz.” şeklinde cevapladılar.

WTECH “Yılın Teknolojide İlham Veren Kadın Ödülü” Hande Çilingir’in oldu

Teknolojide Kadın Derneği (Wtech), dijital içerik üreticileri ve sektör profesyonellerini bir araya getiren INFLOW Summits Ödül’leri kapsamında, “Yılın Teknolojide İlham Veren Kadın Ödülünü” dijital pazarlama şirketi Insider’ın Kurucu Ortağı Hande Çilingir’e verdi.

Wtech Başkanı Zehra Öney, “Teknolojide Kadın Derneği olarak, kadınların teknoloji alanını sahiplenmesini, bu alanda gösterdiği cesareti, motivasyonu ve yaktıkları ışığı çok önemsiyoruz. Bu alanda diğer kadınlar için rol model olan, ilham veren, yol açan kadınlara ilk kez bu sene başlayarak “Yılın Teknolojide İlham Veren Kadın Ödülünü” veriyoruz” dedi.

Dijital içerik üreticileri ve sektör profesyonellerini bir araya getiren INFLOW Summits Ödül’leri, pek çok farklı kategoride sahiplerini buldu. Teknolojide Kadın Derneği (Wtech), ödüller kapsamında ilk kez verilen “Yılın Teknolojide İlham Veren Kadın Ödülünü” AR tabanlı algoritmalar üzerinden markalara dijital pazarlama çalışmalarında daha fazla verimlilik ve başarı sunan Insider’ın Kurucu Ortağı Hande Çilingir’e verdi.

Ödül gecesinde konuşma yapan Wtech Başkanı Zehra Öney, henüz çok yeni kurulan bir dernek olmalarına rağmen yarısından fazlası global kurumsal şirketler olmak üzere 150 üyeye ulaştıklarını söyledi. Öney, daha kapsayıcı ve toplumun her kesimini kucaklayacak teknolojik toplumsal dönüşüm için “teknoloji insan işidir” düsturuyla çalıştıklarını ifade etti. “Teknolojide Kadın Derneği olarak, kadınların teknoloji alanını sahiplenmesini, bu alanda gösterdiği cesareti, motivasyonu ve yaktıkları ışığı çok önemsiyoruz. Bu alanda diğer kadınlar için rol model olan, ilham veren, yol açan kadınlara ilk kez bu sene başlayarak “Yılın Teknolojide İlham Veren Kadın Ödülünü” veriyoruz. İlk ödülümüzü, WPP gibi, Dijital dönüşümü benimsemiş ve dönüşümün markalar tarafındaki pazarlama ve iletişim liderliğini üstlenmiş ve çok büyük bir oluşumun uzun yıllardır Başkanlığını yürüten Demet İkiler gibi öncü bir isim veriyor” diye konuşan Öney, dernek olarak kadının farkındalığını ve motivasyon arttırmak ve kadınları teknoloji sektöründe görünür ve aktif rol alır hale getirebilmek adına büyük çaba sarf ettiklerini sözlerine ekledi.

Trend Micro, bulut güvenliği yönetimi şirketi Cloud Conformity’yi satın aldı

Bulut güvenlik çözümleri alanında faaliyet gösteren global şirket Trend Micro, bulut güvenliği durumunun yönetimine (Cloud Security Posture Management – CSPM) olanak tanıyan yenilikçi ürünlere sahip Cloud Conformity‘yi satın aldığını duyurdu.

Bu satın alma ile Trend Micro, sahip olduğu buluta yönelik hizmet ve çözümlerini daha da genişletirken, bulut altyapısının yanlış yapılandırmasının neden olduğu çoğu zaman gözden kaçırılabilen güvenlik sorunlarına da çözüm getiriyor. Trend Micro’nun stratejisi müşterilerin işlerinde herhangi bir aksamaya neden olmadan bulut güvenliği sağlamaya dayanıyor. Bulut güvenliği alanındaki yeniliklerine hız kesmeden devam eden Trend Micro, bu satın alma ile birlikte bulut altyapısında meydana gelebilecek sorunları otomatik olarak tanımlayabilecek ve düzeltebilecek yetenekleri çözümlerine ekliyor. Cloud Comformity’nin ürünleri maliyetleri optimize etmenin yanı sıra PCI, GDPR, HIPAA ve NIST gibi önemli düzenlemelerle uyumluluğun sağlanmasına yardımcı oluyor.

Bulut teknolojilerinin kullanıma başladığı günden bu yana diğer üreticilerin aksine bulut alanında tümleşik güvenlik oluşturmaya odaklandıklarını belirten Trend Micro CEO’su Eva Chen “Buluta taşınan kurumların sayısı arttıkça, müşterilerimiz kendilerini yönetilmeyen risklerle bırakan bulut uygulamalarıyla çalıştıkları hissine kapılıyorlar. AWS’nin 2019 Yılı Teknoloji İş Ortağı olarak belirlenen Cloud Conformity, bu uygulamaları ve getirdiği riskleri çok iyi anlıyor.” dedi.

Belirli bir amaca yönelik satın almalarda çalışanlar da teknoloji kadar büyük önem taşır. Trend Micro, pazar lideri bulut güvenliği stratejilerinin bir parçası olarak Cloud Conformity’nin hem çalışanları hem de teknolojisi sayesinde büyümesini sürdürmeye devam edecek. Çalışanların Trend Micro ailesine katılması, teknolojinin yanı sıra işletmelerin bulut teknolojilerini sadece güvenli bir şekilde değil aynı zamanda verimli bir şekilde kullanabilmelerini sağlayacak deneyimi ve uzmanlığı da beraberinde getirecek.

Gartner’a göre 2023 yılında bulut güvenliğinde meydana gelen sorunların en az yüzde 99’u müşterilerin yaptıkları hatalardan kaynaklanacak.1 Yine Gartner’a göre 2024 yılında CSPM (Bulut Güvenliği Durumu Yönetimi) çözümlerini uygulayan ve geliştirme süreçlerine genişleten kuruluşlar, yanlış yapılandırmadan kaynaklanan bulutla ilgili güvenlik olaylarını yüzde 80 oranında azaltacak. 1 Trend Micro’nun bulut güvenliği hizmetlerinden oluşan kapsamlı çözümleri, aynı anda uyumlulukla ilgili standartların karşılanmasını sağlarken risklerin de etkin bir şekilde yönetildiğine dair güvence sunuyor.