Ana Sayfa Blog Sayfa 802

VakıfBank’ın düzenlediği hackathon Hack to the Future’u ‘kişisel CFO – Melis’ kazandı

VakıfBank’ın genç yazılımcılar tarafından büyük ilgi gören hackathon Hack to the Future kazananları belli oldu.

120 proje fikri arasından finale kalan 12 takım, 13-15 Aralık günlerinde VakıfBank Genel Müdürlüğü’nde gerçekleştirilen yarışmada kıyasıya mücadele etti. Takımlar arasında finansal kararların alınması için geliştirilen derin öğrenme ve doğal dil işleme tabanlı sanal asistan uygulaması “kişisel CFO – Melis” ile Berceste ekibi birinciliğe değer görüldü.

Toplamda 60 bin TL nakit ödül

Yarışmada, Noname ekibinin, fotoğraf olarak gönderilen IBAN numaralarını, optik karakter tanıma ve yapay zekâyla sınıflandırma yöntemleri ile hem el yazısıyla girilen numaralardan hem de dijital numaralardan tanıyıp IBAN alanına yapıştırmaya hazır hale getiren uygulaması ikinci oldu. PD Squared ekibinin, kişilerin finansal durumlarını yapay zekâ yardımıyla benzer kişilerin finansal durumlarıyla karşılaştırarak kişisel tercihlere göre tasarruf yapmaya veya diğer finansal araçlara yönlendirerek varlık verimliliğini artıran uygulaması üçüncü seçildi.

Toplam para ödülünün 60 bin TL olduğu yarışmada birinci ekip 30 bin TL, ikinci ekip 20 bin TL, üçüncü ekip 10 bin TL kazandı. Jüri değerlendirmesi sonrası, Split ekibine de Jüri Özel Ödülü verildi. Split, IoT tabanlı sensörlerden aldığı veriler ve yapay zekâ yardımıyla çiftçiye kendi arazisi için en verimli ürünleri yetiştirmesine yardımcı olacak öneriler sunan ve ürünlerin gelişimini takip eden yazılımıyla özel ödülün sahibi oldu.

Kamu bankaları arasında ilk hackathon projesi olma özelliği taşıyan ‘Hack to the Future’da ödülleri alanında uzman isimler dağıttı. Bilgi ve bilişim teknolojileri, ödeme sistemleri, dijital çözümler, finans ile stratejik pazarlama gibi alanlarda uzman Prof. Dr. Esra Gençtürk, Celal Cündoğlu, Kıvanç Emiroğlu, Yılmaz Sonışık, VakıfBank Bilgi Teknolojileri ve Operasyonel İşlemlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Metin Recep Zafer, VakıfBank İnsan Kaynakları ve Kurumsal Gelişimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Uğur Bilgin, VakıfBank Dijital Bankacılık, Ödeme Sistemleri ve Kurumsal İletişimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ferkan Merdan bu kıyasıya mücadeleyi değerlendirdi.

Rakamlarla Hack to the Future:

  • 1013 bireysel ön başvuru alındı.
  • 904 başvuru geçerli sayıldı.
  • 363 kişiden oluşan 120 takım ön elemelere katıldı.
  • Yurt dışı da dâhil olmak üzere 71 üniversiteden başvuru oldu.
  • Başvuruların yüzde 10’unu kadınlar oluşturdu.
  • Son 48 saatlik maratona 12 takım katıldı.

Dereceye giren projeler:

  • Berceste ekibi: Kişisel CFO Melis, finansal kararları almak için geliştirilen derin öğrenme ve doğal dil işleme tabanlı sanal asistan.
  • Noname ekibi: Fotoğraf olarak gönderilen IBAN numaralarını optik karakter tanıma ve yapay zekâyla sınıflandırma yöntemleri ile hem el yazısıyla girilen numaralardan hem de dijital numaralardan tanıyarak IBAN alanına yapıştırmaya hazır hale getiren uygulaması.
  • PD Squared ekibi: Kişilerin finansal durumlarını yapay zekâ kullanarak benzer kişilerin finansal durumlarıyla karşılaştırarak kişisel tercihlere göre tasarruf yapmaya veya diğer finansal araçlara yönlendirerek varlık verimliliğini artıran uygulaması.
  • Jüri Özel Ödülü, Split ekibi: IoT tabanlı sensörlerden aldığı veriler ve yapay zekâ kullanarak çiftçiye kendi arazisi için en verimli ürünleri yetiştirmesine yardımcı olacak öneriler sunan ve ürünlerin gelişimini takip eden yazılımı.

Yıldız Holding’in girişimci programı Start-up Days, BM raporunda ‘iyi uygulama’ seçildi

Yıldız Holding’in açık inovasyonun gücünden yararlanmak, girişimcilerin ürün ve hizmetlerini daha yakından tanımak amacıyla başlattığı Start-up Days, Birleşmiş Milletler Global Compact‘in İş Dünyası ve İnsan Hakları Raporu’nda inovasyon alanında “iyi uygulama” olarak yer aldı.

İnovatif girişimci programı olan ve Yıldız Holding tarafından düzenlenen Start-up Days, holding bünyesindeki grup şirketleri ile işbirlikleri geliştirmeyi hedefliyor.

Girişimciler Yıldız Holding referansıyla müşteri güvenini sağlamlaştırıyor

Yıldız Holding Start-up Days programına ilişkin ayrıntıları aktaran Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi Yahya Ülker, holding bünyesindeki grup şirketleriyle girişimcileri bir araya getirmeyi amaçladıklarını anlattı. Yahya Ülker, “Start-up Days programı şirketimize, inovatif bir yol ve bakış açısını kazandırmanın yanı sıra teknoloji odaklı, maliyet avantajlı inovatif çözümler gibi sürdürülebilir rekabetçi avantajlar da sağlıyor.

Yahya Ülker

Start-up’lar da programımız sayesinde ürün ve hizmetlerinin satış şansını yakalıyor ve Yıldız Holding referansıyla müşteri güvenini sağlamlaştırıyor. Aynı zamanda gruba bağlı şirketlerden ürün ve hizmetler konusunda alınacak geri bildirimlerle ürünün ve hizmetin iyileştirilmesi-geliştirilmesi de mümkün oluyor. Start-up Days buluşmalarının sonrasında, şirketimiz tüm başvuruları süzgeçten geçiriyor. Son aşamada değerlendirilen projelerden finale kalan startup’larla sözleşme imzalanıyor” dedi.

Birleşmiş Milletler Global Compact dünya çapındaki şirketlerin stratejilerini ve operasyonlarını insan hakları, çalışma standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele alanlarındaki koyduğu ilkelerle uyumlu hale getirmeleri için desteklerken, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınma amaçlarına ulaşılabilmesi için iş dünyasına liderlik ediyor.

Yıldız Holding Dijital İş Geliştirme ve İnovasyon Yöneticisi Şerafettin Özsoy’un yönetimi ve koordinasyonuyla gerçekleştirilen Start-up Days etkinliği hakkında ayrıntılı bilgi almak ve başvuru yapabilmek için bu bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz.

Nazım Salur “getir’in birincil sattığı şey ürün değil zamandır.”

Türkiye’nin operasyonu ve değerlemesi en büyük girişimlerinden getir kurucusu Nazım Salur ile hem girişimin hikayesi üzerine hem de Türkiye’deki girişimciliğin durumuyla ilgili getir ofisinde bir video içerik ürettik. Değerli bilgiler veren Salur, girişimin detaylarını çok iyi aktardı.

getir‘le ilgili tüm gelişmeleri egirişim üzerinden takip edebilirsiniz.

Cube Incubation’da faaliyet gösteren Four Technology, 200 bin dolar yatırım aldı

Teknopark İstanbul’un kuluçka merkezi Cube Incubation’da faaliyet gösteren Four Technology, yerli teknoloji kullanarak geliştirdiği Elektromanyetik Kaldıraç Sistemi Exaltans ile isminin açıklanmasını istemeyen bir yatırımcıdan 200 bin dolarlık önemli bir yatırıma imza attı. Bu yatırımı Cube Incubation yönetiminden doğruladık.

Exaltans ile ülkemizde ve dünyada büyük bir sektör haline gelen “hidrolik ve pnömatik” özellikteki kaldıraçları işlevsel bir teknoloji ve %87 yerlilik oranıyla üretmeyi hedefleyen şirket yerli ve milli teknoloji anlayışına büyük bir katkı sunuyor. Four Teknoloji Proje Lider Furkan Beşik hedeflerinin ülkemizin daha önce Çin ve ABD’den ithal ettiği bu sistemlerde ithalat oranını düşürmek olduğunun altını çiziyor.

Kaldıraç sistemleri özellikle havacılık, robotik, denizcilik, endüstri ve iş makineleri gibi alanlarda kullanılıyor. Ağırlıklı olarak Çin ve ABD’de üretilen bu sistemlerde kullanılan hidroliklerde işletme ve ürün maliyetlerinin yüksek olması, tepki sürelerinde gecikmelerin yaşanması, arıza ihtimallerinin yüksekliği, hacim alanının büyüklüğü ve ağırlıklarının fazla olması gibi dezavantajlar yaşanabiliyor. Bu sorunları baz alarak Exaltans sistemini geliştirdiklerinin altını çizen Furkan Beşik: “Exaltans, bu dezavantajların tümünün ortadan kaldırıldığı, hidroliklerin bulunduğu karmaşık sistemlerden arındırılmış, daha hafif, bakım ihtiyacı az olan, hidrolik-pnömatik sistemlere göre daha verimli çalışan ve maliyeti daha düşük olan bir sistem olarak öne çıkıyor.” diyor.

Exaltans; havacılık, robotik ve denizcilik alanlarında pek çok fayda sunuyor. Havacılık alanında; uçakların bakım maliyetlerinin düşmesini, uçakların ağırlıklarının azalmasını, daha az yakıt tüketmesini, CO2 salınımının azaltılmasını ve uçuş maliyetlerinin düşmesini sağlıyor. Robotik alanında ise yük organlarının geliştirilmesinde, seri üretim robotlarının daha işlevsel hale getirilmesinde, robotların tepki sürelerinin kısalmasında ve robotik teknolojisinin gelişmesinde önemli bir rol oynuyor. Deniz taşıtlarında da oldukça büyük avantajlar sunun Exaltans arıza ihtimalini düşürüyor ve bakım kolaylığı sağlıyor.

Hamdi Ulukaya Girişimi 4. dönem başvuruları 22 Aralık’ta sona eriyor

Türkiye’de hayallerini gerçekleştirmek isteyen girişimci adayları ve dünyaya açılmak isteyen startuplara destek veren Hamdi Ulukaya Girişimi’nin 4. Dönem başvuruları 22 Aralık’ta sona eriyor.

Programa başvuru: ulukayagirisimi.com

2017 yılında 5 milyon dolar yatırımla, Amerika’nın en hızlı büyüyen şirketlerinden Chobani’nin kurucusu Hamdi Ulukaya tarafından Türkiye’deki girişimcileri desteklemek amacıyla kurulan Hamdi Ulukaya Girişimi Anadolu’nun dört bir yanından gençlerin başvurularını bekliyor.

Girişimci Adayı ve Startup Destek Programı olmak üzere iki ayrı program sunan Hamdi Ulukaya Girişimi’ne başvurular, 22 Aralık tarihine kadar www.ulukayagirisimi.com adresi üzerinden yapılabilecek. Seçilen Girişimci Adayı ve Startup kurucuları Türkiye’deki hedef belirleme toplantısının ardından New York Üniversitesi ve Chobani Kuluçka Merkezi’nde düzenlenecek girişimcilik seminerlerine katılacak, mentorlar eşliğinde iş planları ve şirketlerini geliştirme fırsatı bulacak. Toplam bir yıl sürecek programda Türkiye ve Amerika girişimcilik ekosistemini yakından tanıma fırsatı bulacak katılımcılar eğitimlerin yanında New York’ta kültürel ve sanatsal etkinliklere katılma şansı da yakalayacak.

Bugüne kadar Hamdi Ulukaya Girişimi’nde neler oldu?

Hamdi Ulukaya Girişimi, ilk dönemi olan 2017 yılında 3 bin 694, ikinci yılında 9 bin 615 üçüncü yılında ise 35 bin 105 başvuru aldı. Bugüne kadar girişimci adayları arasındaki şirketleşme oranı yüzde 26 iken, programa katılan Startuplar ortalama olarak %50 oranında büyüdü. Hamdi Ulukaya, Ulukaya Girişimi projesiyle girişimciliği tüm Anadolu’ya yaymayı ve sosyal problemlere duyarlı girişimci liderler yetiştirmeyi amaçlıyor.

Girişimci Adayı Destek Programı’na hayallerine inanan ve 18 yaşını doldurmuş Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gençler; Startup Destek Programı’na ise Türkiye’de kurulmuş ve ürün veya servisini pazara sunmuş startup kurucuları başvurabiliyor. Türkiye’nin 81 ilinden Ulukaya Girişimi’ne başvuran girişimci adayları dört adımlık değerlendirme sürecinin ardından New York programına katılma hakkı kazanacak. Türkiye’nin dört bir yanından, ürününü ya da servisini pazara sunmuş startup kurucuları ise Chobani’nin New York SoHo’daki Kuluçka Merkezi’nde kendileri için ayrılmış özel ofislerinde çalıştıkları sektörün ABD’deki üst düzey yöneticileriyle görüşerek şirketlerini büyütme fırsatı bulacak. New York programı bitiminde düzenlenen Demo Day’de katılımcılar, mentor ve yatırımcılardan oluşan bir gruba sunum yapacak. Bir sene süren program süresince Girişimci Adayları iş planı hazırlama, şirket kurma, PR gibi alanlarda destek alırken, Startuplar ise yatırımcılarla buluşma ve global pazara erişim fırsatı yakalıyor. Tüm giderlerin Ulukaya Girişimi tarafından karşılandığı programda ayrıca Girişimci Adayları’na program boyunca aylık 500 TL burs ve şirket kuruluş desteği veriliyor. Programa başvuru için yabancı dil veya üniversite şartı bulunmuyor.

Paylaşımlı elektrikli scooter Martı, fiyatlarını düşürdü

Sizlerle hem hikayesini YouTube kanalımızda paylaştığımız hem de belli aralıklarla gelişmelerini gündeme getirdiğimiz paylaşımlı elektrikli scooter Martı, yeni bir duyuru yayınlayarak fiyatlarında güncellemeye gitti.

Martı‘nın yeni fiyatlandırmasında açılış ücretini 31 Aralık 2019‘a kadar 3 TL’den 1.99 TL‘ye dakikası ise 0.75 TL’den 0.59 TL‘ye düşürüldü. Duyurusu uygulama üzerinden resmi olarak yapıldı. Sonrasında eski fiyatları dönülür mü veya indirimli fiyat üzerinden mi devam edilir, birlikte göreceğiz.

Yeni fiyatlandırma yapılırken, “sizi dinlendik, fiyatları indirdik” cümlesi kullanıldı. Çünkü biz de çevremizden Martı’nın ücretleriyle ilgili pahalı olduğu yönünde yorumlar alıyorduk. Bu ücretler ne zamana kadar sürer veya yeni süreçle ilgili ne düşündüklerini zamanla göreceğiz.

Ankara Startup Zirvesi’nde 3 girişim Workup’ın sunum gününe davet edildi

Bilkent Genç Girişimciler Kulübü tarafından İş Bankası Workup ana sponsorluğunda ve Bilkent Cyberpark partnerliğinde bu yıl 13.’sü gerçekleştirilen Ankara Startup Zirvesi, bu sene de girişimcilik dünyasının en önemli isimlerini bir çatı altında topladı.

Bilkent Otel’de bir gün boyunca süren etkinlikte 800 katılımcı; önemli yatırımcıların, girişimcilerin ve iş insanlarının konuşmalarını dinledi. Günün sonunda ise önceden başvurusu alınan 100’ün üzerinde startuptan seçilen 18 startup yarıştı ve birbirinden güzel ödüller kazandı.

Microsoft Türkiye Kamu Sektörü ve Yatırımlarından Sorumlu Ülke Direktörü Dr. R. Erdem Erkul’un konuşmasıyla başlayan etkinlik Google Cloud Platform Kurumsal Segment Lideri Uğur Osmanlıoğlu’nun konuşması ile devam etti. Ardından Türkiye İş Bankası Workup Girişimcilik Programı Yöneticisi Emrah Koktekin’in moderatörlüğünde Workup mezunu başarılı startuplar PCI Checklist ve Agrovisio’ nun eşliğinde Workup Paneli düzenlendi. Ardından birbirinden değerli girişimcilerin katılımıyla Brave New World paneli, Google ve Oracle’ın katılımıyla Giants in Ecosystem paneli ve Türkiye’nin en önemli yatırımcılarının katılımıyla The Investors paneli gerçekleştirildi.

Konuşmalardan sonra 18 startup üç farklı kategoride birbirlerine karşı yarıştı. Startuplara Bilkent Cyberpark Ofis Ödülü, Bilkent Cyberpark Ön Kuluçka Ödülü, Hacettepe Teknokent Ön Kuluçka Ödülü, Growth Circuit Türkiye Hızlandırma Programı Ödülü verildi.

Ayrıca 3 girişim; Neverwhere, Popoupsmart ve Sfm, Workup Girişimcilik Programı’nın yeni dönemi için sunum günü daveti kazandılar.

Google, Türkiye’deki Android iş ortakları ve kullanıcılarıyla ilgili bir açıklama yayınladı

Google, son zamanlarda yasalarla ilgili yaşadığı durumlardan ötürü Türkiye’deki Android iş ortaklarıyla ve kullanıcılarıyla ilgili bir açıklama yayınladı.

“Türkiye’deki Android iş ortaklarımız ve kullanıcılarımız için bir güncelleme”

“2007 yılında Android’i birçok şirketin mobil cihazlarına güç vermek üzere, açık kaynaklı bir işletim sistemi olarak geliştirmeye başladık. O günden bu yana, Android’e milyarlarca dolar yatırım yaptığımız gibi, dünyanın her yanındaki insanlar için cihazlar ve deneyimler üretebilmeleri için üreticilere ve geliştiricilere ücretsiz olarak sunduk.

Android’e olan yatırımımız bizim için çok anlamlı, çünkü telefon üreticilerine, bazıları bizim için gelir üreten ve üreticilere müşterilerine yararlı servisler sunmalarını sağlayan popüler Google uygulamalarını önceden yükleme seçeneğini veriyoruz. Telefon üreticileri bizim servislerimizin hiçbirini cihazlarına yüklemek zorunda olmadıkları gibi, aynı zamanda bizimkilerin yanında rakip uygulamaları da yüklemekte özgürdür. Bu da bizim ancak uygulamalarımızın yüklü olması ve kullanıcıların alternatifler yerine bizim uygulamaları tercih etmeleri durumunda gelir elde ettiğimiz anlamına geliyor.

Bugün, Türkiye’de milyonlarca kullanıcı her gün arkadaşlarıyla bağlantı kurmak ve işlerini yapmak için Android telefonlarını kullanıyor. Bu da, Android telefonları satan Türk ve uluslararası üreticiler ve Türkiye’deki mobil operatörler ile mobil cihazlar için uygulamalar, oyunlar ve servisler hazırlayan geliştiriciler için ekonomik fırsatlar yaratmaktadır.
Rekabet Kurumu ile üç yıldan fazla süre çalıştıktan sonra Ağustos ayında yine Rekabet Kurumu’nca alınan bir karar üzerine, Android iş ortaklarımızla yaptığımız anlaşmalarda bazı değişikliklere gittik. Bu değişiklikler arasında, iş ortaklarımıza cihazları üzerinde Google’ın gelir üreten uygulamalarının önceden yüklenmesi konusunda sunduğumuz esnekliği çok daha yüksek bir seviyeye taşımak da yer alıyordu. Ancak, Kasım ayında Rekabet Kurumu bu değişikliklerin yeterince uygun olmadığı ve Türkiye’de bu anlaşmalarla faaliyet gösteremeyeceğimiz yönünde kanaat bildirdi.

Google olarak bu konunun olabildiğince hızlı şekilde çözümü için Rekabet Kurumu ile birlikte çalışmayı sürdürüyoruz. Bu çerçevede, Türkiye’de hızlı şekilde kanunlarla uyumlu biçimde çalışmak bizim için büyük önem taşıdığından, iş ortaklarımızla temasa geçerek kendilerini Türkiye’de yeni çıkacak Android cihaz modellerini onaylamayı durdurmak zorunda olduğumuz doğrultusunda bilgilendirdik.

Bu, Türkiye’de yeni cihaz modellerinin Google servisleri ile pazara sunulamayacağı anlamına geliyor. Halihazırda mevcut modellerin satışı ve çalışması ise normal şekilde devam edecek. Mevcut cihazlar ve uygulamalar da normal biçimde çalışmaya ve güncellemeler almaya devam edecek. Google’ın diğer ürünleri ve servisleri ise durumdan etkilenmeyecek.
Bu durumun Türkiye’deki kullanıcılar, üreticiler, uygulama geliştiriciler ve operatörler için getirdiği zorlukları anlıyor, bu sebeple Rekabet Kurumu ile birlikte çalışarak konuyu en kısa sürede çözüme kavuşturabilmeyi umuyoruz.”

Multinet Up’ın Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bora Işık oldu

Yeni nesil finansal teknoloji şirketi Multinet Up’ın Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevine Bora Işık atandı. 15 yılı aşkın süredir çeşitli şirketlerde dijital pazarlama, strateji ve iş geliştirme alanlarında liderlik yapan Bora Işık, Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı unvanıyla Multinet Up’ın pazarlama faaliyetlerini yönetecek.

Bora Işık Kimdir?

İş hayatına 2004 yılında MT olarak Akbank’da başlayan Işık pazarlama, iş geliştirme, dijital kanallar yönetimi olmak üzere çeşitli birimlerde görev aldı. 2012’de ödeme sistemleri sektörüne geçerek BKM (Bankalararası Kart Merkezi)’de Pazarlama ve Yeni İş Geliştirme’den Sorumlu Müdür olarak görev yaptı.

2014’te n11.com şirketinde Pazarlama Direktörü görevine getirilen Işık, 2018’de Avansas.com’da Pazarlama ve Satış Direktörü olarak kariyerine devam etti. Buradaki görevinin ardından TatilBudur.com’da Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini üstlenen Işık, 2019 Kasım ayından itibaren Multinet Up Pazarlama Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürütmektedir.

İstanbul Bilgi Üniversitesi İşletme lisans programı mezunu olan Işık, yüksek lisans derecesini İstanbul Ticaret Üniversitesi Uluslararası İşletme ve Ticaret Bölümü’nden aldı. 2018’de başladığı ikinci yüksek lisansını ise Üsküdar Üniversitesi Uygulamalı Psikoloji Bölümü’nde sürdürmekte. Işık, evli ve 2 çocuk babası.

Kolektif House, dördüncü lokasyonunu Ataşehir’de açtı

Girişimcilerden yatırımcılara, şirketlerden serbest çalışanlara pek çok gruba ortak çalışma ve ofis alanları sunan Kolektif House, 4’üncü lokasyonunu Anadolu Yakası’nda Ataşehir’de açtı. 4.500 metrekarelik bir alanda yerini alacak olan Kolektif House Ataşehir, toplamda 1.000 kişiye ev sahipliği yapacak.

Paylaşımlı ofis konseptiyle yaklaşık 5 yıl önce kapılarını açan Kolektif House, hızlı büyümesini sürdürüyor. Levent, Şişhane ve Maslak’tan sonra 4’üncü lokasyon olarak Anadolu Yakası’nı tercih eden şirket, Kolektif House Ataşehir’de girişimcileri, yatırımcıları, serbest çalışanları ve kurumsal şirketleri bekliyor.

Şirket ihtiyacına özel esnek tasarım imkânı sunuyor

Nidakule Batı Ataşehir’deki yeni lokasyonda 4.500 metrekarelik alanda hizmet vereceklerini ifade eden Kolektif House Kurucu Ortağı ve CEO’su Ahmet Onur, “2 kattan oluşan bir alanda yerini alan Kolektif House Ataşehir’de toplamda 142 ofis yer alıyor. Ofis alanları ise özel olarak şirket ihtiyacına göre istenilen büyüklükte esnek olarak tasarlanabiliyor” diye konuştu.

Açılış yapılmadan ofislerin yüzde %50’si doldu

Yaklaşık 1.000 kişi kapasiteli ortak kullanıma açık alana sahip Kolektif House Ataşehir’deki ofislere ilginin de yoğun olduğunu vurgulayan Ahmet Onur, açılış yapılmadan dahi ofislerin yüzde %50’sinin dolduğunu söyledi. Şu anda 4 farklı lokasyonda 25’i aşkın farklı sektöre ev sahipliği yaptıklarının altını çizen Ahmet Onur, bu yeni Kolektif House Ataşehir ile birlikte kurumsal müşterilere yeni nesil ofis hizmeti vermeyi hedeflediklerini belirtti.

Ahmet Onur, Kolektif House kurucu ortağı ve CEO’su

“Bir ofiste keşke olsa” denilen her şey düşünüldü

Amaçlarının serbest çalışanlardan startup’lara, butik ajanslardan kurumsal şirketlere kadar farklı sektörlerde, işini tutkuyla yapan ve ilhamını bir arada olmanın gücünden alan herkesi şimdi de Kolektif Ataşehir’de tek bir çatı altında toplamak ve onlara çalışabilecekleri ‘yaşayan’ bir ofis alanı ve ortamı yaratmak olduğunu vurgulayan Ahmet Onur, sözlerine şöyle devam etti: “Kolektif Ataşehir’de üyelerimize 7/24 ofis kullanımı, tüm gün kahve ve çay servisi, hızlı ve güvenilir internet erişimi, otopark, temizlik ve güvenlik gibi operasyonel hizmetler vereceğiz. Ayrıca üyelerimizin kendine ve işine değer katması için ihtiyacı olan her şeyi de düşündük. Bu bağlamda pazartesi sendromunu yok eden aile kahvaltılarından, iş çıkışlarında herkesi bir araya topladığımız atölye ve söyleşilere, yoga seanslarından rahat bir nefes alabilecekleri Kolektif bahçeye, 230 m2’lik etkinlik alanı KoLounge’dan iş ve ekip toplantıları için özel tasarlanmış toplantı odaları KoRoom’lara kadar “keşke olsa” denilebilecek her şeye yeni lokasyonumuzda erişmek mümkün.” Kolektif House olarak aile bilinci yaratmaya büyük önem verdiklerine dikkat çeken Onur, “Yola ‘Kalbine iyi gelen işine de iyi gelir’ mottosuyla çıktık. En büyük önceliğimiz de yeni lokasyonumuzda da bu bilinci devam ettirmek” dedi.