Ana Sayfa Blog Sayfa 752

Sodexo, yemek kartlarını dijital ve ücretsiz hale getirdi

Sodexo, değişen iş süreçleri doğrultusunda ortaya çıkan ihtiyaçları öngörerek mevcut altyapısını değiştiriyor ve geliştirdiği dijital uygulamalar ile müşterilerinin ve kullanıcılarının yemek kartına ilişkin deneyiminde yepyeni bir sayfa açıyor.

Sodexo’nun sunduğu Mobil Kart ve Mobil Ödeme uygulamaları ödeme işlemleri temassız yapma imkanı sunarken, fiziki kart bağlılığına da son veriyor.

Fiziki kart üretimini durdurduk Mobil Kart uygulamasına geçtik

Sodexo Avantaj ve Ödüllendirme Hizmetleri İcra Kurulu Başkanı Eda Uluca Özcan; ‘Müşterilerimizin, kullanıcılarımızın ve üye iş yerlerimizin güvenliği ve sağlığı bizim birincil önceliğimiz. Bu öncelikten hareketle, tüm altyapımızı çok hızlı bir şekilde tamamen dijitale geçirerek bu dönemde fiziki plastik kart ve çek üretimini durdurduk, bunun yerine Mobil Kart uygulamasına geçtik.’

Evden çalışanlara aynı gün Mobil Kart

Firmalardan ya da çalışanlardan gelen tüm yeni kart taleplerini sektörde bir ilk olan Mobil Kart ile karşılamaya başlayan Sodexo, evden çalışan personeli olan şirketler için hızlı ve yenilikçi bir çözüm sunuyor. Son dönemde sağlık için alınan önlemlerden biri olan evden çalışmayı destekleyen Sodexo, fiziki kart dağıtım ve lojistik süreçlerini ortadan kaldırarak, evden çalışanların anında yemek harcaması yapabilmesine olanak tanıyor. Tamamen ücretsiz olarak sunulan Mobil Kart ile Sodexo’nun süpermarket ağında harcama yapmak da mümkün.

Sağlık çalışanlarının yüz siperliği ihtiyacını karşılamak için 3 Boyutlu Destek hareketi başlatıldı

3 Boyutlu Destek 19 Mart 2020 tarihinde bir grup genç mühendis arkadaşın sağlık çalışanlarının yüz siperliği ihtiyacına yönelik Türkiye’deki 3D yazıcı sahiplerine Twitter üzerinden yaptığı açık çağrı ile başlayan ​gönüllü​ bir ​kolektif üretim hareketidir.

Bu Kolektif Üretim hareketi​, 19 Mart 2020 tarihinde kurulan 3boyutludestek.org internet sitesi üzerinden Türkiye geneline çağrıda bulunarak kısa bir zaman diliminde binlerce gönüllüye ulaştı. Gönüllü olarak siperlik ​üretiminde ve üretim için ihtiyaç duyulan hammadde desteğinde bulunmak isteyenlerin katıldığı ​3 Boyutlu Destek,​ kolektif üretim hareketinin aksiyon mekanizmasıdır.

3500 Adetten fazla 3 boyutlu yazıcı ile Türkiye genelinde üretime başlanarak ilk teslimatlar 23 Mart 2020 tarihinde 3 boyutlu destek platformu üzerinden talepte bulunan ihtiyaç sahiplerine İstanbul’da ​Türkiye Motosiklet Platformu’​nun organize ettiği, diğer illerde ise yine aynı WhatsApp grubu üzerinden gönüllülerce ulaştırılmıştır.

Direkt olarak sağlık personellerinin COVID-19’dan korunmasını sağlayan bu sosyal sorumluluk girişimi sayesinde ​3 Boyutlu Destek Ekibi‘ne katılmak isteyen gönüllü 3 boyutlu yazıcı sahiplerini, bu kolektif üretime destek vermek isteyen kurum ve şirketleri kucaklamaya devam ediyor ve hep birlikte salgına karşı mücadele ediyor.

1 hafta içerisinde 81 ilden 2250’den fazla Kişi/Kurum’un dahil olduğu 3 Boyutlu Destek hareketine kayıtlı 3 boyutlu yazıcı sayısı 3500 adedi geçti.

Gönüllü ekip ile üretilen 10.000’den fazla siperlik 250’den fazla​ ​kuruma ulaştırılmış. 3 Boyutlu Destek olarak başlatılan bu gönüllülük hareketi tüm ülkeye yayılmış, tüm yurttaşların çabası ile yoluna devam etmektedir.

Bu organizasyonda lojistik olarak Türkiye Motorsiklet Platformu tarafından organize olan yaklaşık ​300​ gönüllü motosikletçi de ürünlerin ulaştırılması konusunda destek vermektedir.

Kitlesel fonlama platformu Fongogo, KOBİ’lere yönelik Cansuyu kampanyasını başlattı

Eğer bir işletmeniz varsa, Cansuyu kampanyası başlatıp ürün ve hizmetlerinizi satarak ihtiyacınız olan kaynağa ulaşabilirsiniz.

Covid-19’dan dolayı evlere kapandığımız bugünlerde belki de ekonomik olarak en büyük zararı küçük ve orta çaplı işletmeler görmektedir. Fongogo, işletmelerin hayatta kalma savaşı verdikleri bu zorlu günlerde işletmeleri kitlelerle bir araya getirerek önümüzdeki dönemde çalışanlara bir cansuyu olabileceklerini kampayayı başlattığını duyurdu.

Kampanya’ya git >

Fongogo, ödül bazlı bir kitlesel fonlama platformudur. İşletmeler, platform içerisinde aradıkları toplam destek miktarını, ‘ödül’ adı verilen ürün ya da hizmetlerinin ön satışını yaparak ilerideki bir tarihte gerçekleştirme taahhüdü vererek topluyor. Şu an yaptıkları ön satışlarla ihtiyaçları olan kaynağı kitlelerden topluyor ve önümüzdeki dönemde vadettikleri hizmeti vermeyi taahhüt ediyorlar.

Ne kadar çok destekçi o kadar toplanan fon!

Hizmet sektörü başta olmak üzere restoranlar, kuaförler, berberler, cafeler, pastaneler, çiçekçiler, butikler, oteller, psikologlar, yoga hocaları, beslenme uzmanları, yaşam koçları vb. şahıslar ve işletme sahipleri Cansuyu kampanyasından yararlanabilir. İşletmeler, Fongogo üzerinden kampanya oluşturma adımlarını takip ederek, kampanya süresi ve hedefi belirleyip kampanya bilgilerini ve satış yapmak istedikleri ödülleri girerek başvurabiliyorlar. Kampanya yayına girdikten sonra ise sosyal medya ve mesaj üzerinden kampanyalarını çevreleriyle paylaşabiliyorlar.

‘Ya Hep Ya Hiç’ modeli

Fongogo, kullandığı standart model olan ve fon toplamanın proje hedefinin başarısına bağlı olduğu ‘Ya Hep Ya Hiç’ modeli yerine Cansuyu kampanyaları için koyulan hedefe ulaşma zorunluluğu aramıyor, ne kadar satış yapılmışsa işletme o kadar kazanıyor.

Yıldız Holding Hızlandırma Programı’na seçilip yatırım alacak üç girişim belli oldu

Yıldız Holding’in girişimleri desteklemek amacıyla başlattığı hızlandırma programı, girişimlere yatırıma başladı.

Yıldız Holding Hızlandırma Programı’na seçilen girişimler; VibeVision, TradeMonday ve DeepNeed şirketleri oldu. İkinci döneminin Haziran 2020’de başlaması planlanan program gıda hammaddeleri, yeni ürünler ve ambalaj alanlarına odaklanacak. Sente Foundry iş birliğiyle yürütülen ve Corona Virüs salgınına yönelik önlemler nedeniyle online tamamlanan programın ikinci dönemi haziran ayında başlayacak.

Program kapsamında 500 başvuru arasından detaylı bir çalışmayla ön eleme sürecini tamamladıklarını anlatan Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi Yahya Ülker, “Dünyanın dört bir yanından yeni girişimcileri büyük şirketlerle buluşturan iş ortağımız Sente Foundry ile şubat ayında başlayan altı haftalık verimli bir çalışma gerçekleştirdik. Bu süreçte belli süreçleri başarıyla geçerek seçilen yedi girişimi sadece dinlemekle kalmadık, onlara Yıldız Holding ve şirketlerinin deneyimini de aktararak mentorluk yaptık. Aralarından seçtiğimiz üç girişime de program kapsamında yatırım yapacağız. Gelecek dönemde Yıldız Holding olarak start up’lara verdiğimiz desteği sürdürmek, inovatif proje ve fikirlerle Yıldız Holding şirketlerine destek sağlamayı hedefliyoruz” dedi.

Sahibinden, COVID-19’la mücadele için Devlet Üniversitesi Hastanelerine 2 milyon TL bağış yaptı

sahibinden tüm dünya ile birlikte ülkemizi de etkisi altına alan Koronavirüs (COVID-19) salgınına karşı topyekûn yürütülen mücadeleye katkı sağlamak amacıyla 2 milyon TL tutarında destek sağladı.

sahibinden.com, salgına karşı canla başla mücadele eden sağlık çalışanlarının ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla Sağlık Bakanlığına 1 milyon TL bağışta bulunurken, ek olarak Devlet Üniversitesi Hastanelerinin acil ihtiyaç duyduğu teçhizat ve tıbbi malzemelerinin tedariki için de 1 Milyon TL’lik fon ayırdı.

Yapılan destekle ilgili görüş bildiren sahibinden.com CEO’su Burak Ertaş, “Sağlık ve ekonomi alanlarında etkilerini yaşadığımız Koronavirüs salgınına karşı tam bir seferberlik içindeyiz. Bu süreçte gerek bireyler gerekse kurumlar olarak hepimiz, Devletimizin öncülüğünde tam bir dayanışma içinde, alınan önlemlere uyarak bunun da üstesinden hep beraber geleceğiz. Yurdumuzun her köşesinde büyük bir özveri ile hizmet veren doktorlarımıza ve sağlık çalışanlarımıza minnettarız. Biz de bu zor süreçte, acil ihtiyaçların karşılanması amacıyla Sağlık Bakanlığımıza desteğimizi sunmak istedik. Dileğimiz, en kısa sürede sağlıklı günlere kavuşmak” dedi.

Yemeksepeti, yeni EmekSepeti kampanyasıyla restoranlara destek veriyor

Yemeksepeti, Türkiye’nin topyekün bir mücadele içinde olduğu bugünlerde üye restoranları ile 69 ilde hizmet vermeye devam ediyor. Yemeksepeti, online yemek siparişi sisteminin devamlılığının restoranların finansal olarak ayakta kalmaları için de hayati önem taşıdığının farkındalığıyla onlara birçok destek sunmaya devam ediyor.

Yemeksepeti, “Emeksepeti” adıyla bir reklam filmi hazırladı. Restoranların ve çalışanlarının ortaya koyduğu emeği vurgulayan filmde, şu dönemde ziyarete kapalı olan restoranların bu zorlu zamanlarda ayakta kalmak için mutfaklarını paket servise açmaya devam ettikleri vurgulanıyor. Yemeksepeti bu kampanya ile tüm Türkiye’ye “Biz onların hep yemeklerini konuştuk. Şimdi de gelin emeklerini konuşalım. Hepsinin emeklerine sağlık. Dışarıda tekrar buluşana kadar, burası artık Emek Sepeti.” diye sesleniyor ve restoranlara teşekkür ediyor.

Yemeksepeti, restoranlara verdiği destekleri kapsamında; tek şubeli restoranları için mart faturasını bir ay ötelerken 1 Nisan’da tüm online kredi kartı ödemelerini, mahsuplaşma olmaksızın restoranların hesaplara yatıracak. Ayrıca, yeni bir duyuruya kadar mart dahil olmak üzere hiçbir restorandan listeleme ücreti almayacak.

Kullanıcılarının istedikleri gıdaya ulaşabilmeleri için restoran iş ortaklarıyla tüm siparişleri en hızlı, doğru ve güvenli bir şekilde ulaştıran Yemeksepeti, bu dönemde hizmet veremeyen iş ortağı restoranların yerine her gün ortalama 200 restoran ekleyerek 7/24 hizmet vermeye devam ediyor.

Eticaret şirketlerine ödeme çözümü sunan iPara’nın genel müdürü Tarık Onat oldu

Türkiye’deki tüm kredi ve banka kartlarından sanal ortamda taksitli ve tek çekim ödeme imkanı sağlayan iPara yönetiminde üst düzey atama yapıldı. iPara’da Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürüten sektörün deneyimli ismi Tarık Onat, Genel Müdürlük görevine getirildi.

Onat, şirketin vizyonu doğrultusunda hedeflerin hayata geçirilmesi için tüm operasyonlara liderlik edecek.

1976 yılında doğan Onat, eğitimini Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Yüksek Endüstri Mühendisi olarak tamamladı. İş hayatına Garanti Bankası’nda başlayan Onat, Garanti Ödeme Sistemleri, TEB, Aktifbank, Asseco, MasterCard gibi ulusal ve uluslararası şirketlerde üst düzey yöneticilik yaptı. Onat, 2019 yılı Ağustos ayından bu yana iPara’da Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürütüyordu. 22 yıllık sektör tecrübesi ile önemli projelerde yer alan Onat özellikle POS ve ön ödemeli kart dünyasındaki çalışmalarıyla Paybefore, Efma gibi platformlarda Türkiye’yi temsil ederek bağlı bulunduğu kurumlara çeşitli ödüller kazandırdı.

BiSU: Corona Virüs nedeniyle evde su tüketimi 1.6 katına çıktı

Dünya genelinde COVID-19 vaka sayısının artışını engellemek için tüketiciler zorunlu olmadıkça dışarı çıkmıyor, ev ihtiyaçlarını hızlı ve kolay karşılayabilmek için online sipariş platformlarını tercih ediyor. Türkiye’nin en büyük online su marketi BiSU pazardaki salgın etkisini paylaştığı verilerle açıkladı.

Online su sipariş talebi bir haftada yüzde 60 arttı

Kullanıcılarının hayatını kolaylaştırmak ve su sipariş etme deneyimini iyileştirmek için 2015 yılında kurulan ve yaklaşık 200 bin haneye, 30’dan fazla su markasının sipariş iletimine aracılık eden BiSU’nun açıkladığı verilere göre Coronavirüs salgını gündemiyle 16-23 Mart tarihleri arasındaki haftada damacana su siparişi talebi yüzde 60 arttı. Bu sürede, bir hane ortalama 7 günde 1 sipariş verirken, son bir haftada 5 günde 1 sipariş vermeye başladı. Cam damacana kullanıcıları, polikarbon damacana kullanıcılarına oranla son bir haftada daha çok sipariş verdiler.

Pet su siparişlerine talep 5 kat arttı

Tüketicilerin market alışverişini de dışarı çıkmadan hızlı ve kolay karşılama tercihi son bir haftada tek kullanımlık pet suya olan sipariş talebini de 5 kat artırdı. BiSU’nun hizmet verdiği 38 ilde de benzer oranda bir değişim söz konusu.

Nakit ödeme yapan kullanıcıların yarısı kredi kartıyla online ödeme yapmayı tercih etti.
Hem nakit hem de kredi kartıyla ödeme seçenekleri sunan BiSU Covid-19 salgını ile mücadele kapsamında kullanıcılarına temassız güvenli teslimat özelliğini duyurdu. Daha önce nakit ödeme yapan kullanıcıların yarısı son bir haftada kredi kartıyla online ödeme yaparak toplum sağlığına destek oldu.

Yaşlılar ve Sağlık çalışanları da unutulmadı

BiSU kısa süre önce hizmete açtığı online market servisi Bi’market’le de İstanbul, Ankara ve İzmit’te kullanıcılarının yoğun sipariş taleplerini karşılıyor. Market ürünlerine olan talebin arttığı bu günlerde Bi’market’e olan sipariş talebinin de yaklaşık 4 kat arttığı öğrenildi. Paylaşılan bilgilere göre en çok talep edilen market ürünler arasında; patates, soğan, süt ve makarna bulunuyor. Talebin olağanüstü seviyeye ulaştığı bu günlerde BiSU toplum sağlığı için risk grubundaki kullanıcılarının ve onların ihtiyaçlarını düşünen diğer tüm kullanıcılarının sağlığı için Mart ayı sonuna kadar Bi’market siparişlerinden teslimat ücreti alınmayacağını açıkladı.

Tüm dünyada sağlık çalışanlarına destek için saat 21:00’de yapılan alkışlama hareketine bir destek de BiSU’dan geldi. BiSU ikonikleşmiş tek tuşlu ana ekranı logosunu sağlık çalışanlarına destek için “ Bu alkış sağlık çalışanlarımız için. İyi ki varsınız “ mesajıyla alkış ikonuna dönüştürdü.

Yerli girişim iyzico’dan esnafı destekleyen kampanya: #KüçükEsnafınYanındayız

Corona Virüs salgının dünyayı ve Türkiye’yi etkisi altına aldığı bugünlerde, finans teknolojileri alanında kullanıcı odaklı çözümler üreten yerli fintech girişimi iyzico, #KüçükEsnafınYanındayız çağrısıyla başlattığı kampanya ve hayata geçirdiği düzenlemelerle üye işyerlerine destek oluyor.

Tüketicilerin daha çok internet üzerinden alışveriş yaptığı bu dönemde, özellikle gündelik ihtiyaçların yerel ürünler satan e-ticaret sitelerinden karşılanması için çağrıda bulunan iyzico, aynı zamanda üye iş yerlerinin blokaj süresini de düşürerek bu olağanüstü dönemde de tüm teknolojik alt yapısı ve desteğiyle küçük esnafın yanında olduğunu gösteriyor.

Esnafın finansal sürecini yürütmesine destek

iyzico’nun başlattığı #KüçükEsnafınYanındayız kampanyası sayesinde ihtiyaçlarını online olarak karşılamayı tercih edenler, farklı avantajlar sunan iyzico üye işyerlerine kolaylıkla ulaşabiliyor. Kitap, kahve, sağlıklı beslenme, organik ürün ve evcil hayvan ürünleri gibi birçok farklı kategoride online satış yapan küçük esnafın bu kampanyayla birlikte, evde kalınan bu dönemde daha fazla tüketiciye ulaşması hedefleniyor.

E-ticaret hacminin arttığı bu dönemde online alışverişe duyulan endişelere karşı iyzico, tüketicileri Korumalı Alışveriş hizmetiyle koruyor. “Ödemem güvende mi, ya satıcıya ulaşamazsam” gibi endişelere karşı güvenli alışveriş deneyimini artıran iyzico Korumalı Alışveriş özelliği sayesinde online satıcıların yeni müşteriler kazanması ve sadık müşteri kitlesini artırması da mümkün oluyor. Ödeme anından teslimata kadar tüm aşamalarda tüketicilere sunulan destekle online satıcıların operasyonel yükü de azalmış oluyor.

iyzico ayrıca herkesin evine olduğu bu zor izole günlerde, üye iş yerlerinin finansal süreçlerini daha emin yürütebilmesi için ödeme süresini 21 günden 2 güne düşürdü. Bu değişiklik sayesinde, tüm haftalık satışların ödemeleri, takip eden çarşamba günü esnafın hesabında oluyor. Bu değişiklikle pazartesiden pazara aldığı tüm ödemeleri çarşamba günü hesabında görebilecek olan küçük esnafın, koronavirüs salgınının yarattığı finansal olumsuzluklardan daha az etkilenmesi hedefleniyor.

Özbugutu “Bu zor dönemde esnafa can suyu olmak bizim için onur”

Ülke ekonomisinin bu zor günleri en az hasarla atlatmasını umduklarını söyleyen iyzico PayU Türkiye CEO’su Barbaros Özbugutu, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “iyzico olarak, içinde bulunduğumuz bu zor koşullarda müşterisini zor durumda bırakmamak için çalışan esnafımızı desteklemeyi görevimiz kabul ediyoruz. Bunun için esnafa can suyu olmak istedik ve ödeme blokaj süresini 2 güne düşürdük. Esnafa katkıda bulunurken, evlerine kapanmak zorunda kalan tüketicinin de, temel ihtiyaçlar noktasında çözüm sunan küçük esnafa daha rahat ulaşabilmesini çok önemli. Bunun için de sosyal medya başlattığımız #KüçükEsnafınYayındayız kampanyası ile beraber, alışverişlerini internetten yapan tüketicilerin yerel satıcılara kolaylıkla ulaşmasını hedefliyoruz. Bu zor günlerin en az hasarla atlatılabilmesini ve ekonominin denge kaybetmemesi için üzerimize düşen her şeyi yapmaya hazırız.”

COVID-19 sorunlarının çözümünde ürün geliştiren girişimlerde bugün EvdekiBakıcım’ı inceliyoruz

Türkiye girişim ekosisteminde yer alan girişimlerin, son yaşanan COVID-19 karşı yeni ürünler ve hizmetler geliştirdiğini duyurmaya başladık. Bunun bir örneğini geçtiğimiz günlerde özel bir haber ile marketlerde Corona Virüs tehlikesine karşı Udentify‘ın yeni sunduğu çözüm ile gördük.

Girişimlerle ilgili yeni bu tür içeriklere yer vermeye devam edeceğiz. Şimdi ise EvdekiBakıcım‘ın evlere sunduğu hizmet Nano Dezenfeksiyon‘u inceleyelim.

Corona Virüs (COVID-19) tehlikesi her geçen gün büyürken evleri ve işyerlerini korumaya almanın en etkili yollarından biri nano dezenfeksiyon işlemi olarak göze çarpıyor.

Peki nano dezenfeksiyon nedir?

Nano dezenfeksiyon işlemi bulaşıcı hastalıkların yayılmasını engellemek üzerine koruyucu önlem sınıfında bir işlemdir. Amaç, ortamda biriken virüs,bakteri ve mantarların yok edilmesi ve ilerleyen dönemde yüzeye tutunmalarını engellemektir; bununla beraber belli aralıklarla yapılan dezenfeksiyon işlemleri virüslerin ortamda tutunmasına ve yaşamasına izin vermiyor.

EvdekiBakıcım Nano Dezenfeksiyon hizmetine nasıl başladı?

Hikayesini paylaştığımız EvdekiBakıcım CEO’su Miraç Bal, EvdekiBakıcım’ın yeni hizmetine ilişkin “Ailelerimizin değişen ihtiyaçlarına çok hızlı bir şekilde cevap vererek nano dezenfeksiyon hizmetimizi açtık. İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’da geçtiğimiz hafta 60.000m2’lik alan için dezenfeksiyon hizmeti verdik. 24 saat içinde talepleri karşılayabiliyoruz. Ailelerimizden aldığımız geri dönüşler bizi oldukça memnun ediyor, bu zor dönemde hizmetlerin ailelerin bütçesine uygun olması da önemli önceliklerimiz arasında.” dedi.

Ev ve iş yerleri nasıl sağlıklı dezenfekte ediliyor?

Yapılacak dezenfeksiyon işlemi süresi kullanılan dezenfektan çeşidine göre değişmekte. EvdekiBakıcım’ın kullandığı Huwa-San TR50 adlı dezenfektan, gümüş ile stabilize edilmiş hidrojen peroksit içeriyor. Bu ürün, ortamda bulunan hemen hemen tüm virüs, bakteri ve mantarları yok eder nitelikte ve tamamen biyolojik olarak yıkıldığı için ortama ve sağlığa zararı bulunmuyor. Hatta, bu ürün çok düşük konsantrasyonlarda gıda dezenfeksiyonu için kullanılmakta; diğer kullanılan dezenfektan çeşitlerine göre etki süresi ve etki spektrumu çok daha geniş ve 20-30 gün süre boyunca ortamda virüs tutunumunu engelliyor.

Nano dezenfeksiyon nasıl gerçekleşiyor?

Nano dezenfeksiyon işlemi temel olarak ULV (soğuk sisleme) veya sırt pulvizatörü kullanılarak yapılır. Ortamdaki tüm yüzeylere, kapı kolları, ışık anahtarları ve insanların ellerinin temas ettiği her bölgeye uygulanır, özetle tüm yüzey alanını kapsayacak şekilde dezenfeksiyon işlemi yapılır. Dezenfeksiyon sırasında ortam terki uygun olmakla beraber, ev ya da iş yeri 10-15 dakika havalandırıldıktan sonra rahatlıkla tekrar kullanılabilinmekte. Bunlarla beraber dezenfeksiyon sonrası her hangi bir temizliğe gerek olmaması hizmeti çekici kılan unsurlardan.