Ana Sayfa Blog Sayfa 732

Ürün önerisi hizmeti vermeye başlayan Price&Me, pandemi sürecinde yüzde 250 büyüdü

Eski bir Google çalışanı olan Metin Serhat Atayeter’in kurduğu ve Haziran 2019’da 1 milyon TL’lik yatırımını paylaştığımız kişisel ürün asistanı Price&Me, dünyadaki alışveriş alışkanlıklarını değiştirmek istiyor.

Kişisel Alışveriş Asistanı” sloganıyla hayata geçirilen proje kullanıcılarına artık yalnızca en uygun fiyatı sunmakla kalmıyor; kullanıcıların en kısa zamanda kendilerine en uygun ürünü bulmalarını da sağlıyor. Bunun için yeni bir özelliği daha bünyesine katan Price&Me, Türkiye’den çıkan bir yapay zeka projesi olma hedefini korumak istiyor.

Yapılan araştırmalar gösteriyor ki; internet kullanıcıları ihtiyacı olan ürünü, uygun fiyata bulmak ve satın almak için yaklaşık 5 saat harcıyorlarlar. Price&Me ise yapay zeka kullanarak ve ürün seçim danışmanlarının desteği ile kullanıcıların ihtiyaç ve bütçelerine en uygun, en ideal ürünü dakikalar içinde bularak eposta gönderiyor.

Price&Me Pandemi sürecinde yüzde 250 büyüdü

Kurulduğu Haziran 2019’dan bu yana 100.000’den fazla kullanıcıya en uygun fiyatı sunan sistem artık kişisel ürün önerileri de vermeye başladı. Price&Me kullanıcıları ürün araştırma derdinden kurtararak, kısa sürede ihtiyaçlarına uygun ürünü, patent başvurulu yöntemiyle bulmalarına yardımcı oluyor.

QNB Finansbank’ın QNBEYOND Programı ve Visa İnovasyon Programına seçilen girişim, insanların evlerinden çıkamadığı salgın döneminde onlara en uygun hizmeti vererek %250 büyüme gösterdi. Evinizden çıkmadan aradığınız kriterlerdeki ürünü sizin için en uygun fiyata bulan girişimi deneyimleyen kullanıcıların %93’ü bir sonraki alışverişlerinde Price&Me’yi tekrar kullanacaklarını söylüyor.

Alışveriş için harcayacağınız vakti sevdikleriniz ile geçirmenize imkan tanıyan Price&Me bilgilerinizi gelişmiş güvenlik sistemleri ile koruyor. Uygulamayı deneyimlemek ve vaktinizi harcamadan aradığınız ürünü bulmak için pricenandme.com’u ziyaret edebilirsiniz.

TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! programının 2020 yılı 5 finalist girişimi belli oldu

TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! Girişimcilik Programı’nın yeni dönem finalistleri, gerçekleştirilen çevrimiçi yarı finalde belli oldu. TÜSİAD üyesi iş insanları ve uzmanlar ile yaklaşık üç ay boyunca girişimleri üzerine birebir çalışma fırsatı bulan 12 yarı finalist ekipten 5’i, jürinin değerlendirmesi neticesinde 2020 dönemi finalisti olmaya hak kazandı.

2020 döneminde, Türkiye’nin 80 il, 183 üniversitesindeki 2.694 girişimci adayının 1.022 iş fikri ile başvurduğu programda, yarı final jüriliğini TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi & Girişimcilik ve Gençlik Yuvarlak Masa Başkanı İrem Oral Kayacık, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi & Küresel İlişkiler ve AB Yuvarlak Masa Başkanı Can Yücaoğlu, GittiGidiyor Genel Müdürü ve TÜSİAD Dijital Dönüşüm Yuvarlak Masa Başkan Yardımcısı Öget Kantarcı, UBS AG Türkiye Temsilcisi Yeşim Sümerkan Toraman ve Vestel Ventures Genel Müdürü Metin Salt üstlendi.

Programın 2020 dönemi finalistleri yapılan değerlendirme neticesinde şu ekipler oldu:

Algae Biodisel: Atık su ve baca gazlarını mikroalgler yardımıyla arıtarak, bu kaynaklardan karbon nötr biyodizel üretmektedir. Bu sayede küresel ısınmaya sebep olan çevresel sorunları azaltmayı hedeflemektedir.

  • Ekip Üyeleri: Selen Şenal, Zeynep Ecem Baskı, Mihriban Demir
  • Rehberi: Harika Güral, Güral Porselen Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

E-Playout: Kendini geliştirmek isteyen e-spor oyuncularını ve takımlarını; matematik özel dersi alır gibi e-spor eğitimi alabileceği profesyonel/tecrübeli e-spor oyuncuları ve koçları ile bir araya getiren bir platformdur.

  • Ekip Üyeleri: Berkay Kani, Mehmet Ali Umar, Hasan Ramazan Yurt
  • Rehberi: Müjdat Altay, Netaş CEO’su

FluAI: Üst solunum yolu enfeksiyonu gösteren kullanıcıya kişisel analiz ve öneriler veren bir mobil sağlık uygulamasıdır. Kişinin uygulama içinde semptomlarını girmesi ve boğazının fotoğrafını çekmesi üzerine yapay zeka analizi ile durumu hakkında bilgiler ve öneriler sunar.

  • Ekip Üyeleri: Yusuf Yeşil, Ömer Özgür, Bahrican Yeşil, Beritan Gökyıldız, Buğra Eren Yılmaz
  • Rehberi: Şebnem Kalyoncuoğlu Ünlü, ÜNLÜ & Co Yönetim Kurulu Üyesi

Plastic Move: Bir yılda çöpe giden 5 milyar bayat ekmekten doğada 3 ayda kaybolabilen ve maliyeti düşük biyoplastik hammaddeleri üretir.

  • Ekip Üyeleri: Büşra Köksal, Mert Sugür, Tuğse Tunçsiper
  • Rehberi: Keyan Zulfikari, KTM Kimyevi Maddeler Yönetim Kurulu Başkanı

Wastespresso: Kafeler, restoranlar, oteller vb. yerler için geliştirdiği kahve atıklarını kompostlama yöntemi ile doğada 60 günde çözünebilen tek kullanımlık biyo pipetler ve plastikler üreterek, müşterilerinin atık yönetimi yapıp, çevresel değer yaratmalarını sağlar.

  • Ekip Üyeleri: Selcan Çatal, Cavid Bayramlı, Mine Okyay, Kerem Acar, Kerem Ciğerci, Seyid Kadir
  • Rehberi: Neyran Bahadırlı, Uber Türkiye Genel Müdürü

Programın finalinin Eylül 2020’de gerçekleştirilmesi planlanıyor. Tüm üniversitelerin ön lisans, lisans ve lisanüstü öğrencilerine açık olan TÜSİAD BU Gençlikte İŞ Var! Girişimcilik Programı’nın finalinde birinci ekibe 75.000 TL, ikinci ekibe 50.000 TL, üçüncü ekibe 25.000 TL para ödülü verilecek.

Barış Özcan’ın SpaceX Crew Dragon canlı yayını DLive’ın Türkiye rekorunu kırdı

Tüm dünya tarafından merakla takip edilen Amerikan uzay mekiği ve roket üreticisi SpaceX‘in, NASA ortaklığıyla dünya yörüngesine göndereceği ilk insanlı uzay mekiği fırlatma denemesi DLive’da Barış Özcan’ın “Bilim ve Teknoloji” kategorisinde yaptığı yayın 110 bin anlık izleyiciye ulaşarak tüm Türkiye canlı yayın izlenme rekorunu kırdı.

Tüm dünyanın ilgiyle takip ettiği, 2011’den bu yana ABD topraklarından uzaya gönderilecek ilk insanlı uçuş olduğu için tarihi öneme sahip SpaceX’in 27 Mayıs Çarşamba günü fırlatılış anı ünlü Türk youtuber Barış Özcan’ın DLive üzerinden gerçekleştirdiği yayınında DLive Türkiye topluluğu tarafından ilgiyle takip edildi.

Teknoloji, tasarım ve sanat konularında “hikaye anlatıcılığı” ile ünlü Türk youtuber Barış Özcan, DLive’da eğlenceli ve bilgi dolu sohbeti ile 3 saatlik kesintisiz yayınıyla 110.000‘lik anlık izleyiciye ulaşarak DLive Türkiye rekorunu kırdı. DLive Türkiye topluluğunun gösterdiği büyük ilgiyle izlenme rekor rakamlarını alt üst eden ve en çok izlenen yayıncı olan Barış Özcan, aynı gün Twitter’da TT olarak bir numaraya yerleşti.

DLive Topluluk Başkanı Metin Redjepi, “Barış Özcan’ın 27 Mayıs Çarşamba günü platformumuz üzerinden gerçekleştirdiği bu yayın, herhangi bir çekiliş ve vaat olmadan, tüm canlı yayın platformları arasında anlık 110bin izleyici ile en çok izlenen canlı yayın olarak tarihe geçti ve bir rekor kırıldı. Bu rekorun “Bilim ve Teknoloji” alanındaki bir yayınla kırılması da ayrıca mutluluk verici. Tarihte ilk kez bir özel şirket tarafından uzaya insanlı roket fırlatılması, DLive topluluğu tarafından ilgiyle karşılandı. Bu ilgi, çok umut verici. Bu tarihi olayı DLive’da izleyicilere aktaran Barış Özcan’a teşekkür ederiz” dedi.

Türk Telekom’un mobil uygulaması Online İşlemler’in kullanımı geçen yıla oranla yüzde 64 arttı

Türk Telekom’un ‘Online İşlemler’ mobil uygulaması, Nisan ayında kullanım rekoru kırdı. Covid-19’a karşı koruma için ‘Evde Kal’ çağrısına uyan Türk Telekomlular, işlemlerini evden yapmak için dijital dünyanın kolaylıklarını cep telefonlarına taşıyan ‘Online İşlemler’ uygulamasına yöneldi. Mobil, evde internet ve ev telefonu aboneliklerine ait tüm işlemlerin tek bir uygulama üzerinden yapılabildiği Online İşlemler’e giriş sayısı son bir ay içerisinde 181 milyona ulaştı. Aylık tekil giriş sayısı 12 milyonun üzerine çıktı. Uygulamanın kullanımı 2019’un aynı dönemine göre yüzde 64 artış gösterdi.

Türk Telekom’un müşteri deneyimini dijital dönüşümle güçlendirmek için sunduğu müşteri odaklı self servis uygulaması, birçok hizmete cep telefonlarından tek dokunuşla erişmeyi mümkün kılıyor. ‘Online İşlemler’de fatura bilgilerini öğrenme, fatura ödeme, TL yükleme ya da TL göndermenin yanı sıra mobil, internet, ev telefonu ve Tivibu servisleri için yeni üyelik başvurusu yapma imkânı sunuluyor. Geliştirilen yeni projeler ile online işlemlerdeki büyümenin katlanarak devam etmesi bekleniyor.

TikTok’un #iştebenimailem kampanyası videoları 178 milyon izlenmeyi geçti

Son zamanların en popüler video platformu TikTok, çevrimiçi güvenlik konusunda ailelerin farkındalığını artıracak bir kampanya başlattı. TikTok kullanıcıları için güvenli ve pozitif bir ortam sağlamanın taahhüdü olan kampanya; yeni güvenlik özelliklerinden geniş topluluk kurallarına kadar birçok öğeyi bünyesinde barındırıyor.

#İştebenimailem etiketiyle başlatılan kampanya, kullanıcılarını evlerinde ailece kaliteli zaman geçirmeye teşvik ediyor ve platformun yeni tanıttığı Aile Eşlemesi Modu özelliğine dair ipuçları sunuyor.

Kısa süre önce tanıttığı Aile Eşlemesi Modu özelliği, ebeveynlerin ve gençlerin güvenlik ayarlarını bireysel ihtiyaçlara göre özelleştirmelerini sağlıyor. Aile Eşleştirme Modu, ebeveynin TikTok hesaplarını çocuklarının hesaplarına bağlıyor ve ekran süresi yönetimi, kısıtlı mod ve doğrudan mesajlar üzerinde düzenlemeler yapmasını sağlıyor.

Çağla Şikel, Ece Erken ve pek çok isim kampanyada

Şimdiye kadar 178 milyonun üzerinde görüntüleme alan #İşteBenimAilem kampanyası, karantina sırasında eğlenmek için TikTok’a katılan ünlülerin dikkatini çekti. Çevrimiçi güvenliğin öneminin farkında olan ünlüler, dijital okuryazarlığı teşvik eden TikTok’u desteklediklerini kampanyaya katılarak gösteriyorlar. Oyuncu, manken ve televizyon sunucusu Çağla Şikel, çocuklarıyla birlikte bir video paylaşırken; TikTok’a aşinalığıyla bilinen İşadamı Okan Kurt da kızı Hira’yla evlerindeki eşyalarla müzik yapan bir video paylaştı. TV sunucusu ve oyuncu Ece Erken de oğluyla birlikte havuz kenarında dans ederken paylaştığı videoyla kampanyaya katılanlar arasında.

Kampanyanın bir parçası olarak, çocuklar için çevrimiçi güvenlik konusunda uzman psikolog Dr. Yavuz Samur ve teknoloji dünyasının sevilen fenomenlerinden Ekin Kollama da ‘Aile Eşleştirme Modu’ özelliklerini tanıtan videolar paylaştılar.

Ailelerin her zamankinden daha fazla eğlence ve bilgi için yöneldiği TikTok, ebeveynlerin çocuklarına dijital okuryazarlık ve çevrimiçi güvenlik konularında bilgi vermelerine destek olacak doğru araçları sunmaya devam edecek.

İzmir merkezli Withco, Paris Tasarım Ödülleri’nde Mimarlık Yenileme Kategorisi ödülünü aldı

Sevdiğin işi yap!/ Enjoy your work! mottosuyla yola çıkarak, verimli ve ergonomik ofisler tasarlayan paylaşımlı ofis ve ortak çalışma alanı Withco, dünya çapındaki tasarımcıları ödüllendiren DNA Paris Tasarım Ödülleri’nde Mimarlık / Yenileme Kategorisi’nin kazananı olduğunu duyurdu.

Eylül 2019’da İzmir’de Övünç Emre tarafından kurulan Withco, eski bir çiçek deposu halinden bugün ki haline uyarlanarak paylaşımlı ofis halini aldı ve kullanıcılarına hazır ofis, sabit masa, sanal ofis ve günlük giriş hizmetleri sunuyor.

Sahip olduğu 3.500 metrekare alanın yüzde 50’si ortak kullanım alanlarına ayıran girişimin bünyesinde 75 hazır ofis bulunduruyor. Sağladığı hizmetler sayesinde tüm üyeler 7/24 o alanı kullanabiliyor. Bireylerin hem kendilerini hem de işlerini geliştirmelerine yardımcı olacak içeriklerden oluşan etkinlikler gerçekleştiriliyor. Ayrıca Withco’da vlogger ve YouTuber’lar için stüdyo, ses, kamera, ekip ve ekipmalarının bulunduğu profesyonel bir YouTube stüdyosu da mevcut.

Withco, İzmir’de pek çok sektörü ilgilendiren yenilikçi toplantıların yapıldığı, alanında uzman konuşmacıların katıldığı çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Ayrıca üniversiteler ve teknoparklar ile iş birliği içindeler. Paylaşımlı hazır ofis modelinin daha butik bir versiyonu olan WITHCO Business konseptini hayata geçirme üzerine de çalışmalar yapılıyor.

Aylık 15 milyon ziyaretçiye ulaşan KızlarSoruyor, kullanıcı alışkanlıklarını paylaştı

Her ay 15 milyon farklı kişiye ulaşan KızlarSoruyor, pandemi nedeniyle kullanıcı alışkanlıklarının nasıl değiştiğiyle ilgili veri paylaştı. KızlarSoruyor’da ziyaret sayısı Mart ayından bu yana yüzde 30, paylaşım sayısı yüzde 15 arttı.

Sağlık ve Yemek soruları arttı, Alışveriş ve Güzellik soruları azaldı

KizlarSoruyor’un açıkladığı verilere göre evde kalan kullanıcılar; Sağlık, Diyet, Yemek ve Filmler konularındaki paylaşımlarını arttırırken, Alışveriş ve Güzellik konularındaki soru sayısında düşüş oldu. Online alışveriş artarken fiziksel alışverişin durması toplam alışveriş hacminin düşmesine sebep oldu, bu yüzden sorular da azaldı. Güzellik’te ise kozmetik yerine kişisel bakım önemli hâle geldi ve örneğin kullanıcı “ruj önerisi” yerine “cilt bakımı önerileri” aramaya yöneldi.

Kadınlar, karantinada evde kalmakla alakalı olarak, erkeklerin 1.5 katı kadar soru sordu

Sürecin uzayacağının anlaşılmasıyla kullanıcılar yeni dönemdeki hayatlarında kendilerini geliştirmeye yönelik “pozitif” içerikler yaratmaya başladılar. Bu pozitif alana yöneliş markaların stratejilerinde de yer buldu. Salgın döneminde evde kalan ve dijital ortamlara yönelen kullanıcıların, haberler ve rakamlar dışındaki ihtiyaçlarını fark ederek çok hızlı aksiyon aldı.

EvdeKal alanında Kadın kullanıcılar erkeklerden yüzde 50 daha fazla soru sordu. Kadın kullanıcılar, bu dönemde donanımlarını artırmak için daha fazla desteğe ihtiyaç duydu ve paylaşıma daha açık oldular.

Yeni normal” hakkında düşünceleri sorulan kullanıcıların yüzde Z49’u hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diyerek, bu sürecin topluluk alışkanlıklarını kökten değiştirdiğini ve geri dönüşü olmadığını paylaştı. Katılımcıların yüzde 33’ü bir süre sonra her şey unutulacak diyerek iyimser bir tablo çizerken, yüzde 18’i yapılan değişimlerden memnun ve değişimin bize iyi geleceğini, yeni normalin halk için daha faydalı olduğunu ifade etmiş.

İnternetten alışveriş yapan yaş aralığı genişledi

Salgın öncesi çoğunlukla 25-35 yaş online alışveriş yaparken yaş skalası salgın sonrası 65 yaşa kadar yükseldi. KızlarSoruyor; kullanıcıların bu alışkanlıktan vazgeçmeyeceğini ve online alışverişlerin devam edeceğini öngörüyor.

Uzman görüşleri daha çok değer kazandı!

Bu dönemde evde kalan kullanıcıların, güvenilebilir uzman görüşlerini dikkate aldığı ve donanımını artırmak için uzman içeriklerine yöneldiğini, uzmanlar, uzman görüşleri, doğru yönlendirmeler ve doğru bilgiye ulaşabilme ihtiyacının arttığını belirten KızlarSoruyor, bu konuda kullanıcı alışkanlıklarının kalıcı olacağını, kolay ulaşılabilir uzman ihtiyacının daha da artacağını ve bu tarz içeriklerin çok daha değerli olacağını öngörüyor.

Koronavirüs salgının ilk başladığı günlerden itibaren, kullanıcıların uzman görüşlerine daha fazla önem verdiğini ve bu içeriklerin daha fazla dikkat çektiğini fark eden platform, sadece sağlık konularında değil güzellik, bahçe bakımı, saç kesme gibi değişik konularda bilgili kişiler topluluğun artan bilgi ve deneyim ihtiyaçlarını karşılamaya başladı. Halihazırda KızlarSoruyor topluluğunun bir parçası olan ve alanında uzman isimlerden oluşan Bi’Bilen ekibini hızla büyüterek kullanıcılara gerekli desteği sağladı.

Çok fazla bilgi kirliliğinin yaşandığı bu dönemde, Bi’Bilen ekibiyle kullanıcılarını doğru yönlendirmeye çalışan KızlarSoruyor, virüs başladığı tarihten itibaren 2000’e yakın makale paylaşarak kullanıcılara destek oldu.

Toplum sağlığına ve doğaya duyarlı ‘pozitif’ markalar kazanacak!

Kullanıcılar doğaya saygı ve doğallık konularında çok daha hassas hale geldi. Doğayı koruyan, doğaya saygılı markalar ön plana çıktı. Kullanıcıların bundan sonraki tercihlerinin de bu markalardan yana olacağını öngörüyor. Doğallıktan yana söylemlerin ve doğal içeriklerin satış rakamlarını köpürtmesine şahit olacağımız bir dönem bizi bekliyor.

Sözlerin değil yapılanların kazandığı, gerçek fayda sağlayanların alkışlandığı ve doğru analizin süratle yapıldığı bir dönem oldu. Örneğin; Amazon’un yaptığı bağış, Yemeksepeti’nin yaptığı bağış ya da otomotiv sektöründeki asla işten çıkartma yapmayacağız açıklamaları kullanıcıda yankı buldu.

Yerli girişim Ayvos’un geliştirdiği yazılım ile sosyal mesafe ve ateş ölçülecek

Yerli girişimlerden Ayvos’un geliştirdiği yapay zeka destekli yazılım, kameralara entegre olarak ve sosyal mesafenin ihlal edildiği, maske kullanılmadığı durumları tespit ederek yetkililere bildiriliyor. Termal IP kameralar üzerinden 6 metre mesafeden temassız bir şekilde serbest geçiş sağlayarak anında ateş ölçümü yapabilen bu yazılım, kişi özelinde dezenfektan kullanılıp kullanılmadığını da saptayabildiğini söylüyor.

Yeni Normal olarak adlandırılan süreçte açıklanan takvim doğrultusunda ilk açılan yerler Alışveriş merkezleri oldu. Haziran’la birlikte oteller, camiler, restoranlar yani tüm sosyal mekanlar açılacak. Bu sürecin adı her ne kadar ‘normalleşme’ olsa da maskeler giysilerimizin bir parçası olacak ve insanlarla belirli bir mesafede iletişim kurmaya devam edeceğiz. Ancak bu sosyal mesafeyi nasıl koruyacağımız konusunda hepimizin kafasında soru işaretleri var.

Yıldız Teknopark şirketlerinden ve KOSGEB’in de desteklediği girişim Ayvos bu soru işaretlerini geliştirdiği yapay zeka destekli yazılımla çözüyor. Şirket, geliştirdiği yazılım ile yapay zeka destekli kameralar üzerinden bireylerin 6 metre çevresinde akıllı tarama yapabiliyor. Böylece AVM’ler ve restoranlarda sosyal mesafenin ihlal edildiği, maske kullanılmadığı durumları tespit ederek yetkililere bildirip gerekli önlemlerin alınmasını sağlıyor.

Ayvos’un kurucu ortağı ve CEO’su Eray Hangül, şu ana kadar alınan önlemlerin boşa gitmemesi için normalleşme sürecinin yakından takip edilmesi gerektiğini belirterek yazılımlarıyla bu sürecin en iyi şekilde yönetilmesine yardımcı olmak istediklerini belirtiyor.

Sistem nasıl çalışıyor?

Eray Hangül

Eray Hangül konuyla ilgili “Alışveriş merkezleri, restoranlar, kafe ve pastane gibi sosyal mesafe ihlallerinin yaşanabileceği alanlardaki kameralara yazılımlarımızı entegre edip gerekli alanların yapay zeka ile taranmasını sağlayarak ihlal yaşandığında gerekli birimlere uyarı iletebiliyoruz. Aynı zamanda görüntü işleme teknolojisiyle yüz analizi yaparak kişinin maske takıp takmadığını anonim olarak raporlayabilen yazılımlarımız, aynı kişinin birden fazla kameradan geçişini takip ederek de konum odaklı bildirimler oluşturabiliyor. Toplum açısından tehlike arz eden her yere yazılımımızı entegre ederek alarmlar oluşturabiliyoruz. Yazılımımızla kameralardan aldığımız görüntüleri analiz ederek metro, otobüs, market, iş yeri gibi birçok bölgede koronavirüs önlemlerini artırıyoruz. Alınan görüntüler anonim olarak işlenerek kişinin maske takıp takmadığı ya da sosyal mesafe kurallarına uyup uymadığı belirlenebiliyor. Tüm bunlara ek olarak kişinin hareketini takip ederek yer değiştirse bile son konumunu belirleyebiliyoruz.” dedi.

Temizlik ve ateş ölçümü de yapılıyor

Ayvos’un yazılımı ayrıca koronavirüs ile mücadelede diğer bir önemli nokta olan ateş ölçümünü de termal kameralar üzerinden gerçekleştirebiliyor. Şirket termal kameralardan topladığı verilerle 6 metre gibi geniş bir mesafeden temassız olarak ateş ölçümü yapabiliyor. Yazılım, ölçüm sonucunun eşik değerinden fazla olması halinde kişilerin yüz görüntülerini gerekli birimlere ileterek önlem alınmasını sağlıyor. Yine aynı sistem üzerinden kurumlarda veya özel iş yerlerinde temassız ateş ölçümü yaparak yüz tanıma ile tekil ölçümler raporlanabiliyor. Bu kameralardan elde edilen görüntülerle kişinin dezenfektan kullanım sıklığı da belirlenebiliyor. Yani kameralar kişinin dezenfektan kullanıp kullanmadığını tespit edebiliyor.

Microsoft Teams’te tüm dünyada bir günde 2,7 milyar dakika toplantı yapılıyor

Son günlerde artan evden çalışma ve uzaktan eğitim yöntemlerine bağlı olarak Microsoft, hazırladığı çalışma trendi endeksinin ilkini açıkladı. Teams kullanımı önceki aya göre yüzde 200’lük rekor bir artış gösterdi ve dünyada bir günde yapılan görüşme miktarı 2,7 milyar dakikaya çıktı. Yapılan canlı yayınlar 5 kat, görüntülü toplantılar 10 kat artarken Norveç ve Hollanda en çok görüntülü konuşan ülkeler oldu. Teams, uzaktan eğitimde ise 175 ülkenin 183 bin bölgesinde aktif olarak kullanılıyor.

Uzaktan Çalışma Trendleri Raporu: Toplantılar

Önceki ay verileri ele alındığında, dünya çapında Teams uygulaması üzerinden bir günde yapılan görüşme miktarı rekor bir artışla 3 katına çıktı ve 900 milyondan 2,7 milyar dakikaya yükseldi. Uzaktan eğitimde de verimli sonuçlar sunan Teams, 175 ülkenin 183 bin bölgesinde aktif olarak kullanılmaya başlandı.

Görüntülü toplantılar 10 kat, canlı yayınlar 5 kat arttı

Teams’te görüntülü toplantılar önceki aylara göre 10 kat daha fazla tercih edilmeye başlandı. En aktif Teams kullanıcılarına sahip ülkelere bakıldığında, Norveç ve Hollanda’daki kullanıcıların yüzde 60’ının görüntülü toplantı tercih ettiği görüldü. Bu oranlar Avustralya’da yüzde 57, İtalya yüzde 53, Şili yüzde 52, İsviçre yüzde 51, İspanya yüzde 49 ve ABD %38 olarak ölçüldü. Teams’te yapılan canlı yayınlar da önceki aylara göre 5 kat artış gösterdi. Telefon ve tabletlerde de hizmet sunan uygulamanın mobil kullanımı 4 katına çıktı. Teams’i mobilde en çok Hollanda, İtalya, İspanya ve Fransa kullanıyor. Ayrıca, Teams’in Çin’deki kullanımı da Ocak ayına göre 2 kat artış gösterdi.

“Toplantıyı bitir, katılımcı listesi, el kaldırana söz ver” gibi yeni özellikler eklendi

Toplantılardaki arka planı bulanıklaştırma özelliğinin yanında, yine yapay zekâ desteğiyle, örneğin yeni ve aydınlık bir ev ofisi ile arka planı değiştirmeye olanak tanıyan özellikler de Teams’e eklendi. Yakında kullanıcılar kendi özel resimlerini de arka plan yapabilmeye başlayacak. Bugün itibarıyla tek tıklamayla toplantı katılımcılarının bir toplantıyı bitirebilme özelliği sunuldu. Toplantıyı düzenleyen kullanıcı artık toplantı kontrol çubuğu seçeneklerindeki “toplantıyı sonlandır” seçeneğini kullanabilecek. Yöneticiler ve özellikle öğretmenler, genellikle Teams toplantılarına ve uzaktan derslere kimlerin katıldığını bilmek istiyor. Teams artık katılımcı listesini toplantı sonunda kullanıcıya raporlayacak.

Büyük katılımlı görüntülü toplantılarda söz almak da kolaylaştı. Teams şimdi, videoda el kaldırma hareketlerini algılıyor ve söz isteyen çalışanlar kendilerini daha rahat ifade edebiliyor. Teams’e eklenen gerçek zamanlı gürültü kesme özelliği, klavye tuşları ya da dışarıdan gelen sesler gibi rahatsız edici arka plan gürültüsünü en aza indirerek söylenenlerin rahatça duyulabilmesini sağlıyor. Microsoft’un evden çalışma ve uzaktan eğitime destek olan tüm uygulamaları, Microsoft Kimlik ve Erişim Yönetimi, Azure Güvenlik Merkezi ve Windows Defender gibi etkin programların kesintisiz desteğiyle yürütülüyor. Microsoft’un “Uzaktan çalışma Raporu: Toplantılar” adlı raporuna şu adresten ulaşabilirsiniz:

Geri dönüşüm odaklı çözüm geliştiren İngiltere merkezli Greyparrot, 2 milyon Euro yatırım aldı

Büyüyen atık krizine karşı geliştirilen geri dönüşüm bazlı sayısallaştırma ve otomasyon çözümü geliştiren İngiltere merkezli yapay zeka girişimi Greyparrot, erken aşama girişimlere yatırım yapan Speedinvest‘in liderlik ettiği turda 2 milyon Euro yatırım aldı.

Alınan bu yatırım, Greyparrot’un küresel pazardaki çözümünü geliştirmek ve ölçeklendirmek için kullanılacak.

Verimsiz geri dönüşüm sistemleri, artan işçilik maliyetleri ve geri dönüştürülmüş malzemeye uygulanan işlemler nedeniyle atıkların sadece yüze 14’ü geri dönüştürülmektedir. Bugüne kadar küresel ölçekte, her yıl üretilen 2 milyar ton katı atığın yüzde 60’ı çöplüklere ve depolama alanlarına dönüşerek büyük bir çevresel soruna neden oluyor. Ayrıca, bu pahalı manuel işlemin ölçeklendirilmesi zor olduğu ve atık tesisleri hakkında çok az bilgi aktarımı sağlandığı için, atıkların yüzde 1’inden daha azı takip edilebiliyor ve denetlenebiliyor.

Mikela Druckman, Nikola Sivacki, Dr. Marco Paladini ve Ambarish Mitra tarafından 2019 yılında kurulan Greyparrot, atıkları ölçekte izlemek ve sınıflandırmak için yapay zeka destekli atık tanıma yazılımı geliştirdi. İlk ürünleri olan Otomatik Atık İzleme Sistemi (Automated Waste Monitoring System), büyük atık akışlarını izlemek için atık ayırma tesislerinde hareketli bantlara yerleştirildi. Sistem, tesislerin geri dönüşüm oranlarını artırmasına yardımcı olmak için atık analizlerini yaparak farklı atık türlerini otomatik olarak tanımlıyordu.

Şirket geçen yıl, atık yönetimi endüstrisinin en büyük dönüşümünün zirvesinde olduğu bir zamanda faaliyete geçti. Çin’e atık ihracatını yasaklayan yönetmelik getirilmesi ile acil olarak yerel ve daha verimli geri dönüşüm ihtiyacını doğurdu. Bunun yanı sıra, iklim değişikliğine ilişkin tüketici endişeleri de arttı. Greyparrot bu süreç sonunda fırsatlarını değerlendirmek istedi, atığın finansal değerinin kilidini açmak için en doğru ve yaygın olarak kullanılan atık tanıma yazılımı geliştirdi. Bu iş fikri sayesinde gezegenimizi gelecek nesiller için temiz tutacağımızı belirten Greyparrot CEO’su Mikela Druckman: “Çözdüğümüz temel sorunlardan biri veri eksikliğidir. Tüketicilerin, markaların, hükümetlerin ve atık yöneticilerinin daha döngüsel bir ekonomiye geçiş konusunda taleplerini fark ediyoruz. Yaşadığımız dönemde derin öğrenmeyi kullanarak atık yönetimini daha fazla sayısallaştırma ve otomasyonla ilerleme için büyük bir fırsat var.” dedi.