Ana Sayfa Blog Sayfa 685

Lojistik yönetim platformu FarEye, 13 milyon dolar Seri D yatırım aldı

Geliştirdikleri yazılım sayesinde müşterilerinin lojistik operasyonlarına esneklik, öngörü ve kolay bir takip yöntemi sağlayan girişim FarEye, 13.7 milyon dolar Seri D yatırım aldı.

The Fundamentum Partnership ve KB Global Platform liderliğindeki tura; M12, Eight Road Ventures, Honeywell Ventures ve SAIF Partners katıldı.

Bu seriyi takip eden 4 ay içinde şirkete ilk kuruluş yılı olan 2013’ten bu yana 51 milyon dolar yatırım almış. sağlamış olan The Fundamentum Partnership ve KB Global Platform  şirkete ek fon desteği sağlayanlar olarak fonlar arasında başı çekmişlerdir.

Müşterilerinin lojistik işlemlerini daha kolay, hızlı ve yakından takip edebilmelerini sağlamak adına oluşturulan lojistik platformu FarEye ile ortaklığa giden Uluslararası Yatırım grubu KB Yatırım’ın Genel Müdürü Chunsoo Kim, yazılı açıklamasında COVID-19 krizinin getirdiği olağanüstü durumun girişimi etkilediğini ve şirketin bu duruma uygun tutumunun oluşturulduğunun altını çiziyor.

KB Global Platform’un FarEye ile işbirliği yapmaktan memnun kaldığını da dile getiren Kim, bunun büyük bir payında FarEye’IN DHL ve Walmart gibi büyük şirketlerin lojistik işlemlerinde müşterilerine kolaylık sağlamasından ve müşterilerinin optimizasyonlarını kolaylaştıran bir platform olmasından ötürü olduğunu söylüyor.

Şirketin CEO’su Kushal Nahata ise , pandemi nedeniyle birçok şirketin yeni teknolojilere ayak uydurması gerektiğinin ve şirketin amacıyla örtüşmesinden ötürü  ötürü genel bir büyümeye gidildiğini söylüyor. Pandemi öncesindeki iki yıl içinde de otomotiv ve imalat sektörünün getirisi sayesinde girişimin yaklaşık %250 büyüme kazanmış olduğunu fakat bu COVID krizinin şu an içinde çok büyük bir avantaja evrilerek şirkete bir büyüme sağladığını dile getirdi.

Musixen: Müzisyen ve sahne sanatçıları için canlı yayın platformu

Müzisyen ve sahne sanatçılarının canlı performanslarının izlenebileceği Musixen ile etkinlikler dijital ortama taşınırken sanatseverler de istedikleri yerde dijital olarak konser izleyebiliyor. Ayrıca müzik, sahne sanatları ve tiyatro gibi pek çok alanda performans sergileyen sanatçılar Musixen’e dahil olarak hem seslerini duyurabiliyor hem de canlı yayınlar üzerinden gelir elde edebiliyorlar.

Pandemi döneminin en çok vurduğu alanlardan biri sanat oldu. Pek çok müzisyen, sahne sanatçısı bu dönemde seyircisiyle buluşamadı ve gelir kaybı yaşadı. Ancak gelişen teknoloji ve dijitalleşmeyle konserler ve performanslar akıllı cihazlarla evlerimize girdi. Sanat dünyasının geleceğinin dijitalde olduğunu gören ve çalışmalarına 2019 yılında başlanan Musixen, Çağrı Bozay, Mustafa Kemal Temel, Murat Güneş, Uğur Kaya, Cenk Öztürk ve Pupa House tarafından  6 aylık yazılım geliştirme süreci sonrası 2020 yılının Mayıs ayında hayata geçti.

Müzisyen ve sahne sanatçılarının seslerini duyurabilecekleri, sanatseverlerin de sevdikleri sanatçıların canlı performanslarını izleyebilecekleri uygulama ile etkinlikler dijital ortama taşınıyor. Böylece en sevilen sanatçılar, evlerin salonundaki kanepe rahatlığında izlenebiliyor. Bugüne kadar yaklaşık 200 bin dolar yatırım yapılan girişimle Türkiye’nin adını YouTube, Instagram, Spotify, Facebook gibi global devlerin arasına sokmak, kaliteli dijital canlı müzik performansları ve canlı sahne sanatlarının yer aldığı global bir içerik platformu olmak amaçlanıyor.

2 ayda 400 farklı canlı yayın gerçekleştirildiği Musixen’de 20 binden fazla kullanıcı ve 300’ün üzerinde kayıtlı müzisyen yer alıyor. Poptan elektroniğe, rock’tan halk müziğine pek çok müzik türünden sanatçının yer aldığı uygulamada canlı konserler saat 21.30’da başlıyor. İzleyiciler, canlı yayın esnasında uygulama üzerinden çeşitli paketler satın alarak sanatçıya istek gönderimi, süper alkış gibi oyunlaştırmayla destek oluyor ve sanatçılar da buradan gelir elde edebiliyor. Dileyen sanatçılar da düzenledikleri canlı yayınlar için biletleme yapabiliyor.

90’lar ruhu dijital ortama taşınacak Yakında daha pek çok özelliğin devreye gireceğini belirten Musixen’in kurucusu Çağrı Bozay, Musixen ile yeni sanatçıları destekleyip ve seslerinin duyulmasını sağlarken, tüm dünyadaki yeni seslerin ve yeteneklerin keşfedilmesine aracılık ederek potansiyel sanatçıların gelişimine yardımcı olduklarını belirtiyor: “Eylül ayında hayata geçireceğimiz pek çok yeni özellik olacak. Örneğin eğlence mekanlarının ihtiyaç halinde hızlı bir şekilde müzisyenlere ulaşabilecekleri ve davet edebilecekleri listeleme hizmeti olacak. Sadece müzik de değil, farklı alanlarda da çalışmalarımız var. Musixen Kids ve Musixen Tiyatro kategorilerini yakın zamanda kullanıcılarımız ile buluşturacağız ve Adile Naşit’le Uykudan Önce, Barış Manço ile 7’den 77’ye gibi yer etmiş 90’ların ruhunu yakın zamanda dijital ortama taşıyarak kullanıcılarımıza birçok alanda deneyim sunmayı planlıyoruz.” dedi.

Girişimle ilgili artık tüm gelişmeler egirişim üzerinden ulaşabilirsiniz.

Anlık kimlik doğrulama platformu Berbix, 9 milyon dolar Seri A yatırım aldı

ABD merkezli anlık kimlik doğrulama platformu Berbix, 9 milyon Dolarlık Seri A turu yatırım turunu tamamladı. Yatırım turunu yöneten Mayfield dışında bu tura Initialized Capital, Y Combinator ve Fika Ventures gibi mevcut yatırımcılar da katıldı. Alınan yatırım, operasyon boyutunu iki katına çıkarmak ve toplu işe alımlar yapmak için kullanılacak.

Berbix, 2018 yılında eski Airbnb güvenlik ekibi liderleri olan Eric Levine ve Steve Kirkham tarafından kuruldu. Şirket, insan gözünün algılayamayacağı sahtekarlığı anında tespit etmek için makine öğrenimi tekniklerini kullanan, manuel inceleme sürecini değiştiren ve bir kimliği iki saniye içinde doğrulayan bir kimlik doğrulama aracı geliştirdi.

Berbix kurucularından Levine, kimlik doğrulama için mevcut araçların ya çok pahalı ve kullanması zahmetli olduğunu ya da doğrulama sağlamak için yaklaşık beş dakika zaman kaybının olduğunu belirtiyor. Berbix’in aracı bir müşterinin web sitesine yerleştiriliyor ve kişilerin kimliklerinin ön ve arka fotoğraflarını güvenli bir şekilde sağlamasına olanak tanıyor. Sistem, yaş veya geçmiş kontrolü için gereken bilgiler gibi diğer faktörleri de kontrol ediyor.

McKinsey, iki yıl önce oluşturduğu raporunda kimlik doğrulama hizmetinin 2022 yılına kadar 20 milyar Dolarlık bir pazar olacağını bildirdi. Yazılımdaki teknolojik gelişmeler artık sahte kimlikleri ve diğer dolandırıcılık türlerini en iyisinden daha hızlı, ucuz ve etkili bir şekilde tespit edebiliyor. Gigya CEO’su olarak güvenlik sektöründe yaklaşık 15 yıl geçiren Salyer, Pazar açısından geçtiğimiz altı ayın bize daha önce çevrimdışı olarak yapılan işlerin artık dijital olarak yapıldığını ve gelecekte dijital olarak devam etme tercihiyle yapıldığını gösterdiğini söyledi.

Medialyzer: Geleneksel medyadaki reklamların etkisini ölçen platform

Geçtiğimiz hafta 3.2 milyon TL değerleme üzerinden aldığı yatırımla sizlerle ilk kez paylaştığımız yerli girişim Medialyzer‘ı daha yakından tanıyalım.

Medialyzer, TV ve radyo reklamlarının performanslarının dijital veriler üzerinden ölçülmesini ve optimize edilmesini sağlayarak ROI artışı vaadeden SaaS bir attribution aracıdır. Rating gibi geleneksel verilerin aksine verinin niteliğini ön planda tutar. Makine öğrenmesi ve imaj tanıma teknolojisi ile medya etkinizi analiz eder, ölçer ve raporlar. Böylece reklam verenlere yeni bir ölçümleme perspektifi sağlar.

Mustafa Güllü, Abdurrahman Beşinci, Emre Gönültaş ve Can Üzüm tarafından Eylül 2019’da İstanbul’da kurulan girişimin yaklaşık 10 kişilik bir ekibi var ve B2B olarak çalışmalarını sürdürüyor.

Reyting ölçümlemesi Türkiye’de ilk kez 1989 yılında başladı

Reyting yani izlenme oranları aslında herkesin bildiği üzere kabaca bir program veya saat dilimine düşen ortalama seyirci adedini temsil eder. Bazı hanelerde bulunan ölçümleme cihazları sayesinde veri toplanır ve bu veriler tüm Türkiye’ye uyarlanır. Reyting ölçümlemesi Türkiye’de ilk kez 1989 yılında 150 haneyle başladı. Son 30 yılda kayda değer bir teknolojik değişim geçirmese de bu süreçte hane sayısı 150’den 4000’e çıktı. Yine de sağlanan veri sadece izleme oranlarına dair fikir verir, reklamı izleyen kişilerin ürünleri satın alıp almadığı veya markayla ne tür bir etkileşim içinde olduğuna dair bir veri sağlanmaz.

Ülkemizde TV hala en çok yatırım yapılan medya mecrası olmasına rağmen Televizyon uzun yıllar boyunca şeffaflık ve ölçümleme anlamında diğer medya formlarından geride kalarak bir kara kutu olarak günümüze kadar geldi. Markalar, medya ajansları, yayıncılar ve hatta izleyicileri ortak bir paydada buluşturan geleneksel reyting ölçümleme verilerinin tamamen kullanışsız olduğunu söyleyemeyiz. Ancak online hedefleri olan TV reklam verenleri dijitalin sağladığı iç görülerden mutlaka faydalanmalı.

Reklam verenlerin TV ve radyoya yaptıkları yatırımların sonuçlarını ölçememesi, dijital reklamlar gibi optimizasyon yapamamasından ötürü kurucular bu girişimi hayata geçirdi.

Girişimin kurucu ortağı Mustafa Güllü “Türkiye’de rakibimiz bulunmuyor. Rating ölçümlemesine kıyasla verinin niteliğini önceliklendiriyoruz. Avrupa ve Amerika’da bulunan rakiplerimizin Türkiye pazarına yönelik hizmetleri kısıtlı. Biz ulusal ve yerel tüm TV ve radyo kanallarına track etme kapasitesine sahibiz.” dedi.

Sistem nasıl kullanılıyor?

Reklam verenin kullandığı web veya uygulama analitik platformuna erişim alıyor. Medya planlama ajansının sağladığı gerçekleşen spot listesini excel olarak paneline yüklüyor. Bu sayede TV reklamlarının karşılığında gerçekleşen online aktiviteyi her bir spot için belirlemiş oluyor. Tvlyzer TV Attribution ürünü bu şekilde kullanılıyor. TV Tracking ürünü ise logo tespiti yapıyor. Müşterilerin takip edilmesini istediği kendi veya rakibine ait reklamı takip ediyor ve reklam yayın anlarını tespit ediyor. Daha sonra API üzerinden Google Ads hesabına gerçek zamanlı ve olarak bağlanıp TV reklamı sonrasında tetiklenmesi istenen anahtar kelimeleri Google reklamlarında domine ediyor. Tüm süreç otomasyon ile ilerliyor.

Medialyzer’la ilgili tüm gelişmelere artık egirişim üzerinden ulaşabilirsiniz.

Eskişehir’de kurulan girişim Entekno, İngiltere merkezli Croda’dan 1.5 milyon sterlin yatırım aldı

Teknoloji odaklı yeni girişimlere yatırım sağlayan Deep-Tech fonu Diffusion Capital Partners’ın (DCP) portföyünde yer alan yeni nesil fonksiyonel malzeme teknolojisi şirketi Entekno‘ya yüksek performanslı malzeme sektörünün dünya devi İngiliz şirket Croda, 1.5 milyon Pound yatırım yaparak ortak oldu.

Diffusion Capital Partners’ın 2017 yılında yatırım yaptığı Entekno, MicNo® tanecik teknolojisi kullanarak, yeni nesil kozmetik ve kişisel bakım ürünleri geliştiriyor.

Bu yeni ortaklıkla birlikte Croda, Eskişehir’de ”Dünyaya Saygılı Ol” sloganıyla kurulan Entekno’nun, geliştirdiği yeni MicNo® tanecik teknolojisi ile güneş kremi ve kozmetik alanında geliştirdikleri malzemenin uluslararası önde gelen kozmetik markalarına satılması konusunda önemli rol oynayacak. Entekno da Croda’nın ‘İnovasyon ve Yeni Ürün Geliştirme Merkez’lerinden biri olarak sürdürülebilir bir gelecek ve dünya için özgün ürünler yaratacak.

Entekno’nun yeni teknolojiyle geliştirdiği güneş kremleri etkin UV koruma etkisi ile diğer güneş kremlerine göre daha az aktif malzeme ile daha yüksek koruma sağlarken transparan ve çevreci özelliğiyle cilt üzerinde kalıntı görüntüsünün oluşmasını engelliyor. Hem düşük maliyetli üretilen hem de daha güvenli UV koruması sağlayan MicNo® tanecik teknolojisi, güneş altında şeffaf görünen ve deri altına nüfuz etmeyen güvenli tozlar oluşturulmasına etki ediyor. Hassas ciltlerde ve bebeklerde de kullanılabilen üstün teknoloji ile üretilmiş güneş kremi yeni nesil ve özgün bir buluş.

Diffusion Capital Partners (DCP) kurucu ortağı Haluk Zontul; “DCP ekibi olarak, her zaman derin teknolojide dünya çapında rekabet edebilecek Türk şirketleri bulma kabiliyetimizle hayata geçirdiğimiz yeni girişimleri, aramıza katılan yeni yatırımcıların da desteğiyle dünyaya açmaya hedefliyoruz. Özellikle tüm dünyanın ciddi bir ekonomik değişim yaşadığı günlerde ve derin teknolojinin öneminin bir kez daha arttığı bu dönemde, Eskişehir’deki Entekno firmasının, Croda gibi yüksek performanslı malzeme sektörünün önemli bir oyuncusundan uluslararası bir yatırım almış olmasından mutluluk duyuyoruz.” dedi.

Entekno Kurucusu, Prof. Dr. Ender Suvacı; “Çevreci ve inovatif ileri teknoloji malzemeleri sektöründeki çalışmalarımız, MicNo® tanecik teknolojisi ile yarattığımız yeni nesil kozmetik ve kişisel bakım hammaddeleri yaklaşımlarımızın Croda tarafından ilgi görmesi ve Croda’nın ortağımız olması bizi çok mutlu etti. Bu işbirliğinde bizi daha da mutlu eden bir diğer olgu, Entekno’nun ve Croda’nın değer ve ilkelerinin birbiriyle tam olarak örtüşmesi ve her iki kuruluşunda ana gayesinin yaşamları kolaylaştıracak, dünyaya ve insana saygılı bilimsel temelli malzeme çözümleri geliştirmeye kendilerini adamış olmalarıdır.” dedi.

Croda EEMEA Ülke ve Bölgeler Direktörü Mine Enüstün; ”Dünyada özel kimyasallar konusundaki çok güçlü bir üretim ve satış ağı bulunan Croda Kimya olarak stratejimiz sürdürülebilir teknolojik yatırımlar aracılığıyla büyümek. 1925 yılında İngiltere’nin Yorkshire bölgesinde kurulan firmamız dünyada birçok üretim tesisinde ve laboratuvarda müşterilerimizin hayatını daha da iyileştirmek için çalışıyor. Kişisel bakım, ilaç, tarım ürünleri ve endüstriyel gibi birçok alanda üretim yapan birçok Türk firmasına 2011 yılından beri İstanbul’daki ekibimizle servis veriyorduk. Şimdi Entekno ile olan işbirliğimiz sayesinde ülkemize yaptığımız yatırımın güçlenmesi bizleri de çok mutlu etti. Hedefimiz hep birlikte iklime, toprağa ve insana pozitif katkıda bulunacak yenilikçi ürünleri üretim sektörüne sunmak. Entekno’nun inorganik güneş filtre teknolojisi de hem hedefimize hem de ürün gamımıza çok büyük bir katkı sağlayacak. İşbirliğimizin ilerde daha da büyümesi benim de kişisel olarak en büyük dileklerimden biri. ” dedi.

DCP’nin ekibinin yatırım yaptığı şirketler arasında; Mikro Biyosistemler, Tazi.ai, Magspin, V-Count, Appsilon, Mavilab, SBS Beeo, Episome, Paraşüt, BMT BAPS, NUBIGON, Medrics, Virasoft, Burgeon, Atarlabs ve son olarak Entekno yer alıyor.

Plastic Move: Atık ekmeklerden biyoplastik katkı hammaddesi üreten yerli girişim

İş Bankası’nın girişimcilik programı Workup‘a seçilen girişimleri paylaştığımız serimizde, programın yenş başlayan yedinci dönemine Plastic Move ile başlıyoruz.

Büşra Köksal ve Mert Sugür tarafından Mart 2019’da İstanbul’da kurulan Plastic Move, yılda 5 milyar gibi sayılara ulaşan atık ekmeklerden biyoplastik katkı hammaddesi üreten bir yerli girişimdir. Ürettiği her 1 kilogram plastik ile 6 kilogram karbondioksit salımını önler. B2B olarak hizmet vermektedir. Bu madde filament, tek kullanımlık plastikler ve esnek-sert ambalajlama alanlarında kullanılabilmektedir.

Atık ekmeklerden biyoplastik

Plastik pazarının dünyada 568 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip olduğu söyleniyor. Biyoplastik pazarı ise 35 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşmış durumda ve 2030 yılına kadar da çok hızlı büyümesi bekleniyor. Plastiklere çözüm olarak gösterilen PLA hammaddesi mısır tarımı yapılarak üretiliyor. Mısır tarımı esnasında gıda, arazi, su ve petrol kaybı yaşanıyor. Bu da sanıldığı kadar çevreci bir çözüm değilmiş.

Bu noktada gördüğü soruna çözüm üretmek isteyen Plastic Move, ekmek atıklarından biyoplastik üreterek arz güvenliği ve döngüsel ekonomiye katkı sağlıyor.

Ekmeğin tamamını kullanarak içindeki nişastayı işleyerek polimer bir yapı haline getiriyor, daha sonra da bu yapıyı biyoplastik dolgu hammaddesine dönüştürüyor.

Girişimin kurucu ortağı Büşra Köksal “Rakiplerimizden farklı olarak biyoplastik üretimi sırasında kullanılan nişastayı mısır tarımı yerine atık ekmeklerden sağlıyoruz. Biz 1 kilogram ekmekten 1.2 kilogram biyoplastik üretebiliyoruz. Ve 1 kilogram biyoplastik üretirken 6 kilogram karbon salımını önlüyoruz.” dedi

Plastik tedarikçileri ve kurumsal firmaları Avrupa Yeşil Anlaşması’nda bulunan karbon vergisi gibi regülasyonlara karşı hazırlıklı kılıyor ve aynı zamanda Birleşmiş Milletlerin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında yüksek değer önerisi sunuyormuş.

Girişim bugüne kadar; Hamdi Ulukaya Girişimi Girişimci Adayı Programı 2019, TÜSİAD Bu Gençlikte İş Var 2020 final, Social Impact Award ve son olarak da Workup’a kabul edildi.

Plastic Move girişimiyle ilgili artık tüm gelişmeleri egirişim üzerinden takip edebilirsiniz.

Kripto para borsası Bitexen, Fibabanka ile iş birliği yaptı

Sektöründe küresel bir oyuncu olmayı hedefleyen dijital para alım satım platformu Bitexen, hayata geçirdiği iş birliklerine bir yenisini daha ekledi.

Bitexen ve Fiba Grup bünyesinde hizmet veren Fibabanka iş birliği kapsamında, Bitexen müşterileri Fibabanka aracılığı ile dijital para alım-satım platformuna transfer ücreti olmadan 7 gün 24 saat havale yapabilecek. Böylelikle transfer işlemlerini gerçekleştirebilecek.

Hayata geçirilen iş birliği kapsamında Bitexen’de alım satım yapan yatırımcılar Fibabanka ile sisteme çok daha pratik şekilde para yatırma olanağına kavuşurken, Fibabanka müşterileri dijital para dünyasıyla tanışma olanağına da sahip olacak.

“Dijital para yatırımı daha pratik hale geliyor”

Bu iş birliği ile çözüm ortağı oldukları finans kuruluşlarına bir yenisini daha eklemekten duydukları mutluluğu ifade eden Bitexen Teknoloji A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Cenk Erdem,

“Yıllardır finans ve özellikle FinTek alanında çalışan deneyimli bir kadroya sahibiz. Bu güçle temellerini oluşturduğumuz Bitexen Teknoloji, attığı yenilikçi adımlarla sektörde dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Dijital para alım satım platformumuz Bitexen ve ilk milli kripto paramız EXEN Coin bu adımların önemli çıktıları oldu. Dijital para yönetiminde en doğru adres olan Bitexen platformumuzun sunduğu hizmetleri geliştirmek ve daha erişilebilir kılmak adına finans sektörünün güçlü markalarından Fibabanka ile el sıkışmak bizim için çok değerli. Bu iş birliği sayesinde dijital para yatırımı yapmak isteyen müşterilerimize, para aktarımında daha hızlı ve pratik hizmet sunabileceğiz. Türkiye’nin yıldızı parlayan yenilikçi FinTek şirketi olarak çalışmalarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz” dedi.

Kripto para piyasasında yeni gelişmeler oldukça sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

Endeavor girişimlerinden MURAL, 118 milyon dolar yatırım aldı

İnsanların büyük bir çoğunluğu görsel zekaya sahip ve uzaktan çalışma süresince işbirliği yapabilmek o kadar da kolay değil. Bu sorunun çözümü için görsel düşünme ve uzaktan işbirliği için dijital bir çalışma alanı geliştiren San Francisco merkezli girişim MURAL, 118 milyon dolarlık Seri B yatırım turunu bitirdiğini duyurdu.

Çevrimiçi bir beyaz tahtadan daha fazlası olan MURAL, müşterilerin; ürün stratejisi ve planlaması, araştırma ve tasarım işbirliği, satış ve danışmanlık görevleri için dijital bir çalışma alanına erişmesini sağlayan yaygın işyeri üretkenlik uygulamaları ile entegre olur, çevik ve tasarım odaklı düşünme metodolojilerinin kullanıldığı atölye çalışmalarını kolaylaştırır.

Suarez-Battan aldıkları Seri B yatırımıyla;  ürün üzerinde çalışmak, pazara giriş stratejisini genişletmek, müşterileri desteklemek ve talebe göre proaktif olmak için daha fazla yetenek işe almak istediklerini açıkladı.

2011 yılında kurulan MURAL, bu süreçte yıllık gelirini üç katına çıkardı ve yılın bu zamanına kadar dünya çapında 1 milyondan fazla aylık aktif kullanıcıya ulaştı.

Suarez-Battan; şirketin teknolojisinin, pazarın teknolojisine yetişmesini beklemekte sabırlı olduğunu söyledi. Artık buna sahip oldukları için, şirket küreselde ölçeklenmeye hazır. Bu nedenle Amerika ve Batı Avrupa’da daha fazla ürün ekibi işe alınacak.

Kurucu, “Artık gelir yoluyla büyümek için müşterilere satış yapmaya odaklandık.” diye ekledi. “Trendler birbirleriyle uyumlu: Görsel yöntemler çok popüler ve uzaktan çalışma standart haline geldi. Şimdi daha sonra ne olacağını tartışıyoruz. Dijital bileşenin hiçbir zaman ortadan kalktığını görmüyorum.”

Doktorlar arasında iletişim sağlayan platform: Doctor Follow

Çalışmalarına Türkiye’de başlayan yerli girişim Doctor Follow, doktorlar arasında iletişimi sağlayan yeni nesil uygulamadır.

Türkiye’deki doktorlara hizmet veren girişim, önümüzdeki yakın süreçte global pazarlarda da yer almayı planlıyor. Sahip olduklarını kendileri ifade ettikleri fonksiyonlar ve üst düzey yazılım altyapıları sayesinde; 2021 yılı ilk çeyreğinde önce Arap Körfezi, Türki Cumhuriyetler, Batı Avrupa’ya; 2021 son çeyrekte ise bütün Avrupa ülkeleri ve Amerika’ya açılmayı hedefliyor.

Bekir Çakmak ve Enes Güler tarafından kurulan girişim, ilk çalışmalarına Mayıs 2019’da başladı.

Doktorlar arasında iletişim

Kurucuların yaptığı ortak açıklamaya göre; “Sahip olduğumuz geniş doktor ağı sayesinde özellikle halk sağlığını ilgilendiren konular başta olmak üzere hem ülkemizde hem uluslararası perspektifte projeler yol haritamızda yer almaktadır.” diyor.

Doctor Follow, doktorların birbirleri arasındaki bilgi alışverişini kolaylaştırdığı için mesleki ihtiyaçlarını kolay bir şekilde çözmesini sağlıyor. Ve bunu da bir web uygulaması yerine anında heryerden erişim sağlayabilecekleri mobil uygulama üzerinden gerçekleştiriyor. Ancak Yakında web uygulamasının da yayına alınacağı aldığımız bilgiler arasında bulunuyor.

Kurucuların açıklamasına göre, uygulamanın fonksiyon ve kapasitesi itibariyle Türkiye pazarında rakibi bulunmuyormuş, ancak dolaylı olarak; Facebook, LinkedIn ve WhatsApp gibi grup oluşturulabilen platformları rakip olarak görüyor.

Doctor Follow uygulamasını App Store veya Google Play‘den indirebilirsiniz.

Sadece resmi belgeler ile verifiye edilmiş kullanıcıları bulunyormuş. Doktorlar, diş hekimleri, tıp ve diş hekimliği öğrencileri bu platform üzerinden online tıp eğitimi alabiliyor, video ve fotoğraf gibi görsel öğeler ekleyerek bilimsel verileri meslektaşları ile paylaşabiliyor, PDF formatında dijital makaleler paylaşıp okuyabiliyor, hashtag ve mentioned altyapısı sayesinde dijital tıp kütüphanesi şeklinde araştırmalar yapabiliyor, vaka sunumları ile tecrübesini arttırabiliyor, ilgi alanına göre özel gruplar oluşturup efektif bilgi alışverişi yapabiliyor, kendi branşına ait dernekler ile etkin bir iletişim sağlayabiliyor, canlı yayın, toplantı ve kongrelerden anında haberdar olabiliyor, direk mesajlaşma sayesinde telefon numarasına sahip olmadan meslektaşı ile iletişime geçebiliyor.

1 milyon TL’lik yatırım

Nisan 2020 tarihinde İstanbul’dan Tazefikir Grup tarafından 1 milyon TL yatırım yapılan Doctor Follow, İTÜ Çekirdek’in 2019 girişimlerin arasında da yeri aldı ve aynı yıl düzenlenen Big Bang 2019’da çeyrek finale kadar yükseldi.

Yerli biyoteknoloji girişimi GENZ, COVID-19 için yeni antikor test cihazını duyurdu

Yeni nesil tanı kitleri geliştiren diyagnostik girişimi Genz Biotechnology, Opto-akışkan ve imunokromatografi tabanlı yeni antikor test cihazını resmi olarak duyurdu.

Geliştirilen Covid-19 Biochip’ ve masaüstü otomatize okuyucu sistem; laboratuvar testlerini küçük taşınabilir cihazlara indirgeyebiliyor ve maliyetleri düşürüyor.

Edindiğimiz bilgilere göre; hızlı antikor testleri için halen dünyada en çok 1950’lerde geliştirilmiş olan Lateral Flow tabanlı testler kullanılıyormuş. Genz’in geliştirdiği yerinde test cihazı bu testler ile karşılaştırıldığında, daha yüksek doğruluklarda sonuç verebiliyormuş. Hızlı antikor testleri kişinin bağışıklık kazanıp kazanmadığını anlamak için kullanıldığı söyleniyor. Halen dünyada hızlı antikor testi için yüksek doğrulukta yanıt veren bir testin de bulunmadığı aldığımız bilgiler arasında.

CVD-19 Corona BioChip Testleri

Dünya genelinde birçok biyoteknoloji şirketi bu testlerin verimliliğini arttırmak için çalışıyormuş. Bu konuda yaklaşık 6 aydır çalışan Genz, dünyaya öncülük eden birkaç girişimden biri olduğunu da söyleyebiliriz.

CVD-19 Corona BioChip testleri özellikle sağlık personeli ve laboratuvar alt yapısı yetersiz ülkelerde sağlık kurumlarının ihtiyaçlarına cevap vermek için tasarlanmış.

GENZ Biotechnology kurucusu ve CEO’su Umut Ağyüz ise dünyada ses getirecek bir teknoloji geliştirdiklerini, ve bu teknolojinin sadece korona salgını ile sınırlı olmadığını, belirtti. Genz, Türk biyogirişimcilerine bir miras bırakma düşüncesi ile kendine 10 yıllık hedefler koyan bir girişim. Firma genç biyogirişimcilere bilimsel bir zemin hazırlamayı kendine misyon edinmiş.

Toplamda 550 bin dolarlık yatırım

Ülkemizde biyoteknoloji alanında böyle bir bayraktar şirket olmadığını, bu misyonu kendileri ile beraber bir kaç firmanın üstlenmesi gerektiğini belirten Ağyüz, geçtiğimiz Haziran ayında TÜBİTAK tarafından desteklenen 10 Tanı şirketinden biri olmuştu. Şirket geçtiğimiz ay 100 bin dolarlık yeni yatırım turunu duyurdu şimdiye kadar aldığı yatırım ve hibe miktarı ise 550 bin dolarmış.

Yatırımcılar arasında, StartersHUB (HUBVC), Boğaziçi Ventures, Ebru Dorman ve A1 Yaşam Bilimleri gibi çok önemli isimler olduğunu belirtelim.

Şirketin Korona pandemi süreci öncesinde Sağlık Bakanlığı onaylarını aldığı 3 test kiti daha bulunuyor. Bu test kitleri arasında meme kanseri risk taraması, erken dönem fetal cinsiyet tayini ve RH kan uyuşmazlığı var.

Pandemi etkilerinin azalması ile birlikte ürün portföyüne antikor testini de dahil eden GENZ yurt dışı ile ticari ilişkiler kurmaya başlamış.

Girişimin AR-GE ekibinin yaptığı ortak açıklamaya göre; “İnsanların tahmin ettiğinden çok daha zor ve kompleks bir iş yapıyoruz, bu çalışmalar çok zaman istiyor, bu noktadaki en önemli kasımız ülkemizdeki sayılı bilim insanları ile kurduğumuz ekiptir. En önemli kazancımız, onlar için çalıştığımız halkımızın kendi yetiştirdiği değerlere inanması ve sahip çıkmasıdır.” dediler.

Bakalım bu başarılı biyoteknoloji girişiminden yakın zamanda yeni müjdeler duyabilecek miyiz? Yeni gelişmeleri heyecanla bekliyoruz.