Ana Sayfa Blog Sayfa 649

Veri yedekleme şirketi Veeam, üçüncü çeyrekte 400 bin müşteriye ulaştı

Bulut Veri Yönetimi sağlayan yedekleme çözümlerinin lider şirketlerinden Veeam, 2020 üçüncü çeyrek sonuçlarıyla pazardaki liderliğini sürdürdüğünü açıkladı. Veeam, yıllık sürekli gelirinde (ARR) bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 21 artış kaydederek ikinci çeyrekte olduğu gibi bu çeyrekte de çift haneli büyüme kaydetti.

Dünya çapında 400 binden fazla müşteriye ulaşan Veeam, veri merkezi yedekleme ve kurtarma pazarından pay almaya devam ederken kuruluşların bulut veri koruma ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamak üzere yeni çözümlerle büyümeye devam ediyor. Aynı zamanda şirketin en hızlı büyüyen ürünü Veeam Backup for Microsoft Office 365, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 85 oranında büyüme göstererek önemli bir başarıya imza attı.

IDC Veri Replikasyonu ve Koruması Yarı Yıl İzleme Raporu’na göre 2020 yılının ilk yarısında EMEA Bölgesi gelirlerinde 5 firma arasında 1. sırada yer alan Veeam, geçen yılın aynı dönemine göre en hızlı gelir artışı sağlayan şirket oldu.

İnsanlar için olduğu gibi şirketler için de verilerin çok değerli olduğunu belirten Veeam CEO’su Bill Largent, verilerini korumaları için şirketleri güçlü kılmanın Veeam’in misyonu olduğunu belirtti. Largent, üçüncü çeyrek sonuçları için yaptığı değerlendirmede“Bulut, Siber Güvenlik ve Modern Veri Koruma, Dijital Dönüşümün (DX) temelini oluşturan ve şirketlerin zengin bir müşteri deneyimi sunması için verilerin gücünden faydalanmasına olanak tanıyan üç temel yapı taşı. İster bulut ister Kubernetes ortamlarında olsun Veeam yaptığı inovasyonlarla bir adım önde olmaya devam ediyor. Yakın zamanda Kasten’i bünyemize katmış olmamız da bunun en belirgin kanıtı. Üçüncü çeyreği daha da güçlenerek tamamladık; 2020 yılının son çeyreğinde müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılayacak yeni çözümleri duyurmaya devam edeceğiz. Bu yılı oldukça başarılı bir şekilde kapatacağımıza inanıyoruz.” dedi.

IDC verilerinden elde edilen sonuçlarda EMEA’da gelire göre pazar payında 1 numara olan Veeam’in bölgedeki gücünü gösterdiğini belirten EMEA ve Dünya Kanallarından Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Genel Müdür Daniel Fried ise şu değerlendirmeyi yaptı: “IDC verileri, EMEA Bölgesi’nde gelir artışı kategorisinde en hızlı büyüyen işletme konumunda olduğumuzu doğrular nitelikte. İşletmeler için Bulut Veri Yönetimini radikal bir şekilde kolaylaştırarak, ortaklarımıza birinci sınıf teknik çözümler, beceriler ve uzmanlık sağlayarak ve müşterilerimizin geleceğe hazır mimarilere dönüşmesini destekleyerek EMEA genelinde pazar liderliğimizi pekiştirmeye devam edeceğiz.”

Kubernetes Yedekleme ve Felaket Kurtama’da pazar lideri olan Kasten’i bünyesine katan Veeam, modern veri koruması için Kasten’i, pazar lideri Bulut Veri Yönetimi platformuna entegre etti. Böylece kurumlar için veri yönetimini radikal bir şekilde kolaylaştırdı. Kasten’in K10 Veri Yönetim Platformu sayesinde Veeam artık kurumsal operasyon ekiplerine Kubernetes Yedekleme için kullanımı kolay, ölçeklenebilir ve güvenli bir sistem ve benzersiz operasyonel kolaylıkta uygulama mobilitesi sunuyor.

Veeam, müşterileri için Kurbarnetes ortamlarını desteklemenin ve Kubernetes’e derinlemesine entegre edilmiş modern veri yönetimi sağlamanın artan stratejik önemini, kaliteyi ve ölçeklenebilirliği artırmak ve günlük yönetimi azaltırken uygulamaları hızlandırmak için DevOps’un büyümesinin de ne denli önemli olduğunu farkında olarak çalışmalarını sürdürüyor.

Sanal ve bulut ortamlarında güçlü bir lider konumunda olduklarını belirten Veeam CEO’su Bill Largent bulut ve konteynerlere odaklanacağımız yeni dönemde, Veeam olarak müşterilere rekabet avantajı kazandırmak üzere verilerini korumaya ve yeniden kullanmalarına yardımcı olmak için iş ortaklarımıza ve müşterilerimize getireceğimiz yenilikler konusunda oldukça heyecanlıyım. Veeam, zaten güçlü olan ekibini önümüzdeki dönemde de yeni yeteneklerle güçlendirmeye devam edecek.”

3. Çeyrekte Öne Çıkanlar:

  • Cisco, Hewlett Packard Enterprise (HPE), NetApp, Lenovo ve Veeam arasında yapılan dağıtım anlaşması ile yıllık bazda yüzde 17 büyüme ve satışlarda çeyrekten çeyreğe yüzde 20 artış kaydedildi.
  • Şubat ayında yapılan duyurudan bu yana yarım milyondan fazla müşteri Veeam Backup and Replication ™ v10’u indirdi. Modern NAS desteği, Multi-VM Anlık Kurtarma ve artırılmış fidye yazılımı koruması da dahil 150’den fazla yeni özellik ve geliştirmeya sahip olan v10, Bulut Veri Yönetimi için kullanılabilirliği, taşınabilirliği ve genişletilebilirliği artıran veri koruma yetenekleri sunuyor.
  • Veeam, Forbes tarafından Bessemer Venture Partners ve Salesforce Ventures ile ortaklaşa yayınlanan, dünyanın en iyi 100 özel bulut şirketlerinden oluşan Forbes Cloud 100 listesine üst üste beşinci kez girdi.
  • Dünya genelinde 400 binden fazla müşteriye ulaşan Veeam’in müşterilerinin yüzde 83’ü Fortune 500 ve yüzde 69’u da Global 2000 listesinde yer alıyor.

insha Ventures çatısı altında hizmet veren fintech girişim Alneo, akıllı telefonları POS cihazına dönüştürüyor

Albaraka Türk tarafından hayata geçirilen insha Ventures çatısı altında hizmet veren Alneo, 2019 yılı başından beri sürdürdüğü faaliyetlerinde başarılı büyümesiyle dikkat çekiyor. Alneo, bugün 50’yi aşkın sektörde, ortalama 20 bine yakın müşterisiyle Türkiye’nin akıllı telefonlarını POS cihazına dönüştürüyor.

Dijital bankacılığın hızlı, işlevsel uygulaması Alneo, fiziksel POS cihazından bağımsız olarak şirketlerin kolay tahsilat almasına ve müşterilerin daha pratik ödeme yapabilmelerine imkan sağlayan yeni nesil bir ödeme platformu olarak hayata geçirilmişti. Türkiye’nin ilk yapay zeka destekli, kolay ve hızlı ödeme platformu olan Alneo ile geleneksel POS cihazı olmadan tüm kredi kartlarından, zaman ve mekandan bağımsız ödeme alınabiliyor. Sanal POS altyapısı kullanarak tahsilat ve ödeme yapılabilen sistemde; karekod, OCR (Kart okuma) teknolojileri veya sms ve e-posta ile link gönderme seçenekleri mevcut.

“Aylık yüzde 30 büyüme oranlarına ulaştık”

Alneo uygulaması piyasaya ilk çıktığı günden bu zaman kadar ulaştığı 20 bine yakın müşterisinin yüzde 60’ı tarafından aktif olarak kullanılıyor. Bugüne kadar yaptığı 100 binden fazla işlemin 200 milyon TL’den fazla hacmi bulunurken, bu işlem adedi ve hacminin daha da arttığını söyleyen Alneo Direktörü Zehra Aksoy ayrıca “Uygulama, hayata geçtiği günden bu yana aylık yüzde 30 büyüme oranlarına ulaştı. Biz, Alneo ile iş yerlerinin ödeme almak için POS cihazlarını yanlarında taşıma derdinden kurtarmakla kalmadık, hayatlarını kolaylaştırmak için onları yakından takip etmeye devam ediyoruz. Şu an hazır giyim sektöründen 1500, gıda sektöründen 1000, otomotiv sektöründen 600 aktif POS kullanıcısına uygulamamız ile ödeme alanında ayrıcalıklar sağlıyoruz. Kuaförlerden, özel ana okullarına kadar 50’den fazla sektör tarafından tercih ediliyoruz. Bu kadar farklı sektörden bu kadar fazla müşterimizin olması ve bu müşterilerimizin uygulamayı aktif olarak kullanması güçlü ekibimiz ve altyapımız ile ödeme tarafında çok çeşitli sektörlerin müşterilerinin taleplerini karşıladığımızı gösteriyor” diyerek sözlerine devam etti.

2021’de ödeme alma çeşitleri artacak

Alneo, 2021 yılında uygulamanın kullanım alanını artırmak için çalışmalarını sürdürüyor. Yeni yılda, online şube hizmeti vermeye başlayacak olan Alneo ayrıca, doğrudan Alneo Pos uygulamasına entegre çalışacak fiziksel kart okuyucuyu da hayata geçirmeye hazırlanıyor. Fiziksel Kart Okuyucu ile 4 adet olan ödeme alma çeşidi artmış olacak.

Alneo, iş yerlerinin hayatını kolaylaştırıyor

Alneo Üye İş Yeri uygulaması ile şirketler, hat/işletim bedeli, sabit ücret, rulo masrafı, taahhüt ve kota hedefi olmaksızın birden fazla POS cihazıyla yürütülen karmaşık kredi kartı tahsilatlarını kolayca yönetebiliyor. Alneo Üye İşyerleri tahsilatlarını gerçekleştirmek istediği müşterilerine SMS/Link ile ödeme talimatı göndererek ödemelerini tahsil edebiliyor.

Alneo Cüzdan uygulaması ise tüm banka/kredi kartlarını tek bir dijital cüzdan altında saklıyor. Müşteriler, Alneo Üye İşyerleri’nde karekod kullanılarak hızlı ve güvenli bir ödeme gerçekleştirebildiği gibi OCR teknolojisi de doğrudan banka/kredi kartı detaylarını paylaşarak güvenli bir şekilde ödeme gerçekleştirebiliyor. Alneo Cüzdan uygulaması ile müşteriler, tüm kredi kartlarını bu dijital cüzdana tanımlayarak alışverişlerinde istediği bankanın kredi kartını gönül rahatlığıyla kullanabiliyor ve ödemelerini tek çekim veya taksitle kolayca yapabiliyor.

Yerli fintech ininal, yıl sonuna kadar 1.5 milyar TL işlem hacmi ve 1.5 milyon aktif kullanıcı hedefliyor

Türkiye’nin yeni nesil ödeme platformu ininal, İstanbul Fintech Week 2020 etkinliğine katıldı. ininal CMO’su Gülben Yağcı “Understanding Digital Customers” başlıklı oturumda, pandeminin finans sektörü ve tüketiciler üzerindeki etkisi hakkında detaylı bilgiler verdi.

Pandemi döneminde bakiye yükleme ve harcama hacimlerini yüzde 60 oranında büyüttüklerini belirten Yağcı, “En fazla büyüme dijital oyun harcamalarında oldu, bu alandaki rakam iki katına çıktı. Onu yüzde 85 büyüme ile e-ticaret harcamaları takip etti. Bu dönemde aylık yeni kullanıcı edinimimiz de yüzde 30 oranında arttı” diye konuştu.

Yıl sonuna kadar 1,5 milyar TL işlem hacmi ve 1,5 milyon aktif kullanıcıya ulaşmayı hedeflediklerinin altını çizen Yağcı, “ininal kullanıcılarının yüzde 78’i erkek, yüzde 22’si kadınlardan oluşurken, kullanıcılarımızın yüzde 70’i Z jenerasyonuna dahil, en fazla e-ticaret ve dijital oyun harcaması yapıyorlar” dedi. Z kuşağının ininal kullanmak için en büyük motivasyonunun online alışveriş, dijital oyunlar ve online film-müzik platformları olarak sıralandığını belirten Yağcı, “ininal kullanıcıları için kolaylık, yenilikçilik, yeni teknoloji kullanımı, güncellik ve tazelik önemli. Kullanıcılar ininal’ı kendi istedikleri şeyi kendi kartları ile satın alabildikleri için özgürlük olarak görüyorlar. ininal’ın 20 binden fazla satış noktası ve 75 bin bakiye yükleme noktasıyla yüksek erişilebilirliğini seviyorlar. Kullanıcıların büyük kısmı ininal’ı arkadaş tavsiyesi ile kullanıyor. Aileler içinse ininal gençlerin kendi paralarını sorumlu bir birey olarak harcamayı öğrenebilecekleri bir araç olarak konumlanıyor. ininal aileler için kontrol isteği ile gençler için özgürlük ihtiyacı arasındaki dengeyi kuruyor” şeklinde konuştu.

“En pürüzsüz mobil uygulama deneyimini sunan markalar kazanacak”

Pandeminin sektöre etkisine de değinen Gülben Yağcı, “Pandemi nedeniyle offline yapılan pek çok işlem online hale geldi. Salgın birkaç ay içinde dijitalleşme hareketini tetikledi. Dijitali kullananlar daha fazla işlem için kullanmaya, dijitali kullanmayanlar ise ilk defa kullanmaya başladı. Hem son kullanıcılar hem de şirketler önümüzdeki bir veya iki yılda geçecekleri dijitalleşme sürecini birkaç ayda hızlıca tamamlamış oldular. Pandemi süreciyle birlikte her şeyi evimizin güvenli ve sağlıklı ortamında yapmak istiyoruz. Bunu sağlayan mobil uygulamalar hayatımızın bir parçası oldu ve öyle kalmaya da devam edecek. En pürüzsüz mobil uygulama deneyimini sunan markalar kazanacak” dedi.

“Finans sektöründeki demokratikleşme, açık bankacılık ile doruk noktasına ulaşacak”

Finans sektörüne yönelik öngörülerini de dile getiren Yağcı, “Regülasyon tarafında açık bankacılık ve dijital yöntemlerle kullanıcıların tanınmasına olanak sağlayacak adımların atılmasıyla birlikte, finans sektöründe hareketli bir dönem bizi bekliyor. Dijitalleşmeyle başlayan sektördeki demokratikleşme, açık bankacılık ile doruk noktasına ulaşacak. Çünkü bugün büyük kurumların sahip olduğu en büyük güç kullanıcı verisi diyebiliriz. Ancak bundan böyle kullanıcılar kendi verilerinin gerçek sahibi olacak ve bunun değerini daha iyi anlayacak. Kendisine en iyi deneyimi sunan şirketle verilerini paylaşmak ve çalışmak konusunda daha özgür ve istekli olacak” şeklinde konuştu.

SHERPA, UX okuryazarlığınızı bir üst seviyeye taşımanız için çevrimiçi eğitimlere başladı

Kurulduğu günden bugüne birçok kuruma, tasarım odaklı düşünce, kullanıcı deneyimi araştırmaları, kullanılabilirlik ve dönüşüm optimizasyonu temalı yüzlerce kurum içi eğitim sunmuş olan alanında lider deneyim tasarımı stüdyosu SHERPA, dijital dünya çalışanlarının kullanıcılarını anlama becerilerini artırma hedefiyle, paydaşı olduğu yerel ve uluslararası başarılı projelerde edindiği tecrübelerini çevrimiçi video eğitimler ile paylaşacak.

Head of Strategy & MIS görevini yürüten Alper Gökalp, bu video eğitimleri, UX know-how’unu geliştirmek ve UX’e nasıl yatırım yapacağını bilemeyen kurumların eğitim ihtiyaçlarını karşılamak için hazırladıklarını ifade ederek, şunları söyledi;

“UX (User Experience – Kullanıcı Deneyimi), temelde kullanıcılar ve bir sistem arasındaki etkileşime odaklanır. Sistem ister bir mobil uygulama, ister bir ev aleti veya bir ATM olsun, kullanıcıları ile markanız ya da organizasyonunuz arasındaki ilişkideki rolünü layıkıyla yerine getirdiğinden emin olabilmek için, UX okuryazarlığınızı her daim bir üst seviyeye taşımanız gerekir. 2013’ten bugüne uluslararası arenada ve Türkiye’de, kullanıcı ihtiyaç ve beklentilerini karşılamada kullanıcı deneyimi tasarımının dijital dönüşümde ne kadar hayati bir önem taşıdığının farkında olan ürün ekipleri ve şirketlerle çalışıyoruz. SHERPA olarak, kullanıcı deneyimi araştırması ve ondan içgörü alarak üretilen tasarımların dijital ürün geliştirme stratejisinin vazgeçilmez birer parçası olarak görülmesi gerektiğine inanıyor ve video eğitimlerin ürün geliştirme süreçlerinin her aşamasında yer alan takım üyelerinin UX okuryazarlığının optimum seviyeye çekilmesi için akılcı bir ilerleme yolu olduğunu düşünüyoruz.”

SHERPA’nın çevrimiçi eğitimlerinden girişimciler, dijital ürün sahipleri, farklı seviyelerdeki ürün yöneticileri, ürün tasarımcıları ve profesyonel hayatlarına yeni başlayan kullanıcı deneyimi araştırmacıları faydalanacak. Katılımcıların kendilerine bir referans kaynağı olarak da görebilecekleri bir içerikle sunulacak eğitimler, rahatça anlaşılabilmesi için teknik jargondan olabildiğince uzak ve örneklerle bezenmiş şekilde kurgulanacak. SHERPA Blog’da yayınlanacak ve katılımcıların hiçbir öncül UX bilgisine ihtiyaç duymadan faydalanabileceği video eğitimlerde ilk olarak Araştırma, sonrasında ise Strateji, Fikir Yürütme, Bilgi Mimarisi, UX Yazarlığı, UX Analitiği ve İnteraksiyon Tasarımı gibi başlıklar ayrı ayrı ele alınacak.

İlk Çevrimiçi Eğitim: “Kullanıcının bilişsel yolculuğunu anlamak.”

SHERPA’nın ilk video eğitimi olan “Kullanıcının bilişsel yolculuğunu anlamak”, kullanıcı deneyimi araştırması yaptırmak istiyor, ancak nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız rahatlıkla faydalanabileceğiniz bir eğitim… Araştırma süreçlerinizde kullanılabilecek metotları ve bir kullanıcı deneyimi araştırması süreci planlarken ve yürütürken nelere dikkat edilmesi gerektiğini örneklerle açıklıyor.

Kullanıcı deneyimi araştırması yapmak için çok fazla zamana ve bütçeye ihtiyacınız olduğu yanılgısını ortadan kaldırmayı hedefleyerek tasarlanan bu eğitim, dijital ürün ve servis yönetim süreçlerinde sıklıkla, takvim ve finansman maliyetiyle göz ardı edilen, kullanıcıyla empati kurup kullanıcı deneyimini bu edinimlerin üzerine inşa etme eylemine çare olabilecek temel bilgi zafiyetlerini gideriyor.

SHERPA’nın deneyimli kullanıcı deneyimi araştırmacısı Şüheyda Oğan tarafından hazırlanan, “Kullanıcı deneyimi araştırması ne değildir?” ile giriş yapılan eğitimin içeriğinde kullanıcı deneyimi araştırması hakkında doğru bilinen yanlışların ortadan kaldırılması amaçlanıyor. Sonrasında sırasıyla “Araştırmaya nasıl başlıyoruz?”, “Yöntemi nasıl seçiyoruz ve uyguluyoruz?”, “Bilişsel çarpıtmalar araştırmayı nasıl etkiliyor?” ve “Verileri nasıl yorumluyoruz?” sorularının yanıtlarına, örneklerle bezenmiş bir anlatımla yer veriliyor.

UX profesyonellerinin yanı sıra, kullanıcıları odağına almak isteyen girişimcilerin ve şirketlerdeki ürün ekiplerinin etkin araştırma süreçleri yürütebilmek için faydalanacağı ilk SHERPA eğitimine buradan ulaşabilirsiniz.

Yerli girişim Hipporello, ScaleX Ventures’tan 500 bin dolar yatırım aldı

Küçük ve orta ölçekli işletmelerin bütün süreçlerini yönetebildiği çok yönlü bir iş platformu olma hedefiyle yola çıkan Hipporello, Dilek Dayınlarlı’dan doğrudan edindiğimiz bilgiye göre ScaleX Ventures‘tan 500 bin dolar yatırım aldı. Yatırım turuna ayrıca Atlassian Ventures da katıldı.

Hipporello, Trello kullanıcıları için özel olarak tasarlanmış bir hizmet masasıdır. Çevrimiçi formlar ve e-postalar aracılığıyla Trello kartları oluşturarak müşterileri ve çalışanları destek, IT ve iş ekiplerine bağlar. Mevcutta hizmet masası (service-desk) kullanım alanı ile öne çıkan Hipporello’nun, önümüzdeki dönemde “iş süreci otomasyon”u alanına doğru ürününü geliştirmek istediğini de belirtmekte fayda var.

Gerçekleştirdikleri yatırımı değerlendiren ScaleX Ventures kurucu ortaklarından Dilek Dayınlarlı şu ifadeleri kullandı: “Günümüzde şirketler yoğun bir teknolojik dönüşüm içerisinde. Özellikle COVID-19 ile birlikte bu süreç hız kazandı. Hipporello gibi kullanımı kolay, kod gerektirmeyen, ve şirket içi süreçleri otomatize etmeyi kolaylaştıran ürünlere ilginin önümüzdeki dönemde daha da artacağını düşünüyoruz.” dedi.

Girişim, Trello’nun müşteri kitlesinin ek özellikler istemesi ve farklı uygulamaların ve kullanım alanlarının Trello’ya entegre edilmesi konusundaki talepleri üzerine ortaya çıktı. Özetle Hipporello, 2019 rakamlarına göre 50 milyondan fazla kullanıcısı olan Trello’ya, daha fazla kullanım alanı yaratma ve ürün üzerinde daha çok probleme çözüm getirme amacıyla yola çıktı. Konuyla alakalı olarak, bu yönde kendi taraflarında da fayda gören Trello ekibi, Hipporello’yu geçtiğimiz aylarda düzenli olarak “Featured Power-up” olarak öne çıkardı.

Paylaşılan bilgilere göre, alınan yatırım pazarlama, Ar-Ge ve ekibin büyütülmesi için kullanılacak.

Hipporello’nun şimdiden 1000’den fazla kullanıcısı var ancak çok kısa bir sürede 50 milyon Trello kullanıcısının büyük bir bölümünü Hipporello’nun içine dahil etmeyi planlıyorlar. Trello’nun yeteneklerini geliştirdiği ve kullanım alanlarını artırdığı sürece bu hedefin gerçekçi olduğunu da eklemek gerekir. Öte yandan, şimdilik Trello’dan başlayan Hipportello ekibinin önümüzdeki dönemde kullanım alanlarını başka proje yönetimi ürünleri üzerinde geliştirmeyi planladıklarını da belirtmekte fayda var.

Instagram, Guides özelliğini Türkiye’de de kullanıma sundu

Instagram’dan biz doğrudan gelen resmi bir açıklama ile, bugün Guides özelliğini dünya genelinde kullanıma sundu. Guides ile içerik üreticileri dahil tüm kullanıcılar en sevdikleri yerleri, ürünleri ve gönderileri Instagram’da takipçileriyle öneri olarak paylaşabilecek.

İçerik üreticilerinin Instagram topluluğu için çok önemli bir ilham kaynağı olduğunu vurgulayan Instagram, Guides ile içerik üreticilerine destek olmayı amaçlıyor. Guides ile insanlar hem kendi rehberlerini hazırlayabilecek hem de en sevdikleri hesapların önerilerini keşfedebilecek ve onlardan ilham alabilecek.

Guides içerikleri profilde özel bir sekmede yer alacak, aynı zamanda Stories ve direkt mesajlar aracılığıyla da paylaşılabilecek. Ürün rehberleri ayrıca Instagram Shop sekmesinde yer alabilecek, böylece farklı insanlar tarafından keşfedilme fırsatı doğacak.

Demet Sabancı Çetindoğan: “Üreten kadın girişimcileri Shopstarwomen ile bir araya getireceğiz”

Bugüne kadar yurt içinde ve yurt dışında farklı sektörlerde varlığını gösteren, girişimci kimliği ile birçok yeniliğe imza atan, sosyal sorumluluk projeleriyle tanınan Demet Sabancı Çetindoğan liderliğinde, yöredeki üreticiden globalde markalaşan girişimci kadına kadar odağında kadın girişimcilerin ve üretimlerinin olduğu Shopstarwomen.com e-ticaret sitesi açıldı.

8 farklı kategori başlığında hizmet verecek olan Shopstarwomen‘da farklı yörelerden doğal gıdalar, özel tarifler, hediye önerileri, yöre hakkında bilgiler ve kadın üreticilerin, üretim yerlerinde ziyaret edileceği kültürel seyahatlere kadar her şey yer alacak.

Demet Sabancı Çetindoğan: Kültürel Seyahatlerle Üreticileri Yerinde Ziyaret Edeceğiz

Özünde kadınların ürünlerini pazarlayarak gelir elde ettikleri bir e-ticaret sitesi olan Shopstarwomen.com’u, Türkiye’nin birbirinden değerli yörelerine özgü değerlerin paylaşıldığı, kültür transformasyonunun yapıldığı bir dijital platform olarak konumlandırdıklarını söyleyen Demet Sabancı Çetindoğan, “Shopstarwomen’ın en büyük farkı, kadın üreticilerimizi üretim yerlerinde ziyaret edeceğimiz kültürel seyahatlerin de yer alması olacak. Bu sayede Shopstarwomen.com, Türk kadın üreticilerin ülke genelindeki tüketicilerle buluşmasına, farklı yörelere ait ürünlerin ve özelliklerin tanıtımına ve yabancı ziyaretçilerin Türkiye hakkında daha fazla bilgi sahibi olmasına yardımcı olacak.” açıklamasında bulundu. Shopstarwomen.com ilk etapta ev & yaşam, aksesuar, ayakkabı & çanta, kozmetik, giyim, çocuk, gıda ve yöresel olmak üzere 8 farklı kategori başlığında hizmet verecek.

“Kadınların İş Hayatındaki Görünürlüğüne Destek Oluyoruz”

“Hem e-ticaret hem de turizm ekonomisine de büyük katkı sağlayacak Shopstarwomen.com projesi ile üretici kadınların iş hayatındaki görünürlüğüne destek olurken ülkemizin ve değerlerimizin global alanda tanıtımına da katkı sağlamayı hedefliyoruz.” diyen Demet Sabancı Çetindoğan, “Farklı yörelerden ürünleri gören ve satın almak isteyen kullanıcılar, web sitemizde bu yörelere dair bir keşif yapma olanağı da bulacaklar. Bu aşamada Tatilsa ile yaptığımız iş birliği ile, kullanıcılar eğer isterlerse platformumuz üzerinden gezi planlarını yapabilecekleri ilgili sayfalara yönlendirilecekler. Projemizde, çeşitli illerimizin valilikleri, belediyeler, dernekler gibi kadın girişimcileri destekleyen kurumlardan da bünyelerindeki üreticilerin ürünlerini e-ticaret platformumuzda sunabilmeleri için destek alıyoruz.” ifadelerinde bulundu.

Demet Sabancı Çetindoğan: “Bizler bu toprakların kadınları olarak, her biri çok değerli olan yörelerimizde ve illerimizde el emeğimizi, fikirlerimizi üretime dönüştürüyoruz. Herkesi canlı, renkli ve interaktif www.shopstarwomen.com web sitemize bekliyoruz. Kadınlara destek olmak isteyen herkesi platformumuzu kullanmaya davet ediyoruz. Kadınların iş hayatındaki varlığını destekleyen tüm dernek, vakıf gibi kurumlar da e-ticaret sitemizden kurumsal toplu alışverişler yaparak Türkiye’nin üreten kadınlarına destek olabilirler.” diyerek hayata geçirdikleri proje hakkında bilgiler verdi.

Paynet CMO’su Serra Yılmaz “Ödeme teknolojilerinin ortak dili IoT olacak”

Nesnelerin İnterneti, akıllı cihazları internetin en yeni sakinleri haline getirdi. Akıllı telefonlarla başlayıp, giyilebilir teknolojilere ve günlük eşyalara kadar uzanan bu dev haberleşme ağının birkaç yıl içinde 20 ile 40 milyar arası makineyi kapsaması bekleniyor.

Makinelerin, insana ihtiyaç kalmadan birbiriyle haberleşebilmesinin, başta FinTech ve ödeme teknolojileri olmak üzere birçok alanda yeni ufuklar çizdiğini kaydeden Paynet CMO’su Serra Yılmaz, dijital dönüşümde çağ atlamak isteyen şirketlerin Nesnelerin İnterneti trendine ayak uydurmak durumunda olduğunu kaydetti.

IoT sayesinde makinelerin kendi aralarında konuşmayı öğrendiğini belirten Yılmaz, “Nesnelerin İnterneti ile akıllı telefonlar, giyebilir teknolojiler ve hatta akıllı otomobiller için ortak bir dil oluşuyor. Tüm bu akıllı cihazlar internet üzerinden birbiriyle iletişim kurmaya başladı. Dijital dönüşümde ERP ve buluttan sonraki bu büyük devrimin ezber bozan etkilerini önümüzdeki yıllarda çok daha net göreceğiz.” diye açıkladı.

Yarının ödeme trendlerinin, milenyum ve Z kuşağının beklentilerine göre şekilleneceğine dikkat çeken Yılmaz, dijital dönüşümde geleceği hedefleyen şirketlerin, IoT destekli çözümlerle bugünden tanışması gerektiğini vurguladı.

Akıllı telefonlar, IoT sayesinde tahsilat cihazına dönüşüyor

Sahip oldukları gelişmiş haberleşme ve görüntüleme teknolojileri sayesinde akıllı telefonların Nesnelerin İnterneti için bir merkez görevi üstlendiğini dile getiren Serra Yılmaz, yeni nesil dijital dönüşüm çözümleri sayesinde bu cihazların sadece ödeme yaparken değil, ödeme alırken de kullanılabildiğini hatırlattı.

IoT’nin gücüyle, işletmeler için dijital dönüşümü hızlandıran servisler arasında, akıllı telefonları mobil tahsilat cihazına dönüştüren Paynet CepPOS uygulaması dikkat çekiyor. Sadece akıllı telefonun sahip olduğu teknolojileri kullanarak tahsilat yapabilen Paynet CepPOS, kredi kartı veya banka kartından ödeme almak için ayrı bir POS cihazı kullanma ihtiyacını ortadan kaldırıyor.

Tüm bankaların kartlarıyla uyumlu çalışan CepPOS’u kullanan işletmeler, şirketleri her bankayla tek tek anlaşma yapma zahmetinden kurtarıyor. TCMB lisanslı ve PCI-DSS 1. seviye sertifikasına sahip Paynet Ödeme Hizmetleri altyapısıyla çalışan CepPOS, elle bilgi girişinin yanı sıra akıllı telefonun kart tarama ve temassız işlem fonksiyonlarını kullanarak da ödemenin kolayca tamamlanmasına imkan tanıyor.

Finansal teknolojilerde verimliliği ve çeşitliliği yeni bir boyuta taşıyan Nesnelerin İnterneti ile birlikte, akıllı cihazların sahip olduğu iletişim yöntemleri tüketiciye daha sorunsuz ve daha zengin bir alışveriş deneyimi sunmakta kullanılabiliyor. IoT trendine paralel olarak yaygınlaşan NFC ve temassız ödeme özellikleri, ödemelerin mağazalarda da akıllı telefon veya diğer akıllı cihazlarla gerçekleştirilmesini kolaylaştırıyor. Yeni nesil cihazlarda yer alan yüz tanıma ve parmak iziyle doğrulama gibi dahili güvenlik özellikleri, her bir ödemenin çok daha zahmetsiz gerçekleştirilmesini sağlıyor.

Yahya Ülker’in kurucusu olduğu Yıldız Ventures, girişimcilerin başvurularını bekliyor

Yıldız Holding’in genç yönetim kurulu üyesi Yahya Ülker, Holding’deki görevinin yanı sıra, kurduğu girişimcilik ofisi Yıldız Ventures ile yenilikçi iş fikirlerinin gelişimine yön veriyor.

Yıldız Ventures, gıda ve perakende sektörlerindeki hızlı dönüşüme ve tüketici beklentilerindeki değişime yönelik girişimler başta olmak üzere pek çok farklı alandaki yenilikçi fikir ve girişimlere destek sağlıyor. Projeleri ya da ürünleri için Yıldız Ventures’ın desteğini alan girişimciler, sürecin erken aşamalarından itibaren kurumsal firmalarla iş birliğinden finansal desteğe kadar pek çok farklı imkândan yararlanabiliyor.

istegelsin’e 30 milyon dolarlık yatırım

Yıldız Ventures, kurulduktan kısa bir süre sonra Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminin en büyük finansal yatırımcılarından biri haline geldi. Gıda ve perakende başta olmak üzere farklı alanlarda binden fazla başvuru alan şirket, gelen tüm fikir, ürün ve projeleri detaylı olarak inceledikten sonra titiz bir seçim süreci gerçekleştiriyor.

Bu değerlendirmenin sonucunda başarıyla hayata geçirilen projeler arasında, son dönemin dikkat çeken girişimi istegelsin de yer alıyor. Türkiye’nin ilk online süpermarketi istegelsin, Yıldız Ventures’ın 30 milyon dolarlık yatırımıyla sektörde kısa sürede önemli oyunculardan biri haline geldi.

Yahya Ülker: “Girişim sermayeleri pandemiyle birlikte yeni alanlara odaklanıyor”

Değişime hızla uyum sağlama açısından çevik ve yenilikçi girişimlerin önemine değinen Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Yıldız Ventures Kurucusu Yahya Ülker şunları ifade ediyor: “Girişim sermayeleri özellikle pandemi döneminde yeni iş alanlarına odaklanmaya başladı. Sosyal ve kurumsal hayatta yaşadığımız büyük ve hızlı değişim, yenilikçi fikirler için verimli bir ortam sağladı. Bu anlamda yatırımların daha da hız kazanacağına inanıyoruz. Tüketicilerin yeni normalle beraber evde daha çok vakit geçirmeleri, online alışverişe yönelmeleri sonucunda bu ihtiyaçlara karşılık veren yeni iş modelleri parlıyor. Yıldız Ventures olarak biz de bu tür girişimleri destekliyor, 2021 yılında da yatırım programlarımızla start-up ekosistemini güçlendirmeyi, yeni iş modellerini ve fikirleri değerlendirmeyi hedefliyoruz.”

TikTok, Aile Eşlemesi Modu için yeni güncellemelerini duyurdu

TikTok, kullanıcılarına güvenli ve pozitif bir ortam sağlamak için yeni özellikler geliştirmeye devam ediyor. Bu yılın başlarında Aile Eşlemesi Modu’nu tanıtan TikTok, bu özellik için yeni güncellemeler sundu.

Çevrim içi platformlarda geçirilen süre arttıkça, ailelere de gençlerin dijital güvenlikleri rehberliğinde önemli görevler düşüyor. Kullanıcı güvenliğini her zaman ön planda tutan TikTok, kullanıcılarının güvenli bir ortamda kendilerini ifade edebilmeleri ve yeteneklerini sergilemeleri için sürekli çalışmalar yapıyor. Bu konuda yaptığı çalışmalarda ebeveynlerden ve gençlerden gelen geri bildirimleri de dikkate alıyor.

13 yaş üzeri kullanıcıların katılabildiği TikTok, Aile Eşlemesi Modu’yla ebeveynleri çevrim içi güvenlik ve dijital okuryazarlık konusunda bilinçlendiriyor ve gençlerin çevrim içi deneyimlerine rehberlik etmelerine olanak sağlıyor. Yeni güncellemelerle birlikte, Aile Eşlemesi Modu’nda bulunan güvenlik araçları daha da özelleştirilebiliyor.

  • Arama: Gençlerin hangi içerikleri, kullanıcıları, etiketleri veya şarkıları aratacağını belirleyebilirsiniz.
  • Yorumlar: Gençlerin videolarına kimlerin yorum yapabileceğini belirleyebilirsiniz. Bunun için herkes, arkadaşlar veya hiç kimse seçenekleri bulunuyor.
  • Keşfedilebilirlik: Gençlerin hesabını gizli veya herkese açık olacak şekilde seçebilirsiniz. Gizli hesap seçeğinde içeriğini kimin görebileceğine kullanıcı karar verir. Herkese açık seçeneğindeyse bütün kullanıcılar içeriği aratabilir ve görüntüleyebilir.
  • Beğenilen videolar: Gençlerin beğendiği videoları kimlerin görüntüleyebileceğine karar verebilirsiniz.

TikTok, aileler için geliştirdiği araçlara ek olarak yayınladığı kılavuzlarla gençlerin refahını ve güvenliğini desteklemeye devam ediyor. Bu kılavuzlar arasında en faydalı olanlardan biri de ailelerin internet güvenliği, uygulama araçları ve kontrol mekanizmaları hakkında bilgi edinmesine yardımcı olmak için tasarlanan Gençlik Portalı.

Aileler ayrıca TikTok’un çevrimiçi güvenliği hakkında daha fazla bilgi edinebilmek için Güvenlik Merkezi ve daha fazlasını içeren çevrimiçi kaynaklara başvurabilir.