Ana Sayfa Blog Sayfa 645

Oyun geliştiren girişimciler için Game Factory Booster programı Google ve Game Factory desteğiyle hayata geçirildi

Google ve yerli oyun şirketi Game Factory, yerli oyun girişimlerini destekleyeceği Game Factory Booster programını Türkiye’de hayata geçirdiğini resmi olarak duyurdu. Biz de egirişim olarak bu duyuruyu yapmanın mutluluğu ve heyecanı içindeyiz.

Game Factory Booster, erken aşama mobil oyun girişimlerine, büyüyüp dünya pazarlarına açılma yolunda hızlandırma desteği verecek ve onlara ihtiyaç duydukları çok yönlü eğitimleri alma ve mentorluk hizmetinden yararlanma olanağı sunacak.

Game Factory Booster ile sunulan destekler

Yüksek gelişim potansiyeli taşıyan ve gelecek vaat eden oyun girişimleri, Game Factory Booster programı kapsamında başlangıçtan mezuniyet ve demo gününe kadar 6 ay boyunca kendilerine özel hazırlanan kapsamlı online eğitim ve mentorluk desteklerinden yararlanacak.

Online eğitimlerin başlıkları arasında, oyun yaratma, yayınlama, ölçeklendirme ve oyun stüdyosu işletme gibi geniş bir yelpazedeki teknik, görsel, oyun tasarımı ve iş stratejisi ve yönetim konuları yer alıyor. Game Factory Booster, mobil oyun kuluçka programı katılımcılara, Google çalışanlarından ve endüstri uzmanlarından Google’ın ürün kredileri ve mobil oyun endüstrisi için sunduğu Google Ads, Firebase, Google Cloud, Play Store, AdMob, Looker, Open Match, Play Games Services gibi ürün ve hizmetleri konularında bilgi edinme olanağı da sunacak.

Program hakkında bilgi veren Google Geliştirici İlişkileri takımından Barış Yesugey:

“Ülkemizde son yıllarda mobil oyun ekosistemi tüm dünyada dikkat çeken, gurur verici bir başarı ivmesi yakaladı. Google Türkiye olarak bu alanda var olan büyük potansiyelin ortaya çıkmasına destek olmak için çeşitli programlar yürütüyoruz. Bu kapsamda ülkemizde Gaming Growth Lab’i 2020 yılı içinde hayata geçirmiştik. Şimdi de Game Factory ile Game Factory Booster kuluçka programı ile erken aşamadaki mobil oyun girişimlerine destek vermeyi amaçlıyoruz. Halihazırda prototip bir oyun yaratabilen, bunu geliştirmek isteyen ve kendine güvenen tüm ekipleri bu programa başvurmaya davet ediyoruz. Google Türkiye olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da oyun sektörünün gelişimine ve dünyaya açılmasına katkıda bulunmayı, bu alandaki girişimcilerin yanında olmayı sürdüreceğiz”.

Game Factory kurucu ortaklarından Murat Kahraman:

“Ülkemizin mobil oyunlarda son dönemde yakaladığı başarının, sahip olduğumuz potansiyelin halen küçük bir bölümünü yansıttığını düşünüyoruz. Önemli bir yetenek havuzumuz var ve bu ekiplerin doğru kaynaklara ulaşabilmesini sağladığımız sürece bizleri daha fazla başarı hikayeleri bekliyor. Game Factory olarak kurulduğumuz günden beri birçok oyun stüdyosunun hayata geçmesine olanak sağladık ve bağımsız stüdyoların daha iyi oyunlar yapabilmeleri için yardımcı olmaya çalıştık. Şimdi Game Factory Booster programıyla Google Türkiye ile birlikte bu desteğimizi bir adım ileriye taşıyacağız ve oyun girişimcilerimizin küresel başarılarında yanlarında olacağız.”

Son başvuru: 14 Aralık 2020

Programa yapılacak başvuruların değerlendirmelerinde, oyunun bulunduğu gelişim fazı, niteliği, ekip yapısı ve büyüme potansiyeli gibi noktalar öncelikli olarak dikkate alınacak. Başvurular Programın events.withgoogle.com/game-factory-booster adresindeki başvuru formu üzerinden, 14 Aralık 2020 tarihine kadar devam edecek.

Türk Telekom Pilot’un sekizinci döneminden mezun olan 8 girişim

Türk Telekom’un girişim hızlandırma programı Türk Telekom Pilot‘un sekizinci dönem girişimleri bugün gerçekleştirilen demo day ile 8 girişim mezun oldu.

Türkiye’de özel sektör tarafından yürütülen ilk girişim hızlandırma programı olan PİLOT’un bu döneminde PİLOT programında; yapay zekâ, fintech, sağlık, büyük veri ve IoT alanlarına odaklanan girişimlerin her birine, 150 bin TL nakit desteği verildi.

8. dönemden mezun olan girişimler:

CryptoIndexSeries, tekil ve kurumsal kullanıcılarına kripto para verilerini analiz imkanı sağlayan, gelişmiş versiyonu CISTrader ile bu analizin yanında farklı borsalardaki cüzdanlarından alım-satım yapmalarını sağlayan kripto para platformudur.

Hevi AI, hStroke ürünüyle acil şartlarında çekilen bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) incelemelerinde inme varlığını yapay zeka ile tespit eden erken uyarı sistemidir. Hevi AI, inme varlığını otomatik olarak yüzde doksandokuz duyarlılık ile tespit ederek hekime bir dakika içinde uyarı yollayarak hekimlerin teşhisini hızlandırır ve hastaların tedavi alma şansını arttırır.

PDAccess, kurumların bulut alt yapılarını güvenli, çevik ve uyumlu bir şekilde kullanmalarını sağlayan bir siber güvenlik yazılımıdır. Kurumlara ait olan bulut yapısında yapılan her türlü aktiviteyi kayıt altına alır, güvenlik politikalarını uygular ve kimlik yönetimini sağlar.

ProcessEye Studio, üretim şirketlerinin yapay zeka tabanlı görüntü işleme sistemleri geliştirebilmelerini sağlayan SaaS üretim ve kalite kontrol çözümüdür. ProcessEye Studio ile firmalar üretim süreçlerini iyileştirebilir, kalite kontrol süreçlerini geliştirebilir, üretim maliyetlerini azaltabilmeleri için hiçbir yazılım ve kodlama bilgisine sahip olmadan kendi sistemlerine entegre edebilirler.

Qubitro, geliştiricilerin ve kurumların diledikleri cihazdan, altyapı kurulumuna ve kodlamaya gerek duymadan veri toplayarak akıllı çözümler üretmelerini sağlayan yüksek performanslı SaaS IoT platformudur. Qubitro kullanıcılarına monitörleme, cihazlar arası haberleşme, farklı platformlar ile entegrasyon desteği sunar. Kurumlar ayrıca Qubitro’nun API’larını kullanarak kendi markalı uygulamalarını satabilirler.

Resardis, kripto para yatırımcılarının web üzerinden kripto para ticareti yapabilmelerini sağlayan yan zincir tabanlı merkeziyetsiz kripto para borsası çözümüdür. Resardis, kripto para yatırımcıları için blockchain teknolojisi ile güvenli, yan zincirin kullanımıyla hızlı ve ölçeklenebilir, teknik bilgi gerektirmeyen ön yüzüyle kullanıcı dostu bir platformda kripto para ticareti deneyimi sunar.

Sanction Scanner, kurumların tüm dünya regülasyonları ile uyumlu bir şekilde suç gelirlerini yapay zeka ve derin öğrenme altyapısı sayesinde önlemelerini sağlayan güvenlik ve uyum çözümüdür. Sanction Scanner ile kurumlar, suç gelirlerini anlık izleyebilir; terör finansmanı ve bağlantılı diğer suçlar ile olan süreçlerini kurum politikalarına ve prosedürlerine uygun yürütebilir; lisanslama modeli ile maliyet avantajı sağlayabilir; web, batch ve API kullanım imkanı ile hızlı ve kolay entegrasyon yapabilirler.

Syntonym, görsel veri işleyen ve depolayan kurumların ellerindeki verileri GDPR ve KVKK uyumlu bir şekilde anonimize ederek bireylerin mahremiyetini korurken, verilerin açık rızaya gerek duyulmadan da işlenebilmesini, paylaşılabilmesini ve yapay zeka eğitim verisi olarak kullanılabilmesini sağlar.

Cargill’den Türkiye’deki gıda üreticisi müşterileri için mobil uygulama: MiApp

Cargill, Türkiye’deki gıda üreticisi müşterilerine fayda sağlayacak bir mobil uygulamayı hayata geçirdi.

Türkiye, Orta Doğu ve Afrika’daki müşterilerin kullanımına sunulan Market Intelligence (MiApp) mobil uygulaması, gıda bileşeni satın alan üreticilerin ihtiyaç duyduğu piyasa bilgilerini gerçek zamanlı olarak sağlıyor. Böylece üreticilerin daha verimli satın alım yapmalarına olanak tanıyor.

Cargill, güncel piyasa verileri ve emtia fiyatları ile ilgilenen müşterilerine gıda bileşeni fiyat riskini yönetmelerine yardımcı olabilmek için çözüm ortağı olarak 25 yılı aşkın süredir destek oluyor. Yeni MiApp uygulaması sayesinde ise Cargill’den yenilebilir yağ tedarik eden üreticiler, sektöre yönelik son dakika haberlerine ve Cargill’in piyasa uzmanlığına erişebiliyor. Kuzey Amerika ve Avrupa’daki Cargill müşterilerinin de kullandığı uygulamayla, piyasa haberleri, risk yönetimine ilişkinpaylaşımlara tek bir platformdan ulaşılıyor. MiApp, gıda endüstrisindeki müşterilerin ihtiyaçlarına özel olarak geliştirilen ve 7/24 emtia bilgisi sağlayan ilk dijital mobil uygulama özelliğini taşıyor.

Cargill Gıda Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Murat Tarakçıoğlu, MiApp uygulamasının sektörde öncü olduğunu belirterek şunları söyledi: “Müşteri odaklılık şirket olarak hizmet anlayışımızın temelinde yer alıyor ve müşterilerimize inovatif çözümler sunabilmek için aralıksız çalışıyoruz. Bu bakış açısıyla, dijital teknolojinin sağladığı kolaylığı ve erişilebilirliği de kullanarak, son olarak müşterilerimiz için MiApp uygulamasını geliştirdik. Sektörde alanında öncü olan bu benzersiz dijital hizmetimizi kullanan müşterilerimiz, piyasaya yönelik risklere dair en güncel bilgilere sahip olarak, hedeflerine ulaşmak için en doğru adımları atabilecekler. Riskler doğru şekilde yönetildiğinde fırsata dönüştürülebilir. Biz de müşterilerimize riskleri en iyi şekilde değerlendirerek, pazarda öne çıkmalarına yardımcı oluyoruz.” dedi.

Tarım ve Gıda sektörü odaklı EWA Programı’nda demo day sahnesine çıkacak 10 yerli girişim

Türkiye’de Foodback ve Topraktan ortaklığında hayata geçirilen, tarım ve gıda sektöründe dönüşüm yaratacak inovatif çözümleri olan kadınları desteklemek amacıyla 5 farklı ülkede başlatılan ve 50 kadın girişimcinin katılacağı Empowering Women in Agrifood (EWA) programına seçilen girişimler 10 Aralık’ta gerçekleştirilecek demo day ile mezun oluyor.

EWA Programı; Tarım ve gıda sektöründe erken aşama kadın girişimcileri desteklemeyi amaçlayan 6 aylık bir kuluçka programıdır. EWA, bu sene İspanya, Portekiz, Çek Cumhuriyeti, Romanya ve Türkiye’de uygulanmaktadır.

Türkiye programına dahil olacak 10 kadın girişimci, 6 ay boyunca online eğitimler ve etkinlikler ile işlerini büyütme fırsatı buldu. 6 aylık sürecin sonunda yapılacak ülke finalinde 10 girişimci içinden birinci olan girişim 10.000 Euro, ikinci ise 5.000 Euro ödülün sahibi olacak. İhtiyaçlarına özel hazırlanmış çevrim içi ve yüz yüze eğitimler ile mevcut becerilerini geliştirme ve çeşitli kaynaklara erişme fırsatı yakaladılar. Tarım ve iş dünyasından alanında uzman mentorlar ile çalışarak birebir destek. EIT topluluğunun bir parçası olarak tarım ve gıda ekosistemindeki 100’den fazla mentor ve kadın girişimciye doğrudan erişime sahip olup, girişimcilik ve ağ oluşturma etkinliklerine katılma fırsatı EIT Food‘un Avrupa’daki hızlandırma programlarına katılma ve işlerini büyütme fırsatı sunuyor.

EWA Programı’ndan mezun olacak girişimler:

  1. Ezgi Demiralp Türkoğlu‘nun kurucularından olduğu 46 Ar-Ge, yavaş salınımlı biyopolimer katkılı ve kaplamalı gübre üretimi yapmaktadır. Yavaş salınımla, azotun su ile beraber topraktan çevreye verdiği zararı azaltarak bitkilere kontrollü bir besin sağlarken, optimum mahsul verimini arttırması ve sürdürmesi amaçlanmaktadır.
  2. Aysu Gürman‘ın kurucularından olduğu AnadOlive, sürdürülebilirliğe hizmet eden bir gıda teknoloji firmasıdır. Zeytin ve zeytinyağı proses atıklarını bertaraf etmek yerine; yenilebilir, besinsel içeriği daha zengin, sağlıklı ve inovatif bir ürün üretmektedir. Geliştirdikleri yeni teknolojik yöntemler ve minimal ısıl işlemlerle pirina ve karasuyu işleyerek yeni bir ürün ortaya koymaktadır.
  3. Deniz Ovalı‘nın kurucularından olduğu Ancient Greens, buğdayın anavatanı olan Anadolu’nun bereketli hilal bölgesinde buğday çim suyu üretmektedir. Doğaya ve insana saygıyı, iyi tarım uygulamalarını, sürdürülebilirliği ve inovasyonu ilke edinmiş ve tümüyle atalık tohumlardan sıfır atık sistemi ile çalışan Ancient Greens, takviye edici gıda üretimi girişimidir.
  4. Fatma Aktaş‘ın kurucularından olduğu Bitkim, görüntü işleme ve derin öğrenme metotlarını kullanarak kullanıcıları için hızlı hastalık tespiti ve ilaç önerisinde bulunan, makine öğrenimine sahip ve gelen verilerle sürekli kendini geliştirebilir yapıda olan bulut tabanlı bir uygulamadır.
  5. Aslı Aksoy‘un kurucularından olduğu Elibelinde Tarım, taze ve yerli Kuşkonmaz üretimi yapmaktadır. Avrupa standartlarında Beyaz Kuşkonmaz üretimi yapmak üzere yeni dikim gerçekleştiren Elibelinde Tarım’ın bu alanı, Türkiye’nin tek parseldeki en büyük kuşkonmaz üretim alanı ve ilk Beyaz Kuşkonmaz tarlası olması özelliğine sahip.
  6. Hande Dumrul‘un kurucularından olduğu Kadınların Elinden, Anadolu’da üretim yapan kadın kooperatiflerinin ürettiği katkısız ve doğal gıdaların büyük pazarlara ulaştırılmasını hedefleyen bir sosyal girişimdir. Kırsaldaki kadın emeğini dijitale dönüştürmeyi amaçlamaktadır.
  7. Gonca Çamkerten‘in kurucularından olduğu Lmwatt, akıllı iç mekan tarım çözümleri ve üretim verimliliğini artırmaya yönelik, güneşi simüle eden aydınlatma çözümleri üzerine ürün geliştirme yapmaktadır. Her bitki çeşidi için özelleşmiş, fotosentez verimliliğini maksimize eden hassas ve değişken spektrum kontrolü ile, bitkisel gelişim dataları oluşturarak gelişim farklılıklarının analiziyle ilgili bir yan çıktı da sağlamaktadır.
  8. Ayşe Yılmaz‘ın kurucularından olduğu Ottan Studio, organik atıkları kullanarak sürdürülebilir üretim yöntemleriyle, ileri-dönüştürülmüş, estetik ve kaliteli ürünler tasarlamakta, geliştirmekte ve üretmektedir. Bunu yanı sıra, döngüsel ekonomi modelinden faydalanılarak çevreye duyarlı bireyler ve firmalar için ahşap türevi malzemelere alternatifler geliştirmekte ve ormansızlaşmanın önüne geçecek yepyeni bir ürün ve üretim sisteminin oluşması için çalışmaktadır.
  9. Ezgi Erkan‘ın kurucularından olduğu Sage Botanics, misyonu yerel floramızın zenginliklerini kullanarak bitkisel bazlı doğal hammaddeler üretip yurtiçi ve yurtdışı piyasalarına pazarlamak olan; gıda, hijyen, kişisel bakım, ilaç ve tarım sektörlerinde kullanılan sentetik bazlı hammaddeler yerine alternatif bitkisel ekstraktlar, bio-aktif hammaddeler ve formüller geliştiren ve ticari boyutta üreten; AR-GE ve kalite odaklı bir biyoteknoloji şirketidir.
  10. Katia Merdinoğlu‘nun kurucularından olduğu Vahaa, topraksız dikey tarım tekniği ve nesnelerin interneti (IoT) teknolojilerini birleştirerek üniteler geliştirmekte ve bu sayede müşterilerine şehirde tarım yapma imkanını sunmakta olan erken aşama bir girişimdir. Herkesin olduğu yerde üretim yapmasına imkan sağlayan Vahaa; insanları kentsel tarıma ve sürdürülebilir üretime teşvik etmeyi amaçlamaktadır

Araç kiralama sitelerinin trafikleri yüzde 30 artarken, Tur ve Konaklama sitelerine gelen trafik yarı yarıya azaldı

Zeo Agency’nin 2019 ve 2020 yıllarının 3. çeyrek dönemlerini kıyaslayan dijital pazarlama raporu Turizm ve Ulaşım sektörünü tur ve konaklama, araç kiralama, ulaşım, seyahat içerikleri olmak üzere dört başlıkta inceleniyor.

Web sitesi trafikleri, markaların pazar payları ve anahtar kelime analiziyle kullanıcı ilgisindeki değişimi ortaya koyan rapor pandemiden en çok etkilenen sektörlerden birini mercek altına alıyor.

Araç kiralama sitelerinin ziyaretçi sayısı yüzde 30 arttı

Pandemiyle birlikte kalabalık ortamlardan kaçınma gerekliliği kullanıcıların ulaşım tercihlerine de yansıdı. 46 web sitesinin incelendiği araç kiralama kategorisinin 2019’un üçüncü çeyreğinde 13,27 milyon olan toplam ziyaretçi sayısı, 2020’nin aynı döneminde 17,33 milyona yükselerek %30,6’lık dikkat çekici bir artış yaşadı.

Araç kiralama kategorisindeki pozitif hareketin aksine, ulaşım bileti satan sitelerin oluşturduğu Ulaşım kategorisinde ise geçen yıla oranla 2020 yılında %37,93’lük bir ziyaretçi kaybı görüldü.

Tur ve Konaklama sitelerine gelen trafik yarı yarıya azaldı

Tatil sezonun en hareketli dönemlerinden olan temmuz, ağustos ve eylül ayları, bu yıl pandemi nedeniyle turizm sektöründe ciddi düşüşlere şahit oldu. Toplam 53 web sitesinin incelendiği Tur ve Konaklama kategorisinde toplam ziyaretçi sayısı 2019’un 3. çeyreğine göre yüzde 48,97 azaldı.

Sektörü domine eden web siteleri ziyaretçi kayıpları yaşarken, tatil trendlerinin değişmesine bağlı olarak villa ve küçük otel konseptleriyle hizmet veren bazı sitelerin trafiklerindeki artış dikkat çekti.

Bloglar ve seyahat içeriklerinin ağırlıkta olduğu web sitelerinden oluşan Seyahat İçerikleri kategorisinde de toplam ziyaretçi sayısı geçen seneye göre %47,46 azaldı.

Interesting Engineering’in yeni genel yayın yönetmeni Jolene Creighton oldu

Quarks to Quasars ve Futurism yayınlarının kurucu ortağı ve dijital yayıncılıkta 10 yıldan fazla deneyime sahip bir Bilim Gazetecisi ve Yazı İşleri Yöneticisi Jolene Creighton, sizlere geçtiğimiz aylarda hikayesini paylaştığımız yerli girişim Interesting Engineering‘e genel yayın yönetmeni olarak atandı.

Jolene’nin yayınları bugüne kadar kolektif olarak 165 milyon kişilik bir okuyucu kitlesine ulaştı. 20 milyon sosyal medya takipçisine ulaştı ve 4 yıl içinde şirketlerinin satışı (Exit) gerçekleşti. Kendisi ayrıca yazı ve iletişim konusunda üniversitelerde birçok eğitim verdi ve kurucu ortak olarak Gravity Blanket’i kurdu. Çeşitli hükümet kurumları için geleceğin teknolojileri konulu bir kaç e-kitap yazdı. Bunun yanında Jolene birçok konferans ve panele katıldı. İşleri Business Insider, the World Economic Forum, NBC, The Daily Dot, Hattiesburg American, ScienceAlert, Future of Life Institute ve diğer yayıncılarda yer buldu.

Jolene Creighton: “Interesting Engineering ekibi kuruluşundan bu yana çok şey başardı. İşine ve ekip arkadaşlarına bu kadar tutkulu ve kararlı yaklaşan bir topluluk görmedim” diyor Jolene. “Yayıncı kendisiyle gurur duymalı. Etkileyici seviyede yetenekli ve kararlı bir uluslararası ekip oluşturmuşlar. Her hafta ilgi çekici ve bilgilendirici bir dizi içerik paylaşıyorlar ve milyonlarca insan teknoloji hakkında en güncel haberlere ulaşmak için Interesting Engineering’e erişiyor. Özgün ve araştırmacı içerikleri biçimlendirerek markayı bir sonraki seviyeye taşımak için bu ekiple çalışacak olmaktan heyecan duyuyorum. Küresel gündeme yön veren içerikler oluşturmak hususunda ekiptekilere nasıl yardım edebileceğimi keşfetmeyi dört gözle bekliyorum.” dedi.

Interesting Engineering, bilim, teknoloji, ve mühendislik alanındaki son gelişmeleri takipçileriyle paylaşan uluslararası bir dijital yayıncıdır. Merkezi San Francisco, Kaliforniya’da bulunan Interesting Engineering, web sitesinde ve sosyal medya kanallarında günlük bazda paylaşımlar yapar. Havacılık, otomobil, enerji ve çevre teknolojileri, fizik, biyoloji, yapay zeka, robotik, 3D baskı teknolojileri, araçlar, icatlar, mimari, ve tıp teknolojisi gibi konularla ilgili haberler Interesting Engineering’in sık sık ele aldığı konular arasındadır. Interesting Engineering’ in paylaşımlarında ayrıca bilim/teknoloji araştırmacıları ile, işletmelerle ve kurumlarla söyleşiler ve ortak içerikler de bulabilirsiniz.

Interesting Engineering şu anki CEO’su Hüseyin Kılıç tarafından 2011 yılında kuruldu. Hüseyin Kılıç aynı zamanda ilginç ürünlerle ilgili bir site olan Well Done Stuff’ın ve turizm medya şirketi ​Turkey Welcomes You​ adlı şirketlerin de kurucusudur.

BtcTurk’un son 24 saatte günlük ortalama işlem hacmi 5 kat artarak 3 milyar TL’ye ulaştı

Kripto para borsası BtcTurk‘un bizimle paylaştığı verilere göre; son 24 saatte günlük ortalama işlem hacmi yaklaşık 5 kat artarak 3 milyar TL’ye ulaşmış..

BtcTurk CEO’su Özgür Güneri; dünyanın ilk kripto parası olan Bitcoin’in kontrol edilememesi, sansürlenememesi, para politikası ile oynamaması, şeffaf ancak son derece güvenilir blokzincir altyapısına sahip olmasının ona büyük güç verdiğini belirtti. Bu özellikleriyle dolaşıma çıkış hızı ve miktarı sınırlı olan Bitcoin’in bazı yatırımcılar tarafından da portföylerinde çeşitlendirme yaratabilecekleri yeni bir varlık sınıfı olarak görüldüğünü ifade etti.

Güneri, Bitcoin’in 2020 yılında Türk Lirası bazında yüzde 250, dolar bazında yüzde 150 yükseldiğini belirterek; “2020 yılı Bitcoin ve BtcTurk açısından beklediğimiz şekilde güçlü büyüme ile geçti. Tüm dünyada finansal, politik ve sosyal koşullardaki hızlı değişime son derece uygun olan Bitcoin’in sunduğu değer önerisinin farklı nedenlerle de olsa çok daha geniş bireysel ve kurumsal kitlelerce anlaşılması genel olarak sektörün çok hızlı gelişimine destek oluyor.Özellikle Bitcoin’de 2020 yılı mayısında gerçekleşen ödül yarılanması ile 2021 yılı beklentileri, Bitcoin adaptasyonun artması, finansal piyasalardaki yüksek likiditenin devamı gibi faktörlerin de etkisi ile güçlü kalmaya devam ediyor.BtcTurk olarak işlem hacmimiz de 2020 yılında geçen yılın aynı dönemine göre çok ciddi artış gösterdi.Bu doğrultuda son 24 saatteki işlem hacmimiz günlük ortalamamızın yaklaşık 5 katına ulaşarak 3 milyar TL oldu” dedi.

Bugün Bitcoin’in, kendisini bu finansal ve sosyal istikrarsızlıktan korumak isteyen ortalama vatandaşların da kullanabileceği bir yatırım biçimine dönüştüğünün altını çizen Güneri; “Varlıkların da en üst teknolojiyle korunabilir olması, bunun gizlilik ve güvenlik ilkeleri çerçevesinde yapılması insanlara büyük kolaylık sunacak. Kriptopara dünyasında 1 milyonu aşkın kullanıcımıza, 7 kıtada hizmet sunan global bir oyuncu olarak bunun aracısı olmaktan gurur duyuyoruz. İşlem hacmi, kullanıcı sayısı, sektöre giren bireyler ve kurumlar gibi veriler açısından 2021 yılında hem BtcTurk için hem de küresel sektör için çok olumlu geçeceğine inanıyorum.Bu çerçevede Bitcoin adaptasyonun daha da hızlı arttığını ve bunun fiyata da yansıdığını göreceğimizi düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Dijital Üyelik hizmetini duyuran Kolektif House, “kullandığın kadar öde” modeliyle sunduğu hizmetleri dijitale taşıyor

Ofis beklentileri ve trendleri hızla değişirken, Kolektif House geliştirdiği Dijital Üyelik ile sunduğu hizmetleri dijitale taşıyor. Dijital Üyelik kapsamında kullanıcılarını tek tıkla Kolektif dünyası ile buluşturan Kolektif House, “kullandığın kadar öde” sistemi ile de günlük ofis ihtiyacına yönelik çözüm sunacak.

Pandemi kişisel alışkanlıklarımız üzerinde kalıcı etki yaratırken, iş hayatımızda da değişimi beraberinde getiriyor. Uzaktan çalışmanın büyük ölçekte alışkanlık, ofislerin ise şart olmaktan çıkıp tercih haline geldiği süreçte tüm bu gelişmeleri yakından takip eden Kolektif House; şimdi de Dijtal Üyelik ile kullanıcılarına ofis yaşamında yeni bir deneyim yaşatacak. Kolektif House’un kendi alanında sunduğu hizmetleri dijitale taşıdığı Dijital Üyelik sayesinde kullanıcılar fiziksel olarak lokasyona gelmeden web sitesi üzerinden üyeliğini başlatıp, tek tıkla da Kolektifli olma imkânı yakalayacak. Sadece üyelerin kullanabildiği uygulama üzerinden ise kullanıcılar ek hizmetleri uygulama üzerinden alıp, kullandığı kadar ödeme yapma esnekliğine sahip olabilecek.

Kolektif dünyası artık tek adreste

Dijital Üyelik hakkında detaylı bilgi aktaran Kolektif House Kurucu Ortağı ve CEO’su Ahmet Onur, şunları söyledi: “Kurulduğumuz günden bu yana amacımız sadece bir mekân değil, ekosistemle birlikte daha güçlü bir şekilde büyüyebileceğimiz bir yaşam alanı oluşturmak ve ofis kavramını herkesin kafasında değiştirmekti. Bugün gelinen noktada yeni dünyada “ofis”, daha çok esnekliği ve çevikliği destekleyecek biçimde şekil buluyor. Biz de Kolektif House olarak bu konudaki tecrübemiz ve vizyonumuzla kurumların ve kişilerin ihtiyaçları doğrultusunda hazırladığımız ofis çözümlerimiz ve geliştirdiğimiz yeni üyelik tiplerimiz çerçevesinde ideal ofis dünyasının beklentilerine yanıt veriyoruz. Bu kapsamda kısa süre önce hayata geçirdiğimiz ve lansmana özel sadece 59 TL’den başlayan fiyatlarla aylık olarak online satın alınabilen Dijital Üyelik ile kurumlara ve bireylere düşük maliyetle Kolektifli olma deneyimini uzaktan sağlıyoruz.

Özellikle trendleri takip eden genç bireylerin, evden/uzaktan çalışanların, yeni şirket kuranların, freelancer’ların, küçük ekiplerin ve birkaç kişi bir arada çalışmaya ihtiyacı olan kurumsal çalışanların ihtiyacı olan network’e erişimi için ideal bir çözüm olan Dijital Üyelik modeli sayesinde kullanıcılar Kolektifliler’e özel sunulan indirimlerden faydalanabiliyor. Bu yeni üyelik sistemimizin bir diğer katkısı ise Dijital Üyelik kullanıcılarımız Kolektif üyelerine ulaşma ve yazılımcıdan tasarımcıya, girişimciden yatırımcıya çok farklı ve geniş iş alanlarında çalışmalar yapan üyelerimiz ile iş birliği yapma fırsatı da yakalıyor. Böylece, kurduğumuz ekosistem ile hem sosyal hem de iş anlamında pek çok faydayı bir arada sağlamış oluyoruz. Ayrıca Dijital Üyelik ile kullanıcılarımıza istediği gün istediği lokasyonumuzdan çalışabilecekleri ve tüm gün boyunca lokasyonlarımızı deneyimleme şansına sahip olabilecekleri 1 günlük ücretsiz kullanım imkânı sunuyoruz.

kullandığın kadar öde

Tüm bunların yanında sadece üyelerimizin kullanabildiği uygulamamız üzerinden sunduğumuz “kullandığın kadar öde” sistemi sayesinde kullanıcılar ek hizmet ihtiyaçlarına uygulamamız üzerinden ulaşabiliyor. Kullanıcılarımız uygulamamıza üye olduktan sonra tüm Kolektif deneyimleri için mobil üzerinden ilerleyebiliyor ve 1 günlük ücretsiz kullanıma ek olarak günlük ofis, toplantı odası ihtiyaçlarına ek hizmetleri de uygulamamız üzerinden alabiliyor. Bu yeni üyelik modeli ile kullanıcılarımızın bulundukları yere en yakın Kolektif House lokasyonuna giderek, kendi plan ve programlarına göre çalışıp zamanlarını daha verimli kullanmalarını; bunun da kendilerine esneklik ve çeviklik kazandırmasını hedefliyoruz.”

Yaşam kalitenizi artırmak için nefes egzersizleri sunan yerli mobil uygulama girişimi: Huma Breath

Workup’ın yedinci dönemine seçilen girişimlerden Huma Breath, insanların kaygı, uykusuzluk, düşük enerji gibi problemlerine nefes egzersizleriyle yardımcı olup daha iyi yaşamalarını sağlamak amacıyla kurulan bir girişimdir.

Atakan Yılmaz, Gülenay Atmaca ve Kerem Solmaz tarafından Aralık 2019’da İstanbul’da kurulan Huma Breath, B2C olarak sağlık sektöründe faaliyet gösteriyor.

Huma Breath, insanların günlerine düşük enerji ve uykulu bir şekilde başlaması, gün içerisinde sık sık kaygı hissetmeleri, enerji ihtiyaçlarını ise bolca kahve tüketerek karşılamaya çalışmalarını fakat bu durumun da insanların gece uykuya dalmalarını zorlaştırmaları gibi sorunlara çözüm olarak hızlı bir şekilde işe yarayan nefes egzersizleri sunuyor.

Nefes egzersizleri meditasyonla bazı yerlerde kesişir fakat önemli derecede farklı yanları vardır. Nefes egzersizleri ilk olarak 30 saniye içerisinde etkilerini gösterirler, her defasında çalışırlar ve alışkanlık haline getirmeye gerek yoktur. Bu özellikleri ile meditasyondan ayrılır ve pratiklik, kolay yapılabilirlik ve her yerde uygulanabilirlik gibi özellikler sunar. Girişimin kurucuları bu değer önerileriyle yola çıkmış ve kullanıcılarının problemini iyi anlayıp, onlar için en uygun, en faydalı olacak egzersizleri sunma odağında kişiselleştirme temelli çalışmaktadırlar.

Huma Breath mobil uygulamasını App Store veya Google Play‘den indirerek istediğiniz faydaya yönelik egzersiz seçerek bu egzersizleri yapmaya başlayabilirsiniz. Uygulamadaki ‘nefes balonu’ egzersizi basit bir şekilde yapmanızı ve kısa sürede istediğiniz sonuçları almanıza yardımcı oluyor. Canlı nefes egzersizleri derslerine katılarak gelişiminizi takip edebilir ve temel seviyeden itibaren nefes öğreten kurslardan faydalanabilirsiniz.

Kumaş üreticileri için yapay zeka tabanlı kalite kontrol platformu: Tuvis AI

Workup‘ın yedinci dönemine seçilen girişimlerden Tuvis AI, tekstil endüstrisindeki kumaş üreticileri için yapay zeka tabanlı görsel kalite kontrol platformu geliştirmektedir.

Bu platform kumaş üreticilerinin, kalite kontrol süreçlerinin verimliliğini yüzde 90 oranında artırmayı ve aynı zamanda dinamik raporlama sistemi ile kalite kontrol süreçlerini takip edebilmelerini hedeflemektedir. 

Batuhan Şahin, Bahadır Gölcük ve Eyüp Görkem Bayram tarafından Mayıs 2019’da İstanbul’da kuruldu.

Tekstil endüstrisindeki kumaş üreticileri, kumaş kalite kontrol sürecini insan gözü ile gerçekleştirmeleri nedeniyle; verimsizlik, sürecin yavaş ilerlemesi, standardize edilememesi ve takip edilememesi problemleri yaşıyor. Bu sorundan yola çıkan girişimciler, insan hatasını sıfıra yakın bir seviyeye indirmek için kolları sıvadı ve Tuvis AI’ı hayata geçirdi.

Üreticiler bu problemler sebebiyle kalite kontrol süreçlerinde repütasyon, zaman kayıpları yaşamakta ve insan kaynağı yönetiminde de zorluklarla karşılaşıyormuş. Tüm bu kayıpların ve zorlukların yanında aynı zamanda orta ve büyük ölçekteki üreticiler aylık ortalama 200 bin dolar civarında da zararı uğradıkları görülüyormuş. Tuvis ise bu problemlere çözüm olmak için geliştirdiği teknoloji ile müşterilerine minimum yüzde 90 doğruluk oranı, 4 kata kadar daha hızlı kalite kontrol, standardize ve takip edilebilen bir raporlama sistemi, hata haritalama modülü ile de kök neden analizi sunarak kalite kontrol süreçlerini olabilecek en iyi duruma getirmek için imkan sunuyor.

Tuvis AI’ın ürünlerinden Tuvis FabIns, içerisinde görüntüleme üniteleri bulunan bir platformdur. Kumaş üreticileri bu platformu mevcut olan kalite kontrol hatlarının üzerine entegre ederek hızlıca kullanmaya başlayabiliyor. Tuvis’in bu çözümü kumaş akarken görsel olarak kumaşın anlık taramasını yapıyor ve hata tespit ettiğinde hatayı fotoğraflayarak hatanın yerini, hata puanını raporlama sistemine kaydediyor. Üretici, kumaş sargısı bittiğinde, operatör sistemden raporu inceleyebilir, gerekli değişiklikleri ve geri beslemeleri yapabilir. Aynı zamanda Tuvis FabIns’ın raporuna göre hata haritası incelenerek bir sonraki süreç için ön çalışma da yapılabiliyor. 

Çalışmalarını Cube Incubation‘da yürüten Tuvis AITÜBİTAK 1512 Teknogirişim Sermaye Desteği ve Growth Circuit VC tarafından erken aşama yatırımı aldı.

Girişimle ilgili tüm gelişmeleri artık egirişim üzerinden takip edebilirsiniz.