Ana Sayfa Blog Sayfa 624

Sanat eseri yatırım platformu ARTIOX, 7 milyon TL değerleme ile 700 bin TL yatırım aldı

Sizlerle ilk kez geçtiğimiz ay içerisinde detaylarına yer vererek paylaştığımız yeni nesil sanat eseri yatırım platformu Artiox, ikinci turda Keiretsu Forum Türkiye yatırımcıları; Alesta ve Sertaç Özinal‘dan yatırım aldı.

Tuncay Dakdevir ve Cemal Doğan tarafından kurulan girişim, Mayıs 2019’da aldıkları tohum öncesi yatırım ile şirketlerini kurarak Artiox’u geliştirmeye odaklandı. Uzun ve yoğun tempoda geçen ürün geliştirme döneminin ardından yaklaşık 6 ay da testnet sürecinde gerçek kullanıcılar ile testlerini gerçekleştirdiler. Geçtiğimiz Ağustos ayında ise Artiox’u yayına alarak ilk eser arzlarını gerçekleştirdi.

Artiox, blockchain teknolojisi ile değerli (yatırım sınıfı) sanat eserlerini tokenize ederek kullanıcıların diledikleri miktarda bu sanat eserlerine yatırımı yapabilmelerini ve bu yatırımlarını kolayca yönetebilmelerini sağlayan platformdur.

Artiox’ta listelenen sanat eserlerinin hepsi eksper onaylı, sigortalıdır ve her esere özel bir ‘token’ bulunmaktadır. Böylece kullanıcılar tek bir sanat eserine yüklü miktarda fon ayırmak yerine kullanmak istedikleri fonlarını çeşitli eserlerle değerlendirerek kendilerine bir portföy oluşturabiliyorlar ve 7/24 aktif olan platform sayesinde portföylerinin anlık değerlerini gözlemleyebiliyorlar. Üstelik kullanıcılar geleneksel modellere göre sanat yatırımlarını daha etkin yönetebiliyorken aynı zamanda çok daha düşük komisyon oranlarıyla işlemlerini gerçekleştiriyorlar.

Girişimin kurucuları: “Şöyle ki Artiox yayına geçtiği günden bu yana platform üzerinde gerçekleşen alım-satım hacimlerinin toplamı geçtiğimiz ay 2 milyon TL üzerine çıkmıştı. Ve bunu sadece 200 bin liralık eser arzı ile gerçekleştirdik.

Ayrıca: “Şu an aktif olarak Artiox gibi çalışır durumda bir platform yok. Avrupa ve Asya’da birkaç ekibin bize yakın modeller için çalıştığını biliyoruz ancak Artiox gerek kolay al-sat bölümü, gerekse gelişmiş al-sat bölümü ve güçlü ‘matching engine’i ile onu takip eden ekiplerden çok önde. Ayrıca son zamanların popüler konusu NFT’ler (non-fungible token) özellikle dijital sanat eserlerinin son kullanıcıya ulaşmasında ve değer görmesinde etkili oldu. Dijital sanat eserleri ile ilgili olarak şu an için NFT tarafındaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Altyapımız NFT ile temsil edilen dijital sanat eserlerini platformumuzda listelemeye uygun. Ancak bu konuda gelişmelerin yatırımcı tarafına zarar vermeyecek şekilde ilerlemesini, dijital sanat eserleri tarafında taşların yerine oturmasını bekliyoruz.” açıklamasını da yaptılar.

Girişimin gelir modeli

Eserler listelenirken koleksiyoner tarafından talep ettikleri bir listeleme komisyonu ve kullanıcıların gerçekleştirdikleri her işlemden aldıkları yüzde 0.5’lik alım-satım komisyonu bulunuyor.

Kurucular: “Şunu belirtmek isteriz ki sanat en güvenli varlık saklama araçlarından biri olarak görülüyor ancak son kullanıcının daha önce sanat yatırımlarına ulaşım imkanları oldukça kısıtlıydı. Buna rağmen dünyada yıllık 65 Milyar dolar üzerinde sanat market hacmi bulunuyor. Artiox modeliyle yukarıda bahsettiğim gibi hem bu hacim katlanarak artacak hem de sanat yatırımlarına ulaşım imkanları daha demokratik hale gelmiş olacak. Böylece daha çok katılımcının olacağı bu market büyürken aynı zamanda sanatçılar için yeni fırsatların ortaya çıkacağına inanıyoruz.” dedi.

Girişimin hedefleri

Tuncay ve Cemal hedeflerle ilgili: “Yatırımcılarımızın bize duyduğu güven için teşekkür etmek istiyorum bu konuya başlamadan önce. Aldığımız bu yatırım ile ekibimize bazı pozisyonlarda takviye yapacağız ve Artiox’u daha geniş kitleler ile tanıştıracağız. Bugüne kadar pazarlama tarafında hamlelerimiz olmamıştı, daha çok platformumuzda bulunan kullanıcılarımızın bizi önermesiyle yol almıştık. Biz bu süreci Artiox’ta yeni sezon başlıyor şeklinde yorumluyoruz. Bu sezonun daha hareketli ve büyüme odaklı geçeceğini hepimiz biliyoruz ve çok heyecanlıyız. Çok geçmeden platformumuzda listelenen eser sayısında artış ve kullanıcı tarafında yüksek sayıları görmeyi planlıyoruz. Bu yılın sonuna doğru ise platformumuzu yurtdışı kullanıcılarımız ile buluşturmayı düşünüyoruz.”

Girişimle ilgili yeni gelişmeler oldukça sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

Houze Istanbul: Fikirlerin hayata geçirilmesi için Reynmen liderliğinde kurulan yeni nesil ev

Houze İstanbul, sosyal medya dünyasında Reynmen olarak bilinen asıl adı Yusuf Aktaş‘ın liderliğinde fikirlerin hayata geçirildiği bir ev olarak konumlandırıldı.

Video içerisinde Influencer Mehtap Algül de, röportaja konuk olarak kadın girişimcilere kendi Instagram hesabı üzerinden destek vereceğini açıkladı. Bu destekten faydalanmak için [email protected] adresine bir eposta göndermelisiniz.

Stars of Region’ın 2021 yılı yarışmasını kazanan girişimler: Blok-Z, Nanomed, PulpoAR

Girişim ekosistemi tüm dünyada iş yapış şekillerini değiştirirken bölgenin en büyük iş ve ekonomi buluşması etkinliklerinden biri olan Uludağ Ekonomi Zirvesi, bu yıl yine Google Türkiye sponsorluğunda ve Galata Business Angels iş birliğiyle bir kez daha düzenlendi.

Ülkeyi aynı zamanda bir girişimcilik üssü olarak da konumlandırmayı amaçlayan Stars Of Region’ın kazananları, zirvenin ilk gününde gerçekleşen törenle açıklandı.

Stars Of Region 1.’lik ödülünü Blok-Z alırken, PulpoAR 2.’lik ve Nanomed 3.’lük ödülüne layık görüldü. Artficial ise jüri özel ödülünü almaya hak kazandı. Seçilen ilk 3 girişim sırasıyla 1000 dolar, 2000 dolar ve 5000 dolar para ödülü de kazandı.

Dünyaya örnek olacak projeler

Stars Of Region 2021’in birincisi olan Blok-Z, enerji sektöründe yazılım hizmetleri sunuyor. 2018 yılında kurulan şirket, enerji sektöründeki dijital dönüşüm sürecinin blok zincir ile gerçekleştirilmesine destek oluyor. Blok-Z, herkesin yeşil enerjiye ekonomik, şeffaf ve takip edilebilir şekilde erişimine olanak sağlıyor.

Stars Of Region’ın ikincisi olan PulpoAR, sanal deneme çözümleri sunuyor. Güzellik markalarına terzi usulü çözümler sunan PULPOAR, gerçekçi ve kolay entegre edilebilen sanal deneme altyapısı ile son kullanıcıya ürünü satın almadan önce deneyimleme ve deneme fırsatı veriyor.

Üçüncülük ödülünü almaya hak kazanan Nanomed, 2017 yılından bu yana sağlık biyoteknolojileri alanında inovatif ürünler geliştiriyor. NANOMED, geliştirdiği biyosensörlerle tanı sürecini kısaltıp maliyetleri düşürüyor.

Jüri Özel Ödülü’ne layık görülen Artficial, İtalya merkezli heykel sanatının 3D baskı ile klonlanmasını sağlayan bir platform. Artficial, talep edilen heykelin 3D kopyasını alıp, 3D yazıcı ile istenilen boyutta ve renkte yeniden oluşturulmasını gerçekleştiriyor.

Yarışmacılar başvuruları ardından öncelikle bir ön elemeye tabi tutuldular. Yarı finale kalan adaylarla yapılan görüşmeler sonrasında toplam 10 finalist belirlendi. Finale kalan 10 girişimci sunumlarını Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde yaptı. GBA yatırımcıları ve Zirve’nin konuşmacılarından oluşan liderler karşısında gerçekleşen sunumlarla ilk 3 belirlendi. Kazananların belirlenmesinde, girişimci fikirlerin özgünlüğü, ölçeklenebilirliği, pazarın büyüklüğü, girişimin yarattığı giriş bariyeri, girişimcinin ve ekibinin geçmiş deneyimleri göz önünde bulunduruldu.

Citrix, çalışma yönetimi çözümleri sunan Wrike’ı 2.25 milyar dolara satın aldı

Dijital çalışma alanı ve uygulama sağlama çözümlerinde dünya lideri olan ve Türkiye ülke müdürlüğünü Serdar Yokuş‘un yaptığı global şirket Citrix, yaklaşık 2.25 milyar dolar nakit karşılığında, hizmet olarak sunulan yazılım alanında iş birliğine dayalı çalışma yönetimi çözümlerinin lider sağlayıcısı olan Wrike‘ı satın alma işlemini tamamladığını duyurdu.

Bu satın alma ile Citrix, tüm çalışanların ve ekiplerin istenen her çalışma kanalı, cihaz veya konumda tüm çalışma türlerine mümkün olan en verimli, etkili ve güvenli bir şekilde erişmelerini, iş birliği yapmalarını ve bunları yürütmelerini sağlamak üzere sektörün en kapsamlı, bulut tabanlı çalışma platformunu sunacak.

Citrix’in Başkanı ve Yönetim Kurulu Başkanı David Henshall şunları söylüyor: “Citrix, otuz yılı aşkın süredir BT kuruluşlarına, çalışanların işlerini yapmak için ihtiyaç duydukları uygulamaları, içeriği ve iş hizmetlerini güvenli bir şekilde sunmalarına olanak tanıyan dijital çalışma alanı altyapısı sağlamada lider olmuştur. Wrike’ın, Walmart, Fitbit, Siemens Smart Infrastructure, Chosen Foods ve diğer pek çok kuruluş gibi önde gelen şirketlerin, daha verimli ve iş birliğine dayalı çalışma yürütmeyi desteklemek için güvendikleri iş birliğine dayalı çalışma yönetimi yeteneklerinin eklenmesiyle birlikte, işleri bir üst seviyeye taşıyabilir ve kişilerin, ekiplerin ve kuruluşların en iyi şekilde performans göstermelerini sağlayabiliriz.”

Çalışan Deneyiminin Dönüştürülmesi

Dijitalleşmenin yanı sıra esnek ve hibrit çalışma modellerinin kullanımı hızlanmaya devam ediyor. Ancak karmaşık ve dağıtılmış çalışma ortamları, çalışanları engelleyen, verimli ve anlamlı çalışmanın önüne geçen farklı türde bir dizi uygulama, iletişim kanalı ve cihazla dolu. Enterprise Strategy Group’un kıdemli analisti Mark Bowker şöyle diyor: “Çalışanlar için güvenli ve basitleştirilmiş bir çalışma deneyimi sağlama ihtiyacı hiç bu kadar önemli olmamıştı. Çalışanların günümüzün hibrit çalışma ortamında ilgili ve üretken olmaya devam etmeleri için şirketlerin, onlara işlerini yapmak üzere ihtiyaç duydukları kaynaklara güvenli ve güvenilir erişim sunmakla kalmayıp aynı zamanda tüm çalışma kanalları, cihazlar ve konumlar genelinde daha verimli ve etkili çalışmalarına imkan tanıyacak araçları da sağlamaları gerekiyor.”

Citrix ve Wrike ile işte bunu başarabilirler.

Çalışmanın Basitleştirilmesi

Citrix Workspace™, çalışma kaynaklarını birleştirme ve bunların güvenliğini sağlama ve çalışma türleri arasındaki iş akışlarını sorunsuz hale getirme becerisi bakımından benzersiz bir uygulama. Citrix, Wrike ile birlikte, proje tabanlı çalışma, portföy yönetimi ve diğer iş birliğine dayalı çalışma türleri için sınıfının en iyisi, iş birliğine dayalı çalışma yönetimi çözümüyle yeteneklerini daha da geliştirecek.

Citrix, Wrike ve Citrix Workspace’i bir araya getirerek, aşağıda belirtilenler aracılığıyla, işlerin yapılma biçimini dönüştüren gerçek bir dijital çalışma platformu sağlayacak:

  • Hizmet olarak sunulan yazılım uygulamaları, web uygulamaları, mobil uygulamalar, sanal masaüstü bilgisayarlar, içerik ve iş hizmetleri dahil olmak üzere, tüm iş kaynaklarının güvenli bir şekilde sunulması
  • Uygulamalar, içerik, veriler, projeler ve iş akışları için yerel birleştirme ve entegrasyonlar
  • İş akışı otomasyonu için yerleşik, az sayıda kod içeren/kod içermeyen araçlar
  • Strateji/hedef planlama ile portföy planlamadan kapasite planlaması, proje yürütme ve proje içgörü ve analitiği ile proje planlamaya kadar kuruluş genelinde çeşitli çalışma seviyelerini yürütmek için güçlü proje ve çalışma yönetimi araçları

Citrix Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Wrike Genel Müdürü Andrew Filev ise “Yenilikçi şirketler; modern, çevik bir kuruluşu güçlendirmek için çalışanlarının çalışma şeklini dönüştürmeleri gerektiğini anlıyorlar. Wrike’ın iş birliğine dayalı iş yönetimi inovasyonlarını Citrix Workspace ile birleştirerek, işletmelerin değişen çalışma tarzlarına ve iş gereksinimlerine hızlı bir şekilde uyum sağlamalarına ve çalışanlarının yaşamlarının en iyi işini yapmalarına olanak tanıyan, deneyim odaklı bir çalışma platformu sunabiliriz.” dedi.

Siber saldırıya uğrayan Yemeksepeti’nden açıklama geldi

Türkiye’nin en çok yemek sipariş verilen platformu Yemeksepeti, şeffaflık ilkesini göz önünde bulundurarak sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı resmi bir açıklama ile 25 Mart 2021 sabahı kimliği tespit edilemeyen korsanlar tarafından siber saldırıya uğradığını açıkladı.

Kredi kartı bilgileri güvende!

Yapılan saldırı sonucunda kredi kartı bilgilerinin güvende olduğunu dile getirdi. Ancak bazı kullanıcıların; Ad Soyad, Doğum Tarihi, Yemeksepeti’ne Kayıtlı Telefon Numaraları, Yemeksepeti’ne Kayıtlı Eposta Adresleri, Yemeksepeti’ne Kayıtlı Adres Bilgileri, Açık Olarak Görülemeyen SHA-256 Algoritması ile Maskelenmiş Giriş Şifreleri‘nin ele geçirildiğini açıkladı.

Yemeksepeti’nin resmi açıklaması:

VakıfBank’ın düzenlediği hackathon Hack to the Future’ın kazanan projeleri açıklandı

VakıfBank’ın gençleri geleceği kodlamaya teşvik ettiği Hack to the Future etkinliğinin ikincisi sonuçlandı.

19-21 Mart’ta çevrimiçi düzenlenen yarışmada; En İyi Minimum Viable Product, En İyi Sosyal Girişim, En Yenilikçi Teknolojik Çözüm, En İyi Kullanıcı Deneyimi Tasarımı ve En Global Çözüm kategorilerindeki ödüller sahipleriyle buluştu. Finalde yarışan genç kadın girişimcilerin projeleri de iki ödülle taçlandı.

Yeni çağın getirdiği dijital teknolojileri merkezine alan VakıfBank, ikincisini gerçekleştirdiği ‘Hack to the Future’ yarışmasında genç yazılımcıları, programcıları ve tasarımcıları buluşturdu. Büyük ilgiyle takip edilen etkinlik, bu yıl ‘Dijital Finansın Geleceğine Yön Ver’ konseptiyle 19-21 Mart tarihleri arasında çevrim içi olarak düzenlendi. 84 katılımcının yarıştığı hackathon’da gençler dijital becerilerini sergileme şansı buldu.

Dereceye giren projeler

  • Puzzle ekibi: Kişiselleştirilmiş bir deneyimle dijital okuryazarlığı düşük olanları mobil uygulamalara yönlendirerek dijital kullanımı artırma ve nakitsiz bir topluma geçişi kolaylaştırma uygulaması.
  • Quakecom ekibi: Deprem sonrası yıkılan binaların konumunu, enkaz altında kalan kişi sayısını merkeze anlık olarak ileten acil durum haberleşme sistemi.
  • Segion ekibi: Araç kazası anında, sigortası olan otomobilin sigorta işlemlerini yapay zekâ destekli görüntü işleme çözümleri ile hızlandırma.
  • Milanesi ekibi: Günümüzde popülaritesi ve kullanım alanları yaygınlaşan dijital para birimlerini banka işlemleri özelinde kullanıp müşterilere bankanın kendi coinleri ile fırsatlar sunması.
  • Yatırım Tavsiyesi Değildir ekibi: Blokchain tabanlı insandan insana (peer-2-peer) micro para gönderme sistemi.

Alanında deneyimli isimler en inovatif uygulamaları seçti

VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen etkinlikte, yarışmacılar kullanıcı deneyimi, yeni nesil müşteri iletişimi, yenilikçi ürün ve hizmetler, sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik konularını odaklanarak projeler üretti. 32 takım arasından finale kalan 10 takımın sunumları, jüri üyeleri tarafından takım yetkinliği, özgünlük, yenilikçi teknoloji, iş modeli, tasarım, ticarileşme/ölçeklenme, sunum, yapılabilirlik, sosyal fayda ve prototip kriterlerine göre değerlendirildi.

“Geleceğin yeteneklerine yatırım yapmak sosyal sorumluluğumuz”

Ödül töreninde konuşan VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, “Bu yıl ikincisini düzenlediğimiz hackathon etkinliğimiz, dijitalleşme yolculuğunda hem gençlerimize destek olmak hem de onlarla aynı ufukta buluşmak için hayata geçirdiğimiz bir proje idi. Bugün ne kadar isabetli bir karar aldığımızı bir kez daha net olarak görüyorum. Çok kıymetli jüri üyelerimiz titizlikle yürüttükleri ve eminim ki çok zorlandıkları bir değerlendirme sürecinin ardından ikinci hackathon’umuzun kazananını belirlediler. Diğer bir deyişle, dijital finansın geleceğine yön vereceğine inandıkları projeyi seçtiler. Yola çıkarken ülkemizin geleceğini gençlere emanet eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözünden ilham aldık. Atatürk, “Gençliği yetiştiriniz. Onlara bilim ve kültürün olumlu fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Özgür fikirler uygulamaya geçtiği zaman, Türk milleti yükselecektir” demişti. Biz de VakıfBank olarak ülkemizi aydınlık bir geleceğe taşıyacak olan sizlere her zaman destek olmayı, gelişiminiz için uygun koşulları sağlamayı bir borç olarak görüyoruz. Bu yüzden hem bugünün hem de geleceğin yeteneklerine yatırım yapmayı sosyal sorumluluğumuz olarak görüyoruz.” dedi.

Program birincisine 50 bin TL verilecek Yolculuğun Öncüleri başvuruları bugün sona eriyor

Brisa tarafından Türkiye girişim ekosistemini desteklemek adına hayata geçirilen açık inovasyon programı Yolculuğun Öncüleri başvuruları bugün sona eriyor. Programa bu bağlantı üzerinden başvurabilirsiniz.

Yolculuğun Öncüleri girişimcilere ne tür destekler veriyor?

  • Program birincisine 50 bin TL hibe
  • Potansiyel müşteri ilişkisi
  • Ortak iş geliştirme fırsatları
  • Prototip geliştirme alanları
  • Teknik mentörlük desteği
  • İş bağlantıları

Program süreci

  • Son başvuru tarihi: 26 Mart
  • Ön değerlendirme: 29-31 Mart
  • Online görüşmeler: 5-12 Nisan
  • Finalistlerin açıklanması: 15 Nisan
  • Finalistler – Brisa iş birliği dönemi: 19 Nisan – 4 Haziran
  • Demoday: 8 Haziran

Kurucuları arasında Kağan Sümer’in de yer aldığı Gorillas, 290 milyon dolar yatırım alarak unicorn oldu

Berlin merkezli teslimat girişimi Gorillas, Seri B yatırım turunda 290 milyon dolar yatırım alarak 1 milyar dolar değerlemeye ulaştı. Unicorn girişimler arasına katılan teslimat girişimi Gorillas’ın kurucuları arasında Türk girişimci Kağan Sümer de bulunuyor.

Kağan Sümer ve Jörg Kattner tarafından kurulan Gorillas, daha öncesinde duyum olarak unicorn olacağını paylaştığımız ve bugün 2.6 milyar dolar değerlemeye ulaştığını resmen açıklayan Türk girişim Getir ile benzer bir iş modeline sahip. 10 dakikadan kısa bir süre içerisinde teslimat gerçekleştiren Gorillas aralarında Londra, Amsterdam ve Münih‘in de bulunduğu 12 şehirde hizmet veriyor. Gorillas’ın Seri B yatırım turu Coatue Management, DST Global ve Tencent liderliğinde gerçekleşti.

Gorillas, bu yatırım turuyla birlikte faaliyet gösterdiği ülke ve şehir sayısını da arttırmak istiyor. Her bir teslimat için 2 dolar ücret alan Gorillas, ürün fiyatlarını marketlerle aynı seviyede tutarak 2 binin üzerinde ürün teslimatı yapabiliyor.

Ayrıca Gorillas, aldığı yeni yatırımın 1 milyon dolarını kuryelerine ve saha çalışanlarına dağıtacağını açıkladı. Getir ise bugün yaptığı basın toplantısında, kurye ve saha çalışanlarına yeni yatırımdan 25 milyon dolar dağıtılacağını açıklamıştı.

getir, 2.6 milyar dolar değerleme ile Sequoia Capital ve Tiger Global’dan 300 milyon dolar yatırım aldı

Dünyada ilk kez ortalama 10 dakikada market ürünleri teslimat modelini 2015 yılında başlatan getir, aldığı 300 milyon dolarlık yeni yatırımla 2,6 milyar dolarlık değerlemeye ulaşarak sadece 5,5 yıl gibi kısa bir sürede Unicorn olma başarısını gösterdi.

“Beş harf iki heceli” Getir kelimesini tüm dünyaya sevdirmeyi hedefleyen Getir, Londra’nın yanı sıra yakın zamanda Almanya, Fransa ve Hollanda’da hizmete başlamaya hazırlanıyor.

Daha önce dünyada yapılmamış 10 dakikada market ürünleri teslimat modeli fikri ile kurulan teknolojik girişim Getir, geçtiğimiz Ocak ayında ikinci yatırım turunu 128 milyon dolarla tamamlamıştı. Yalnızca iki ay içinde üçüncü turu da tamamlayan Getir, yerli ve yabancı fonlardan 300 milyon dolar değerinde yeni yatırım alarak değerlemesini 2,6 milyar dolara çıkardı. Getir, 5,5 yıl kadar kısa bir sürede Unicorn olan ilk Türk şirketi oldu.

2 ayda 2 yatırım turu tamamlandı

İki ay içinde iki tur tamamlayan Getir’de üçüncü turun liderliğini yeni yatırımcılardan Silikon Vadisi merkezli Sequoia Capital ve mevcut fonlardan New York merkezli Tiger Global üstlendi. Daha önceki tura katılan 8 fondan 7 tanesi de bu son tura katıldılar.

Getir Kurucusu Nazım Salur: “Dünyada ilk kez ortalama 10 dakikada market ürünleri teslimat modelini Getir ile 2015 yılında başlattık. İş modelimize olan yoğun ilgi nedeniyle geçtiğimiz turun üzerinden henüz 2 ay geçmeden bir tur daha yatırım alma imkanı doğdu. Biz de bunu değerlendirerek 300 milyon dolarlık yeni kaynak yaratarak yurt dışı pazarlarda daha hızlı büyümeye odaklanacağız. Aldığımız bu yatırımla 2,6 milyar dolar değerlemeye ulaşarak Türkiye’nin Unicorn’u olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Önümüzdeki aylarda Almanya, Fransa ve Hollanda’da da Getir operasyonlarını başlatacağız. Pandeminin kontrol altına alınmasını takiben Brezilya’da da bu iki heceli Türkçe kelimeyi sevdirmeyi arzuluyoruz. Getir’in Unicorn olmasında en önemli katkıyı veren bayilerimizin saha çalışanları olan kurye ve depo görevlilerine kıdeme dayalı olarak dağıtılmak üzere, 25 milyon TL’yi bayilerimiz kanalıyla paylaşacağımızı da belirtmek isterim” dedi.

Londra’dan sonraki 3 hedef: Almanya, Fransa, Hollanda

Türkiye’nin Unicorn’u Getir, hizmet verdiği ülke sayısını 5’e çıkarmayı hedefliyor. İkinci turda alınan yatırımın ardından Ocak ayı sonunda Londra’ya hızlı bir giriş yapan Getir’in hedefleri arasında Almanya, Fransa ve Hollanda da var. Yeni ülkelerde 2021’in ilk yarısında hizmete başlamayı planlayan Getir, güçlü ekipler oluşturmak için iş başvurularını almaya başladı.

Allianz Türkiye, kurum içi girişimcilik programı kapsamında 116 iş fikrini değerlendirdi

Allianz Türkiye, yeni nesil sigortacılığın öncülüğünü yapma vizyonuyla yenilikçi iş modellerini ve projeleri desteklemeye devam ediyor. Allianz Türkiye bünyesinde kurulan İnovasyon Ofisi aracılığıyla yürütülen Kurum İçi Girişimcilik Programı ile şirket çalışanlarının yenilikçi iş fikirleri hayata geçiriliyor.

Eğitim, mentorluk, müşteri ve pazar araştırmalarının yanı sıra birçok farklı çalışmayı kapsayan bir maraton olan program, 2020 yılında dördüncü kez gerçekleştirildi. Kurum İçi Girişimcilik Programı’nda geçen yıl şirket çalışanları tarafından geliştirilen 116 iş fikri değerlendirilirken, programın çeşitli aşamalarına toplam 410 çalışan dahil oldu, 721 müşteri ile ihtiyaç analizi yapıldı. Programın kritik aşamalarında, bizzat İcra Kurulu üyeleri tarafından değerlendirme yapıldı. İcra Kurulunun yaptığı değerlendirmeler sonucunda 2020 yılı programının birincisi “Uzaktan Risk Analizi” projesi oldu. “Havadan HaberALL” projesi ise ikinci sırada yer aldı.

Müşteri odaklı projeler ödüllendirildi

Uzaktan Risk Analizi projesi, Allianz’ın mevcut risk analiz sistemlerine bağlı olarak, müşteri görüşmelerinin güvenli bir ortamda uzaktan yapılabilmesi, anlık doküman paylaşılabilmesi, görüntü üzerinde işaretleme, konum alabilme gibi daha birçok kullanışlı özelliği ile canlıya alındı. Allianz’ın sürdürülebilirlik hedefleri ile uyumlu olan “Uzaktan Risk Analizi Programı” ile Allianz acenteleri ve müşterilerinin hayatını kolaylaştırırken, karbon ayak izini de azaltmak hedefleniyor.

Programda ikinci seçilen Havadan HaberALL projesi ile ise nowcast hava afet bilgileri temin edilerek, bu afetlerden etkilenme olasılığı olan Allianz müşterileri tespit ediliyor ve söz konusu müşterilere anlık bildirimler yapılıyor. Belirli bir müşteri kitlesinde uygulamaya alınan proje ile Allianz müşterilerinin varlıklarını ve sevdiklerini korumaları sağlanırken, hava afetlerine hazırlıksız yakalanmaları önleniyor. Allianz, proje ile müşterilerinin her zaman yanlarında olduğunu hissettirdiği anlara bir yenisini ekliyor.

Amaç inovasyon kültürünü geliştirmek

Program ile kurum içinde inovasyon kültürünü geliştirmeyi ve zenginleştirmeyi amaçladıklarını belirten Allianz Pazarlama ve Dijital Sigortalar Genel Müdür Yardımcısı Onur Kırcı, “Programın belirli aşamalarında start-uplarla çalışarak, yeni iş modellerinin üretilmesi aşamasına start-upları dahil ediyoruz. Yenilikçi iş fikri ile başvuru aşaması, iç mentorluk, iç entegrasyona destek gibi birçok farklı aşamada çok fazla çalışma arkadaşımız programa dahil oluyor. Üst yönetim olarak bizler de iş modellerinin geliştirildiği ilk aşama olan hızlandırma dönemi sonunda ve iş modelinin ilk çalışır modellerinin üretildiği sürecin sonunda projeleri bizzat dinliyor ve değerlendiriyoruz” diye konuştu.