Ana Sayfa Blog Sayfa 608

Yolcu360, Eksim Ventures’tan 30 milyon dolar değerleme ile 6 milyon dolar Seri A yatırım aldı

Silikon Vadisi’nden yola çıkan ve kuruluşundan kısa bir süre sonra hikâyesini Türkiye’den devam ettirme kararı alan Yolcu360, şimdi de dünyaya açılmak ve Unicorn olmak için çok önemli bir adım attı.

Araç kiralama platformu Yolcu360, yeni hedefleri için 30 milyon dolar değerleme ile hisselerinin yüzde 20’si karşılığında Eksim Holding’e bağlı Eksim Ventures’tan 6 Milyon Dolar’lık Seri A Yatırımı aldı.

28 Nisan’da online gerçekleşen yatırım lansmanında basın mensupları ile bir araya gelen Eksim Holding Strateji ve İş Geliştirme Başkanı Uğur Mutluhan Oruncak ve Yolcu360 CEO’su Umut Yıldırım, yatırım sonrası için markanın vizyonunu ve büyüme hedeflerini paylaştılar.

2020’de hızlı büyüme

2020 yılında, son dört yıldaki yüzde 10 bin 632 rekor büyüme oranıyla Türkiye’nin En Hızlı Büyüyen Teknoloji Şirketi* seçilen Yolcu360, 2020 yılında 22 milyon ziyaretçiye ulaşan dev bir operasyon haline geldi. (*Deloitte Technology Fast 50 Türkiye 2020 Birincisi) Herkesin istediği anda, istediği yerde ve istediği model kiralık araca ulaşabilmesini “Araç kiralamak ne kolaymış!” mottosuyla hayata geçirmeyi başardıklarını anlatan Yolcu360 CEO’su Umut Yıldırım, Yolcu360’ın araç kiralama sektörüne, rekabet eden değil rekabet edilecek yeni kulvarlar açan bir ‘oyun değiştirici’ olarak son derece özgün yaklaşımlar kazandırdığına vurgu yaptı. “Yolcu360 tamamen ihtiyaçlardan yola çıkarak hayata geçirilmiş bir sistem. Şu anda Türkiye’de ehliyeti olan her 10 kişiden altısının aracı yok, bize göre almasına da gerek yok. Artık Yolcu360 var. Birkaç tıkla bir dakikanın altında istenilen aracın, istenilen lokasyonda ve istenilen zamanda kiralanabilmesini sağlıyoruz. Türkiye’de 2 binden fazla lokasyonda 100 bin araçlık ekosistemimiz ile hizmet veriyoruz” ifadeleriyle söze başlayan Yolcu360 CEO’su Umut Yıldırım, değerlemenin ve alınan yatırımın Unicorn olma hedefleri için bir yakıt ikmali olduğunu söyledi. Umut Yıldırım “Yolcu360 ekibi misafirlerinin, iş ortaklarının hayallerini gerçekleştirmeleri ve büyük işleri yapmalarını sağlamak için bir araya geldi. Şirket kültürümüzü pozitiflik, yaratıcılık ve çözüm odaklılık değerlerinin üzerine inşa ettik. Sadece bir hizmet şirketi değil, teknoloji şirketi olmanın getirdiği inovatif düşünce tarzını kültürümüze yerleştirdik. Aynı işi yapan şirketler rakamlarla hareket ederken biz; en kolay, en güvenli ve en ulaşılabilir olma arzusunda tutkulu bir başlangıç yaptık. Bunun karşılığını rakamlarımızda da görüyoruz. Şu anda global internet ölçme ve karşılaştırma sitesi Similarweb.com araç kiralama kategorisinde dünyada 20. Türkiye’de ise 1. sıradayız. Şikayetvar.com’da ise yüzde 90’lık bir misafir memnuniyeti oranına sahibiz. Şimdi ilk baştan beri sahip olduğumuz o tutkuyu, küresel pazarda güçlü bir iş ortaklığıyla başarıya dönüştürme zamanı” dedi.

Umut Yıldırım, yatırım görüşmeleri sırasında Eksim Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ebubekir Tivnikli’nin ‘’Benim hayallerim tutkulu girişimcilerin hayallerinin hayata geçmesi ve milli teknolojiye yatırım yaparak ülkemizden global pazarlarda söz sahibi girişimler çıkması” sözlerinin kendileri için motive edici olduğunu da sözlerine ekledi.

“Yolcu360’ın şirket kültürünü ve yarattığı değeri destekliyoruz”

Toplantıda söz alan Eksim Holding Strateji ve İş Geliştirme Başkanı Uğur Mutluhan Oruncak, teknolojiyi ve yenilikçi fikirleri destekleyen bir iş modeline inandıklarını belirterek, “Yolcu360’ın iş modelini de işte bu sebeple çok beğendik” dedi. Oruncak, Yolcu360’ın araç kiralama sektörünün tüm paydaşlarına değer katan bir iş modeli inşa ettiğine dikkat çekti. Şirketin iş yapış kültürünü de çok etkileyici bulduklarını belirten Oruncak, “Son derece iş odaklı ve adanmış bir ekip kültürü gördük. Bu kültürü oluşturmuş bir ekibi finansal olarak desteklemek bize çok uygun geldi. Yolcu360’ın araç kiralama sektöründe Türkiye ve dünyada lider olma hedefine destek vermek istiyoruz” diye konuştu.

Eksim Holding’in geleceğin sektörlerine yatırım için geçtiğimiz aylarda kurduğu Eksim Ventures’ın yeni yatırım arayışlarıyla ilgili de bilgi veren Oruncak şunları kaydetti: “Eksim Ventures olarak farklı sektörlerde de Yolcu360 gibi kendini ispatlamış girişimler ile fonumuzu çeşitlendirmeyi amaçlıyoruz. Özellikle holdingimizin faaliyet gösterdiği enerji ve gıda sektörlerinde yenilikçi iş modellerine önem veriyoruz. Bu kapsamda bize hız katacağını düşündüğümüz, bu tür yatırımları daha önce profesyonel olarak yapmış ve başarılı olmuş diğer girişim sermayesi yatırım fonlarına da yatırım yapacağız. Onların danışma kurullarında yer alarak kapsamımızı daha geniş tutacağız” dedi.

“Mutluluk saplantısından vazgeçmeden yola devam”

İlk andan itibaren koşulsuz misafir mutluluğuna dayalı bir operasyon yürüttüklerini belirten Yolcu360 CEO’su Umut Yıldırım “Farkı yaratanın insan ve hizmet faktörü olduğunu biliyoruz. Araç kiralama sürecine uçtan uca farklılık getirebilmemiz ‘misafir mutluluğu saplantımız’ sayesinde oldu ve bu saplantıdan vazgeçmeyeceğiz. Bizim bu konudaki hassasiyetimizi benimseyerek operasyona değer katan iş ortaklarımıza içtenlikle teşekkür ediyorum. Birlikte pazara yön veriyor, hareket getiriyoruz. Birlikte oluşturduğumuz değer sayesinde bugüne dek araç kiralama alışkanlığı olmayan bir hedef kitleyi harekete geçirerek pazarın dinamiklerini değiştirdik. Pandemi etkisinde geçen 2020 yılında araç kiralama sayılarında yüzde 107’lik bir artış yaşandı. Misafirlerimizin araç kiralama alışkanlıkları değişti ve kiralamalar yüzde 32 oranında daha uzun süreli olmaya başladı. Tüm bu rakamları misafirlerimiz için hayal ettiğimiz hizmetin karşılığı olarak görüyorum. ‘Araç ihtiyacı olan herkesin cebinde Yolcu360 uygulamasının kayıtlı olduğu gün için çalışmaya devam” ifadelerini kullandı.

500 Milyon TL’lik iş hacmi hedefleniyor

Yolcu360’ın 2017 yılında 700 bin tekil ziyaretçisi varken bu sayının 2020 yılında rekor bir büyüme ile 22 milyon ziyaretçi trafiğine ulaştığını belirten Umut Yıldırım, gelirlerinin de bu sayılara paralel olarak büyüdüğünü ifade etti. 2017 yılında 6 Milyon TL olan gelirlerin 2020 yılında 100 Milyon TL’ye ulaştığını belirten Yıldırım, 2022 yılında 500 Milyon TL’yi aşan bir gelir beklentisi içinde olduklarını söyledi. Yıldırım, bu büyümenin en önemli nedeninin sağlam bir teknolojik altyapı ve sistemsel işleyiş ile birlikte, Yolcu360 ekibinin misafirlerinin her türlü ihtiyacını çözmek konusundaki saplantılı düzeydeki hassas tutumu olduğunun altını bir kez daha çizdi.

Yatırım teknoloji altyapısının geliştirilme hızını artıracak

Eksim Ventures yatırımı Yolcu360 platformunun yalın ve kullanıcı dostu özelliklerini koruyarak teknolojik yatırımları hızlandırmak yönünde önceliklendiriliyor. Platformun fonksiyonel özellikleri genişletilirken, yeni ürün ve lokasyon girişlerinin, arama süreçlerinin, B2C yerelleştirilme seçeneklerinin, mobil uygulama ve dünya çapında giderek daha yaygın hale gelen kullan-bırak sistemi hazırlıklarının tamamlanması 2021 hedefleri arasında ilk sıraları alıyor.

Borda Teknoloji ve İsveç merkezli Texi’den yeni girişim: BordaTex

Türkiye’de hastanelere özel IoT çözümleri sunarak operasyonel verimlilik ve yüksek hizmet kalitesi sağlayan yerli girişim Borda Teknoloji ile sağlık sektörüne tekstil çözümleri sunan İsveçli Texi AB grubu altındaki Texi güçlerini birleştiriyor.

Ortak girişim BordaTex’in misyonu hastanedeki operasyonel süreçlere ait IoT verilerini kullanarak operasyonel farkındalık ve içgörü sağlamak olarak belirlendi. Bu sayede hastane personeli hayat kurtarmaya odaklanırken hastane yöneticileri de veriye dayalı daha sağlıklı kararlar alabilecek.

Borda Teknoloji’nin Amerika ve Rusya ofislerinden sonra İskandinavya’ da kurulacak bu şirkette Borda’nın Hasta Süreç Yönetimi, Bebek Güvenliği, Demirbaş Yönetimi, İş Talep Yönetimi gibi ürünleri ile Texi’nin İskandinavya’daki pazar hakimiyeti bir araya gelecek.

Borda Teknoloji halihazırda sunduğu ürünlerle toplam 5 milyon metrekarelik hastane alanında operasyonel verimliliği sağlayarak Türkiye’de %70 pazar payı ile lider konumdadır.
Borda teknoloji kurucu ortağı ve CEO’su Akın Altunbaş konuya ilişkin:

“Hastane operasyonlarına ait sağladığımız operasyonel farkındalık ve içgörü, hastane yöneticilerinin daha doğru kararları alınmasını sağlarken, yönetilemeyen süreçlerin yönetilebilmesine ve manuel süreçlerdeki insan müdahelesinin minimuma indirilmesine olanak sağlıyor. Sonuç, yüksek hizmet kalitesi, maksimum operasyonel verimlilik, 24×7 güvenlik ve kusursuz hasta deneyimi. Türkiye’deki dijital dönüşüm hikayemizi İskandinavya’da da yazacak olmaktan heyecan ve gurur duyuyoruz.” dedi.

Ortak girişim BordaTex’in CEO’su Anders Bergfeldt ise şu açıklamalarda bulundu:
“Kendi pazarlarında IoT alanındaki uzmanlıklarıyla bilinen Borda Teknoloji ve Texi’nin kurduğu bu ortak girişim İskandinavya’da sağlıkta IoT alanında lider olmak için olağanüstü bir fırsat sunuyor.”

Doktorlar ve tıp öğrencileri arasında iletişim sunan yerli girişim Medklik, B4YO Capital’den yatırım aldı

Doktorlar ve tıp öğrencileri için iletişim ve konsültasyon platformu olan Medklik, Türkiye’nin bu alandaki ilk ve lider dijital girişimi olma özelliğini taşıyor.

Medklik üyesi doktorlar ve öğrenciler, mobil uygulama içerisinde veya web ara yüzünde; herhangi bir hastalığın tedavisinde yardımcı olacak bilgilerin girişini yaparak alanında uzman doktorlardan konsültasyon desteği alabilme, arşivlenen vaka ve veriler üzerinden klinik çalışmalar yürütebilme özelliklerinden faydalanabiliyorlar. Ayrıca Medklik ile webinarlara ve özel temalı gruplara katılarak ilgi duydukları alanlarda network yapabilme fırsatı yakalıyorlar.

Medklik, 2018 yılından beri yakaladığı organik ve stabil büyüme ile Türkiye’nin 81 ilinde 24.000 üzeri onaylı üyeye erişerek ulaştığı bu istikrarlı performansı sonucunda 2020 yılının son çeyreğinde girişim sermayesi fonu B4YO Capital‘den yatırım aldı. Ayrıca bugün açıklanan, Sanofi’nin girişimcilik programı PharmUp’ın da ikinci dönemine seçilen girişimler arasında yerini aldı.

Medklik kurucu ortağı Dr. Fahri Yılmaz “Medklik olarak üyelerimize daha iyi hizmetler sunmak ve kurmuş olduğumuz gelecek vizyonuna ulaşmak için B4YO’dan aldığımız yatırımla, ekibimizi ve teknolojik altyapımızı geliştirip, hedefli bir pazarlama stratejisi ile uygulamayı daha fazla doktora ve tıp öğrencisine ulaştırmak istiyoruz” dedi.

ÇiçekSepeti, 2011 yılında yatırım aldığı Amazon ve Hummingbird’deki hisselerini geri satın aldı

Türkiye’nin en eski e-ticaret markalarından ÇiçekSepeti pek çok rakibinden önce dikkat çekmiş ve 2011 yılında e-ticaret devi Amazon’dan yatırım almıştı.

Tüm büyük şirketler yabancı yatırım alıp sonrasında şirketlerini devretmeye çalışırken ÇiçekSepeti bu yıl aldığı bir kararla yatırımcıları Amazon ve Hummingbird’ün azınlık hisselerini geri satın alarak tamamıyla bir Türk şirketine dönüştü.

E-ticaret sektörüne yeni bir bakış açısı getirmek hedefiyle 2006 yılında kurulan ve bugün yüzlerce çalışan, 20.000’den fazla tedarikçi ağından oluşan büyük bir ekiple operasyonlarını sürdüren ÇiçekSepeti’nin kurucusu ve CEO’su Emre Aydın süreç ile ilgili olarak:

“İlk gününde, çiçekleri kendi araçlarımızla müşterilerimize ulaştırmaya çalışan bir e-ticaret sitesi iken, önce binlerce çiçekçi ve pastane ile birlikte milyonlarca çiçek ve Bonnyfood’u müşterilerimize ulaştırdığımız bir tedarik ağına, ardından yurt dışında operasyonları olan “Lolaflora” markasına sahip olduk. Son olarak da marketplace modelinde satışlara aracılık etmeye başlayarak iş ortaklarımızla birlikte milyonlarca ürün satışı yapıp pazar lideri olma yolunda ilerlediğimiz yeni bir başarı hikayesinin ilk adımlarını attık. Şimdi ise e-ticaret girişimlerinin hisselerinin tamamını yabancı yatırımcılara satıp çıkış yaptığı bir ekosistemde aldığımız bu kararın çok değerli olduğunu ve bir Türk markasının Türkiye’de ve dünyada ne kadar büyüyebileceğini ülkemizdeki diğer girişimlere gösterdiğimizi düşünüyorum.” dedi.

ÇiçekSepeti’nin çalışanları ve iş ortakları ile paylaştığı bu haberle birlikte ÇiçekSepeti artık arkasında güçlü yatırımcılar olmadan, tamamen Türkiye’de yerleşik bir ekip olarak Amerikalı Amazon, Çinli Alibaba’nın %86,50 hissesine sahip olduğu Trendyol ve Koreli N11’e karşı anlamlı bir rekabet içerisinde yerini aldığını, pazar yeri kategorisinde de liderliğe oynayan büyük bir e-ticaret markası olarak başarılarını ve globaldeki büyümesini katlayarak yoluna devam edeceğini duyurdu.

Sanofi’nin girişimcilik programı PharmUp’ın ikinci dönemine seçilen 6 girişim

Türkiye’de sağlık alanında yenilikçi çözümler geliştirmek ve sunmak için çalışan Sanofi’nin ikinci döneminde Türkiye’nin girişimcilik alanındaki en köklü kurumlarından Endeavor iş birliğinde gerçekleştirdiği girişimcilik programı PharmUp’ta yeni dönem katılımcıları belli oldu.

Akıllı Sağlık Cihazları ve Diagnostik Çözümler (giyilebilir teknolojiler ve hızlı test araçları), Medikal Eğitim ve İletişim Araçları, Sağlıklı Yaşam Çözümleri, Dijital Sağlık ve Teletıp, Veri Yönetimi ve Analitiği, Kurumsal Dijital Dönüşüm olarak belirlenen yeni dönem konuları doğrultusunda bu yıl başvurular arasından 6 girişim programa katılmaya hak kazandı.

PharmUp’ın 2021 dönemine seçilen 6 girişim:

Sanofi Türkiye, Levant ve İran Ülke Müdürü Cem Öztürk;

“PharmUp’ın başarıyla geçen ilk döneminin ardından ikincisini başlatmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek şunları kaydetti; “Sanofi, 64 yıldır Türkiye’nin sağlıklı geleceği çalışan ve inovasyona büyük önem veren yenilikçi bir ilaç şirketi. Yenilikçi duruşumuz sadece kendi bünyemizde hastalara ve hekimlere sunduğumuz tedavi seçenekleri ile sınırlı değil. Bugüne kadar Türkiye’ye bugüne kadar toplamda 1 milyar doları aşkın yatırım yapmış bir şirket olarak, Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarımızı yürütmenin yanı sıra, bu alandaki gelişim fırsatlarıyla değer zincirinin tümüne destek olmak üzere proje ve iş birliklerine imza atıyoruz. Dolayısıyla, sektörümüzü daha ileriye taşıma potansiyeline sahip girişimlere katkı sağlamayı da Sanofi olarak çok önemsiyoruz. PharmUp bu vizyonumuza güzel bir örnek oluşturuyor. PharmUp’ın ilk dönem programına dahil olan girişimcilerin kat ettikleri aşamayı görmek programımızın yarattığı farkı göstermek açısından önemliydi. Girişimlerden birinin hayata geçirdiği uygulama ise dünyada bir ilk olma özelliğini de taşıyordu. PharmUp’ın, Endeavour iş birliğinde gerçekleştireceğimiz ikinci döneminde, kısa listemizde 6 inovatif fikir bulunuyor. Kendilerinin bu süreçte kaydedecekleri aşama ve kuracağımız olası iş birlikleri adına heyecan duyuyoruz.” dedi.

Endeavor Yönetim Kurulu Başkanı Emre Kurttepeli ise;

“Türk girişimcilik ekosistemi için heyecanlı bir dönem yaşıyoruz. Geçtiğimiz sene hem Türkiye’de rekor şirket satışları gerçekleşti, hem ciddi yatırımlar oldu hem de kurumsal dünya ile girişimci iş birlikleri anlamında çok verimli bir sene yaşadık. Kurumsal şirketlerin girişimcilerle iş birliği içinde olması, girişimcilerin farklı kaynaklara erişerek daha hızlı büyümesinin yanında, kurumsal dünyanın da yeni teknolojilere erişerek hem kurum içi hem kurum dışı inovasyona hız kazandırmasına sebep oluyor. Türkiye’de özellikle sağlık teknolojilerinde oldukça gelişmeye açık fırsat var, bu bağlamda Sanofi gibi tüm dünyada alanında öncü bir kurumla partner olmak ve bu gelişime katkıda bulunmak bize mutluluk veriyor. Detaylı bir seçim süreci sonucu, PharmUp’a Sanofi ekibiyle birlikte 6 girişim seçtik. Tüm girişimcileri kutluyorum, Endeavor olarak kendilerine her türlü desteği vermeye hazırız.”

Programın sonunda Sanofi ile iş birliği fırsatı

Sağlık dikeyinde çalışan, ölçeklenebilir, geliştirilebilir ve sürdürülebilir fikirlerin hayat bulduğu programa seçilen girişimciler, mentörlük desteği ve eğitimler içeren 3 aylık hızlandırma dönemine başlayacak. Bu dönem sonrasında ürünlerini olgunlaştıran start-up’lar Temmuz ayında gerçekleştirilecek programın final gününde (Demo Day) sektörün önde gelen isimlerine projelerini tanıtma şansı bulurken somut çözümü olan projelere Sanofi ile iş birliği fırsatı sunulacak.

Sina Afra, Londra merkezli global yatırım grubu IKAR Industries’in hisselerini satın aldı

Teknoloji alanında Avrupa’nın en başarılı girişimci ve yatırımcılardan biri olan Sina Afra, Londra merkezli uluslararası yatırım grubu IKAR Industries LLP‘nin hisselerini satın aldı.

Satın alma detaylarının paylaşılmadığı bu yatırımda taraflar, finansal işlemin herhangi bir ayrıntısını kamuoyuna açıklamama konusunda anlaşmış.

IKAR Industries ve grup şirketleri, teknoloji, konaklama, gayrimenkul, emniyet, güvenlik, spor, eğlence ve enerji sektörü gibi geniş bir yatırım yelpazesine sahip. Şirket ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri, Kuzey Amerika, Avrupa ve gelişmekte olan pazarlarda faaliyet gösteren girişimci yatırım grubu. Grubun Amsterdam, Berlin, Boston, İstanbul, New York, Washington ve Zürih’te temsilciliği bulunuyor.

“40 teknoloji yatırımı gerçekleştirdim”

Konuyla ilgili açıklama yapan Sina Afra, “Şimdiye dek 40 teknoloji yatırımı gerçekleştirdim. IKAR ise başarılı ve çok gelecek vaat eden bir şirket grubuna yaptığım ilk yatırım. Kurucu Ortakların bir araya getirdiği yetenekler benzersiz bir güç merkezi oluşturuyor. Grubun tüm bileşenleriyle birlikte büyümesini desteklemekten büyük heyecan duyuyorum” dedi.

IKAR Industries Yönetim Kurulu Başkanı ve Kurucu Ortağı Mario Diel “Sina Afra gibi seçkin bir girişimci yatırımcıyla yan yana olduğumuz için son derece gururluyuz! Uluslararası ağ ve şirketleri ölçeklendirmedeki başarısı, önümüzdeki yıllarda lider bir küresel yatırım grubu olmamıza yardımcı olacak” dedi.

IKAR Başkanı ve kurucu ortağı Howard Beasey ise “Sina geçen yıl Danışma Kurulumuza katıldı ve grubumuzun son aylarda kaydettiği önemli büyümeye tanıklık etti. Yaptığı yatırım grubumuzun yönetimine ve iş stratejisine güveninin önemli bir göstergesi” dedi.

Volvo Trucks, 2022’de karayolu taşımacılığında elektrikli araçlara geçmeye hazırlanıyor

2022’nin ikinci yarısında ağır hizmet tipi tamamen elektrikli 3 yeni aracın satışına başlayacak olan Volvo Trucks, karayolu ağır yük taşımacılığında elektrikli araçlara geçişini hızlandırmayı hedefliyor.

Farklı nakliye ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunan Volvo Trucks özellikle AB ülkelerinde yakın gelecekte tüm kamyon taşımacılığında elektrikli araçlara geçmeyi öngörüyor.

Tüketicilerin karbonsuzlaştırma ve daha yeşil nakliye seçeneklerini tercih etmeleri ve şirketlerin ilkim hedefleri nedeniyle, ulusal ve uluslararası nakliyatta elektrikli araçlara olan ilgi her geçen gün daha da artıyor.

Volvo Trucks, rekabetçi ve çevresel nedenlerle tüketicilerin bu taleplerini göz önünde bulunduran nakliye şirketlerinin ihtiyaçlarına yönelik olarak elektrikli araç ürün yelpazesine üç yeni ağır hizmet kamyonu ekledi.

Şehirlerarası taşımacılıkta elektrikli araç dönemi başlıyor

2017 yılı itibarıyla Türkiye distribütörlüğünü Temsa İş Makinaları’nın yürüttüğü Volvo Trucks’ın satışa sunduğu 3 yeni elektrikli kamyon modeli taşımacılıkta yeni bir dönem başlatıyor. Volvo FH ve Volvo FM modelleri ile kentsel taşımacılıkta kullanılan elektrikli kamyonların şehirlerarası bölgesel taşımacılık için de kullanılması artık mümkün. Yeni elektrikli Volvo FMX modeli ise inşaat taşımacılığı operasyonlarının daha sessiz ve daha yeşil gerçekleştirilmesine katkı sağlıyor.

Eksiksiz elektrikli ürün yelpazesi

2019’da Avrupa’da seri üretimine geçilen ve şehir içi ulaşımda kullanılan Volvo FL Electric ve Volvo FE Electric modelleri sonrasında, Aralık 2020’de Kuzey Amerika’da Volvo VNR Electric modelini satışa sunan Volvo Trucks, 2022’nin ikinci yarısında satışına başlayacağı 3 yeni modeli ile sektörde en geniş elektrikli ürün yelpazesine sahip olacak. Orta ve ağır taşımacılıkta 6 farklı elektrikli modeli ile şehir içi ve şehirlerarası taşımacılığında müşterilerinin ihtiyaçlarına farklı ihtiyaçlarına en uygun çözümü sunacak.

Avrupa Birliği’nin taşımacılık ihtiyaçlarının neredeyse yarısı karşılanacak

Eurostat 2018 “Mesafeye göre Karayolu Yük Taşımacılığı” istatistiklerine göre Avrupa’da karayolu ile taşınan tüm malların %45’i 300 km’den daha az bir mesafe kat ediyor. Dolayısıyla daha yüksek yük kapasitelerine, daha güçlü sürüş özelliklerine ve 300 km’ye kadar menzile sahip yeni kamyonlarıyla Volvo Trucks’ın elektrikli ürün portföyü bugün Avrupa karayolu taşımacılığının yaklaşık %45’ini kapsayabilecek. Böylece, resmi istatistiklere göre AB’deki toplam CO2 emisyonlarının yaklaşık %6’sını oluşturan karayolu taşımacılığından kaynaklanan iklim etkisinin azaltılmasına katkı sağlanacak.

Volvo Trucks’ın elektrikli araçlara geçiş süreci, hizmet odaklı yaklaşımı sayesinde, çok sayıda servis, bakım ve finansman çözümünün yanı sıra elektrikli taşımacılığa daha kolay ve daha hızlı geçişi kolaylaştırmaya yardımcı olabilecek farklı seçenekleri de içeriyor.

Yakın dönemde kamyon taşımacılığında elektrikli araçlara geçilmesi konusunda büyük bir potansiyel olduğunu belirten Volvo Trucks Başkanı Roger Alm, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Elektrikli kamyonların 2030 yılına kadar Avrupa’daki satışlarımızın yarısını oluşturmasını hedefliyoruz. Piyasaya sürdüğümüz bu üç yeni ağır hizmet kamyonu, bu hedefe ulaşma yolunda attığımız büyük bir adım. Küresel bayi ağımız ve servis atölyelerimiz aracılığıyla sunduğumuz bu eksiksiz elektrikli taşımacılık çözümleri, müşterilerimizin başarıları açısından da hayati bir role sahip.” dedi.

Sırada hidrojen yakıt hücreli elektrikli kamyonlar var

Uzun mesafeli ağır taşımacılıkta da elektrikli araçların kullanılacağını öngören Volvo Trucks hem yüksek yük kapasitesi hem de çok daha uzun mesafeler için elektrik üretmeye yönelik hidrojen yakıt hücreleri kullanmayı planlıyor.

Volvo Trucks Başkanı Roger Alm, “Bu teknoloji hızla gelişiyor ve amacımız aynı zamanda hem pilleri hem de yakıt hücrelerini kullanarak uzun sürüş mesafelerini elektrikli hale getirmek. 2020’li yılların ikinci yarısında yakıt hücreli elektrikli kamyonlar satışına başlamayı hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.

Ozan Elektronik Para, yerli fintech Payfull iş birliği ile orta ve büyük ölçekli işletmelere yeni çözümler sunacak

Geçtiğimiz aylarda Ozan SuperApp ve Sanal POS ürünlerini kullanıcılarıyla buluşturan Ozan Elektronik Para, 2021 yılının ilk günlerinden itibaren önemli iş birliklerini duyurmaya devam ediyor.

Şubat ayında Visa üyeliğini duyuran ve ardından Albaraka Türk Katılım Bankası ile açık bankacılık alanında iş birliğine imza atan Ozan Elektronik Para, önemli bir projeye daha imza attı.

Yerli fintech girişim Payfull ile gerçekleştirilen iş birliği sayesinde, orta ve büyük ölçekli işletmeler Ozan Elektronik Para aracılığıyla ödeme geçidi (Payment Gateway) ve bayi tahsilat sistemleri çözümlerinden yararlanabilecek.

Ozan Elektronik Para CEO’su Ömer Suner: “Ozan Elektronik Para olarak, Sanal POS ürünümüz ile işletmelerin tüm ödeme alma problemlerini çözmeyi ve ticari faaliyetlerini daha rahat bir şekilde sürdürmelerini hedefliyoruz. Ancak hedefimiz sadece bununla sınırlı değil. İşletmelerin, ödeme almasından ve yapmasından, teknik altyapıya, ödeme geçidinden, kapsamlı tahsilat çözümlerine kadar ihtiyaç duydukları tüm süreçlerde var olmak istiyoruz. Bu çerçevede, Payfull ile yaptığımız iş birliği büyük önem taşıyor. Gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği ile işletme sahipleri, yeni nesil tahsilat çözümlerinden faydalanabilecek. Bu ve bunun gibi önemli iş birliklerimiz hem Türkiye’de hem de global arenada devam edecek.”

“Bu iş birliği işletmelere sayısız katma değerler sağlayacak.”

Yılın ikinci yarısında hayata geçmesi planlanan bu önemli iş birliği için Payfull CEO’su Recep Erdoğan ise “Payfull olarak 2015 yılından bugüne kadar Türkiye’nin en saygın kurumlarının B2B online tahsilat sistemlerini geliştirdik. Son bir yılda sistem üzerinden 20 milyar TL’nin üzerinde işlem hacmi oluştu ve bu rakam hızlı bir şekilde artış göstermeye devam ediyor. Geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiğimiz Ozan Elektronik Para iş birliği ise özellikle B2B tahsilatlarda, işletmelere sayısız katma değerler sağlayacak. Buna ek olarak açık bankacılık çözümlerimiz ile de işletmelere eşsiz finansal hizmet deneyimi sağlayan arayüzler sunacağız. İş birliğimiz sadece Türkiye ile sınırlı kalmayacak. Avrupa’nın en yenilikçi bankalarından biri olan European Merchant Bank ve yine OpenPayd gibi inovatif kurumlar ile de Payfull markasını uluslarası arenada birlikte büyüteceğiz.” dedi.

Yemeksepeti Banabi, Uraz Kaygılaroğlu ve Nilperi Şahinkaya’nın ekran yüzü olduğu reklamlarını yayınladı

Yemeksepeti’nin online market ürünleri sipariş platformu Yemeksepeti Banabi, 29 ilde, milyonlarca kullanıcısının hayatını kolaylaştırmaya devam ediyor. Uraz Kaygılaroğlu ve Nilperi Şahinkaya’nın ekran yüzü olarak yer aldığı yeni reklam filmlerini art arda yayınlayan Yemeksepeti Banabi, hız, kolaylık ve kullanıcıya verdiği rahatlık hissiyle öne çıkan platformunu esprili bir dil ile işliyor.

#BanabiRahatlıkGeldi

#BanabiRahatlıkGeldi temasıyla kurgulanan reklam filminin ilki, evde sakin kalmaya çalışan Uraz Kaygılaroğlu ile başlıyor. Uraz, elinde bitmiş kumanda ve kurumuş boğazıyla sakinliğini korumaya çalışırken bir yandan, evin sakinlerinin dondurma, köpek maması gibi talepleriyle boğuşuyor. İyice paniğe kapılan Uraz, kapının ziliyle birlikte Yemeksepeti Banabi’nin geldiğini anlayınca “Bana bi’ geldi, rahatladım” diyerek güler yüzüyle siparişleri alıyor. TV’nin karşısına geçip rahatlayarak dondurma yiyen Uraz, dondurmayı kendine söylemediğini hatırlayarak tekrar Yemeksepeti Banabi’den bir dondurma daha sipariş vermesiyle reklam filmi sona eriyor.

Reklam filminin ikincisi ise öğlen saatlerinde uyanan Nilperi ile başlıyor. Nilperi koltuğunda otururken, bir elinde parçalanmış şarj kablosuyla şarjının yüzde 1 kaldığını fark ediyor. Daha sonra kahve ve çikolatasının da bittiğini fark eden Nilperi, ağlanacak haline gülerek sinirlenmeye başlıyor. Bir de üstüne kuzeninin geleceği haberini alarak iyice çileden çıkmışken kapının çaldığını duyup rahatlıyor. Banabi kuryesini güler yüzüyle karşılayan Nilperi, “Bana bi’ geldi, rahatladım” diyerek siparişlerini teslim alıyor. Büyük bir neşeyle telefonunu şarj eden Nilperi, keyifle çikolatanın tadını çıkartırken bir yandan da gelen pasta böreği misafiri için servis tabaklarına koyuyor. Kendine hakim olamayıp böreklerden de yemeye başladıktan sonra “Ne yapayım canım sıcak sıcak iyi gitti… Bu sefer de soda söyleyeyim” demesiyle reklam filmi sona eriyor.

İhtiyaç anlarında duyulan rahatsızlık hissini filmlerindeki eğlenceli tonuyla rahatlığa çeviren ve her geçen gün büyümeye devam eden Yemeksepeti Banabi, hızlı ve kaliteli çözümleriyle de her eve aynı rahatlığı getirme iddiasının altını çiziyor.

P&G’nin ilk girişimi Banabak, 1.6 milyon genç kullanıcıya ulaştı

Gençlerin dilinden anlamak mottosuyla 2014’te hayata geçirdiği mobil uygulama Banabak ile 1.6 milyon kişiye ulaşmayı başaran P&G, daha fazla gence dokunmak için markanın bütün süreçlerini yeniden tasarladı. Gençleşen yüzüyle kullanıcıların kampanya ve fırsatlardan maksimum yararlanmasını sağlayacak Banabak’ın hedefi 2 milyon gence ulaşmak

Temizlik ve kişisel bakım ürünleri şirketlerinden P&G’nin, Türkiye’de gençlerle sinerji yakalayıp onların beklentilerini anlamak ve bu doğrultuda gençlere birbirinden farklı ve cazip fırsatlar sunmak için 2014’te hayata geçirdiği mobil uygulaması Banabak, 1.6 milyon genç kullanıcıya ulaştı.

Banabak, daha fazla gence ulaşacak

Uygulamayı daha yaygın hale getirip daha fazla gencin kampanya ve avantajlardan yararlanması için Banabak’ın tüm süreçlerini yeniden tasarlayıp gençleştiren P&G, bu şekilde hem erişimini artıracak hem de yaptığı iş birlikleriyle daha fazla gence dokunacak.

P&G’nin Türkiye’deki ilk start up’ı olma özelliği taşıyan, 30 yaş altı gençlerin hedeflendiği Banabak, orta ve üst düzey kitleyi hedef alan sadakat programlarından ayrışıyor ve gençlere istedikleri ve ihtiyaç duydukları kampanyalar sunuyor. Sahip olduğu fiş okuma teknolojisi ve oyunlaştırma modeliyle gençlere aldıkları her P&G ürününden puan kazandırıyor ve böylece indirim ve farklı ödüller kazanma gibi avantajlar sunuyor. Yenilenen kullanıcı dostu arayüzüyle gençlerin çeşitlendirilen ödüllere ulaşmasını kolaylaştıran Banabak, relansmanla birlikte 2 milyon gence ulaşmayı ve 340 bin olan aktif kullanıcı sayısını ise 500 bine çıkarmayı hedefliyor.

“En büyük araştırma şirketlerinden biriyiz”

P&G’nin dünyanın en büyük araştırma şirketlerinden biri olduğu belirten P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya CMO’su ve Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Onur Yaprak, bu özellikleriyle tüketicinin sadece bugün değil, yarın da neye ihtiyacı olabileceğini anlamayı hedeflediklerini söyledi. Yaprak “İhtiyacı tespit etme yolunda saha araştırmaları, mobil uygulamalarımız ve buralardan beslenen veriyle tüketicilerin beklentilerini, yönelimlerini, alışkanlıklarını anlamaya çalışıyoruz. Büyük veri tabanımız, veri ortaklıklarımızla ulaştığımız 2’nci parti verilerimizin yanı sıra “Orkid Perio”, “Prima Kulübü”, “Kadınlarbilir.com” ve “Banabak” gençlik platformumuzdan besleniyor” dedi. 2014 yılında bir gençlik hareketi olarak başlatılan Banabak’ın, bugün gençleri anlamak için çok önemli bir kaynak görevi gördüğünün altını çizen Yaprak, “Dolayısıyla biz de onlardan aldığımız bu verilerle, telekomünikasyon, bankacılık ve perakende sektöründe kullanılan teknoloji ve veri analitiği yetkinliklerini P&G markaları için entegre edip, bire bir kitlesel pazarlamanın kapılarını açıyoruz ve böylece tüketicilerimize markalarımızla olan ilişkisinden her daim memnun kaldıkları bir deneyim yaşatmış oluyoruz. Tüketicilerin ihtiyaçlarına en iyi şekilde yanıt verdiğimiz bu faaliyetlerimizle de bulunduğumuz kategorilere liderlik ediyor, aynı zamanda sektörümüzün de bizimle birlikte büyümesini sağlıyoruz” diye konuştu.