Ana Sayfa Blog Sayfa 533

Google Takvim, yeni güncellemesi ile nerede çalıştığınızı göstermenize olanak sağlıyor

Popüler arama motoru ve Android işletim sisteminin yürütücüsü Google, dahili uygulamalarına için yeni özelliklerini ekleme devam ediyor. Son güncellemesini Takvim uygulaması için gerçekleştiren Google, COVID-19 ile süre gelen uzaktan çalışma için faydalı bir özelliği uygulamasına dahil ediyor.

Uzaktan çalışmanın arttığı bu pandemi döneminde Google Takvim uygulaması, çalışanların her hafta nerede çalışmayı planladıklarını doğrudan takvimlerinde belirtebilmesini sağlayacak. Bu özellik sayesinde, belirli bir hafta için konum rutini eklemenize ve iş arkadaşlarınızın sizi bir etkinliğe davet ettiklerinde nerede çalıştığınızı bilmenizi sağlayacak.

30 Ağustos tarihinden itibaren Google Workspace kullanıcıları için aktif olacak bu özellik, Google Takvim uygulamasının haftalık takvim bölümünden erişilebilecek. İş konumu olarak eklenebilen konumlar arasında “Ofis”, “Belirtilmemiş” veya “Başka Bir Yer” seçenekleri bulunuyor. Varsayılan olarak kapalı olarak gelecek bu özelliği kullanmak için kullanıcıların takvim ayarlarına erişip bu özelliği etkinleştirmeleri gerekiyor.

Yüz yüze iş birliklerini planlamayı daha da kolaylaştırdığını dile getiren Google, şirket içi planlama ve yönetimi de olumlu bir şekilde değiştireceğini söylüyor. Yeni özelliğini blog sayfasında paylaşan şirket özelliğin; Google Workspace Business Standard, Business Plus, Enterprise Standard, Enterprise Plus, Education Plus, Sivil Toplum Kuruluşları ve G Suite Business kullanıcıları için aktif olacağını belirtiyor.

G Suite Basic, Google Workspace Essentials, Business Starter, Enterprise Essentials ve Education Fundamentals planlarında bulunan müşteriler ise maalesef ki bu özellikten yararlanamayacak.

Erdem Yurdanur, Heaventures’ın kurucuları arasına katıldı [Özel Haber]

Geçtiğimiz ay sonunda erken aşama girişimlerin mutfağındaki teknoloji yatırım şirketi olarak sizlere aktardığımız Heaventures‘la ilgili hem özel hem de güzel bir haberi paylaşıyorum.

Maçkolik, Masomo ve Kokteyl girişimleriyle ve 40’tan fazla girişime yaptığı yatırımlarla yakından tanıdığımız isim Erdem Yurdanur, Heaventures’ın kurucuları arasına katıldı. Kendisiyle oluşturduğumuz özel röportaj içeriğini sizlerle paylaşıyorum.

Kendisine Erdem abi dediğim için, bu şekilde kişisel hitapla devam edeceğim.

Erdem abi, Heaventures ile nasıl tanıştın ve bu ekibe kurucu olarak nasıl dahil oldun?

“Nurettin ve Utkan benim 25 yıl önce Arçelik’ten ayrıldıktan sonra kurduğumuz ilk şirket olan Coretech’de birlikte çalıştığım; çalışkanlıkları, zekâları ve üretkenlikleri ile her zaman takdir ettiğim kişilerdi. Onlar Coretech’den ayıldıktan sonra kurdukları Smartiks ile de çok başarılı oldular.

Bizim ilişkimiz de hiç kesilmedi, düzenli olarak birbirimizi neler yaptığımız konusunda güncelledik. Bu yaz başında yine bir görüşmemizde Nurettin bana Utkan ve Aylin ile birlikte farklı bir yatırımcılık girişimi kurduklarını ve ilk yatırımı gerçekleştirme aşamasında olduklarından bahsetti ve akıllarındaki modeli bana anlattıktan sonra benim düşüncelerimi sordu.

Ben de girişimcilik ekosisteminde uzun süredir var olan birisi olarak startupların ihtiyaçları konusunda zaten ciddi bir bilgi ve birikime sahip olduğumdan, bu modelin, altındaki yapının ve uygulayacak ekibin gerçekten de önemli bu ihtiyacı karşılayabileceğini düşündüğümü söyledim.

Birçoğunda yatırımcı da olduğum yüzlerce startup ile sürekli iletişim halinde olan bir melek yatırımcı olarak, bu misyonumu bireysel kapasitemin sınırlarında sürdürmek yerine, benzer ilkelerde buluştuğum ve vizyonunu paylaştığım Heaventures ekibi ile bu amaçta çok daha fazla katkıda bulunabileceğime inandığım için kuruculardan birisi olarak Heaventures’a katılmaya sıcak bakabileceğimi ilettim, ertesi gün anlaştık ve ekiple birlikte hemen yola koyulduk.”

Bu birliktelikle neyi hedefliyorsun?

“Dahil olduğum Heaventures’ın diğer oluşumlardan en temel farkı, yatırımcısı olacağı startuplara sağlayacağı yatırım katkısını smart-money olarak yaparken, bunun smart tarafının değerinin çok daha önemli görüldüğü startuplara gerçekleştirmek olduğunu söyleyebilirim.

Heaventures temel ihtiyacı para olan girişimleri radarına almayacak olup, bizleri daha çok co-founder gibi görebilecek, varlığımızın değer katacağına inanacak girişimlere yatırım yapacak. Daha sonra da bu erken aşama girişimleri daha büyük yatırımlar yapabilecek fonlara hazırlamak için birlikte çalışacak.”

Heaventures olarak yatırım yaptığınız girişimlere, maddi destek dışında neler sunacaksınız?

“Erken aşama startupların büyük çoğunluğunda en temel ihtiyaç aslında para değil, tecrübe ve akıl. Biz 4 ortağın toplam iş tecrübesi 70 yıla yakını girişimci ve yatırımcı rollerinde olmak üzere 90 yıldan daha fazla, bu yüzden birçok genç girişimciye ve erken aşama startuplara aktarabilecek oldukça fazla tecrübemiz ve aklımız olduğunu düşünüyoruz. Bu tecrübe ve aklın kapsamında strateji çizme, teknolojik destek, network sağlama, yatırımcı ilişkileri yönetimi, telif hakları ve hukuksal danışmanlık gibi birçok konu sayabilirim.”

Hedefinizde hangi alanlardaki girişimlere yatırım yapmak var?

“Daha çok teknoloji temelli ve ağırlıklı olmak üzere mümkün olduğunca globali hedefleyen, ölçeklenebilir her türlü fikri ve girişimi dinlemeyi ve değerlendirmeyi hedefliyoruz. Ama en önemli kriterimiz bizim felsefemizi anlamış ve buna değer verecek girişimciler bulmak. Çünkü sadece maddi katkı verip kenara çekilmeyi tercih etmeyeceğimiz için karşılıklı sevgi, saygı ve güvenin çok önemli olduğu bir ilişki ve çalışma biçimi yaratmak istiyoruz.”

Berlin merkezli fintech Moss, 29 milyon dolar yatırım aldı

Berlin merkezli Moss, A Serisi finansman turunda 29 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Şirket, bugüne kadar toplamda 64 milyon dolar yatırım aldı.

Fintech girişimi Moss (eski adıyla Vanta), yüksek limitli fiziksel ve sanal kredi kartları ile gider ve fatura takip yazılımı sunuyor. 2020’nin ortalarında piyasaya sürülen Moss, o zamandan beri, hem sanal hem de fiziksel 8.500’den fazla kredi kartı çıkarttığını ve 100.000’den fazla işlemin gerçekleştiğini bildirdi.

Raisin Bank ile işbirliği içinde sunulan Moss, yazılım ve ticari kredi kartının bir birleşimi olarak tanımlanabilir. Almanya’daki girişimler ve dijital şirketler için yeni bir tür kurumsal kredi kartı sunmasının yanı sıra, gider ve faturaları otomatik olarak takip ederek defter tutmayı kolaylaştırıyor. Moss müşterileri artık yalnızca sanal ve fiziksel kredi kartlarıyla bağlantılı yüksek kredi limitlerine değil, aynı zamanda çok yönlü bir harcama yönetimi yazılımına da erişebiliyorlar.

Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler arasında da hızla ivme kazanan platform, yeni finansmanı, ürün inovasyonunu geliştirmek, çalışan sayısını artırmak ve dünya çapında genişlemesini hızlandırmak için kullanmayı hedefliyor. Özellikle Avrupa pazarına girmek isteyen Moss, bu yıl içinde ikinci bir pazarda da satışa sunulacak ve 2022 itibariyle başka ülkelerde de hizmet verecek.

Moss CEO’su ve kurucu ortağı Ante Spittler, altı ay önceki son finansman turundan bu yana müşteri sayısını dört katına çıkardıklarını vurguladı. Spittler, şirketlerin, potansiyellerinden en iyi şekilde yararlanmaları için kuruluşlarındaki finans süreçlerini dönüştürmelerine yardımcı olmayı vizyon edindiklerini ve bu amacın Moss’u bir adım ileriye taşımaları için bir motivasyon kaynağı olduğunu belirtti.

Apple’ın 2022’nin başına kadar uzaktan çalışmaya devam edeceği ortaya çıktı

iPhone, iPad ve Mac gibi ürünleri ile öne çıkan Apple, kullanıcıları için yeni gelişmeler paylaşmaya devam etse de şirket içi politikalarını güncellemeye devam ediyor. Kısa bir süre önce Tim Cook tarafından gönderilen bir mail ile hibrit modele dönmeleri istenen Apple çalışanlarının 2022’nın başına kadar uzaktan çalışacağı ortaya çıktı.

Eylül ayının başında Tim Cook tarafından atılan mail ile başlayan olayın devamında bazı çalışanlar uzaktan çalışmak istediklerini dile getirdikleri bir yazı ile Apple yönetimine iletti. Ancak Apple, hibrit çalışma kararında oldukça ısrarcı olarak bu yazıyı önemsemedi. Ardından çıkan haberlere göre bazı çalışanlar ve hatta bazı üst yöneticiler şirketten ayrıldı.

Şimdi ise ortaya çıkan bilgilere göre Apple, ofise dönme planlarını bir kez daha erteleyerek 2022’nın başına kadar normal çalışma düzenlerine dönmeyi beklemediklerini söyledi. Boolomberg’ın haberinde paylaşılan bir not ile ortaya çıkan bu bilgide, ertelenmenin sebebi olarak ise COVID-19 vaka sayılarındaki artış gösterildi.

Genel olarak olayın ana hatlarına bakıldığında ise COVID-19 vakalarının artıması, şirketin kendine bir göz atmasına ve ofis planlarını yeniden gözden geçirmesini sağlamış oldu. Apple’ın normal planlarında ise Ekim ayında ofise geri dönmesi bulunuyordu.

Apple’ın bu şirket içi politikaları ve ofise dönüş planları arasında bir de Eylül ayında iPhone 13’ün yer alacağı bir özel etkinlik yapması bekleniyor. Henüz netlik kazanmayan etkinliğin duyursunun 31 Ağustos’ta, etkinliğin ise 7 Eylül’de yapılması bekleniyor.

Fitness sektörünü dijitalleştiren Sport Alliance, 60 milyon euro yatırım aldı

Fitness sektörünü dijitalleştirerek insanların spora erişimini kolaylaştıran Hamburg merkezli Sport Alliance, PSG’den 60 milyon euro yatırım aldığını duyurdu.

Dünya çapında fitness sektörünü “daha fazla spor” vizyonuyla dijitalleştirmeyi hedefleyen Sport Alliance, spor ve fitness salonları için yenilikçi yazılım hizmeti sağlıyor. Spor salonu yönetimini daha verimli hale getirmek ve üyeleri için spor ve egzersize dijital erişimi genişletmek amacıyla fitness zincirlerine, franchise sistemlerine ve bağımsız fitness sağlayıcılarına hizmet veren girişim, pandemi koşullarına rağmen büyümeye ve dijitalleşmeye yönelik artan talepten yararlandığını söylüyor.

Almanya, Avusturya ve İsviçre’de 5.000’den fazla müşteriye sahip olduğunu söyleyen Sport Alliance’ın ürün portföyü şu anda ABD, İtalya, İspanya, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerde mevcut. Şirket, bağımsız spor salonlarından uluslararası zincirlere kadar tüm iş süreçlerini yönetebilecek bulut tabanlı bir platform oluşturmak için en son teknolojiden yararlanıyor.

Sport Alliance CEO’su Daniel Hanelt, fitness sektörünün pandeminin bir etkisi olarak eskisinden daha fazla değişim gösterdiğine dikkat çekti. Almanya, Avusturya ve İsviçre bölgesinde halihazırda pazar lideri konumuna sahip olduklarını ve bir sonraki adım için küresel olarak endüstrinin en iyilerinden olmayı hedeflediklerini belirtti.

Sport Alliance’ın büyüme potansiyelinden heyecan duyduklarını söyleyen PSG Genel Müdürü Skip Besthoff, pandemi döneminde eğlence ve fitness sektörünün karşılaştığı zorluklara rağmen şirketin son iki yılda büyümeye devam ettiğine dikkat çekti.

Yaklaşık 210 kişilik bir ekibe sahip olan şirket, sektörü geleceğe taşımak amacıyla ekibini geliştirmeyi hedefliyor. Şirket, dün yaptığı açıklamada yeni yatırımın büyüme hedeflerine yardımcı olacağına inandıklarını ve ileride PSG ekibiyle çalışmayı dört gözle beklediklerini de söyledi.

Getir, araç kiralama hizmeti sunan MOOV’un yüzde 75 hissesini satın alıyor

Son dönemde aldığı yatırımlar ve satın almalarıyla dikkatleri üzerine toplayan yerli teknoloji şirketi Getir, KAP’ta yer alan bir bilgiye göre Moov‘un yüzde 75 hissesini satın alıyor.

Şu an için tek resmi açıklama bu. Yeni bilgiler edindikçe sizlerle paylaşacağız.

MOOV’unn KAP Açıklaması:

Özet Bilgi

Çelik Motor A.Ş. nin %100 bağlı ortaklığı Moov Dijital Ulaşım Çözümleri Tic. A.Ş. (MOOV) paylarının %75 inin Getir Perakende Lojistik A.Ş.ye satışına yönelik sağlanan bağlayıcı olmayan mutabakat

Tam Açıklama

“İştirakimiz Çelik Motor Ticaret A.Ş. bünyesinde saatlik araç kiralama faaliyeti olan Moov hizmet işletmesi; kayıtlı değerleriyle ve kısmi bölünme yoluyla Çelik Motor Ticaret A.Ş.’nin %100 bağlı ortaklığı olarak yeni kurulan Moov Dijital Ulaşım Çözümleri Ticaret A.Ş.’ye (MOOV) devredilmiş olup bölünme işlemi 17.08.2021 tarihinde tescil edilmiştir. MOOV, inovatif olarak saatlik ve esnek süreli araç paylaşım platformu olarak geliştirilen bir dijital ulaşım şirketidir.

26.07.2021 tarihinde yapılan KAP açıklamamızda ortaklık da dâhil olmak üzere işbirliği yapmak üzere görüşmelere başlandığı belirtilmişti.

Bu kapsamda MOOV’un sermayesini temsil eden payların %75’inin Getir Perakende Lojistik A.Ş.’ne satılmasına yönelik olarak Getir Perakende Lojistik A.Ş. ile bağlayıcı olmayan bir mutabakat sağlanmış olup ilgili tarafla pay devrine ilişkin finansal, vergisel, hukuki inceleme ve ilgili devir ve ortaklık sözleşmelerinin hazırlanması süreci başlatılmıştır.

,Bu çerçevede, pay devir işlemlerinin gerektirebileceği izinler için resmi kuruluş ön başvuruları da dâhil, gerekli işlemlerin başlatılmasına karar verilmiştir. Taraflarca sağlanmış mutabakata göre MOOV’un sermayesini temsil eden payların %75’inin devir bedeli, 16.000.000 USD tutarı üzerine MOOV’un kapanış tarihindeki bilançosunda yer alan araçlara ilişkin varlık ve yükümlülüklerinin netleştirilmesi ile hesaplanacak tutarın %75 oranındaki kısmının eklenmesi/çıkarılması şeklinde hesaplanacaktır.

Konu ile ilgili gelişmeler olduğunda kamuoyu bilgilendirilecektir.”

Tesla, insansı görünüşüyle dikkat çeken robot projesi Tesla Bot’u tanıttı

Elon Musk tarafından kurulan Tesla, yeni nesil ürünlerini ve projelerini tanıtmaya devam ediyor. AI Day etkinliği kapsamında bu ürün ve projelerini açıklayan Tesla, insansı görünüşüyle dikkatleri üzerine çeken robotu Tesla Bot’u tanıttı.

Yapay zeka desteğinin ön planda tutulduğu bu üründe Tesla otomobillerde yer alan Autopilot yazılımının kullanılacağı açıklandı. Tesla Bot’un tasarlanma amacı ise oldukça net. İnsanların günlük hayatlarında yapmakta zorlandığı sıkıcı, tekrarlanan veya güvensiz görevleri yapabilmeleri için Tesla Bot projesi hayata geçirilecek.

Önümüzdeki yıl içerisinde ilk prototipini ortaya çıkarmak istediklerini dile getiren Elon Musk, kendi fabrikalarında kullandıkları otomatik makinelerinde bu robotun yapımında oldukça yardımcı olacağını söylüyor.

Dost canlısı bir robot geliştirdiğini ısrarla dile getiren Musk, robotun 1.72 uzunluğunda ve 57 kg ağırlığında olacağını söylüyor. Robotun yüz bölümünde ise bir ekran yer alacak. Bu ekranın ardında ise toplam 8 adet kamera yer alacak.

Elon Musk’un verdiği ek bir bilgiye göre şirket içi bu robota “Optimus” adıyla sesleniliyor. Saatte en fazla 8 km/s hız ile koşabileceği açıklanan Tesla Bot, 68 kg’a kadar da eşya kaldırabiliyor.

Fiziksel işleri tercihe bırakacak Tesla Bot benzeri bir başka robot Tesla tarafından geliştirilmeye çalışılmış ancak başarılı olmamıştı. Tesla Bot için ise Musk, şirketin ekonomik durumunun önemli olduğunu ve ancak iyi durumda olunduğu zaman üretime başlanabileceğini söyledi.

25 milyon TL sermaye ile kurulan hiVC, yeni unicorn’ların çıkması için başladığı süreçte 9 girişime yatırım yaptı

İş ve girişimcilik dünyasının deneyimli isimlerinin bir araya gelmesi ile 9 ay önce hayata geçen ve erken aşama girişimlere fikir aşamasından çıkışa kadar destek sunan hiVC, çalışmalarına ve yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor.

Şimdiye kadar 9 girişimi portföylerine kattıklarını vurgulayan hiVC’nin Yönetim Kurulu Başkanı Onur Topaç, geleceğin unicorn’larını erken aşamada keşfettiklerini belirterek, ortağı oldukları girişimleri büyütmeye odaklandıklarını ve yolculukları boyunca ihtiyaç duydukları tüm destekleri bir araya getirdiklerini söyledi.

25 milyon TL’lik başlangıç sermayesi

Hızlı büyüme potansiyeline sahip yüksek etkili girişimleri keşfetmek üzere 22 Aralık 2020 tarihinde 25 milyon TL başlangıç sermayesiyle kurulan ve erken aşama girişimlere odaklanan hiVC, girişimcilik ekosistemine hızlı bir giriş yaptı.

30 yıllık sermaye piyasaları deneyimi olan Inveo ve Gedik Yatırım’ın gücünü arkasına alan hiVC, şimdiye dek yurt içinde ve yurt dışında toplam 70’e yakın girişime direkt, 200’ün üzerinde girişime ise dolaylı yatırımın yanı sıra 3 adet exit gerçekleştiren girişimcilik dünyasının etkin isimlerinden oluşan yönetim ekibiyle erken aşama girişimlerin fikirden çıkış aşamasına kadar tüm süreçlerinde ihtiyaç duyduğu destek mekanizmalarına erişebilmelerine olanak sağlıyor.

Ortakları arasında teknoloji dünyasının liderlerinden melek yatırımcı Ersin Pamuksüzer, Foriba’yı Sovos’a exit ettikten sonra kurucu ortağı olduğu Figopara’nın Genel Müdürlük görevini üstlenen seri girişimci ve melek yatırımcı Koray Bahar ve halka açık 2 şirketin aynı anda liderliğini yürüten Onur Topaç gibi ekosistemin duayen isimleri hiVC bünyesinde yer alıyor.

Şimdiye kadar 9 girişimi portföyüne kattıklarını ve yatırım yaptıkları girişimlerin tüm büyüme sürecinde aktif rol aldıklarını vurgulayan hiVC Yönetim Kurulu Başkanı Onur Topaç “Hedefimiz geleceğin unicorn’larını henüz erken aşamadayken keşfetmek” dedi.

Girişimcilik dünyasının etkin isimleri yönetim kadrosunda

Türkiye ve globalde değer üreten, hızlı büyüyen girişimlere yatırım yapmış, exit etmiş isimleri bir araya getiren hiVC, girişimcilik ekosistemine yeni oyuncuları dahil ederek kurumsal dünyasını ulusal ve uluslararası ölçekte büyütmek ve genişletmek için çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Yönetim kurulu başkanlığı görevini Gedik Yatırım ve Inveo Yatırım Holding CEO’su Onur Topaç’ın üstlendiği hiVC’nin yönetim kurulu üyeleri arasında teknoloji dünyasının liderlerinden melek yatırımcı Ersin Pamuksüzer ve Foriba’yı Sovos’a exit eden seri girişimci ve melek yatırımcı Koray Bahar bulunurken, teknoloji ve girişimcilik dünyasının önde gelen isimlerinden Bora Şahinoğlu da hiVC’nin genel müdürlüğü görevini üstleniyor. Hızlı büyüme potansiyeline sahip teknoloji odaklı ekiplere yatırım yapan hiVC’nin şu ana kadar yatırım yaptığı şirketlerin arasında VR Lab Academy, Git Kargo, HOP!, Aposto, helo!, Robomotion, Houston Bionics, hiBoost ve Insumo bulunuyor.

9 girişime yatırım!

Bu girişimlerden VR Lab Academy, ortaokul, lise, üniversite, müfredatlarına göre, gerçek formüller ile sanal ortamda deneyler yapılmasını sağlayan bir sanal eğitim laboratuvarı olarak konumlanırken, Git Kargo yeni nesil kargo taşımacılığı hizmeti sunuyor. hiVC’nin yatırım yaptığı şirketlerin arasında belirli periyotlarda tekrar eden ve hataya açık işlerin otomasyonunun sağlanması için şirketlere RPA çözümleri geliştiren Robomotion’ın yanı sıra paylaşımlı mobilite üzerine yoğunlaşan teknoloji girişimi HOP!, özgün haber içeriklerini teknoloji ile birleştirerek mobil uygulama, podcast ve bültenler aracılığı ile kullanıcılarına tarafsız içerik sunan Aposto!, girişimcileri güçlendirmek, girişimcilik kültürünü yaygınlaştırmak, yatırımcılar ve girişimcilerin yaşamlarına dokunan araçlar yaratmak için tasarlanan işbirliği platformu helo! bulunuyor. Ayrıca, nörolojik rahatsızlığı bulunan hastaların fizyoterapi olmadan da tedavi olmasını sağlayacak ev tipi tıbbi cihaz üretimi yapan Houston Bionics de yine hiVC’nin portföyünde yer alıyor.

hiVC bu şirketlerle birlikte hem portföyüne dahil ettiği hem de henüz yatırım alma aşamasına gelememiş ama potansiyeli yüksek girişimlere yönelik girişimlerin ürün geliştirme, pazarlama, finans ve tüm süreçlerine aktif destek sağlayacak girişim geliştirme şirketi hiBoost’a da yatırımını tamamladı. hiVC’nin en güncel yatırımı ise kişiselleştirilmiş alışkanlık yolculukları oluşturmak için verilerle çalışan ve alışkanlıklar yaratmanıza yardımcı olan Insumo oldu.

Yeni dünyamız ile ekosistemi daha da genişleteceğiz

Türkiye ve globalde değer üreten girişimleri yakından takip eden ve bugüne dek geniş bir girişim havuzu oluşturan hiVC’nin bütüncül bir bakış açısıyla, girişimlere ihtiyaçlarına göre destek vererek Türkiye’deki çıkış sayısını artırmayı hedeflediklerini vurgulayan hiVC Yönetim Kurulu Başkanı Onur Topaç, şöyle konuştu: “hiVC çatısı altında girişimleri büyüme potansiyeli odaklı analiz ediyor ve geleceğin unicorn’larını keşfediyoruz. Girişimciler ile el ele kazanan iş modelleri oluştururken, girişimleri yatırım sürecine hazırlıyor ve yatırım sonrası gelişim süreçlerinde aktif bir şekilde desteklemeye devam ediyoruz. Girişimleri sonraki yatırım turlarında ihtiyaçlarını karşılayabilecek ulusal ve uluslararası yatırım ortakları ile bir araya getirmenin yanında ekosistemi uzun yıllar boyunca destekleyen kişilerle aynı masayı paylaşıyor, ekosistem liderleri önderliğinde şeffaf ve güvenilir süreçler yürütüyoruz. Girişimleri desteklemeyi sürdürecek ve ekosistemimizi önümüzdeki aylarda lansmanını yapacağımız yeni “dünyamız” ile daha da genişleteceğiz.”

Adobe, Frame.io’yu 1.27 milyar dolara satın aldı

Adobe, bir milyondan fazla müşteri tarafından kullanılan bir video inceleme ve işbirliği platformu olan Frame.io‘yu 1.275 milyar dolar nakit karşılığında satın aldığını duyurdu.

Adobe, bugün yaptığı açıklamada, uzun süredir web sitesi, sosyal medya hesapları ve etkinlikleri için videolarda Frame.io ile işbirliği içinde olduğunu söyledi. Adobe ürün sorumlusu ve Creative Cloud’un başkan yardımcısı Scott Belsky, paylaştığı blog yazısında satın alma işleminin ardından video platformunun, Adobe Photoshop ve Illustrator’ı barındıran şirketin yaratıcı bulutuna daha fazla kazanım getireceğini belirtti. Ayrıca, Premiere Pro ve After Effects video düzenleme ürünlerini kapsayan Adobe yaratıcılığının, Frame.io’nun inceleme ve işlevselliğiyle birleşmesi sonucu “video düzenleme sürecine güç veren bir platform” olacağını söyledi.

2014 yılında post prodüksiyon şirketi sahibi Emery Wells ve teknoloji uzmanı John Traver tarafından kurulan New York merkezli Frame.io, senaryolar, günlükler ve storyboard’lar dahil olmak üzere yaratıcı profesyonellerin video oluşturma sürecini kolaylaştırmaya yardımcı oluyor.

Adobe, Frame.io ve Creative Cloud ekiplerini birleştirmenin, video yaratıcılarına heyecan verici yenilikler getireceğini söylüyor. Misyonu, herkes için yaratıcılığı güçlendirmek olan şirket, yaratıcı insanların birlikte çalışmasını basit ve verimli hale getirmek ve çalışmalarını gözden geçirip onaylayacak tüm insanların dahil edilmesinin önemine dikkat çekiyor. Belsky, aynı hedefe bağlı olan Frame.io ekibiyle çalışma ve yenilikçi fikirlerinden faydalanma fırsatı elde ettikleri için mutlu ve heyecanlı olduklarını söyledi.

Açıklamada tipik kapanış koşullarına tabi olan bu işlemin önümüzdeki birkaç ay içerisinde tamamlanacağı bilgisine yer verildi. Anlaşma kesinleşene kadar her iki şirket bağımsız olarak çalışmaya devam edecek. Anlaşma sona erdiğinde Wells ve Traver, Adobe’ye katılacak.

Netflix, iPhone ve iPad’de Uzamsal Ses desteğini kullanıma sundu

Popüler dizi ve film platformu Netflix, kullanıcı deneyimini arttıracak yeni özelliklerini cihazlar ile entegre etmeye devam ediyor. Resmi olarak duyurulmasa da Netflix görevlileri tarafından onaylanan bilgiye göre şirket, iOS ve iPadOS 14 için Uzamsal Ses desteğini eklediklerini belirtiyor.

iOS 14 çalıştıran bir iPhone XS Max sahibinin Netflix uygulamasında Uzamsal Ses’i hissetmesi ve üzerine Reddit’te bunu duyurması ile dikkatler üzerine çekiliyor. Birkaç kullanıcının daha aynı ses kalitesinde dizi ve film izleyebilmesi üzerine 9to5Mac yazarları, Netflix ile iletişime geçerek bu özelliğin yayınlandığını doğruluyor.

Dolby Atmos ile 360 derecelik bir ses deneyimi sunan Uzamsal Ses teknolojisi, iOS ve iPadOS’in kontrol merkezinden yönetilebiliyor. AirPods Pro ve AirPods Max’e özel olarak sunulan Uzamsal Ses desteğini Apple şu sözlerle dile getiriyor:

“Desteklenen bir şovu veya filmi izlerken AirPods Max ve AirPods Pro, büyüleyici surround ses deneyimi yaratmak için uzamsal sesi kullanır. Uzamsal ses, dinamik kafa izlemeyi içerir. Dinamik kafa izleme ile kafanızı çevirseniz veya iPhone’unuzu hareket ettirseniz bile surround ses kanallarını doğru yerde duyarsınız.”

Ayrıca iOS 15, Dolby Atmos dışı içerikler içinde Uzamsal Sesi deneyimleme şansı tanıyarak Uzamsal Ses teknolojisini farklı noktalara taşıyor. Bu sayede AirPoda Pro ve AirPods Max kullanıcılarının hemen hemen her şarkıyı veya videoyu Uzamsal Ses ile dinlemesini sağlıyor.

Netflix uygulamasında Uzamsal Ses desteğini göremiyorsanız App Store’dan en son sürüme güncelleyebilirsiniz. Netflix, açıklamasında bu özelliğin henüz belirli kitlelerce kullanılabildiğini ve zamanla tüm Dünya’ya yayılacağını belirtiyor.