Ana Sayfa Blog Sayfa 513

Singapur, halkın güvenliğini sağlamak için Xavier adını verdiği devriye robotlarını test etmeye başladı

Popüler kültürde sıkça yer alan ve gelecekte herkesin en az bir adet olacağı iddia edilen robotlar, yavaş yavaş ülke çaplarında da tercih edilmeye başlandı. Başta çin olmak üzere insanlara olan hizmetleri ile dikkat çeken günümüz robotları, artık güvenlik konusunda yer alacak gibi duruyor.

Güvenlik için insanlar yerine artık robotları tercih etmeye çalışacak Singapur hükümeti, halk arasında yaşanan suç oranını böylece azaltacağına inanıyor. Yayalar arasında dolaşacak bu robotlar, bir hırsızlık veya bir suç durumunda anında bildirim yaparak halk güvenliğini hızlandıracak.

5 Eylül’den itibaren Singapur hükümeti tarafından 3 haftalık bir teste tabii tutulan robotlar, Singapur’un merkezi haline gelen Toa Payoh’da görev yapacak. İstenmeyen sosyal davranışları inceleyecek ve tespit edecek bu robotlar, HTX ve A*STAR tarafından geliştirilmiş.

Robotların neler yapacağına detaylı bakıldığında ise şunlar yer alıyor:

  • Yasaklanmış alanlarda sigara içenleri yakalamak
  • Yasa dışı seyyar satışları belirlemek
  • Yanlış park edilen bisikletleri tespit etmek
  • Yanlış par edilen motorsikletleri tespit etmek
  • Girilmesi yasak mahallelere motorsikletle girildiğini tespit etmek

Bu robotların sizleri yakalaması halinde neler yapacağı da hükümet tarafından açıklanıyor. Robot, istenmeyen hareketi yapan kişinin yanına gelerek bir uyarı belirtecek. Eğer uyarıyı belirtecek çevrede kimse olmaz ise motorsiklet veya bisikletin fotoğraflarını çekerek polis merkezlerine bildirecek.

Bu otonom robot, hareketli veya hareketsiz engellerden kaçınmak için sensörleri içerisinde barındırıyor. 360 derecelik bir video kamerası olan bu robotun düşük ışıkta da çekim yapabilme yeteneği bulunuyor. Ek olarak robot, pil ve genel durumu hakkında bir göstergeyi de üzerinde barındırıyor. Ayrıca bu göstergenin üzerinde polis merkezi ile anında iletişim kurulabilem çift taraflı bir interkom yer alıyor.

Bu robot denemesini Singapur’un ilk denemesi değil. Ülke, 2017 yılında bu alanda bir test daha gerçekleştirmiş ve başarılı olamamıştı. Singapur, bu denemesinin işe yaraması ardından bu işi yapacak insan ihtiyacının ortadan kalkacağının üstünü de çiziyor.

Migros Türkiye’den yeni perakende medya şirketi: Mimeda

Migros, pazarlama alanında bir ilke imza atarak Türkiye’nin ilk perakende medya şirketi Mimeda’yı kurdu.

Tüketicilerin değişen ihtiyaç ve taleplerini keşfederken farklı iletişim kanalları üzerinden paylaşılan reklamların etkisini ölçümlemek amacıyla birçok medya aracını kullanan Migros, Türkiye medya sektöründe katma değer yaratacak data entegreli yeni pazarlama platformunu hayata geçirdi. Data, iletişim kanalları ve reklam teknolojisini bir araya getiren Mimeda, markaları doğru alanda ve doğru hedef kitle ile buluşturma hizmetini sunuyor.

Mimeda, Türkiye’nin en büyük sadakat programı Money aracılığıyla müşterilerinin ihtiyaçlarını ve ilgi alanlarını tanıyarak iş ortaklarına güvenilir, kaliteli ve onaylı datadan türettiği öneri hizmeti sunuyor. Mevcut datayı anlama yeteneği ile dikkat çeken platformda veriler alanında uzman ekipler tarafından analiz edilerek iş ortaklarıyla yönlendirici iç görüler paylaşılıyor. Türkiye’nin offline ve online entegrasyonu en güçlü markası Migros tarafından oluşturulan alışveriş modellemeleri farklı metriklerle birleştirilerek oluşturulan öngörüler sayesinde markaların kullanması gereken iletişim kanallarının belirlenmesine yardımcı olunuyor.

“Reklam verenler 15 farklı kanal aracılığıyla doğru hedef kitleye ulaşabilecek”

Mimeda Yönetici Direktörü Kına Demirel, “Mimeda pazarlama platformunun 5 ana bölüm ve 15 farklı iletişim kanalı bulunuyor. Birlikte çalıştığımız markaların doğru hedef kitleye, doğru kanal üzerinden ulaşabilmesi için özel bir ekip ile gerekli tüm aksiyonların alınmasını sağlıyoruz. Mimeda’nın pazarlama platformunda mağaza içi iletişimden sosyal medya kanallarına, tematik kanallardan 3 kat daha fazla kişiye erişim sağlayan MigrosTV’den Türkiye’nin ilk markalı espor platformuna ve 120 binden fazla marka elçisine ulaşmak mümkün. Diğer platformlardan bizi ayrıştıran en önemli özelliğimiz, oluşturulan medya bütçesinin verimli kullanıp kullanılmadığının ölçülmesine olanak sağlamamız. Ayrıca çalıştığımız markaların sadece online değil fiziksel mağaza satışlarına da entegre rapor sunabilen tek yapıyız. Böylece markalar reklam harcamalarını en doğru şekilde optimize edebilir” dedi.

İş ortaklarının müşteri sayısının en az 2 kat artırılması hedefleniyor

Reklam faaliyetlerinin doğru şekilde kullanılmasını destekleyen Mimeda, iş ortaklarının reklam bütçelerinden maksimum ROAS’ı elde etmeleri ve müşteri sayısının en az 2 kat artırılmasını hedefliyor. İlerleyen dönemde; Türkiye’nin özellikle kaliteli içerik üreten yayıncılarıyla iş birliğine gidilerek data entegreli yayınların devreye alınmasının yanı sıra Migros’un online kanalları Sanal Market ve Migros Hemen içerisinde kişiselleştirilmiş reklam kanalları aracılığıyla yepyeni bir pazarlama deneyimi hizmeti sunulması planlanıyor.

Hyundai Motor Group, 2040’a kadar hidrojen yakıt hücreli otomobilleri yaygınlaştırma planlarını açıkladı

Güney Koreli otomobil üreticisi Hyundai Motor Group, önümüzdeki birkaç yıl içinde piyasaya sürmeyi planladığı yeni yakıt hücresi sistemiyle, 2028 yılına kadar tüm ticari araçlarının hidrojen yakıt hücresi versiyonlarını üreteceğini söyledi.

Hyundai Motor Group, hidrojen yakıt hücreli araçlara önem veren markalar arasında son zamanlarda adını sıkça duyurmuştu. Hyundai bugün, Hydrogen Wave konferansının canlı yayını sırasında hidrojenin geleceğine yönelik stratejisini açıkladı. Hydrogen Wave, Hyundai’nin hidrojen bazlı ürün ve teknolojilerden oluşan yeni planlarını temsil ediyor.

Hyundai Motor Group’ta başkan yardımcısı ve yakıt hücresi merkezi başkanı olan Saehoon Kim, Hyundai’nin hedefinin 2030 yılına kadar elektrikli otomobil bataryaları ile karşılaştırılabilir maliyet rekabeti elde etmek olduğunu söyledi. Grup, 2028 yılına kadar tüm ticari araç modellerine yakıt hücresi sistemleri uygulayan ilk otomobil üreticisi olacak. Şirket ayrıca, yakıt hücresi sistemlerini her türlü mobiliteye uygulamayı ve teknolojiyi evler ve enerji santralleri dahil olmak üzere toplumun diğer yönlerine genişletmeyi planlıyor.

Çoğu otomobil üreticisinin hem yolcu hem de ticari kullanım sebebiyle elektrikli otomobillere yönelmesinden dolayı hidrojen yakıt hücreli otomobiller tam olarak yaygınlaşmış değil. Ancak, Avrupa, Çin ve ABD’de iddialı emisyon azaltma hedeflerinden nasibini alarak etkinliği büyüyen bir pazar.

Şirket, acil durum araçları, gemiler, yükler, tramvaylar, forkliftler ve diğer araçlar dahil olmak üzere farklı kullanım durumları için yakıt hücresi teknolojisi sağlamayı amaçlamakta olduğunu söyledi. 2030 yılına kadar tüm araç satışlarının %30’unun sıfır emisyon olmasını bekleyen Hyundai, 2040 yılına kadar toplam filo satışlarının %80’ini akülü elektrikli ve yakıt hücreli elektrikli araçların oluşturmasını planlıyor.

Teknopark İstanbul’dan 100 milyon TL’lik yatırımla kurulan uluslararası girişimcilik merkezi: Cube Incubation

Türkiye’nin yüksek teknoloji ve Ar-Ge merkezi Teknopark İstanbul, kuluçka merkezi Cube Incubation için inşa ettiği ve Türk girişim ekosisteminin uluslararası arenada gücüne güç katacak 10 bin metrekarelik dev girişim merkezinin açılışını yaptı.

100 milyon TL’yi aşkın yatırım yapılan merkezin açılışına T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, İTO Başkanı ve Teknopark İstanbul Yönetim Kurulu Başkan Vekili Şekib Avdagiç, Teknopark İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Metin Yerebakan, Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu ve girişim ekosistemin önemli oyuncuları katıldı.

Yeni merkez, katma değeri yüksek, ülke ekonomisine katkı sunacak ve İstanbul’dan dünyaya açılmaya odaklanan 250’den fazla girişimci grubunu ağırlamaya hazırlanıyor. Özellikle; derin teknoloji, siber güvenlik ve sağlık alanındaki girişimcileri odağına alan merkez; temiz odaları, ıslak ve kuru laboratuvarları, montaj atölyesi ve siber güvenlik laboratuvarı ile Türkiye girişim ekosisteminin ihtiyaç duyduğu altyapıyı ve destekleri sunmaya hazırlanıyor.

Etkinlik Canlı Yayını

“Dev merkezde yeni programlar yolda…”

Deeptech.ist projesine yönelik çalışmaları yeni merkezinde de sürdürecek olan Cube Incubation; Boostcube ofislerini de yeni merkeze taşıyarak girişimcilerin iş süreçlerini hızlandırmaya odaklanıyor. Türkiye’de ve globalde pazar payı edinebilecek girişimciler için fikir aşamasından globalleşme seviyesine kadar özel programlar hazırlayan Cube Incubation; 2021 yılının başında duyurduğu Ideacube, Campcube, Runcube ve BİGGcube programlarına ek olarak yeni merkezinde girişimcileri dünyaya açılmaya hazır hale getirecek Racecube programını da uygulama almaya hazırlanıyor.

Deeptech.ist programında ise girişimci seviyesine göre programa alacağı Deep Grow, Deep Bloom, Deep Expand programları üzerinde çalışan Cube Incubation ekibi dikey alanlarda girişimcilere hizmet vermek için Cybercube ve Biocube programlarını ilerleyen dönemde hizmete almaya hazırlanıyor.

Eşsiz laboratuvarlar, ücretsiz destekler

Teknopark İstanbul’un girişimcilerin hizmetine sunduğu yeni kuluçka merkezi binası 4 kattan oluşuyor. Türkiye’nin ilk siber güvenlik kuluçka merkezinin de yer aldığı binada yer alan siber güvenlik Laboratuvarı girişimciler için önemli bir noktada konumlanacak. Sanayiyle iç içe geliştirmeler yapan girişimciler için montaj atölyesinin de yer aldığı binanın çok yakında Lead Gold sertifikası alması bekleniyor. İçinde Biyoteknoloji gibi tematik kuluçka alanlarının yer aldığı merkezde yakın zamanda 12 ıslak ve kuru laboratuvar ve 8 temiz odanın da faaliyete geçmesi hedefleniyor. 25 milyon TL’den fazla yatırım yapılan biyoteknoloji katının Türkiye’nin sağlık alanında öncü rol oynamasında kritik bir yere sahip olması bekleniyor.

İki bin metrekaresi ortak alana ayrılan binada girişimciler, seminer ve toplantı odalarından ücretsiz olarak yararlanabiliyor. Bunun yanı sıra kablosuz internet, yazıcı, sunucu odası, AWS Activate, bulut hizmeti gibi destekler de ücretsiz olarak sunuluyor. Cube Incubation’ın deneyimli ekibi girişimcilere yatırımcı, müşteri buluşmaları, mentorluk, danışmanlık çalışmaları, notion ve iş süreçlerinin yapılandırılması gibi pek çok konuda tüm deneyimiyle destek sunuyor.

45 siber güvenlik girişimcisi ağırlamaya hazırlanıyor

Türk savunma sanayiinin Ar-Ge üssü olarak her zaman siber güvenliği kritik bir şekilde ele alan ve Türkiye’nin siber güvenlik teknolojileri noktasında yerli ve milli ürünleriyle sahada güçlü şekilde yer almasını hedefleyen Teknopark İstanbul yeni kuluçka binasında Türkiye’nin ilk siber güvenlik kuluçka merkezini de girişimcilerin hizmetine sunuyor. 45’i aşkın siber güvenlik grubunu bu merkezde ağırlamaya hazırlanan Teknopark İstanbul siber güvenlik test merkeziyle de girişimcilere kritik altayapı ve destekler sunuyor. Türkiye’nin ilk siber güvenlik meslek lisesine ve siber güvenlik kümelenmesine de ev sahipliği yapan merkez ülkemizin siber güvenlik alanında gücüne güç katan adımlarıyla dikkat çekiyor.

İşletmeler ve KOBİ’ler için Cüneyt Erpolat liderliğinde kurulan uçtan uca e-ihracat ekosistemi: Globizi

Uluslararası pazarlara açılmak isteyen her büyüklükteki işletmeyi, uçtan uca e-ihracat ve e-ticaret ekosistemleri hizmetleriyle dijital değişim ve dönüşümün bir parçası haline getirmeyi amaçlayan yerli girişim Globizi, bugüne kadar sunulandan farklı bir sistemi hayata geçirerek faaliyetlerine alanının en tecrübeli isimleriyle başladı.

Globizi, işletmeler ve KOBİ’ler için hedef ürün, pazar, platform analizi, e-ticaret profil oluşturulması, ürün yönetimi, pazarlama aktiviteleri, ticaret ve sipariş yönetimi, lojistik ve gümrükleme alanlarında hizmet sunuyor.

Globizi Kurucu Ortağı ve CEO’su Cüneyt Erpolat, e-ticaret sektörünün ve KOBİ’lerin yakından tanıdığı, bu alanda uzun yıllardır dönüşümün kilit ismi olmuş isim. Erpolat, Globizi ile Türkiye’de bugüne kadar sunulmuş en kapsamlı ve ihtiyaç duyulan hizmeti hayata geçirdiklerini belirtti ve; “Globizi, şirketlerin e-ticaret ve e-ihracat iş ortağı olmak için tasarlandı. Bu nedenle, şirketlere e-ticaret ve e-ihracat konularında danışmanlık vermek ya da onları eğitmek yerine direkt olarak onlar adına süreci yaratan, kuran ve işleten tarafız, tüm bu süreçleri şirketler adına yönetiyoruz.

Bu açıdan bakıldığında, uçtan uca hizmet veren bir e-ticaret ekosistemi içinde, hizmet verdiği şirketlere net katma değer yaratıp, olanı paylaşmak üzerine değil, olmayanı yaratıp, oluşan ek değerden tüm ilgili kesimlerin faydalandığı kazan-kazan oyununu oynamak bu iş modelinin ana teması. Globizi’nin iş ortaklığının KOBİ’lere sağlayacağı en temel faydalar, e-ihracata giriş, yeni pazarlara giriş, sadece gerçekleşen ticaret üzerinden alınan komisyon bedeli, uçtan uca süreç kontrolü, toplam maliyet tasarrufu, sıfır personel çalıştırma riski, hedefe yönelik pazarlama ve konusunda rakipsiz bir ekip. Globizi yeni bir şirket olmasına rağmen ekibin ortalama iş tecrübesi 15 yıl. Her biri kendi alanında kanıtlanmış başarı geçmişine sahip satış, ticaret yöneticisi, teknik ekipler ile beraber yüksek teknoloji sektöründe 30 yıla yaklaşan tecrübeli üst yönetim, sahip oldukları tüm bilgi birikimi ve tecrübeyi bir araya getirerek şirketlerin ihtiyaç duydukları profesyonel, uçtan uca ticaret ve e-ihracat ekosistemini sağlıyor.” dedi.

Şu an Türkiye’de 3 milyondan fazla KOBİ’nin bulunduğunu ve 2020 yılında Türkiye’den toplam ihracat yapan şirket sayısının 87.741 olduğunu belirten Erpolat, e-ihracat tarafında bu oranın yüzde 1.3 olduğunu söyledi ve sözlerine devam etti; “Aynı zamanda son 20 yılda e-ticaretin kat ettiği önemli yolun sonucu olarak e-ticaret, günlük ticaret akımının bir kolu olmaktan çıkıp ana ticaret akımı haline geldi. Bu noktada e-ticaretin ve internetin insanlar ve işletmeler arasındaki eşitleyici, fırsat verici tarafı devreye girdi, her büyüklükten şirket, müşteri ve yeni pazarlara erişim konusunda eşit fırsat yakalamaya başladı. Bu, özellikle ülkelerin can damarı olan KOBİ’ler için inanılmaz fırsatların habercisi oldu. Artık KOBİ’ler de büyük firmaların sahip olduğu pazarlama araçlarına sahipler. Ancak KOBİ’ler için pazarlama kanallarının açılmasına bütün bunlar maalesef yeterli olmadı. KOBİ olarak bu fırsat eşitliğinden tam olarak faydalanabilmek için e-ticaret okur yazarı olmak, dış ticaret bilgisine sahip olmak, lojistik, sigorta ve bankacılık sistemleri hakkında da bilgi sahibi olmak gerekli hale geldi. Globizi, KOBİ’lere bu konularda destek olma fikriyle kuruldu. Globizi’nin temel felsefesi, KOBİ’lerin en iyi bildikleri işe, yani kaliteli, uygun fiyatlı ürün üretmeye odaklanmalarını sağlamak ve e-ticaret ve e-ihracatla ilgili geriye kalan tüm süreçleri onların adına iş ortağı mantığıyla yürütmek. KOBİ’ler için bu süreçlerde tüm hizmetlerimizle destek olmak üzere, onların yanında olacağız.” dedi.

Gıda israfını önlemek için fazla yiyeceklerin paylaşılmasını sağlayan Olio, 36.2 milyon euro yatırım aldı

Londra merkezli topluluk sürdürülebilir platformu Olio, 36.2 milyon euro yatırım aldığını duyurdu.

Komşuları birbirleriyle ve yerel işletmelerle bağlayan Olio, yiyeceklerin paylaşılmasına olanak tanıyor. Son kullanma tarihi yaklaşan yiyecekler, evde yetiştirilen sebzeler veya gıda dışı ev ürünleri Olio aracılığıyla başkalarıyla ücretsiz paylaşabiliyor. Uygulama, kullanıcıların ürünlerin fotoğraflarını yüklemelerine, ürünün nerede ve ne zaman teslim alınabileceğine dair bilgileri eklemelerini sağlıyor.

2015 yılında Tessa Clarke ve Saasha Celestial-One tarafından kurulan şirket, beş milyonluk bir kullanıcı tabanına sahip. Clarke, evini taşırken buzdolabındaki yiyeceklerini verecek kimse bulamaması üzerine bu uygulamayı geliştirmeye başladığını söylüyor. Her yıl 1 trilyon euro değerinde gıda israfı yapıldığı düşünüldüğünde, Clarke’ın bu soruna karşı çıkmak için önemli bir adım attığını söyleyebiliriz. Olio, insanların evlerindeki atıkları azaltmak, daha yerel ve sürdürülebilir şekilde tüketmelerine yardımcı olmak amacıyla kurulmuş. Uygulama, piyasaya sürülmesinden bu yana, 25 milyondan fazla porsiyon yiyeceği ve üç milyon gıda dışı ürünün çöpten kurtarılmasını sağladığını iddia ediyor.

B Serisi finansman turuna mevcut yatırımcılardan VNV Global ve Lugard Road Capital büyük ilgi gösterirken, yemek dağıtım firması Delhivery Hero’nun VC kolu olan DX Ventures da katıldı. Yeni sermaye, şirketin uluslararası genişleme planlarını hızlandırmasını ve sıfır gıda israfı konumuna ulaşma arayışlarında dünyanın dört bir yanındaki gıda işletmelerini ve restoranları destekleyen “Food Waste Heroes” programını hızla büyütmesi için kullanılacak.

Birleşik Krallık’ta bir yıllık hızlı büyümenin ardından Olio, uygulamanın çok güçlü organik büyüme kaydettiği Latin Amerika, Kuzey Avrupa ve Asya’daki 10 kilit pazara odaklanarak dünya çapında varlığını artırmayı planlıyor.

Google, depolama hizmeti Google Drive’ın çevrimdışı modunu herkesin erişimine açıyor

Popüler arama motoru Google, kullanıcıları için geliştirdiği uygulamaları daha premium bir hizmet sunmak için çalışamalarına devam ediyor. Google’ın depolama hizmeti olarak kullanılmaya devam eden Google Drive, internet olmadan bile kullanılabilmenize imkan tanıyor.

Bulut depolama konusunda akıllara gelen Google Drive için şirket, yalnızca birkaç ay önce yeni ve büyük bir değişikliği duyurmuştu. Bu değişiklik ise uygulamanın masaüstü sürümünde büyük bir revizyona girecek olmasıydı. Bu değişikliği uygulamadan önce önemli bir değişikliği de web sürümü için yaparak çevrimiçi modunu aktif hale getiriyor.

Normal süreçte aktif bir bağlantı ihtiyacına duyan Google Drive, iCloud, OneDrive veya diğer bulut depolama servisleri; kritik dosya ve dökümanları erişilebilmesini sağlayarak öne çıkmayı amaçlıyorlar. Google’da web kullanıcıları için bu kritik dosyaları erişime izin vererek kullanıcı deneyimini arttıracak.

Workspace güncellemeri için kullanılan blog sayfasında detayları paylaşan Google, 2019 yılında Drive kullanıcılarının Google Drive Web’i kullanırken çevrimdışı olarak kullanılabilen ve Google dışı dosya türlerini işaretlemesine olanak tanıyan bir beta programı başlatmıştı. Bu özelliği şimdi tü kullanıcılara açacak olan Google, özellik hakkında şunları söylüyor:

“Bu dosyaları çevrimdışı kullanılabilir olarak işaretlediğinizde, bu dosyaları internete bağlı olmasanız bile tarayıcınızdan kolayca açabilirsiniz ancak PDF’ler, resimler ve Microsoft Office dosyaları gibi Google dışı dosyaların, çevrimdışıyken bilgisayarınızda Google Drive Web aracılığıyla yüklü uygulamalar kullanılarak açılması gerekiyor.”

Google, bu özelliğini belirli müşterilerinin erişimine açmış durumda. Tüm kullanıcıların erişimi için planlanan yayınlanma tarihi ise 14 Eylül. Tüm kullanıcıların anında bu özelliğe erişemeyeceğini belirten şirket, herkesin özelliği elde edebilmesi için 15 gün sürebileceğini söylüyor.

Global Yatırım Holding, İstanbul Portföy’deki yüzde 40 opsiyonlu hissesini satın alarak payını yüzde 66,6’ya çıkardı

Global Yatırım Holding (GYH) odaklandığı stratejik sektörlerdeki yatırımlarına devam ediyor.

Bu çerçevede Türkiye’nin en büyük yerli ve bağımsız portföy yönetim şirketi İstanbul Portföy’ün yüzde 40 hissesini satın alma opsiyonuna sahip olan GYH, bu opsiyonunu Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) izninin alınmasına müteakip kullanarak şirketteki payını yüzde 26,6’dan yüzde 66,6’ya yükseltti. Şirket ortakları Hasan Turgay Ozaner, Tufan Deriner ve Alpaslan Ensari’nin payı ise toplam yüzde 22,34 olacak.

Yönettiği varlıkların toplamı 11 milyar TL’yi aştı

İstanbul Portföy’deki opsiyonu kullanma kararı ile ilgili konuşan GYH Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, “Varlık yönetimi iş kolunda büyüme stratejimiz doğrultusunda, böylesine güçlü bir şirketin çoğunluk hissedarı olduğumuz için çok mutluyuz. İstanbul Portföy, mevcut kurumsal yatırımcı tabanı, alternatif varlık sınıflarında pazar lideri konumu ve yabancı ülke varlık fonları ile Türkiye’nin en kapsamlı varlık yönetimi platformudur. İstanbul Portföy Yönetimi, iki şirketin yıllar içinde biriktirdiği know-how ile yaratılan sinerji sayesinde, Eylül 2020’deki birleşmeden bu yana yönetimi altındaki varlıkları neredeyse ikiye katlamayı başardı ve şu anda 11 milyar TL’yi aştı. Böyle bir referansa sahip olarak, bu şirketin gelecekte pazar lideri olmayı hedefleyerek yeni zirvelere ulaşmaya devam edeceğine inanıyorum” dedi.

Bağımsız portföy yönetim şirketlerinin değerini gösterdik

Actus Portföy ile İstanbul Portföy’ün birleşmesi ile sektörün gelişimi için bir katalizör olduklarını hatırlatan İstanbul Portföy Kurucu Ortağı Hasan Turgay Ozaner, “Birleşme ile birlikte Türkiye’nin en büyük yerli ve bağımsız portföy yönetim şirketi olmuştuk. O günden bu yana hızlı büyümemizi sürdürüyoruz. Elde ettiğimiz tatminkar mali sonuçlarla, finans sektörüne tam bağımsız portföy yönetim şirketlerinin değerini gösterdik. Global Yatırım Holding finans piyasalarında birçok ilke imza atmış bir grup. Kullanılan opsiyon sonrası, birlikte mevcut başarılı performansımızı daha da artıracağımıza inanıyoruz” diye konuştu.

‘Hedeflerimizi daha hızlı gerçekleştireceğiz’

İstanbul Portföy çatısı altında gerçekleşen birleşme sonrasında yeni fonlar hayata geçirdiklerini anlatan İstanbul Portföy Genel Müdürü Barış Hocaoğlu, şunları söyledi: “Özellikle hayata geçirdiğimiz Two.Zero Girişim Sermayesi Fonu ile son dönemde başarılı exitler ile dikkat çeken spor, medya ve eğlence sektörlerine yatırımlar yapıyoruz. Bu fon ile bölgesel bir oyuncu olmayı hedefliyoruz. Dünyanın birçok yerinde yatırımı olan Global Yatırım Holding’in opsiyonunu kullanmasının ardından, küresel pazar deneyimi İstanbul Portföy’e de yansıyacak ve hedeflerimizi daha hızlı gerçekleştirmemize olanak sağlayacak.”

GYH’nin Kamuyu Aydınlatma Platformu’na yaptığı açıklamaya göre şirketin yeni ortaklık yapısı şöyle oldu; “Global Yatırım Holding yüzde 66,60, Hasan Turgay Ozaner yüzde 7,45, Tufan Deriner yüzde 7,45, Alpaslan Ensari yüzde 7,45, Polis Bakım ve Yardım Sandığı (POLSAN) yüzde 6,65, Lütfi Emre Cezairli yüzde 2,50 ve Mehmet Fevzi Çelebi yüzde 1,91.”

Düşük maliyetli temiz et üretimini sağlayan yerli teknoloji şirketi Biftek, 12.5 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Dünya çapında hayvancılık faaliyetleri sera gazlarının yüzde 15’inden sorumlu. Tüm ulaşım araçlarının toplamından daha fazla bir rakama denk geliyor bu oran. 1 kg kırmızı et üretimi için 15 tondan fazla su, 200m2’ye yakın bir toprak gerekiyor. Ayrıca tüm dünyadaki antibiyotik kullanımının yüzde 80’ini hayvancılık sektörü tek başına yapıyor.

Prof. Can Akçalı, Dr. Erdem Erikçi, Melih Akçalı ve Kerem Erikçi tarafından kurulan ve çalışmalarını Ankara’da sürdüren yerli teknoloji şirketi Biftek INC, tohum turda 12.5 milyon dolar değerleme üzerinden Big Idea Ventures, Kanada’dan Cult Food Sciences, Türkiye’den Sankonline ve TR Angels‘tan yatırım aldı.

Son yıllarda iklim değişikliği, nüfus artışı, su ve toprak kaynaklarındaki kısıtlar, gıda arz güvenliği, artan protein ihtiyacı gibi birçok farklı probleme önemli bir çözüm sunmayı vadeden temiz et teknolojisi konusunda çalışan yerli teknoloji şirketi Biftek, laboratuvar ortamında et üretiminin önündeki en büyük engellerden biri olan büyüme ortamı (growth medium) konusunda araştırma çalışmalarında önemli aşama kaydetti. Temiz et veya kültür eti ismi verilen teknoloji hayvandan küçük bir kök hücrenin alınarak steril ortamlarda kas hücrelerinin elde edilmesi mantığına dayalı. Klasik usullerde hayvanın içinde gelişen hücreler, laboratuvar ortamında büyütülerek hayvanlara olan ihtiyacın önemli ölçüde azalması sağlanıyor.

Kendi alanında ilk girişimlerden biri olan Biftek ilk patent başvurusunu ABD Patent Ofisi’ne 2020 yılı içerisinde gerçekleştirdi. Konu hakkındaki ikinci patent başvurusunun da yakında yapılacağını bildiren firmanın dünya çapında 15 kadar rakibi bulunuyor. Biftek’in en önemli özelliği, rakiplerinin birbirini taklit eden teknolojilerinde çok farklı bir yaklaşımda bulunarak et üretimi hızlandıran ve maliyetleri düşüren doğal yöntemleri odağına alması oldu.

Özellikle ABD, İsrail, Singapur ve Hollanda gibi ülkeler konuya büyük yatırımlar yapıyor ve yeni girişimlere destek veriyorlar. Katar ve Suudi Arabistan gibi ülkeler gıda güvenliği konusunda şimdiden temiz et firmalarına yatırımlarını yapmaya başladılar.

Bu yatırım ile Biftek, büyüme ortamı prototipinin dünyadaki çeşitli kültür eti firmalarında test edilmesi ve seri üretime hazır hale getirilmesi için kullanılacak. Bu kapsamda dünya çapında öncü birçok temiz et firması ile iş birliği anlaşmaları olan Biftek, konu ile yakından ilgilenen klasik et ve gıda firmaları ile de stratejik çalışmalar yapma konusunda temaslarına devam ediyor.

Canlı yayınlara interaktif reklam verebilme olanağı sağlayan yerli girişim LIVAD, 400 bin dolar yatırım aldı

Geliştirdiği yapay zeka destekli yazılım ile markaların, Twitch, Youtube gibi platformlarda gerçekleşen canlı yayınlara zarif ve yayını bölmeyen reklamlar yerleştirebilmelerini sağlayan yerli girişim LIVAD; lk turda TechOne VC liderliğindeki yatırım turunda StartersHub ve twozero Ventures’ın yanı sıra Ömer Aras ve Can Tunçer’in de katılımıyla 400 bin dolar yatırım aldı.

Canlı yayınlarda minimum efor, maksimum etki!

Arda Genç, Bera Aksay ve Akın Sert tarafından hayata geçirilen LIVAD, veriye dayalı yaklaşımıyla yayıncıların markalar tarafından fark edilmelerini ve içeriklerini kazanca dönüştürmelerini sağlarken; markaların reklamlarını, yayın akışını kesintiye uğratmadan yayıncıların ekranlarında otomatik olarak göstermelerine imkan sağlamaktadır. Yayıncılar ve markalar tüm reklam kampanyalarının gösterim performanslarını ve etkileşim analizlerini detaylı kırılımlarıyla birlikte LIVAD’in sunduğu kullanıcı dostu paneller üzerinden canlı olarak takip ederken, reklam kampanyalarından maksimum verimi alabilmek adına kampanyalarını kolaylıkla yönetebilirler. Ayrıca LIVAD, etkileşimli, dinamik ve yayını kesintiye uğratmayan reklam modeli sayesinde izleyiciler için de çok daha eğlenceli bir izleme deneyimi sunar.

12 ay içerisinde 100’den fazla reklam kampanyası gerçekleştirdi.

Hizmet vermeye başladığı andan itibaren büyük bir ivmeyle büyüyen LIVAD’in, anlaşmalı olduğu 1000’den fazla yayıncı ile aylık 60 milyonun üzerinde bir reklam gösterim kapasitesi bulunuyor. Aralarında Vodafone, Philips, Yemeksepeti, Schneider Electric gibi markaların bulunduğu 40’tan fazla firma için 100’den fazla reklam kampanyası gerçekleştiren LIVAD, yeni yatırım turu ile birlikte başta İspanya ve Latin Amerika olmak üzere global pazarda hızla büyüyerek “Canlı Yayın Pazarlaması” dendiğinde akla ilk gelen firma olmayı hedefliyor.

LIVAD’in kurucu ortaklarından Arda Genç; “Üçüncü taraf çerezlerinin devre dışı kalmasıyla online reklam dünyasında büyük değişiklikler olacak. Benim öngördüğüm birinci büyük değişim, kitleleri üzerinde büyük etkileri olan influencerlar aracılığıyla yapılan pazarlama çalışmalarının değerinin daha da artacak olması. Beklediğim bir diğer büyük değişim ise reklam kişiselleştirme kabiliyetinin zayıflamasıyla bağlamsal hedeflemenin yeniden önem kazanacak olması. Canlı yayın izlenmelerinin her geçen gün arttığı bu dönemde aldığımız yatırımla da birlikte görüntü işleme ve doğal dil işleme gibi teknolojilere yatırım yaparak markaların canlı yayınlarda da bağlamsal hedefleme yapabilmelerini sağlamayı hedefliyoruz. Bununla birlikte bu alandaki iş birliklerini marka ve yayıncılar için zahmetsiz, izleyiciler için de eğlenceli hale getirmeyi amaçlıyoruz. ” dedi.