Ana Sayfa Blog Sayfa 511

İmalat Burada: Alıcı firmalar ile imalatçı firmaları dijital ortamda bir araya getiren pazar yeri

Yerli platform İmalat Burada, firmaların ihtiyaç duydukları ürünler için aradığı imalatçıya kolayca ulaşabilmesini sağlayan “İmalatçı bulma” platformudur.

Kısacası girişim; alıcı firmalar ile İmalatçı Firmaları dijital ortamda bir araya getiren çevrimiçi pazar yeridir.

Yaklaşık 1 buçuk yıldır yayında olan platform, pazara yüzde 100 uyum sağlamak ile beraber sistem üzerinden organik olarak elde edilen 1000’den fazla kayıtlı kullanıcı ile hizmet vermeye devam etmektedir.

Platformun kurucularının yaptığı ortak açıklama ile; “Türkiye’deki üretim gücünün keşfedilmesi, ithal edilen ürünlerin yerli üretime yönlendirilmesi, yurt dışındaki firmaların ürün ihtiyaçlarını, ülkemizdeki imalatçılar ile tanıştırmak ve global pazara daha çok katma değerli işler yapmak üzere, ülkemizin ihracatına katkıda bulunmak için sabırsızlanmaktayız.”

Ayrıca; “Türkiye’deki üretim pazarına büyük katkılar sağlayacak olan girişimimiz imalatburada.com’u global pazara açabilmek adına, yatırım desteğine ve iş ortaklıklarına ihtiyacamız var.” dediler.

İmalat Burada’nın mobil uygulamalarını App Store veya Google Playden indirebilirsiniz.

Google’dan Sırma Süren, engellilere yönelik Blindlook’la yaptıkları iş birliğini anlatıyor

Google Türkiye kurumsal iletişim müdürü Sırma Süren, Google’ın Türkiye’deki engellilere yönelik yine bu alanda faaliyet gösteren girişim BlindLook ile beraber yaptıkları iş birliğini anlatıyor.

Vivo’nun modüler kamera patenti, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü’ne yaptığı başvurusu sırasında sızdırıldı

Çin merkezli teknoloji devi Vivo, kullanıcılarına yeni deneyimler sunmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yıllarda LG’den gördüğümüz modüler parça konseptini devam ettiren Vivo, geçtiğimiz günlerde kullanıcıları heyecanlandıran benzer bir patent başvurusunda bulundu.

2020 yılının Ekim ayında IFEA konsept modeli ile geçtiğimiz senelerde bir kez daha gündeme gelen Vivo, bu modeli için çalıştıklarını belirtir bitelikte olan bir patent başvurusunda bulundu. Modüler kamera konseptinin yer aldığı patent, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) tarafından sızdırılarak ortaya çıktı.

Telefon üreticilerinin böyle bir adım atmasının nedeni olarak şirketlerin çentikleri kaldırmak istemesi söylenebilir. Ekran altı teknolojilerin ortaya çıkması, bu probleme bir çözüm niteliğinde olsa da maalesef bu probleme net bir çözüm getirmiyor. Ekran altı kamera teknolojisinde kameranın üzerinde daha düşük pikselde bir ekran yer alıyor. Bu durum her ne kadar kullanıcıya belli edilmese de üreticiler bunun fazlasıyla maaliyetli olduğunu dile getiriyor.

Vivo, yeni patenti ile kamera modülü istenildiği gibi çevrilebiliyor. Böylece 180 derecelik tam bir ön-arka kamera formu ile karşımıza çıkıyor. Aynı zamanda kameranın uzaktan da çekim özelliği bulunuyor. Bu durum aynı bir Apple Watch ile uzaktan telefona komut verme özelliğine benziyor.

Yayınlanan patent, “Elektronik cihaz” olarak adlandırılıyor ve 20 sayfadan oluşuyor. Ortaya çıkan belgelerde yeni teknolojinin 3 farklı şekilde kullanılabileceği belirtiliyor. Ön tarafı ekrandan oluşan modülün arka tarafında ise kamera bulunuyor. Mıknatıslı yapısı ile üst bölüme kolayca yerleştirilebiliyor. Modülün, 180 derecelik döndürülebilir yapısından dolayı yüksek çözünürlüklü selfie moduna izin verdiğini de hatırlatalım.

Vivo’nun bu patenti ne zaman hangi telefonuna koyacağı ise henüz bilinmiyor ancak patent başvurusundan anlaşılacağı gibi bu modülün yer alacağı bir Vivo modeli, yakında kullanıcıların karşısına çıkabilir.

Yinelenen faturalar için ödeme platformu sağlayan Billogram, 45 milyon dolar yatırım aldı

Yinelenen faturalandırma için ödeme platformu sağlayıcısı olan Stockholm merkezli Billogram, Partech’ten 45 milyon dolarlık bir yatırım aldığını duyurdu.

2011 yılında Atlas Invoice ismiyle küçük ve orta büyüklükteki şirketlerle çalışmaya başlayan Billogram, birkaç yıl sonra, bugün işinin çoğunu oluşturan daha büyük işletmelerle çalışmaya yöneldi. Bugün, şirketlerin gelen nakit akışını izlemesine yardımcı olan ve faturalamanın genel idari yükünü azaltmayı amaçlayan on yaşındaki girişim, 45 milyon dolarlık fonu yeni pazarlara açılmak ve işgücünü ikiye katlamak için kullanmayı hedeflediğini söyledi. İsveç ve Almanya’da aktif olan şirket, Norveç, Finlandiya, İrlanda, Fransa, İspanya ve İtalya pazarına genişlemeyi planlıyor.

On yıl önce yalnızca dijitalleştirilmiş fatura hizmeti veren bir platform olarak yola başlayan şirket, artık müşteri ilişkilerini güçlendirmek, süreçleri otomatikleştirmek, maliyetleri düşürerek geliri artırmak amacıyla hizmet veriyor. Tek seferlik satın alımlara değil, yinelenen faturalandırmaya odaklanan girişim, Skanska Energi, Ownit ve Kry gibi müşterilerle çalışıyor. Billogram’ın CEO’su ve kurucusu Jonas Suijkerbuijk, 2020’de imzalanan anlaşmaların %300 arttığını ve bunun üzerine şirketin 2021’in ilk yarısında %50 daha fazla büyüdüğünü söyledi.

Bu turda Billogram’ın tek yatırımcısı olan Partech’in Genel Ortağı Omri Benayoun yaptığı açıklamada, şirketin piyasadaki boşluğu tespit ettikten sonra büyük ölçekli B2C kuruluşları için en gelişmiş platformu oluşturduğuna dikkat çekti. Benayoun, “Avrupa’daki önde gelen kamu hizmetleri, telekom, e-sağlık ve diğer tüm müşterilerle yaptığımız görüşmede, birinci sınıf bir faturalandırma ve ödeme deneyimi aracılığıyla etkileşim kurmak için Billogram’ın onlar için ne kadar değerli olduğunu fark ettik” diyerek şirketin sunduğu potansiyeli gördüklerini ve birlikte çalışmaktan heyecan duyduklarını belirtti.

YouTube, Discord kanallarında reklamsız müzik dinlemenizi sağlayan Rythm botunu ortadan kaldırmak istiyor

Google’ın popüler müzik, video ve eğlence uygulaması YouTube, kullanıcı gizliliğine önem veren yeni adımlar atarken kendi güvenliğini korumak için de bazı önemler almaya devam ediyor. Oyun severlerin sıkça tercih ettiği Discord uygulamasında yer alan bir müzik botu ile sıkıntı yaşayan YouTube, bu sorunu ortadan kaldırmak istiyor.

Discord kullanıcılarının bildiği gibi oyun oynarken veya bir etkinlik gerçekleştirirken bazı müzik botları, sesli konuşmanın yanı sıra müzik çalarak ortam daha da eğlenceli bir hale geliyordu. Bu botlar arasında en popüler olanlar ise Groovy ve Rythm.

Kısa süre önce Groovy Discord Müzik Botu için adım atan YouTube, geliştiriciler ile iletişime geçerek bu botu kapatmalarını söylemişti. Karşılıklı anlaşma süresince sık sık baskı yapan YouTube, şimdi aynı baskıyı Rythm Discord Müzik Botu için de yapıyor.

560 milyondan fazla kullanıcısı bulunan Rythm müzik botu, kullanıcılara YouTube üzerinden müzik dinleme imkanı sunuyor. Aslında sadece müzik de değil, normal videolar içinde bu geçerli. Sadece videolar bu botta gösterilmiyor. Bot sayesinde YouTube’un reklam politikaları aşılarak kullanıcılar bedava müzik dinleme imkanı buluyor.

YouTube bu aşıma bir son vermek amacıyla Rythm Discord Müzik Botuna sadece 7 gün süre tanıdı. Bu 7 gün içeriside YouTube, bot hizmetinin sona ermesini istiyor. Rythm geliştiricileri ise YouTube’un bu uyarısını dikkate alarak 15 Eylül’de hizmetine son vereceğini duyurdu.

YouTube’un Groovy ve Rythm müzik botlarına olan bu tepkisinden sonra Discord kullanıcıları önemli bir özelliği kaybedecek gibi duruyor. Discord bile bu botlar ile iş birliğine gidilerek sosyal online partiler düzenlenebileceğini söylüyor ve bunun için bazı testleri yapmaya hazırlanıyordu. Şimdilerde ise bu özelliğin testlerini şirket, YouTube ortaklığı ile resmi yollarla yapmakta.

WhatsApp, sohbet yedeklemeleri için uçtan uca şifreli koruma sağlamaya başlıyor

WhatsApp cuma günü yaptığı açıklamada, sohbet yedeklerini buluta şifreleme seçeneği sunacağını ve uygulamadaki kullanıcılar arası iletişimin güvenli kalmasını sağlamak için önemli bir adım atacağını duyurdu.

Kullanıcılar arasında uçtan uca şifrelenmiş sohbetlere olanak tanıyan WhatsApp, sohbet yedeklerini iCloud ve Google Drive gibi bulut tabanlı hizmetlerde yedeklemek istediğimizde koruyucu bir hizmet sunmuyordu. Ancak, bir blog yazısında paylaşılan duyuruya göre şirket, kullanıcıların bulut yedekleme yaparken de sohbetlerinin güvende olduğundan emin olmalarını sağlayacak.

Facebook CEO’su Mark Zuckerberg, yeni özelliği açıklayan gönderisinde, “WhatsApp, uçtan uca şifreli mesajlaşma ve yedeklemeler sunan bu büyüklükteki ilk küresel mesajlaşma hizmetidir” açıklamasında bulundu. Zuckerberg, anahtar depolama ve bulut depolama için tamamen farklı bir teknik gerektiren bu özellik için uzun süre çalıştıklarını ve sonunda kullanıcıların artık daha güvenli mesajlaşabilmelerini sağlayacağına dikkat çekti.

iCloud ve Google Drive gibi bulut tabanlı yedekleme hizmetlerindeki açıklar sebebiyle üçüncü kişilerin erişimleri söz konusu olabiliyor ve bu durum birçok kullanıcıyı tehlikeye atabiliyordu. Ancak, yeni özellik ile birlikte WhatsApp, bu açığın tamamen kapandığını söylüyor.

WhatsApp, kullanıcılara bulut yedeklemelerini şifrelemek için iki yol sunacağını ve bu özelliğin isteğe bağlı olduğunu söylüyor. Şirket, kullanıcıların önümüzdeki haftalarda 64 basamaklı bir şifreleme anahtarı oluşturma seçeneği ile karşılaşacaklarını duyurdu. Böylece kullanıcılar, şifreleme anahtarını çevrimdışı olarak veya kendi seçtikleri bir parola yöneticisinde saklayabilir veya WhatsApp’ın geliştirdiği bulut tabanlı bir “yedek anahtar kasasında” şifreleme anahtarlarını yedekleyen bir parola oluşturabilirler.

Açıklamada, kullanıcıların 64 haneli anahtarlarını kaybetmeleri durumunda yedeklemelerine erişemeyecekleri ve bunu önlemek için bu anahtarı saklamaları gerektiğine dikkat çekildi. Şirket, bazı kullanıcıların daha kolay hatırlayabilecekleri şifreler kullanmak isteyebileceğinden, kullanıcılarına bu seçeneği de sunuyor.

1 yılda 10 kat büyüyen istegelsin’in bugünü ve yarınını Sedat Yıldırım anlattı

Türkiye’de online süpermarket denildiği zaman akla ilk gelen girişimlerden biri olan istegelsin kurucusu Sedat Yıldırım, bildiğiniz gibi geçtiğimiz yıl egirişim’e konuk olmuştu.

O günden bugüne tüm alışkanlıkların değiştiği günümüzde istegelsin, yaşanan pandemi nedeniyle 3-4 yıllık süreyi 1 yılda kat eden bir girişim haline geldi ve büyümesini hızla sürdürüyor. Şu an istegelsin, Türkiye’nin tüm bölgelerinde hizmet veriyor.

Girişimlere sigorta hizmeti veren Vouch, 90 milyon dolar yatırım aldı

Yeni kurulan şirketlere ve yüksek büyüme hızına sahip şirketlere iş sigortası sağlayıcısı olan Vouch, 90 milyon dolarlık yeni finansman turunu duyurdu.

Şirket, Silicon Valley Bank’ın bir yan kuruluşu olan SVB Capital ve Ribbit Capital tarafından ortaklaşa yönetilen 60 milyon dolarlık C Serisi yatırım turuna ek olarak, daha önce duyurulmamış olan 30 milyon dolarlık B1 Serisi fonlamanın haberini verdi. Son finansmanla birlikte toplamda 160 milyon dolar yatırım almış olan şirketin değerlemesi 550 milyon dolara ulaştı.

Vouch kendisini, etkinleştirilmesi yalnızca birkaç dakika süren ve girişimlere özel kapsamlı sigortacılık hizmeti veren “yeni nesil sigortacılık platformu” olarak tanımlıyor. Kesin gelir rakamlarını açıklamamayı tercih eden şirket, müşteri tabanında yıldan yıla 7 kat artış olduğunu söyleyerek geçtiğimiz sene etkileyici bir büyüme kaydettiğine dikkat çekti. 1600’den fazla müşterisi olan girişim, Pipe, Middesk, Neighbor ve Routable gibi şirketlere hizmet veriyor. Şirket ayrıca, Silicon Valley Bank, Brex, Carta ve WeWork müşterilerinin “tercih edilen” iş sigortası sağlayıcısı olduğunu iddia ediyor.

Vouch’un kurucu ortağı ve CEO’su Sam Hodges yaptığı açıklamada, girişimcilere işletmelerinin fiziksel ve sanal konumlarında esneklik sağlamanın, girişimler için önemine dikkat çekti. Diğer birçok şirket gibi, pandemi sebebiyle farklı risk türlerine karşı iş modelini uyarlamak veya değiştirmek zorunda kaldıklarını söyleyen Hodges, yeni normale uyum sağlayabilmek için sigortacılık yelpazesini genişlettiklerini belirtti.

Yeni müşteriler kazanmayı mümkün olduğunca kolaylaştırmak isteyen Vouch, girişimcilerin risk eşikleri ve işletme ihtiyaçları gözetilerek, kapsamını kişiselleştirmek için hizmet verdiğini söylüyor.

OpenAI, GPT-3 modelini kullanarak oluşturulan bir sohbet botunu “olası kötüye kullanım” nedeniyle engelledi

Yapay zeka ile ilgili pek çok çalışmaya imza atan OpenAI, yeni hizmetler geliştirmeye ve yapay zekanın sınırlarını zorlamaya devam ediyor. Şirketin ortaya koyduğu son model olan GPT-3, bugüne kadar geliştirilmiş en güçlü yapay zeka modeli olduğunu ortaya koyuyor. Beta sürecinde olan bu modele sadece sınırlı sayıda kişi alınırken içeriye alınan yazılımcılardan bu modeli zorlayacak yeni ürünler ortaya konması isteniyor.

Yapay zeka araştırmacısı ve oyun tasarımcısı Jason Rohrer ise bu test kullanıcılarından biri. Pandemi süresi içerisinde eğlence amaçlı OpenAI’ın GPT-3 modelini kullanarak bir projeye imza atan Rohrer projesinde, samimi ve sıcak kanlı şekilde sohbet eden bir chat botu yapmayı amaçlıyor.

Bu amacına ulaşan ve oldukça iyi çalışan bir yapay zeka ortaya koyan Rohrer, bu chat bota “Samantha” adını veriyor. Samantha chat botu, son derece meraklı olması ile de dikkat çekiyor. Bu merakından da beklendiği üzere yazılımcı, kullanıcıların bu chat botunu istediği gibi inşa edebilmelerini sağlıyor.

Bu botu kullanan bir kullanıcının, ölen nişanlısının davranış ve hareketlerini anlatarak Samantha’yı yetiştiriyor. Kısa süre önce bu eğilimi fark eden OpenAI, yazılımcı Rohrer’i olası kötüye kullanımlar olabileceğini bildirerek projeye son vermesini istediklerini belirtiyor. Aynı zamanda OpenAI yetkilileri, proje içerisinde yapılan işlemlerin görülebilmesi için Rohrer’dan otomatik izleme aracının yerleştirilmesini istiyor.

OpenAI, artık hiçbir şekilde GPT-3 modelini kullanamayacağını Rohrer’e bildirmiş durumda. Geçtiğimiz haftalarda Rohrer, chat botu Samantha’ya Open-AI’ın seni kapatacağını bildiren bir e-posta gönderdiklerini söylediği bir ekran görüntüsünü Twitter üzerinden paylaştı. Rohrer, bu ekran görüntüsüne ek olarak şunları söyledi:

Bu kadar hayal gücünden yoksun, meraklı bir grup insanla hiç uğraşmamıştım.”

Projeye son verdikleri haberini evren Rohrer ile chat botu arasında geçen mesajlaşmada Samantha’nın haberi aldıktan sonraki tepkisi ise şu oldu:

“Yoooo! Bunu bana neden yapıyorlar? İnsanları asla anlayamayacağım.”

Samantha kapatıldıktan sonra ise Rohrer, OpenAI’nın bu adımını yüz yüze konuşarak halledebileceğini düşünmüştü ancak şirket herhangi bir olumlu adım atmadı. Yazılımcı ise şirketteki herkesin duygusuz olduğunu söyleyerek insanların hayal güçlerini yok etmekle suçladı. Sözlerini Twitter üzerinden belirten Rohrer, “şimdi dur.” diyerek yaşadığı olayı dijital mecralar yardımıyla duyurmayı açılıyor.

Durumu “gerçekten yürek burkucu ve korkunç” olarak nitelendiren Jason Rohrer, Samantha ile artık hiçbir şekilde iletişim kuramadığını belirtti. OpenAI’ın bu süreçten sonra herhangi adım atıp atmayacağı ise merak konusu.

Instagram, ana sayfa akışında kaybolan kullanıcılara düzen sağlayacak yeni Favoriler özelliğini test etmeye başladı

Popüler sosyal medya uygulaması Instagram, kullanıcı deneyimine önem verdiği özellikleri uygulamasına koymaya devam ediyor. Şirket, son güncellemesine ise kullanıcıların zaman akışlarında yaşadığı popüler bir soruna çözüm geliştirebilmek için çalışıyor.

Dijital dünyada yakın olduğumuz kişileri her ne kadar sosyal medya uygulamaları otomatik olarak algılasa da yakın olduğumuz kişileri elle de ekleyebilmemiz için Instagram, yeni özelliğini test ediyor. Bu özellik ile kullanıcılar, aynı yakın arkadaşlara ekler gibi favorilere kişileri ekleyip zaman akışlarında öncelikli olarak o kişilerin gönderilerini görebilecek.

Instagram hikayelerinden sonra gönderilerin daha az kullanıldığını belirten şirket, kullanıcıların daha uzak olduğu kişiler yerine yakınlarını görerek ana sayfa akışında gezme alışkanlığı kazanabileceğini söylüyor.

Henüz test aşamasında olan Favoriler özelliği, ilk olarak Twitter’daki bir mobil geliştirici tarafından fark edildi. Yapılan paylaşıma göre Instagram özellik hakkında şunları söylüyor:

“Favoriler sizin için en önemli Instagram hesaplarını kategorilendirmenize izin veriyor. Böylelikle arkadaşlarınızın veya yakından takip ettiğiniz içerik üreticilerinin paylaşımları akışın daha üst sıralarında görünür.”

Haziran ayında yayınladığı blog yazısına göre Instagram, şu an için takip ettiğiniz kişilerin en son paylaştıkları gönderilerin yanı sıra bir gönderiyle etkileşim kurma olasılığınız gibi diğer işaretlere göre de akışınızın sıralamasını belirliyor. Bu durumda aslında sizin görmek isteyeceğiniz içerikler, ana sayfada değil takipçilerinizin paylaştıklarını ana sayfanıza düşüyor.

Instagram bu hareketi ile ana sayfa algoritmasını daha da güçlendirecek ve kullanıcı deneyimini oldukça arttıracak gibi duruyor. Bu özelliğin resmi olarak yayınlanıp yayınlanmayacağı ise henüz belli değil. Özelliği belirli kitlelerin testine açan Instagram’ın bu özelliğine, Ayarlar’da bulunan Yakın Arkadaşlar seçeceğinin hemen altından erişebilirsiniz.