Ana Sayfa Blog Sayfa 511

Çevrimiçi temizlik hizmetlerine odaklanan Batmaid, 23 milyon euro yatırım aldı

Batgroup‘un bir yan kuruluşu olan İsviçre merkezli çevrimiçi temizlik hizmeti Batmaid, Aevis Victoria tarafından yönetilen B serisi finansman turunda 23 milyon euro yatırım aldığını duyurdu.

2014 yılında Andreas Schollin-Borg ve Eric C. Laudet tarafından kurulan Batmaid, ev temizliğinden ticari temizliğe kadar geniş çaplı temizli hizmeti sunan Batgroup’un bir parçası olarak faaliyet gösteriyor. Lozan, Zürih, Lugano, Varşova, Paris, Milano ve Lüksemburg’daki ofislerinde çalışan yaklaşık 200 çalışanı bulunan şirket, 70.000’den fazla müşteriye hizmet veren 4.000 maaşlı temizlik görevlisiyle ortaklık yapıyor. Şirket, İsviçre’deki projelerinin yanı sıra önümüzdeki aylarda 15 ülkedeki 21 şehre genişleme planlarını hızlandırmak için yeni finansmanı kullanmayı planlıyor.

Batmaid, temizlik hizmetlerine ek olarak bu yılın mart ayında Batmaid Club adında abonelik tabanlı hizmetini piyasaya sürmüştü. Biyolojik olarak parçalanabilen temizlik ürünlerini doğrudan tüketicilerin kapılarına kadar getiren Batmaid Club’ı genişletme planları yapan şirket, birkaç ay sonra Batmaid Dry adındaki çamaşırhane hizmetinin Lozan’da testlerini yapmaya başladı. Şirket sıradan ev temizliği ve ticari temizlik hizmetlerinin yanı sıra, kiracılık sonu temizliği ve ofis temizliği gibi hizmetler de sunuyor.

Kayıt dışı çalışmayla mücadele

Kurucu ve CEO Andreas Schollin-Borg tarafından yönetilen çevrimiçi temizlik hizmetleri sunan Batmaid, insanların kolay ve güvenilir bir şekilde temizlik uzmanları bulmalarına yardımcı oluyor. Şirket ayrıca, temizlik görevlilerine sigortalı ve yasal koşullarda çalışma fırsatı sunarak güvenli bir atmosfer yaratıyor. Kayıt dışı çalışmaya ve güvencesiz çalışan görevlilerin birçok sorundan muzdarip olmalarına karşı mücadele etmek amacıyla kurulduğunu söyleyen şirket, temizlik sektörüne daha fazla eşitlik ve adalet getirdiğini iddia ediyor.

Özgün algoritmaya sahip yerli robo danışman Magnus, 420 bin dolar yatırım aldı

Akıllıfon adıyla tanıdığımız, yapay zeka tabanlı bir portföy optimizasyon ve robo danışmanlık platformu Magnus, ilk turda IstCapital B.V. liderliğinde Qatar Development Bank (QDB) ve Alima Ventures B.V.’den 420 bin dolar yatırım aldı.

Bu gelişmeyi duyururken yurt dışındaki faaliyetleri ve yeni ürünleri sebebiyle kimliğini de tamamen yenileyen Akıllıfon, artık yoluna yepyeni bir kimlikle, Magnus adıyla devam edecek.

Magnus, Latincede büyük, yüce anlamına geliyor. Tecrübeli isimlerden oluşan Magnus ekibi, kendilerini de büyük veri ile çalışarak büyük fark yaratacak finansal çözümler üreten bir girişim olarak tanımladıklarını bu nedenle bu ismi seçtiklerini söylüyor. Magnus 2020 yılının Aralık ayında ilk yatırımını Lima Ventures’tan almıştı.

Akademik Çalışmadan Global Girişime

Kurucu ortaklardan Dr. Esra Ulaşan’ın NC State University’de Prof. Dr. Mehmet Caner ile yaptığı akademik çalışmaları sırasında ortaya çıkan proje, özgün makine öğrenimi algoritmasını geliştirdi ve başarısını hem teorik anlamda hem de pratik olarak çeşitli piyasalarda kanıtladı. Magnus halihazırda aralarında tecrübeli seri girişimci Ercan Gümüş ve Prof. Dr. Özlem Önder’in de bulunduğu 4 kurucu ortağının yanında yazılım ekibiyle birlikte toplamda 8 kişilik bir takımdan oluşuyor.

Özgün algoritma

Magnus algoritması, sunduğu önerileri hesaplarken yatırımcıların risk profili, beklentileri ve kısıtları doğrultusunda optimal varlık dağılımı sağlıyor. Portföyleri anlık olarak izleyen ve yöneten robo danışmanlık teknolojisi ile Magnus, finansal kuruluşlara ve yatırımcılara algoritmalara dayalı fon oluşturma, fon sepeti oluşturma ve yönetme hizmeti veriyor. Hizmetlerine sektörün ihtiyaçlarına yönelik farklı çözümler üreten girişim, robo danışmanlık hizmetlerinin yanında makro beklentiler modülü, öngörüler ve haber analizi gibi farklı ürün seçenekleri de sunuyor.

Herkes için Profesyonel Yatırım Danışmanlığı

API ve SDK çözümlerinin yanında web ve mobil tabanlı çözümler de sunan Magnus, sadece yüksek gelir varlık grubundaki yatırımcıların yararlanabildiği profesyonel yatırım danışmanlığı hizmetini tüm yatırımcılara yayarak bu hizmetlerin ulaşılabilirliğini arttırmayı hedefliyor.

Sürekli gelişen algoritması ve uluslararası geçerliliği olan yöntemler kıstas kabul edilerek performans karşılaştırmaları ile kendilerini bir Ar-Ge İnovasyon firması olarak tanımlayan Magnus ekibi, aldıkları yeni yatırım ile yurt dışında süren operasyonlarını genişletmeyi ve yeni entegrasyonlarla Türkiye’deki varlıklarını güçlendirmeyi hedefliyor.

Istcapital Yönetim Kurulu Başkanı Naci Topçuoğlu, “ Magnus birbirini tamamlayan, enerjisi ve bilgisi yüksek bir ekip ile makina öğrenmesini çok doğru ve eşsiz şekilde kullanan bir algoritmaya sahip. Sunduğu inovatif ve eşsiz çözümler ile global pazarda ve yurt içinde büyük bir açığı kapatacağına, Türkiye’deki fintech ekosisteminin gelişmesine katkıda bulunacağına inanıyorum” dedi.

Lima Ventures ve Alima Ventures B.V. kurucu ortağı Ahmet Argun, “Fintech ekosistemindeki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Robo danışmanlık alanında MENA bölgesinde büyük bir fırsat olduğu aşikar. Magnus ekibinin geçtiğimiz 1 yıllık performansına baktığımızda bölgenin lider robo danışmanlık girişimi olacağına inancımız tam” dedi.

Finansal teknolojiler üreten yerli girişim Finartz, Türkiye’nin fintech fabrikası olmak için çalışmalarına başladı

Kuruluşundan itibaren hızla büyümesini sürdüren Finartz, yeni markaları ile bir fintech fabrikasına dönüşüyor.

2021 yılında Deloitte tarafından Türkiye’nin en hızlı büyüyen FinTek şirketi seçilen Finartz, yeni nesil finansal teknolojiler üreten bir şirket oluyor. Bugüne kadar güvenli ödeme çözümleri ile globalde de ülkemizi başarıyla temsil eden Finartz, ürün ve servislerini uzmanlık alanlarına göre ayırarak çeşitlendiriyor.

Finartz, yeni FinTek ürünlerini Secureartz, Payartz ve FinartzConnect markaları ile pazara sunuyor.

Finartz, inovatif çözümler üretme amacıyla çıktığı yolda, Secureartz, Payartz ve FinartzConnect markaları olarak alanında daha odaklı bir yapı ile devam ediyor.

Finartz, altında yer alan ürün ve hizmetlerde,

  • Secureartz: Ödeme güvenliği alanında global güvenlik sertifikalı ürünlerle ödeme esnasında kullanıcıyı doğrulama çözümlerine detaylı bir şekilde yer veriyor.
  • Payartz: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na bağlı 6493 yasasının gereksinimlerine uygun olarak şirketlerin e-para kuruluşu veya ödeme kuruluşu olabilmek için ihtiyaç duyabilecekleri uçtan uca yazılım altyapıları sunuyor.
  • FinartzConnect: FinTek’ler ve büyük ölçekli e-ticaret şirketleri için hem ödeme hem de ödeme öncesi ve sonrası süreç operasyonlarında şirketlere özel (custom) proje geliştirme servisleri sunuyor.

“Ürün ve Servislerimizi Uzmanlık Alanlarına Göre Ayırarak Zenginleştiriyoruz.”

Bu önemli atılım için Finartz CEO’su Cihan Demir, “Finartz olarak Türkiye’nin en büyük FinTek fabrikası olmaya hazırlanıyoruz. Bu anlamda da ürün ve servislerimizi uzmanlık alanlarına göre ayırarak farklı dikeylere çıkıyoruz. Bu ürün aileleri arasına şu an AR-GE sürecinde olduğumuz yeni çözümleri de ekleyerek ilerlemeye devam ediyoruz. Özellikle Payartz tarafında e-para ve ödeme kuruluşu olmak isteyen şirketler için veya halihazırda bu lisanslara sahip şirketler için sektör standartlarında uçtan uca yazılım altyapıları sunuyoruz.

Sandbox’lar (Düzenleyici deney alanı) ile bu ürünleri bütün yazılım geliştiricilerin kullanımına kısa sürede açıyoruz.” açıklamasında bulundu.

3D Secure 2.0 ürünleri ile dünyada güvenli ödeme işlemlerinin geçerliliği konusunda tek otorite kuruluş olan EMVCo’dan sertifika alan 71 şirketten biri olan Finartz, son dört yıllık dönemde %2478 büyüme oranı ile Deloitte tarafından belirlenen Teknoloji Fast 50 listesi, FinTek kategorisinde 1. sırada yer alarak Türkiye’nin en hızlı büyüyen FinTek şirketi oldu. Ödeme sistemleri alanındaki uzmanlığı ile inovatif çözümler üretmeye; Secureartz, Payartz ve FinartzConnect markaları altında alanında daha odaklı bir yapı ile devam eden Finartz, finansal teknolojiler alanında dijital cüzdan altyapıları, elektronik para ve ödeme kuruluşu altyapıları, 3DSecure 2.0 ile kullanıcı doğrulama sistemleri ve büyük ölçekli e-ticaret şirketleri için ödeme geçitleri gibi white label ürünler geliştiriyor. Finartz’ın referansları arasında ise BKM, TROY, GO Ödeme, BKM Express, N11, GittiGidiyor, Modanisa, Zubizu, Trendyol, Getir, Sipay gibi markalar yer alıyor.

Microsoft, seyahat ve konaklama hizmetlerini birlikte geliştirmek için OYO ile stratejik anlaşma yaptığını doğruladı

Microsoft, “yeni nesil seyahat ve konaklama” platformu olan Hindistan merkezli Oyo ile birkaç yıl sürecek bir stratejik ittifak kurduğunu doğruladı.

Temmuz ayında Microsoft’un Oyo’ya yatırım yapmak için görüşmelerde olduğu ve teknolojilerini Güney Asya pazarındaki en değerli şirketlerden biri olan Hintli girişime sağlamanın yollarını araştırdığına dair bir rapor yayımlanmıştı. Microsoft, bugün yapılan basın açıklamasıyla bu iddiaları doğruladı ve Oyo’ya stratejik bir öz sermaye yatırımı yaptığını da söyledi, ancak yatırımın değerine dair bir açıklama yapmadı.

Oyo, “yeni nesil seyahat ve konaklama hizmeti” geliştirmek için Microsoft ile ortaklık kurmaktan heyecanlı olduğunu dile getirdiği açıklamasında, bulut tabanlı yenilikleri yönlendirmek, konaklama ve seyahat teknolojisi endüstrisini yeniden şekillendirmek için Microsoft Azure‘un önemli bir etkinleştirici olarak kabul edileceğine de değindi.

Oyo’nun açıklamasına göre, dünyanın dört bir yanında bulunan küçük ve bağımsız oteller ve ev sahipleri, Microsoft Azure’un güvenliği ve ölçeklenebilirliği ile misafirlerinin deneyimini yönetmek, gelirlerini artırmak ve operasyonlarını sorunsuz bir şekilde yürütmek için en son Oyo teknolojisine erişebilecek.

Microsoft Hindistan Başkanı Anant Maheshwari yaptığı açıklamada, Microsoft’un Oyo gibi dijital yerlileri endüstri dönüşümünü ve yenilikleri hızlandırmak ve pandemi sonrası dönemin zorluklarını gelecek için fırsatlara dönüştürmek için güçlendirdiğini görmenin ilham verici olduğunu söyledi.

Oyo, pandemi sırasında dünyanın dört bir yanındaki sokağa çıkma yasaklarının uygulanmasıyla dünya çapında binlerce çalışanını işten çıkarmak zorunda kalmıştı. Oyo CEO’su Ritesh Agarwal Temmuz ayında Bloomberg TV’ye verdiği demeçte, “yüzde 60’ın üzerinde bir düşüş sadece 30 gün sürdü” diyerek pandeminin şirketi nasıl etkilediğine dikkat çekmişti.

OPPO, Türkiye’nin de dahil olduğu yeni bölgesel operasyonlarını duyurdu

Teknoloji markalarından Oppo, bugün gerçekleştirdiği ‘CEE Into The Future’ etkinliğinde, genel merkezin olduğu Polonya-Varşova, test merkezinin bulunduğu Romanya ve kapsamlı üretim tesislerinin bulunduğu Türkiye’nin de aralarında olduğu 11 Orta ve Doğu Avrupa ülkesindeki operasyonel altyapıyı kapsayan bölgesel operasyonların başladığını duyurdu.

Bölgesel operasyonların merkezi, Orta ve Doğu Avrupa Başkanı Johnny Zhang’in liderliğinde Polonya’nın Varşova şehri olmaya devam edecek. OPPO halihazırda CEE bölgesinde Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Kazakistan, Moldova, Polonya, Romanya, Rusya, Slovakya, Türkiye, Ukrayna ve Özbekistan’da faaliyet gösteriyor ve bu ülkelerde 400 milyondan fazla kişiye ulaşıyor.

OPPO bölgeye olan bağlılığını, Türkiye’de şirket için Reno ve A Serisi akıllı telefon üretecek kapsamlı bir üretim tesisine yatırım yaparak gösterdi. Fabrikada halihazırda 800’den fazla yerli çalışan istihdam ediliyor. OPPO ayrıca, bölgeye uzun vadeli bağlılığının bir başka göstergesi olarak Romanya’da bir test merkezi kurdu.

OPPO Orta ve Doğu Avrupa Başkanı Johnny Zhang, şu açıklamalarda bulundu: “Bugün, bölgedeki varlığımızı inşa etmek için iki yıldan fazla süren sıkı bir çalışma içerisindeydik. OPPO, 800 yerli çalışandan oluşan Türkiye’deki üretim tesisinin açılışından bölge genelinde yerel ekiplerin kurulmasına kadar, markamızı uzun vadede inşa etmemizi sağlamak için sürdürülebilir bir varlık oluşturuyor. Bölgede yaptığımız ve devam eden yatırımların gösterdiği gibi Orta ve Doğu Avrupa, OPPO için kritik derecede önem gösteriyor. Bölge yalnızca akıllı telefon teknolojisini benimsemekle kalmadı, bugüne kadar elde ettiğimiz başarı, OPPO ile Orta ve Doğu Avrupa bölgesindeki kullanıcılar arasındaki sinerjiyi gözler önüne serdi.”

Etkinlikte konuşan Canalys Araştırma Müdürü Ben Stanton ise şunları söyledi: “Tüketiciler birinci sınıf kalitede bir kameraya, bir ekrana ve uzun ömürlü bir pile sahip akıllı telefon istiyor. Aynı zamanda yerel olarak yatırım yapan ve yerli yetenekleri istihdam eden güvenilir bir marka görmek istiyorlar. OPPO, bölgedeki insanların ilişki kurabileceği ve güvenebileceği saygın bir marka ile Orta ve Doğu Avrupa pazarına seçenek getiriyor.”

5G’de liderlik

2022’nin sonunda Orta ve Doğu Avrupa bölgesinde yaklaşık 20 milyon 5G mobil aboneliğinin olması bekleniyor ve bunun önümüzdeki 5 yıl içinde on kat artarak 200 milyona[1] ulaşacağı tahmin ediliyor. OPPO’nun 2019 yılında ilk ticari 5G akıllı telefonu Avrupa pazarına sürmesiyle 5G standartlarındaki liderliği onu sunduğu kapasite, hız ve esneklikten yararlanmak isteyen operatörler ve perakendeciler için ideal bir ortak haline getiriyor.

Johnny Zhang, konuyla ilgili şunları söyledi: “OPPO, birçoğu Avrupa’da olmak üzere dünya çapında 80’den fazla operatörle 5G iş birliği gerçekleştirdi ve 5G standartlarıyla ilgili 3.000’den fazla patent başvurusunda bulundu. OPPO akıllı telefonlarının 5G’nin avantajlarını bölgedeki kullanıcılara sunmak için tamamen optimize edilmesini sağlamak için bölgedeki operatörlerle yakın iş birliği yapıyoruz.”

İnovasyonun tarihi

6 Araştırma Enstitüsü, 5 Ar-Ge Merkezi ve dünya çapında kendini yeniliğe adamış 10.000’den fazla personeli ile şarj ve pil teknolojisi, yapay zeka ve 6G’yi kullanan gelişmiş görüntü ve video teknolojisi gibi kritik kullanıcı merkezli teknolojilerde yenilikler yapan OPPO, donanım, yazılım ve tasarım yeteneklerini daha da geliştirmeyi ve optimize etmeyi taahhüt ediyor. ‘İnsanlık için Teknoloji, Dünya için İyilik’ vizyonu ile hareket eden OPPO, teknolojisi ve inovasyonu aracılığıyla insanları daha fazlasını yapmaya teşvik eden kullanıcı merkezli bir deneyim sunmanın görevleri olduğuna inanıyor ve bunun için kullanıcı deneyimini geliştiren teknolojiler geliştirmeyi amaçlıyor.

Yerli girişim Thread in Motion, TIM Partners programıyla akıllı eldivenlerini tüm dünyaya duyuracak

Endüstriyel akıllı giyilebilir ürünler üreten yerli teknoloji girişimi Thread In Motion, yeni TIM Partners programını duyurdu.

TIM Partners programı, Thread In Motion’ın mevcut faaliyet bölgelerine ve yeni hedef pazarlarına uçtan uca kusursuz hizmet vermeyi amaçlıyor.

Program ile ilgili konuşan Thread In Motion Kurucu Ortağı ve CEO’su Kadir Demircioğlu, “Uzun zamandır ajandamızda olan partnerlik yapısını tam anlamıyla hayata geçirdiğimiz için çok heyecanlıyız. Bilinen kanal satış düzenine yepyeni bir soluk getiriyoruz; yurt içi ya da yurt dışındaki partner firmalarımızın hak edişleri bir yana, ‘önce insan’ felsefemiz doğrultusunda satışı gerçekleştiren çalışanları ödüllendireceğiz. Ayrıca, pazarda rakipsiz olan akıllı eldivenlerimiz iş ortaklarımızı rekabette öne geçirmekte, bunun da aldığımız en güzel geri dönüşlerden bir tanesi” olduğunu söyleyebilirim” dedi.

Dört farklı iş birliği modeli uygulanıyor

Thread In Motion, TIM Partners programı dahilinde iş ortaklarına Diamond, Platinum, Gold ve Silver olmak üzere dört farklı model sunuyor. Her model kendi içerisinde belirli minimum gereksinimler, farklı yüzdelerde hak edişler ve partner’ın hedeflerine daha kolay ulaşabilmesi için çeşitli avantajlar barındırıyor.

Thread In Motion Kanal ve Partner Program Direktörü Gökhan Barlak’ın belirttiğine göre yurt dışında Romanya, Hollanda, Almanya, İspanya, Portekiz, Güney Kore, Hindistan ve Brezilya’daki oyuncular ile ilerleyen iş ortaklığı yapısı son bir senede olgunlaşarak TIM Partners programına dönüştü ve Türkiye ile beraber global pazarlarda uygulanmaya başladı.

Şengünler: ‘‘Lojistik sektörünü birlikte dönüştürüyoruz’’

Türkiye’nin lider izlenebilirlik entegratörü Vector’ün CEO’su Halit Erol Şengünler “Thread In Motion’ın Türkiye’deki ilk ve tek Diamond partneri olarak akıllı eldivenler ile müşterilerimizin lojistik süreçlerini hızlandırıp kusursuz hale getiriyoruz. Yola çıktığımız günden beri her noktada destek aldığımız Thread In Motion ile sektörü dönüştürmeye başladık. Hem biz hem de müşterilerimiz oldukça memnun, hedefimiz tüm pazarı endüstri 4.0 kazanımlarıyla buluşturmak” diye konuştu.

Oyun odaklı fon WePlay Ventures, ilk yılında 10 girişime yatırım yaptı

2020 yılının 3. çeyreğinde faaliyetlerine başlayan Türkiye’nin ilk oyun sektörü odaklı yatırım şirketi WePlay Ventures, geçtiğimiz yılın bir özetini paylaştı.

Oyun ve Startup sektörlerinde tecrübeli ekibi ile oyun girişimlerini desteklemeyi ve büyütmeyi odağına alan WePlay Ventures, ilk yılında Mobil, PC ve Konsol platformları için oyunlar geliştiren 10 stüdyoya yatırım gerçekleştirdi. WePlay Ventures bu alandaki yatırımlarına hız kesmeden devam etmeyi planlıyor.

Yatırımların %60’ı mobil, %40’ı PC ve Konsol platformları

Türkiye Oyun Sektörü, özellikle son 3 yıl içerisinde göstermiş olduğu büyük başarılar ile küresel oyun pazarının önemli oyuncuları arasına adını yazdırdı. 2020 yılı itibari ile 1 Milyar doları aşmayı başaran Türkiye Oyun Pazarı, birçok yeni oyun girişiminin kurulmasına ve mevcut oyun girişimlerinin önemli yatırımlar alarak hızla büyümesine olanak sağladı. Bu konuya paralel olarak 1 yıl içerisinde 1250’den fazla oyun girişimini inceleyerek 400’den fazla görüşme yapan yatırım şirketi, bu girişimler arasından 10 oyun stüdyosuna yatırım yaptı.

Sırasıyla Gnarly Game Studio, Madcraft Studios, Funmoth Games, Hoody Studios, Forge Games, Gorilla Softworks, Gyroscoping Games, UDO Games, Hero Concept ve Apphic Games’e yatırım yapan WePlay Ventures, portföylerini mobil, PC ve konsol platformlarında dengeli bir şekilde dağıtmayı hedeflediklerini ve şu ana kadar yapmış olduğu yatırımların %60’ının Mobil %40’ının ise PC ve Konsol platformlarına oyun geliştiren stüdyolardan oluştuğunu açıkladı.

WePlay Ventures’ın yatırımcısı olduğu oyun girişimleri 1 yıl içerisinde 4 kat büyüme

Yatırımlarını Akıllı Sermaye Modeli ile gerçekleştiren WePlay Ventures, yatırımcısı olduğu girişimlere finansal desteğin yanı sıra stratejik olarak da birçok destek sunuyor. Kendilerini bir takım arkadaşı gibi konumlandırarak oyun stüdyolarına erken aşamadan itibaren strateji, finans ve iş geliştirme gibi konularda destek olarak çok daha hızlı büyümelerini ve küresel oyun pazarının önemli oyuncularından biri haline gelmelerini hedefliyor. Bu doğrultuda WePlay Ventures’in yatırım gerçekleştirdiği oyun stüdyoları, 1 yıl içerisinde 4 kat büyüyerek toplam değerlemelerini 64 Milyon dolara çıkarmayı başardı. Bünyesinde 160’tan fazla ekip arkadaşı bulunduran oyun stüdyoları, yine bu süre zarfı içerisinde 10 tanesi PC ve Konsol olmak üzere toplamda 180’den fazla oyun geliştirdi.

Talep üzerine baskılar yapan Printify, 45 milyon dolar yatırım aldı

Talep üzerine baskı şirketi Printify, bugün Index Ventures liderliğinde 45 milyon dolarlık A serisi bir yatırım turunun haberini duyurdu.

H&M Group, Virgin Group, Wise, Vinted, Squarespace ve RedHat gibi isimlerin de yer aldığı yatırım turunun ardından şirketin değerlemesinin 300 milyon doların biraz üstünde olduğu düşünülüyor.

Gelişen bir e-ticaret platformu olan Printify, herkesin bir iş kurmasını ve kendi benzersiz ürünlerini yaratmasını sağlayarak hızla büyüyen yaratıcı ekonomiyi besliyor. Printify, son satıştan hemen sonra ürünleri üretir; yani, önceden ürünleri hazırlayıp risk almak yerine, kişiye özel ve talep üzerine siparişlerini hazırlar. Şirket, birincil pazarı olan ABD’de en geniş kapsama alanıyla, dünya çapında 100’den fazla yerde tüccarları baskı üretim ortaklarıyla buluşturuyor. Geçtiğimiz sene hızlı bir büyüme kaydeden Printify, şu anda 2 milyondan fazla kayıtlı satıcıya satış yapıyor.

Printify’ın kurucusu ve CEO’su James Berdigans, “Vizyonumuz, e-ticareti seri üretimden isteğe bağlı üretime dönüştürerek fazla stoğu ortadan kaldırmak ve çevresel atıkları azaltmaktır” diyerek talep üzerine üretimin çevre için yarattığı öneme de dikkat çekiyor.

Merkezi Letonya’da bulunan şirket, dünyanın her yerinden 500’e yakın kişiyi istihdam ediyor ve genişlemeye devam etmeyi planlıyor. Yeni finansmanın ardından şirket, mühendislik, pazarlama ve tasarım alanlarında neredeyse tamamı uzaktan 70’den fazla açık pozisyonu bulunduğunu belirtti.

Printify, geçtiğimiz sene daha çok insanın çevrimiçi alışverişe yönelmesiyle sektörde önemli değişikliklerin meydana gelmesine dikkat çekti. E-ticaret siteleri, girişimciler ve içerik üreticilerinden artarak gelen talebe cevap vermekten gurur duyduklarını vurgulayan Berdigans, yeni pazarlara genişleyerek ve Avrupa’nın yetenekli insanlarını ekibe katarak büyümeyi sürdürmeyi planladıklarını söyledi.

Güzellik ürünlerini uygun fiyatlarla kendi etiketi altında satan Beauty Pie, 100 milyon dolar yatırım aldı

Londra merkezli güzellik girişimi Beauty Pie, bugün büyük bir finansman turunun haberini duyurdu. Şirket, daha geniş kategorilere genişlemek için 100 milyon dolar yatırım aldı. Insight Partners ve Index Ventures‘ın yanı sıra, Balderton Capital, General Catalyst ve Latitude VC gibi isimler turda karşımıza çıkıyor.

Kendisini üst düzey güzellik ve sağlık ürünleri için bir alıcı kulübü olarak tanımlayan Beauty Pie, 2016 yılında güzellik sektöründe yıllarını geçirmiş girişimci Marcia Kilgore tarafından kuruldu. Şirket, sektörün önde gelen üçüncü taraf laboratuvarlarında üretilen birinci sınıf kalitede sağlık ve güzellik ürünlerine erişim sağlıyor ve birçok üreticiden üst düzey ürünler tedarik ederek bunları kendi etiketi altında satıyor.

Beauty Pie’ın iş modeli, ambalajın dışına ve estetiğe odaklanmaktan ziyade, içeriğe odaklanmayı gerektiriyor. Şirket, etiketlerine yalnızca üreticilerin talep ettiği fiyatı ekler ve sattığı ürünlerden gelir elde etmez. Şirketin asıl gelir elde ettiği nokta ise abonelik sistemidir. Geçtiğimiz sene üye sayısı iki kat artan şirket, gelirlerini de %100’den fazla artırarak pandemi döneminin zorlu şartlarında büyümesini sürdürmeyi başardı.

Beauty Pie, bu büyümesini kurucusu Marcia Kilgore’un güzellik sektöründeki uzun deneyimine borçlu demek mümkün. Soap & Glory, Bliss Spa ve FitFlop gibi ikonik markaların arkasındaki güçlü girişimci Kilgore, müşterilerinin lüks ürünleri maliyet fiyatını satın alabilmelerini ve daha fazla şeffaflık yaratmak istediğini söylüyor.

Şirket, yeni finansman turunu duyurmasıyla birlikte, altyapısını güçlendirmek için daha fazla depo ve pop-up mağaza kurmak istediğini açıkladı. Ayrıca, Beauty Pie Plus adında yeni bir üyelik modeli ile gelirindeki artışı devam ettirmeyi hedefliyor.

Yerli oyun girişimi Gulliver’s Games, Boğaziçi Ventures liderliğinde 750 bin dolar tohum yatırım aldı

Türkiye’de unicorn’ların çıkmasıyla birlikte oyun girişimciliğin öneminin kazandığı günümüzde girişimlere yapılan yeni yatırımları görmek ve bunları sizlere aktarmak oldukça güzel oldu.

Doğan Akdağ tarafından İstanbul’da kurulan yerli oyun girişimi Gulliver’s Games, Boğaziçi Ventures‘ın liderlik ettiği tohum turda; Amerika merkezli March Capital ve melek yatırımcı Özgür Aksoy‘dan 750 bin dolar yatırım aldı.

Tycoon türde oyunlar geliştiren girişim: Gulliver’s Games

Kurucusu Doğan, bize kuruluş hikayesiyle bana; “Peak ve King maceralarımdan sonra 2019’un sonunda İstanbul’a, Gulliver’i tek başıma kurma amacıyla geri döndüm. İlk 9 ay takımı genişletene  kadar, sadece hyper-casual’a odaklandık. 2020 Ağustos’undan itibaren bir yandan Tycoon mekaniğinin mimari ve tasarım alanında keşfetmeye başladık. İlk Tycoon demomuzu 2021 başında teste çıkardık ve metrikler bize doğru yolda gittiğimizi gösterdi. Bu süreçte de tohum yatırım turumuzu tamamladık ve şimdi ekibimizi genişleterek, ilk oyunumuzu global pazarda büyütmeye hazırlanıyoruz.” dedi.

Yeni ofisimize çıktık ve remote değil, tamamen ofisten çalışıyoruz. Üretim sürecinde ekibin bir arada olmasının pozitif etkisinin paha biçilemez olduğuna inaniyoruz. Ayrıca ekibimizi genişleterek 10’a yakın istihdam edeceğiz.”

Gulliver’s Games’in açık pozisyonlarına buradan ulaşabilirsiniz.

Doğan son olarak aldıkları yatırımla ilgili ise;

“Aldığımız yatırımla birlikte ilk hedefimiz, 1 senedir üzerine çalıştığımız alt yapımız ile Tycoon pazarının hakimi olmak. Bu yolda yeni oyunumuzun hazırlıklarını tamamlamak üzereyiz. Genç ve yetenekli ekibimizi büyüterek uzun vadeli planlarımızı gerçekleştirmek için sabırsızlanıyoruz.” dedi.

Doğan’ı yeni süreçlerinden ötürü tebrik ederim. Yakında kendisinin hikayesini egirişim’de paylaşacağız.