Ana Sayfa Blog Sayfa 511

Üç boyutlu yazıcı üreten yerli girişim Zaxe, son teknolojilerle donattığı yeni ürünlerini duyurdu

3D yazıcı firması Zaxe, teknoloji dünyasında çığır açacak üç yeni modele imza attı. Ar-Ge ekibiyle uzun süredir geliştirdikleri yazılım, donanım ve yenilenmiş tasarımları ile Zaxe ‘xLite+’, ‘Z2’ ve ‘Z3’ modellerini, dünya pazarları ile aynı anda Teknofest Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’nde tüm kullanıcılarına tanıtacak.

Sayısı 600’e ulaşmış eğitim kurumu ve binlerce sanayi kuruluşunda ürünleri kullanılan 3D yazıcı firması Zaxe, 3 yeni ürününü tüketiciyle buluşturmaya hazırlanıyor. Zaxe Ar-Ge ekibinin iki yıldır büyük inanç, özveri ve bilgi ile becerisini koyduğu; Türkiye’yi teknoloji alanında gururlandıracak 3 yeni ürünü, hem yurt dışı pazarlara sunulmak üzere hem de Teknofest Havacılık, Uzay ve Teknoloji fuarında tüm 3 Boyutlu yazıcı kullanıcılarına tanıtmak üzere hazır edildi. Kurucu Baki Gezgen “Yeni yazıcılarımız ile hedefimiz, yazılımından donanımına, ana kartından tasarımına kadar uçtan uca yepyeni bir 3D ekosistemi yaratmak” dedi.

3D yazıcı sektörü, Zaxe’nin yeni 3D yazıcılarının teknik ve tasarımını konuşacak

Zaxe Kurucuları Baki Gezgen ve Aydonat Atasever “Yeniliklerin öncüsü olmak aynı zamanda da küresel bir oyuncuya dönüşme vizyonumuz gereğince; yatırımcılarımız, yöneticilerimiz, Ar-Ge ve mühendis ekiplerimizle iki yıllık çok yoğun bir çalışma dönemi sonucunda xLite+, Z2 ve Z3 adlı yeni modellerimizi oluşturduk. Zaxe, bu üç ürünü hayata geçirirken teknoloji ithal eden bir pozisyonda olmak yerine kendi teknolojisini üreten ve yurt dışına ihraç eden bir noktada olmayı hedefledi. xLite+, Z2 ve Z3 modellerimizin dış görünüşünden, ancak servis uzmanlarının bakım sırasında karşılaşacağı en küçük parçasına kadar Zaxe yeniden tasarladı ve hayata geçirildi” dediler.

Video ile kurulum ve kullanım hizmeti

Yeni ürünleri hayata geçirirken mottolarının ‘sadelik’, ‘uzun ömürlülük’ ve ‘kolay kullanım’ olduğunu ifade eden Zaxe Yönetici Ortağı Emre Akıncı “Yeni xlite+ modelimize eklediğimiz wi-fi özelliği sayesinde 3D yazıcı konusunda hiç bilgisi olmayan ve nasıl kullanacağına dair kaygı yaşayan kişiler ister uzaktan video yöntemiyle isterse de ofisimizden kurulum ve kullanıma ilişkin bizden destek alabilecekler.”

Zaxe 3D yazıcılar ile 3 basit adımda baskı alınabilecek

Xlite +, wi-fi özelliğinin ve şık görüntüsünün yanında, aynı zamanda çok kolay bir kullanıma sahip olması için yüzlerce fikirden yola çıkarak bir teknoloji ürettiklerini anlatan Zaxe Ar-Ge ekibi , xLite+ yazıcımızın benzerleriyle kıyaslandığında onların bir baskı alabilmesi için gereken onlarca adımı yerine, xLite+’ın sadece 3 adımda baskı alabilmesini sağlayan çok kolay bir kullanıma sahip olduğunu belirtti. Tüm öğrencilerimizin rahatlıkla kullanabilecekleri ve 3 Boyutlu dünyalarını yazıcımıza dökebilecekleri bir imkân sağladık.

KOBİ ve sanayi üreticileri için Z2 ve Z3 erişilebilir fiyatlarla

Z2 ve Z3 modelleri hakkında bilgi veren Kurucu Baki Gezgen, şunları söyledi: “Zaxe’nin halihazırda kullanılan ve çok sevilen Z1 ve Z1 Plus modelleri Z2 ve Z3 modellerine dönüştü. Burada önemli bir fark var; Z2 ve Z3 modellerimiz sanayi üretiminin ihtiyaç duyduğu ürünleri muadili yabancı menşeli rakiplerine göre geliştirdiği yeni yazılımı ve donanımı sayesinde çok daha hızlı şekilde üretiyorlar. Öte yandan ticaret dünyasının çok seveceği başka bir özelliği ise; bu ürünlerin Avrupa ve Amerika’daki eş değerlerine göre fiyat avantajı sunmasından geliyor. Zaxe olarak, sadece ürünlerimizin tasarımından donanımına kadar yüksek teknoloji ile üretmekle kalmadık, aynı zamanda bu teknolojinin erişilebilir olması için de çalıştık. Üreticilerimizin bu fiyat avantajını çok seveceğini, üstün kaliteli yerli teknolojiyle donatılmış 3D yazıcılarımıza olan ilgilerinin daha da artacağını düşünüyor ve bunun için adımlarımızı atıyoruz.”

Kurumsal müşterilere yazılım varlık yönetimi çözümleri sağlayan Belfast merkezli girişim: Cloudsmith

Kurumsal müşterilerine bulut üzerinden yazılım yönetme imkanı veren Cloudsmith, şirketlerin özel destek ekipleri kiralama ihtiyacını önemli ölçüde azaltır. 2016 yılında mühendislik geçmişli kurucuları tarafından kurulan girişim, mühendislerin işlerini verimli bir şekilde yapabilmelerini sağlayan adanmış bir platform sağlıyor.

New York Menkul Kıymetler Borsası geliştiricileri Alan Carson (CEO) ve Lee Skillen (CTO) tarafından kurulan Belfast merkezli girişim, dünya çapındaki müşterilerine “bulutta yerel paket yönetimini geliştirerek ve tüm yazılım yapıtları ve varlıkları için güvenli, tek bir gerçek kaynak sağlayarak günümüzün yazılım mühendisleri ve kuruluşları için sınıfının en iyisi teknolojiyi” oluşturduğunu iddia ediyor. Özellikle 2021 yılında olağanüstü bir büyüme sağlayan Cloudsmith, herhangi bir şirketin tedarik zincirlerini güvence altına alması için önemli bir zorluk olan yazılım yönetme karmaşıklığının üstesinden gelmeye yardımcı oluyor.

Cloudsmith platformuyla, dünyanın dört bir yanındaki müşterilerinin herhangi bir yazılım varlığının dağıtımını izlemesini ve kontrol etmesine olanak tanıyor ve açık kaynaklı yazılım kullanma risklerini en aza indirecek araçlar sağlayarak yazılım tedarik zincirlerinin geleceğini şekillendirmeye liderlik etmeyi hedefliyor.

Şirketin sunduğu çözüm, güvenlik açıklarını otomatik olarak tespit etme yeteneğini de içerdiğinden işletmelere yazılım tedarik zincirlerinde güvenlik açıklarının ortaya çıkmasını önlemede yardımcı oluyor. Küresel pandemi döneminde hacker saldırılarının arttığı düşünüldüğünde bu tür bir güvenlik bariyerinin oldukça önemli bir özellik diyebiliriz.

Beş yaşındaki girişim, dün yaptığı açıklamada Tiger Global Management liderliğinde 15 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Bugüne kadar yaklaşık 18 milyon dolar finansman sağlayan şirket, son yatırımı yeni çalışma arkadaşlarını ekibine katmak için kullanmayı planladığını söyledi.

İkinci el otomobil pazarı Kavak, 700 milyon dolar yatırımla 8.7 milyar dolar değerlemeye ulaştı

Latin Amerika’da ikinci el otomobil pazarı işleten Mexico City merkezli Kavak, bugün şirketin değerlemesini iki katından fazla artırarak 8,7 milyar dolara çıkaran E Serisi turunda 700 milyon dolar değerinde devasa bir yatırım aldığını duyurdu.

Geçtiğimiz sene ekim ayında unicorn statüsüne ulaşan Kavak, yalnızca beş ay önce ise D serisi finansman turunda 485 milyon dolar yatırım alarak 4 milyar dolar değerlemeye ulaştığını duyurmuştu. Bugünkü finansman turu, girişimin olağanüstü bir büyüme sağladığının kanıtı niteliğinde.

2016 yılında kurulan Kavak, son finansmanın ardından Latin Amerika’nın en değerli ikinci şirketi haline geldi. Cambridge, Massachusetts merkezli General Catalyst liderliğinde yürütülen E Serisinde, Tiger Global, Spruce House, D1, SEA, Founders Fund, Ribbit Capital, SoftBank ve bazı diğer isimler de karşımıza çıkıyor.

Kavak, sahteciliği azaltarak güvenilir işlemler vadederek ikinci el araba pazarında şeffaflık ve güvenlik amaçlayan çevrimiçi bir pazar yeri sunuyor. Girişim ayrıca, yapay zeka ve veri teknolojisini kullanarak kullanılmış araba standartlarını mekanik ve güvenlik açısından yükseltmeyi hedeflediğini söylüyor. Şirket, Latin Amerika’da otomotiv finansmanına erişimde devrim yaratmayı, veri teknolojisi ve yapay zeka sayesinde müşterilere finansal ürünlere erişim sağlamayı hedefliyor.

Kavak’ın kurucusu ve CEO’su Carlos García Ottati yaptığı açıklamada, “İkinci el otomobil pazarını veri ve yapay zeka teknolojisi aracılığıyla resmileştirme yeteneğimiz sayesinde iş modelimiz başarılı bir şekilde büyüyor, bu da otomobil satın alma ve satma sürecini kolaylaştırmamızı sağlıyor” sözlerine yer verdi.

Şu anda Meksika, Brezilya ve Arjantin’de 40 lojistik ve yenileme merkezi bulunan şirket, nisan ayındaki son fonlama sırasında Meksika ve Arjantin’deki 2.500’den fazla çalışan ve 20 lojistik ve yenileme merkeziyle birleşiyor.

Kadınlara yönelik yerli dijital yaşam koçu: Goddess

Modern dünyada sanayileşme ve kentleşmeyle beraber kendi doğasından giderek uzaklaşan kadınlar, yaşadığı sorunlarla baş etmenin yollarını arıyor. Pandemi dönemi ile beraber kişisel gelişime yönelik kitaplar ve eğitimlerin dışında, dijital yaşam asistanlarına olan ilgi ise gün geçtikçe artıyor.

Pazarın bu ihtiyacına yönelik olarak geliştirilen dijital yaşam koçu Goddess; ev, iş, aile ve özel yaşam arasında sıkışıp kalan kadınlara ruh beden ve zihin dengesi vaadinde bulunuyor.

Kadınlara yönelik Well – Being uygulaması

Goddess, ruhsal ve fiziksel sorunlarının çözümü arayışında meditasyona başlamak isteyenlerin keşfetmesi gereken uygulamalar arasında yerini aldı. İsviçreli psikiyatr olan analitik psikolojinin kurucusu Prof. Dr. Carl Gustav Jung’un arketiplerini baz alarak kadınlara tuttuğu ayna sonrası, kişiye özel bütünsel bir rehberlik sunan tek uygulama. Oldukça kapsamlı içeriklere sahip olan aplikasyon, bu arketiplerle kullanıcılarının kişilik özelliklerine göre içerisinde tamamen kadın beden ve ruhunun ihtiyacı olan ritueller ve rutinler, dönüşüm meditasyonları, uyku ve stres düzenleyiciler, nefes çalışmaları, olumlamalar gibi well-being uygulamaları barındıran bir dönüşüm yolculuğu sunuyor.

Doğurganlığı artıran özel teknikler

Kadın sağlığına yönelik pek çok ipuçları bünyesinde barındıran Goddess, adet döngüsü dengeleyiciler, rahim temizleyici meditasyonlar, rahim ve göğüs masajı, kişisel bakım rutinleri, yoga pratikleri ve hamile kadınlar için özel önerileri ile dikkat çekiyor. Tüm bunlara ek olarak uygulama, hamile kalmak isteyen kadınlar için rahim evinin ruhsal hazırlığında pelvik bölgesinin mucizevi ev sahipliğine uyum sağlamasına yardımcı teknikler ile öne çıkıyor. Kadının içindeki Feminen ve Maskülen enerjilerin dengelenmesini sağlayan ve bu şekilde hayatın zorluklarıyla baş edebilen bireyler yaratmayı taahhüt eden uygulama, birçok farklı fiziksel ve spirituel methodları bir araya getiriyor.

Toplumsal Yaşam Kalitesi Eğitmeni, Davranış bilimleri uzmanı ve aynı zamanda PositiVorld’ün kurucusu Dr. Nil Keskin’in içerik liderliğinde hayata geçirilen Goddess’ın Türkiye ve İngilizce olmak üzere iki farklı versiyonu bulunuyor. Dr. Nil Keskin aplikasyonun Türkçe ve İngilizce sonrası İspanyolca versiyonun ise önümüzdeki ay hayata geçeceğini belirtiyor. Dil bariyerini aşarak dünya kadınlarına hizmet etme misyonu ile küresel bir fayda yaratmaya çalışan Keskin; Toplumsal Cinsiyet Dengesi ve Kadın Güçlendirme temalı kurumsal ve bireysel dönüşüm programları ile iş dünyasında adından sıkça söz ettiriyor. Nil Keskin Keleş, bugüne kadar on binlerce çalışana ve kadınlara kalben dokunabilme ve hayatlarında dönüşümler yaratabilme fırsatı bulduğunu söylüyor.

Goddess ile daha geniş kitlelere hitap edebilme şansı yakaladıklarını sözlerine ekleyen Keskin, mobil aplikasyona yönelik şu bilgileri veriyor:

“Pandemi döneminde bireyler, hayatlarını sorgulamaya başladı ve dünya genelinde bir dönüşüm yolculuğu başladı. Biz de bu süreçte özellikle kadınlara başta kendilerinin iyi oluş hallerine kavuşmaları ve sonra da çevrelerine ışık olmaları sürecine destek olabilmek için yola çıktık. Bir dijital yaşam koçu olan Goddess, ‘tanrıça kişilik’ profil analizine göre oluşturulan sabah ve akşam rutinleri, nefes çalışmaları, rehberli meditasyonlar, günlük olumlamalar, yoga ve danslar, dişil yaşam ipuçları, ilişkiye dair öneriler ve daha bir çok mental ve fiziksel rahatsızlıkları giderici bütünsel bir dönüşüm yolculuğu sunuyor.”

Yemeksepeti Banabi, kendisine eşlik edip bayilik açacak girişimciler arıyor

Anında market alışverişi sektöründe kurulduğu 2019 Nisan ayından bu yana hızla büyüyen Yemeksepeti Banabi, bu yılın sonuna kadar depolarının sayısını 400’ün üzerine çıkartmayı hedefliyor. Türkiye’de 37 ilde ve 141 ilçede, 4 binden fazla ürünü dakikalar içinde milyonlarca kullanıcısına ulaştıran Yemeksepeti Banabi, franchising sistemi/bayilik modeli ile 100-250 metrekare büyüklüğünde depolar açarak girişimcileri Yemeksepeti ailesine katılmaya davet ediyor.

Hızlı ticaret platformu Yemeksepeti’nin anında market alışverişi markası Yemeksepeti Banabi, hizmete başladığı 2019 Nisan ayından beri büyümesini istikrarla sürdürüyor. Türkiye’de 37 ilde ve 141 ilçede 4 binden fazla ürünü dakikalar içinde milyonlarca kullanıcısına ulaştıran Yemeksepeti Banabi, büyümesiyle paralel depo sayısını artırmayı hedefliyor ve kendilerine geleceği olan, karlılığı ve verimliliği yüksek bir iş kurmak isteyen girişimcileri franchising sistemi /bayilik modeli ile bir depo sahibi olarak Yemeksepeti Banabi ailesine katılmaya davet ediyor.

Son bir yılda siparişlerini 2 buçuk kat büyüten Yemeksepeti Banabi, depo açmak isteyen girişimcilerden ön şart olarak, perakende ve kurye yönetimi konusunda tecrübeli olmalarını bekliyor. Ancak, Yemeksepeti’nin kuruluşundan bu yana özünde var olan girişimcilik ruhu, iş ortağı adaylardan istenen ön gereklilikler arasında listenin en üst sırasında yer alıyor. Adaylar Yemeksepeti Banabi başvuru sitesinden başvurularını yapabilirler.

Yemeksepeti Banabi genel müdürü Bülent Dölek yeni hedefleri doğrultusunda şöyle konuştu: “Kurulduğu günden bu yana anında market alışverişi sektöründe büyüyen Yemeksepeti Banabi olarak dağıtım ağımızı genişletmek ve kullanıcılarımıza anlık ihtiyaçlarını çok daha hızlı ulaştırmak için depolarımızı arttırmayı hedefliyoruz. Bu hedefimiz doğrultusunda ilerlerken yerel ekonomiye ve istihdama katkıda bulunmayı da çok önemsiyoruz. Bu nedenle franschising sistemi/bayilik modeli ile yeni girişimcileri Yemeksepeti Banabi deposu açarak bizlerle ortak olmaya, hızla büyüyen bu işten pay almaya davet ediyoruz.

Ortalama bir Banabi deposu yaklaşık 250 metrekare civarında, ancak bakkal konseptindeki depolarımız için 100 metrekarelik bir alan yeterli olabiliyor. Elbette ailemize katılacak olan yeni girişimcilerimizde aradığımız ilk özellik, girişimcilik ruhuna sahip olmaları. Bunun yanında perakende ve kurye yönetiminde gerekli deneyimleri olması da beklentilerimiz arasında yer alıyor. İnanıyorum ki, Yemeksepeti Banabi, girişimci ortaklarıyla birlikte çok daha hızlı büyüyecektir.”

Sanat yatırım platformu ARTIOX, 2.5 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Sanat Yatırımlarında blockchain teknolojisi kullanan yerli girişim Artiox, kısa sürede şirket değerini 3 katına yükselterek yeni yatırım turunu tamamladı.

Geçtiğimiz Nisan ayında 7 milyon TL değerleme üzerinden Alesta ve Sertaç Özinal’den yatırım alan Artiox, bu defa İdeal Finansal Teknolojiler’den 2.5 milyon dolar değerleme üzerinden yeni bir yatırım aldı. Bu yeni değerleme üzerinden Alesta ve Sertaç Özinal da devam yatırımında bulundular.

Tuncay Dakdevir ve Cemal Doğan tarafından Haziran 2019’da Ankara’da kurulan Artiox, sanat yatırımlarında değerli sanat eserlerine yatırım yaparken gereken yüksek giriş sermayesi bariyerini ortadan kaldırarak, küçük yatırımcıların da sanat yatırımı yapabilmesine olanak sağlıyor. Böylece; hem sanat yatırımlarını daha demokratik hale getirmeyi hedefliyor hem de bu marketin daha akışkan olmasını sağlıyor. Dünyada yıllık 65 milyar dolar üzerinde olan sanat market hacminin bu modelle katlanarak artması ve sanat yatırımlarına ulaşımın daha demokratik hale gelmesi bekleniyor. Yeni katılımcılarla büyüyen markette, sanatçılar için de yeni fırsatların ortaya çıkacağı düşünülüyor.

Artiox’ta listelenen sanat eserlerinin hepsi eksper onaylı, sigortalı ve her esere özel bir token bulunuyor. Böylece kullanıcılar tek bir sanat eserine yüklü miktarda fon ayırmak yerine kullanmak istedikleri fonlarını çeşitli eserlerle değerlendirerek kendilerine bir portföy oluşturabiliyorlar ve 7/24 aktif olan platform sayesinde portföylerinin anlık değerlerini gözlemleyebiliyorlar. Üstelik kullanıcılar geleneksel modellere göre sanat yatırımlarını daha etkin yönetebiliyorken aynı zamanda çok daha düşük komisyon oranlarıyla işlemlerini gerçekleştiriyorlar. Girişimin gelir modeli ise eserler listelenirken koleksiyoner tarafından talep edilen bir listeleme komisyonu ve kullanıcıların gerçekleştirdikleri her işlemden alını yüzde 0.5’lik alım-satım komisyonu.

Artiox’un kurucu ortaklarından Tuncay Dakdevir, yapılan yeni yatırımlarla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı: “Öncelikle hızlı bir şekilde ve daha fazla değerlenerek yeni bir yatırım aldığımız için çok mutluyuz. Artiox; sanat, teknoloji ve finans alanlarını içinde bulunduran kapsamlı bir proje. Haliyle zor bir iş yaptığımızı ifade etmek isterim. Böyle bir durumda, finans alanında faaliyet gösteren ve kendini kanıtlamış kurumsal bir yatırımcı olan İdeal Finansal Teknolojiler ve Danışmanlık A.Ş. tarafından değerli görülmek ve heyecanımıza ortak olmaları bizleri ayrıca mutlu ediyor. Kullanıcı tarafında en önemli önceliğimiz güçlü bir güven ilişkisi olduğundan, kurumsal yatırımcıların Artiox’a dahil olması bu ilişkiyi daha da yukarıya taşıyacağına inanıyoruz. Önümüzdeki süreçte ise ekibimizi genişleteceğiz ve platformumuzda listelenen eser sayısını hızlıca artırarak kullanıcılarımıza porföylerini oluştururken daha fazla alternatif sunacağız.” dedi.

Açık bankacılık platformu TrueLayer, 130 milyon dolar yatırım alarak 1 milyar dolar değerlemeye ulaştı

Açık bankacılık sisteminin önemli oyuncularından olan TrueLayer, bugün 130 milyon dolar yatırım alarak 1 milyar doların biraz üzerinde bir değerlemeye ulaştığını duyurdu.

Açık bankacılık, uygulama programlama arayüzleri (API) aracılığıyla ve belirli kurallar kapsamında bankaların sistemlerini doğrudan geliştiricilere açmasına izin veriyor. Geliştiricilere açık bankacılık tabanlı hizmet etkinleştirmeleri için teknoloji sağlayan Londra merkezli girişim, bugün Tiger Global Management ve Stripe liderliğinde yönetilen önemli bir finansman turunun haberini duyurdu ve 1 milyar doların üzerinde bir değerlemeye ulaşarak unicorn girişimler arasında yer almayı başardı.

Şirketin kurucu ortağı ve CEO’su Francesco Simoneschi, bankacılığın herkese açılması ve aracılar arasındaki sürtüşmelerin ortadan kaldırılması gerektiğine inandığını söyleyerek açık bankacılığın verimli bir alternatif olduğuna dikkat çekti. TrueLayer, teknolojisinin sağladığı açık bankacılık işlemlerini gerçekleştiren “milyonlarca” tüketiciye sahip olduğunu ve yaklaşık 10.000 geliştiricinin açık bankacılık standartlarına dayalı hizmetler oluşturduğunu söylüyor. Şirket, bu yıl şimdiye kadar müşteri tabanını ikiye katladı ve ödeme hacminde %400 ile %800 artış görerek “milyarlarca” dolarlık ödeme gerçekleştirdi.

Tiger Global’in ortağı Alex Cook yaptığı açıklamada, “Alternatif ödeme yöntemlerine geçiş, çevrimiçi ticaretin küresel büyümesiyle hızlanıyor ve TrueLayer’ın bu ödeme yöntemlerini daha erişilebilir hale getirmede merkezi bir rol oynayacağına inanıyoruz” sözlerine yer verdi.

TrueLayer, bu finansmanı özellikle ödeme ağını daha fazla bölgeye genişletmek, daha fazla bankanın bu ağa entegre olmasını sağlamak ve ayrıca daha fazla müşterinin açık bankacılık hizmetlerinden faydalanmasını sağlamak için kullanmayı planlıyor. TrueLayer müşterileri arasında dijital bankacılık hizmeti Revolut, kripto ödeme uygulaması MoonPay ve açık bankacılık tabanlı ödemeleri etkinleştirmek için hizmet veren Cazoo gibi isimler yer alıyor.

İş sağlığı ve güvenliğine odaklanan yerli girişim Intenseye, 25 milyon dolar Seri A yatırım aldı

Çalışmalarını özellikle ABD merkezli olarak sürdüren, iş sağlığı ve güvenliğine yapay zeka odaklı çözümler getiren yerli girişim Intenseye, 25 milyon dolarlık Seri A yatırımını duyurdu. Bu yılın şubat ayında ise 4 milyon dolarlık tohum yatırım almıştı.

Bu yatırım turu; New York merkezli küresel risk sermayesi ve özel sermaye şirketi Insight Partners liderliğindeki bu yatırım turu; Tractable.ai CEO’su Alex Dalyac ve mevcut yatırımcılardan Point Nine ve Air Street Capital‘in katılımıyla gerçekleşti.

Sercan Esen ve Serhat Çillidağ tarafından kurulan Intenseye, dünyanın en büyük şirketlerinin iş yeri kazalarını ve ölümlerini azaltmak için; kendi çalışmalarının sonucunda sıfırdan üreterek güvendiği, yapay zeka destekli bir çalışan sağlığı ve güvenliği (EHS) yazılım platformudur.

Intenseye, tesislerden gelen mevcut kamera video yayınlarına 7 gün 24 saat entegre olarak, bu alanlarda ortaya çıkan sağlık ve güvenlik ihlallerini gerçek zamanlı ve anonim olarak belirleyip durumu merkeze anlık bildirir, ve sonucunda hızlı iyileştirme ve daha güvenli çalışma ortamları sağlamak için çalışır.

Aldıkları bu yatırım ile Intenseye; Pazardaki büyüme stratejisini daha da genişletecek ve mevcut uluslararası üreticilerden oluşan müşteri tabanını geliştirecek. Yatırım sırasında, Intenseye’ın ürünü şu anda dünya çapında 40’tan fazla şehirde, önde gelen küresel sanayi grupları ve ABD, Avrupa ve Asya’daki Fortune 500 şirketleri tarafından kullanılıyor.

Intenseye’ın yazılımı, güvenli olmayan hareketler ve ‘ramak kalalar’ gibi iş yeri güvenliği olaylarını, çalışanın anonimliğinden ve mahremiyetinden ödün vermeden gerçek zamanlı olarak yakalayıp, bildiriyor. Sistem, müşteri tesislerindeki mevcut kameralara entegre edilerek uzaktan devreye alınabiliyor. Intenseye, bilgisayarlı görü modellerinden ve milyonlarca saatlik gerçek dünya müşteri verilerinden yararlanıyor.

35’in üzerinde güvenli olmayan eylem türünü hızlı bir şekilde belirlemek için canlı video akışlarını da işleyebiliyor. Ardından, olaylar meydana gelirse, EHS uzmanları, verimli ve etkili bir yanıt sağlamak için platform aracılığıyla, e-posta veya SMS mesajlarıyla gerçek zamanlı uyarılar alıyor. Fiziksel ortamlar değiştikçe ve yeni riskler ortaya çıktıkça, Intenseye’ın yapay zeka destekli sistemi, uyum sağlamayı ve çalışanları güvende tutmayı öğrenir.

Intenseye dünyada hangi bölgelerde kullanılıyor?

Intenseye kurucu ortağı ve CEO’su Sercan Esen: “Çalışma İstatistikleri Bürosu, 2019’da her 99 dakikada bir çalışanın işle ilgili bir yaralanmadan öldüğünü bildiriyor. Intenseye’daki görevimiz, işyerindeki ölüm ve yaralanma oranlarını önemli ölçüde azaltmaya yardımcı olacak bir çözüm sunmaktır. Aslında sıfıra indirmek istiyoruz. İşyerinde çalışanların güvenliği konusunda farkındalık yaratmaya devam etmek, herkes için daha güvenli bir çalışma ortamı yaratmak ve daha önce görülemeyenlerin gözü olmak istiyoruz.” dedi.

Insight Partners Genel Müdürü Teddie Wardi şöyle diyor: “Insight’ta, fiziksel, gerçek dünyadaki sonuçları iyileştirmek için veri ve yapay zekanın gücünden yararlanan yenilikçi, veri odaklı yazılım şirketlerine yatırım yapma konusunda güçlü bir geçmişe sahibiz. Sercan ve Intenseye ekibinin yaptığı da tam olarak bu. Şirketin ScaleUp yolculuğunda bir rol oynamaktan heyecan duyuyoruz ve bu genç, etkileyici şirket için daha fazla heyecanlı olamazdık.” dedi.

Intenseye CTO’su Serhat Çillidağ şunları söyledi: “Platformumuz, müşterilerimizin en yüksek beklentilerini karşılamak için sürekli gelişiyor. Intenseye, modern bilgisayarlı görü araştırmalarından en iyiyi, EHS ekiplerinin iş güçlerini güvende tutmak için güvendiği, sezgisel bir uçtan uca iş akışı çözümüne dönüştürür.” dedi.

İnşaat ve altyapı yönetim platformu Saqara, 9 milyon euro yatırım aldı

Paris merkezli inşaat ve altyapı yönetimi platformu Saqara, A Serisi finansman turunda 9 milyon euro yatırım aldı. Dört yaşındaki girişim, bugüne kadar toplamda 13 milyon euro yatırım almış oldu.

Avrupa’nın en büyük proptech şirketlerinden olan A/O Proptech finansman turunu yönetirken, Activum SG, Caisse des Dépôts et Consignation, Concrete VC ve Leigh Jasper da tura katılım sağlayan isimler arasında yer aldı.

Diğer proptech şirketleri gibi Saqara da, birçok zorlu süreci dijitalleştirerek inşaat sektörünü 21. yüzyıla uygun hale getiriyor. Satın alma sürecini kelimenin tam anlamıyla tek bir sayfada toplayan bir platform sağlayan firma, tek bir doğruluk kaynağına ek olarak, tüm tedarik zincirinin gelişmiş bir görünürlüğünü sağlıyor. Sonuç olarak geliştiricilere malzeme tedarikini izleme ve bir karbon ayak izini tablo halinde gösterme imkanı vererek çevresel kaygıları da azaltmayı hedefliyor.

Müşterileri ve ortaklarıyla birlikte daha iyi bir dünya inşa etmeyi hedeflediğini belirten şirket, inşaat sektöründeki profesyonelleri, müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamak için özel olarak tasarlanmış, kullanıcı dostu bir uygulama aracılığıyla birbirine bağlayan bir merkez  görevi görüyor. Özel destek ve yardım alanında şirketin operasyon ekibi, müşterilerin yazılımı tanımasına yardımcı olmalarının yanı sıra, müşterilerin tüm paydaşları ile ilgileniyor ve görevlileri yönlendiriyor.

Şirket, yeni finansmanın firmaların İngiltere, Almanya, Hollanda ve Kuzey Afrika’daki uluslararası büyüme planlarını desteklemesini beklediğini açıkladı. Ayrıca, ürün paketini ve platformunu genişletmeyi hedeflediğini söyleyen Saqara, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerindeki ayak izini genişletmek amacıyla Tunus’ta stratejik bir merkez kurmayı istediğine de değindi.

Teknoloji fonu Vinci, rüzgâr enerjisi sektörü için önleyici bakım teknolojisi geliştiren Almanya merkezli Turbit’e yatırım yaptı

Vinci Girişim Sermayesi, yedinci yatırımını, rüzgâr endüstrisi için anomali tespiti, arıza tahmini ve performans analizi ile önleyici bakım ve operasyon çözümleri sunan Turbit Systems GmbH‘ye yaptı.

Endüstri 4.0, mobilite, enerji ve lojistik alanlarında geleceğin teknolojisini yakalamak için yatırımlarına devam eden, İnci Holding’in stratejik yatırımcısı olduğu Vinci, Almanya’nın Berlin kentinde bulunan Turbit’e tohum aşamasında yatırım yaptı. Müşterilerinden gelen standart SCADA verilerini temel alan ve isteğe bağlı ek girdilerle bileşen düzeyinde makine öğrenimi algoritmaları geliştiren Turbit, kritik bileşenlerdeki arızaları öngörüp rüzgâr santrali sahipleri ve operatörleri için enerji üretim performansını tahmin ediyor.

Turbit, yüksek doğrulukla tahmin elde edip plansız duruşlardan kaynaklanan kayıpları en aza indiriyor. Turbit, API bazlı bir çözüm aracılığıyla varlıklara kolayca bağlanarak veri akışını analiz ediyor, her türbin için birden fazla algoritma çalıştırıyor ve olası sorunları tespit ediyor. Turbit ile operatörler, gelecekteki potansiyel arızalar hakkında, sorunun temel nedeni ve onarım için en iyi zamanı belirten ayrıntılı bildirimleri aylar öncesinden alabiliyorlar. Ayrıca Turbit, performans düşüklüğü gösteren türbinleri tespit etmekte ve operatörlerin enerji üretimini en üst düzeye çıkarmasına yardımcı oluyor.

Turbit kurucu ortakları Michael Tegtmeier ve Christian Fontius, yatırım hakkında şunları söyledi: “Operatörlerin ve rüzgâr santrali sahiplerinin temel sorunu rüzgâr türbinlerinin münferit davranış kalıpları. Turbit, bu karmaşıklığın üstesinden gelerek, her türbinin kondisyonu, verimliliği ve üretimi hakkında gerçek zamanlı bilgiler veriyor. Turbit ile operatörler daha hızlı hareket edebiliyor, duruma göre önceliklendirme yapabiliyor ve üretimi artırabiliyorlar. Turbit olarak türbin ve filo düzeyinde daha fazla veriye dayalı karar alınmasını hedefliyoruz ve bu misyonda Vinci VC’nin desteğinden heyecan duyuyoruz.”

Vinci Yatırım Komitesi Başkanı Şelale Zaim Gorton da yeni yatırımla ilgili şunları söyledi: “Yenilenebilir enerji üretiminde yüksek verimlilik sağlayan ve yeşil enerji maliyetlerini düşüren Turbit’e yatırım yapmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu etkileyici ekiple çalışacağımız için heyecanlıyız. Turbit’in sağlam teknolojik temeli ve ürün odağı, ekibin kanıtlanmış pazar deneyimi ile birleştiğinde pazarda ilerlemek için büyük bir fırsat sunuyor. Yedinci yatırımımız olan Turbit, Almanya’daki ikinci ve enerji yönetimi sektöründeki ilk yatırımımız olarak portföyümüzü de dengeliyor. Ürünün potansiyel ek kullanım alanları ve Turbit ekibinin vizyoner yaklaşımına Vinci’nin tecrübesinin de eklenmesiyle büyüyeceğimize inancımız tam.”