Ana Sayfa Blog Sayfa 502

Sertifikalı iş ve sağlık koçlarıyla kullanıcıları eşleştiren dijital koçluk platformu: CoachHub

Dijital bir koçluk platformu olan Berlin merkezli CoachHub, 70 ülkede 2.500’den fazla sertifikalı iş ve sağlık koçlarıyla kullanıcıları eşleştirmek için yapay zeka çözümleri kullanıyor. 2018 yılında kurulan girişim, 60 dilde mevcut koçluk seansları sunuyor.

Düzenli koçluk seansları düzenleyen uygulama, kullanıcıların koçlarıyla 7/24 sohbet edebilmelerine olanak tanıyor. Aynı zamanda oturumlar arasında tamamlamak için bir mikro öğrenim kitaplığından seçim yaparak oturumları iyileştiriyor. Koçluk ve liderlik gelişiminde önde gelen uzmanlarla işbirliği içinde geliştirilen CoachHub’ın koçluk ve eğitim yaklaşımı, insan kaynakları, yöneticiler ve koçlar arasında işbirliği için bir temel oluşturur ve mevcut yönetim etkinliği ve liderlik çerçeveleri ile uyumludur.

Tamamen kurum içi bir yazılım olarak hizmet veren CoachHub, ayrıca veri korumasını garanti etmek ve mahremiyet gizliliği sağlamak için en yüksek endüstri standartlarını kullanıyor.

CoachHub, dünyanın önde gelen kurumları tarafından sertifikalandırılmış koçlarla çalıştığını ve 6 yıllık iş deneyimini işe alım sürecinde gerekli kıldığını söylüyor. Çeşitli önemli sektörlerde lider olan koçları bünyesinde barındıran şirket, işe alım sürecindeki incelemeleri tamamladıktan sonra başvuruların yalnızca %5’ini kabul ettiğine dikkat çekiyor.

Bu ay 67,7 milyon euro yatırım alan şirket, 2019’dan bu yana toplamda 110 milyon euro yatırım almış oldu. Son finansman turunda Draper Esprit, RTP Global, HV Capital, Signals Venture Capital, Partech ve Speedinvest gibi isimler karşımıza çıkıyor. Yeni finansman şirketin üç yıl önce başlayan büyümesini sürdürmek, yeni ekip arkadaşları edinmek ve ürün portföyünü genişletmek  için kullanılacak. Mevcut değerlemesini paylaşmayı reddeden şirket, Kuzey Amerika ve Asya’da hızla büyümeyi hedefliyor.

2021’in sadece ilk yarısında 2020’nin toplam kazancını aşan CoachHub, çalışan sayısını üçe katladı ve Fujitsu, Electrolux, Babbel, ViacomCBS ve KPMG gibi güçlü isimleri müşterileri arasına eklemeyi başardı.

Şehrin içinde sürdürülebilir üretime odaklanan modern tarım girişimi: Local Greens

Metropol şehirlerde bulunan lokal üretim alanlarında modern, teknolojik ve doğa dostu tarım yapma hedefiyle 2020 yılının ikinci yarısında Samet Köse ve Mehmet Emekli tarafından kurulan Local Greens, topraksız tarım olarak bilinen hidroponik yetiştirme yöntemi ile üretim yapıyor.

Bitkiler için ilk günden hasat gününe kadar optimum koşullar sağlanarak sürdürülebilir ve doğa dostu yöntemlerle üretim yapılırken, pestisit gibi zararlı koruyucu kimyasallar kullanmadan sağlıklı yeşillikler yetiştiriliyor.

Local Greens, şehir merkezine yakın bölgelerde kurduğu üretim alanları sayesinde yetiştirdiği ürünleri, uzun lojistik süreçlere maruz bırakmadan, doğrudan müşterilerine ulaştırıyor. Böylelikle ürünler hasat edildikten sonra en taze ve lezzetli haliyle sofralardaki yerini alıyor.

Local Greens kurucu ortağı Mehmet Emekli: “İklim krizi, su krizi gibi başlıklar gündemimizin değişmez bir parçası haline geldi. Tarım ve gıda üretimi konularında limitli kaynaklarımızı verimli şekilde kullanmak ve daha sürdürülebilir yöntemler geliştirmek için uzun süredir çalışıyoruz. Local Greens’te kullandığımız hidroponik üretim yöntemi ile klasik tarım yöntemlerine kıyasla birim alanda yılda ortalama 10 kat fazla ürünü, %90 daha az su tüketerek yetiştirebiliyoruz. Üretim alanımızı üretimdeki en büyük yardımcımız olan güneşten en iyi şekilde faydalanacak biçimde kurduk. Bu sayede yetiştirdiğimiz yeşillikler hem doğal kaynaklarımızı hem de finansal kaynaklarımızı daha az yoruyor.”

“Tazelikle aranıza kimse girmesin” sloganıyla yola çıkarak 1 yıldan kısa sürede 100.000 adetten fazla ürün üreten ve geleneksel tarım yöntemlerine göre 18.000.000 litre su tasarrrufu edilmesini sağlayan Local Greens’in, 2020 yılı sonunda 1.7 Milyon Dolar değerleme ile tamamladığı ilk yatırım turunda Hasan Aslanoba, Hakan Erdoğan, Ece Akın Armutak, Tülin Karabük, Hande Enes, Melik Arslan, Danyal Arslan ve San Francisco merkezli yatırım fonu Village Global yer aldı.

Local Greens kurucu ortaklarından Samet Köse: “Pandemi ile birlikte gıda üretimi ve tedarik zinciri ile alakalı yeni yaklaşımlar biz girişimcilerin, yatırımcıların ve hatta devletlerin gündemine girdi. Müşterilerine kaliteli ürün sunmak isteyen market ve restoranların ürünlerimize olan talebi de bizi en çok heyecanlandıran konulardan birisi oldu. Aldığımız ilk yatırımı üretim tesisimizi 1 dönümden 8 dönüme büyütmek ve ekibimizi kurmak için kullandık. 3.5 Milyon Dolar değerleme ile başladığımız ikinci yatırım turunu tamamlamak için de çalışmalarımıza devam ediyoruz.

İlk turdaki yatırımcılarımızdan Hasan Aslanoba‘nın 200 Bin Dolar yatırımla liderlik ettiği yeni yatırım turunda yer alanlar arasında Village Global de bulunuyor. Bilinmezliklerin yüksek olduğu böyle bir dönemde birbirinden değerli yatırımcıları heyecanımıza ve hayalimize ortak edebildiğimiz için çok mutluyum. Yeni yatırım turumuzla üretim kapasitemizi ve ürün çeşitliliğini arttırmayı, ekibimizi büyütmeyi ve paketleme tesisimizi kurarak süpermarket raflarında ve hızlı teslimat uygulamalarında yer almaya başlamayı hedefliyoruz.”

Mükellef ile 10 dakikada şirket nasıl kurulur ve nasıl yönetilir?

Girişimcilerin en büyük sorunlarından birini şirket kurma aşamasında yaşıyor. Hangi şirketi kurmalıyım?, ne tür maliyetleri var? vergi dairesin ne zaman gideceğim? noter işlemleri vs nasıl oluyor gibi aklında cevabını bulmakta oldukça zorlandığı sorular var. En önemlilerinden biri ise şirketi kurduktan sonra yönetme ve takip süreci.

Okan Şafak’ın kurucusu olduğu Mükellef, tüm bu süreçleri; notere, vergi dairesine vb. yerlere gitmene gerek kalmadan senin için dijital ortamda yapıyor. Yani sen oturduğun yerden çok kolay bir şekilde şirket kurabiliyorsun.

10 dakikada şirket nasıl kurulur?

Sağlık sektöründe dijital personel yönetimi sunan Paris merkezli girişim: Hublo

Hastane, klinik ve bakım tesislerinde işe alım sürecini ve personel bağlılığını iyileştirmeyi amaçlayan Hublo, dijital bir personel yönetimi çözümü sunuyor. Sağlık hizmetlerinde insan kaynakları yönetiminde devrim yarattığını iddia eden Hublo, personel değişim ve işe alımları hızlandıran ve verimli hale getiren çevrimiçi bir platform sunuyor.

Whoog ve medGo’nun birleşmesinden doğan girişim, sağlık sektöründeki personel yönetimi ve devamsızlık sorununa çözüm bulmaya çalışıyor. Sağlık hizmeti sağlayıcılarını çalışanlar, personel bulma kurumları ve geçici çalışanlarla bağlayan bir merkez görevi gören şirket, personel yönetimine yardımcı oluyor.

Hublo, şu anda Fransa ve Almanya’da yaklaşık 2.800 hastane, klinik ve bakımevinin yanı sıra 400.000’den fazla kayıtlı ve aktif sağlık uzmanına hizmet vermektedir. Personel yöneticilerinin işlerini daha da kolaylaştırmak için maaş bordrosu ve vardiya yönetimi gibi bir dizi mevcut yazılım aracıyla da entegre olan Hublo, artık her sağlık tesisinin ihtiyaçlarına uygun dijital bir çözüm sunabileceğine dikkat çekiyor.

Paris merkezli girişim, geçtiğimiz günlerde bir finansman haberini de duyurmuştu. Revaia (eski adıyla Gaia Capital Partners) ve Acton Capital’den 22 milyon euro yatırım alan şirket, yeni finansmanı önümüzdeki 1,5 sene içinde dört yeni Avrupa ülkesinde faaliyetlerine hızla başlamak için kullanmayı planladığını açıklamıştı.

Hubo’nun kurucu ortağı ve CEO’su Antoine Loron, yatırım haberinden hemen sonra yaptığı açıklamada, “Avrupa’daki sağlık sistemini iyileştirmenin, sağlık profesyonellerinin temel işlerine ve bakımlarına odaklanabilmeleri için günlük yaşamlarını basitleştirmeyi gerektirdiğine inanıyoruz. Hublo’daki görevimiz, bu profesyoneller için mümkün olan en basit ve en verimli dijital İK yönetim araçlarını geliştirmek ve dağıtmaktır,” sözlerine yer vermişti.

Yerli girişim Udentify, Netcad tarafından satın alındı

Netcad, 32 yıllık serüvenine yeni bir kilometre taşı eklemeye hazırlanıyor. Kurulduğu günden bu yana yenilik ve dijital dönüşüm peşinde koşan Netcad, görüntü işleme yetenekleri ile yapay zekâ algoritmalarını buluşturan yerli girişim Udentify’ı satın alıyor. Böylelikle Netcad, bünyesine kattığı Udentify teknolojisiyle bilişim sektöründe yepyeni alanlar açacak.

30 yılı aşkın deneyimiyle hemen her sektöre çözümler üreten ve akıllı şehircilik alanında da önemli çalışmalar yapan Netcad, Udentify’ın perakende odaklı olarak kapalı alanlarda geliştirdiği akıllı kamera bazlı iş zekâsı çözümlerini açık alanlara ve yeni dikeylere taşımayı hedefliyor.

Akıllı kameraların gücüyle insan ve obje hareketlerini takip ederek müşterilerine iş zekâsı çözümleri sunan Udentify’ın yetenekleri Netcad’in çözümleri ile birleşerek belediye ve kamu sektörü ile de buluşuyor.

Bu birleşme için oldukça heyecan duyduklarını ifade eden Netcad Eş Genel Müdürü Bahadır Ilgaç; “Bu satın alma bizim için çok heyecan verici. Netcad olarak ilk kez bir şirketi satın alıyor, hem teknoloji hem de kanal olarak yeni kulvarlara giriyoruz. Son yıllarda başlattığımız işbirlikçi çalışma tarzımızın ilk meyvelerinden biri Udentify. Bu dönüşümün yansımalarını yakın gelecekte görmeye devam edeceğiz.

Önümüzdeki dönemde bu satın almanın çift taraflı sinerjilerinden faydalanıyor olacağız. Udentify’da bulunan yapay zeka tabanlı görüntü işleme teknolojisini perakende analitiğinin dışına çıkarıp, kendi kanallarımızdaki vakalarla buluşturacağız. Diğer taraftan da Udentify yeteneklerini kendi teknolojilerimizle bir araya getirip başta perakende ve üretim sektörleri olmak üzere yeni dikeylere giriş yapacağız. Hedefimiz Udentify’ın teknoloji ekibini büyüterek sevgili kardeşimiz Can Dörtkardeşler’in hayal ettiği gibi görüntü işleme alanında Türkiye’nin en yetkin firması haline gelmek. Eminim Can da bizi izliyor ve gururlanıyordur. Bu vesile ile kendisini tüm Netcad ailesi olarak özlemle andığımızı belirtmek isterim” dedi.

Silikon vadisi merkezli Pegasus Tech Ventures, Buba Ventures iş birliği ile Türk girişimlere yatırım yapacak

Birçok girişimi destekleyerek geniş bir yatırımcı ağını bir araya getiren Buba Ventures, yeni yatırımlarının yanı sıra yeni iş birlikleri ile de gerçekleştirmeye devam ediyor. Buba Ventures, son olarak Silikon Vadisi merkezli küresel risk sermayesi şirketi olan Pegasus Tech Ventures ile iş birliği gerçekleştirdi.

Buba Ventures Yönetim Kurulu Başkanı Timuçin Bilgör, “Pegasus Ventures ile Türkiye’de yeni bir yapılanma ile Girişim Sermayesi (Venture Capital as a Service) iş modelini hayata geçireceğiz. Bu bağlamda büyük şirketlerin girişimcilik eko sistemine çok daha büyük parasal kaynaklarla gireceğini düşünüyoruz. Pegasus’un inovasyona yatırım yapmaya odaklanmış Amerika’da kurduğu 30 fon var. Bu fonların büyüklüğü 1.7 milyar doları aşmış durumda ve dünyanın en büyük şirketlerine bu hizmeti sunuyorlar. VCaaS modeli ile büyük şirketler start up eko sistemine profesyonel yöneticiler ve adanmış hizmetle daha iyi erişim sağlayabilecekler” dedi.

“Ekosistemi büyütecek çözümler oluşturmaya çalışıyoruz”

Türkiye’de belirli büyüklükteki yatırımlara ağırlıklı olarak yabancıların yön verdiğini gördüklerini belirten Timuçin Bilgör: “Biz Buba Ventures olarak Türk yatırımcılar da yabancı girişimlere neden yatırım yapmasın diye sorguladık. Bu nedenle Türkiye’deki girişimcilik ekosistemine farklı bir yaklaşım kazandırmak amacıyla Pegasus Tech Ventures ile iş birliğine gidiyoruz.

Bu noktada ekosistemi büyütecek çözümler oluşturmaya çalışıyoruz. Start up oyununun içerisinde olmayan bu ekosistemden uzak duran büyük oyunculara da hem Türkiye’de VC kurdurmayı , hem de bu işlerin ana vatanı olan ABD’de Pegasus ile kurulan Pre-IPO fonu aracılığı ile daha etkin olabilecekleri bir ortam yaratmayı hedefliyoruz” dedi.

Pegasus Tech Ventures’ın yatırım yaptığı şirketler arasında; SpaceX, SoFi, 23andMe, Bird, Calm ve Carbon gibi şirketler yer alıyor.

Inveo Yatırım Bankası’nın kurulması için BDDK’ya yapılan başvuru onaylandı

BDDK, Inveo Yatırım Holding ve iştiraki Türkiye’nin en büyük yatırım kuruluşlarından Gedik Yatırım tarafından yapılan Gedik Yatırım kuruluş başvurusunu onayladı.

Inveo Yatırım Holding Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Dr. Önder Halisdemir’in yönettiği yatırım bankası kurma çalışmaları kapsamında temmuz ayında BDDK’ya müracaat edilmişti.

Yatırım bankacılığı alanında faaliyet gösterecek olan Inveo Yatırım Bankası’nın sermayesinin %74,99’u Inveo Yatırım Holding A.Ş.’ye, %25’lik kısmı ise Gedik Yatırım Menkul Değerler A.Ş.’ye ait olacak. Geri kalan hisseler ise grup şirketlerinden Inveo Portföy Yönetimi A.Ş., Gedik Yatırım CEO’su Onur Topaç ve Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Topaç arasında paylaşılacak.

Yatırım bankasının sektördeki özgün konumlanmasında finansal teknolojiler ana rehber olacak

Yatırım bankasının kuruluşuna BDDK tarafından izin verilmesinin ardından Inveo Yatırım Holding adına açıklama yapan Gedik Yatırım’ın CEO’su Onur Topaç: “Sermaye piyasalarındaki 30 senelik deneyimimizi bir üst seviyeye çıkartmak ve ülkemizin ihtiyaç duyduğu yatırımların finansmanına katkı sağlamak için çıkmış olduğumuz bu yolculukta BDDK’nın yatırım bankası kuruluş başvurumuzu onaylamasıyla önemli bir aşamayı tamamlamış bulunuyoruz.

Bu onay, sermaye ve para piyasalarındaki tecrübemizi, ülkemizin ve şirketlerimizin sürdürülebilir büyümesi yönünde kullanma motivasyonumuzu daha da yükseltti. Finans dünyasında yaşanan dönüşüm paralelinde, yeni nesil yatırım bankamızın sektördeki özgün konumlanmasında finansal teknolojiler ana rehberimiz olacak. Finansal hizmetlerin gelişimine nitelikli değer katarak ülkemizdeki güçlü bankacılık sistemini ve yatırım bankacılığı iş modellerini bir üst seviyeye taşımak vizyonuyla çıktığımız bu yolda ana hedefimiz sektöre öncülük etmek olacak.”

Girişim sermayesi fonu Revo Capital, 90 milyon Euro’luk ikinci fonunu duyurdu

Türkiye’nin önde gelen girişim sermayesi fonlarından Revo Capital, 60 milyon Euro hedefi ile başlattığı ikinci fonunu talep fazlası ile 90 milyon Euro olarak kapattı.

Revo Capital’in talep fazlası ile ikinci fonunu kapatması, ilk fonun başarısını ve yatırımcıların güvenini yansıtıyor. İlk fonda yarattığı finansal getiri ile aynı dönemde tüm dünyada kurulmuş girişim sermayesi fonları arasında ilk %10’da yer alan Revo Capital, son 3 ayda 3 çıkış, 3 yatırım gerçekleştirerek ve 1 fon kapattı. İkinci fon rakamı ile Türkiye’deki girişim sermayesi fonları arasında ilk sırada yer alan Revo Capital Türkiye, Doğu Avrupa ve Baltıklar’daki teknoloji şirketlerine yatırım yapmaya devam edecek.

Revo Capital’in ikinci fon yatırımcıları arasında Avrupa Yatırım Fonu (EIF), Uluslararası Finans Kurumu (IFC), Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve Alman Yatırım Kuruluşu (DEG), Türkiye Kalkınma Fonu gibi önemli kalkınma kuruluşlarına ek olarak kurumsal şirketler, aile ofisleri ve girişimciler de yer aldı. Revo Capital’ın ilk fon’unda exit ettiği portföy şirketi Foriba’nın kurucu ortaklarından olan Koray Bahar ve Ahmet Bilgen’in ikinci fona yatırımcı olarak katılmaları, ekosistemin gelişmesi açısından çok değerli bir gelişme olarak dikkatleri çekti.

Cenk Bayrakdar; “Kendini kanıtlamış yatırım stratejimizi ikinci fonumuz ile devam ettireceğiz.”

Ulaşılan bu başarıyı değerlendiren Revo Capital Kurucu Ortağı Cenk Bayrakdar konuyla ilgili olarak şunları söyledi; “Uzun zamandır yatırımcılarımız arasında yer alan IFC ve EBRD’den aldığımız ikinci yatırım ve ikinci fonumuzu destekleyen uzun vadeli yatırımcılar EIF ve DEG’in desteğinden gururluyuz. Türkiye, Doğu Avrupa ve Baltık’tan hızlı büyüyen yazılım ve teknoloji özellikli girişimlere sermaye ve operasyonel/büyüme desteği sağlamanın, endüstri ve küresel liderlik yolunda önemli olduğuna inancımız devam ediyor. İlk kurumsal yatırımcısı olduğumuz Getir’in Türk girişim ekosistemi için önemli bir rol model oluşturduğunu ve benzer başarı hikayeleri yaratılacağına eminim. Revo Capital olarak belirli dikeylere yatırım yapıyoruz ve gelişmeler bize bu alanların doğruluğunu kanıtlıyor. Girişimcilerle omuz omuza çalışıyoruz, bu yaklaşımımızı ve kanıtlanmış yatırım stratejimizi ikinci fon ile de devam ettireceğiz.”

Öncü teknoloji girişimlerini belirleyip A ve B serisi yatırım turlarına katılarak büyümelerini destekleyen Revo Capital’in çok çeşitli ve geniş bir yatırımcı ağı ile yakın ilişkisi portföy şirketlerinin yurtdışında ölçeklenirken küresel finansmana kolay ulaşmalarını sağlıyor.
Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ve önde gelen uluslararası yatırımcılarla beraber çeşitli yatırım fırsatlarına halihazırda kaynak sağlayan yeni fonun yatırımları arasında CY Vision, Massive Bio , Akinon, Getir ve Vivoo gibi önemli yatırımlar yer alıyor. Fintech ve SaaS girişimlerine ek olarak, ikinci fon ile sağlık teknolojilerine de yeni yatırımlar gerçekleştirildi.

Bu on yılda Türkiye’den 10’dan fazla unicorn çıkması bekleniyor

İkinci fon, şimdiden 6 tanesi kârlı bir şekilde satılmış olan girişime yatırım yapmış ilk fonun başarısını takip ediyor. Getir, Foriba, Paraşüt gibi Türkiye dijital ekosisteminin yıldızlarına yatırım yapıp çıkış yapmış olan fon, yeni yatırımlarına devam ederek Türk girişimlerine kaynak sağlamayı sürdürüyor. Bu gelişmeleri değerlendiren Bayrakdar, “Türkiye’deki teknoloji ekosistemi olağanüstü bir hızla büyürken küresel yatırımcıların radarına yeniden girdi. 2021’in ilk yarısında Türkiye’deki start-uplara yapılan girişim sermayesi yatırımı tutarı geçen yılın aynı döneminin 8 katına çıkarak yaklaşık 1,5 milyar dolar oldu. Türkiye’deki girişimlere yatırılan sermaye, Avrupa genelinde yatırılan toplam değerin %2’sini aşarak Türkiye’nin uluslararası bir girişim ekosistemi olarak yerini sağlamlaştırdı. Bu on yılda Türkiye’den 10’dan fazla unicorn ve birkaç decacorn çıkmasını bekliyoruz.” dedi.

İkinci fonun başarısıyla Türkiye, Orta Orta ve Doğu Avrupa bölgelerindeki lider yatırımcı olarak itibarını güçlendiren Revo Capital, yeni girişimlerin potansiyeline ulaşmasına “yakın çalışma” prensibi ile yardım ederek bu girişimlerin sonraki aşamalarda uluslararası girişim sermayesi fonlarından yatırım almasının da önünü açıyor. Cenk Bayrakdar “Küresel pazarları hedeflemek isteyen hırslı yerel girişimlerin yükselmekte olduğu bu dönemde katalizör görevi görecek mükemmel bir konumda yer alıyoruz. İşbirlikçi yaklaşımımız ve uluslararası ağımız sayesinde, girişimleri yurtdışına götürmeye ve dünyanın önde gelen yatırımcıları ile tanıştırmaya devam ediyoruz.” diye ekliyor.

Girişimlere 50 bin TL hibe veren Lonca Girişimcilik Merkezi’nin yedinci dönem başvuruları açıldı

İnovatif fikirlerin ortaya çıkarılması ve desteklenmesi amacıyla Kuveyt Türk tarafından 2017’de kurulan Lonca Girişimcilik Merkezi’nde yedinci dönem için başvurular alınmaya başlandı.

Programa son başvuru: 8 Ekim 2021

Sistemini yenileyerek yedinci döneme Ön Kuluçka aşamasıyla başlayacak olan Lonca Girişimcilik Merkezi, ilk aşamada yaklaşık 25 yeni girişime destek verecek. Startup’lar, FinTech ve genel kategorilerinde 8 Ekim 2021 tarihine kadar loncagirisim.com adresi üzerinden yedinci döneme başvurabilecek.

Her dönem yüzlerce başvurunun alındığı Lonca’da, jüri üyeleri, girişimin geniş bir pazar büyüklüğüne hitap etmesi, bir gelir ya da fayda modelinin olması gibi birçok kriteri göz önünde bulundurarak değerlendirme yapacak.

Girişimciler artık üç aşamadan geçecek

Lonca Girişimcilik Merkezi’nde bu dönem verilecek eğitim ve hibe destekleri için geçtiğimiz dönemlere göre oldukça farklı bir süreç izlenecek. Yeni sistemde, eğitim ve hibe destekleri Ön Kuluçka, Lonca ve Lonca Scale Up olmak üzere üç aşamadan oluşacak. Ön Kuluça’da geniş bir jüri heyeti tarafından seçilecek yaklaşık 25 girişim, 4 hafta sürecek giriş seviyesi eğitimler alacak. Bu süreçte girişimcilerin gelişimi gözlenecek ve sonraki aşama olan Lonca’ya geçecek girişimciler yine jüri tarafından belirlenecek. Lonca aşamasında, Ön Kuluçka’dan geçen yaklaşık 10 girişim, yaklaşık 4 ay süren kapsamlı eğitimler alacak. Yoğun eğitimlerin verileceği bu dönemde girişimcilere mentorluk, pazarlama desteği, bulut ve özel API desteği gibi imkanlar sunulacak. Bu dönemi başarıyla tamamlayan girişimler Lonca Demoday etkinliğine katılma fırsatı elde edecek. Programın son aşaması olan Lonca Scale Up kısmında ise girişimlere büyüme, satış, şirketleşme, hukuk ve yatırım odaklı özel destekler verilecek.

50 bin TL’ye varan hibe desteği, 30 bin dolara kadar yatırım imkânı

Yeni dönemde, daha önce startup başına 40 bin TL olan maddi hibe desteği 50 bin TL’ye çıkarıldı. Buna göre Ön Kuluçka’da başarılı olan girişimlere 10 bin TL, Lonca’ya kabul edilenlere ilaveten 15 bin TL ve Demoday’e çıkmaya hak kazanana da artı 25 bin TL hibe desteği verilecek. Tüm bunların yanı sıra Kuveyt Türk, Lonca Demoday’e çıkacak bazı girişimlere 30 bin dolara kadar Ön Kuluçka Yatırım İmkânı sunacak.

Başvurular internet üzerinden alınıyor

Başvuruları www.loncagirisim.com adresi üzerinden alan merkez, yeni dönemde Genel ve FinTech kategorisinde geliştirilen projeleri kabul ediyor. Her dönem yüzlerce başvurunun alındığı Lonca’da jüri üyeleri, girişimin geniş bir pazar büyüklüğüne hitap etmesi, bir gelir ya da fayda modelinin olması gibi birçok kriteri göz önünde bulundurarak değerlendirme yapıyor.

Geleneksel tarım yöntemlerini değiştirmeye odaklanan otonom tarım girişimi: Iron Ox

2018 yılında otonom tarımı başlatan Iron Ox, yiyeceklerin içeriğini değiştirmeden geleneksel çiftçilikle ilgili hemen hemen her şeyi değiştiriyor.

Bitki bilimi, robot teknolojisi ve yapay zeka tarafından desteklenen veriye dayalı bir yaklaşımla tarımın çevresel etkilerini azaltmak amacıyla tescilli seralarda ürün yetiştiriyor. Kapalı döngü sistemine odaklanan girişim, bu sayede bitki verimini optimize ediyor. Kapalı döngü sistemi sayesinde büyüme döngüleri genişleyen mahsulün kalitesi en üst seviyeye çıkıyor ve önemli ölçüde daha düşük çevresel etkilere sahip bir şekilde yetişiyorlar.

İklim değişikliğinin yıkıcı etkilerini azaltmak için çalışan Iron Ox, geleneksel çiftliklerden elde edilen ürünlerle hemen hemen aynı maliyette olan lezzetli, besleyici, yerel kaynaklı meyve ve sebzeler yetiştiriyor.

Iron Ox, dün yaptığı açıklamada 2050 yılına kadar net sıfır emisyon elde etmeye kendini adamış bir yatırım grubu olan Breakthrough Energy Ventures liderliğinde yürütülen 53 milyon dolarlık C serisi bir finansman turunu kapattığını açıkladı. Toplamda 98 milyon dolar yatırım alan şirket, üretimi artırmak ve küresel tarım sektöründeki karbon salınımını azaltmak için robotik ve yapay zeka alanındaki fikri mülkiyet portföyünü genişletmeyi hedefliyor. 53 milyon dolarlık finansman, bitki bilimcileri, mühendisler, sera operatörleri ve robot uzmanlarının işe alımını hızlandırmak için kullanılacak.

Iron Ox CEO’su ve kurucu ortağı Brandon Alexander, “Büyüyen bir nüfusu beslemek için gereken toprak, su ve enerji miktarını en aza indirmek için teknolojimizi uyguluyoruz. Iron Ox’taki ekip, uzun vadeli üretim sektöründeki karbon salınımını negatif hale getirme misyonumuzu gerçekleştirene kadar durmayacak” açıklamasında bulundu.