Ana Sayfa Blog Sayfa 473

KVKK, Yemeksepeti hakkında inceleme başlattı

Kişisel Verileri Koruma Kurulu, “müşterilere ait kişisel verilerin ele geçirildiği, bu verilerin yayımlanması tehdidiyle ‘Yemeksepeti’nden fidye talep edildiği, bunun yerine getirilmediği için 20 bin kullanıcının kişisel verilerinin paylaşıldığı” yönündeki haberler üzerine harekete geçti.

AA’nın aktardığı bilgiye göre, gündem toplantısında iddiaları ele alan kurum, şirketin “herhangi bir veri hırsızlığının tespit edilemediği” yönündeki açıklamasının doğruluğunun da tespiti için resen inceleme başlatılmasına karar verdi.

Yemeksepeti, 16 Kasım’da sosyal medyadan, “kötü niyetli bazı kişilerin, şirket ile ilişkilendirdiği ve kaynağı belli olmayan verileri yayımlama tehdidiyle şirkete ulaşarak fidye talebinde bulunduğu, Yemeksepeti sistemlerinde bir veri ihlali olup olmadığının uzman ekiplerce detaylı şekilde araştırıldığı ve herhangi bir veri hırsızlığının tespit edilemediği” açıklamasını yapmıştı.

Kişisel Verileri Koruma Kurulu, 21 milyon 504 bin 83 kişinin etkilendiği belirtilen siber saldırının ardından veri ihlali gerekçesiyle Yemeksepeti hakkında 29 Mart 2021’de de inceleme başlatmıştı.

Kaynak: AA

Marketlerdeki alışveriş arabalarını akıllı hale getiren girişim Ayonvi’nin hikayesi

Lonca Girişimcilik Merkezi‘nin beşinci dönemine seçilen girişimlerden Ayonvi, Marketlerde, akıllı alışveriş arabasıyla ürünleri kolayca okutup kasaya gitmeden ödeme yapmayı sağlayan bir uygulamadır.

Porto merkezli sağlık teknolojisi girişimi knok, 4.4 milyon euro yatırım aldı

Hasta ve doktorların canlı video aracılığıyla verimli ve güvenli bir şekilde bağlantı kurmasını sağlayan bir platform olan knok healthcare, 4.4 milyon euro yatırım aldı. Tur, Nos 5G Fund ve Triple Point tarafından ortaklaşa yönetildi.

2015 yılında ekonomist José Bastos ve tıp doktoru João Magalhães tarafından kurulan Porto merkezli sağlık teknolojisi girişimi knok, yapay zeka aracılığıyla hastaların uzaktan takip edilmesi için video konsültasyonları ve destekleyici araçları tek bir platform üzerinden bir araya getiriyor. Bu çözüm sayesinde hastalar semptomları ve tıbbi bilgilerini paylaşabiliyor ve doktorlarıyla etkileşimde bulunup güvenli ve sezgisel bir şekilde görüntülü iletişim kurabiliyorlar.

Şirketin platformu, yüz binlerce görüntülü konsültasyondan toplanan verilere dayalı bütünsel ve sağlam bir teknolojik çözüm sağlayarak, uzaktan sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırıyor. Güven ve kolaylığı esas alan dijital bir sağlık hizmeti modeline dayanan knok healthcare teknolojisi, sağlık hizmeti sağlayıcıları tarafından sorunsuz bir şekilde entegre edilebiliyor.

Halihazırda 12 ülkede aktif olan knok, hastaneler, klinikler ve sigortacılar dahil olmak üzere yaklaşık 30 müşteriye sahip. Ayrıca, 9’dan fazla tıbbi uzmanlık alanında 3100’den fazla aktif doktor tarafından 160.000’den fazla konsültasyonda kullanılmış olduğu biliniyor.

Knok CEO’su ve Kurucu Ortağı Jose Bastos, Private Equity Wire ile gerçekleştirdiği bir açıklamada yeni sermayenin Hindistan, İngiltere ve İtalya gibi yeni pazarlara açılmak ve aynı zamanda İspanya, Brezilya ve Latin Amerika’da şirketin varlığını güçlendirmek için kullanılacağını belirtti. Girişim ayrıca, 5G teknolojisinden büyük ölçüde yararlanarak yatırımı eksiksiz ve tam entegre teletıp çözümleri geliştirmek için kullanmayı planlıyor.

Online araç kiralama platformlarını tek bir yerde toplayan yerli girişim: Miniyol

2020 yılında Türkiye’nin “online araç kiralama motoru” olma mottosuyla yola çıkan Miniyol, online seyahat biletleri sektörünün lideri olan biletall.com’un kurucuları tarafından hayata geçirildi.

Yaşar Çelik, Furkan Çelik ve Ömer Faruk Çelik tarafından kurulan Miniyol‘un başlıca faaliyet konusu olan online araç kiralama teknolojileri konusunda ki faaliyetleri KOSGEB’in Ar-ge ve İnovasyon Desteği ile başlamış ve Erciyes Üniversite’si Teknopark tarafından da onaylanmıştır. Kuruculawr Biletall’daki pazar yeri tecrübelerini artık araç kiralama sektöründe de göstermek istiyor.

“Araç Kiralamanın Yeni Yolu” mottosuyla 1 Haziran 2021’de sistemlerini son kullanıcılarının hizmetine açan Miniyol ekibinin en önemli amacı araç kiralama süreçlerini olabildiğince hızlı ve güvenli hale getirmektir.

Miniyol; Onlarca araç kiralama platformunun, binlerce aracını kıyaslamak için yüzlerce web sayfasını ziyaret edip, manuel kıyaslama yapma problemine çözüm olarak yola çıktı.

Biletall’ın kurucularının yeni girişimi: Miniyol

Girişim değer önerisi olarak; Minimal ve hızlı arayüzler ile tek platformdan tüm araçları kıyaslama ve minimum ödeme yaparak rezerve etme imkanı sunuyor. Türkiye’de ilk defa olduğunu dile getirdikleri kiralama bedelinin sadece yüzde 10 – yüzde 20’sini alarak rezervasyon yapma imkanı sunuyormuş.

Miniyol’un kullanımı

Web sitesi ve mobil uygulamalar üzerinden, araç alış ve bırakış lokasyonları, tarih ve saatlerin seçilmesi ile birlikte, uygun araçlar listeleniyor, seçilen aracı rezerve etmek için gereken iletişim ve ödeme bilgileri alınarak, rezervasyon işlemi tamamlanıyor.

İşlemin tamamlanmasının ardından bilgilendirme e-postası ve sms’i gönderiliyor. Ardından araç teslim alınmadan önce çağrı merkezimiz hatırlatma yapıyor.

Kullanıcıların rezervasyonu iptal etmek istemesi halinde ise online iade imkanı sunuyor. Kullanıcılar web sitesi yada mobil uygulama üzerinden hiç bir kesinti ve saat kısıtlaması olmadan, rezervasyonlarını iptal edip, para iadesini de alabiliyorlar.

Kurucuların ortak hedefi

“2 yıl içerisinde online araç kiralama sektörüne yön veren şirket haline gelmek ve bu hedef doğrultusunda hem tedarikçilerimize hem de kullanıcılarımıza doğru yenilikçi ürün ve modeller sunmak.”

2022 yılı içerisinde yatırım turuna çıkmayı planlayan girişim, yukarıda da dile getirdiğimiz gibi KOSGEB desteğiyle kuruldu.

Özgür Bayraktar, üçüncü kitabı Next Generation Banking’i ücretsiz olarak yayınladı

Bankacılık sektörü, challenger bank olarak da bilinen yeni nesil dijital bankaların, geleneksel bankalara karşı önemli bir pazar payını yakalamaya başlaması nedeniyle global anlamda büyük bir değişim yaşıyor.

Kariyerinde Türkiye ve Avrupa’da önemli fintek projelerinde üst düzey yöneticilik deneyimleri bulunan Özgür Bayraktar, üçüncü kitabı Next Generation Banking ile geleneksel bankacılığın yaşadığı bu tarihi dönüşümü kaleme alıyor.

Bayraktar: “10 yıl içerisinde şubeli bankacılık tamamen sona erecek.”

Juniper Research’ün araştırmasına göre 2020 yılında dünya üzerindeki 2,4 milyar insanın bankacılık faaliyetlerini tamamen dijital kanallar üzerinden gerçekleştirdiğini belirten Bayraktar, 2024 yılına kadar bu rakamın 3,6 milyarı aşabileceğini ve bunun da şubeli bankacılığın 10 yıl içerisinde sonunu getirebileceğinin altını çiziyor.

Finans dünyasında kariyer yapmak isteyen gençlerin ve finansal teknolojilere merak duyan tüm iş insanlarının istifadesine sunulan kitap ile geçmişten bugüne; bugünden ise geleceğe bankaların yeni teknolojilerle evrildiği dönüşüm; RPA, Açık Bankacılık, Blockchain, Wealthtech, RegTech gibi 18 farklı bölüm ile masaya yatırılıyor.

Next Generation Banking kitabını ücretsiz olarak buradan indirebilirsiniz.

Türkiye iştiraki DoktorTakvimi ile tanıdığımız online sağlık platformu Docplanner, Almanya merkezli Jameda’yı satın aldı

Dünya çapında 30 farklı ülkede sağlık sektöründe doktor ve hastalara hizmet veren online sağlık platformu Docplanner, bugün Almanya’nın en büyük ve köklü online sağlık platformu olan Münih merkezli Jameda‘yı, HubertBurda Media’dan satın aldığını duyurdu.

20 binden fazla doktorla işbirliği yapan ve ayda 8 milyon ziyaretçisi bulunan Jameda, Docplanner ve Türkiye iştiraki DoktorTakvimi’nin mevcut 110 bin doktor ve aylık yaklaşık 70 milyon hastadan oluşan küresel müşteri tabanına önemli bir katkı sağlayacak.

Docplanner ve şirketin Türkiye iştiraki DoktorTakvimi, Jameda’yasermaye ve küresel uzmanlık yatırımı sağlamanın yanı sıra şirketin satış, müşterihizmetleri ve pazarlama ekiplerini hızla büyütmeye de odaklanacak. Docplanner, Jameda’ya 200’den fazla yeni ekip üyesi eklemeyi ve önümüzdeki 2-3 yıl içinde Alman pazarına çeyrek milyar Euro’dan fazla yatırım yapmayı hedefliyor.

Docplanner iki şirketin de en iyi özelliklerini bir araya getirerek mevcuttakinden bile daha etkili çözümler sunmayı hedefliyor.

Bu satın alma ile Docplanner, Meksika ve Brezilya’da yerel operasyonlara açıldığı 2017’den bu yana ilk kez yeni bir coğrafyaya giriş yaptı. Şirketin ayrıca Türkiye, İtalya, İspanya ve kendi iç pazarı Polonya’da lider pazar konumlarına sahip olması, ona küresel olarak dijital sağlık alanında en geniş coğrafi erişimi sağlıyor. Satın alma sonrasında Docplanner, Avrupa’da yapılan tüm sağlık harcamalarının %50’sinden fazlasının ve Latin Amerika’da yapılan sağlık harcamalarının yüzde 84’ünün gerçekleştiği pazarlarda aktif olacak.

Konuya ilişkin bir değerlendirmede bulunan DocPlanner Türkiye iştiraki olan DoktorTakvimi Ülke Müdürü Hakan Türkoğlu, şunları söyledi: “Docplanner, sağlık hizmeti deneyimini daha insan odaklı hale getirme misyonu üzerine kuruldu. Bu satın almayı, çok önemli olan Almanya pazarına girmek ve sağlık ekosisteminde olumlu bir etki yaratmak adına mükemmel bir fırsat olarak görüyoruz. Jameda ekibinin hem benzersiz deneyimi hem de pazarı kazanma tutkusu konusunda içimiz rahat. Önümüzdeki yıllarda Jameda ekibiyle çalışacak, Almanya’daki hastalar ve doktorlar için daha da mükemmel ürünler üretecek olmaktan büyük heyecan duyuyoruz.”

Jameda’nın CEO’su olan Dr. Florian Weiss ise görüşlerini şöyle aktardı: “Aynı miras ve tarihi büyük oranda paylaşmamız sonucunda Docplanner, Jameda ile mükemmel şekilde uyumludur. Jameda, doktorlar ve hastalar arasındaki güvenilirilişkilerin önemine inanıyor ve biz de bu ilişkileri geliştirmek için yenilikçi dijitalçözümlerden yararlanmaya kararlıyız. Sağlık hizmetlerini daha insancıl hale getirmek her zaman yaptığımız işin merkezinde oldu. Docplanner ile olan ortaklık buvizyonu daha hızlı ve daha güçlü bir şekilde gerçeğe dönüştürmeye yardımcı olacak.”

Jameda, 1 Ocak 2022’den itibaren Docplanner bünyesine katılacak. Docplanner, küresel büyüme stratejisinin bir parçası olan başarılı satın alma geçmişiyle güçlü bir organik performans sergiledi. Bugüne kadar İtalya’da TuoTempo (2019), İspanya’da Doctoralia (2016) ve Türkiye’de En iyi hekim (şimdi Doktortakvimi) (2014) dahil olmak üzere altı şirketi bünyesine kattı.

Spotify, TikTok benzeri dikey video özelliğini test etmeye başladı

Popüler müzik platformu Spotify, kullanıcılarının uygulama içerisinde daha fazla vakit harcalamarını sağlayacak yeni özelliklerini duyurmaya devam ediyor. Yeni bir test özelliğinin daha ortaya çıkması ile Spotify’da TikTok benzeri dikey video formatını uygulamasına getirmeye hazırlanıyor.

Son dönemlerde popülerleşen TikTok’un dikey video ile keşfet özelliği, oldukça fazla sevilmiş ve neredeyse tüm sosyal medya platformları bu özelliğe yer vermişti. Şimdilerde ise Spotify, bu özelliğin peşinde. İsmine “Discover” yani “Keşfet” olarak isim verilen Spotify’ın bu özelliği, bir test kullanıcısı tarafından Twitter’da paylaşılarak öğrenildi.

TikTok’taki bu keşfet başarısını Spotify’da da göstermeyi hedefleyen şirket, alt menüye yerleştirdiği keşfet butonu ile bu özelliğe erişmenizi sağlıyor. Aynı TikTok’taki yapıya benzer dikey formattaki içerikler kaydırılarak tüketilebiliyor. Bu alanda Spotify, tabii ki her kullanıcının içerik paylaşabilmesine izin vermiyor. Müzik yayıncıları tarafından paylaşılan video müziklerden oluşturulan ufak videolar bu alanda yer alıyor.

Alt alanda yer alan bölümde ise şarkının adı, sanatçısı ve albüm görseli yer alıyor. Şarkıyı beğenme seçeceğinin de yer aldığı bir buton hemen bu alanda yer alıyor. Buradaki beğeni ikonu kullanıcılara, TikTok’daki videoları beğenmemiz gibi bir algı yaratırsa kullanıcılar şarkıyı değil, aslında videoyu beğenmiş olacaklar. Bu nedenle Spotify belki buradaki beğeni butonu için farklı bir buton tercih edebilir.

Test sürecinin henüz iOS üzerinde yapıldığı düşünülüyor ancak özellik piyasaya sürüldüğü zaman, iOS veya Android gibi bir ayrım kalmayacak ve tüm işletim sistemlerine bu özellik dahil edilecektir. Ek olarak test sürecinin hangi ülkelerde yapıldığı da bilinmemekte.

Türkiye’den doğmuş e-para şirketi PeP, İngiltere yatırımının detaylarını açıkladı

Türkiye’nin dijital cüzdanı PeP, Türkiye’den doğmuş bir e-para şirketi hedefiyle gerçekleştirdiği İngiltere yatırımını açıkladı. Tamamen Türk mühendisler tarafından oluşturulan teknolojik altyapısı ile İngiltere üzerinden Avrupa’ya açılma kararı alan PeP, İngiltere’ye yapılan yatırımla global bir marka olma yolunda ilk adımı attı.

E-para markasını yurt dışına taşıyan PeP, İngiltere yatırımını ilk kez, teknoloji ekosisteminin tüm oyuncularını bir araya getiren Türkiye’nin ilk ve tek online teknoloji haftası “İstanbul Tech Week 2021”de duyurdu. Etkinlik kapsamında düzenlenen “Fintech Sektöründe Global Oyuncu Olmak” Paneli’nde ve “Londra X İstanbul: Teknoloji, Yatırım ve Girişimcilik” Sahnesi’nde konuşma yapan Kumrulu, şunları söyledi:

“Fintech sektörü Türkiye’den global marka çıkarabileceğimiz en güçlü sektörlerden biri. Bu alanda yıllardır çok iyi işler yapan, çok iyi know-how biriktirmiş bir ülkeyiz. Biz de e-para şirketi olarak Türkiye’deki bu potansiyeli görüyor ve Türkiye sınırlarının dışında da etkili bir şekilde var olmayı hedefliyoruz. Bu yatırımın sektörümüze iki önemli katkısı olacak. Birincisi, Türkiye’deki deneyimi, bilgi birikimini kullanarak İngiltere’de bir Türk markası yaratacağız. İkincisi ise, PeP olarak biz de Türkiye’ye döviz kazandırıcı hizmet sağlayan firmalardan biri haline geliyoruz. Diğer yandan tamamen yerli bir teknolojik altyapıyla Türkiye’den doğmuş bir e-para şirketi olarak İngiltere’de yatırım yaptık. Bugüne kadar sektörümüzde çoğunlukla yurt dışından firmaların, Türkiye’den finansal hizmet sağlayan markaları satın aldıklarını veya bu firmalara yatırım yaptıklarını gördük. Biz bunun tam tersini yaptık. PeP markası ile İngiltere üzerinden Avrupa pazarına açılmanın gururu ve heyecanı içindeyiz.”

Türkiye sınırlarının dışında da etkili bir şekilde var olmayı hedefleyen PeP, 50 milyon TL’lik yatırımla kurulduğu günden bu yana global bir marka yaratma hedefine odaklandı. Sağladığı finansal hizmetleri kesintisiz bir şekilde uçtan uca tek bir dijital platform üzerinden kullanıcılara ulaştırmayı hedefleyen PeP, Türkiye ve Avrupa’da, İngiltere dijital cüzdan ve ürünleriyle, PeP kullanıcılarının tüm finansal hizmetlerini başka bir ürüne ihtiyaç duymadan tek bir platform üzerinden gerçekleştirebileceği bütünsel bir yapı kuruyor. PeP, İngiltere’ye yaptığı yatırımla müşterilerine maliyet avantajı, hız ve kolaylık sağlamaya devam ediyor.

Rıfat Oğuz’un ağzından Sinemia’nın batış hikayesi, reddedilen exit, patent davası ve dahası

Sinemaseverlere aylık üyelik model ile bilet imkanı sunan yerli girişim Sinemia kurucusu Rıfat Oğuz, egirişim’e konuk olarak, iflas verdiği günden bugüne olan ilk özel röportajını verdi.

Sinemia, ilk yatırımını faaliyete geçtiği yıl olan 2015’te Aslanoba Capital’den almış, toplamda yerli ve yabancı yatırımcılarla toplam 5 tur el sıkışmıştır. Silikon Vadisi merkezli venture capital firması 500 Startups ve Revo Capital yatırımlarının ardından ABD pazarına açılmıştır. 6 aydan kısa süre içinde bu pazarda 1 milyon dolarlık gelir seviyesine ulaşmıştı.

Sinemia; Türkiye, ABD, İngiltere, Kanada ve Avustralya olmak üzere 5 ülkede hizmet vermekte ve kısa vadede yeni pazarlara açılmak için çalışmalarını sürdürdü. Girişimin İstanbul ve Los Angeles merkez ofislerinin dışında San Francisco, Toronto, Sydney ve Londra’da da ofisleri vardı.

İnfo Yatırım’dan girişimlere kaynak olacak yeni finansman platformu: Startup Burada

Türkiye’nin finans ve teknoloji alanında öncü yatırım grubu Hedef Holding’in “doğru zamanda doğru şirketlere yatırım yapma” vizyonuyla hareket eden grup şirketlerinden İnfo Yatırım, sektördeki deneyimini yeni finansman yöntemlerinden biri olan “Kitlesel Fonlama” alanına yansıtarak, Startup Burada ile girişim ve projelere gelişim fırsatı yaratacak.

Kitlesel fonlama (crowdfunding), bir girişim, proje ya da ürünün hayata geçmesi için gerekli fonun, dijital platformlarda yapılan tanıtım aracılığıyla yatırımcıların ilgisine sunulmasını içeriyor. Dünyada 2009 yılından beri uygulanan yöntem, ülkemizde son bir kaç yıldır çeşitli şekillerde uygulanıyor. Ancak İnfo Yatırım, banka dışı aracı kurum olarak Sermaye Piyasası Kurulu’ndan Kitle Fonlaması için lisans alan ilk şirket oldu. Çeyrek asırlık tecrübesiyle İnfo Yatırım, Paya Dayalı Kitle Fonlama ile Türkiye’nin geleceğini yenilikçi girişimlerle dönüştürmek istiyor. İnfo Yatırım’ın yöneteceği “Startup Burada” platformunda girişimlere proje aşamasında kendilerini tanıtma ve fon bulma zemini oluşturulurken, yatırımcılara da erken aşamada gelecek vadeden yenilikçi ve özgün projelere güvenle ortak olma imkanı sağlanacak.

“Özgün projeleri, vizyoner yatırımcılarla buluşturacağız”

Aldıkları yeni lisansla yenilikçi girişimler ve vizyoner yatırımcıları buluşturarak Türkiye’nin geleceğini dönüştürmek istediklerini söyleyen İnfo Yatırım CEO’su Ender Şahin, “Küreselleşen dünyada; İnfo Yatırım olarak kaynak olabileceğimiz her başlangıcın içinde olmaktan gurur duyuyoruz. Startup Burada Paya Dayalı Kitle Fonlama Platformu ile özgün projeleri olan girişimcilerin yeni fikir ve girişimlerinin hayata geçmesi için bu projelere destek verebilecek yatırımcıları bir araya getireceğiz. Burada bağlı bulunduğumuz Hedef Holding’in “doğru yatırımlarla büyüterek büyüme” vizyonu bize yol gösteriyor. İnfo Yatırım’ın sermaye piyasalarındaki çeyrek asırlık tecrübesiyle, gelişim vadeden projeleri bularak yatırımcılarımızın dikkatine sunacağız. Startup Burada ile girişimciler girişimlerine destek bulurken, yatırımcılar ise geleceğin büyük şirketlerinin ortağı olabilecek. Üstelik birikimlerini değerlendirirken Merkezi Kayıt Kuruluşu ve Takasbank ile işlemlerini güvenli bir şekilde gerçekleştirebilecekler. Bu ülkemiz açısından da çok önemli bir fırsat.” değerlendirmesini yaptı.

Bugün dünyada kitle fonlaması yapan 2 binden fazla platform bulunduğuna ve sayılarının hızla arttığına dikkat çeken Şahin, “Türkiye’de ise finansman için bankaların dışında çok fazla alternatif bulunmuyordu. Ülkemizde yaklaşık 600 kadar melek yatırımcı ağırlıklı olarak ödül, bağış gibi sistemlerle fon bulunmasına destek sağlıyordu. Aldığımız bu lisansla yenilikçi girişimleri daha geniş bir tabana yayarken, yatırımcılarımıza “kitlesel fonlama” gibi alternatif yatırım seçeneği sunuyoruz. Geçen yıl dünya çapında yaklaşık 6,5 milyon kitle fonlaması kampanyası düzenlendi. Sektörün hacmiyse öngörüleri aşarak 100 milyar dolara ulaşırken, fonlanan kampanyalardan 300 binden fazla yeni iş doğdu. 2023 yılına kadar kampanya sayısının 12 milyonu aşması bekleniyor. Kitlesel fonlama pazarının 2030 yılına kadar 300 milyar dolar büyüklüğe ulaşacağı öngörülüyor ancak bu rakamlar da çok hızla değişiyor.” şeklinde konuştu.