Ana Sayfa Blog Sayfa 473

Danimarka, iç hat uçuşlarını 2030 yılına kadar fosil yakıtlardan arındırma sözü verdi

Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, yeni yıl konuşmasında, Danimarka iç hat uçuşlarının 2030 yılına kadar “yeşil” olacağına söz verdi. Frederiksen, bu sözünü yerine getirebilmek için henüz çözümlerin yerinde olmadığını kabul etti. Bununla birlikte, teknolojinin hazır olup olmayacağı ve maliyetlerin yeterince düşük olup olmayacağı da belirsizliğini korumaya devam ediyor.

Danimarka, 2030 yılına kadar toplam karbon emisyonlarında 1990 seviyelerine kıyasla %70’lik bir azalma hedefliyor. Frederiksen planını açıkladığı konuşmasında, “Seyahat etmek yaşamaktır ve bu nedenle uçuyoruz” sözlerine yer verdi. Frederiksen’in planına göre 2025 yılına kadar fosil yakıtsız uçuşlar mümkün kılınmalı ve 2030 yılına kadar ise iç hat uçuşlarda fosil yakıtsız uçuşlar gerçekleştirilmeli.

Diğer ülkeler yavaş hareket ettiklerinde Danimarka adım atarak çıtayı daha da yükseltmeli diyen Frederiksen, fosil yakıtsız uçuşlara ulaşmanın zor olacağını da kabul etti. Araştırmacıların ve şirketlerin çözümler üzerinde çalıştığını da sözlerine ekleyen Başbakan, Avrupalı ​​üretici Airbus‘ın 2035 yılına kadar faaliyete geçebilecek hidrojen yakıtlı uçaklar geliştirme planlarını açıkladı.

Avrupa fosil yakıtsız uçmayı hedefliyor

Yalnızca Danimarka değil, İsveç de 2030 yılına kadar iç hat uçuşlarını fosil yakıtsız hale getirme planlarını açıkladı. Ayrıca hükümet, 2045 yılına kadar uluslararası uçuşları da fosil yakıtlar kullanılmadan gerçekleştirmeyi umuyor. İsveç Hükümeti, 2021’in başlarında yüksek kirletici uçaklar için artan havaalanı ücretlerini uygulamaya koyma planlarını duyurmuştu.

Bu arada Fransa, aynı yolculuğun iki buçuk saatin altında trenle yapılabileceği iç uçuşları yasaklamak için harekete geçiyor.

Önlemler Paris ile Nantes, Lyon ve Bordeaux gibi şehirler arasındaki seyahatleri etkileyebilir.

Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, yeni yıl konuşmasında şimdilik herhangi bir düzenlemeden bahsetmedi. Ancak, 2030 yılına kadar fosil yakıtlı uçuşları ortadan kaldırmak için birtakım düzenleyici yasaların söz konusu olması mümkün diyebiliriz.

Yerli girişim BugBounter, 5.7 milyon dolar değerleme üzerinden 340 bin dolar yatırım aldı

Şirketlerin siber güvenlik açıklarını denetleme, bulma ve doğrulama ihtiyacını bünyesindeki 1350’nin üzerinde bağımsız araştırmacıyla karşılayan yerli girişim BugBounter, 15 günden kısa sürede tamamladığı yeni yatırım turuyla 5,7 milyon dolar değerlemeye ulaştı.

İki senede iki yatırım turunu başarıyla tamamlayan BugBounter, ilk melek yatırımın sonrasındaki bir yılda elde ettiği deneyimlerle başlattığı ilave tohum yatırım turunun hedefine 15 günden kısa bir sürede ulaştı. Rekor sürede tamamlanan bu tura BugBounter’ın eski yatırımcılarının büyük çoğunluğu ve 6 yeni yatırımcı katıldı. İkinci yatırım turunun ardından BugBounter 5,7 milyon dolar değerlemeye ulaştı ve 340 bin dolar yatırım aldı.

BugBounter.com Kurucu Ortağı ve CEOsu Arif Gürdenli, konuyla ilgili şunları söylüyor: “İkinci yatırım turumuzda beklentimizin çok üstünde bir talep ile karşılaştık. Topladığımız 340 bin dolar ile Seri-A öncesi yurtdışındaki büyümemizi hızlandıracağız. 2022 içerisinde ekibimizi iki katına büyütmeyi ve dağıtım kanalımızı geliştirmeyi planlıyoruz. Ayrıca müşteri portföyümüzü sektörel bazda genişleterek hizmet verdiğimiz sektörü sayısını artıracağız. Odaklandığımız bazı kritik sektörlere de öncelik vereceğiz. Portföyümüze Avrupa, Orta Doğu ve Asya bölgelerinden müşterileri dahil ederek büyümemize yeni müşterilerle devam etmeyi hedefledik.

BugBounter ekibi

Bütün bu adımlarla Türkiye’den başlayarak 2022’de önce yakın coğrafyalarda, 2023’ten itibaren de küresel ölçekte siber güvenlik denetim ihtiyacının önemli bir alanını kitle kaynağı ile gidermeyi planlıyoruz. Araştırmacı uzman havuzumuzun sayısını, çeşitliliğini ve niteliğini sürekli artırarak müşterilerimizin vazgeçilmez siber güvenlik çözüm ortağı olacağız ve siber güvenlik alanında kariyer yapmak isteyen on binlerce gence sağlıklı bir istidam yaratacağız. Bunun için Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’nin ve Siber Güvenlik Kümelenmesi’nin öncülüğünde halkımıza internet üzerinden hizmet veren kamu kurumlarıyla işbirlikleri geliştirecek çalışmalar da yapıyoruz.” dedi.

2016 yılında Türkiye pazarına giren erken aşama yatırım fonu 500 Istanbul’un 5 yılı [İnfografik]

Globalde erken aşama yatırım fonu olarak kendini konumlandıran 500 Startups, 2016 yılında Türkiye’deki girişimlere yatırım yapmak üzere 500 Istanbul adıyla bu pazara girmişti.

2021 yılının başında 50 milyon euro büyüklüğünde kurduğu 500 Istanbul II fonu ile yerli girişimlere olan yatırımlarının devam mesajını verdi ve şu anda her ay 1 girişime yatırım yapıyor. Bu ikinci fonun portföyünde mevcut 7 girişim bulunuyor.

500 Istanbul partnerlerinden Enis Hulli: “Hedefimiz 2022’de de aynı hızı sürdürerek, 20 şirketlik bir portföy oluşturmuş olmak.” dedi.

500 Istanbul I fonu ise, 5. yılını bitirirken, portföy şirketlerinin aldığı toplam devam yatırım 1 milyar dolara yaklaştı. Şu anda portföy içerisinde 2 tane unicorn, 3 tane ise soonicorn (değeri $100M+) şirket bulunuyor. Şu anda aktif olan 30 portföy şirketi toplamda 3 bin kişiye istihdam sağlarken, 36 ülkede ofisi var ve toplam cironun yalnızca yüzde 3’ü Türkiye pazarından geliyor.

Hulli: “Bu, fon yöneticileri olarak bizim, ve daha önemlisi girişimcilerin ilk andan itibaren uluslararası pazarlara odaklandıklarının net bir göstergesi.” dedi.

Şirketin partlerinden Arın Özkula ise: “500 Istanbul ekibi de hızla büyüdü ve 7 kişiye ulaştı. Bu sene içerisinde toplamda 5,000’den fazla girişim inceleyip, bunların 1,200 ile görüşme gerçekleştirdik. Yakın zamanda Talent Manager aramıza katmayı planlıyoruz ve 2022 içerisinde ise ekip 10 kişiye çıkıyor olacak. 2022 yılı hedefleri içerisinde ise fona yeni yatırımcılar alarak, fonu büyütmek, en az 1 unicorn daha çıkartmak, yatırım yapılan şirketlerdeki kadın girişimci oranını iyi bir seviyede tutmak ve portföy şirketlerinin operasyonlarını ESG özelinde de katkıda bulunacağımız mekanizmalar eklemek var.” dedi.

500 Istanbul İnfografik

Yeni AirPods Pro’nun daha iyi kayıpsız ses deneyimi sunması ve ses çıkarabilen şarj kutusu ile geleceği söyleniyor

Teknoloji devi Apple, yeni ürün ve hizmetlerini paylaşmaya devam ediyor. 2022 senesi için Apple analistleri tarafından Apple’ın pek çok ürün duyurması bekleniyor. Bu beklentilerden bir tanesi de yeni AirPods Pro. Henüz sadece tek nesil olarak karşımıza çıkan AirPods Pro, yeni nesli ile daha iyi bir kayıpsız ses deneyimi sunan Apple Lossless Audio Codec’ini (ALAC) destekleyemesi ve kutusunun ses çıkarabilerek “Bul” uygulaması ile rahatça bulunabilir olması bekleniyor.

Hali hazırdaki AirPods ve Apple Music verileri incelendiğinde Apple, orijinal ses dosyalarındaki sesi, kayıplı bir ses sıkıştırma biçimi olan Advanced Audio Codec’i (AAC) tercih ediyor. Bu durumu tercih etmesinin nedeni olarak da cihazların Bluetooth’u kullanıyor olması. Bluetooth, şu an için maalesef ki en yüksek Advanced Audio Codec’ini (AAC) destekliyor.

Sınırlı bir kayıpsız ses deneyimi yerine gerçekten kayıpsız ses deneyimi yaşatması beklenen Apple’ın cihazlar arası iletişimi nasıl kuracağı ise merak konusu. Ayrıca kayıpsız ses deneyiminin bazı ana dezavantajları olduğunu da hatırlatalım. Bunlardan bazılarına örnek olarak depolama alanlarını fazla kaplaması ve mobil veri akışını fazlasıyla kullanması olarak gösterilebilir.

Apple analisti Ming-Chi Kuo’nun bir diğer açıklaması ise AirPods Pro’nun şarj kutu hakkında. Yatırımcılara gönderdiği bu belgede, AirPods Pro’nun kutusunu kaybeden ve bulamayan pek çok insan olduğu söz ediliyor. Apple’ın 2022 yılı içerisinde bu şarj kutularına bir hoparlör koyulabileceği ve insanların daha kolay bulabilmesini sağlaması bekleniyor.

Apple’ın AirPods’ları tanıttığı tarihler incelendiğinde yeni AirPods Pro’nun 2022 yılının dördüncü çeyreğinde kullanıcıları karşılaması bekleniyor. Geçmiş AirPods Pro sürümünün 2019 senesinde çıktığını düşünürsek 2022 sonuna kadar 1. nesil AirPods Pro ve 2. nesil AirPods’un satıştan kalkması da muhtemel.

Tesla, 2021 yılında müşterilerine yaklaşık 1 milyon araç teslimatı gerçekleştirdiğini açıkladı

Elon Musk yönetiminde üst düzey elektrikli araçlar üreten Tesla, yeni duyuru ve hizmetlerini paylaşmaya devam ediyor. 2021 yılını sonlandırırken Tesla, son bir duyuru ile 2021’in dördüncü çeyrek araç üretimi ve teslimat raporunu yayınladı. Yayınlanan rapor incelendiğinde uzmanlar, Tesla’nın yıllık beklentileri fazlasıyla aştığını belirtiyor.

Wall Street analistleri tarafından paylaşılan verilere göre Tesla’nın dördüncü çeyrekte 267 bin ve 2021’de ise 897 bin teslimat gerçekleştireceği söyleniyordu. Şirketin açıkladığı resmi verilere göre ise 2021’de Tesla 936 bin 172 araç, dördüncü çeyrekte ise 398 bin 600 araç teslimatı gerçekleştirmiş.

Verilerin detayları incelendiğinde ise Tesla’nın 2021’de en çok satan modellerinin Model 3 ve Model Y olduğu görülüyor. Şirketin son çeyrekteki satış ve üretim rakamları şu şekilde:

  1. Model S ve Model X | Üretim: 13 bin 109, Teslim edilen: 11 bin 750
  2. Model 3 ve Model Y | Üretim: 292 bin 731, Teslim edilen: 296 bin 850

2021 yılının tüm verileri bakıldığında ise rakamlar bu şekilde karşımıza çıkıyor:

  1. Model S ve Model X | Üretim: 24 bin 390, Teslim edilen: 24 bin 964
  2. Model 3 ve Model Y | Üretim: 906 bin 032, Teslim edilen: 911 bin 208

Bazı verilerde teslim edilen araç sayılarının, üretilenden fazla olduğu gözleniyor. Bu durumun bir önceki yıldan üretilen ancak satılamayın yeni yılda satılan araçlar olduğu söyleniyor.

Araç satış hacmini önümüzdeki yıllar içerisinde yılda 20 milyona çıkarmak isteyen Tesla, bir çok şeyi test ederek en az maliyet ile kullanıcılara premium bir deneyim amaçlıyor. Şirketin değişikliklerinden bir tanesi de merkezini Teksas’a taşıması. Buradaki yeni fabrikasında Model Y Crossover üretecek Tesla, 2022 yılında Almanya’da da bir fabrika açmayı hedefliyor.

Gıda perakendecileri ve yerel tedarikçiler için iletişimi kolaylaştıran girişim: Hier Foods

Berlin merkezli Hier Foods, gıda perakendecileri ve yerel tedarikçiler arasındaki tedarik zinciri sorunlarını ortadan kaldırmayı hedefliyor.

Hier Foods kurucuları Lara Hämmerle ve Mark Jäger, dijitalleşme ile birlikte değişen gıda sektörünün tedarik zincirini de etkisi altına aldığını fark ettiler. Dijitalleşen dünya buna yalnızca tüketicilerin değil, yetiştiriciler ve tedarikçilerin de ayak uydurmasını bekliyor. Ancak, Hämmerle ve Jäger’e göre çok sayıda tedarikçi oyunun gerisinde kalıyor ve bu da verimsiz iletişimlere ve gecikmeli operasyonlara sebep oluyor.

İkili, mevcut sistem içinde kolay bir altyapı sağlayarak her iki tarafı da birbirine bağlayan Hier Foods’u geliştirdi. Girişim, çok sayıda entegrasyon ile hem satıcılar, hem de tedarikçiler için kullanımı kolay bu altyapı ile sorunsuz bir iletişim hizmeti sunuyor. Böylece, her iki taraf sorunsuz bir şekilde iletişime geçebilirken satın alma ve satış yapma eylemleri kolaylaşmış oluyor. Tüm yerel tedarikçiler, dijital ürün ve fiyat güncellemeleri, siparişler, sevk tavsiyesi ve faturalar ile direkt olarak kendi sistemleri aracılığıyla ilgilenebiliyorlar.

Hier Foods yerel uygulaması ile sipariş vermek ve almak kolaylaşıyor. Böylece, işletme sahipleri tüm yerel tedarikçileriyle hızla iletişim kurabiliyor. Uygulamanın yönetim aracı, tam olarak neyin, kim tarafından ve ne zaman sipariş edildiğini gösterir, böylece satın alma işlemleri her zaman net kalır.

Hier Foods, geçtiğimiz ay ABD merkezli Collaborative Fund tarafından yönetilen başlangıç turunda 7 milyon euro yatırım aldığını duyurmuştu. Şirket, yeni finansmanı işe alım yaparak ekibini büyütmek ve Avrupa genelinde operasyonlarını genişletmek için kullanmayı planlıyor.

Delivery Hero, Glovo’nun çoğunluk hissesini satın aldı

Delivero Hero, cuma günü yaptığı açıklamada, Glovo‘nun çoğunluk hissesini satın almak için kesin bir anlaşma imzaladığını duyurdu. Hızlı teslimat alanında öncü isimlerden olan iki teknoloji şirketi, teslimat uzmanlıkları ve dünya genelindeki başarıyla birbirlerini tamamlıyor.

Uzun yıllardır Glovo’nun yatırımcıları arasında yer alan Alman şirket Delivery Hero, Glovo’nun %39.4 hissesini satın aldı. Delivery Hero şu anda Glovo’nun %44 hissesine sahip olarak şirketin çoğunluk hissedarı haline geldi.

2015 yılında Oscar Pierre (CEO) tarafından kurulan Glovo, Avrupa, Orta Asya ve Afrika genelinde olmak üzere toplam 25 ülkede ve 1.300’den fazla şehirde faaliyet gösteriyor. Pierre, yaptığı açıklamada, bugün Glovo’nun yer aldığı pazarlar ile toplam 700 milyondan fazla kişiye hizmet verebileceklerine inandığını belirtti. Glovo, kendi pazarlarının çoğunda, 70.000 aylık aktif kurye ve 130.000 aylık aktif ortak ile yılda yaklaşık 15 milyon aktif kullanıcıyı birbirine bağlıyor.

Delivery Hero’nun CEO’su ve Kurucu Ortağı Niklas Östberg, “Glovo’nun ekibine ve ürününe yatırım yapmaya devam edeceğiz ve kaynaklarımız ve uzmanlığımızla operasyonlarını daha da geliştirmek için birçok fırsat göreceğiz” sözlerine yer verdi. Merkezi Berlin’de bulunan Delivery Hero, 2017’den beri Frankfurt borsasında işlem görüyor ve yaklaşık 50 ülkede hizmet veriyor.

İşlemin kapatılmasının geleneksel koşullara ve düzenleyici onaylara tabi olarak 2022’nin ikinci çeyreğinde tamamlanması bekleniyor. İşlemin kapanışının ardından Glovo, iki kurucu ortağı ve yönetici ekibiyle birlikte kendi markası ile operasyonlarına devam edecek.

Delivery Hero, 11 Ocak 2022’de önemli bir açıklama yapacağını duyurdu. Açıklamada, Glovo’nun iş modeli, finansal ve rekabetçi konumu hakkında detaylar aydınlatılacak.

Acun Ilıcalı, Polygon altyapısına sahip NFT pazar yeri eneftio’yu duyurdu

Uzun bir süredir NFT pazarı büyümeye ve gelişmeye devam ediyor. Yakın zaman içerisinde NFT ile ilgili projelerinin olduğunu belirten Acun Ilıcalı, kendi NFT pazar yerini oluşturduklarını açıkladı. “eneftio.com” olarak adlandırılan site henüz başlangıç aşamasında ve Polygon altyapısını kullanıyor.

Proje detaylarını incelediğimizde proje, Metaverse dünyasında dahil olabilmek gibi bir hedefi bulunuyor. Proje ortakları arasında Acun Medya gibi büyük isimler bulunurken proje, aslında Acun World Prodüksiyon Anonim Şirketi’ne ait. Bu şirket farkından da anlaşılacağı üzere eneftio.com, sadece Acun Medya’nın yer aldığı ülkelerde faaliyet gösterecek. Türkçe ve İngilizce olmak üzere 2 farklı dil tercih edilen platformun odaklandığı alanlar ise dijital sanat, moda ve oyun.

Bu pazar yerinde yer alacak ilk NFT koleksiyonunu da açıklayan Acun Ilıcalı, bu koleksiyonun Survivor özelinde olacağını belirtiyor. Yılbaşı gecesi duyuruyu gerçekleştiren Ilıcalı, projenin henüz başlangıç aşamasında olduğunu söylüyor.

Eneftio incelendiğinde kullanıcılara NFT’leri keşfetme, satın alma ve üretme gibi imkanlar tanıyor. Global bir pazar yeri olmayı hedefleyen Eneftio, şu an için yer alan NFT’lerin beğenilebilmesine olanak sağlıyor. Gelecek dönemlerde kartlara teklif, satış ve daha fazla bilgi gibi özelliklerin yer alması bekleniyor.

Projede dikkat çeken en büyük nokta ise NFT’lerin Türk Lirası ile alınabiliyor olması. Banka ve kredi kartları ile satın alınabilen NFT’lerin, global pazarda Türk Lirası’nın daha fazla görünebilir olmasını sağlayacak gibi duruyor. Henüz NFT kartlarının satın alma özellikleri aktif olmadığı için Türk Lirası ile satın almayı deneyimlemek mümkün değil.

Ücretsiz NFT Üretin

Proje, ücretsiz NFT üretebilmenizi de sağlıyor. Henüz sadece Survivor özelinde NFT koleksiyonu yer alsa da kullanıcılar ilerleyen süreçlerde kendi NFT’lerini de yükleyebilecek. Bu özelliğin belli bir süre ücretsiz olması ve sonrasında bir ücretlendirme getirilmesi bekleniyor.

Teknoloji girişimlerini odağına alan Kültepe Yatırım, 2021 yılında 10 yatırım yaptı

Teknoloji odaklı girişimlere yatırım yapmak için 2019 Eylül ayında Kayseri’de kurulan Kültepe Yatırım, 2021 yılında aktif bir dönem geçirerek farklı sektörlerdeki girişimlere yatırımlar gerçekleştirmiştir.

Kültepe Yatırım’dan alınan bilgilere göre; 2021 yılında toplamda 1200 üzerinde girişimin tarandığı ve 728 girişimin sunumlarının dinlendiği belirtilmiştir. Ayrıca 339 girişimle birebir görüşmeler ve toplantılar yapılmış olup 33 deep dive toplantısıyla süreç devam etmiştir. Deep dive toplantısına katılan girişimlerden ise 10 girişim yatırım alarak finansmana ulaşmıştır.

Kültepe Yatırım; teknolojiyi odağına alan tarım, biyoteknoloji, enerji, lojistik, e-ticaret, yazılım ve hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren girişimlere yatırım yaptı. Yatırım yapılan girişimlerden her birinin ortalama değerlemesi 2,5 milyon dolar seviyesinde olmuştur. Yatırım sonrası girişimler hızlı bir ivmelenme kazanarak istihdama da katkı sağlamış ve çalışan sayıları ortalama 2,5 kat artış göstermiştir. 4 girişim ise 2022 yılı ilk çeyreği içinde yeni yatırım turuna çıkmak için hazırlıklarını sürdürmektedir. Kültepe Yatırım girişimlere en çok network, iş geliştirme, finans ve satış konularında destek olmuştur.

2022 yılında da yatırımlarına devam edecek olan Kültepe Yatırım ayrıca yeni kuracağı Girişim Sermayesi Yatırım Fonu ile ileri aşamalardaki girişimlere de yatırım yaparak ekosisteme katkıda bulunmaya devam edecektir.

Kültepe Yatırımı’n 2021 yılı verilerinin İnfografik hali

Tüm müşteri iletişim ağlarını tek bir platformda toplayan yerli girişim Juphy, 250 bin dolar yatırım aldı

Bir markanın kullandığı tüm müşteri iletişim ağlarını “unified inbox” ve “social customer service” adı altında tek bir platformda toplayarak, markanın müşteri destek sürecini en basit ve hızlı şekilde çözmesini hedefleyen ve bir SaaS platformu olan Juphy, APY Ventures Start-up GSYF, Galata Business Angels, Kuralkan Holding ve Keiretsu Forum Türkiye üyelerinden İdeal Finansal Teknolojiler ve Kültepe Yatırım da dahil olmak üzere yatırımcılardan 250 bin dolar ara tur yatırımı aldı.

Juphy markaların tüm sosyal medya, email ve review kanallarına gelen mesaj, yorum ve şikayetleri tek bir platform üzerinden yönetebiliyor.

Şubat 2020’de ilk satışını gerçekleştiren, Şubat 2021’de AppSumo’da, 36 günde 176K dolar satış yapan ve bugüne kadar 51 ülkeden 1675 müşteriye ulaşan, ürününü daha çok küçük ve orta ölçekli şirketlerin kullandığı Juphy, 5 kişilik bir ekiple çalışıyor ve müşterilerinin yüzde 70’inden fazlası Amerika’da bulunuyor. Juphy aynı zamanda Nisan 2021’de yaptığı Product Hunt Lansmanında “Web Apps” ve “Communications Tool” kategorilerinde, Product Hunt tarihinin en çok yorum alan ürünü olarak seçilmiş.

Juphy kurucu ekibinden Alara Eren, şirketlere aylık ve yıllık olarak 2 farklı abonelik paketi sunduklarını ve Juphy’yi rakiplerinden ayıran en önemli özelliklerinin kullanım kolaylığı, entegrasyon hızı ve sundukları platform alternatifleri olduğunu açıkladı. Eren yaptığı açıklamada; “Juphy’yi piyasaya sürdükten 7 ay sonra, Amerika’nın en büyük yazılım inceleme platformu olan G2’da, 90 müşteri destek çözümü sağlayan şirket arasından kullanımı en kolay şirket seçildik.

User Adoption & Implementation kategorisinde, Zendesk ve Freshdesk gibi pazar liderlerini dahi geçtik. APY Ventures Start-up GSYF, Keiretsu Forum Türkiye ve GBA melek yatırımcılarından aldığımız yatırımla, hedefimiz pazarlama için daha çok bütçe ayırıp Juphy’yi dünyanın önde gelen müşteri iletişim ve destek platformlarından biri haline getirmek” açıklamasında bulundu.