Ana Sayfa Blog Sayfa 443

Volvo, otonom sürüş teknolojisini benimsemek için Luminar ve Zenseact ile ortaklık kuruyor

Otomobil üreticisi Volvo Cars, yeni nesil tam elektrikli otomobillerini otonom sürüş teknolojisi ile donatmak için yeni bir adım atıyor. Çarşamba günü CES 2022‘de sahneye çıkan Volvo Cars, lidar şirketi Luminar ve otonom sürüş yazılımı üreten yan kuruluşu Zenseact ile birlikte çalışacağını duyurdu.

Volvo’nun çoğunluk hissesine sahip olduğu Luminar ve yan kuruluşu Zenseact, iki şirketin teknolojisini birleştirmek amacıyla Mart 2021’den beri birlikte çalışıyor. Volvo’nun bu iki şirketle birlikte geliştireceği “Ride Pilot” adındaki otonom sürüş teknolojisi, bu yıl içinde tanıtılacak bir elektrikli Volvo SUV için ek abonelik olarak sunulacak.

Volvo’nun açıklamasına göre Ride Pilot, “kontrol edilmeyen” bir sürüş teknolojisi olacak. Diğer bir deyişle, otomobil kendi kendini sürerken yolcular diğer etkinliklerin keyfini çıkarabilecekleri bolca zamana sahip olacaklar.

Volvo, ticari binek araçlarını otonom sürüş teknolojisiyle yollara sunmak için stratejik ortaklıklar kuran en son otomobil üreticisi oldu. Şirket, Ride Pilot piyasaya sürülmeden önce otoyollarda güvenli kullanım için teknolojinin birçok doğrulama ve test protokolünden geçeceğini söylüyor. Başlangıçta, sınırlı bir alanda mevcut olacak olan Ride Pilot, yalnızca Volvo’nun onayladığı otoyollarda ve daha düşük hızlarda çalışacak.

Autonomous Drive | Volvo Car Group

Ride Pilot, ilk olarak Kaliforniya’da deneyimlenecek

Volvo Cars, Ride Pilot teknolojisini ilk olarak Kaliforniya’daki müşterilerin deneyimleyeceğini açıkladı. Kaliforniya eyaleti, otonom testler için düzenleyici bir ortama sahip olması sebebiyle birçok otonom sürüş test ve denemelerine ev sahipliği yapıyor.

Volvo, Ride Pilot aboneliğinin ne kadara mal olacağını veya SUV’nin fiyatının ne kadar olacağını paylaşmadı.

Dijital insan kaynakları çözümleri sunan Youthall, 2021 yılı verilerini infografik olarak paylaştı

Evden çalışma kavramının pandeminin etkisiyle tüm profesyonellerin hayatında yer edinmesinin ardından işveren olarak marka algısının artırılmasında “dijital” kavramı büyük ölçüde popülerlik kazandı. Aslında insan kaynakları alanında tüm bu süreçlerin yakın gelecekte popülerlik kazanması beklenirken pandeminin etkisiyle dijitalleşme ve dijitalde yetenek kazanımı dönemimizin kaçınılmaz bir gerçeği haline geldi.

Tüm bu artan dijitalleşme ihtiyacına cevap verebilmek adına geliştirilen teknolojiler, Youthall’u kullanan kullanıcılar ve şirketler tarafından verimli şekilde uygulanarak işe alım ve doğru yeteneği çekme deneyimlerinde fark yarattı. Bu sayede tüm işe alım ve staj süreçlerinde şirketler, hedefledikleri genç yeteneklere; genç yetenekler ise hayalini kurdukları şirketlere bir adım daha yaklaşabilir hale geldi.

Dijitalleşmenin etkisiyle Youthall’da yayınlanan ilanlar, dijital etkinlikler ve hazırlanan kariyer tavsiyesi içerikleri; 2.5 milyondan fazla tekil kullanıcı tarafından 28 milyondan fazla kez görüntülendi. Yayınlanan ilanların tamamına toplamda 425.000’den fazla başvuru yapıldı. 200’den fazla şirket hedef kitlesine en uygun yeteneklere ulaşırken; 3 binden fazla aday kendileri için en uygun şirketlere yerleşti.

Youthall’un geliştirdiği satış teknolojilerinde çokça kullanılan pipeline sisteminin bir benzeri olan Aday Takip Sistemi (ATS) ile şirketlerin işe alım süreçlerini 3 kat kolaylaştırırken başvuran adayların daha fazla görünür olması 2 kat artırıldı. İşe alım uzmanları video mülakat aşamalarında 3. parti uygulamalar kullanmak yerine Youthall’un ürünü HRMaxx (Video Mülakat Aracı) sayesinde tek bir platformdan tüm süreçlerini optimize etme imkanı buldu.

Yetenek kazanımı ve işveren markası alanında yapılan çalışmalar ve geliştirilen inovatif teknolojilerin yanı sıra dijital olarak Youthall tarafından gerçekleştirilen etkinliklere 109 farklı şirket katılım gösterdi. Her oturumda yer alan 700’den fazla anlık katılımcı, 8 binden fazla soru sordu ve 25 binden fazla mesaj gönderdi. İlham veren İK yöneticileri ile Humanspire isimli seride yapılan röportajlara 39 CHRO ve İnsan Kaynakları Direktörü katıldı ve röportajlar toplamda 300 bin+ kez okundu.

Yalnızca insan kaynakları profesyonellerine özel HR Blog, bu yıl 130+ içerikle ilham vermeye başladı. Yetenek kazanımı ve işveren markasına dair farklı konseptlerdeki E-Book içerikleri yüzlerce işverenle buluşturuldu.

Bu yıl yayına alınan fırsatlar sayfası ile Youthall kullanıcıları tercih ettikleri onlarca markanın avantajlarına erişme fırsatı yakaladı.

87 farklı şirketin işveren markası ve genç yetenek kazanımı projelerinin oylandığı Youth Awards kapsamında, 150 üniversite ve 163 farklı bölümden genç yetenek oylamaya katıldı. Kullanılan 46 binden fazla oy sonucunda 15 farklı kategoride ödüller sahiplerini buldu.

Youthall, Fast Company Türkiye tarafından gerçekleştirilen Türkiye’nin en başarılı girişimlerinin listelendiği Startup 100 listesinde yer aldı. Youthall’un sMatch özelliğini kullanarak şirketler, hedefledikleri doğru adaylara günlerce bekleyerek başvuru almak yerine 24 saat içerisinde erişerek 1.5 kat daha fazla verim elde etti.

Youthall’un 2022 itibariyle hayata geçireceği tüm hedefleri, tıpkı geçtiğimiz yılda olduğu gibi şirketlerin ve genç yeteneklerin kariyer yolculuklarında dönüm noktası olmaya aday olacak!

Youthall’un 2021 infografik verileri

SeturTech’in düzenlediği Smart Travel Hackathon’u etkileşimli turist haritası projesiyle Filita ekibi kazandı

Türkiye’nin önde gelen turizm şirketlerinden Setur’un, şirketin teknolojik dönüşüm yolculuğuna liderlik etmek üzere hayata geçirdiği SeturTech markası tarafından düzenlenen Smart Travel Hackathon başarıyla gerçekleştirildi.

SeturTech‘in; Divan, Otokoç Otomotiv, KWORKS ve Microsoft iş birliğiyle gerçekleştirdiği Smart Travel Hackathon’da kazanan takım “Etkileşimli Turist Haritası” projesiyle “Filita” grubu oldu. “Çok Gezen Bilir” ekibi “Akıllı Otel Fiyat Karşılaştırma” Projesi ile ikinciliği alırken, “Berke, Eren ve Tekmen’in Takımı” adıyla yarışmaya katılan ekip, “Görüntü İşleme ile Duygu Analizi” projesiyle üçüncü oldu.

Smart Travel Hackathon’a bu yıl 103 kişiden oluşan 30 ekip başvurdu ve yarışmaya 66 kişiden oluşan 21 ekip katıldı.

Setur Bilgi Teknolojileri ve Ar-Ge Direktörü Alphan Kimyonok, Setur’un, seyahat teknolojileri alanında kilit rol üstlenen SeturTech markasıyla kurumsal ve bireysel seyahat yönetimi alanındaki operasyon gücünü, bilgi birikimini, tecrübesini, en güncel ve öncü teknolojilerle birleştirmeyi hedeflediğini belirterek şunları söyledi: “Smart Travel Hackathon ile Setur’un yenilikçilik ve yaratıcılığa verdiği değere bir kez daha dikkat çekmek istedik. Ülkenin dört bir yanından yetenekli, bilişim dünyasında çalışmaya istekli gençleri teknoloji alanında bizimle bir adım öteye taşımak istiyoruz. Hedefimiz yüksek teknoloji içeren çözümler alanında daha da ileri gitmek ve bu çerçevede gençlerin üretime katılımına çok önem veriyoruz. Genç yeteneklerle buluşmak amacıyla 2019 yılından itibaren düzenli olarak yapılan Hackathon sayesinde hem genç yeteneklerin bir araya gelmesi sağlamaktan hem de yeni fikirler üzerinde çalışma fırsatı yaratılmasından büyük mutluluk duyuyoruz.”

“Etkileşimli Turist Haritası” projesi

Setur “Smart Travel Hackathon”’da “Etkileşimli Turist Haritası” projesiyle birinciliği kazanan ve adını Antik Yunanca ’da seyahat arkadaşı anlamına gelen “Filita” sözcüğünden alan ekip, geliştirdiği Filita uygulamasıyla kullanıcılarına kişiselleşmiş seyahat rotaları çıkarıyor. Bunu akıllı turizme en uygun şekilde halen kullanımda olan taksi uygulamalarına entegre olarak bir turistin ulaşım ihtiyaçlarını lokal kaynaklar ile çözüyor. Müze vb. biletli turist kabul eden turistik destinasyonlara uygulama içinden yönlendirmeler yaparak bilet kuyruğunda bekleme gibi sorunların önüne geçiyor. Turistik destinasyonların tarihçesi gibi bilgilerine uygulamada yer vererek rehber görevi görüyor ve bunlara ek olarak gezen kullanıcıların yorum yapma, puan verme gibi özellikleri kullanması sayesinde etkileşimli bir bilgi ekranı sağlıyor. Müze, saray, antik kent gibi tarihi yerler geliştirilen artırılmış gerçeklik eklentisi ile kendi dönemlerindeki gibi kullanıcıya sunularak kullanıcının unutulmaz bir deneyim yaşaması amaçlanıyor. Filita uygulaması, metaverse ve tarihi eserler arasında köprü oluştururken artırılmış gerçeklik ile üç boyutlu tarama verileri buluta aktarılıyor ve geniş bir kütüphane oluşturuluyor. Aynı zamanda turistlerin Türkiye ve dünyanın zenginliklerini sanal alemde gezmelerine olanak sağlıyor.

Yarışmada birinci olan Filita ekibi 12 bin TL’lik para ödülünün yanı sıra Hackathon’un destekçilerinden olan Otokoç’tan 1 günlük Karavan Kiralama ve Pizza Pazzi de tüm ekip üyeleri için geçerli 2 kişilik akşam yemeği kazandılar. Bunun Yanında Kworks tarafından ön hızlandırma programına davet edildiler.

“Akıllı Otel Fiyat Karşılaştırma” projesi

“Smart Travel Hackathon”da “Akıllı Otel Fiyat Karşılaştırma” projesi ile ikincilik kazanan “Çok Gezen Bilir” ekibi “Seturn” isimli web sitesini geliştirerek güvenilir birçok farklı online rezervasyon sitesi tarafından sunulan konaklama yeri fiyatlarına ve tekliflerine yönelik bir otel karşılaştırma motoru oluşturdu. Seturn, kullanıcıya güvenilir acentelerden gelen en uygun fiyatı ve otellerin tedarikçilere göre yorumlarını sunuyor. Ayrıca iki otel arasında tercih yapacak kullanıcılar için otel özelliklerini karşılaştırarak en uygun opsiyonu gösteriyor. “Çok Gezen Bilir” ekibi 9 bin TL para ödülünün yanında tüm ekip üyeleri için Pizza Pazzi’de geçerli 2 kişilik akşam yemeği kazandılar. Bunun yanında Kworks tarafından ön hızlandırma programına davet edildiler.

“Görüntü işleme ile Duygu Analizi” projesi

“Berke, Eren ve Tekmen’in Takımı” adıyla Hackathon’a katılan ve üçüncülüğü kazanan ekip ise “Görüntü İşleme ile Duygu Analizi” projesi geliştirdi. Proje ekibi yarışma için geliştirdikleri “görüntü işleme” teknolojisini bir web servise dönüştürerek anlık olarak duygu analizini ve buradan çıkan sonuçları raporladılar. Takım, 6 bin TL para ödülü ve Divan Pastaneleri’nde geçerli 600 TL’lik hediye çeki kazandı.

Bu ödüllerin dışında dereceye giren tüm ekiplere Microsoft tarafından sunulan Azure platformdan (Azure Training Reward for IT Pro Package, Azure Training Reward for Developers Package, Azure Training Reward for Data & Ai Engineering) eğitimlerinden birine katılma hakkı verildi.

Ekiplere görüntülü konuşma platformu sunan Miro, 400 milyon dolar yatırım alarak 17.5 milyar dolar değerlemeye yükseldi

Ofis içi ve hibrit çalışan ekiplere ortak çalışma imkanı sunan Miro, C Serisi finansman turunda 400 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Yeni sermaye Miro’nun toplam finansmanını 476 milyon dolar seviyesine getirirken, şirketin değerlemesi 17.5 milyar dolara yükseldi.

C Serisi turundaki yatırımcılar arasında; ICONIQ Growth, Accel, Atlassian, Dragoneer, GIC, Salesforce Ventures ve TCV yer alıyor.

Miro, Nisan 2020’de 50 milyon dolarlık B Serisi finansman turunu artırdığından beri, kullanıcı tabanını yüzde 500 ve ödeme yapan müşteri tabanını yüzde 550 oranında artırdığını dile getirdi.

Pandemi döneminde küresel olarak uzaktan ve hibrit çalışma modeline geçildi. Miro, uzaktan ve hibrit çalışmaya küresel geçişle birlikte kullanıcı tabanını 30 milyona çıkardı. Şirket şu anda, dijital öncelikli bir çalışma biçimini benimseyen Fortune 100 şirketlerinin %99’u ile çalışıyor. Miro’nun müşterileri arasında Cisco, Dell, Deloitte, HP, Kaiser Permanente, Liberty Mutual ve Okta dahil olmak üzere birçok yenilikçi şirket yer alıyor. Geçtiğimiz yıl içinde çalışan sayısını 585’ten 1285’e çıkaran Miro, Berlin, Münih, Londra, Sidney ve Tokyo’da olmak üzere 5 yeni merkez açtı.

Ortak çalışma kategorisinde faaliyet gösteren Miro, boş bir “whiteboard” olarak başlayan ortak bir çevrimiçi çalışma alanında ekipleri bir araya getiriyor. Şirket, birlikte çalışma platformu aracılığıyla işletmelere, kar amacı gütmeyen kuruluşlara ve üniversitelere yardımcı oluyor. Platform, ekiplerin hızlı bir şekilde başlamasına yardımcı olmak için tasarlanmış 100’den fazla uygulama entegrasyonu ve 1.000’e yakın şablon kullanıyor. Böylece, ekipler nerede olurlarsa olsunlar istedikleri zaman hızlı bir şekilde yeni bir çalışma alanına erişim sağlayabiliyorlar.

İstanbul Kalkınma Ajansı desteğiyle CES 2022’de yer alan 28 yerli girişim

ABD’nin Las Vegas şehrinde düzenlenen dünyanın en büyük tüketici elektroniği fuarı Consumer Electronic Show (CES 2022)’de Türk teknoloji girişimcileri için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda çalışan İstanbul Kalkınma Ajansı’nın (İSTKA) desteğiyle Türkiye’nin ilk pavilyonu kuruldu.

EUREKA Park Fuar alanında kiralanan yaklaşık 150 metrekarelik İstanbul Pavilyonu’na, Türkiye’den 28 teknoloji girişimi katıldı. Türk startuplar ürün ve teknolojilerini sergileme ve müşteri görüşmeleri yapma imkanı buluyor.

159 ülkeden 2.100’den fazla teknoloji şirketinin katıldığı fuarda EUREKA Park fuar alanında; dijital sağlık, akıllı şehirler, sürücüsüz araçlar, robotik, artırılmış ve sanal gerçeklik, yapay zeka, e- spor, kozmetik teknolojileri ve daha birçok tüketici ürünleri endüstrisini temsil eden teknoloji ürünleri sergileniyor.

CES 2022’de sergilenen yeni nesil teknoloji ürünlerinin tamamı ilk kez bu organizasyonda tanıtılıyor. Dünyanın en büyük 500 şirketinin listelendiği Fortune Global 500 şirketinden 195’i de fuarda yer alıyor.

İstanbul Pavilyonu’nda 28 Türk teknoloji girişimi tanıtılıyor

CES 2022’ye katılan startupların seçim ve değerlendirme sürecinde kuluçka-girişimcilik merkezleri ve hızlandırma programları ile iş birliği yapıldı. CES Eurekapark şartlarını taşıyan startup adayları belirlenerek adaylar arasından müşteri temini, satış, yarışma başarısı vb. azami fayda sağlayacak girişimler seçildi.

İstanbul Pavilyonu’nda tanıtılan Türk teknoloji girişimleri arasında taşınabilir nefes analiz cihazından kullanıcılara robotik, veri bilimi ve yapay zeka kodlama eğitimi platformu sunan yerli girişime; sahte ürün satan firmaları ve e-ticaret sitelerini tespit etmeye yönelik girişimden oyunseverleri tek dijital VR evreninde birleştirmeyi hedefleyen yerli girişime kadar 28 startup yer alıyor.

İSTKA Genel Sekreteri Erkam Tüzgen, “İstanbul Kalkınma Ajansı olarak kurulduğumuz günden bu yana uyguladığımız projeler ve hızlandırma programları ile startuplarımızın uluslararası pazarlara açılmalarını destekliyoruz. Dünya girişimcilik ekosisteminin öncüleri ve tüm dünyadan teknoloji girişimcilerinin bir araya geldiği bu fuara katılımla da teknoloji girişimcilerimizi uluslararası pazarlarla buluşturmayı hedefledik.

Dünyanın en etkili startup etkinliği olan CES 2022’de teknoloji girişimcilerimiz bu yıl ilk kez Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda hazırlıklarını yaptığımız Türkiye’ye özel İstanbul Pavilyonu’nda, ülkemizde ürettikleri ürünleri tüm dünyaya tanıtma imkanı buluyor.

İSTKA olarak teknoloji girişimlerimizin küresel marka olma yolunda ilerlemelerini, yeni ortaklıklar kurmaları ve yatırımlar almalarını, girişimcilik ekosistemimizden yeni başarı hikayeleri çıkmasını hedefliyoruz. Aynı zamanda İstanbul’u yenilik ve teknoloji tabanlı yerli ve yabancı girişimler ile yatırımcılar için uluslararası bir çekim merkezi haline getirmeyi amaçlıyoruz.” dedi.

CES’te İstanbul Pavilyonu’nda yer alan Türk girişimleri:

  1. Vrables Lab
  2. TEXINSIGHT
  3. Teleporter VR
  4. LIVAD Technologies
  5. Trexo Innovation
  6. Counterfake
  7. Eyedius Teknoloji
  8. VSight – HangaarLab
  9. Doctorla
  10. RePG Enerji Sistemleri San. ve Tic. A.Ş
  11. VenueX
  12. Syntonym
  13. Ravinspect Teknoloji
  14. Actinfly A.Ş.
  15. Octo Networks
  16. Yeni Doku Sağlık
  17. Avokadio
  18. PulpoAR
  19. Axell Studio Yazılım A.Ş.
  20. Büyütech
  21. Acrome Robotik Mekatronik Sis. San. ve Tic. A.Ş.
  22. Archmir
  23. MacroRec Sinema Teknolojileri Ltd. Şti.
  24. WalkOVR
  25. Batron Enerji A. Ş.
  26. The Atlas Space
  27. SmartOpt Bilişim Teknolojileri A.Ş.
  28. Tetfit – LKG Mühendislik ve Arge Hizmetleri

Yemeksepeti’nin yeni hizmeti Yemeksepeti Mahalle, 81 ilde hizmet vermeye başladı

Türkiye’nin hızlı ticaret platformu Yemeksepeti’nin yeni hizmeti Yemeksepeti Mahalle, hızlı bir büyüme ivmesi ile çalışmalarına devam ediyor.

Yemeksepeti, mahalle esnafına büyüyen hızlı ticaret sektöründe iş yapma fırsatı sunma ve yerel ekonomiye katkı sağlama vizyonuyla hayata geçirdiği Yemeksepeti Mahalle ile hizmet yelpazesini genişletiyor ve kullanıcılarının tüm ihtiyaçlarını tek bir çatı altında topluyor.

Bugün 27 milyonu aşkın kullanıcısına 60 bin iş ortağı restoran ve 350’ye yakın Yemeksepeti Banabi hizmet noktasıyla hizmet veren Yemeksepeti, Mahalle hizmetini iki ay gibi kısa bir sürede tüm Türkiye genelinde 81 ile yaydı ve mahalle esnaflarının ulaşabilecekleri müşteri ağını genişletti.

Yemeksepeti Mahalle geniş bir yelpazede, hızlı ve güvenilir alışveriş imkanı sunuyor

İş ortaklarının dijitalleşme ile sürdürülebilir şekilde büyümesine, yerel ekonomiye ve istihdama katkı sağlayan Yemeksepeti Mahalle’de, 7.000’e yakın mahalle esnafı yer alıyor. Üye iş ortakları, işlerini büyütmeleri, performanslarını artırmaları, daha kaliteli hizmet verirken daha çok kazanmaları için Yemeksepeti tarafından geliştirilen dijital çözümlerden yararlanıyor.

İş ortağı esnaflara özel geliştirilen mobil uygulama ile mahalle esnafı stok kontrolü, ürün kontrolü, sipariş performanslarını analiz etme, çalışma saatleri gibi veriye dayalı birçok konuda analiz yapma fırsatı buluyorlar. Veri ve analiz gücünün artırıldığı bu uygulamalar sürekli geliştirilirken, Yemeksepeti’nin uzman kadrosu da mahalle esnafının büyüme yolculuklarında yanlarında yer alıyor. Böylece Yemeksepeti Mahalle, esnafın işlerini operasyonel ve finansal açıdan geliştirmelerinde, büyütmelerinde ve adil rekabet fırsatları elde etmelerinde önemli bir rol üstleniyor.

Yemeksepeti Mahalle hizmetinde; market, aktar, kasap, kuruyemiş, şarküteri, balık, kozmetik, manav ve petshop gibi temel kategoriler yer alıyor ve kullanıcılar mahallelerindeki esnaflardan ve yerel market zincirlerinden istedikleri ürünü anında sipariş edip, ihtiyaçlarını dakikalar içinde giderme kolaylığına erişiyor. Kullanıcılar ayrıca tüm kategorilerde farklı kampanyalar dahilinde %30’a varan indirimlerden ve Yemeksepeti Mahalle’de ilk sipariş fırsatlarından yararlanıyor.

Dijital atık yönetimi çözümleri tasarlayan yerli girişim Evreka, 2.2 milyon dolar yatırım aldı

Atık yönetimi sektöründe operasyonel mükemmelliğe odaklanarak dijital atık yönetimi çözümleri tasarlayan Evreka; Logo Ventures, TechOne VC, Teknoloji Yatırım – TTGV1 Fonu ve Fark Labs‘ten 2.2 milyon dolar yatırım aldı.

Yazılım ve donanım yeniliklerini kullanarak entegre bir platform geliştirmenin yanı sıra daha sürdürülebilir ve dijital bir süreç yönetimi için dünyanın 20’den fazla ülkesinde atık yönetimi şirketleriyle çalışan Evreka, 2021 yılında gelirini üç katına ve yurt dışı gelirlerini yüzde 80’e çıkararak küresel çapta büyüme gerçekleştirdi.

Yeni başarılara imza attıklarını belirten Evreka CEO’su Umutcan Duman, atık yönetiminin her alanında optimizasyon ve kaynak yönetimi sorununu çözerek ürün yelpazelerini genişlettiklerini, müşterilerine ve işbirlikçilerine daha iyi çözümler sunmaya başladıkları belirterek; müşterilerin verimliliğinde yarattıkları artışın dünya çapında ürünlerine olan ilgiyi artırdığını ifade etti.

Evreka olarak uyguladıkları iş stratejileri ve uluslararası çapta atılan adımlar sonucunda, hedefi inovasyon odaklı yüksek teknoloji girişimi olan firmaların dikkatini çekmeyi başardıklarını söyleyen Duman; yaklaşık 2.2 milyon dolar miktarında yatırım aldıklarını açıklayarak “Logo Ventures, Techone, TTGV ve Farklabs tarafından yapılan yatırımla ileriye dönük amacımız sektördeki en başarılı atık yönetimi çözümleri sunan firma statüsünü kazanmak” dedi.

“Aldığımız yatırımla yurt dışında yeni pazarlara açılacağız”

Umutcan Duman, Evreka kurucu ortağı

Evreka’nın geliştirdiği ileri teknoloji atık yönetimi çözümlerinin sektörde ilgi uyandırarak sürdürülebilirlik yolunda gerçekleştirmeyi planladığı özgün projelerin yatırım almasına katkı sağladığını belirten Duman, aldıkları yatırımın yurt dışında yeni pazarlara açılmak için itici bir güç olacağını söyledi.

Alınan yatırımla Evreka global anlamda pazar payını artırmaya devam ederek hedef ülkelerde yerel ofisler ve takımlar kurmayı hedefliyor. Duman, uluslararası platformda büyümeye ve Evreka’nın gücünü global düzeyde geliştirmeye verdiği önemi anlatarak, “Büyüyen ekibimizle Amerika, Singapur, Hollanda ile MENA ve APAC bölgelerinde bulunan kilit pazarlara daha da odaklanmayı hedefliyoruz” açıklamasında bulundu. Aynı zamanda partnerlik süreçlerinin katma değerli iş ortaklığı ağını genişleteceğini vurgulayan Duman, sürdürülebilirlik alanında yeni projelere imza atmayı amaçladıklarını belirtti.

Instagram, kronolojik olarak özelleştirebileceğiniz yeni ana sayfa özelliklerini test etmeye başladı

Popüler sosyal medya platformlarından Instagram, kullanıcıları için yeni özelliklerini hayata geçirmeye devam ediyor. 2022 yılı için pek çok planı olan Instagram, geçmiş tarihlerde dile getirdiği bazı özelliklerini test etmeye başladı. Test ettiği bazı özellikler, şu anda bazı kullanıcılar tarafından oldukça beğenilse de bazıları henüz alışılabilmiş değil.

Yeni yıla girmeden hemen önce Instagram yöneticisi Adam Mosseri, 2022 için planlarını anlattığı bir video paylaşmıştı. Bu videoda ise Mosseri, şu sözleri dile getirmişti;

“Instagram’ın ne olduğunu yeniden düşünmemiz gerekecek çünkü dünya hızla değişiyor ve biz de onunla birlikte değişmek zorunda kalacağız.”

2022 yılında video konusuna oldukça önem vereceklerini belirten yönetici, Reels’lerin daha ön plana çıkacağını açıklamıştı. Ana sayfa değişikliğine gidilen Instagram’da tekrar bir değişiklik yaşanacağını belirten Adam Mosseri, bu değişikliğin test edilmeye başladığını dile getiriyor. Bu özellik ile geçmişte olduğu gibi Instagram ana sayfa akışınız kronolojik düzende olabilecek.

Tamamen sizin kontrolünüze bırakılan bu özellikte 3 farklı seçenek sizleri karşılayacak. Tüm takipçileriniz için ayrı, favorileriniz için ayrı ve Instagram algoritmasının seçeceği kişiler için ayrı bir akış sizleri karşılayacak. Böylece kullanıcılar, yakın arkadaşlarının veya takip ettiği sosyal medya fenomeninin paylaşımını kaçırmayacak. Daha detaylı anlatmak gerekirse;

  • Ana Sayfa: Bu sayfa düzeninde herhangi bir değişiklik yaşanmayacak. Instagram’ın sizler için seçtiği ve beğenebileceğiniz içerikler gösterilecek.
  • Favoriler: Sizler için önemli olan kişilerin yer alacağı bir ana sayfa akışıdır. Aile, akrabalar, dost, yakın veya çok sevdiğiniz arkadaşlarınızın gönderilerini kaçırmamak için muhteşem bir alan.
  • Takipçiler: Tıpkı geçmişte olduğu gibi Instagram’da takip ettiğiniz kişilerin paylaşımları kronolojik olarak sıralanacak.

Mosseri, bu özelliğin tüm kullanıcılar için 2022’nin ilk yarısında kullanılabileceğini söylüyor. Birkaç hafta içinde daha fazla kişide test edilecek bu özellik ile beraber hikaye beğenme özelliğinin de test edilmesi bekleniyor. Instagram’ın 5 Ocak itibariyle de hikaye izleyenleri göstermediği söyleniyor. Instagram’ın hesabı açık kişiler için bu özelliği kullanımdan kaldırması bekleniyor.

Yerli girişim Roltek, ilk turda ŞirketOrtağım’dan 10 milyon TL değerleme üzerinden yatırım aldı

Evler, ofisler, hastaneler, alışveriş merkezleri, fabrikalar, enerji santralleri ve tarım arazilerinin çalışma verimliliğini artıran çözümler sunan Roltek, ŞirketOrtağım’dan Adem Duman‘ın liderlik ettiği turda ve yine ŞirketOrtağım’dan bu ilk tura katılan 8 melek yatırımcıdan 10 milyon TL değerleme üzerinden yatırım aldı.

Roltek Teknoloji’nin 2014 yılında Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Tekno Girişim Sermaye Desteği kapsamında yerli olarak RF ve GSM tabanlı Modem, Gateway ve Remote I/O donanımlarının üretilmesi amacıyla kurulduğunu söyleyen girişimin kurucu ortaklarından Buğra Demiriz, “Çalışmalarını sürdürdüğümüz Lorawan, NB-IoT, 4G, 5G destekli donanım ürünleri ve IoT Platform’u ile kamu ve özel sektörde birçok IoT uygulamasını başarıyla tamamladık. Günümüzde ise ürünlerimizi yurtdışına ihraç eder hale geldik. Böylelikle 2021 yılında ciro bazında yüzde 600 oranında büyüme gerçekleştirdik.

Bizi rakiplerimizden ayıran en önemli özelliğimiz, yenilikçi teknoloji ve hızlı entegre edilebilir çözümlerimizle iş ortaklarımızın dijital dönüşüm yolculuklarında tüm saha şartlarına uygun uçtan uca IoT deneyimi sunmamızdır.

Şirketler iş yapma şekillerini ve stratejilerini değiştirmek zorunda. Dijital dönüşüm şirketler için daha sonra karar alabilecekleri bir konfor alanı değil, hemen yarın adım atmaları gereken bir zorunluluktur. Roltek Teknoloji, üretim sahalarında verimliliği artırır, kaliteyi yükseltir, zamandan ve kaynaklardan tasarruf yapmayı sağlar” dedi.

Girişimin diğer kurucu ortağı Serhat Evcim ise, Roltek Teknoloji’nin dijital dönüşüm ve nesnelerin interneti (IoT) yoluyla; üretim verisi, süreç ve enerji takibi, makinelerin çalışma verilerinin kontrolünü sağladığını ifade ederek şöyle konuştu: “Örneğin tarım alanında kullanılan IoT tabanlı akıllı tarım sistemleri, bağlı sensörleri kullanarak ekin tarlalarının ışık, sıcaklık, nem ve toprak nemi vb. gibi verileri izlemeye yardımcı oluyor. IoT, doğru sulama için, sulama sistemlerinin otomasyona bağlanmasında kullanılıyor. Akıllı şehirlerde kullanılan akıllı sokak lambaları ve akıllı sayaçlar gibi IoT sensörleri, enerji tasarrufuna, çevresel göstergeleri izlemeye ve kamu güvenliğini tahsis etmeye yardımcı oluyor. Akıllı bina uygulamaları için ortam hava kalitesi ve sıcaklık verilerine göre havalandırma kontrolü yapılıyor.” dedi.

Roltek Teknoloji’nin otomasyon sistemlerine yönelik kablosuz çözümler ürettiğini ve ŞirketOrtağım Melek Yatırımcı Ağı olarak bu hikayeden etkilendiklerini ifade eden Lider Yatırımcı Adem Duman “Ağ olarak sektör farkı ayırt etmeksizin potansiyeli yüksek ve gelişime açık çözümler sunan girişimlere sıcak bakıyoruz. Tüm sektörlere sürdürülebilir ve güvenilir çözümler sunan Roltek’in IoT uygulamaları ile kısa zamanda adından daha fazla söz ettireceğine inanıyoruz” diye konuştu.

Türkiye’nin küresel mobilite markası Togg, CES 2022’de tüm dünyaya tanıtıldı

Fikri ve sınai mülkiyeti yüzde 100 Türkiye’ye ait küresel bir marka ortaya çıkarmak ve Türk mobilite ekosisteminin çekirdeğini oluşturmak amacıyla kurulan Togg, teknoloji dünyasının önemli buluşma noktası CES 2022’de dünya marka lansmanını gerçekleştirdi. ABD’nin Las Vegas şehrinde 5-7 Ocak tarihleri arasında düzenlenen CES’e vizyon otomobiliyle katılan Togg, yeniliklerini ve ilklerini bir basın toplantısıyla dünya kamuoyuna duyurdu.

Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş, klasik bir otomobil şirketi olmadıklarını belirterek, “Kendimizi bir teknoloji şirket olarak tanımlıyoruz. O nedenle teknolojideki en son yeniliklerin ve ilklerin buluşma noktası olan CES’teyiz” dedi. Otomotiv endüstrisinin büyük bir hızla mobilite ekosistemine dönüştüğünü belirten Karakaş, “Değişen kullanıcı beklentileri doğrultusunda telefonda yaşanan dönüşüm, bugün otomotivde yaşanıyor. Yakın gelecekte büyük olan değil daha çevik, yaratıcı, iş birliğine açık, kullanıcı odaklı organizasyonlar başarılı olacak. Bu alandaki yarış da henüz başlıyor ve bu yarışın içinde biz de varız. Üstelik avantajlıyız çünkü biz bu dünyanın içine doğduk” diye konuştu.

Use-Case Mobility® kavramını tescil ettirdik

Togg’u tamamen kullanıcı odaklı bir yaklaşımla oluşturduklarını vurgulayan Gürcan Karakaş, şunları söyledi:

“Akıllı cihazımızı kullanıcı odaklı (user-centric), akıllı (smart), empatik (emphatic), bağlantılı (connected), otonom (autonomous), paylaşımlı (shared) ve elektrikli (electric) olarak tanımladık ve her türlü tasarımı, ürün geliştirmeyi de bu şekilde oluşturduk. Bu özelliklerimizi temsil eden Use-Case Mobility® kavramını tüm dünyaya anlatıp, tescil ettirdik. 350’den fazla use-case (kullanıcı senaryosu) çalışarak 40’ın üzerinde yenilikçi konsept belirledik. 2000’den fazla kişinin katıldığı kantitatif araştırma, 30’un üzerinde focus grup ile birebir görüşme yaptık. Önceliklendirdiğimiz konseptlere bağlı olarak bir ‘Kullanıcı Yolculuğu Haritası’ çıkardık.”

“Konforlu bir mobilite deneyimi vaat ediyoruz”

“Togg’u tamamen kullanıcı odaklı bir yaklaşımla oluşturuyoruz. Geliştirdiğiniz bir ürün gücünü kullanıcıdan almıyor ise bu ürün ve hizmet ölmeye mahkumdur. Kullanıcıyı odağa aldığımız ve veri üzerine inşa ettiğimiz iş modelimizle mobilite çözümleri üretiyoruz. Akıllı cihazımızın etrafında oluşan ekosistemle konforlu bir mobilite deneyimi yaşatacak çözümler üzerinde çalışıyoruz. Akıllı enerji çözümleri, akıllı şehirlerde akıllı yaşam çözümleri ve yeni mobilite hizmetleri geliştiriyoruz. Farasis Energy ortaklığıyla kurduğumuz Siro Silk Road Temiz Enerji Çözümleri şirketiyle bataryamızı kendimiz üreteceğiz. İş planımız içinde batarya Ar-Ge’si yapıp, kimya geliştirmek de var. Mevcut ve geliştirilecek olan batarya ürün gamı ile hem her tür elektrikli araç için batarya temin etmeyi hem de otomotiv dışı sektörlerde de önemli bir batarya, enerji depolama sistemleri sağlayıcısı olmayı hedefliyoruz.”

Dualite teması Doğu ve Batı arasında bir denge yaratıyor

Togg logosunun seçim sürecine de değinen Karakaş, global bir marka oluştururken doğum yerinin Türkiye olduğu bilinciyle hareket ettiklerini belirterek, “Logo tasarımında iki ok, ortasında değerli taş şeklini oluşturacak şekilde kaynaşarak, Doğu ve Batı’nın bir araya gelmesini simgeliyor. Markamız “duygusal” Doğu ve “rasyonel” Batı kültürlerinin harmanlanmasını temsil ediyor; Doğu ve Batı’nın kesişim noktasında Togg var. Logomuzdaki dualite teması hem dış hem de iç tasarımda Doğu ve Batı arasında rasyonel ve duygusal bir denge yaratma fikrini besliyor. Logomuz aynı zamanda Togg’un yaşamı kolaylaştıran mobilite çözümleri sayesinde teknolojiyi ve insanı bugünün ve yarının kesişim noktasında bir araya getiren bir teknoloji şirketi olduğunu vurguluyor” dedi.

Avrupa’nın doğuştan elektrikli ilk SUV’u

2030’a kadar 5 farklı segmentte 1 milyon adet araç üretmeyi planladıklarını belirten Gürcan Karakaş, “2022 sonunda ilk seri üretim aracımızı banttan indireceğiz. Homologasyon testlerinin tamamlanmasının ardından da 2023 yılının ilk çeyreğinde C segmentindeki ilk aracımız SUV pazara çıkacak. Otomobilimiz piyasaya çıktığında, Avrupa kıtasında geleneksel olmayan bir üretici tarafından üretilmiş ilk doğuştan elektrikli SUV olacak. Ardından da yine C segmentindeki Sedan ve Hatchback modelleri üretim sırasına girecek. Takip eden yıllarda B-SUV ve C-MPV’nin de aileye katılmasıyla, aynı DNA’yı taşıyan ve 5 modelden oluşan ürün gamımız tamamlanacak” diye konuştu.

Togg’un vizyon otomobili dinamik ve yenilikçi bir fastback

Togg’un CES 2022’de dünyaya tanıttığı Transition Concept Smart Device olarak isimlendirilen vizyon otomobili, Murat Günak liderliğinde Pininfarina stratejik ortaklığıyla tasarlanıp, Turkish Cargo uçağıyla ABD’ye getirildi. Ziyaretçilerin büyük ilgi gösterdiği otomobil, Togg DNA’sında bulunan stilistik özelliklerin korunduğu, dinamik ve yenilikçi bir fastback. Otomobilin stil konseptinin temelini, kaslı arka tasarım ve ön farlardan başlayıp aracın profilini güçlendirerek arkaya kadar uzayan omuz çizgi oluşturuyor. Otomobil üzerinde bulunan aydınlatmalı Togg logosu ise Doğu ve Batı’nın birlikteliğini simgeliyor.

Gerçek ve üç boyutlu yazıcıyla oluşturulan zeytin ağaçları yan yana

Togg’a ev sahipliği yapan Gemlik, dünyanın önde gelen zeytin üretim merkezlerinden biri. Avrupa’nın en temiz tesisini kuran Togg da Gemlik’teki asırlık zeytin ağaçlarının binlerce yıl sağlıkla yaşaması için temiz üretim yapıyor. CES’te vizyon otomobilinin yanına yerleştirilen, ömrü bin yıl olan zeytin ağacı ile geri kazanılan plastikten 1001 saatte üç boyutlu yazıcıda oluşturulan zeytin ağacı, Togg’un doğayı ve doğalı kirletmemek kadar geri dönüşüme verdiği önemi de sanatla ifade ediyor. Aynı mekânda yan yana gelen iki ağaç, doğa, teknoloji ve geri dönüşümün birlikteliğini simgelerken, insanla teknolojinin, doğa ile dijitalleşmenin, bilimle sanatın sentezini temsil ediyor.

Mobilite ekosisteminin 4 temel taşı ekranlardan yansıtıldı

CES’teki standın girişinde Togg logosu şeklinde yerleştirilen 4 ekrandan, şirketin vizyonu da yansıtıldı. Her bir ekranda Togg ekosistemini oluşturan temel özelliklere vurgu yapıldı. Togg’un veriye dayalı iş modeli, bir teknoloji şirketi olarak geliştirdiği mobilite çözümleri, akıllı enerji ve akıllı yaşam çözümleri alanındaki yenilikleri, hikâyesiyle birlikte ekranlardan ziyaretçilerle paylaşıldı.

Togg teknolojileri Güvenç Özel’le sanata dönüştü

Diğer yandan, ‘ABD’de Yaşayan En Etkili Türkler’ arasında gösterilen ünlü mimar, tasarımcı ve sanatçı Güvenç Özel, CES kapsamında Togg için yapay zekâ ile sanatı bir araya getirdi. Özel’in, ‘Kelimelerin Anlamlarının Görselleştirilmesi’ temasıyla yaptığı dijital çalışma, insan ve teknolojiyi merkeze aldı.

Ekibe Arzu Kaprol dokunuşu

Moda ve teknoloji birlikteliğini yansıtan projelere imza atan dünyaca ünlü tasarımcı Arzu Kaprol ise Togg ekibinin kıyafetlerini tasarladı. Togg için sürdürülebilir tasarım ve üretim yöntemleriyle hazırlanan koleksiyon, Arzu Kaprol tarafından yeni giyim kodlarına uygun şekilde dizayn edildi. Tamamı Türkiye’de üretilen kumaşlardan tasarlanarak üretilen kıyafetlerde Togg mavisi ön plana çıkarıldı. Koleksiyonda yer alan unisex yaklaşımlarla kadın-erkek eşitliği vurgulanırken, sürdürülebilirlik yaklaşımı Togg’un gelecek vizyonunu yansıttı.