Ana Sayfa Blog Sayfa 442

Yerli girişim PCI Checklist, 2021 yılı siber güvenlik verilerini açıkladı

Pandemi ödeme alışkanlıklarımızı önemli ölçüde değiştirirken, şirketler de siber saldırılara karşı gardını almış durumda.

Banka, ödeme kuruluşlarının üye işyeri ve e-ticaret sitelerinin siber güvenlik risklerinin ölçümlenmesi, PCI-DSS’nin Türkiye ve dünyadaki uygulamalarının iyileştirilmesi amacıyla 2019 yılının Nisan ayında Workup’tan çıkarak kurulan PCI Checklist’in verilerine göre, 2021 yılı içinde siber saldırılara karşı en güvenli 3 sektör finans, perakende ve moda oldu.

Siber güvenlik duruşlarını en çok iyileştiren sektör perakende

PCI Checklist’in açıkladığı veriler doğrultusunda perakende sektörü geçen yıl içinde siber güvenliğe yaptığı yatırımlar ve açıklarını kapatmaları sayesinde en çok yol kat eden ve siber güvenlik duruşlarını en çok iyileştiren kategorisinde yer aldı. Perakende sektörü geçen yıl siber güvenlik skorunu ortalama olarak yüzde 20 oranında artırırken, bunu moda ve eğitim sektörleri takip etti.

“Finansal teknolojilerin regüle edilmiş olması zirve yolunda etkili”

PCI Checklist Kurucu Ortağı ve CEO’su Kıvanç Harputlu, 2021’de en güvenli sektörün finans olmasının bir tesadüf olmadığını belirterek “Buradaki birincilikte finansal teknolojilerin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Merkez Bankası mevzuatlarınca oldukça regüle edilmiş bir pazar olması ve düzenli denetlenmesi büyük bir etki yaratıyor. Ayrıca yine finansal teknoloji şirketlerindeki siber güvenlik yatırımları ve istihdamları da bu başarıya ulaşmayı sağlayan ana etkenlerden” dedi.

Kıvanç Harputlu, PCI Checklist kurucu ortağı ve CEO’su

“STK ve toplulukları hedef olmaktan korumak için özveriyle çalışıyoruz”

Öte yandan PCI Checklist’in verilerine göre, siber güvenlik risklerinin en yüksek olduğu sektörlerin STK ve topluluklar, sanat ve eğlencenin yanında eğitim olduğuna dikkat çeken Harputlu, sözlerine şöyle devam etti: “Bu sektörler arasında özellikle STK ve topluluklar dünyadaki sektör oyuncularıyla kıyasladığımızda da paralel risklere sahip. Bunun ana sebebi kâr amacı gütmeyen kuruluşlar olmaları nedeniyle siber güvenliğe yatırımlarının oldukça düşük olması. Bununla birlikte bu sektör hacker’ların da hedefinde oluyor. Çünkü online bağış yapılan yerleri genellikle çalıntı kartlarla deneme ödemeleri yapmak için kullanıyorlar. İyi niyetin ve yardımlaşmanın temelini oluşturan bu kurumlarımızı kötü niyetli kişilerden korumak için özverili olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Güzel haber şu ki buradaki kurumlara yaptığımız önerilerle çok hızlı bir şekilde güvenli alana ulaşmalarını sağlayabiliyoruz.”

“Hedefimiz Türkiye’nin dünyada en güvenli e-ticaret ekosistemi olması”

E-ticaret kullanımının ve online ödeme alışkanlıklarının 2022’de de artarak devam edeceğini vurgulayan Harputlu, sözlerine şöyle devam etti: “Buna karşılık yeni yıl şüphe götürmez bir gerçek olarak ne yazık ki daha çok saldırıyla geçecek. Bunun öncelikli sebebi e-ticaret ekosistemindeki kart ve kişisel verilerin siber suçlular üzerindeki değeri. İkincisi ise yapay zekâ uygulamalarının siber saldırganlar tarafında da aktif olarak kullanılmaya başlaması. Bu risklerin yanında öncelikli olarak yapmamız gereken ise siber güvenliğin demokratikleşmesine ve kurumların siber güvenlik farkındalığının artmasına katkıda bulunmak. PCI Checklist olarak kendi sektörümüzü oluşturduğumuz üye işyeri güvenlik riski yönetiminde banka ve ödeme kuruluşu müşterilerimizle birlikte online ödeme ekosisteminin güvenliğini artırmak için 10.000’den fazla üye işyeriyle yoğun çalışmalar yürütüyoruz ve yeni yılda bu sayıyı 2 katına çıkararak, Türkiye’nin dünyada en güvenli e-ticaret ekosistemi olmasını sağlamayı hedefliyoruz.”

Pediatrik ruh sağlığı girişimi Little Otter, 22 milyon dolar yatırım aldı

Pediatrik ruh sağlığı girişimi Little Otter, A Serisi finansman turunda 22 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. CRV tarafından yönetilen tur, Torch Capital, Vast Ventures, Hinsdale, Boxgroup, Able, Carrie Penner Walton, G9, Springbank Collective‘in yanı sıra, stratejik melek yatırımcıların katılımlarıyla gerçekleştirildi.

Little Otter, Mayıs 2021’de anne-kız olan Rebecca Egger ve Dr. Helen Egger tarafından kuruldu. 0-14 yaş arası küçük çocukların ruh sağlığı ve hastalıklarına odaklanan girişim, hem çocuklar hem de aileleri için tedavi araçları sunan dijital bir platformdur. Şirketin misyonu yüksek kalitede ruh sağlığı hizmetlerinin önündeki engelleri kaldırmak. Little Otter, çok sayıda pediatrik ruh sağlığı ödülü alan Dr. Helen Egger’in 30 yıllık klinik ve akademik deneyimine ve kızı Rebecca Egger’in teknoloji geçmişine dayanıyor.

Little Otter, çocukların ruh sağlığı hastalıklarının tüm aile bireylerini tedavi ederek ele alınması gerektiğini vurguluyor. Bütünsel bir yaklaşım benimseyen girişim, yalnızca tek bir çocuğun değil tüm ailenin zihinsel sağlığıyla ilgileniyor. Üç ayda bir yapılan zihinsel sağlık kontrolleri yoluyla tüm aile bireyleri yakından takip ediliyor.

Lansmanından bu yana Little Otter, her ay yüzde 45 büyüme kaydettiğini iddia ediyor. Girişimin aktardığı bilgilere göre, Little Otter kullanan ailelerin yaklaşık %85’i altı seans sonunda klinik gelişmelere ulaştı. Girişim, şu anda Kaliforniya, Colorado, Kuzey Carolina ve Florida’da hizmet veriyor ve 2023 yılına kadar uluslararası pazarlara genişlemeyi hedefliyor. Bu son yatırım, şirketin coğrafi genişlemesini desteklemenin yanı sıra, son teknoloji ve verilere yatırım yapması için de bir avantaj sağlayacak.

Trendbox, 2020 ve 2021 yılı verileriyle tüketim alışkanlıklarımızda olan değişiklikleri paylaştı

Bakkal, büfe, küçük marketler gibi perakende sektöründe ölçümlenmesi zor alanlarda barkod tarayıcı ile yazar kasa arasına konumlandırdığı cihazlar aracılığıyla Türkiye’nin 2.000 farklı noktasından yapılan alışverişlerin verilerini gerçek zamanlı olarak toplayan ve raporlayan Trendbox, 2020 ve 2021 yılı verileriyle tüketim alışkanlıklarımızda olan değişikliklere ışık tuttu.

İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere Türkiye’de 11 farklı ilde çalışmalarına devam eden Trendbox’ın verilerine göre; pandeminin başladığı 2020 yılında temel gıda malzemeleri olan un, maya ve bakliyat gibi ürünler yoğun olarak tercih edilirken, 2021’de uzaktan ve evden çalışmanın da iş hayatına eklemlenmesiyle sepetlerde kahve, gazlı içecekler ve atıştırmalıkların ağırlığı arttı. Kahve ve atıştırmalık talebimiz yüzde 18,23 arttı.

Her 2 sepetten 1’inde ekmek var

Sepette en çok litre bazlı büyük ürünlere yönelim olurken, sepetlerin yüzde 47’sinde ekmek gözlemlendi. Trendbox’ın verilerine göre; 2020 yılında pandemiden kaynaklanan kısıtlamalar nedeniyle alışveriş en çok 10.00-16.00 saatleri arasında yapılırken, 2021’de normalleşmenin etkisiyle en çok alışveriş 19.00-21.00 saatleri arasında gerçekleşti. İller bazında kırılımlar incelendiğinde; İstanbul’da Avrupa Yakası’nda yüzde 13’lük artış oranıyla talebi en çok artan ürün maden suyu olurken, Asya Yakası’nda ise en çok artış yüzde 12 ile çayda görüldü. İzmir’de makarna satışları yüzde 11 artarken, Ankara’da ise en çok artış meyve suyu ile yüzde 13 olarak gözlendi. Antalya’da ise soğuk çay ve dondurma satışlarında adeta sıçrama yaşandı. Dondurma satışları yüzde 30’a yakın yükselirken, soğuk çay satışları da yüzde 8’in üzerinde arttı.

“2022’de Türkiye’nin 20 ilinde olmayı hedefliyoruz”

Ozan Tezer, Trendbox CEO’su

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Trendbox Genel Müdürü Ozan Tezer, şöyle konuştu: “Pandemi tüketim alışkanlıklarımızı önemli ölçüde değiştirdi. Salgının başında un, maya gibi temel gıda malzemelerine talep artarken, 2021 yılında hibrit iş hayatının etkileri sepetlere de yansıdı. Evde bilgisayar başında geçirilen sürenin artmasıyla birlikte kahve ve atıştırmalıklara talep ciddi ölçüde arttı. Bu trendin ilerleyen yıllarda da devam etmesini öngörüyoruz. Buna ek olarak son dönemde yüksek fiyat hareketliliği gözlenen tuvalet kâğıdı ve ayçiçek yağı gibi ürünlerde dönemsel talep artışının da yüksek olduğunu gözlemledik. 32’li tuvalet kâğıdı fiyatının ortalama 79 liradan 109 liraya yükseldiği 1-7 Aralık haftasında talep yüzde 42 artarken, söz konusu dönemde ortalama fiyatı 119 liradan 149 liraya yükselen 5 lt’lik ayçiçek yağında talep yüzde 21 arttı.” Trendbox’ın kullanımını Türkiye’de yaygınlaştırmak için çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerini ifade eden Tezer “Trendbox ile 2022 yılında Türkiye’nin 20 ilinde olmayı hedefliyoruz” dedi.

LinkedIn, Clubhouse benzeri sesli etkinliklerini test etmeye başladı

Popüler iş platformu Linkedln, kullanıcıları için geliştirdiği yeni ürünlerini paylaşmaya devam ediyor. Geçtiğimiz sene pandeminin artmasıyla popülerleşen Clubhouse, şu an için fazla kullanılmasa da kullanıcıların sevdiği bazı şeyleri barındırıyordu. Şimdilerde Linkedln’de bu başarının peşinde.

Geçtiğimiz Mart ayından bu yana Clubhouse tarzında sesli sohbet odaları üzerinde çalışan Linkedln, özellik için gerekli ihtiyaçları tamamlamış gibi duruyor. Linkedln görevlileri ile konuşan Techcrunch, söz konusu özelliğin bu ay içerisinde kullanıcılara sunulacağını belirtiyor.

Özellik detaylarına indiğimizde ise organizatörler; sanal toplantı, etkinlik ve panel gerçekleştirebilecek. Etkinlik devam ederken bile arka planda katılımcıların kendi arasında da konuşabilmesi gibi ilginç bir özellik yer alıyor. Bu da aslında fiziksel etkinlik enerjisini bir nebze de olsa yaşatabilecek gibi duruyor.

Linkedln’de yer alan geniş bir içerik üreticisi topluluğu bulunuyor. Platform, bu topluluktaki kişilerin sanal etkinliklere ev sahipliği yaparak hem özelliği hem de kendini daha öne çıkarabileceklerini söylüyor. Uzun vadeli hedeflere baktığımızda ise büyük boyuttaki etkinliklerin platform üzerinden gerçekleştirilebilir olması.

Yakında Video Desteği de Gelecek

Özelliğin sesli versiyonunun ardından ilkbaharda da videolu halinin geleceğini belirten Linkedln, tüm bu özellikleri için bir ücret talep etmeyecek. Aynı zamanda biletli etkinliklere de Linkedln’in ev sahipliği yapması beklenmiyor.

Linkedln’in Clubhouse’un başarısını kendi bünyesine ekleyebilecek mi hep birlikte göreceğiz. Özelliğin ne zaman yayınlanacağı bilinmese de çok yakında tüm Linkedln kullanıcıların gözleri önünde yer alması bekleniyor.

The New York Times, The Athletic’i 550 milyon dolar karşılığında satın aldı

The New York Times Company, spor haber sitesi The Athletic‘i 550 milyon dolar karşılığında satın almak için bir anlaşmaya vardı. İlk olarak The Information tarafından paylaşılan haber, kısa süre içinde iki şirket tarafından doğrulandı. Bu gelişme, The Times’ın bugüne kadarki en büyük satın almalarından biri oldu.

2025 yılına kadar 10 milyon aboneye ulaşmayı hedefleyen The Times, son çeyrek itibariyle 8,4 milyon aboneye sahipti. Geçtiğimiz birkaç yılda birçok yerel yayın kuruluşu başarısız olurken, The New York Times başarısını sürdürdü ve 2025 hedefine çok daha kısa bir sürede yaklaştı. New York Times Company CEO’su Meredith Kopit Levien perşembe günü satın alma ile ilgili bir açıklama yayınladı. Şu anda 10 milyondan fazla aboneye ulaşmayı hedeflediklerini söyleyen Levien, satın almanın The Times’ın potansiyel abone pazarını genişleteceğine inandığını belirtti.

2016 yılında kurulan San Francisco merkezli The Athletic, Kasım 2021 itibariyle yılda yaklaşık 72 dolar ödeyen 1,2 milyon aboneye sahip. Ulusal ve yerel spor haberleri sunan The Athletic, The Times’a göre 200’den fazla spor takımı hakkında haber içeriği üretiyor. Web sitesinde 400’den fazla editoryal çalışanı olan yayın kuruluşu, 2.000’den fazla editoryal çalışanı olan The Times için büyük bir fırsat diyebiliriz. The Athletic tarafından aktarılan bilgiye göre 2022’nin ilk çeyreğinde tamamlanması beklenen satın alma işleminin ardından aboneler için bir değişiklik olması şimdilik söz konusu değil.

The Athletic kurucuları; Alex Mather ve Adam Hansmann

Abonelik tabanlı dijital medya kuruluşları, reklam gelirleri elde eden teknoloji devleriyle rekabet etmenin farklı yollarını buluyor. Örneğin Alman yayın kuruluşu Axel Springer’ın siyasi haber kuruluşu Politico’yu satın aldığını Ağustos 2021’de sizlerle paylaşmıştık. Aralık 2021’de ise Vox Media, çevrimiçi medya kuruluşu olan Thrillist’in sahibi Group Nine’ı satın aldığını duyurmuştu.

Togg ve Avalanche blok zincirini geliştiren yerli teknoloji şirketi Ava Labs ile iş birliği yaptı

Türkiye’nin mobilite alanında hizmet veren küresel teknoloji markası Togg ve Avalanche blok zincirini geliştiren Prof. Dr. Emin Gün Sirer tarafından kurulan Ava Labs, akıllı kontratlar ile güvenli ve hızlı mobilite hizmetleri geliştirmek üzere stratejik bir ortaklığa imza attı.

Las Vegas’taki CES 2022’de duyurulan iş birliği, Togg’un yeni nesil mobilite hizmetlerinde iyi bir adım oldu.

USECASE Mobility® yaklaşımı ile mobiliteyi bir adım öteye taşıyarak otomobilden fazlasını üretmek üzere yola çıkan Togg, blok zinciri teknolojileri konusundaki stratejik partner arayışını tamamlayarak Avalanche blok zinciri platformunu geliştiren; güvenilir, hızlı, teknolojik ve Ar-Ge’ye önem veren bir platform olan Ava Labs ile iş birliğine adım attı.

Togg CEO’su Gürcan Karakaş, mobilite dünyasında dijital ekonominin rolünün arttığını belirterek “İlk gündn beri Togg kullanıcıları için yeni nesil dijital mobilite çözümleri geliştiriyoruz. Ava Labs’la yaptığımız iş birliği de Togg kullanıcılarının deneyimini başka bir noktaya taşımak üzerine kurgulanıyor. Tüm mobilite ekosistemine dahil olan iş ortakları, Togg kullanıcıları ve hatta Togg sahibi olmayan kullanıcılar da bu platformdan yararlanabilecek” dedi.

Değişen kullanıcı beklentilerine paralel olarak mobil telefonlarda son 15 yılda yaşanan değişim otomotivde yaşanıyor. Togg, IoT ve M2M iletişim teknolojileri ile blok zinciri altyapısını birleştirerek mobilite dünyasında güzel adımlar atıyor.

Intermodal olarak adlandırılan karma modele sahip Togg Navigasyon sistemi sayesinde kullanıcılar farklı ulaşım çözümleri kullanarak seyahat etme imkanı sahip olacak. Kullanıcılar, Togg akıllı cihazlarını önceden rezerve edilmiş şarj istasyonunda park ettikten sonra scooter ile yolculuğa devam edebilecek ya da çevredeki kahveciden kahvesini alabilecek. Bu ürün ve hizmetler karşılığında da Togg akıllı cihazın kullandığı blok zinciri teknolojisi ve akıllı kontratlar ile hızlı ve güvenli bir şekilde işlem yapabilecek. Ayrıca araçta yapılan bakım ve değişen parçalar blok zinciri üzerinde tutulacak, böylece güvenilir bir ikinci el piyasası oluşacak.

Ava Labs CEO’su Prof. Dr. Emin Gün Sirer, Togg’un mobilitenin geleceğine şekil verirken en ideal blok zinciri platformunu tercih ettiğini söyledi ve “Avalanche, tamamlanma süresi bakımından blok zinciri üzerinde en hızlı akıllı kontratlara sahip ve küresel çapta ölçeklenebilir uygulamalarda kullanılabiliyor. Togg’un vizyonunu gerçekleştirmesine destek olmak ve iş birliği yapmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.

2015 yılından bu yana faaliyet gösteren Yolcu360, tüm hedeflerine aldığı yatırım ile 2021 yılı sonu itibariyle ulaştı

Araç kiralamayı herkes için ulaşılabilir yapma hedefiyle 2015 yılından bu yana faaliyet gösteren Yolcu360, Nisan ayında 6 milyon dolarlık yatırım alarak hız kazandırdığı tüm hedeflerine 2021 yılı sonu itibariyle ulaştı.

Şubat 2021’de son üç yılın verileri ile Deloitte tarafından Türkiye’nin en hızlı büyüyen teknoloji şirketi seçilen Yolcu360, 2021 yılı içerisinde mobil uygulama üzerinde gelir bütçesini yüzde 126 oranında artırdı. Buna ek olarak yılı beklenen gelir bütçesinin yaklaşık yüzde 12 üzerinde tamamlayarak yüzde 84 büyüdü. Şirket ayrıca, operasyon başarısının kilit noktası olarak gördüğü B2B tarafında anlaşmalı olduğu kurum sayısını 332’ye çıkardı ve böylece Türkiye’nin en büyük araç kiralama havuzunu oluşturmuş oldu.

Yolcu360 mobil uygulaması ile rekor sürede ideal araca ulaşım mümkün

Yolcu360’ın mobil uygulaması; sıralama ve arama kriterleri, araçlar konusunda detaylı anlatımları, artırılmış checkbox sayısı, yalınlaştırılmış üyelik ve giriş sayfalarıyla misafirlerine 1 dakikadan daha kısa bir sürede rezervasyon yapma olanağı sağlıyor. Bunun dışında, tüm kampanyaların detaylarına ve katılım koşullarına tek sayfadan ulaşım imkan tanıyor ve kullanıcıların kampanyalar konusunda kolayca bilgiye ulaşması sağlıyor. Mobil uygulamasında misafirleri geniş filtreleme seçenekleri ile değerlendirme puanı yüksek tedarikçileri listeleyebilirken, en yüksek puanlı araçları en düşük fiyattan yükseğe doğru sıralayabiliyorlar.

“Biz emindik, kanıtladık”

Yolcu360’ın attığı adımlarla Türkiye’nin en hızlı büyüyen teknoloji şirketi unvanını koruduğunu vurgulayan Yolcu360 CEO’su Umut Yıldırım, “Ekip olarak, sıradışı hamleler yapmanın ve misafir mutluluğu saplantımızı somut olarak hayata geçirmenin bizi başarıya götüreceğinden emindik. Gerçekleştirdiğimiz rakamlarla bunu kanıtladık. Yolcu360, misafir memnuniyeti, çalışan memnuniyeti, araç tedarik istatistikleri gibi KPI’larda başarıyla ilerliyor. Yapılan araştırmalarda 5 üzerinden 4.8 dijital rating alarak misafir memnuniyeti konusunda en iyi araç kiralama platformu seçildik. Ayrıca çalışanlarımızın yüzde 93’ü Yolcu360’ın ‘Great Place to Work’ olduğunu düşünüyor ve bu oran bugün gelinen noktanın en önemli dayanağı” dedi.

Yolcu360’ın iş ortaklarına, dolayısıyla pazara hareket getiren yenilikçi uygulamalarla dinamik bir operasyon olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Yaptığımız her hamlede hem misafirlerimize hem de iş ortağı ekosistemimize katacağımız faydayı hesaplıyoruz. Efsane Yolcu360 günleri bu hamlelerden biriydi. Erken rezervasyon kavramını araç kiralama alanına taşıdık” dedi.

Iyzico’nun Efsane Cuma dönemine yönelik yaptığı araştırmada araç kiralama sektörü, en çok alışveriş yapılan sektörler arasında üçüncü sıraya yerleşti. Similarweb.com’a göre dünyadaki en büyük araç kiralama siteleri arasında ilk 20’ye giren Yolcu360, gerçekleştirdiği Efsane Yolcu360 Günleri kampanyası ile toplamda 18 milyon kişiye ulaştı. ‘Efsane Yolcu360 Günleri’nde platform üzerinden araç kiralayanların yüzde 43’ü daha önce Yolcu360 kullanırken, yüzde 8’i ise ilk defa bu kampanya sayesinde araç kiraladı.

2022’de ürün ve hizmet çeşitliliği hedefleniyor

2022 yılında yurtdışı operasyonlarının ivme kazanmasının yanı sıra iç pazarda atılacak yeni adımlarının da hazır olduğunu belirten Umut Yıldırım, Yolcu360’ın insanların A noktasından B noktasına en kolay şekilde ulaşabilmesini sağlayan bir “mobilite şirketi” olarak konumlanma hedefinde olduğuna dikkat çekti. 2022’nin ilk çeyreğinde bu hedefe uygun şekilde yeni ürün ve hizmetleri hayata geçirileceğini söyleyen Yıldırım, “Çok kapsamlı bir mobilite şirketi olarak 2022’de misafirlerimizin tüm ulaşım ihtiyaçlarına sürdürülebilir çözümler üretiyor olacağız” dedi.

Pazarın alışkanlıkları değişiyor

Yolcu360’ın pazara sağladığı en önemli katma değerin araç kiralama alışkanlığı olmayan bir misafir kitlesini oyuna katmak olduğunu belirten Umut Yıldırım, marka olarak büyümenin ötesinde pazarı büyütmeyi ve alışkanlıkları değiştirmeyi hedeflediklerini belirtti. Yıldırım, iş ortağı ekosisteminin bu fırsattan yararlanabilmesi için en önemli koşulun Yolcu360’ın ‘Misafir Mutluluğu Saplantısı’nı paylaşması ve uygulaması olduğunu sözlerine ekledi.

Yolcu360 Partner sistemi B2B’de fark yaratıyor

Yolcu360’ın hem web sitesinde hem de mobil uygulaması üzerinde misafirlerine hızlı, kolay ve kesintisiz bir hizmet sunduğunu belirten Umut Yıldırım, aynı konforu Yolcu360 Partner sistemi sayesinde B2B kullanıcılara da sunduklarını belirtti. Yolcu360’ın halihazırda yüzlerce firmanın araç kiralama partneri olduğunu ve B2B operasyonunun da çok hızlı büyüdüğünü söyleyen Yıldırım, Yolcu360 Partner ürününün acenteler için özelleştirilmiş bir versiyonu bulunduğunu da sözlerine ekledi.

Yolcu360’ın araç kiralama sektöründe 2021 yılı veri analizine göre, 2020 yılında olduğu gibi, site üzerinden en çok kiralama yapılan gün Cuma, en çok kiralama yapılan şehirler ise sırasıyla İstanbul, İzmir ve Ankara oldu. Misafirler en fazla Haziran, Eylül ve Kasım aylarında kiralama yaptı. Benzinli araçlar yüzde 58 oranında tercih edilirken dizel araçların talebi yüzde 38 olarak gerçekleşti. Sabiha Gökçen, Adnan Menderes ve İstanbul Havalimanlarındaki araç kiralama ofisleri sırasıyla en çok kiralama yapılan ofisler oldu.

Spotify, görsel içerikli tıklanabilir podcast reklamlarını kullanıma sundu

Spotify, podcast yayıncılarına yönelik yeni bir reklam formatı sunduğunu duyurdu. Spotify’ın reklam ekleme teknolojisiyle desteklenecek olan görsel içerikli tıklanabilir reklamlar, sesli reklam başladığında dinleyicilerin ekranında belirecek.

Akış sırasında kullanıcıların dikkatini çekmesi hedeflenen reklamlar, dinleyicilerin ilgili ürün veya markaya yönelmelerini sağlayacak. Spotify’ın aktardığı bilgiye göre yeni özellik, akılda tutması zor promosyon kodları ve özel URL gösterimini geride bırakacak.

Şirketin “Call-to-Action” kartları olarak tanımladığı görseller, bir podcast reklamı başlar başlamaz uygulamada görünecek. Reklamlar, kullanıcılar daha sonra podcast bölüm sayfalarında gezinirken de görünür olacak. Böylece kullanıcılar, podcast dinlerken duydukları sponsor markalara, hizmetlere ve ürünlere erişim sağlayarak daha fazla bilgi alabilecek. Reklamlar, Premium aboneler için de aktif olacağından uygulama artık daha çok reklam odaklı olacak diyebiliriz.

Spotify Reklam İşletmesi ve Platformu Başkanı Jay Richman, perşembe günü CES 2022’ye çevrimiçi katılım gösterdi. Richman, CAT kartlarına zaman içinde alışveriş, video ve diğer etkileşimli özellikler eklendikçe uygulamanın daha kullanışlı ve yetenekli hale geleceğini vurguladı. Spotify’ın dikkat çektiği bir diğer önemli nokta ise, reklamverenlerin reklam görüntüleme raporlarına ulaşabileceği oldu.

Spotify, görsel içerikli podcast reklamları aracılığıyla podcast reklamlarını “ilk kez” etkileşimli bir hale getirdiğini söyledi. eMarketer’a göre, ABD’de kullanıcıların mobil cihazlardan sesli içerik dinlemek için harcadıkları zaman, sosyal medya, video veya oyun için harcadıkları zamanı geride bırakıyor. Spotify’ın görsel içerikli podcast reklamları, bugünden itibaren ABD’deki Spotify Orijinal ve Özel podcast’lerinde kullanılabilir olacak. Spotify, yeni özelliği Ulta Beauty dahil olmak üzere birkaç reklamverenle ABD’de test etti.

İnsan Kaynakları teknolojisi geliştiren PayFit, 254 milyon euro yatırım alarak unicorn oldu

Fransa merkezli İnsan Kaynakları teknolojisi geliştiren PayFit, E Serisi finansman turunda dev bir artış yakaladı. 254 milyon euro yatırım alan şirket, 1,82 milyar euro değerlemeye ulaşarak unicorn girişimler arasında yerini aldı. General Atlantic öncülüğünde gerçekleştirilen yatırım turuna mevcut yatırımcılar Eurazeo, Bpifrance ve Accel Ventures da katılım sağladı.

Covid-19 salgını sebebiyle birçok kuruluşun uzaktan veya hibrit çalışma modeline geçmesiyle bordro ve İnsan Kaynakları yönetiminde işler zorlaştı. Bu süreçleri basitleştirmek için hizmet veren şirket, özellikle yeterli destek almayan küçük ve orta ölçekli işletmelerle çalışıyor.

PayFit, bir blog gönderisinde finansman ile ilgili bir açıklama yayınladı. 2022 için güçlü hedefleri olduğunu söyleyen şirket, sağlanan ek finansman ile 400 kişiyi daha işe almayı planlıyor. 2015 yılında kurulan PayFit, kuruluşundan bu yana 6.000’den fazla müşteri kazandı ve Fransa’da yer alan merkezi dışında Almanya, İspanya ve Birleşik Krallık olmak üzere üç büyük Avrupa ülkesine daha genişledi. Önümüzdeki günlerde ise operasyonlarını daha kapsayıcı bir şekilde genişletmeyi planlıyor.

PayFit CEO’su ve kurucu ortağı Firmin Zocchetto, “PayFit’in Fransa’nın ötesinde İngiltere, İspanya ve Almanya’ya genişlemesi, yenilikçi teklifimizin ve büyüme kapasitemizin doğrulandığını gösterdi” sözlerine yer verdi.

PayFit tarafından aktarılan bilgiye göre bu finansman, General Atlantic’in son 5 yılda Fransa’nın teknoloji ekosistemine yaptığı yedinci yatırımı işaret ediyor. Şirket, Mart 2021’de 90 milyon dolarlık D Serisi finansman turunu başarıyla tamamlamış ve bu sermayeyi 300 yeni çalışanı işe almak için kullanmıştı. E Serisi finansman turu, şirketin mevcut ülkelerdeki operasyonlarını derinleştirmesi ve otomatik bordro yazılımı teklifine yatırım yapması için kullanılacak.

Tencent Games ve KRAFTON, PUBG Mobile hilecilerine karşı açılan davaları kazandı

ABD ve Almanya’daki Federal Mahkemeler, bir bilgisayar korsanları grubuna karşı açılan davalarda Tencent Games ve KRAFTON, Inc. lehine karar verdi.

PUBG Mobile oynarken haksız bir avantaj sağlayan hileli faaliyetlere yönelik açılan davada, sanıkların Tencent Games ve KRAFTON’a yaklaşık 10 milyon dolar tazminat ödemelerine karar verildi. Sanıklara ayrıca, oyun hilesi içeren yasa dışı faaliyetlerini durdurmaları ve PUBG Mobile’ı nasıl istismar ettikleri,işbirlikçileri hakkında ayrıntılı bilgi vermeleri de istendi.

Tencent Games ve KRAFTON, kazanılan tazminatın PUBG Mobile’ın hile önleme teknolojisinin daha da geliştirilmesi için kullanılacağını açıkladı. Verilen bu kararlar, yalnızca Tencent Games ve KRAFTON için değil, video oyun sektörü ve yasadışı hile yapanlara karşı sürdürülen mücadele için de büyük bir zafere işaret ediyor.

“Herkes için eşit oyun alanı sağlayacağız”

Tencent Games’in PUBG Mobile yapımcılarından Rick Li; “Dünya çapında milyonlarca oyuncu PUBG Mobile’ın keyfini çıkarıyor. Biz de herkes için eşit bir oyun alanı sağlamak için çalışıyoruz. Ne yazık ki, hacker gruplarının eylemleri oyunun adaletini baltalıyor. Bu kararlar, Tencent Games’in PUBG Mobile oyununda hileye müsamaha göstermeyeceğine dair net bir mesajdır” dedi.

“Hile yapanlar hiçbir zaman hoş görülmeyecek”

KRAFTON, Inc.’in PUBG Mobile Ürün Yönetimi Başkanı Minu Lee ise “Bu yasal zafer, oyunlarımızı, PUBG IP’sini ve küresel topluluğumuzu şiddetle koruma konusundaki ortak kararlılığımızı güçlendiriyor. Eğlence ve adaletli oyun PUBG Mobile deneyiminin temelidir ve hile yapanlar hiçbir zaman hoş karşılanmayacak. Bu nedenle, fikri mülkiyet haklarımızı kötüye kullanmak isteyenlere karşı kararlı bir şekilde korumaya devam edeceğiz” diye devam etti.

2021 Mart ayında Çin merkezli en büyük video oyun hile çetesi çökertildi. Ardından birçok küresel çete PUBG Mobile’de hileyi bıraktı. Davalar oyunda hileye karşı devam eden kararlı savaşın altını çiziyor. Hileyi belirlemek ve önlemek için alınan önlemler arasında, oyun içinde tekrar izleme ve değerlendirme teknolojilerine daima yatırım yapmak, tek tek eşleştirme ve raporlama sürecini daha basit hale getirmek, hile yapan oyunculara daha fazla ceza vermek gibi işlemler yer alıyor.

Bütün bunlara ek olarak, PUBG Mobile kısa süre önce en katı hile karşıtı önlemlerinden biri olan cihaz yasağı özelliğini başlattı. Bu özelliğe göre PUBG Mobile güvenlik ekibi, kasıtlı olarak hile yapan ve oyun ortamını olumsuz etkilemeye devam eden kullanıcıların cihazlarını belirleyecek. Kötü amaçlarla kullanıldığı doğrulandıktan sonra, oyuncunun cihazı kalıcı olarak yasaklanacak ve artık oyuna giriş yapmak veya o cihazda yeni bir hesap oluşturmak mümkün olmayacak.