Ana Sayfa Blog Sayfa 434

Müşteri deneyimi platformu geliştiren yerli SaaS Exairon, İş Bankası ile KOBİ’lerin dijital dönüşümünde iş birliği yaptı

Yerli SaaS girişim Exairon, İş Bankası’nın ticari hayatı kolaylaştıran çözümü DijiKolay‘da “Yapay Zeka Tabanlı Sanal Asistan ve Mesajlaşma Çözümü” başlığı altında yer almaya başladı.

DijiKolay, İş Bankası KOBİ müşterilerinin dijitalleşme ihtiyaçlarını karşılayan ürün ve hizmetleri, tek bir çatı altında kolay ve ayrıcalıklı şekilde sunarak firmaların dijitalleşmesine destek oluyor. Exairon ile İş Bankası’nın yaptığı anlaşmayla artık müşteriler, mevcut web sitelerini ve Facebook/Instagram hesaplarını uygulama içindeki yönergeleri takip ederek bir kaç adımda sisteme kolayca bağlayabilip, entegre edebilecekler. Exairon’ın hazır şablonlar sunduğu hazır eğitim setleri ve hazırlanmış olası müşteri senaryoları sayesinde, müşterilerin sanal asistanlarını sıfırdan hazırlamasına gerek kalmıyor. Hızlı ve kolayca zengin kütüphane ile seçim yaparak sistemi kullanmaya başlayabilecekler.

Exairon Dijikolay’da İş Bankası müşterilerine, 7/24 müşteri hizmetleri ve satış imkanı sunuyor. Bununla birlikte, çok kanallı çevrimiçi ve çevrimdışı mesajlaşma imkanı veriliyor. Tek platformdan tüm müşteri etkileşimlerini yönetebilecek olan İş Bankası müşterileri, Yapay Zeka Destekli Sanal Asistanlar ile daha hızlı, kesintisiz ve etkili hizmet sunabilecekler.

Müşteriler, Yapay Zeka Destekli Sanal Asistanlarını Hazır şablonları ile zahmetsizce eğitebilecek, müşteri diyaloglarını izleyebilecek ve derinlemesine analiz edebilecekler. Exairon özelleştirme yetenekleri ile KOBİ’ler diyaloglarını kurumsal kimliklerine uygun hale getirebilecekler.

Konu hakkında değerlendirmede bulunan Exairon kurucu ortaklarından Utkan Şanda, “Türkiye İş Bankası, Ticari Dijital Bankacılık Kanalları ile bankacılık işlemlerinizde zaman ve mekân sorununu ortadan kaldırmakta öncü bankalar arasında yer alıyor. Kendi teknolojileri ve iş ortakları ile birlikte KOBİ müşterilerinin dijitalleşme yolculuğunu destekliyor. Bu yaklaşımın, Exairon’ın vizyon ve misyonu ile örtüşmesinden harika bir işbirliği doğdu. İş Bankası ile Exairon işbirliğini büyük bir memnuniyet, onur ve gururla sizlere duyurmanın sevinci içerisindeyiz” diye konuştu.

Swiggy, 10.7 milyar dolar değerlemeyle 700 milyon dolar yatırım aldı

Hindistan’ın en büyük gıda dağıtım firmalarından olan Swiggy, 10.7 milyar dolar değerlemeyle 700 milyon dolar yatırım aldı. Güney Asya pazarında faaliyetlerini hızla genişleten Swiggy, Temmuz 2021’de SoftBank ve Prosus liderliğinde 1.25 milyar dolar yatırım almıştı.

Invesco tarafından yönetilen K Serisi, Baron Capital Group, Sumeru Venture, Kotak, Axis Growth, Sixteenth Street Capital, Ghisallo, Smile Group, Segantii Capital, Prosus Ventures, Alpha Wave Global, Qatar Investment Authority, ve ARK Impact‘in dahil olduğu birçok isimden katılım gördü.

Bengaluru merkezli girişim, 10.7 milyar dolar değerleme ile şu anda 10 milyar doların altında bir piyasa değeri olan Zomato’nun değerlemesini geride bıraktı.

Hızlı market teslimatı hizmeti Instamart, 2021 yılında Swiggy’nin odak noktası oldu. Aralık 2021’de Swiggy, Instamart’a 700 milyon dolar yatırım yapacağını açıklamıştı. Instamart, taze meyve, sebze, günlük ekmek, yumurta, yemek pişirme araçları, içecekler, hazır yiyecek ve atıştırmalıklar, kişisel bakım ve bebek bakımı, ev ve temizlik gibi kategorilerde çok sayıda ürün sunuyor. 18 şehirde mevcut olan ve haftada 1 milyondan fazla sipariş alan hızlı market uygulaması, dünyanın en büyük ikinci pazarı olan Hindistan’da bu alandaki rekabeti önemli ölçüde yoğunlaştırmayı hedefliyor diyebiliriz.

2014 yılında Nandan Reddy ve Sriharsha Majety tarafından piyasaya sürülen Swiggy’nin ilk üyelik programı olan Swiggy SUPER, 2018 yılında müşterilere sunulmuştu. Restoran siparişlerinde teslimat ücretlerini kaldıran bu üyelik hizmeti, Kasım 2021’de yerini Swiggy One adındaki üyelik programına bıraktı. Swiggy One, ücretsiz teslimat ve çok sayıdaki restorandan özel indirimler sunmasının yanı sıra, Instamart ve Genie siparişleri için de birçok fırsat sunuyor.

Swiggy kurucu ortağı ve CEO’su Sriharsha Majety, geçtiğimiz aralık ayında yaptığı açıklamada, Swiggy’nin gıda dağıtım işinin şu anda yıllık 3 milyar dolarlık brüt mal değeri çalıştırma oranında olduğunu bildirmişti.

Şirketlere veri güvenliği sağlayan Virtru, 60 milyon dolar yatırım aldı

Veri güvenliği ve gizlilik firması Virtru, C serisi finansman turunda 60 milyon dolar yatırım aldığını açıkladı. ICONIQ Growth ve Foundry Capital liderliğindeki 60 milyon dolarlık finansman turu, Tiger Global, MC2, Bessemer Venture Partners ve şirketin diğer mevcut yatırımcıları tarafından katılım gördü. C Serisi ile Virtru, bugüne kadar 176 milyon dolar yatırım almış oldu.

Virtru CEO’su John Ackerly, bir blog gönderisinde yaptığı açıklamada, modern dijital dünyada “verilere yönelik saygı eksikliğinin” ciddi bir problem yarattığına dikkat çekiyor. Virtru’nun temeli, John Ackerly ve erkek kardeşi Will Ackerly’nin daha öncesinde ABD hükümetinde görev aldıkları sıradaki deneyimlerine dayanıyor. John Ackerly, Beyaz Saray’da baş teknoloji politika danışmanı olarak görev alırken, Will Ackerly (Virtru CTO’su) ise ulusal istihbarat teşkilatında çalışmış ve hatta Irak’ta görev almış. Washington, DC merkezli girişim, her insanın gizlilik ve güvenlikten ödün vermek zorunda kalmadan işbirliği yapabilmelerini sağlamak amacıyla 2012 yılında kurulmuş.

Virtru, 7.000’den fazla müşterisi olduğunu ve platformunun her gün yaklaşık 2 milyon e-posta ve dosyanın güvenliğini sağladığını bildiriyor. Şu anda 150 kişiyi istihdam eden Virtru, yeni sermayeyi birden fazla ürün tanıtmak ve ekibini büyütmek için kullanmayı planlıyor. Şirket, dünyanın en büyük bulut tabanlı araçlarını sağlayan Google ile stratejik bir ortaklığa sahip. Virtru müşterileri arasında Netflix, Verizon, Brown Üniversitesi, Maryland Eyaleti, SoFi ve Redfin yer alıyor.

Virtru ayrıca, “Zero Trust” veri erişimini federal hükümetteki çok sayıda kuruma uyguladığını söylüyor. Şirket, Covid-19 pandemisi döneminde uzaktan çalışma modeline geçişin güvenlik sorunları yaratması ve veri ihlallerine neden olması sebebiyle bu dönemde ürünlerinin kullanımının 3,5 kat arttığını belirtiyor.

9 milyondan fazla araç çağırma hizmeti sunan Uber, 2021 yılı verilerini paylaştı

Tek bir tuşa basarak kullanıcıların istedikleri yere güvenli ve rahat bir şekilde gitmesini sağlayan global teknoloji platformu Uber, bizimle paylaştığı verilere göre güzel bir 2021 yılını geride bıraktı.

Uber’e Türkiye’de getirilen erişim engeli Ocak 2021’de, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararıyla kalkmıştı. Uber’in Türkiye’de faaliyetlerine ticari taksiler ile devam etmesine yasal bir engel olmadığı da üst mahkeme tarafından teyit edilmişti. Uber’in yasal statüsünü netleştirmesi ve Uber Taksi’nin İstanbul, Ankara ve İzmir’de hizmete girmesiyle birlikte, uygulama hem yerli hem de yabancı kullanıcılar tarafından artan bir ilgi ve kullanım ile karşılandı. 2021 yılı boyunca Türkiye’deki kullanıcılar uygulamayı 9,2 milyon kez araç çağırmak için açtılar. Uygulama indirmeye göre ise Uber’in Türkiye’de toplam indirilme sayısı 5,2 milyona ulaştı.

Yolculuklar tarafında da büyük bir artış kaydedildi. 2021 yılında kullanıcıların Uber Taksi ile en fazla yolculuk yaptıkları gün ise 18 Aralık 2021 Pazar günü olarak kayıtlara geçti.

Uber’in açıkladığı yolculuk verilerine göre uygulama üzerinden taksi yolculuğu yapan yerli ve yabancı kullanıcıların arasında iyi bir denge görülmekte. Yabancı kullanıcıların arasında ABD’den gelen kullanıcılar ilk sırayı alırken onları Katar, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden gelen kullanıcılar takip ediyor. Beşinci sırada ise Ukraynalı kullanıcılar yer alıyor.

Yerli kullanıcılar arasında Uber uygulamasına yönelik artan ilgi, 2021 yılının Aralık ayında halk oylarıyla verilen Boğaziçi Teknoloji Ödülleri’nde, Uber’in yılın en iyi ulaşım uygulaması seçilmesiyle taçlandırıldı.

Uber’in verilerine göre İstanbullular Uber Taksi ile en çok İstanbul Havalimanı, Taksim, Mall of İstanbul, Sabiha Gökçen Havalimanı, İstinye Park, Cevahir AVM, Nişantaşı, Hilton Bomonti, Vadistanbul AVM’ye ulaşım sağladı. Havayolu taşımacılığı ve uluslararası yolculuklar henüz pandemi öncesi seviyesine dönmüş olmasa bile Uber Taksi ile havaalanı yolculuklarında iyileşme dikkat çekiyor.

Taksi kullanıcılarının en sık başına gelen sorunlardan biri de araçta unutulan eşyaların kaybolması. Böyle durumlar için Uber Taksi’nin en önemli özelliklerinden biri 7/24 çalışan destek ekibine uygulama üzerinden kolayca ulaşılabiliyor olması. Bu yıl bir Uber Taksi kullanıcısı kedisini araçta unuttu ve hemen Uber’e bildirdi. Uber destek ekibi, kedinin sahibine kavuşması için hızlıca sürücüyle iletişime geçti. Sürücü kediyi taksi durağına götürüp, sahibi gelene kadar kedi ile birlikte bekledi. Bu hikaye, Uber Taksi için yılın en iyi ve eğlenceli hatıralarından biri olarak kayıtlara geçti.

Uber’in verilerinde bazı ilginç rakamlar da dikkat çekiyor. 2021 yılında Uber Taksi uygulamasıyla yapılan en uzun taksi seyahati yaklaşık 530 kilometre sürdü. Bir kullanıcının yıl boyunca uygulamayı en yüksek kullanım sayısı 500 yolculuktan fazla oldu. Ayrıca bir taksi şoförü 2021 yılı boyunca uygulama üzerinden 3 binden fazla yolculuk yaparak bu alanda en yüksek rakama ulaştı. Bir taksi şoförüne uygulama üzerinden verilen en yüksek bahşiş ise 100 TL olarak kayıtlara geçti.

Uber tarafından açıklanan bu kullanım rakamlarındaki artış, uygulamanın sunduğu rahatlık ve güvenlik unsurlarının kullanıcılar tarafından önemli bir tercih sebebi olduğunu gösteriyor.

Şahin Boydaş’ın milyonlarca dolarlık exit hikayesi ve öğrendikleri

RemoteTeam kurucusu Şahin Boydaş, konuğumuz olarak geçtiğimiz haftalarda Gusto’ya exit ettiği girişimiyle ilgili detaylı bilgi verdi ve izleyenlere tecrübelerini aktardı.

Tekerlekli sandalye kullanıcıları için dış iskelet geliştiren Wandercraft, 45 milyon dolar yatırım aldı

Tekerlekli sandalye kullanıcılarına odaklanan ve onların yürüyebilmeleri için dış iskeletler geliştiren sağlık teknolojisi girişimi Wandercraft, C Serisi finansman turunda 45 milyon dolar yatırım aldı.

Quadrant Management tarafından yönetilen tur, BpifranceMACSF, Malakoff Humanis, AG2R La Mondiale, Mutuelles Impact, Sofiouest, Xange, Eurazeo, LBO France ve Cemag Invest tarafından katılım gördü.

2012 yılında bir grup mühendis tarafından kurulan Wandercraft, tekerlekli sandalye kullanan kişiler için otonom yürüyen dış iskeletler geliştiriyor. Diğer bir deyişle, hastalara robotik yardımla yürüme fırsatı sunuyor. Kişinin yürüyüşünü belirlemek için yürüme algoritmalarına dayanan ve kendi kendini dengeleyebilen bir dış iskelet olan Atalante, 2019 yılında Wandercraft tarafından piyasaya sürüldü. Şirketin ilk ticari ürünü olan Atalante, Avrupa ve Kuzey Amerika’daki rehabilitasyon merkezlerinde kullanılmaya devam ediyor.

Wandercraft’ın kurucu ortağı Nicolas Simon, yürüme bozukluğundan muztarip çok sayıda akrabası olması sebebiyle 2010 yılında iki ayaklı bir robot üzerinde çalışmaya başlamış. Simon, kendi kendini dengeleyen ve gerçek bir insan gibi yürüyebilen ilk robotun konseptini tasarladıktan sonra 2012 yılında, sınıf arkadaşları Alexandre Boulanger ve Matthieu Masselin (Wandercraft CEO’su) ile birlikte ticari tıbbi cihazlar geliştirmek üzere Paris’te Wandercraft’ı kurdu.

Şirketin 2019 yılında piyasaya sürdüğü ilk ticari dış iskeleti olan Atalante, bugün Avrupa’da çok sayıda rehabilitasyon merkezinde kullanılıyor ve belden aşağısı felçli kişiler için yürümeyi mümkün kılıyor. Dış iskelet, gövde ve üst uzuvları gerçek hareketler için harekete geçirerek hastalara yürüme kabiliyeti veriyor. Şirket, Atalante’nin hem hastalar hem de terapistler için eğitim süresini en aza indirecek şekilde tasarlanmış olduğunu belirtiyor.

Tesla, tüm modelleri ile Türkiye’ye geliyor

Popüler elektrikli araç üreticisi Tesla, kullanıcıları için yeni ürünler geliştirmeye ve bunları duyurmaya devam ediyor. Türkiye’de henüz faaliyet göstermeyen Tesla, artık ülkemizde de faaliyet göstermeye başlayacak. Tesla, Türkiye faaliyetlerini yürütmesi için ise “Tesla Motorları” isimli bir şirket bile kurmuş durumda.

Tesla, Türkiye’de elektrikli araçlarını bu sene satmaya başlayacak. Şirketin satmaya başlayacağı modeller arasında Model X, Model Y, Model 3 ve Model S yer alıyor. Tesla, bu modellerini Türkiye’de kurduğu “Tesla Motorları” şirketi altında satacak.

Paylaşılan bilgilere göre Elon Musk, Türkiye’deki şirket sermayesini 50 milyon lira olarak belirlemiş ve nakit olarak şirketine aktarmış. Tesla Motorları şirketini kimin yöneteceğini de yine Elon Musk, iş görüşmelerini gerçekleştirerek Kemal Geçer’i Tesla’ya transfer etmiş. 2015 yılından bu yana Lufthansa Havayolları’nın Türkiye-Irak CEO’su olarak görev yapan Kemal Geçer, eski şirketinde %20’lik bir büyüme oranıyla dikkat çekiyor.

Geçtiğimiz haftalarda Cumhurbaşkanı Erdoğan, Elon Musk ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirmiş ve görüşme sonrasında şu cümleleri kurmuştu:

“Görüşmede, Türkiye’deki kamu ve özel sektör kurumları ile şirket arasında uzay teknolojileri başta olmak üzere farklı alanlarda işbirliğine ilişkin hususları ele aldık. Teknoloji alanında ülkemizdeki ve dünyadaki gelişmeleri yakından takip etmeyi ve milletimize fayda sağlama amacıyla bu alanda atılan her adımı desteklemeyi sürdüreceğiz.”

Şirketin Türkiye’de net olarak ne zaman faaliyete başlayacağı ise bilinmiyor. 2022 sonuna kadar 4 modeli ile Türkiye pazarında yer alması beklenen şirketin, Türkiye CEO’su Kemal Geçer ile çok hızlı bir şekilde ilerleme kat etmesi bekleniyor.

İngiltere merkezli Mobilus Labs, Vinci’nin de dahil olduğu turda 2.7 milyon dolar yatırım aldı

Kemik titreşimi teknolojisini kullanarak emniyet baretlerine entegre halde çift yönlü iletişim sağlayan ve el telsizlerine alternatif ve/veya bunların etkinliğini artıran patentli bir iletişim cihazı sunan Mobilus Labs, 2.7 milyon dolar yatırım aldı.

Gerçekleşen bu yatırım turuna; Chevron Technology Ventures, Vinci BV, Ascension Ventures, Schox VC, Entrepreneur First ve UK Stanford Angels katıldı. İngiltere merkezli şirket, aldığı yatırımı özellikle ABD ve Avrupa’da enerji, inşaat, kimya ve imalat sektörlerinde büyümek için kullanacak.

Eller-serbest şekilde, kulaklıksız ve mikrofonsuz çalışan cihaz, aşırı gürültülü ve tehlikeli ortamlarda net ve güvenli sesli iletişim sağlamak için tasarlanmıştır. Cihaza ek olarak geliştirilen sesli iletişim yazılım platformu ile Mobilus Labs çevrimiçi/çevrimdışı yazılım tanımlı telsiz iletişiminde kesintisiz bir çözüm sunabilmektedir.

Mobilus Labs, 2019’da birinci nesil cihazı ile Trimble’ın Microsoft HoloLens 2 karma gerçeklik ürününün özel sesli iletişim çözümü sağlayıcısı oldu. Şirket, 2020 yılında Vinci Girişim Sermayesi liderliğinde gerçekleştirdiği yatırım turunu takiben, mobiWAN kemik iletimli cihazın ikinci nesil sürümünün ve mobiTALK yazılım platformunun geliştirilmesi ve üretimine odaklandı. Bu süre zarfında Mobilus Labs, Amerikan enerji şirketi Chevron’un rafinerisinde çalışmaya başlayarak petrol ve doğalgaz sektörüne de giriş yapmış oldu. MobiWAN ürünü ayrıca TIME Dergisi tarafından 2021’in en iyi 100 icadından biri olarak değerlendirildi.

Chevron İnovasyondan Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Teknoloji Girişimleri Başkanı Barbara Burger yaptığı açıklamada “Net sesli iletişim, tehlike arz eden sahalarda özellikle önem kazanmaktadır. Mobilus cihazının özellikle yüksek gürültülü endüstriyel ortamlarda işçi güvenliğini artırma potansiyelini deneyimleme fırsatı bulduk. Geleneksel petrol ve doğalgaz tesislerimizde performansımızı artırma potansiyeline sahip teknolojilere odaklanan ‘Core Energy’ fonumuzun bu son yatırımı bizi heyecanlandırıyor.” dedi.

Vinci Yatırım Komitesi Başkanı Şelale Zaim Gorton ise “Mobilus, saha çalışanlarının iletişim deneyimini 21. Yüzyıla taşıyan benzersiz ve çok yönlü bir teknolojiye sahip. Kemik iletim teknolojisi son derece etkin olduğu gibi, aynı zamanda gürültülü ortamlarda bile konuşmayı metne dönüştürme ve sesli asistan özelliklerini mümkün kılıyor. Mobilus, sayısız endüstride iletişimi dijitalleştirme potansiyeline sahip. Bu olağanüstü ürün ve vizyoner ekiple çalıştığımız için çok heyecanlıyız. Chevron’un da bu yolculuğa katılmasıyla Mobilus her zamankinden daha da güçlü ve büyümeye hazır.” dedi.

Mercedes-Benz, otonom araçlarında Luminar teknolojisinden yararlanacak

Mercedes-Benz, perşembe günü yaptığı açıklamada, küresel bir otomotiv teknolojisi şirketi Luminar ile iş birliği yoluna gittiğini duyurdu. İki şirket, Mercedes-Benz’in otomatik sürüş teknolojilerinin gelişimini hızlandırmak için yeni nesil araçlarında Luminar’ın lidar teknolojisini kullanmak için bir anlaşma imzaladığını açıkladı.

Luminar’ın şu anda seri üretime hazırlanan Iris lidar teknolojisinin, araç güvenliğini ve otomatik sürüş sistemlerinin teknik yeteneklerini geliştirmesi bekleniyor. Mercedes-Benz’in araçlarında lidar teknolojisini ne zaman kullanmayı planladığına dair bir açıklama yapılmadı. Ancak Luminar’ın kurucusu ve CEO’su Austin Russell bunun yakın gelecekte gerçekleşeceğini belirtti. Luminar, yaptığı açıklamada, bu ortaklığın şirket için büyük bir ticari kazanç olduğunu dile getirdi. Russell, bu ortaklığın artan güvenlik ve otonom sürüş teknolojisinin gelişimini gösteren bir dönüm noktası olduğunun altını çizdi.

Daimler AG Yönetim Kurulu Üyesi Markus Schäfer, bu ortaklığın Mercedes-Benz stratejisinin önemli bir parçası olduğu görüşünde. Mercedes-Benz, Aralık 2021’de yaptığı bir açıklamada, 2022’nin başında Almanya’da yeni bir Seviye 3 otonom sürüş sistemini piyasaya süreceğini duyurmuştu. Almanya’da düzenleyici onay alan Drive Pilot adlı araç, Mercedes-Benz S-Serisi ve Mercedes-Benz EQS modellerinde kullanıma sunulacak. Bu gelişmenin otonom sürüş teknolojisi için bir dönüm noktası olduğunu belirten Schäfer, Luminar ile ortaklığın bunu daha ileri taşıyacağına inandığını söyledi.

Luminar ayrıca, Volvo Cars ile bir ortaklığa da sahiptir. Bu ortaklık sonucunda otomobil üreticisinin yakında piyasaya sürülecek olan elektrikli SUV aracında tescilli bir algılama sistemi standart olacaktır.

Instagram’ın ardından TikTok da ücretli abonelik özelliğini test etmeye başladı

Popüler sosyal medya uygulaması TikTok, perşembe günü ücretli abonelikler için sağladığı desteği test ettiğini doğruladı. İlk olarak The Information‘ın haberinde belirtilen iddia, şirket tarafından ilerleyen saatlerde doğrulandı.

TikTok’un ücretli abonelik özelliğini test ettiği haberi Instagram‘ın ABD’de sınırlı sayıda kişiyle benzer özelliği test etmeye başladığını duyurmasından kısa süre sonra geldi. Ancak, bu özellik TikTok’un içerik üreticiler için sunduğu ilk gelir elde etme yolu değil. Aralık 2021’de TikTok’un içerik üreticiler için yeni para kazanma yolları sunduğunu sizlerle paylaşmıştık. Bu doğrultuda ilerleyen şirket, yeni CreatorNext adındaki özelliği ile içerik üreticilerin nasıl gelir elde edebileceğini açıklayan bir duyuru yayınlamıştı. CreatorNext hizmeti ile içerik üreticiler, “Tips” özelliği ile doğrudan takipçilerinden bahşiş alabilir ve “Video Gifts” sayesinde paylaştıkları videolar ile takipçilerinden hediye alabilirler.

Şirketin açıklamasına göre ücretli abonelik özelliği, şu anlık erken aşamada bir testin parçası ve geniş çapta henüz mevcut değil. TikTok, özelliğe dair ek ayrıntılar ve özelliğin uygulamada nasıl yer alacağına dair bilgi paylaşmayı reddetti. Fakat “Sizin İçin” sayfasında kullanıcılar, takip etmedikleri içerik üreticilerden videolar görerek yeni profiller keşfedebiliyor. Dolayısıyla, bir içerik için abonelik şartı koyularsa, büyük ihtimalle bu içerik Sizin İçin sayfasında herkese görünür olmaktan çıkarak yalnızca ücretli abonelere özel olacaktır.

Eylül 2021’de ise Twitter, ücretli bir abonelik teklifi olan Super Follows özelliğini kullanıma sunmuştu. Bu özellik ile kullanıcılar, aylık abonelik ücreti karşılığında beğendikleri hesaplara abone olabiliyorlar. TikTok’un son hamlesi, diğer dijital platform rakipleriyle rekabet etmesinin iddialı bir yolu olmasının yanı sıra, içerik üreticilerine kazançlı fırsatlar sunmasına yönelik yeni bir adım oldu.