Ana Sayfa Blog Sayfa 391

Finberg, toplam 47 milyon dolar yatırım yaptığı girişimcilerle bir araya geldi

Türkiye’nin fintech odaklı ilk kurumsal girişim sermayesi olarak yola çıkan, ilk üç senesinde gerçekleştirdiği 7 yatırımın ardından 2021 yılında 11, 2022’in ilk beş ayında ise 16 yatırıma imza atan Finberg bugüne kadar 27 girişim ve 7 fona toplam 47 milyon dolar değerinde yatırım yaptı.

Swissotel The Bosphorus Istanbul’da, Finberg’in yatırım yaptığı girişimlerin kurucuları ve fon yöneticileriyle, Fiba Grubu şirketlerinin üst düzey yöneticilerini buluşturan ve bu sene ilki düzenlenen Get Together etkinliğinde, Finberg geçirdiği dönüşümü ve gelecek yol haritasını paylaştı.

Etkinlikte, Finberg Yönetim Kurulu Üyesi İhsan Elgin, Fibabanka Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Mert ve Fiba Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Murat Özyeğin girişimcilerle büyümek üzerine bir sohbet gerçekleştirdi.

Finberg Yönetim Kurulu Üyesi İhsan Elgin etkinlikte şu noktalara değindi: “Finberg, 5 milyon dolarlık bir fonla yola çıkarken amacı Fibabanka’ya destek sağlayacak fintek girişimlerine yatırım yapmaktı. Fakat zaman içinde ihtiyacın çok daha farklı alanlarda olduğunu gördük. Yatırım yaptığımız sektörleri ve kapsamımızı genişleterek perakende teknolojilerinden siber güvenliğe, block zincir tabanlı iş modellerinden eğitim teknolojilerine kadar farklı alanlarda yatırımlar yaptık. İngiltere’den Doğru Avrupa’ya, Ortadoğu’ya kadar yatırım yaptığımız bölgeleri genişlettik. ‘Fonların Fonu’ yaklaşımıyla klasik bir kurumsal girişim sermayesi kimliğinden sıyrıldık. Finberg artık global çapta finansın ve perakendenin geleceğine yatırım yapan ve onu şekillendiren girişimlerle birlikte yürüyen, Fiba Grubu şirketlerinin yanı sıra yabancı yatırımcıların da yatırım yaptığı uluslararası bir fona dönüşüyor.

Murat Özyeğin, İhsan Elgin, Ömer Mert

Türkiye’deki yatırımlarımızın hem müşteri hem de yatırım alma anlamında yurt dışı pazarlara açılması için yoğun çalışmalar yürütüyoruz. Global ekonomik daralmaya karşı girişimlerimize verdiğimiz desteği daha da artıracağız. Kurduğumuz ekosistem, girişimlerin ve girişimcilerin yanı sıra Fiba Grubu şirketlerinin de onlarla birlikte gelişebileceği ve büyüyebileceği bir yapı halini alacak. İlerleyen günlerde de gerçekleştirdiğimiz yeni yatırımlarımızı ve iş birliklerimizi duymaya devam edeceksiniz.”

Fibabanka Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Mert yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Fibabanka olarak, geleceğin teknolojilerine şimdiden yatırım yaparak yenilikçi ürün ve hizmetleri hayata geçiriyoruz. Girişimcilik ekosistemi içinde var olmak ve bu alanda değer üretmek de bizim için çok kıymetli. Bu alanda var olmaya karar vermemizle Finberg yolculuğumuz başlamış oldu. Fibabanka’nın Finberg stratejisini; yenilikçi ürünler çıkarmak, bankacılık dışında da yetkinlikler kazanmak ve yeni satış kanalları yaratmak olarak 3 başlıkta özetleyebiliriz. Fibabanka ve Finberg sinerjisi girişimciler için de önemli bir avantaj sağlıyor. Buna kredi ihtiyaçlarına çözüm bulmaktan, bir banka ile yakın çalışabilmeye kadar birçok noktada örnek verebiliriz.”

Fiba Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Murat Özyeğin Türkiye’nin girişimcilikte geldiği noktayı değerlendirerek şu açıklamalarda bulundu: “Girişimciliği, bir ülkenin büyümesini tetikleyen ve katma değer sağlayan en önemli unsur olarak görüyorum. Finberg’i kurmamızın ana amacı Türkiye’nin girişimcilik ekosistemine katkı sağlamaktı. Finberg’in geldiği bu noktadan ve yaptığımız yatırımlardan da bunu başardığımızı görüyorum ve bundan çok memnunum. Girişimcilik bizim kurucu değerlerimiz arasında yer alıyor ve bu alana toplumsal sorumluluk anlayışımızla yaklaşıyoruz. AÇEV, Hüsnü M. Özyeğin Vakfı (HMÖV) zamanının ve alanlarının en başarılı sosyal girişimleri olduğu gibi Özyeğin Üniversitesi’nde de girişimcilik üzerine her zaman çalışmalar yapıyor ve öğrencileri bu alana teşvik ediyoruz. Bu bakış açımızla, Dünyada ve Türkiye’de birçok yatırımımız bulunuyor. Girişimcilik kapsamında Türkiye’de geliştirdiğimiz iş birliklerini Avrupa’ya taşımak istiyoruz. “

Şirket kurma hizmeti sunan yerli girişim Defterdar, tanıtıldı

Pandemiyle birlikte rekor artış gösteren yeni şirket kurulumları girişimcilere birçok farklı sorumluluk veriyor. Şirket kurulum süreçlerinden girişimci desteklerine, adres beyanından marka tescil başvurularına, ön muhasebeden dijital dönüşüm çözümlerine kadar şirket yönetiminde önemli noktalar yer alıyor.

Şirket sahiplerinin bu süreçlerdeki tüm yönetimini tek panelde bir araya getiren Defterdar, 360 derece yönetim hizmeti sunuyor. Beykoz’da yer alan yalı ofislerinde tanıtılan Türk girişimi Defterdar şirketlerin kurulumdan yönetime tüm süreçlerine entegre çözümler sunmayı hedefliyor.

Kısa sürede şirket kurma

Üç adımda online olarak iş kurulumu sağlayan girişim geliştirdiği panel ve iş ortaklarıyla muhasebe, sanal ofis ve e-ticaret entegrasyonu gibi hizmetler sağlıyor. Türkiye’nin en başarılı muhasebe girişimlerinden Paraşüt, önde gelen e-ticaret yönetim şirketlerinden Yengeç ve 13 şehirde 53 farklı paylaşımlı ofis çözümü sunan eOfis ile partner olan Defterdar, 1 Temmuz itibariyle faaliyetlerine başlayacak.

Defterdar, eOfis’in Beykoz Yalı lokasyonundaki ofislerinde gerçekleşen lansman etkinliği ile girişim dünyasına adım attı. Defterdar ekibi, Paraşüt, Yengeç ve eOfis yöneticileriyle birlikte girişim dünyasının önde gelen isimlerinin katılım sağladığı lansman Defterdar Kurucu Ortağı Doğukan Coşkun’un konuşmasıyla devam etti.

“Hedefimiz 2022 sonuna kadar binlerce şirketin kurulumunu sağlamak”

Doğukan Coşkun, Defterdar Kurucu Ortağı

Lansmanın açılış konuşmasını yapan Defterdar Kurucu Ortağı Doğukan Coşkun, “Defterdar ekibi olarak 1 yıllık çalışmamızın duyurusunu yapmak üzere sizlerle olmaktan mutluluk duyuyoruz. Küçük bir ekiple başladığımız bu yolculukta başta Paraşüt, Yengeç ve eOfis olmak üzere çok güçlü partnerlikler edindik. Defterdar’ın etkisini büyüten ve ilk adımlarını atmasını sağlayan da bu oldu. 1 Temmuz itibariyle Defterdar tam anlamıyla kullanıma açılacak. Bu tarihten itibaren Defterdar şirketlerin kurulumundan yönetimine kadar birçok farklı hizmeti kullanıcılara sunacak. Türkiye’nin en köklü muhasebe uygulamalarından Paraşüt, e-ticaret entegrasyonu konusunda deneyimli Yengeç ve 53 lokasyonuyla ofis hizmeti sunan eOfis bu projenin en önemli stratejik partnerleri oldu. Başta bu yolculuğun mimarı olan Defterdar ekibine, iş ortaklarımıza, bugün burada bizleri yalnız bırakmayan sizlere ve gelecekte Defterdar ile büyüyecek kullanıcılarımıza teşekkür ediyorum. Bu yıl içerisinde binlerce şirketin kurulumunda imzamızın olmasını hedefliyoruz ve bu hedef için çalışmayı sürdüreceğiz.” dedi.

Ön muhasebe ve e-belge çözümlerimiz ile girişimcilerin yanındayız

Yeni girişimcilerin, kafalarındaki soru işaretlerini gidermek için güvenilir kaynaklara ihtiyaç duyduklarını söyleyen Paraşüt Satış Direktörü Taner Özdoğan, “Girişimcilik ekosisteminin gelişmesine önemli katkılar sağlayacağına inandığımız Defterdar ile iş birliği yapmaktan mutluluk duyuyoruz” diye konuştu. Paraşüt’ün dijital dönüşüm sürecinde işletmelere yol arkadaşlığı yaptığını ifade eden Özdoğan sözlerine şöyle devam etti; “Bu iş birliği ile yeni girişimcilere fatura takibi, gelir gider takibi, raporlama, stok takibi, kredi kartı ile online tahsilat, e-fatura, e-arşiv, e-ihracat gibi temel ön muhasebe hizmetleri sunacağız. Muhasebe hizmetlerinin ötesine geçerek, günümüzde artık neredeyse tüm sektörler için zorunlu hale gelen e-belge çözümlerimizle girişimcilerin dijital dönüşüm süreçlerini hızlı ve kolay bir şekilde tamamlayabilmelerini sağlayacağız. Anahtar Teslim e-Belge hizmetimiz ile girişimciler, yerlerinden bile kalmadan, dakikalar içerisinde e-faturayı da kapsayan e-belge kullanıcısı olabilecek.”

Lonca Girişimcilik Merkezi’nin yedinci döneminden mezun olan 13 girişim

Kuveyt Türk’ün yeni fikirleri destekleyip geliştirerek ülke ekonomisine kazandırmak amacıyla hayata geçirdiği Lonca Girişimcilik Merkezi’nde yedinci dönem programı tamamlandı.

Yüzlerce başvuru arasından seçilen 13 girişime eğitim ve mentorluk desteğinin yanı sıra çok lokasyonlu paylaşımlı ofis, 50bin TL’ye kadar hibe, cihaz geliştiren startup’lara ekstra 15 bin TL Ar-Ge desteği gibi birçok imkân sağlandı.

Dijital ortamda yürütülen ve kamp şeklinde organize edilen eğitimlerin de eklendiği yedinci dönem hızlandırma programı kapsamında girişimcilere, ulusal ve uluslararası yarışmalara katılım imkânı, 10 bin dolarlık sanal sunucu imkânı, alanında uzman kişilerden mentorluk ve danışmanlık desteği ile pazarlama ve tanıtım desteği verildi. Ayrıca Lonca’dan mezun olan girişimciler, KT Portföy tarafından startup’lara yatırım amacıyla kurulan ve Kuveyt Türk tarafından geçtiğimiz günlerde 75 milyon TL yatırım yapılan Lonca Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’na başvuru konusunda önceliğe sahip olacak.

Lonca Girişimcilik Merkezi yedinci dönem girişimleri:

Anneler Satıyor: Annelerin günlük hayattaki tüm ihtiyaçlarını karşılayan, yapay zekâ ile güçlendirilmiş bir sosyal pazaryeri platformudur.

Biriktir: Dünyanın her yerinde, geri dönüşüm yaptıkça ödül kazandırırken firma-yerel yönetim-vatandaş iş birliği sağlayarak maliyetleri ve karbon ayak izini azaltan bir projedir.

BRB: Oyuncuların donanım maliyetlerinden ve güncelleme sürelerinden kurtularak herhangi bir akıllı ekrandan istediği oyunu online oynayabildiği, güçlü oyun bilgisayarı sahiplerinin de kullanmadıkları zamanlarda bilgisayarlarını kiralayarak gelir elde edebildiği bilgisayar paylaşım platformudur.

Coridor: Oyunlaştırma yöntemi kullanarak gençlerin beğendikleri sosyal sorumluluk projelerine ulaşmasını sağlayan, proje sahibi markaların gençlerle bağ kurarak müşteri sadakati kazanmasını ve proje ölçümlemesi yapabilmesini sağlayan mobil uygulamadır.

Cyou Live: Tüm dünyadan yetişkinlere popüler iş gücü yetenekleri ve meslek edindirme odaklı, sosyal ağ gibi çalışan küresel bir uzaktan öğrenme uygulamasıdır.

Devamapp: Elektrikli scooter’lar, saatlik araç kiralama platformları, kiralanabilir elektrikli küçük sınıf araçlar ve toplu taşıma mobilite çözümleri buluşturan mobilite pazar yeri uygulamasıdır.

Geliver: İşletmelerin dinamik fiyatlama ile en uygun kargo alternatiflerine ulaşabileceği, tek bir API ile tüm kargo ve lojistik şirketlerine entegre olabileceği ve tüm taşıma sürecini uçtan uca yönetebileceği bulut tabanlı lojistik uygulamasıdır.

Invesya: Kullanıcıların yapay zekâ yardımıyla ücretsiz olarak kelimelerden sanat eserleri üretebildiği ve ürettiği sanat eserlerini uygulama içerisinde satarak para kazanabildiği bir mobil uygulamadır.

Postuby: ‘Sosyal medyada ne paylaşsam?’ derdini ortadan kaldıran, abonelerine paylaşmaya hazır içerikleri yapay zekâ desteğiyle birlikte sunan bir platformudur.

Sadetoptan: Toptancıların, çok hızlı ve sade bir şekilde müşterilerinden sipariş alabildikleri, aynı zamanda hem cari akışlarını takip edip hem de kolaylıkla tedarik listelerini düzenleyebildikleri, teslimat listeleriyle de tek bir yerden teslimatlarını listeleyebildikleri bir platformdur.

Swatchloop: Tekstil sektörüne özel, marka ve üreticilerin B2B faaliyetlerini gerçekleştirdiği, sektördeki tüm paydaşların yer aldığı (özel sektör, test-sertifikasyon ve Ar-Ge merkezleri, kamu vb.) açık inovasyon, geri dönüşüm-döngüsel ekonomi faaliyetlerini yürütebildikleri sürdürülebilir dijital ekosistemdir.

uStory: İnteraktif edebiyat eserleri yayınlanan, yazarlar ile okuyucuları bir araya getiren mobil uygulama platformudur.

Yancep: Bireylerin küçük tutarlarla, hedeflerine ve risk tercihlerine göre modellenen portföylere yatırım yapabileceği birikim ve yatırım platformudur.

Web uygulama geliştirme platformu Refine, 500 Istanbul liderliğinde 1 milyon dolar yatırım aldı

React tabanlı web uygulama geliştirme platformu Refine, 500 Istanbul önderliğinde girdiği 1 milyon dolarlık tohum yatırım turunu, Emre Baran (Cerbos) ve Emre Burak Kabakçı (Rakam/Liveramp)’nın da katılımıyla tamamladı.

Y. Civan Özseyhan, Ömer F. Aplak ve Eren Erkalkan tarafından kurulan Refine; yönetici panelleri, raporlama ekranları gibi şirket içi yazılımların üretilmesini kolaylaştırırken, geliştiricilerin zamanından %70’e varan oranlarda tasarruf sağlıyor.

2021 yılı Eylül ayında açık kaynak bir kütüphane olarak yayınlanan Refine, geçen kısa sürede alanındaki en popüler araçlardan biri haline geldi. Başta Amerika, Avrupa ve Hindistan olmak üzere tüm dünyadan frontend geliştiricilerinin beğenisini toplayan proje, şimdiden Github’ta 2300 Star sayısına ve aylık 10 bin’in üzerinde indirmeye ulaşmış durumda.

Yatırım turunun ardından açık kaynak tarafında hız kesmeden büyümeyi ve kullanıcı tabanını genişletmeyi hedefleyen Refine, aynı zamanda kendi ekosistemine pratik cloud ve backend çözümleri de ekleyecek bir SAAS hizmetini de bu yıl içerisinde hizmete almayı planlıyor.

Projenin kurucu ortağı ve CEO’su Y. Civan Özseyhan, Refine’ın hikayesini aşağıdaki sözlerle anlattı: “Yıllar boyunca dahil olduğumuz projelerde, şirket içi web uygulamalarına ne kadar çok zaman ve kaynak ayrıldığını gördük. Hazır çözümler, özelleştime imkanları sınırlı olduğundan belli ölçeğin üzerindeki projelerde piyasanın gerektirdiği ihtiyaçlara cevap vermekte başarısızdı. Bu noktadan yola çıkarak, kendi ihtiyaçlarımız doğrultusunda Refine’ı yaratırken; üretkenlik, esneklik ve üretim hızı arasında yeni bir nokta keşfettik. Bunun global alanda bir karşılığı olduğunu görmek gurur ve mutluluk verici.”

500 Istanbul kurucu ortağı Enis Hulli ise; “Refine, önyüz üzerinden kullanıcıları yakalayarak, pazara rakiplerinden apayrı bir noktadan giriş yaptı ve bu da güçlü bir karşılık buldu. Hem yatay, hem dikey anlamda genişleme ve değer üretme noktasında gidilecek daha çok yol var, ancak zaten asıl zor olanı ilk adaptasyonu yakalamaktı.”

10 yılı aşkın süredir farklı projeler ve şirket yapılarında birlikte çalışan kurucu ekip, 2018 yılından bu yana Pankod markası ile açık kaynak alanına girerek front end odağında bir çok başarılı projeye imza attı.

Boyner, ürünleri evde deneyip satın alabileceğiniz yeni hizmeti Boyner Now’ı duyurdu

Dijitalleşme alanında son dönemlerde yaptığı atılımlarla dikkat çeken Boyner, uygulamaya geçirdiği yeni hizmeti Boyner Now ile perakende sektörüne yeni bir boyut kazandırıyor.

Yaklaşık 200 kişilik bir ekibin, dokuz aylık çalışması sonucu hayata geçirdiği Boyner Now uygulaması, online alışverişte müşteri deneyimini bir adım öteye taşıyor.
Boyner mobil uygulamasını içinde yer alan Boyner Now sekmesinden giriş yapan kullanıcılar, seçtikleri ürünleri alternatif beden ya da renkleriyle hiçbir ücret ödemeden sipariş ediyor, 90 dakika gibi kısa bir sürede ürünleri kapısında teslim alıyor ve ürünleri denedikten sonra iade ya da değişim işlemlerini yine rahatça Boyner mağazalarından veya randevulu iade ile kapılarından yapabiliyor.

Cem Boyner tarafından uygulamanın ilk defa ayrıntılarıyla anlatıldığı tanıtım etkinliğinde katılımcılar bu deneyimi canlı olarak yaşadı ve siparişleri etkinlik sırasında Boyner Now müşteri temsilcisi tarafından teslim edildi.

“Önce dene, tamamsa öde”

“Önce dene, tamamsa öde” söylemiyle tüketiciler ile buluşan Boyner Now’ın devrim niteliğinde bir yenilik olduğunu vurgulayan Boyner Grup Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Cem Boyner, “Çok büyük bir ekip ile uzun süredir bu proje için çalışıyoruz. Sıfırdan başlasak böyle büyük bir operasyonu hayata geçiremezdik. Tedarikçilerimiz, iş ortaklarımız ve geniş operasyon ağımız ile yıllardır sanki bu proje için hazırlanmışız. Müşterilerimizi dinledik, online alışverişin bütün acı veren noktalarını topladık.

Sipariş edilen ürünün 90 dakikada teslim edilmesi, farklı bedenlerin sepete eklenmesi ve önce deneyip sonra ödeme yapılması gibi üç büyük yeniliği Boyner Now’da bir araya getirerek, kritik noktalara çözüm olduk. Dünyada bu üç yeniliği bir arada toplayan başka bir uygulama yok. Şu anda ülkemizin yüzde 35’i Boyner Now’ın kapsama alanında, yaz sonuna kadar bu kapsama alanını yüzde 70 oranlarına ulaştırmak ve iki yıl içerisinde, Türkiye’yi yüzde 100 Boyner Now mutluluğu ile buluşturmayı hedefliyoruz.” dedi.

Şu an için minimum alışveriş tutarının 100 TL, gönderi hizmet bedelinin ise 14,99 TL olan sistemde, lansmana özel ilk siparişte hizmet bedeli yok.

Monster Notebook’un Avrupa Yakası Deneyim Mağazası ve Teknik Servis Merkezi açıldı

Monster Notebook Avrupa Yakası Deneyim Mağazası ve Teknik Servis Merkezi, bugün İstanbul Küçükçekmece’de faaliyetlerine başladı. Teknoloji sektörü paydaşlarının ve basın mensuplarının katılımıyla gerçekleştirilen açılış etkinliğinde, Monster Notebook dizüstü bilgisayarlardaki ve PUSAT marka aksesuarlardaki son gelişmeler paylaşıldı.

“Kişiselleştirilmiş deneyim sunuyoruz”

Konuşmasında markanın kullanıcı deneyimi ekseninde yürüttüğü uygulamalara değinen Monster Notebook Kurucusu ve CEO’su İlhan Yılmaz, “Kullanıcılarıyla ömür boyu birliktelik hedefleyen ve gücünü kullanıcılarıyla birebir temasta olmaktan alan bir marka olarak, teknoloji tutkunları neredeyse orada olmaya gayret ediyoruz. İstanbul Kadıköy’deki, Ankara’daki ve İzmir’deki deneyim mağazalarımızla, dijital mağazamızla ve diğer dijital kanallar aracılığı ile Türkiye’nin dört bir yanındaki müşterilerimize hizmet veriyoruz. Avrupa’ya Avrupa’nın en büyük deneyim mağazası olarak faaliyet gösteren Berlin showroom’umuzla ve dijital kanallarımızla, Kıbrıs’a Lefkoşa’daki mağazamızla ve Orta Doğu coğrafyasına Dubai’deki ofisimiz aracılığıyla hizmet veriyoruz. Teknoloji meraklılarının mağazalarımıza gelerek ürünlerimizi yerinde, diledikleri oyunla veya programla birebir test etmelerini, deneyimlerini uzman ekiplerimizle konuşarak kendileri için en uygun konfigürasyonları belirleyebilmelerini çok önemsiyoruz. Bu nedenle kullanıcılarımıza kişiselleştirilmiş bir deneyim sunuyoruz. Ayrıca, Monster Notebook kullanıcılarına herhangi bir bakım veya onarım durumunda maksimum 3 iş günü ile sınırlandırdığımız bir sürede, üstün kalitede teknik servis hizmeti veriyoruz. Şu an teknik servislerimizde ortalama hizmet süresi 1,8 gün. Ayrıca, Monster Notebook sahipleri Ömür Boyu Bakım Garanti’miz kapsamında her sene 6 ayda bir bilgisayarlarını teknik servislerimize getirerek veya ücretsiz kargo ile göndererek, bilgisayarlarının bakımını yaptırıyor.

Monster Notebook olarak kullanıcılarımızın ihtiyaç ve beklentilerini yakından takip ediyor, beklenti ve talepleri en iyi şekilde karşılamak için sürekli geliştirmelerde bulunuyoruz. Bir süredir Avrupa yakasındaki kullanıcılarımıza yönelik yeni bir Deneyim Mağazası ve Teknik Servis Merkezi için gerek sosyal medya platformları üzerinden gerekse birebir görüşmelerimizde talepler almaktaydık. İstanbul’daki kullanıcılarımızın yüzde 60’ının Avrupa Yakası’nda yaşadığı gerçeğini de göz önünde bulundurarak, teknoloji tutkunlarına sağladığımız ayrıcalıkları Avrupa Yakası’ndaki kullanıcılarımıza daha yakından sunabilmek için bu yeni merkezimizi devreye aldık. E5 Karayolu üzerinde Beşyol Metrobüs durağı yakınındaki lokasyonuyla kolayca ulaşılabilir olmasını planladığımız bu yeni merkezimizde, deneyim alanlarının ve teknik servisin yanı sıra senede 50 bin laptop üretme kapasitesiyle üretim merkezi de bulunuyor” dedi.

“Monster ekosistemi maksimum üretkenlik hedefleyen tüm kullanıcılar tarafından tercih ediliyor”

Monster Notebook’un pazardaki konumu ve gelecek dönem hedefleri hakkında bilgi veren Yılmaz, “Gerek kullanıcı deneyimini önceleyen uygulamalarımız sayesinde gerekse dünyayı oyun aracılığıyla daha iyi, daha yaşanılabilir bir yere dönüştürmek tutkusuyla hayata geçirdiğimiz projeler ve inisiyatifler sayesinde oyuncuların göz bebeği olduk. Şu an Türkiye’nin oyun bilgisayarı denilince akla gelen ilk markasıyız. Belki bundan daha da önemlisi, çeşitli pazar araştırmalarına göre ülkemizde sadece oyun bilgisayarı alanında değil, tüm bilgisayar markaları arasında kullanıcı memnuniyet skoru en yüksek markayız. Kullanıcılarımızın oyun deneyimini bütün yönleriyle ele alıyor, oyuna dair bütün alanları kapsayan yatırımlar yapıyoruz.

Mutlulukla ifade edebilirim ki oyun bilgisayarı segmentinde elde ettiğimiz başarılar ve özellikle satış sonrası hizmetler alanındaki gücümüz sayesinde, tüm kullanıcıların güvenini kazandık. Bugün artık Monster ekosisteminin sunduğu pürüzsüz deneyim, yalnızca oyuncular tarafından değil maksimum üretkenlik hedefleyen tüm kullanıcılar tarafından tercih ediliyor. Bir kullanıcının ihtiyacı olan tüm donanım bileşenlerini sağlayan ürün portföyümüzü önümüzdeki süreçte daha da zenginleştirmeyi hedefliyoruz” dedi.

Monster Masters CS:GO turnuvasının finali 11 Haziran Cumartesi günü Avrupa Yakası Deneyim Mağazası’nda!

Canavar’ın Avrupa Yakası’ndaki yeni evi, ödüllü oyun etkinliklerine de ev sahipliği yapacak. Bu etkinliklerden ilki Monster Masters CS:GO turnuvasının final etkinliği 11 Haziran Cumartesi günü saat 12.00’de sevilen oyun yayıncısı Mete Özbey “Easter GamersTV”nin katılımıyla gerçekleşecek. Etkinlikle ilgili detaylı bilgiye ulaşmak için Monster Notebook’un web sitesini veya sosyal medya kanallarını ziyaret edebilirsiniz.

Monster Notebook Hakkında: Yüksek performanslı dizüstü bilgisayarlar ve oyuncu ekipmanları alanında faaliyet gösteren Monster Notebook ömür boyu ücretsiz bakım, oynayamadığın oyun olursa para iadesi, koşulsuz müşteri mutluluğu gibi taahhütlerle sektörde fark yaratıyor ve oyun severler tarafından tercih ediliyor. Türkiye’den çıkan bir dünya markası olma vizyonu doğrultusunda faaliyetlerine devam eden şirket, yurt dışı operasyonlarını Dubai ofisi, Lefkoşa ve Berlin mağazaları üzerinden yürütüyor.

Su siparişi odaklı yerli pazar yeri BiSU’nun hızlı teslimat servisinin ilk yıl verileri

2015’te, su siparişlerini kolaylaştırmak ve kullanıcılarına en iyi hizmeti vermek için pazar yeri olarak kurulan BiSU, 2021 yılında sektör tecrübelerini teknolojiyle buluşturup, sistemde verimlilik yaratarak müşterinin ihtiyaçlarını karşılamak için kendi dağıtım ağıyla hızlı teslimat servisini başlattı.

Yeni servisiyle önemli adımlar atan BiSU, 1. yaşını kutlarken, bu 1 yıl içerisinde ulaştığı verileri de bizimle paylaştı.

BiSU’nun hızlı teslimat servisi, haftanın 7 günü 24:00’e kadar 30 dakikada hızlı teslimat gerçekleştiriyor. Türkiye’nin en bilinen su markaları arasından dilediğini seçme imkanı sunarak damacana su teslimatı gerçekleştiren BiSU, buna ek olarak birçok farklı içeceği de bünyesinde bulundurarak kullanıcılarına ulaştırdı.

Peki 1 yılda neler oldu?

  • Anadolu ve Avrupa yakalarındaki depolarıyla, İstanbul’un en merkezi ve kalabalık ilçelerinde yer alan BiSU’nun hızlı teslimat servisi, toplamda 28 ilçeye hizmet vererek 75 depoya ulaştı.
  • Bulunduğu bölgelerdeki hanelerin %10’una teslimat yaptı.
  • BiSU hızlı teslimat servisi ile İstanbul nüfusunun %78’ini hizmet kapsamına almayı başardı.
  • 850 kişilik istihdam sağladı.
  • Hızlı teslimat servisi ile her ay bir önceki aya göre %40 büyüme performansı yakaladı.
  • BiSU, İstanbul siparişlerini bir önceki yıla göre 4’e katladı!

Başarılı büyümesiyle dikkat çeken uygulama, bu büyümesini artırarak sürdürmeyi hedefliyor. 1 yılın sonunda ulaştığı rakamlarla son derece etkileyici bir sonuç elde eden BiSU’nun 2. yılın sonundaki hedefleri ise şu şekilde;

  • 1000 depo, 10 bin istihdam.
  • 8 büyük ilde teslimat.
  • 500 milyon dolar ciro.

BiSU’dan yeni kategoriler

Damacana su, şişe su, gazlı ve fonksiyonel içecekler, çay ve kahve gibi mevcut kategorilerde hızlı teslimat sağlayan BiSU ayrıca, uygulama arayüzünün gelişmesiyle beraber yeni kategorilerde de hızlı teslimata başladı.

Yeni kategoriler arasında temel gıda, kahvaltılık, atıştırmalık, anne bebek, temizlik, ve kişisel bakım ürünleri yer alıyor. Bu kategorileri mevcut online alışverişin oyuncularından çok farklı bir stratejiyle sisteme ekleyeceklerini belirten kurucu ortaklardan Ergin Üner, bu modeli uygulamanın yenilenen arayüzüyle birlikte, Haziran ayı itibarıyla kullanıcıyla buluşturacakları için heyecanlı olduklarını paylaştı.

Onkoloji odaklı yerli yapay zeka girişimi Massive Bio, 9 milyon dolar yatırım aldı

Biyoteknoloji alanında onkoloji odaklı yapay zeka programına sahip tek şirket olan Massive Bio, liderliğini Revo Capital ve PaigeAI Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Turnacıoğlu’nun yaptığı turda; Alman Kalkınma Finansmanı Kurumu DEG – Deutsche Investitions- und Entwicklungsgesellschaft mbH’nin ek katılımıyla 9 milyon dolar yatırım aldı.

Yatırım, şirketin küresel operasyonlarını genişletmek, pazarlama faaliyetlerini yoğunlaştırmak ve büyük veri destekli yeni ürünler geliştirmek için kullanılacak.

Massive Bio dünyanın neresinde ve hangi ekonomik koşullarla yaşıyor olursa olsun kanser hastalarını klinik çalışmalarla buluşturan ve bunu da teknoloji, büyük veri ve servisi bir araya getirip saatler içinde gerçekleştiren tek şirket. Kanser hastaları kendi bilgilerini sisteme girdiğinde Massive Bio’nun yapay zeka algoritmaları, hastanın verileri ile en uygun tedavi yöntemini ve en yakın klinik araştırma merkezini eşleştiriyor.

Massive Bio Kurucu Ortağı ve CEO’su Selin Kurnaz, “Hasta kayıt değer zincirini tasarlayarak onkoloji ekosisteminde kategori belirleyen bir şirket kuruyoruz. Bu yüzden yeni ve mevcut yatırımcılarımızın desteği bizi heyecanlandırıyor. Bizim bulunduğumuz kategorideki şirketlerden önemli ölçüde farklıyız. Ekonomik gerilemeye rağmen düşük maliyetli ve istikrarlı gelir ile müşteri büyümesini sürdüyoruz. Büyümemizi destekleyen en önemli iç görümüz müşteri talepleri. İşimize olan tutkumuz, bağlılığımız, azmimiz şirketin bir satış veya pazarlama gücü olmaksızın 12 pazarda başarısına ve genişlemesine yol açtı. DEG ve Kenan gibi yatırımcıların finansal desteğine, sağlık uzmanlığına ve küresel kapsama alanına sahip olmanın yanı sıra Revo Capital gibi mevcut yatırımcılarımızın yoğun teknoloji uzmanlığına sahip olmak, hedeflerimizi küresel ve hızlandırılmış ölçekte gerçekleştirmemize yardımcı olacaktır” dedi.

Yatırımın liderlerinden PaigeAI Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Turnacıoğlu ise yatırımı şu sözlerle değerlendirdi, “Massive Bio, ilaç sektöründeki müşterilerini etkilemek ve genişletmek konusunda etkileyici bir geçmişe sahipken, uygulama konusunda da rakipsiz. Büyük ve karmaşık sorunları minimum sermaye ve kaynaklarla çözme cesaretine sahip, motivasyonu yüksek ve birbirini tamamlayan kurucular ile tutkulu ekiplerinden etkilendik. Sermayemiz ve uzmanlığımız ile hayallerini birlikte hızlandırabileceğimizi hissettik. Onkoloji araştırma endüstrisini dönüştürme ve dünyayı değiştiren bir şirket olma potansiyeline sahipler” dedi.

Son iki yıldır Massive Bio ile çalıştıklarını belirten Revo Capital Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Cenk Bayrakdar, Massive Bio’nun yapay zeka destekli platformunun ilaç firmalarına önemli bilgiler sağladığını; bunun yanında platform sayesinde hastaların klinik deneylere erişimlerinin ne kadar kolaylaştığını gördükten sonra, şirketin bir sonraki aşamasına öncülük etmekten gurur duyduklarını ifade etti.

İlk yatırımlarından birini, 2016’nın Eylül ayında 500 Startups’ın İstanbul ayağı olan 500 İstanbul’dan alan Massive Bio, kuruluşundan bu yana 6,8 milyon dolarlık yatırım almıştı. Geçtiğimiz şubat ayında New York bölgesindeki en heyecan verici sağlık start-up’larının yer aldığı NYC Digital Health 100‘e seçildi.

Mükellef, yeni markası Workhy ile globale açılıyor

Türkiye, ABD, İngiltere’nin yanı sıra Estonya üzerinden Avrupa Birliği ülkelerinde şirket kuruluşu ve tüm finansal süreçlerin yönetim konusunda online bir platform olarak girişimcilere hizmet veren Mükellef; bundan böyle yurt dışında Workhy adı ile çalışmalarını sürdürecek. 140’tan fazla ülkede girişimcilerin ihtiyaçlarını uçtan uca karşılayacak olan Workhy ekibi, Mükellef ile edindiği deneyimi de yurt dışına taşıyacak.

Hedef yıl sonuna kadar 20 bin şirket kuruluşuna ulaşmak

Mükellef ve Workhy’nin Kurucusu Okan Şafak, kuruldukları günden bugüne kadar geçen yaklaşık 3 yıllık sürede 100’den fazla ülkede 12 binin üzerinde şirketin kuruluşunu gerçekleştirdiklerinin altını çizerek, artık bu başarılarını yurt dışında Workhy markasıyla sürdüreceklerini açıkladı. Yurt dışı pazarlarda büyüme hedeflerini gerçekleştirmek için kısa bir süre önce yatırım aldıklarını hatırlatan Şafak, bu hedeflerinin ilk adımı olarak Workhy’i hayata geçirmekten dolayı çok mutlu olduklarını söyledi.

Yurt içindeki girişimlere Türkiye, ABD, İngiltere’nin yanı sıra Estonya üzerinden Avrupa Birliği ülkelerinde Mükellef olarak hizmet vermeye devam edeceklerini aktaran Şafak, Workhy olarak ise yurt dışındaki girişimcilerin ihtiyaçlarına A’dan Z’ye yanıt vereceklerini ve halihazırda hizmet verdikleri üyelere global iş fırsatlarını değerlendirme şansı sunacaklarını kaydetti. Kurdukları şirket sayısını bu yıl sonuna kadar yüzde 65 artışla yaklaşık 20 bine taşımayı planladıklarını belirten Şafak, Workhy ile yurt dışından elde ettikleri geliri de 2 katına çıkarmayı hedeflediklerini vurguladı.

“Girişimler için uluslararası bir ekosistem yaratacağız”

“Önümüzdeki dönemde bireysel ve kurumsal şirket sahiplerinin birbirleriyle etkileşimde bulunacağı uluslararası bir ekosistem de yaratacağız” diyen Şafak, sözlerine şöyle devam etti: “Gelecek aylarda sunmaya başlayacağımız 2 yeni hizmet ile Mükellef ve Workhy müşterilerini aynı platformda buluşturup çalışma hayatına ilişkin ihtiyaçlara yönelik çözümleri bütünsel açıdan ele alacağız. Bir başka deyişle girişimcilerin sadece şirket kuruluşunda, marka tescilinde, finansal ve vergisel süreçlerini yönetmesinde ya da teşviklerden faydalanmasında destek olmakla kalmayıp kullanıcılarımızın global ölçekte birbirlerine erişmeleri için alan yaratacağız. Şirketinizi kurun, yönetin ve büyütün mottomuzla; iş ve hizmet arayışlarında birbirleriyle etkileşim içinde olabilecekleri bir yapı oluşturarak, biz globalde büyürken müşterilerimizi de büyütmeye odaklanacağız.”

Gedik Yatırım, etki fonu Founder One’a 2.5 milyon TL yatırım yaptı

Türkiye’nin önde gelen yatırım kuruluşları arasında yer alan Gedik Yatırım, güzel bir iş birliğine imza attı.

Şirket, Türkiye’de tamamen etki yatırımları özelinde kurulan ve bu alandaki ilk girişim sermayesi olan Founder One’e 2.5 milyon TL kaynak taahhüdü ile katılım kararı aldı.

Gedik Yatırım böylece Founder One’ın kurucu yatırımcıları arasında yer almış oldu. Türkiye Girişimcilik Vakfı, Türkiye Bilişim Vakfı ve Maxis Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi AŞ iş birliğiyle kurulan Founder One’ın yatırım komitesi üyeleri arasında Faruk Eczacıbaşı, Sina Afra gibi isimler yer alıyor. Founder One, yaklaşık 100 girişime 300 milyon TL’lik fon büyüklüğüyle yatırım hedefliyor.

“Gedik Yatırım, her zaman ülkesinin yanında”

Gedik Yatırım olarak sermaye piyasalarının her alanında lider olma vizyonuyla yola devam ettiklerini ifade eden Gedik Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Onur Topaç, şunları söyledi: “Hem yüksek getiri hem de toplumsal ve çevresel pozitif etki yaratmayı hedefleyen, yeni nesil bir etki yatırım fonu olan Founder One’ın kurucu yatırımcıları arasında yer almaktan memnuniyet duyuyoruz. Gedik Yatırım olarak 2,5 milyon TL kaynak taahhüdü ile katılım kararı aldık. Founder One, etki vizyonu çerçevesinde iyilik için teknolojiye yatırım yaparak finansal getiri sağlamanın yanı sıra aynı zamanda Türkiye’ye ve dünyaya faydalı olma amacını taşıyor. Biz de sektördeki öncü rolümüzle her zaman Türkiye’mize fayda sağlayacağına inandığımız yatırımların arkasında olmaya devam edeceğiz. Bu tip oluşumların sürdürülebilir ekonomi ve dünyanın geleceği için önemli olduğunu düşünüyoruz.”

Gedik Yatırım’ın piyasa değeri 2 milyar TL

1991 yılında kurulan Gedik Yatırım; halihazırda 160 binden fazla yatırımcının 17,7 milyar TL’nin üzerindeki finansal varlığına ev sahipliği yapıyor. Şirket, 2011 yılından bu yana toplam büyüklüğü 800 milyon TL’ye yakın 22 halka arzda liderlik ve 2 halka arzda eş liderlik yaptı, 130’un üzerinde halka arzda da konsorsiyum üyesi olarak yer aldı. 31 yıl önce 45 bin TL özsermaye ile kurulan şirket, 31 Mart 2022 tarihi itibarıyla 4,1 milyar TL aktif büyüklük ve 561 milyon TL özsermaye seviyelerine erişti. 2022 Mart döneminde 96 milyon TL net kâra ulaşarak bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 23 artış elde etti. Son 5 senede kârını 14 kat, özsermayesini de 6 kat artıran şirketin piyasa değeri 2022 Mayıs itibarıyla 2,3 milyar TL’ye ulaştı.