Ana Sayfa Blog Sayfa 383

Vardiya yönetim yazılımı Shiftplanner, kitle fonlama ile 1.82 milyon TL topladı

Vardiya yönetim yazılımı çözümleri sunan yerli girişim Shiftplanner, kitle fonlama ile fonbulucu üzerinden çıktığı yatırım turunda 1 milyon 820 bin TL toplamayı başardı.

Tüm dünyada uygulanan iki tip çalışma şekli vardır: Standart çalışma ve vardiyalı çalışma.

Standart çalışma şeklinde, çalışanların kaçta işe girip kaçta işten çıkacakları, mola saatleri, izin günleri gibi şeyler her zaman aynıdır. Bu nedenle bu konularda bir planlama yapmak gerekmez, gerekirse de zor değildir. Vardiyalı çalışma şeklinde ise çalışanların çalışma yerleri, çalışma günleri, çalışma saatleri, mola saatleri, izinleri ve daha fazla durum sürekli değişkendir. Ayrıca, standart çalışma şekline sahip bir çalışanın çalışma süresine uymaması genelde çok problem olmaz, ancak vardiyalı çalışanın vardiyasına uymaması veya hatalı vardiya planlaması firma için ciddi sorunlar yaratabilir. Örneğin, bir yazılımcı sabah 9’daki mesaisine geç başlarsa, bu sürede yapacağı işi akşam veya hafta sonu telafi edebilir. Ancak bir çağrı merkezinde vardiyada açık oluşursa bu hem diğer çalışanları iş yükünü etkiler, hem de gelen çağrıların cevaplanamamasına, doğal olarak müşteri memnuniyetsizliğine yol açar.

Bir vardiya yönetim yazılımı olan Shiftplanner ise vardiyalı çalışma sistemine sahip firmalardaki çoğunlukla manuel olarak yürütülen vardiya yönetim süreçlerini dijitalleştiriyor. Ayrıca yapay zeka destekli akıllı vardiya yönetimi özelliğini hayata geçirerek bu alanı akıllılaştırmayı planlıyor.

İlk versiyonunu İngiltere’nin en büyük kahve zincirlerinden biriyle geliştiren şirket, edindiği tecrübelerden yola çıkarak Shiftplanner, v2’yi geliştirmek üzere 2021’de ilk yatırımını aldı ve şirketleşti. Yazılımın yeni versiyonunu 2022 yılının başında kullanıma açıldı. Shiftplanner, v2 şu anda Türkiye’nin önde gelen pek çok firması tarafından kullanılıyor.

Taze Yöre, kitle fonlama ile fonbulucu’da 1.78 milyon TL fon topladı

Üretildiği yöreden gelen doğal ve sağlıklı gıda ürünlerini, doğrudan yerel üreticilerden alabileceğiniz, online pazar yeri platformu Taze Yöre, kitle fonlama platformu fonbulucu’da hedefini tamamlayarak yaklaşık 7 saat içerisinde 1.8 milyon TL topladı.

Paylaşım ekonomisini destekleyen bir gıda teknolojileri şirketi olan Taze Yöre, geleneksel yöntemlerle üretilen yöresel ve coğrafi işaretli gıda ürünlerinin doğrudan üreticilerden satın alınabilmesini sağlayan bir pazar yeri platformu ve bir sosyal etki girişimidir.

Taze Yöre, iş yönetimi ve pazarlama alanlarında 25 yılı aşkın bir tecrübeye sahip Murat Tepe ile 22 yıldır kendi yazılım şirketini yöneten Hüseyin Görgü liderliğindeki bir yazılım ekibi tarafından yaratıldı. Besleyici değeri yüksek gıdaların doğrudan üreticiden, aracısız, gerçek fiyatından tedarik edilmesini sağlayan girişim, aile bütçelerine katkı sağlarken gıda enflasyonunun önüne geçmeyi hedefliyor. Bu yolla yöresel gıda üretimi yapan küçük üreticileri, çiftlikleri, mandıraları, kadın girişimlerini ve kooperatifleri de destekleyen Taze Yöre; sürdürülebilir tarım, gıda ve hayvancılık alanlarında katma değer yaratarak olası iklim değişikliklerinde, küresel ya da yerel krizlerde yaşanabilecek gıdaya erişim problemine de çözüm üretiyor.

Taze Yöre’nin amacı, herkesin besin değeri yüksek, güvenilir gıdaya, uygun fiyatlarla erişimini sağlamaktır. Bunu yapabilmek için de kalkınma ajanslarıyla, üretici örgütleriyle, gıda kooperatifleri ve kadın girişimleriyle iş birliği içinde çalışarak bölgesel kalkınmanın sağlanması da hedeflenmektedir. Özellikle kadınlar ve genç üreticilerimizin, küçük ölçekli ve aile işletmelerimizin desteklenmesi öncelikli hedeflerimizdendir.

Aday takip sistemi PeopleBox, Kariyer.net’ten yatırım aldı

Kariyer.net, yenilikçi İK çözümleri sunan aday takip platformu PeopleBox’a yatırım yaptı. PeopleBox, teknolojik altyapısıyla şirketlerin işe alım sürecini hızlandırma ve aday deneyimini önemli ölçüde iyileştirme hedefiyle 2015 yılında Barış Kürşat ve Emre Meltem tarafından hayata geçirildi. PeopleBox, sunduğu çözümler ile insan kaynakları profesyonellerinin işe alım sürecini uçtan uca dijitalleştiriyor.

Her bir şirkete özel, birbirinden farklı tasarlanan işe alım süreçlerine uyum sağlamak üzere kurgulanan PeopleBox, sadece işe alım konusuna odaklanmış ve bu alanda ihtiyaçlara göre geliştirilen bir aday takip sistemi sunuyor. PeopleBox, İK birimlerine, adaylarla video mülakat yapabilme, kaliteli ve efektif bir CV havuzu oluşturma, görüşme notlarını bulut ortamında saklama, pratik raporlama araçlarıyla benzersiz sunumlar hazırlama gibi avantajlar sağlıyor. İşe alım süreçlerinde insan kaynaklı hata payını en aza indirgeyen PeopleBox, işe alım operasyonlarını daha çevik, kolay ve hızlı hale getiriyor.

Kariyer.net CEO’su Fatih Uysal: “Geliştirdikleri çözümler ve yaptıkları yatırımlarla dijitalleşen İK süreçlerinde öncü konumda yer aldıklarını söyleyen Kariyer.net Genel Müdürü Fatih Uysal, yeni yatırımlarıyla ilgili şunları söyledi: “Türkiye’nin teknoloji alanındaki ilk startup’larından biri olarak, işe alım sürecini dijitalleştiren teknolojilere yatırım yapmayı aralıksız sürdürüyoruz. Günümüzde işe alım ekiplerinin, terzi işi çözümlere ihtiyaç duyduğunu görüyoruz. Bu alanda inovatif çözümler sunan PeopleBox’ın İK profesyonellerinin hayatını kolaylaştıracağına inanıyoruz. Barış Kürşat ve Emre Meltem’in 2015 yılında hayata geçirdiği PeopleBox’ın yatırımcısı ve stratejik ortağı olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.” dedi.

PeopleBox’ın kurucu ortağı Barış Kürşat ise “2015 yılından beri, işe alım deneyimini, süreçte yer alan tüm paydaşlar için mükemmelleştirme hedefiyle çalışıyoruz. İşe alım süreçleriyle ilgili edindiğimiz tüm içgörüleri PeopleBox Aday Takip Sistemi’nde kullanımı kolay ve kişiselleştirilebilen bir ürüne dönüştürerek somutlaştırıyoruz. Müşteri memnuniyetini ön plana alan bir yaklaşımla çalışıyor, bu süreçte adaylar, İK çalışanları, iş birimi yöneticileri ve danışman şirketlerle birlikte İnsan Kaynakları’nın dijitalleşme öyküsünü yazmaktan mutluluk duyuyoruz. Bugün Kariyer.net ile gerçekleştirdiğimiz ortaklık sayesinde PeopleBox’ı, daha fazla işe alım ekibi için kolay, hızlı ve kişiselleştirleştirilmiş işe alım deneyimi tasarlamak için kullanacak olmak bizi heyecanlandırıyor.”

SaaS uygulamalara API servisi sunan Permify, 500 Istanbul liderliğinde yatırım aldı

Saas uygulamalardaki yetki ve erişim sistemlerinin yaratılmasını sağlayan bir API servisi olan Permify, 500 Istanbul liderliğindeki turda yatırım aldı. Tura farklı yatırımcılar da katıldı ancak şu an için hem miktarı hem de yatırımcıları açıklamamayı tercih ediyorlar. Önümüzdeki süreçte detaylı bilgi verilecekmiş.

Fıratcan Doğan, Tolga Özen, ve Ege Aytin tarafından kurulan Permify, Authorization as a service olarak çalışıyor. Permify’daki amaç; yetkilendirmeyi uygulamanın ana yapısından çıkarıp karmaşık ve zor yapıdaki erişim sistemlerini kolay bir şekilde yaratılması sağlamak. Aynı zamanda yazılım ekiplerinin yeni özellik ve ürün çıkarken harcadıkları eforu düşürmek. Permify ile yetkilendirme sisteminizi bir panel üzerinden yaratabilir, yetki kontrolleri için kurallar oluşturabilir ve entegrasyonlar ile uygulamanıza kolaylıkla bağlanıp kullanabilirsiniz.

Konuyla ilgili Fıratcan Doğan: “Saas uygulamadaki yetki ve yönetim sistemlerinin uygulamanın ana logic’inin içerisinde yer alması zamanla karmaşıklaşan yetki sistemini geliştirmeyi, ve uygulamada yeni değişiklikler yapmayı zorlaştırıyor. Biz de tam olarak bu problemi ortadan kaldırıyoruz. Karmaşıklaşan bu yapıyı, ana koddan ayırıp hem yetkilendirme sistemi yaratmayı kolaylaştırıyor, hem de yeni geliştirme için yazılım ekiplerinin eforlarını azaltıyoruz.” dedi.

Aldıkları bu yatırımla ilgili Fıratcan: “Yatırımı şirketin büyümesini desteklemek, Amerika pazarında yeni kullanıcılar elde etmek, ürünü geliştirmek ve entegrasyonları genişletmek için kullanmayı hedefliyoruz. Öncelikle hedeflerimiz arasında Permify ile uçtan uca bir yetkilendirme yapısı kurulmasını ve yönetilmesi inanılmaz kolay hale getirmeyi hedefliyoruz. Bunun yanı sıra Permify olarak hedef pazarımız Amerika olduğu için o pazarda yer almayı, pazarı keşfetmeyi ve orada büyümeyi istiyoruz.” dedi.

Airbnb, çalışanlarına kalıcı olarak uzaktan çalışma fırsatı sunuyor

COVID-19 pandemisinin etkileri yavaş yavaş azalırken, pandemiyle birlikte hayatımızda yer eden uzaktan çalışma modeli her geçen gün daha çok benimseniyor. Airbnb, şirket CEO’su Brian Chesky‘nin çalışanlara gönderdiği bir e-postayı paylaşarak 15 bin çalışan için uzaktan çalışmayı kalıcı hale getirdiğini açıkladı.

COVID-19 pandemisi başladığından beri daha çok insan nerede yaşadığı ve çalıştığı konusunda daha fazla esnek davranıyor. Bu esneklik eğilimine yanıt olarak Airbnb, çalışanların istedikleri her yerde yaşayabilecekleri ve çalışabilecekleri bir model duyurdu. Şirket ayrıca, farklı bölgelerden insanların işe alınması için farklı destinasyonlarla ortaklık kurmaya odaklanacak. “En yetenekli insanlar her yerde yaşarlar, tek bir alanda yoğunlaşmazlar” diyen Chesky, çeşitli topluluklardan işe alım yaparak daha çeşitli bir şirket haline geleceklerini vurguladı.

2008 yılında kurulan ve merkezli San Francisco’da olan şirket, bu yeni model ile çalışanlarına birçok seçenek sundu. Bunlardan ilki “home office” diye bildiğimiz evden çalışma modeli. Airbnb CEO’su, çalışanların çalıştıkları ülkenin herhangi bir yerine yerleşebileceklerini ve bunun çalışanların tazminatını değiştirmeyeceğini ekledi. Haziran ayından itibaren maaş için ülkeye göre tek ödeme katmanları sunacağını söyleyen Airbnb, çalışanlarına harekete geçmeden önce yöneticilerle görüşmeleri gerektiğini ekledi. Şirket, kalıcı uluslararası taşınmalar çok daha karmaşık olduğundan bu yıl buna izin vermeyecek.

Buna ek olarak Airbnb çalışanları dünya çapında seyahat etme ve çalışma esnekliğine sahip olacak. Eylül ayından itibaren çalışanlar, 170’den fazla ülkede yılda 90 güne kadar her yerde yaşayıp çalışabilecek. Peki, ekip içi işler nasıl halledilecek? Chesky, bağlantı kurmak ve işbirliği yapmak için yıl boyunca gerçekleşecek “anlamlı ve yüz yüze” toplantılara öncelik vereceklerini belirtti. Bunun yanı sıra koordineli bir çalışmaya odaklanacak olan ekip, çevrim içi görüşmelerin yanı sıra, saha dışı ve sosyal etkinlikler için belirli bir takvime göre hareket edecek.

27 girişimin eklendiği TRAI Girişimler Haritası’nın Nisan 2022 versiyonunda 248 girişim yer aldı

Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi’nin (TRAI) yeni yayınlanan Yapay Zeka Girişimleri Haritası’nda görüntü işleme, öngörü ve veri analitiği, arama asistanı ve arama motoru, doğal dil işleme, chatbot- diyalogsal yapay zeka, makine öğrenmesi, optimizasyon, otonom araçlar, robotik süreç otomasyonu (RPA) ve akıllı platformlar ile nesnelerin interneti alanlarında çalışmalar yapan 248 girişim yer aldı.

TRAI Girişimler Haritası’nın Ekim 2021, Ocak 2022 ve Nisan 2022’de, kategorilere göre dağılımı şöyle gerçekleşti.

27 Yeni Yapay Zeka Girişimi Eklendi

TRAI Girişimler Haritası’na, Nisan 2022’de 27 yeni yapay zeka girişimi eklendi. İsimleri ve kategorileri aşağıdaki gibidir. Ayrıntılarına sitemizden (https://turkiye.ai/girisimler/) ulaşabilirsiniz.

  • Exairon – Chatbotlar ve Diyalogsal YZ
  • Voiscope – Chatbotlar ve Diyalogsal YZ
  • Artlabs – Görüntü İşleme
  • Mirage Vision – Görüntü İşleme
  • Orientis – Görüntü İşleme
  • PromiseQ – Görüntü İşleme
  • Tractus – Görüntü İşleme
  • Yeditek – Görüntü İşleme
  • EyeCU Vision – Görüntü İşleme
  • Deepsport – Görüntü İşleme
  • Diattack – Makine Öğrenmesi
  • Alterna CX – Makine Öğrenmesi
  • ServIT – Makine Öğrenmesi
  • Volsoft – Nesnelerin İnterneti – IoT
  • Topraq AI – Nesnelerin İnterneti – IoT
  • Arventek – Öngörü ve Veri Analitiği
  • Visiobit – Öngörü ve Veri Analitiği
  • AIgoritma – Öngörü ve Veri Analitiği
  • Pusula AI – Öngörü ve Veri Analitiği
  • Presify – Öngörü ve Veri Analitiği
  • Link Robotik – Otonom Araçlar
  • Romobility – Otonom Araçlar
  • Qdelivery – Optimizasyon
  • UAhero – Optimizasyon
  • Datascope AI – Akıllı platformlar
  • Kavaken – Akıllı Platformlar
  • Textcortex – Doğal Dil İşleme

TRAI Nisan 2022 girişimler (büyük görmek için sağ tıklayıp görseli yeni sekmede açabilirsiniz)

Girişimcilik ekosisteminin geliştiği, yapay zeka çalışmalarının hız kazandığı son yıllarda Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi ekosistemi de önemli ölçüde büyüdü. Kurulduğu 2017 yılını 24 girişimle tamamlayan Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi’nin Girişimler Haritası’nda bu rakam 2018’de 64’e ulaştı. Farklı kategorilerde çalışmalar yapan yapay zeka girişimlerinin de eklenmesiyle 2019’da bu sayı 75’e çıktı.

2020 Mart ayına gelindiğinde ise özel sektörün yapay zekaya olan ilgisi, artan yatırım ve destek imkanlarıyla birlikte yapay zeka girişimleri değer yaratmaya, etki alanını geliştirmeye devam etti ve 112 rakamına ulaştı. 2020’nin Temmuz ayında TRAI Girişimler Haritası’ndaki rakam 134 iken, Kasım 2020’de 145’e, Şubat 2021’de164’e, Haziran 2021’de 184’e, Ekim 2021’de ise 206’ya ulaştı. Ekim 2021’den Ocak 2022’ye kadar başta “Öngörü ve Veri Analitiği” kategorisi olmak üzere 20 startup’ın da eklenmesiyle TRAI Girişimler Haritası’ndaki startup sayısı 226 olurken. 2022’nin ilk çeyreğinin ardından bu rakam 248’e ulaştı.

Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi nedir?

Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi (TRAI) Türkiye’de yapay zeka farkındalığını artırmak ve ekosistemi geliştirmek amacıyla 2017’de kuruldu. TRAI ekosisteminde yer alan girişimlerin akademi ve özel sektör ile buluşmalarına, ortak proje yapmalarına, yatırımcı bulmalarına ve yurt dışına açılmalarına yardımcı olmaktadır.

TRAI yapay zeka ekosisteminin bir parçası olmak için bu bağlantıdan başvuru yapabilirsiniz.

Pazarlama çözümlerine odaklanan Movable Ink, 55 milyon dolar yatırım aldı

Pazarlama sektöründe müşterilere kişiselleştirilmiş deneyimler sunan Movable Ink, Silver Lake Waterman liderliğindeki yeni, 55 milyon dolarlık D Serisi yatırım turunu duyurdu. Yatırım sonrası 1,3 milyar dolar değerlemeye ulaşan şirket, unicorn girişimler arasında yerini almayı başardı. Yatırımcılar arasında Contour Venture Partners ve Intel Capital da yer alıyor.

Markalar, müşterilerine kişiselleştirilmiş deneyimler sunduğunda tüketicilerin birçoğunun satın alma olasılığı daha çok yükseliyor. Fakat, markalar veri yönetimi araçlarına ne kadar yatırım yapsalar da, günümüzde pazarlamacılar hala bazı süreçleri manuel olarak işlemeye devam ediyor. 2010 yılında Vivek Sharma ve Michael Nutt tarafından kurulan Movable Ink, markanın verilerini e-postalara, web sitelerine ve diğer dijital platformlara gömülmek üzere tasarlanmış “içerik modüllerine” çevirerek bu sorunu ortadan kaldırmayı planlıyor.

Bugünün tüketicisinin kişiselleştirme anlamında her zaman olduğundan daha fazla beklentiye sahip olduğunu söyleyen Movable Ink CEO’su ve Kurucu Ortağı Vivek Sharma, markaların deneyimlerini farklı yerlerde, farklı cihazlarda ve yolculuklarının farklı aşamalarında hareket eden insanlara göre uyarlamaları beklendiğini dile getirdi.

Yıl sonuna kadar 700 Movable Ink çalışanına ulaşmayı hedefleyen ekip, şu anda 550 kişiyle küresel olarak hizmet vermeye devam ediyor. Şirket, yaptığı açıklamada, bir satın alma işlemi de duyurdu. Pazarlamacılara müşterilerinin amacının net bir resmini veren ve her müşteriye en ideal içeriği sunmak için yapay zekadan yararlanan Coherent Path, Movable Ink tarafından satın alındı. Şirket ayrıca, Almanya, Avusturya, İsviçre, İskandinav ülkeleri ve Benelüks dahil olmak üzere Avrupa genelinde faaliyetlerine genişlettiğini söylüyor.

Sabancı’dan iki dijital satın alma: SEM ve Radiflow

Veri odaklı dijital pazarlama alanında faaliyet gösteren SEM ile siber güvenlik (operasyonel teknolojiler) konusunda dünyanın önde gelen startuplardan birisi olan Radiflow’u bünyesine katan Sabancı Holding, bu satın almalarla birlikte dijital alandaki küresel ayak izini de güçlendirmiş oldu.

Sabancı Holding’in, ‘yeni ekonomi’ stratejisi kapsamında dijital işlerini global ölçekte yönetmek üzere Hollanda’da kurduğu Dx Technology Services and Investment BV (DxBV) ile dünyanın farklı coğrafyalarına kendi teknoloji çözümlerini sunacak.

“Dünya şirketi olma yolunda önemli adımlar atıyoruz”

Konuyla ilgilivSabancı Holding CEO’su Cenk Alper, “Çatı şirketimiz DxBV aracılığıyla gerçekleştirdiğimiz bu iki satın almayla birlikte, dijital işlerimizde önemli bir atılım dönemine giriyoruz. Daha önce de kamuoyuna ve yatırımcılarımıza açıkladığımız üzere, gelecek 5 yıldaki yatırımlarımızın yüzde 75’i ‘yeni ekonomi’ adını verdiğimiz enerji ve iklim teknolojileri, malzeme teknolojileri ve dijital teknolojiler alanlarında olacak. Dijital teknolojiler kapsamında belirlediğimiz 4 öncelikli sektör olan siber güvenlik, dijital pazarlama, ileri veri analitiği, nesnelerin interneti alanlarında organik ve inorganik büyümemizi hızlı bir şekilde sürdürüyoruz. Bugün itibarıyla, yeni ekonominin Sabancı Topluluğu’nun banka dışı gelirlerindeki payı yüzde 6’ya ulaşmış durumda. Hedefimiz bu oranı 2025 sonunda yüzde 13 seviyesine ulaştırmak. Stratejik hedeflerimizin bir parçası olan bu yatırımları gerçekleştirerek Sabancı’yı dünya şirketi yapma yolunda önemli bir pozisyona taşıyoruz” dedi.

“Beş kıtada çözümler sunacağız.”

Satın alma sözleşmeleri imzalanan SEM ve Radiflow şirketlerinin, bulut ve yazılım hizmetleri sunan SabancıDx ile çok güçlü bir sinerji yaratacağını söyleyen DxBV Yönetim Kurulu Başkanı Kıvanç Zaimler ise, “Yaratacağımız bu sinerji ile bir yandan geniş bir yelpazede global çözümler sunarken, bir yandan da dijital teknolojiler alanında küresel ayak izimizi pekiştireceğiz. Bu üç yapının, geçtiğimiz aylarda kurulumunu tamamladığımız DxBV şirketi çatısı altında faaliyet gösterecek olması da hedeflediğimiz bu sinerjiyi çok daha güçlü kılacak. SabancıDx ile bulut ve yazılım hizmetleri verirken, kritik altyapıları işleten sektör ve şirketler için siber güvenlik çözümlerimizi ise Radiflow sağlayacak. Tüketici pazarlaması alanında ise SEM firmamız müşterilerimize ileri düzey veri analizi yaparak benzersiz bir hizmet sunacak. Beş kıtada global çözümler sunan bu üç şirketimize Sabancı Üniversitesi’nin Ar-Ge gücünü de eklediğimizde, 2025 sonunda bir ‘unicorn’umuz olma potansiyelini görüyoruz.”

Dijital işler, DxBV altında toplanacak

Hollanda’da kurulan ve Sabancı Holding’in yüzde 100 iştiraki olan DxBV bünyesinde faaliyet gösterecek olan SEM ve Radiflow şirketlerinin satın almalarına ilişkin kapanış işlemlerinin, gerekli yasal izin ve onayların alınması şartıyla, 2022 yılı üçüncü çeyrek sonuna kadar tamamlanması öngörülmektedir.

DxBV’nin gerçekleştirmeyi planladığı yatırım projelerinin seyrine bağlı olarak, öngörülen büyümesini desteklemek üzere mevcut 10 milyon dpşar olan sermayesinin 120 milyon dolara çıkarılması hedeflenmektedir.

Hizmet gelirinde 19.8 milyar dolar gelir elde eden Apple, rekor kırmaya devam ediyor

Ocak ayında 123.9 milyar dolar gelir elde ederek rekor kıran ilk çeyrek verilerine ulaşan Apple, 26 Mart 2022’de sona eren 2022 mali yılının ikinci çeyreğine ilişkin mali sonuçlarını perşembe günü açıkladı. Apple kazanç raporuna baktığımızda şirketin satışları için her türlü rekoru kırdığını görmek mümkün. Şirket, yıllık %9 artışla 97,3 milyar dolarlık gelir bildirerek bir kez daha rekor kırmayı başardı.

İlk olarak iPhone satışlarından başlamak gerekirse, iPhone satışları bu çeyrekte yıllık %5 artışla 50,6 milyar dolara yükseldi. Mac satışları ise, şirketin donanım teklifleri arasında en büyük genel sıçramayı gördü. Paylaşılan rapora göre Mac satışları, yıllık %15 artışla 10.4 milyar dolara ulaştı. Apple’ın Aksesuar kategorisi ise, %12 artış sağlayarak 8,8 milyar dolar gelire ulaştı. Apple’ın paylaştığı kazanç raporuna göre yine yalnızca iPad satışlarında düşüş gerçekleşti. Tablet satışları geçen yılın aynı çeyreğine göre %2 düştü. Geçtiğimiz çeyrekte ise, iPad modellerinin satışları bir önceki yılın satışlarına kıyasla yüzde 14 düşmüştü.

Apple ayrıca yıllık %17 artışla rekor kıran hizmet geliri sağlayarak 19.8 milyar dolara ulaştı. App Store, Apple TV+, Apple Music ve iCloud gibi hizmetler, Apple platformunda 825 milyon ücretli aboneliğe ulaştı.

Tim Cook, yapılan açıklamada, “Bu çeyreğin rekor sonuçları, Apple’ın inovasyona aralıksız odaklanmasının ve dünyadaki en iyi ürün ve hizmetleri yaratma yeteneğimizin bir kanıtıdır” sözlerine yer verdi.

Asya ve Afrika’da güneş enerjisi ürünleri sağlayan Sun King, 260 milyon dolar yatırım aldı

Afrika ve Asya’daki evler için güneş enerjisi ürünleri sağlayıcısı olan Sun King, D Serisi finansman turunda 260 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. BeyondNetZero liderliğindeki tur, Catalyst ve Arch Emerging Markets Partners katılımıyla gerçekleşti.

2007 yılında T. Patrick Walsh (CEO) ve Anish Thakkar tarafından Greenlight Planet olarak kurulan şirket, kısa bir süre sonra Sun King olarak yeniden markalaştı. Sun King, 1,8 milyar insanın hala güvenilir bir elektrik şebekesine erişiminin olmadığı Afrika ve Asya’da faaliyet gösteriyor. Bugüne kadar 40 ülkede 82 milyon insanın hayatına güç kattığını söyleyen şirket, 7 ülkede ayda 150.000 yeni müşteriye ulaşıyor. Şirketin güneş enerjisiyle çalışan sistemleri, cep telefonlarına, radyolara ve daha büyük ev aletlerine güç vermek için kullanılıyor.

Sun King tarafından paylaşılan bilgiye göre Kenya’da bugün her beş kişiden biri Sun King’i kullanıyor. Sun King ayrıca, Zambiya, Uganda, Tanzanya ve Nijerya’da da faaliyet gösteriyor. Nijerya’da ise şirketin kullanıcı tabanı yalnızca geçen yıl üç katına çıktı. Sun King’in kurucu ortağı Anish Thakkar, “Sun King, Afrika ve Asya’daki tüketicilere elektrik sağlama şeklimizde küresel bir dönüşüme öncülük ediyor” dedi.

Sun King, kullandıkça öde çözümlerini genişletmek ve buzdolapları gibi cihazlara güç sağlayabilen daha büyük kurulumlar sunmak için 100 milyon dolar kullanmayı planlıyor. Şirket, büyümesinin bir sonucu olarak, 22 milyon ton karbondioksit emisyonunu ortadan kaldırdığını ve tüketicilere 4,4 milyar dolarlık enerji tasarrufu sağladığını iddia ediyor.