Ana Sayfa Blog Sayfa 375

Yerli finansal teknoloji girişimi Paymes, MENA bölgesinin elektronik para kuruluşu PayTabs ile birleşiyor

Aldığı yatırımlar ve ödüllerle dikkat çeken Türkiye’nin en fazla kullanıcıya sahip ödeme platformu Paymes, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’yı kapsayan MENA Bölgesi’nin lider ödeme ve elektronik para kuruluşu PayTabs ile güçlerini birleştiriyor.

Birleşme kapsamında Paymes Türkiye ofisi PayTabs’in Avrasya operasyonlarının yönetim merkezi olurken, PayTabs’in MENA bölgesinde bulunan ofislerine de Paymes markasıyla sosyal ticarete yönelik ürünleriyle hizmet verecek ve bu doğrultuda ürünlerini EMEA Bölgesi’nin tamamına ulaştıracak. Öte yandan, Statisca’nın projeksiyonu, sosyal ticaret satışlarının değerinin 2026 yılına kadar yaklaşık 2,9 trilyon ABD dolarına ulaşacağını gösteriyor. Birleşme sonrası Paymes ve PayTabs ekipleri, mikro satıcıların pazar segmentinin çoğunluk payını yakalamak hedefiyle 2022’de PayTabs ofisleri için ürünler piyasaya sürmek üzere yola çıkacaklar.

PayTabs, MENA Bölgesi ödeme çözümleri lideri

MENA Bölgesi’nin ödüllü, lider ödeme ve elektronik para kuruluşu PayTabs kurulduğu günden bu yana KOBİ’ler ve e-ticaret işletmeleri için oyunun kurallarını değiştiren çevrimiçi, mobil ve sosyal ticaret ödeme çözümleriyle hizmet veriyor. PayTabs, ödemeler odağında birden fazla para biriminde, güvenli ve sorunsuz bir şekilde hizmet veriyor. API eklentilerini kullanan PayTabs, satıcılar için web sitelerinde veya internet mağazalarında “kur ve çalıştır” ödeme özellikleriyle sorunsuz çalışan B2B ve e-ticaret çözümleriyle öne çıkıyor. Satıcılar gerçek zamanlı olarak sisteme dahil edilerek e-ticaret işlerine saatler içinde başlayabiliyor. PayTabs ayrıca işletmelerin elektronik faturalandırma, QR kodu ve sosyal medya ödeme bağlantıları kullanarak ödeme yapmalarına olanak tanıyan dijital faturalandırma hizmetleri de sunuyor. 2021’de PayTabs, MENA pazarında akıllı telefonları ticari satış noktası (POS) terminaline dönüştüren ilk soft POS çözümü olan PT Touch’ı piyasaya sürmüştü.

“Tüm dünyaya finansal özgürlük getirmek için çalışacağız”

Avrasya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgelerinde pazara sunacakları yeni ürünleriyle global bir rekabete girmenin heyecanını yaşadıklarını ifade eden Paymes Kurucu Ortağı Sabrican Zaim: “Türkiye’nin ve Azerbaycan’ın sosyal ticaretteki lider ödeme platformu Paymes olarak MENA Bölgesi’nin lider ödeme kuruluşlarından olan PayTabs ile güçlerimizi birleştirdik. Türkiye’de ve Azerbaycan’daki tüm değerli rakiplerimizin yanında, global ölçekli dünyanın en büyük beş fintech kuruluşuyla da global bir marka olarak rekabete hazırlanıyoruz. Mevcut Türkiye ofisinin de içinde yer alacağı Avrasya operasyonumuzun yeni planlamasıyla birlikte hizmetlerimizi birçok ülkede aktif hale getireceğiz. Bu doğrultuda, EMEA bölgesinde faaliyet gösteren ofislerimiz ve birçok milletten çalışma arkadaşımızla kurum/birey farkı olmaksızın tüm dünyaya finansal özgürlük getirmek için çalışacağız.” diyor.

PayTabs Kurucusu ve CEO’su Abdulaziz Al Jouf ise: “Paymes ile birleşmemizi, Finansal Teknolojiler alanında ayak izlerimizi genişletmek için büyük bir fırsat olarak yorumluyoruz. Paymes ile oluşturduğumuz küresel sinerjiyle birlikte ödeme teknolojilerinin geleceğine yön vereceğiz. E-ticaret ekonomisini küresel olarak büyütmeye yardımcı olma misyonumuz doğrultusunda da milyonlarca işletme ve satıcı için dijital ödemeleri kolaylaştıracağız.” şeklinde konuştu.

“EMEA Bölgesi’ne Türkiye’deki ekiplerimizle destek vereceğiz”

Birleşmenin yönetim ve ekip konularındaki detaylarını paylaşan Paymes Kurucu Ortağı Hasan Jabbarov da şu değerlendirmelerde bulunuyor: “PayTabs ile önemli bir güç birliği anlaşmasına imza attık. Anlaşma kapsamında Paymes ekibinde yönetici unvanlarımız devam ederken sorumluluklarımız farklı bölgeler paralelinde genişleyecek. Çalışma arkadaşlarımızı PayTabs ofislerinde direkt olarak Paymes’in ürünleri ile ilgili süreçlerin yönetiminde görevlendireceğiz. PayTabs’e deneyim sahibi olduğumuz sosyal ticaret alanında yeni ürünlerimizle katkı sunacağız. 2022’de hızla büyüyen Türkiye’deki ekibimizi büyütmeye devam ederek teknik, satış, iş geliştirme noktalarında tüm EMEA Bölgesi’ne Türkiye’deki ekiplerimizle destek vereceğiz.”

“EMEA Pazarında güçlerimizi birleştirerek agresif şekilde büyüyeceğiz”

Paymes Kurucu Ortağı Şehlem Akbulut da birleşmenin agresif bir büyüme getireceğini ifade ederek: “Paymes olarak bölgemizde hızla büyürken şimdi PayTabs iş birliğiyle EMEA bölgesine açılacağız. Bu pazarda büyüme stratejilerimizin bize ivme kazandıracağına inanıyoruz. Kendi bölgelerinde hali hazırda lider iki şirketin güçlerinin birleşimi sosyal ticaret anlayışını önemli ölçüde geliştirecek ve yeni pazarlarda daha güçlü bir yapıda hizmet sunmamızı sağlayacak. Türkiye ve Azerbaycan’da olduğu gibi EMEA Bölgesinde de sosyal ticaretin gelişimini yeni ürünlerimizle desteklemeye özellikle kadınların sosyal ticaretle aile ekonomisine katılımına destek olmaya devam edeceğiz.” açıklamasında bulunuyor.

Paymes’in, PayTabs birleşmesine ilişkin hazırladığı keyifli videoyu izlemek için:

 

Kurumsal seyahat yönetimi platformu sunan Itilite, 29 milyon dolar yatırım aldı

Şirketler için masraf yönetimi platformu sunan girişim Itilite, C Serisi finansman turunda 29 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Tiger Global ve Dharana Capital liderliğindeki Seri C tur, Matrix Partners India ve Tenacity Ventures‘ın katılımıyla gerçekleşti. Itilite, bugüne kadar toplamda 47 milyon dolar yatırım aldı.

Bireysel seyahatlerimiz giderek daha dijital ve sorunsuz hale gelirken iş seyahatleri hala zahmetli manuel süreçlerden oluşuyor. Bireysel ve iş seyahatleri arasındaki uyumsuzluktan doğan Hindistan merkezli girişim, 2017 yılında Anish Khadiya ve Mayank Kukreja tarafından kuruldu. Şirket, seyahat ve masraf verilerine dayalı olarak gider raporlarını otomatik olarak oluşturuyor. Girişim, çalışanları seyahat ederken karşılığında küçük ödüllerle düşük maliyetli seçimler yapmaya teşvik ediyor.

Itilite, Fortune 500 şirketlerinin de yer aldığı 300’den fazla müşterisi olduğunu iddia ediyor. Şirketin müşterileri ağırlıklı olarak Amerika Birleşik Devletleri ve Hindistan’daki müşterilerden oluşuyor. Itilite hizmetindeki seyahat rezervasyonlarının pandemi öncesi rakamlara göre %200 arttığı belirtiliyor. Şirket, bu son fon artışı ile daha hızlı ürün yenilikleri sağlamak için araştırma ve geliştirme yatırımlarını ikiye katlayacağını söylüyor. Pandemi sonrası dönemde dünya yeniden açılmaya hazırlanırken iş ve seyahat alanında yeni trendler de ortaya çıkıyor. Itilite, yeni dünyada seyahat ve masraf yönetimini gerçekleştirmek için yatırımlarını geliştirecek.

Itilite, şu anda yaklaşık 300 kişiden oluşan bir ekiple hizmet veriyor. Kukreja ve Khadiya, önümüzdeki aylarda bu sayıyı ikiye katlamayı planlıyor.

Türk Telekom’dan kurumlar için yeni bulut depolama servisi: Dijital Depo Kurumsal

Türkiye’nin bilgi ve iletişim teknolojileri şirketlerinden Türk Telekom, Dijital Depo Kurumsal hizmetini başlattı.

Türk Telekom, bu hizmetle, kurumsal müşterilerinin verilerini bulut ortamında saklama, her cihazdan kolayca ulaşabilme ve dosyalar üzerinde ortak çalışabilme taleplerini karşılamayı hedefliyor. Böylece kurumlar, kurum içi ve dışı dosya paylaşımı, büyük dosya transferi, eş zamanlı ortak çalışma gibi yetkinlikleri olan Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) uyumlu bu servisten Türk Telekom’un aylık ödeme fırsatıyla faydalanabilecekler.

Aylık ödeme modeli ile sunulan Dijital Depo Kurumsal, kullanıcıların elektronik ortamdaki tüm bilgi ve belgelerini 512 bit kriptolayarak koruma altına alan, her türlü belgeyi saklayan ve bu belgelerin kolaylıkla paylaşılmasını sağlayan bir dosya içerik yönetimi ve arşivleme sistemidir. Mobil uygulaması ve kullanıcı dostu web arayüzü ile internet bağlantısı olduğu sürece tüm verilere erişilebiliyor.

Verileri yurt içinde saklama olanağı

Türk Telekom Ürün ve Servis Yönetimi Direktörü Fatih Türkoğlu, verileri yurt içinde tutma olanağıyla global rakiplerinden ayrıştıklarını vurgulayarak şöyle konuştu: “Türkiye’nin verisini koruma ve saklama vizyonuyla; yerli bulut teknolojilerini geliştirmeye ve iş birlikleri ile sürekli olarak büyümeye devam ediyoruz. Bu anlamda Dijital Depo kurumsal uygulamamız ile kurumsal müşterilerimize maliyet, güvenlik, erişim ve ölçeklenebilirlik avantajları sunuyoruz.”

Erken aşama startuplar için EIT Jumpstarter 2022 başvuruları 20 Nisan’da sona eriyor

Avrupa İnovasyon ve Teknoloji Enstitüsü (EIT) tarafından yürütülen EIT Jumpstarter, farklı sektörlerde faaliyet gösteren erken aşamadaki startupların desteklendiği bir hızlandırma programıdır.

Erken aşama startuplar için Avrupa’nın en iyi ön hızlandırma programlarından biri olan EIT Jumpstarter, girişimcilerin yenilikçi ürün veya hizmet fikirleriyle uygulanabilir bir iş modeli oluşturmalarına ve bu modeli doğrulamalarına yardımcı olmayı amaçlıyor. Bu program kapsamında girişimcilere, EIT’nin eşsiz sektörel ve akademik iş ağından yararlanma ve Avrupa’nın alanlarında en iyi uzmanlarından ve koçlarından birebir destek alma imkanına sahip olacaklar.

EIT Jumpstart Programı:

  • İş modeli geliştirmek ve doğrulamak,
  • Fikirlerini gelecekteki potansiyel yatırımcılara sunmak isteyen girişimcilere yönelik olarak tasarlanmıştır.

Jumpstart Programının Altı Tematik Kategorisi Bulunuyor

Yenilikçi çözümleri sektörden gelen taleplerle birleştirmek ve Avrupa bölgesinin rekabet gücünü artırmak için EIT çatısı altında oluşturulan altı farklı EIT İnovasyon Topluluğunun — EIT Health, EIT Food, EIT RawMaterials, EIT InnoEnergy, EIT Manufacturing ve EIT Urban Mobility — işbirliğinde oluşturulan EIT Jumpstarter program temel olarak enerji, yenilikçi imalat teknolojileri, mobilite çözümleri, gıda ve atık malzeme geri kazanımı ile sağlık alanı teknolojileri alanındaki iş fikirlerini destekleyecektir.

EIT Jumpstarter kimler için uygun?

EIT JumpStarter, teknoloji tabanlı iş fikri sahibi tüm girişimcilerin başvurularına açık. Katılımcılar, sektörler arası benzersiz bir ortamda iş fikirlerini nasıl hayata geçireceklerini öğrenecekler ve ayrıca

  • Ekip oluşturma
  • İş Modeli tasarımı
  • Ürün/pazar uyumunu test etme

konularında eğitim, mentorluk ve danışmanlık desteği alacaklar.

EIT Jumpstarter programı süresince, eğitmenler ve koçlar iş fikrinize en uygun iş modelini bulmanız için size rehberlik edecek ve doğrulamanıza yardımcı olacaklar. Programın sonunda mezunlar; satış sunumu, iş modeli kanvası, rekabet analizi, pazara giriş stratejisi ve yol haritası hazırlayacaklar.

Program süresince, Avrupa’nın en iyi eğitmenlerinden ve mentorlarından destek alacak ve program sonunda 10.000 Euro’ya kadar kazanma şansına sahip olacaksınız.

EIT Jumpstarter 2021 dönemine katılma imkanı bulan ICARBON Kurucusu Erdem Mutlu programla ilgili: “Jumpstarter sürecinde; ‘İş planımızı en iyi duruma nasıl getiririz ve farklı yönlerimizi nasıl keşfedebiliriz?’ gibi sorularımızın cevaplarını çok net şekilde bulduk. Eğitim ekibinin bilgi düzeyi ve programın Avrupa’daki birçok girişimci ile birlikte beyin fırtınasına izin veren interaktif alt yapısının olması, bize geniş bir bakış açısı ve motivasyon kazandırdı. Ülkemizdeki tüm girişimcilerin deneyimlemesi gereken bir program olduğunu düşünüyorum.” dedi.

Önemli Tarihler:

Başvurmayı mı düşünüyorsunuz?

EIT Jumpstarter 2022 programına bu bağlantı üzerinden 20 Nisan’a kadar başvurunuzu yapabilirsiniz. Ayrıca tüm sorularınızı [email protected] adresine de iletebilirsiniz.

Çözümlerini sivil havacılık ve havalimanı işletmeciliğine uyarlayabilen girişimler için yeni program: İGA Hub

Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı İGA İstanbul Havalimanı, girişimcilikle ilgili önemli çalışma yapan kurumlardan İTÜ ARI Teknokent ile iş birliği yaparak sektörde yenilikçi fikirlerin gelişmesi ve ülke ekonomisine değer oluşturması adına İGA Hub girişimcilik programını hayata geçiriyor.

İGA Hub girişimcilik programı kapsamında “Sivil Havacılık ve Havalimanı İşletmeciliği” dikeyinde; akıllı havalimanı, robotik, sürdürülebilirlik, dijitalleşme, IoT, güvenlik, mobilite alanlarındaki girişimlerin olgunlaşması için girişim ekosistemi oluşturulacak. Bu odak alanları ile İGA’nın tüm kurumsal gücünü havacılığın tüm bileşenlerini de yanına alarak, havacılıkla etkileşen diğer tüm sektörleri de kapsayacak bütüncül bir şekilde; yolcular, çalışanlar, iş ortakları ve otoriteler için daha kaliteli, hızlı, ekonomik çözümler sağlayacak projelerin desteklenmesi hedeflendi.

“Sivil Havacılık ve Havalimanı İşletmeciliği” dikeyinde yenilikçi proje geliştiren girişimler başta olmak üzere İGA İstanbul Havalimanı çalışanları ve İstanbul Havalimanı ekosistemi içerisindeki tüm paydaşların da yenilikçi ve teknolojik tabanlı iş fikirleri ile İGA Hub girişimcilik programına başvuru yapabilecek.

Havalimanı işletmeciliğinde küresel bir marka olma hedefi olan İGA İstanbul Havalimanı, yenilikçi ve teknolojik girişimlerin “Sivil Havacılık ve Havalimanı İşletmeciliği” dikeyinde yükseliş göstermesi adına Türkiye’nin önde gelen teknoparkı, İTÜ ARI Teknokent ile yoğun iş birliği görüşmeleri sonucunda İGA Hub hayata geçti.

Bu doğrultuda girişimlerin eğitim, mentörlük, prototipleme, network, yatırım gibi alanlarda gelişim göstermeleri için İTÜ ARI Teknokent’in dünyada ilk 5’te yer alan Kuluçka Merkezi İTÜ Çekirdek’in deneyiminden faydalanarak, girişimlere destek olunacak.

İGA Hub, sektörün kalbinde yer alarak, sektör paydaşlarıyla girişimciler arasında bir köprü olacak. Bu kapsamda ilk çözüm ortağı ise Hasan Kalyoncu Üniversitesi Kalyon Garaj Prototipleme ve Girişimcilik Merkezi oldu.

  • İGA Hub girişim programına kabul edilen girişimlere ihtiyaç duyacakları tüm desteklerin sunulmasının yanı sıra; girişimciler, İTÜ Çekirdek’in her yıl düzenlediği bölgenin en büyük girişimcilik etkinliği olan Big Bang Start-up Challenge’ta toplam 800 bin TL’lik İGA ödül havuzundan pay alma şansı yakalayacaklar.

Günümüzde küresel rekabetteki gücü artırmak amacıyla en stratejik alanlardan birisinin teknoloji olduğunu vurgulayan İGA CEO’su Kadri Samsunlu, bunun en önemli kaynağının da yenilikçi, cesur teknolojiler ve bunu geliştiren start-up’lar olduğunu söyledi.

Başvuru ve detaylı bilgi: igahub.aero

İş sağlığı ve güvenliği platformu intenseye, çalışan sağlığı için yeni ergonomi modülünü duyurdu

Yapay zekâ destekli yerli iş sağlığı ve güvenliği (ISG) platformu intenseye yeni ergonomi modülünü duyurdu.

İşyerlerinde yaralanma meydana gelmeden önce ergonomi risklerini belirlemeye yardımcı olan modül, 3D modeller oluşturarak birden fazla kişinin vücut mekaniğini analiz ediyor ve risk altındaki birden fazla çalışanı aynı anda tespit edebiliyor.

Tesislerdeki ergonomik riskler hakkında gerçek zamanlı videoları işleyen yeni ergonomi modülü, bir yapay zekâ (AI) algoritması tarafından vücut mekaniği ve hareketleri 3D modellerle analiz ediyor. İş sağlığı ve güvenliğinde devrim yaratacak bu yeni araç, vücut hareketlerini otomatik olarak analiz etmek için yapay zekâ kullanırken çalışanların mahremiyetlerini de koruyor ve tüm kişisel veriler kaydedilmeden anonim olarak işleniyor.

intenseye Müşteri Başarı Yöneticisi David Lemon yaptığı açıklamada, “intenseye yapay zekâ kullanarak sürekli nicel izleme yapıyor ve böylelikle daha veri odaklı ve kapsamlı bir yaklaşım geliştirebiliyor. İSG stratejilerine rehberlik edecek şekilde gerçek zamanlı olarak izleme ve ayarlama yapmamız, nicel metrikleri kullanma becerimiz hem verimlilik hem de iş güvenliği sağlıyor. Intenseye ergonomi modülü, vücutta en yüksek gerilmenin nerede, hangi sıklıkta ve ne zaman meydana geldiğini görmeyi inanılmaz derecede kolaylaştıran sonuçlar sunuyor.” dedi.

intenseye’ın Müşteri Başarı Yöneticilerinden Gabrielle Connolly ise şunları söyledi: “intenseye olarak, sahadaki ergonomik performansın tarafsız, nicel değerlendirmelerini yapabilen bir yazılım tasarlamayı hedefledik. Bilgisayarla görme imkânı sunan yazılımımızı Tüm Vücut Değerlendirme (REBA) ve Hızlı Üst Uzuv Değerlendirmesi (RULA) metodolojilerinden ilham alarak geliştirdik. Bilgisayarla görüş yazılımımız bu hesaplama yöntemlerini kullanarak vücutta 21 nokta tanımlıyor; çeşitli görevleri tamamlayarak birden fazla kişiyi takip ediyor ve ergonomik performanslarını değerlendiriyor.”

İş sağlığı ve güvenliğinin geleceği

intenseye platformunun ergonomi modülü insanların yaptığı değerlendirmeden çok daha fazlasını sunuyor. Modül, vardiyalardaki riski belirlemek için tüm eylemler üzerinde bir değerlendirme yapıyor ve böylelikle çalışanın ergonomi riskine ilişkin gerçek anlamda bütünsel bir görüş sağlıyor. Tüm iş vardiyasının anlaşılması, yönetimin herhangi bir güvenlik veya sağlık sorunu ortaya çıkmadan önce durumu düzeltmek için çözümleri hızla uygulamasına olanak tanıyor. Daha önceki ergonomi analizlerinde teknoloji kullanımı kısıtlı iken intenseye’ın teknolojisi İSG uzmanlarının hayatını kolaylaştırıyor. Eski sistemlerde bir kişi tek bir çalışanın gözle analizini yaparken diğer çalışanların riskli pozlarını kaçırabiliyordu. Fakat intenseye teknolojisi, birden fazla kamerayla entegre olarak aynı anda birden fazla kişinin riskli ergonomi pozlarını tespit edebiliyor. Bu sayede sakatlanmaların da önüne geçilebiliyor. intenseye’ın teknolojisi ile tüm bu riskler, çalışanın gizliliği korunarak engelleniyor. Çalışanların mahremiyeti gözetilerek sık yapılan duruş bozuklukları konusunda İSG uzmanları bilgilendiriliyor ve İSG kültürü tesislerde yaygınlaştırılıyor.

WhatsApp’ta grup sohbetlerini önemli ölçüde değiştirecek yeni özellik: WhatsApp Topluluklar

WhatsApp, perşembe günü yaptığı bir açıklamada, kullanıcıların ayrı grupları tek bir çatı altında toplayabilecekleri “Topluluklar” adında yeni bir özelliği tanıttı. Mark Zuckerberg’e göre mesajlaşma uygulaması için “büyük bir değişimi” temsil eden bu yenilik, WhatsApp’ta grup sohbetlerini önemli ölçüde değiştirecek gibi görünüyor.

Facebook’taki bir gönderide Zuckerberg, Topluluklar’ın WhatsApp ve Meta için büyük bir değişim olacağını söyledi. WhatsApp Toplulukları sayesinde kullanıcılar, birbirinden ayrı grupları tek bir çatı altında, kendilerine uygun bir yapıda toplayabilecek. WhatsApp tarafından paylaşılan bir blog gönderisine göre bu özellik, kullanıcıların Topluluğun tamamına gönderilen güncellemeleri alabilmesine izin verecek. Kullanıcılar, kendileri için önemli olan konularda daha küçük sohbet gruplarını kolayca oluşturabilecek. Örneğin, bir okul müdürünün tüm ebeveynleri bir araya getirip önemli haberler paylaşması ve belli sınıflar için gruplar kurması kolaylaşacak.

Bu yıl içinde test edilmeye başlanacak

Şirket, bu grupların tam olarak nasıl oluşturulacağına dair ayrıntıları paylaşmadı; fakat, özelliğin bu yıl içinde “belirli ülkelerde” test edilmeye başlanacağı biliniyor. Daha başlangıç döneminde olan WhatsApp Topluluklar da diğer sohbetlerde olduğu gibi uçtan uca şifrelemeyle korunacak.

Grup yöneticileri mesajları silebilecek

WhatsApp ayrıca, yayınladığı blog gönderisinde, grupların WhatsApp’taki işleyişi konusunda da birtakım iyileştirmeler yapacağını açıkladı. Şirket, bir Topluluğa ait olsun veya olmasın, daha büyük sohbetlerdeki yükü azaltmayı planlıyor. Yeni özellikler arasında dikkat çeken ilk özellik, grup yöneticilerinin mesajları silebilecek olması. Grup yöneticileri uygun olmayan mesajları artık herkesin sohbetinden silebilecek. Bununla birlikte kullanıcılar, 2 gigabayta kadar dosya paylaşımı yapılabilecek. İfade simgeleri, sohbetlerde mesaj atmak yerine düşüncelerinizi kolayca ifade edebilmenizi sağlayacak. Daha büyük sesli arama gruplarının müjdesini veren WhatsApp, 32 kişinin katılabileceği sesli arama özelliğini kullanıma sunacağını açıkladı.

Telepsikiyatri hizmeti sağlayan Iris Telehealth, 40 milyon dolar yatırım aldı

ABD genelindeki sağlık sistemleri için telepsikiyatri hizmetleri sağlayıcısı olan Iris Telehealth, B Serisi finansman turunda 40 milyon dolar yatırım aldığını duyurdu. Finansman turu, Concord Health Partners ve Columbia Pacific Advisors tarafından ortaklaşa yönetildi.

Ruh sağlığı ve davranış bozuklukları ile mücadele eden hastalara zamanında ve kaliteli bakım sağlamak geçtiğimiz son yıllarda çok daha zor bir hal aldı. Bu zorluğu çözmeye odaklanan ve 2013 yılında kurulan Iris, sağlık kuruluşlarının hastalar için kaliteli sağlık hizmetlerine erişimi artırmalarına yardımcı olur. Sağlık sistemleri, hastaneler ve toplum sağlığı merkezleri gibi sağlayıcılar aracılığıyla telepsikiyatri hizmeti sunan girişim, şu anda yaklaşık 200 hastane ve toplum sağlığı merkezi ile işbirliği yapıyor. Şirket ayrıca, daha etkili sağlık hizmetlerine ihtiyaç duyan hastalar için önceliklerin belirlenmesine ve uygun lisansa sahip sağlık çalışanlarının yönlendirilmesine yardımcı oluyor.

Özellikle son 18 ayda katlanarak büyüdüğünü söyleyen girişim, yeni sermaye sayesinde sağlık hizmetlerinin genişlemesini hızlandırmak için 4 ana alana yatırım yapmayı planlıyor. Şirket, öncelikle müşteri talebini karşılamak ve uzun vadede başarı sağlamak için klinik operasyon ekiplerini büyütmek için son finansmanı kullanacak. Ayrıca, daha fazla kurumsal sağlık sistemine ve toplum sağlığı merkezine hizmet sunmak için pazara açılma stratejilerini geliştirecek. Ürün ve teknoloji ekibini genişletmeyi planlayan girişim, hastaların ve müşterilerinin artan ihtiyaçlarını karşılamak için klinik ve kurumsal çalışanlardan oluşan ekiplerini de büyüteceğini açıkladı.

Iris Telehealth CEO’su Andy Flanagan, “Geçtiğimiz 9 yıl boyunca hedefimiz, sağlık kuruluşlarının hayat kurtaran bakıma erişimi artırmalarına ve hastaları iyileştirmelerine yardımcı olmak için yüksek kaliteli sanal davranışsal sağlık hizmetleri sunmaktı” sözlerine yer verdi.

Hukuk alanında çözümler geliştiren Filevine, 108 milyon dolar yatırım aldı

Hukuki dava yönetimi için çözümler geliştiren Filevine, StepStone Group liderliğindeki 108 milyon dolarlık D serisi finansman turunu tamamladığını duyurdu. Yeni yatırımcı Golub Capital ve mevcut yatırımcılar Signal Peak Ventures ve Meritech Capital, tura katılan diğer isimler arasında yer alıyor.

Gizlilik ve güvenlik konusunda uzmanlık eksikliği nedeniyle hukuk sektöründe yeni teknolojilerin benimsenmesi zor bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Girişimin fikri, Filevine Kurucu Ortağı ve CEO’su Ryan Anderson‘ın açıklamasına göre, bir avukat olmanın prosedüre dayalı uğraşlarını ilk elden denemenin hayal kırıklıklarından doğdu. Filevine, Anderson, Jim Blake ve Nathan Morris tarafından 2014 yılında kuruldu.

Filevine, kullanıcılarının yoğun ve tekrarlayan işleri otomatikleştirmesini sağlayarak daha önemli işlere odaklanmasını sağlıyor. Girişim, Savunma, Kişisel Yaralanma, Şirketler Hukuku ve hemen hemen tüm diğer uygulama alanlarında ülkenin en büyük hukuk firmalarından bazıları tarafından kullanılıyor. Filevine yazılımı, hukuk ekiplerine vaka yönetimi, e-imza, belge yönetimi ve müşteri iletişimi gibi birçok alanda yetki veriyor.

Filevine, büyümesinin bir sonraki aşamasını hızlandırmasına yardımcı olacak iki yeni ismi üst düzey yönetici kadrosuna kattığını da açıkladı. Yapılan açıklamaya göre 15 yılı aşkın süredir müşteri odaklı yazılım platformları geliştiren Scott Brown, Filevine’ın yeni CTO’su olarak kariyerine devam edecek. 25 yılı aşkın deneyime sahip olan Ian Charles ise, yeni Filevine CFO’su olarak görevini sürdürecek.

Şu anda yaklaşık 500 kişiden oluşan bir ekip ile hizmet veren Filevine, yeni sermayeyi hangi alanlara yatırım yapmak için kullanmayı planladığını açıkladı. Şirketin açıklamasına göre 108 milyon dolarlık finansman, satış ve pazarlama gibi alanları desteklemenin yanı sıra, şirketin mühendislik ve ürün ekiplerini büyütmesi için kullanılacak.

Japon girişim 3DOM, Geely elektrikli araçlarını kullanarak filo hizmeti sunacak

Bir Japon akü şirketi geçen Perşembe günü yaptığı açıklamada, Çinli Geely Holding Group‘un elektrikli araçlarını kullanarak ticari bir filo hizmeti başlatacağını duyurdu. Buna ek olarak şirket, şirketlerin karbon ayak izini azaltmalarına yardımcı olmayı amaçlayan bir hizmet alanına katılacağını söyledi.

Piller için ayırıcılar geliştirmek üzere 2014 yılında kurulan üniversite liderliğindeki bir girişim olan Yokohama merkezli 3DOM Inc, kullanıcıların yüksek satın alma maliyetlerinden kaçınabilmeleri için karbon nötr elektrikli araç hizmetini abonelik veya kiralama yoluyla sunacağını söyledi.

Şirketler, karbon ayak izlerini azaltmak için yatırımcılardan ve halktan artan bir baskı altındalar ve Çinli otomobil üreticileri, nispeten düşük maliyetli, pilli elektrikli araçlarıyla Japonya’da başı çekiyor.

Önde gelen Japon dağıtım şirketi Sagawa Express ticari mini araçlarının 7.200’ünün tamamını bu yıl Guangxi Automobile Group tarafından sağlanan elektrikli araçlarıyla değiştirmeye başlamayı planlıyor. Diğer bir firma olan SBS Holdings, Dongfeng Motor grubu tarafından üretilen elektrikli kamyonları kullanmayı planlıyor.

3DOM, Geely’nin hafif ticari minibüsüne güç sağlayacak elektriğin, rüzgar enerjisi ve diğer yeşil kaynaklardan üretileceğini söyledi. Minibüsleri kiralamak için hizmetin işletme maliyetinin benzinle çalışan bir filo ile eşit olacağını söyledi.

3DOM, filonun yaklaşık 7.500 araçtan oluşacağını, teslimat hizmetleri ve süpermarket operatörleri de dahil olmak üzere birkaç şirketin hizmeti düşündüğünü söyledi.

Diğer Japon otomobil üreticileri arasında Mitsubishi Motors, posta hizmeti için elektrikli araçlar üretirken, Toyota Motor, yakıt hücreli hidrojen elektrikli araçlarını kullanmak için testler yapıyor.