Ana Sayfa Blog Sayfa 369

Yıldız Holding ile UN Women, kadın girişimciliğini desteklemek için güçlerini birleştirdi

Yıldız Holding, global değerleri arasında önemli yer tutan kapsayıcılık ve kültürel farklılıkların desteklenmesi çerçevesinde fırsat eşitliği başta olmak üzere pek çok önemli girişime imza atıyor.

Yıldız Holding Kadın Platformu aracılığıyla gerçekleştirdiği bu çalışmaları küresel ölçeğe taşımayı hedefleyen Holding son olarak Birleşmiş Milletler tarafından kurulan ve UN Women‘ın (Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi) yürütücülüğünü üstlendiği, dünya genelinde kadın girişimciler için elverişli ekosistemler yaratmayı amaçlayan çok paydaşlı “Women’s Entrepreneurship Accelerator” (WEA) girişimine dahil oldu.

UN Women Avrupa ve Orta Asya Bölge Ofisi’nde gerçekleşen törende, Yıldız Holding’i Yönetim Kurulu Üyesi ve GODIVA CEO’su Nurtaç Ziyal Afridi, UN Women’ı ise Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü ve Türkiye Temsilcisi Alia El-Yassir temsil etti. Törene Yıldız Holding Kadın Platformu Elçisi Begüm Mutuş da katıldı.

Söz konusu iş birliği çerçevesinde Yıldız Holding şirketleri UN Women desteğiyle kadın girişimciliğini teşvik eden örnek uygulamalara hız verecek. Diğer yandan UN Women ve Yıldız Holding, Cinsiyete Duyarlı Tedarik ve Yatırım (GRPI) Programı’nın hedeflenen ülkelerde yayılması için iş birliği yapacak. Holding önümüzdeki dönemde UN Women ile aynı konu odağında başka operasyonel ve stratejik iş birlikleri de geliştirecek.

Param, 200 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Türkiye’nin ilk elektronik para kuruluşu TURK Elektronik Para A.Ş., Param markası ile hesap, cüzdan, ön ödemeli kart, sanal POS, fiziki POS yurt içi ve yurt dışı para transferi ürünleri ile kurumsal ve bireysel müşterilerine finansal hizmetler sunuyor.

Tamamı yerli sermayeli ve alanlarında uzman kadrosu ile kurulduğu günden bu yana ilklerin Fintech’i olan Param; Mastercard, VISA, Troy ve Discover kart şemalarının tümüne sahip tek elektronik para kuruluşu, Bankalararası Kart Merkezi (BKM)’nin ilk banka dışı üyesi, Banka ve Kredi Kartları kanunu kapsamında lisans alan ilk banka dışı kuruluşu oldu. Param, 600’ün üstünde çalışanı ile faaliyetlerini sürdürüyor.

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), CEECAT Capital, Alpha Associates ve Revo Capital’ın katıldığı ilk turda 200 milyon dolar değerleme ile Param finansal teknoloji sektörünün en önemli yatırımlarından birini aldı.

Sektörlerin kendilerine özgü ihtiyaçlarına 138 farklı ortak markalı kart programı ile özel finansal çözümler sunan Param, son 12 ayda 5.4 Milyon Kart kullanıcısı, 90.000 Üye işyeri, 12.000 avantajlı alışveriş noktası ile 36 milyar TL’lik işlem gerçekleştirdi.

2021 yılında, Türkiye’nin en büyük tahsilat sistemi ve açık bankacılık şirketi Eçözüm Bilgi Teknolojileri A.Ş.’nin çoğunluk hissesini alan, takdir ve ödüllendirme sistemi şirketi Momento Reklam ve Pazarlama Tic. A.Ş.’ye yatırım yapan Param, yatırımları ile ürün ve hizmetlerine güç katmaya devam ediyor.

Türkiye’nin fintech alanındaki en iyi alt yapılarından birine sahip olan Param, tüm geliştirmelerini Ankara ve İstanbul’daki teknoloji ve inovasyon merkezlerinde gerçekleştiriyor. Çalışanlarının %60’ı kadın olan Param’ın üst yönetimininin %63’ü kadın yöneticilerden oluşuyor. Param, ilk yatırım turunun ardından Türkiye’deki büyümesini devam ettirirken bir yandan da sunduğu kaliteli ürün ve hizmetleri global ölçeğe taşımayı hedefliyor.

Param Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Emin Can YILMAZ: “Yaratıcıyız, hızlıyız, çok çalışkanız, asla pes etmeyiz, bize katılan ortaklarımızla birlikte çok daha güçlüyüz ve ilk hedefimiz Avrupa”

Param Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Emin Can Yılmaz Fintech sektörünün lider markası Param’ın ilk turda aldığı uluslararası yatırım başarısı hakkında: “Küçük bir ekip ile çıktığımız yolda bugün 600 kişilik bir aileyiz. Müşterilerimizin ihtiyaçlarını ve memnuniyetlerini en ön planda tutarak finansal ihtiyaçlara çözümler yarattık. Bu çözümleri ürünleştirdik ve başarılarını müşteri memnuniyetine bağladık. Param için müşteri memnuniyeti takıntıdır ve her şeyin üstündedir. Fintech sektöründeki ilkleri hayata geçirirken, ilk olmanın getirdiği zorluklar karşısında asla pes etmeden, ekip arkadaşlarımızla birlikte insan üstü bir çalışma ile bugünlere geldik.

Büyümesindeki her bir kilometre taşına büyük emek verdiğimiz Param, uluslararası yatırım kuruluşlarının ortak olduğu bir şirket oldu. Londra Merkezli Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası EBRD, Luxemburg merkezli CEECAT Capital, Zürih merkezli Alpha Associates ve Amsterdam merkezli Revo’nun da katılımı ile ilk serimizi tamamlamış olduk. İnanılmaz gurur ve onur duyuyoruz. Her bir çalışma arkadaşıma bugüne kadarki emekleri için tek tek teşekkür ediyorum, bu birlikte başarılacak bir hayaldi ve hep beraber başardık.

Değer yarattık, müşterilerimizi mutlu ettik, büyüdük. Şirketimiz, kurulduğu günden bu yana her şirketin doğal ihtiyacı olan karlı bir operasyon ile sermayesini güçlendirerek, sağlam zeminlere basarak büyüdü. Teknoloji geliştirdiğimiz gibi finansal modeller geliştirdik, güçlü ve sürdürülebilir büyümeyi bu güçlü kaslarımız ile sağladık.

Takvimleri hızlandırdık, yılları aylara, ayları haftalara, haftaları günlere sıkıştırdık. Geldiğimiz noktada yabancı yatırımcılarımızın bize olan güvenleri sonucu sektörün aldığı en büyük sermaye girişi ile bugüne kadar yaptıklarımızın daha iyisini yapacağımıza eminiz. Yatırımcılarımıza yanımızda oldukları, bize güvendikleri, hayallerimize bizimle birlikte yürümek istedikleri için çok teşekkür ediyoruz. Bundan sonra bir hedefimiz daha var; yatırımcılarımızın en iyi yatırımı olmak.

Bilgimizi, birikimimizi, yeteneklerimizi ve çalışkanlığımızı Avrupa’ya transfer edeceğiz. Bu bizim için yeni bir hedef değil, iki yıl önce Param UK ile bir başlangıç gerçekleştirdik. Param UK, FCA’den lisansını almış, ürünü hazır olan ve kısa bir süre içinde pazara giriş yapacak olan ilk yurt dışı kuruluşumuz oldu. Bu günlerde ise Param EU için hazırlıklara başladık. Bu yıl bizi Avrupa’da görmeye başlayacaksınız. 2023 ise Avrupa’da büyüme yılımız olacak, bütün bunların yanında Türkiye’nin en büyük Fintech’i olmayı asla bırakmayacağız.” dedi.

EBRD Özel Sermaye Eş Başkanı İlker Yöney konuya ilişkin şunları söyledi:

“Emin ve Param grubunu ödemelerde ve Fintech’te yenilikçi çözümlerin dağıtımını hızlandırma konusunda desteklemekten mutluluk duyuyoruz. Dijital geçiş, EBRD için en önemli öncelikler arasındadır ve Param gibi şirketlerin tam potansiyellerine ulaşmalarına ve müşterilerine yüksek kaliteli hizmetler sunmalarına yardımcı olmaktan gurur duyuyoruz. Teknolojinin gücüyle işletmelerin kapsayıcılığı, entegrasyonu ve esnekliği destekleyebileceğine inanıyoruz. EBRD finansmanının, bilgi birikiminin ve yerel mevcudiyetinin Param Grubu’nun stratejik hedeflerine ulaşmasına ve hem Türkiye’de hem de daha geniş bir bölgede daha fazla genişlemesine yardımcı olacağından eminiz.”

Türkiye’de önemli bir yatırımcı olan EBRD, 2009’dan bu yana, ülke ekonomisinin çeşitli sektörlerine 373 proje aracılığıyla 16 milyar Euro’dan fazla yatırım yaptı. EBRD’nin Türkiye’deki 7 milyar Euro’yu aşan portföyü, Banka’nın yatırım yaptığı 38 ekonomi arasında en büyüğüdür

CEECAT Capital yetkilisi Anthony Stalker konuya ilişkin şunları ekledi:

“Sektörün öncü ve inovatif şirketi TURK Elektronik Para A.Ş.’nın (Param) bölgesel lider olma yolculuğunda yanlarında olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Param takımı 7/24 tutku ile hizmet verdiği müşterilerinin başarısı için çalışıyor. CEECAT Capital olarak bölgeye 2005 yılından bu yana yatırım yapıyoruz. Yatırım temalarımızın en önemlilerinden biri, sektöründe lider olma potansiyeline sahip şirketlere yatırım yaparak yurtdışı pazarlara taşımak. Param ekibinin mükemmeliyetçi duruşu ile bu hedefi gerçekleştireceğine inanıyoruz. Emin ve Param’ın güçlü çekirdek yönetim ile çalışıp Param’ın Türkiye’de ve yeni ortaklıklar ile bölgede büyümesini ivmelendirmeyi ve Param’ın hizmetlerinin Avrupa’ya ihracatını hedefliyoruz.

90 bin Euro ödüllü City RAPTOR İstanbul, kentsel çözümler sunan girişimlerin başvurularını bekliyor

EIT Urban Mobility tarafından desteklenen, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Farplas Otomotiv, Fark Labs, ve BGI ortaklığı ile hayata geçirilen toplamda 90 bin Euro ödüllü City RAPTOR İstanbul için başvurular başladı.

Ulaşım için Hızlı Uygulamalar (RAPTOR), niş kentsel hareketlilik zorluklarına hızla çözümler yaratan ve test eden bir programdır. Katılımcılar en yenilikçi, uygulanabilir ve etkili çözümleri sunmak için yarışırlar. RAPTOR, Avrupa Birliği’nin bir kuruluşu olan Avrupa İnovasyon ve Teknoloji Enstitüsü’nün (EIT) bir girişimi olan EIT Urban Mobility tarafından finanse edilmektedir.

City RAPTOR İstanbul‘un temel amacı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel hareketlilik alanında karşılaştığı 3 zorluğa karşı çözüm geliştiren yeni girişimleri finanse ederek yerel çözümleri teşvik etmektir. Projeye kabul edilen girişimler; eğitim ve mentörlük hizmetleri ile birlikte proje ortakları tarafından çözümlerin geliştirilmesi için sağlanacak olan veri ve kaynaklardan da faydalanacaklardır.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel hareketlilik alanında karşılaştığı 3 zorluk:

  • Taksi sürücülerinin lisanslarının denetlenmesi
  • Taksilerde kısa mesafe yolcu ayrımının önüne geçilmesi
  • Deniz Taksi ulaşım ağının optimize edilmesi ve toplu taşıma sistemleri ile entegrasyonunun arttırılması

Yukarıda belirtilen alanlarda teknoloji tabanlı ve yenilikçi çözümü olan başvuruların kabul edileceği program sonucunda, başarılı olan 3 girişim ayrı ayrı 30 bin Euro ile ödüllendirilecektir. Ayrıca EIT Urban Mobility, İBB, Farplas Otomotiv, Fark Labs ve BGI tarafından yapılacak değerlendirmeler sonucunda pilot uygulamaya hazır olan çözümler İstanbul’da denenecektir.

Son başvuru tarihi: 30 Haziran 2022

  • Başvuruların açılması: 3 Mayıs, 2022
  • Son başvuru tarihi: 30 Haziran, 2022
  • 1. Aşama değerlendirme sonuçlarının açıklanması: 8 Temmuz, 2022
  • 2. Aşama panelin değerlendirmesi: 12 – 15 Temmuz, 2022
  • Panel Sunumları 12 – 15 Temmuz, 2022
  • Sonuçların açıklanması: 20 Temmuz, 2022

Programa bu bağlantıdan başvuru yapabilirsiniz.

Togg ve Bilişim Vadisi’nin hazırladığı Mobilite Hızlandırma Programı’nda sunum yapan 10 girişim

Türkiye’de geleceğin mobilite ekosistemini şekillendirecek girişimcilere mentörlük, finansal ve hukuki danışmanlık, proje takip desteği ve Ar-Ge teşvikleri gibi konularda yol göstermek amacıyla Togg ve Bilişim Vadisi ortaklığında başlatılan Mobilite Hızlandırma Programı tamamlandı.

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla Bilişim Vadisi’nde gerçekleşen Demo Günü’nde, programı başarıyla tamamlayan 10 girişim yatırımcıların karşısına çıkarak, girişimleri için yatırım almaya çalıştı.

Mobilite Hızlandırma Programı girişimleri

  • Patika Robotik: Endüstride kullanılan mobil otonom robotlar üreten yerli girişim.
  • Poilabs: Fiziksel dünyayı dijital dünya ile birleştiren bir teknoloji girişimi. Bunu geliştirdiği görme engelli navigasyon, haritalı navigasyon, kapalı alan analitiği ve çalışan/ekipman izleme çözümleri sayesinde yapıyor.
  • Ro Mobility: Otonomi ve dijitalleşme ile herkes için güvenli mikromobilite çözümleri.
  • Otokiosk: Otomobil Showroomlarını Uzaktan Yöneterek Dijital ve İnteraktif Veri Akışı Sağlar
  • Dizzy: Yapay Zeka ve Hologram Teknolojisine Sahip Akıllı Araç Asistanı
  • Robeff: Elektrikli ve sürücüsüz platformlar geliştiren bir teknoloji şirketidir.
  • Rotamopt: Yapay zeka ile güçlendirilmiş akılı ve çevreci lojistik optimizasyonu
  • Buluttan: Yüksek doğrulukta hava durumu istihbaratı sağlamaya odaklanmış bir şirkettir.
  • Togitek Libat: Hafif Elektrikli Araçlar İçin Değiştirilebilir Lityum Batarya Sistemi
  • Yeditek: Digiforming; sac parçaların seri üretimi esnasında üretimi sürekli izleyen, yırtık ve ondülasyon risklerini henüz hata oluşmadan önce tespit eden ve prosesi düzenleyerek hatanın oluşmasının önüne geçen bir önleyici kalite çözümüdür.

“Bir fikrim var, bunu yeşertmek istiyorum” diyen herkesin yanındayız

Etkinlikte konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır; “Bundan iki yıl önce ülkemizde milyar dolar değerlemeyi aşan teknoloji girişimi, unicorn bulunmuyorken bugün altı tane Turcorn’a, Türk unicorn’una sahibiz. Kuşkusuz son 20 yılda attığımız adımlar, güçlenen üretim, Ar-Ge ve inovasyon ekosistemlerimiz bu başarının en önemli mimarları. Yol haritamız doğrultusunda atacağımız tüm adımlarla birlikte ülkemizi yüksek teknolojili yeni ürün ve çözümler sunan, araştırmacı, girişimci ve yatırımcılar için cazibe merkezi bir ülke haline getireceğiz. Ülkemizin girişimcilik ekosisteminden yeni başarı hikayeleri, Turcorn’lar çıkarmak istiyoruz. Bunun için de Bakanlık olarak yeni projeleri ve destek mekanizmalarını hayata geçirmeye devam edeceğiz. Sözün özü, ‘Bir fikrim var bunu yeşertmek istiyorum’ diyen herkesin yanında olacağız.”

Togg CEO’su M. Gürcan: “Ülkemizin tek ve Avrupa’nın gerçek anlamda ender mobilite ekosistemi uygulama platformuyuz. Bizimle çalışan iş ortaklarımızı küresel rekabete hazırlıyor ve küresel ölçeklere ulaşma imkânı sağlıyoruz, böylece yatırımcıların önce radarına sonra odağına yerleşme potansiyeline kavuşuyorlar.

Bilişim Vadisi Genel Müdürü A. Serdar İbrahimcioğlu ise Mobilite Hızlandırma Programı ile girişimcilerin geliştirdikleri ürünleri ticarileştirme imkânı bulduğunu belirterek, Bilişim Vadisi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu, ulusal ve uluslararası yatırım grupları, melek yatırım ağları, kurumsal teknoloji firmaları ve bireysel yatırımcılara sunum yapma imkânının yanı sıra Kuluçka İşletme Merkezi altyapı desteklerinden de faydalandıklarını vurguladı.

Emre Yusufi ve Lipton’dan NFT projesi: Çayını Yudumlayan Hercules

Dünyaca ünlü heykeltıraş Emre Yusufi, sanat camiasının merakla beklediği ilk NFT koleksiyonu Mighty Hercules‘da Lipton için özel bir eser oluşturdu.

Emre Yusufi’nin şimdiye kadar çalışmalarında günlük hayat ve popüler kültürden birçok öge ile harmanladığı Hercules karakteri, “Chainick” adlı eserde ise Lipton sarısı rengindeki kıyafet ve aksesuarlarıyla keyifle bir bardak Lipton çay yudumluyor.

“Çay sanata ilham vermeye devam edecek”

Çayın sanat var olduğu sürece sayısız sanatçının üretimine ilham verdiğini paylaşan ekaterra Türkiye Pazarlama Direktörü Benan Özer; bilimde, işte, edebiyatta, sanatta ve Web3 gibi yeni teknolojilerin yarattığı yepyeni alanlarda da çayın kendine yer bulmaya devam edeceğini belirtti.

Lipton ile iş birliği yaptığı NFT eserinde çaydan ilham alan ünlü heykeltıraş Emre Yusufi, çalışma hakkında; “Lipton ile NFT ve sanat odağında bir iş birliği yapmak oldukça keyif vericiydi. Bu yönde vizyonu açık bir markayla bir araya geldiğim için çok mutluyum. Koleksiyonumdaki antik çağlardan ilham alan Hercules karakteri, yaşadığımız dünyayı anlatmak için hiperrealistik bir tuval görevi görüyor. Çağımıza dair birçok öğeyi bulabileceğiniz bu seride her zaman kültürde önemli bir yer tutan çay da elbette olmasa olmazdı.” dedi.

Super App olma yolunda bir adım daha atan Migros One, sekmelere yemek kategorisini ekliyor

Perakende sektörüne 68 yıldır faaliyet gösteren Migros, online kanaldaki gelişimini bu alandaki platformlarını bir araya toplayan Migros One çatısı altında sürdürüyor.

Migros Sanal Market, Migros Hemen, Macroonline ve Tazedirekt hizmetini çatısı altında bulunduran Migros One, yoluna yepyeni bir sektörle, online yemek platformu Migros Yemek ile devam ediyor. Migros Yemek, Migros uygulamasındaki mevcut Sanal Market, Migros Hemen ve Migros Ekstra sekmelerinden sonra yeni bir sekme olarak müşterilerle buluşacak.

Migros Yemek, Türkiye’nin 81 iline yaygınlaşacak

Geniş restoran ağı, uygun fiyatlı, bol çeşitli ve sağlıklı menü seçenekleri ile ilk olarak İstanbul Ataşehir’de yemek servisine başlayan Migros Yemek, Temmuz ayı itibariyle İstanbul’un büyük bir bölümü, Ankara ve İzmir’de hizmet verecek. Hızlı bir biçimde hizmet ağını genişletecek olan Migros Yemek, güçlü teslimat altyapısını kullanıp, siparişleri yüksek hizmet kalitesi ile müşterilerine sunacak. Migros Yemek, Türkiye’nin 81 iline yaygınlaştırılacak. Ayrıca Macrocenter’ın sevilen ev yapımı sıcak yemek menüleri de kısa süre içerisinde Migros Yemek’te kullanıcılara sunulacak.

Migros uygulamasının içinde yer alan Migros Yemek’te 7/24 siparişe açık restoranlar da olacak. Farklı mutfak alternatiflerinin yanında, Migros Yemek’e özel seçeneklerle de kullanıcılara zengin çeşitlilik sunmayı hedefleyen platform; açılışa özel kampanyaların yanı sıra tüm kullanıcılara ilk siparişte 30 TL, ikinci siparişte 20 TL indirim fırsatı sunuyor. Migros’un güçlü CRM altyapısı çıtayı bir adım daha yükselterek, genel kampanyaların yanında kişiselleştirilmiş tekliflerle de kullanıcılara ulaşmayı planlıyor.

Verilen siparişlerin teslimatı ilk aşamada restoranlar tarafından yapılırken, çok yakın zamanda Migros Yemek uygulamasına, Migros’un mevcut online sipariş dağıtım gücü kullanılarak “Migros Getirsin” seçeneği de eklenip, kullanıcılara iki farklı teslimat seçeneği sunulacak.

“Siparişleri yüksek hizmet kalitesi ve uygun fiyatlarla müşterilerimizle buluşturacağız”

Migros One yönetici direktör Orçun Onat; “Müşterilerimizi, hayatlarına değer katacak yeni bir hizmetle daha buluşturuyoruz. Migros Yemek, kaliteli hizmet anlayışı ve restoran çeşitliliği ile uygulamamıza önemli ölçüde trafik getirecek. Ayrıca, Migros Yemek ile güçlü teslimat altyapımızı kullanarak, siparişleri yüksek hizmet kalitesi ve uygun fiyatlarla müşterilerimizle buluşturacağız. Sektörümüzde önemli bir adım daha atmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.

Migros Food Direktörü Gülfem Karcı ise; “Yeni hizmetimiz Migros Yemek için farklı mutfak türlerinden birçok restoranla anlaştık. Online yemek siparişi deneyimini iyileştirerek fark yaratmayı amaçladığımız yeni hizmetimiz Migros Yemek’i müşterilerimizle buluşturacağımız için çok heyecanlıyız” ifadelerinde bulundu.

İnşaat sektörünü dijitalleştiren Yapısoft, kitle fonlama yatırım turunda 2.02 milyon TL fon topladı

Geçtiğimiz hafta fonbulucu üzerinden kitlesel fonlama turuna çıkan Yapısoft, 73 saatte yüzde 126 oranında fonlanarak 2.02 Milyon TL ile kampanyayı başarıyla tamamladı.

İnşaat sektörünün dijital çatısı olarak kendini nitelendiren Yapısoft, Türkiye’de inşaat ve gayrimenkul alanında SaaS yapısıyla hizmet veren ilk proje olma özelliği taşdığını söylüyor. Yapısoft, şirketlerin satış ve satış sonrası süreçlerini yönetip müşteri ve finansal kayıtlarını takip edebilecekleri dijital bir uygulama alanı sunuyor.

Yapısoft’un kurucularının ortak açıklamasında; “Pazarda yarattığımız güven ve edindiğimiz sektörel tecrübe ile Yapısoft’u inşaat sektöründe faaliyet gösteren, hizmet alanı; konut / ticari alan üretimi, satışı ve şantiye operasyonları olan şirketlere yazılım ve teknolojik çözümler sunan bir marka haline getirmek istiyoruz. 2021 yılında yaklaşık 2.5 milyar Türk Lirası değerinde satış işlemi ve sonrasında gerçekleşen tahsilat sürecinde de Yapısoft olarak biz vardık.” dedi.

Girişim aldığı bu yatırımı, marka bilinirliliğinin arttırılmasına yönelik pazarlama faaliyetlerinde kullanacak ve ekibin büyütülmesi noktasına da önemli bir fon ayıracak.

Yapay zeka temelli metin üreten Novus, Startup Wise Guys’tan 4.5 milyon Euro değerlemeyle yatırım aldı

Yapay zekâ ve NLP teknolojileri aracılığıyla güncel ve özgün metinler yaratılmasına olanak tanıyan Novus, Startup Wise Guys’dan 4.5 milyon Euro değerleme ile ön tohum yatırımı aldı. Novus, aldığı yatırımla ekibini büyütüp, pazarlama aktivitelerine odaklanmanın yanı sıra yeni pazarlara açılacak.

Kendi geliştirdiği NLP (Natural Language Processing – Doğal Dil İşleme) teknolojileriyle kullanıcılarına saniyeler içinde güncel, özgün ve doğrulanmış metinler sunan İstanbul ve Boston merkezli girişim Novus, yeni yatırım aldı. 2022 yılı Şubat ayında Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nün seçkin girişim programı MIT Sandbox’tan hibe alan Novus, şimdi de Startup Wise Guys’dan 4.5 milyon Euro değerleme üzerinden aldığı tohum öncesi yatırımla ekibini büyütüp pazarlama aktivitelerine odaklanarak yeni pazarlara açılmayı hedefliyor.

“Globalde alanın öncüsü olmayı hedefliyoruz.”

Novus Kurucu Ortağı ve CEO’su Rıza Egehan Asad, Novus olarak teknolojinin ve yapay zekânın yenilenen eşiklerini düzenli bir şekilde takip edip akademik yaklaşımların insanların ihtiyacına en uygun şekilde pratiğe taşınmasına değer verdiklerinin ve bunun üzerine çalıştıklarının altını çizerek, şöyle konuştu: “Araştırma ve geliştirme çalışmaları şirketimizin çekirdeğini oluşturuyor diyebiliriz, bu sayede kendi modüllerimiz ile fark yaratma ve kullanıcıların gerçek ihtiyaçlarına cevap veren adreslemeleri yapabiliyoruz. Yapay zekâ konseptinin genişlediği modern dönemde her daim ortak noktada kalan etik unsurunu da göz önünde bulunduruyoruz ve kümülatif yapay zekâ anlayışına kendi modellerimiz ve yaklaşımlarımızla katkıda bulunuyoruz. MIT Sandbox, Google for Startups gibi uzun soluklu programların parçası olarak aldığımız destekler ve alanın en iyilerinin mentorluğu ile önümüzdeki dönemde teknolojilerimizi bir adım öteye taşırken globalde alanın öncüsü olmak gibi bir hedefimiz var.” Novus’un hâlihazırdaki global partnerliklerine yenilerini ekleyerek, daha çok insanın verimliliği artıran yapay zekâ çözümlerine ulaşmasını amaçladıklarını vurgulayan Rıza Egehan Asad, özellikle NLP alanında sosyal etki ve sürdürülebilirlik açısından ciddi potansiyellerin mevcut olduğuna dikkat çekerek, Novus olarak bunu açığa çıkarmak için çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerini söyledi.

İhtiyaca uygun yazıyı saniyeler içerisinde üretiyor

Novus Kurucu Ortağı ve CTO’su Ata Aydın Uslu ise Novus’un arkasında yatan teknolojiyle ilgili şu bilgileri verdi: “Novus, temelde son dönemde gelişen teknolojilerin mümkün kıldığı, genel olarak Üretici Dil Modeli (Generative Language Model) ismi verilen makine öğrenimi tekniklerini kullanıyor. Bu dil modelleri, son dönemin çok güçlü donanımları (GPU, CPU – bilgisayar işlemci türleri) ve milyarlarca parametre ve veriyle beslenen derin öğrenme teknikleri sayesinde verilen bir yazı girdisinden kullanıcının neye ihtiyacı olduğunu anlayıp ihtiyaca uygun yazıyı saniyeler içerisinde üretebiliyor. Bunun en bilinen örneklerinden biri, The Guardian gazetesinin en bilinen modellerden biri olan OpenAI’ın GPT-3’ünü kullanarak yapay zekâya yazdırdığı “Bu makaleyi bir robot yazdı. Korkuyor musun, insan?” makalesi. GPT-3’e ne hakkında yazmasını istediğini söyleyen The Guardian ekibi, karşılığında yapay zekâdan, yapay zekânın insanlığa zararsız olduğunu iddia eden bir yazı çıktısını saniyeler içinde alıyor. Milyarlarca parametreli bu modelleri eğitmek ise çok yüklü miktarda para ve işlemci gücü gerektiriyor. Bu yüzden dünyadaki saygın model sahibi kurumlar, modellerini doğru ve kaliteli şekilde kullanabilecek teknik ekip yetkinliğine sahip şirketler ile partnerlik yapıyorlar.” Novus’un bu alanda dünyanın en bilinen ve en saygın kurumları olan OpenAI, Cohere gibi oluşumların teknoloji partneri olduğunu belirten Ata Aydın Uslu “Novus’un geliştirdiği teknolojiler, yazıyı yazacak yapay zekânın kullanıcıyı en doğru şekil, üslup ve bağlamda anlamasını sağlarken bunu birçok farklı dilde yapabiliyor. Novus ayrıca yapay zekânın ürettiği çıktıyı kendi teknolojilerinden biri olan ‘doğruluk kontrolü modülü’ne gönderip, yazılan yazıdaki iddiaların ne kadarının doğru veya yanlış olduğunu tespit ediyor. Ardından kullanıcıya yapay zekânın ürettiği doğru bilgiler için güvenilir kaynaklardan referanslar yahut yanlış bilgilerin neden yanlış olduğuna dair çıktılar sağlıyor” şeklinde konuştu.

Can: “Metin yazımına yeni bir soluk getiriyoruz.”

Söz konusu yatırıma ilişkin değerlendirmede bulunan Novus Kurucu Ortağı ve CRO’su Vorga Can ise “2021 yılı Mayıs ayından bu yana geliştirdiğimiz yapay zekâ temelli teknolojilerle metin yazımına yeni bir soluk getiriyoruz. Değer önerimiz her seferinde orijinal içerik üretmek ve içeriğin doğruluğunu otomotize araçlarla kontrol etmek üzerine kurulu. Bu doğrultuda NLP teknolojileri vasıtasıyla kullanıcılarımızın yazma stillerini öğrenip, kendilerine 6 dilde kişiselleştirilmiş bir içerik üretme deneyimi sunuyoruz” dedi.

“Küresel içerik pazarlama sektörü 140 milyar dolara koşuyor”

Son yıllarda öne çıkan bir alan olmasına rağmen küresel içerik pazarlama sektörünün kısa sürede oldukça hızlı büyüdüğüne işaret eden Vorga Can, sözlerine şöyle devam etti: “Günümüzde tüm şirketlerin kendi içerik kanallarını yaratması zorunluluk haline geldi. SEO tabanlı içerikler sayesinde şirketler arama motorlarında daha görünür hale gelirken, marka bilinirlikleri artıyor. Buna ek olarak güncel ve düzenli içerik oluşturmak mevcut müşteriler tarafında sadakati artırırken, potansiyel müşteriler tarafında ise hedef kitlenin güvenini sağlıyor. Yapılan araştırmalara göre 2021 yılında dünya genelinde sektörün pazar büyüklüğünün 66 milyar dolara ulaştığı tahmin edilirken, bu rakamın 2022 yılında 80 milyar dolara, 2026 yılında ise 140 milyar dolara yaklaşması bekleniyor.” Tüm bu trendlerin ve büyüme beklentilerinin sektörün potansiyelini gözler önüne serdiğine vurgu yapan Vorga Can, günümüzde ABD’de içerik pazarı büyüklüğünün 10 milyar dolara, şu an Novus’un merkezinin bulunduğu Kuzeydoğu ABD’de ise pazar büyüklüğünün 1,7 milyar dolara ulaştığını söyledi.

Kuzeydoğu ABD’de hedef yüzde 5 pazar payına ulaşmak

“Novus olarak nihai hedefimiz bulunduğumuz bölgede yüzde 5 pazar payına ulaşmak” diyen Vorga Can “Aldığımız yatırımlarla hedeflerimiz doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz. MIT’nin sağladığı hibe desteğinden sonra Startup Wise Guys’dan tohum öncesi yatırım aldığımız için çok mutlu ve gururluyuz. 500 bin dolarlık tohum yatırım turumuzu ise Ağustos ayı sonunda tamamlamayı hedefliyoruz. Tüm bu yatırımlarla ekibimizi genişletip, uygulamamızı daha da geliştireceğiz” şeklinde konuştu.

Önür: “Türkiye’de yatırım yaptığımız 15. girişim”

2012 yılında kurulan ve 10 yılda 305’ten fazla erken aşama girişime yatırım yapan Doğu Avrupa’nın lider yatırım fonu Startup Wise Guys’ın Partneri Günce Önür ise şu değerlendirmelerde bulundu: “2019 yılından bu yana Türkiye girişimcilik ekosistemindeki startup’lara yatırım yapıyoruz. Startup Wise Guys olarak odağımızda yazılım temelli çözümler geliştiren ve küresel pazarlarda bir soruna çözüm getiren girişimler yer alıyor. B2B SAAS, siber güvenlik ve FinTech sektörleri öne çıkan yatırım alanlarımız arasında bulunuyor. Bu kapsamda Novus’un genç, zeki ve çevik ekibinin küresel arenada büyük başarılara imza atacaklarına ve alanında parmakla gösterilecek markalar arasında konumlanacağına inancımız tam. Novus’a yaptığımız yatırımla beraber şimdiye kadar yatırım yaptığımız ve Türk girişimciler tarafından kurulan startup’ların sayısı 15’e ulaştı. Mutluyuz, gururluyuz.”

Unicorn olma yolunda ilerleyen Denizli merkezli oyun girişimi tiplay studio’nun hikayesi

Çalışmalarını Denizli’de sürdüren tiplay studio, o bölgede küresel anlamda sürdürülebilir bir oyun ekosistemi oluşturmaya odaklanmıştır.

2019 yılında Denizli’de kurulan tiplay studio; hypercasual, arcade idle ve Snap oyunlarının da içinde olduğu farklı tür ve platformlara uygun oyunlar geliştirmektedir. Kurulduğu günden bu yana altı hit oyunun altına imza atan şirket; Water Shooty, Car Restoration 3D ve Pair Up oyunlarını kendi çatısı altında geliştirmiştir. tiplay studio; Queue Jumping, Joust Run, Dodge Master ve Swords Maker oyunlarının Rollic (Zynga) tarafından desteklenen bir ivmelendirici program olan oFON bünyesindeki ekipler tarafından geliştirilmesini de sağlamıştır.

tiplay studio’nun hikayesi

Bünyesindeki stüdyoların ve oFON ekiplerinin fikir oluşturma, iterasyon ve kalite kontrol gibi oyun geliştirme süreçlerini uzaktan yönetmelerini sağlamak için Online WorkSpace (OWS) adlı bir teknoloji de geliştiren şirket, 60’dan fazla kişiye istihdam sağlamaktadır. Snap Game Partner programına dahil olan tiplay studio ilk Snap oyununu 2021 yılında geliştirmiştir. 2021’in Aralık ayında aralarında Türkiye’nin öncü yatırım şirketlerinden Re-Pie ve deneyimli iş insanlarından Kerim Kotan ve Saruhan Tan’ın da bulunduğu yatırımcılardan toplam bir milyon dolar yatırım almış olan tiplay studio 2022 yılının başında Snapchat’in yaratıcılık ve teknolojiyi birleştiren şirketlere destek veren Yellow İvmelendirici Programı’na kabul edilerek yatırım almıştır. tiplay studio, ikisi Denizli’de ve biri İzmir’de olmak üzere toplamda üç ofisiyle faaliyetlerine devam etmektedir.

Üçüncü dönemi tamamlanan Sanofi’nin girişimcilik programı PharmUp’ın birincisi Enbiosis oldu

Sanofi’nin Endeavor iş birliğiyle Türkiye’de sağlık alanında yenilikçi çözümler geliştirmek üzere düzenlediği PharmUp Girişimcilik Programı’nın üçüncü dönemi Demo Day ile sona erdi.

Üçüncü dönemin kategorileri; Akıllı Sağlık Cihazları ve Diagnostik Çözümler (giyilebilir teknolojiler ve hızlı test araçları), Medikal Eğitim ve İletişim Araçları, Sağlıklı Yaşam Çözümleri, Dijital Sağlık ve Teletıp, Veri Yönetimi ve Analitiği, Kurumsal Dijital Dönüşüm olarak belirlenen PharmUp’ta, altı girişimci programa katılmaya hak kazanmış ve mentörlük desteği ile eğitimler içeren 3 aylık bir hızlandırma dönemine katılmışlardı.

Birinci olan girişim: Enbiosis

Bu dönem sonunda ürünlerini olgunlaştırma şansı bulan girişimlerden, yapay zeka temelli mikrobiyom analizi ile kişiye özel besin önerileri, kişiselleştirilmiş prebiyotikler ve probiyotikler sunan Enbiosis; PharmUp’ın üçüncü dönem birincisi oldu.

Jüri üyeleri oyları ile karma gerçeklik destekli, uzaktan terapi altyapısına sahip, inovatif robotlar, giyilebilir teknolojiler ve yazılımlar üreten Medroco’yu programın ikincisi ve sağlık konusunda tavsiye arayan insanlar için sağlık çalışanlarına 7/24 erişim sağlayan web tabanlı bir platform olan Livemedy’i ise üçüncüsü olarak duyurdu.

Sanofi Türkiye Ülke Başkanı ve Türkiye, Afrika ve Orta Doğu Temel Ürünler Başkanı Cem Öztürk: “Sağlık sektörüne yönelik çözümler geliştirebilecek her alandan girişimciyi 2019 yılından bu yana PharmUp kapsamında bir araya getirmekten büyük bir mutluluk duyuyoruz. PharmUp, merkezine insanı ve bilimi alarak tüm paydaşların birikim ve kabiliyetlerinin karşılıklı paylaşımı esasıyla yüksek katma değerli sağlık çözümlerinin ortaya çıkmasını hedefliyor. 2022 yılı itibarıyla Sanofi olarak bu çabamızı doğru stratejik adımlarla çok daha ileriye taşıyoruz. Sprint ve benzeri yeni nesil inovasyon yöntemleri ile yapılandırılmış, hasta ihtiyaçlarını odağa alan girişimcilik programları, girişimciler için keşif ve etkileşime olanak sağlayan fiziksel çalışma ve etkinlik alanları, marjinal faydası yüksek bilgi kaynaklarına erişim gibi bileşenleri mevcut hızlandırma programımız ile bir araya getirerek PharmUp’ı bir platform markası, diğer bir deyişle sağlıkta inovasyonu kolaylaştıran bir arayüz platformuna dönüştürüyoruz. Bu yıl da öncelikle birbirinden değerli girişimler arasından seçilen altı girişimcimizi tebrik ediyorum. Geçtiğimiz üç aylık sürede fikirlerini olgunlaştırmak için hızlandırma programımıza katılan girişimcilerimiz içinden seçilen Enbiosis’in kurucusu Ömer Özkan’ı da gönülden kutluyorum. Finale kalan tüm değerli girişimcilerimizin sağlık sektörüne sunacağı katma değer için çok heyecanlıyız.”

Endeavor Yönetim Kurulu Başkanı ve Mynet Kurucu ve CEO’su Emre Kurttepeli, “İçinde bulunduğumuz dönemde, özellikle sağlık sektöründe fark yaratan girişimcilerin önlerinin açılmasının ve yanlarında destek mekanizmaları olduğunu bilmelerinin ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyoruz. Senelerdir farklı sektörlere ve girişim seviyelerine yönelik yürüttüğümüz program ve projelerle gördük ki, benzer aşama ve süreçlerden geçen girişimciler, sadece atölye ve eğitimlerden değil, birbirleriyle bilgi paylaşmaktan da çok besleniyor. Öte yandan ekosistemde girişimci merkezli, iş birliğini ve etki yaratmayı hedef alan çalışmalar yürütmek bizim her zaman önceliğimiz oldu. Bu noktada Sanofi gibi ortak hedefler paylaştığımız bir partnerle yol almak bizim için büyük bir şans ve çok güzel bir deneyim, dolayısıyla PharmUp Programı’nı, Sanofi’yle birlikte ikinci defa yürütmekten son derece mutluyuz. Bize program boyunca destek sağlayan tüm mentor ve partnerlerimize teşekkür ediyor ve Demo Day’de seçilen girişimcilere tebriklerimi iletiyorum. Girişimcilerle çıktığımız yol uzun ve heyecanlı bir süreç, onlara desteğimiz her zaman devam ediyor. Tüm girişimcileri gayretleri ve girişimci olacak cesareti gösterdikleri için kutlarım.”