Fintech Maplerad, Valar Ventures liderliğinde düzenlenen tohum turunda 6 milyon dolar yatırım aldı. Miracle Anyanwu ve Obinna Chukwujioke tarafından kurulan platform, Afrika’daki müşterilerine en iyi bankacılık sonuçlarını sunmayı amaçlıyor.
Maplerad’ın şirketleşme süreci, kurucularının ilk olarak piyasaya sürdüğü Wirepay ile beraber 2020 yılına kadar dayanıyor. Wirepay ile beraber kullanıcıların kripto para birimlerinde gelişmiş çözümler sunarak uluslararası yapmasına yardımcı oluyor. Kuruluşundan bugüne kadar kullanıcıların birden fazla para biriminde ödeme almasına ve ödeme yapmasına yardımcı oluyor. Ayrıca uygulama, sanal ve fiziksel kartlar oluşturmasına ve fatura ödemesine olanak tanıyan, kendi kendini tanımlayan hepsi bir arada bir finans ürününe dönüşerek oldukça kapsamlı bir hal alıyor.

Şirket kurucularından Anywanwu, Maplerad’ın tepe şirket olarak geliştirdikleri sistemi, müşterileriyle paylaşmak istediklerini belirtti. Gelen yoğun talepler doğrultusunda Maplerad’ın beta sürümünü Ağustos ayında kullanıma sundu.
Anywanwu, “Müşterilerimiz için Wirepay’i oluşturduğumuz günden itibaren, ilk olarak iş altyapısını başlatmamış olsak da yaptığımız çalışmalarla beraber son hamlenin altyapı olacağını biliyorduk. Müşterimilerimizin finansla ilgili yenilikçi şeyler yapmaya başlamaları gereken birçok bankacılık işlemi bulunuyor. Bu işlemleri entegre edebilmeleri için birçok aşamayı başarıyla geçmeleri gerekiyor. Maplerad, Afrika’daki bu işletmeler için finansal altyapı sorunlarını çözüyor. Bu yığının tamamını ele alıyoruz ve beş dakika içinde bir finansal ürünü piyasaya sürmenizi sağlayabilecek sınıfının en iyisi API’leri sağlıyoruz.” dedi.
Maplerad, Pastel, Spleet, Bridgecard, Onboardly, Vella, Crowdforce, Dojah, GetEquity ve birkaç banka dahil olmak üzere platformunda satın alınan 100’den fazla işletme için aylık milyonlarca dolar değerinde işlem yaptı. Girişim, aldığı yatırımla beraber daha fazla müşteri edinmek, ek lisanslar almak, ekibini kurmak ve Afrika’daki varlığını daha kesin hale getirmeyi planlıyor.






Varank sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye olarak maalesef akıllı telefon ihtiyacımızın büyük bir kısmını ithalatta karşılamak durumunda kalıyoruz. Yenileme merkezleri ithalatın önüne geçerek de ülkemize ekonomik değer olarak büyük katkılar sağlayacak. Cari açığın azaltılmasında önemli bir rol oynayacak. Özetle yenileme merkezleri sürdürülebilirlik, güvenlik ve ekonomik anlamda ülkemize büyük faydalar sağlıyor, önümüzdeki dönemde bu faydalar artmaya devam edecek, bu piyasa büyüyecek. Ayrıca cep telefonu yenileme merkezleri, müşteriden aldıkları telefonla eski kullanıcı arasındaki illiyet bağını tamamen ortadan kaldırıyorlar. Yani bu müşterinin verilerinin yeniden gündeme gelmesi gibi bir endişesi olamaması lazım. Çünkü standardı ona göre belirledik. Ayrıca cihazların değiştirilmesi gereken bir yerleri varsa bunları yapıp gerekli yazılımlarla satışa hazır hale getiriyorlar. Satılan telefonlara da 1 yıl garanti süresi veriyorlar.”




