Ana Sayfa Blog Sayfa 326

Yapay zeka odaklı çözümler sunan Spatialedge, teknoloji girişimi Cape AI’yı satın aldı

Yapay zeka çözümleri sağlayıcısı Spatialedge, işletmelerin yapay zeka teknolojisini kullanarak akıllı kararlar almalarını sağlayıp büyümelerine yardımcı olmak için Güney Afrika merkezli bir teknoloji girişimi olan Cape AI‘yı satın aldı. Satın alımla beraber Spatialedge, Afrika’daki büyük işletmeler için çeşitli çözümler sunacak.

Spatialedge, şirketlerin güçlü makine öğrenimi çözümlerini hızla oluşturmasına ve operasyonel hale getirmesine odaklanan bir big data ve uygulamalı makine öğrenimi çözümleri sunuyor. Bu yeteneği tescilli konum ve tüketici veri katmanlarımızla birleştirmek, kuruluşların mevcut ve potansiyel müşterilerinin nerede olduğunu anlamalarına yardımcı olur ve onlarla doğrudan etkileşim kurmalarını sağlıyor. Böylece verimli planlamayı, pazarlamayı, hedeflenen müşteri kazanımını ve elde tutmayı destekliyor. Akıllı mekansal içgörüler, kuruluşların geleneksel olarak mümkün olandan çok daha yüksek bir hassasiyet düzeyinde çalışmasına olanak tanıyor.

2019 yılında Pieter Boon ve Adit Mehta tarafından kurulan Cape AI, işletmelerin yapay zeka teknolojisini kullanarak akıllı kararlar vermelerini sağlayarak büyümelerine yardımcı oluyor. Hem insanların kazanması hem de işletmelerin kazanması amaçlanıyor.

Güney Afrika, Afrika bölgesinin en çok finanse edilen ve en çok işlem yapılan dördüncü coğrafyası olarak biliniyor. Satın alma, Spatialedge’in büyüme stratejisinin bir parçası olarak görülüyor.

Spatialedge’in kurucu ortağı ve CEO’su Retief Gerber, “Spatialedge, yalnızca dört yılda beş mühendisten yetmiş mühendisin üzerine çıkarken, çalışan yapay zeka çözümlerine yönelik pazar talebi büyümeye devam ediyor. Artan talebi karşılayabilmemiz için daha hızlı ölçeklendirmenin yollarını bulmak hedefimizdi. Gelecekteki büyüme stratejimizin bir parçası olarak bir dizi birleşme ve satın alma gerçekleştirmeyi planlıyoruz ve şimdiden birkaç anlaşmamız daha var. Cape AI’nin satın alınması, ölçeklendirmemize izin verdi ve bunları elde etmek bizim için sadece bir başlangıç. Afrika, Avrupa ve ötesinde en iyi uzmanlaşmış veri ve yapay zeka işini kurma görevindeyiz. Satın alım, hem Spatialedge hem de Cape AI için büyük bir başarı.” dedi.

Cape AI’ın Spatialedge’in bünyesine geçmesi, tepe şirketin büyüme stratejisinin bir parçası oluyor.

Mobil odaklı tematik filmler sunan yerli girişim Cineshort, ilk yatırımını aldı

Kullanıcıların kısa vakitlerine sığdırılabilecekleri özenle seçilmiş kısa filmlerle, gün içinde keyifli vakit geçirmelerini hedefleyen Cineshort, ilk yatırımını aldı. Cineshort’un yatırım turuna TechOne VC, DOMiNO Ventures, twozero Ventures, Headline Oryx I, Aegean Ventures ve Powerhouse katıldı.

Özenle seçilmiş yüzlerce kısa filmi abonelik modeli ile kullanıcısına sunan, yönetmenlere de gelir paylaşımıyla sürdürülebilir destek sağlayan mobil video yayın platformu Cineshort, hakkında daha önce sizlere Workup Girişimcilik Programı’nın 9. dönemine seçilip mezun olduğunu ve TT Ventures hızlandırma programı PİLOT’un 10. dönemine seçildiğini sizlere aktarmıştık.

Zengin İçerik Havuzu

Cineshort, %94’ü global içerik olan mobil uygulaması üzerinden kullanıcıları kısa ve tematik filmler ile buluşturmayı hedefliyor. Platform, bünyesindeki tüm filmleri Türkçe, İngilizce ve İspanyolca altyazı seçeneğiyle sunuyor. Offline mod seçeneği, mylist/watchlater gibi fonksiyonel özellikler de Cineshort’un sunduğu özellikler arasında yer alıyor.  Kullanıcılar filtre seçeneği ile moduna, filmin türüne ve izlemek istediği zamana göre aradığı içeriğe kolayca ulaşabiliyor. Büyük VOD platformlarından ve rakiplerinden içerikleri ve gelir modeli ile ayrışmayı amaçlayan Cineshort, gelirlerinin %70’ini film yönetmeni ve yapımcısına aktarıyor. İçerik bakımından zengin bir havuz oluşturmayı hedefleyen Cineshort, kurulduğu günden bu yana 92 ülkeden 650’den fazla yönetmenin filmini platforma dahil etti.

Yeni Yatırım Turu ile Hedef Global Pazarda Büyüme!

Global pazarda büyümeye devam ederken kütüphanesini özenle seçilmiş filmler ile büyütmek isteyen Cineshort, çalışmalarına yatırım sonrasında daha hızlı bir şekilde devam edecek. Aldığı yeni yatırım ile birlikte global pazardaki operasyonlarını desteklemeyi hedefleyen Cineshort, pazarda daha güçlü bir şekilde konumlanmayı ve sektörün önemli oyuncularından biri olmayı hedefliyor.

Cineshort’un Kurucusu Hasan Celil Tombul “Tematik filmler ve kısa film yönetmenlerini desteklemek, hedeflediğimiz kullanıcıları bu kültüre entegre etmek istiyoruz. Bu yüzden, platformumuz üzerinden ücretsiz kayıt olunarak filmler izlenebiliyor, ufak bir abonelik ücretiyle de binden fazla filmin yer aldığı kütüphanenin tamamını keşfetmenize olanak sağlıyor. Elde edilen gelirden yönetmene pay ayırarak üretimsel sürdürülebilirliği desteklemek istiyoruz. Yatırım turuyla birlikte global pazardaki büyümemizi hızlandıracağız. Vizyonumuz bu kategoride dünyanın en büyüğü olmak’’ dedi.

İmalat endüstrisini düzenlemeyi amaçlayan Workerbase, 10 milyon Euro yatırım aldı

İmalat endüstrisindeki süreçleri düzene sokmak için çalışmalar yapan SaaS odaklı Workerbase, düzenlenen Seri A turda 10 milyon Euro yatırım aldı. Yatırım turuna mevcut yatırımcı Point Nine ve yeni yatırımcılar Almaz Capital, Porsche Ventures ve Bayern Kapital katıldı.

2017 yılında Norman Hartmann, Thorsten Krüger ve Hamid Reza Monadjem tarafından kurulan Workerbase, insanların, süreçlerin, makinelerin ve malzemelerin eş zamanlı olarak birbiriyle bağlantılı bir şekilde çalışmasını sağlayan özel bir yazılım platformu geliştirdi. Girişim, özel yazılımıyla beraber iş sürecindeki verimsizlikleri ortaya çıktığı anda tespit ederek üretimde aksama ve sorun yaşanmasının önüne geçiyor. 

Sorunlar ortaya çıktığında, şirketin algoritması, düzeltmek için esnek bir görev gücü oluşturarak çalışan becerilerini, konumunu ve kullanılabilirliğini eş zamanlı olarak analiz ediyor. Bu analizlerin sonucunda da verimliliğin ve etkinliğin artmasını sağlanıyor.

Münih merkezli girişimin sunduğu platform hali hazırda Porsche, Siemens, PON.bike ve GKN Powder Metallurgy gibi önde gelen imalat şirketlerinin fabrikalarında geniş çapta kullanılıyor. 

Girişimin CEO’su Norman Hartmann, “Seri A finansmanla temel görevimiz, üretim süreçlerini daha dinamik hale getirmek. Statik üretim süreçleri ve sistemleri mevcut ortamda başarısız oluyor. Workerbase, eş zamanlı bilgilere dayalı tamamen dinamik bir üretim ortamı oluşturmak için insan ve makine zekasını birleştiriyor. Biz buna Dynamic Process Execution (Dinamik Süreç Yürütme) diyoruz.” dedi.

Porsche Ventures Avrupa ve İsrail Başkanı Patrick Huke, “ Dijital dönüşüm bir süredir üretim ortamının bir parçası ve gelecekte de önemli bir etkiye sahip olmaya devam edecek. Şirketler, iyileştirmeleri herhangi bir zamanda değiştirebilmek ve entegre edebilmek için esnek kalmalıdır. Workerbase, şirketlerin manuel süreçleri dijitalleştirmesine ve sürekli değişen bir üretim ortamında hızlı tepki vermesine yardımcı olarak üretim yazılımı endüstrisini geliştirme potansiyeline sahip. Workerbase ekibini gelecekte bir yatırımcı ve ortak olarak desteklemeyi dört gözle bekliyoruz.” dedi.

Bayern Kapital Genel Müdürü Monika Steger, “Workerbase, imalat endüstrisindeki temel sorunların çözülmesine önemli ölçüde katkıda bulunan akıllı bir yazılım platformu geliştirdi. Uzun süreç yapılarını ortadan kaldırır ve tutarsızlıkları daha erken bir aşamada tespit ediyor. bu da üretim sürecinin verimliliğini ve esnekliğini güçlendiriyor.” dedi.

Yeni yatırım, platformun yeteneklerini artırmak için kullanılacak ve her tür ve lokasyondaki imalat şirketlerinin rekabetçi kalmasına ve daha verimli hale gelmesine yardımcı olacak.

Ford ve Volkswagen tarafından desteklenen otonom araç girişimi Argo AI kapatılıyor

Otonom araç teknolojilerinin geliştirilmesi amacıyla kurulan Ford ve Volkswagen destekli Argo AI‘ın kapatılacağı açıklandı. 2016 yılında çalışmalarına başlayan Pittsburgh merkezli Argo AI, sürücüsüz araçların arkasındaki teknolojiyi geliştiriyordu. Ağırlıklı olarak Ford ve Volkswagen’den olmak üzere bugüne dek az 3,6 milyar Dolar yatırım aldı.

Otomotiv devi Ford, yayınladığı Q3 kazanç raporunda kaynaklarını otonom araçlar yerine sürücülere yardımcı olacak sürücü destek sistemlerine aktaracağını açıkladı. Bu stratejik kararla beraber şirketin Argo AI’ya yaptığı yatırımda 2,7 milyar Dolar “nakit haricinde vergi öncesi değer düşüklüğü” oluştuğu belirtildi. Çeyrek bazında ise bu zararın 827 milyon Dolar olduğu açıklandı.

Ford yaptığı açıklamada, girişimin yeni yatırımcıları çekemediğini bu yüzden böyle bir karar almak zorunda kaldıklarını açıkladı. Argo sözcüsü Alan Hall yaptığı açıklamada, “Hissedarlarımızla koordineli olarak, Argo AI’nın bir şirket olarak misyonuna devam etmeyeceğine karar verildi. Çalışanlarımızın çoğu Ford veya Volkswagen ile otonom sürüş teknolojisi üzerinde çalışmaya devam etme fırsatı elde edecek.” dedi.

Ford CEO’su Jim Farley, “İşler değişti ve şu anda Ford için, modern yaşamın en değerli ürünü olan zamanı, milyonlarca müşteriye araçlarındayken geri vermek için büyük bir fırsat bulunuyor. Ford’un aynı zamanda ulaşımı daha da güvenli hale getiren harika ve farklılaştırılmış L2+ ve L3 uygulamaları geliştirmesi kritik bir görevdir.” dedi.

Farley, bazı Argo mühendislerine otomobil üreticisinin sürücü destek ürünleri üzerinde çalışmak üzere Ford’da iş teklif edileceğini söyledi. “L4 ADAS odaklı bir gelecek konusunda iyimseriz, ancak büyük ölçekte karlı, tam otonom araçlar çok uzakta ve bu teknolojiyi kendimiz yaratmamız gerekmeyecek.” dedi.

Argo’nun diğer birincil destekçisi Volkswagen de kaynakları değiştirme planlarını belirtti ve artık Argo AI’ya yatırım yapmayacağını belirtti. Şirket, Bosch ile beraber Çin merkezli Horizon Robotics’in yüksek düzeyde otonom sürüş sistemlerini geliştirilmesini hızlandırmak için yazılım birimi Cariad’ı kullanacağını söyledi.

Yaklaşık 2000 çalışana sahip olan Argo AI’ın kapanmasıyla beraber Ford ve Volkswagen ortaklığı son buldu. İki şirket de sistemlerini kendi bünyelerindeki çalışanlarıyla geliştirecek.

Yerli girişim Gamer Arena, hayata geçirdiği GAU Token ile globale açılıyor

Popüler oyun platformu Gamer Arena, geliştirdiği kendine ait kripto para birimi GAU Token ile Türkiye içinde hızla büyürken yakın dönemde yurtdışı borsalarında da işlem görmeye başlıyor. GAU Token’ın ön satışa sunulduktan yalnızca 3 dakika sonra tükendiğini de sizlere aktarmıştık

Ücretsiz düellolarla oyuncuların rekabet duygusunu ateşleyen Gamer Arena, gerçekleştirdiği ücretli düellolarla ise bütün oyuncuların en büyük hayali olan ‘’Oyun oynayarak para kazanma fırsatını’’ gerçeğe dönüştürerek her geçen gün kullanıcı sayısını artırıyor. Oyuncular, platform içinde kazandıkları kripto para birimi olan GAU Token’ı diledikleri zaman kripto para borsalarında nakit paraya dönüştürebiliyorlar. 

Son bir yıldır Türkiye’de sadece Icrypex’te işlem gören GAU Token’ın yurtdışı piyasalarında işlem görmesiyle birlikte Gamer Arena’nın yurtdışı açılımının önemli bir adımı tamamlanmış olacak. Bu listelenmeyle birlikte aynı zamanda Gamer Arena, küresel oyun platformları arasındaki yerini almaya başlayacak.

GAU Token ile Gamer Arena Küresel Oyun Dünyasında!

GAU Token’ın küreselleşme hamlesini değerlendiren Gamer Arena Kurucu Ortağı ve CEO’su Kerim Yılmaz, “Türkiye oyun sektörü açısından küresel anlamda önemli bir ülke konumunda bulunuyor. Ülkemizden yurtdışına ihraç edilen önemli oyunlar var. Bugün gelinen noktada oyun geliştirme ve ihraç etmede Avrupa’da ilk sıralarda yer alıyoruz. Gamer Arena’da yerli geliştiricilerin oyunlarının yanı sıra birçok popüler ve küresel oyunun rekabetçi bir ortamda oynandığı Türkiye’nin en büyük oyun platformu niteliğini elinde bulunduruyor. 

Aynı zamanda dünyanın en itibarlı kripto para indekslerinden CoinMarketCap’te üst sıralarda yer alan borsalarda işlem görecek olmamız GAU Token ve Gamer Arena’ya globalde duyulan güvenin de önemli bir göstergesidir. Kripto para birimimizi global erişime açarak aslında Gamer Arena’yı da küresel oyun piyasasına ihraç ediyoruz. Bu sayede küresel oyunculara da platformumuzu açarak oyuncu popülasyonunu ve rekabeti artırıyor oyunculara daha keyifli ve kazançlı bir ortam oluşturuyoruz.”

Yerli fintech Papara, 14 milyondan fazla kullanıcıya ulaştı

Finansal işlemleri kullanıcıları için daha kolay hale getiren Papara, nisan ayında paylaştığımız 12 milyonun üzerinde kullanıcıya sahip olmasının ardından 6 ay gibi kısa sürede 14 milyon kullanıcıya sahip olduğunu açıkladı.

Papara 7/24 ücretsiz para transferi, fatura ödeme, cep telefonu sigortası, bütçe yönetimi, bağış ve bölüştür gibi ürün ve hizmetler geliştiriyor. Papara kullanıcıları tüm dünyada ve internette Papara Card ile harcama yapabiliyor. Cashback programı ile birçok markada harcadıkça anında nakit kazanabiliyor.

Kenci: “Papara, en çok kullanılan dijital ödeme sistemi konumuna ulaştı.”

Papara CEO’su Emre Kenci, “400’ü aşkın çalışanımız ile 14 milyondan fazla bireysel kullanıcımıza hızlı, kolay, hesaplı ve keyifli finans deneyimi yaşatmayı amaçlıyoruz. Aralarında Uber ve Yandex gibi global şirketlerin yer aldığı 1.400’den fazla ticari kullanıcımıza iş süreçlerini kolaylaştıran çözümler sunuyoruz. BKM tarafından açıklanan BVA raporlarına göre ön ödemeli kart pazarında ve ön ödemeli kartlarda alışveriş hacminde 1 milyar TL’yi geçen alışveriş işlem hacmimiz ile lider konumdayız. İstanbulkart’a dijital bakiye yükleme işlemlerinde aralarında bankaların da olduğu tüm kanallar arasında ilk 3’te yer alıyoruz.” dedi.

Kenci sözlerine şöyle devam etti, “Dünyanın en büyük mobil uygulama pazar araştırmaları şirketi App Annie’nin yaptığı araştırmaya göre 2021 yılında Türkiye’de en aktif kullanılan finans uygulamasıyız. Araştırma şirketi Estima tarafından hazırlanan Ağustos 2022 Dijital Finansal Hizmetler Marka Bilinirlik ve Algı Araştırması’nın sonuçlarına göre en çok kullanılan dijital ödeme sistemiyiz. Kullanıcılarımıza benzersiz bir deneyim yaşatırken güvenliği esas alıyoruz. Uyum ve güvenlik ekiplerimizle en ileri teknolojileri kullanıyoruz. Tüm faaliyetlerimizi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun (MASAK) denetimine tabi olarak gerçekleştiriyoruz.”

Papara, “LinkedIn En İyi Startup’lar 2022” listesinde ilk sırada

Papara, LinkedIn’in Türkiye’de ilk kez hazırladığı “LinkedIn En İyi Startup’lar 2022” listesinde ilk sırada yer aldı. KPMG tarafından Global FinTech 100’de listelenen ve VISA tarafından ‘En İyi FinTech Girişimi’ ödülüne layık görülen Papara ayrıca Türkiye’den seçilen 68’inci Endeavor girişimi. Dünyanın önde gelen FinTech topluluklarından Finovate tarafından düzenlenen 2022 Finovate Awards’da Papara ‘En İyi Mobil Ödeme Çözümü’ seçildi.

Elon Musk, uzun sürecin ardından Twitter’ı satın almaya hazırlanıyor

Tesla, SpaceX, Starlink ve Neuralink gibi şirketlerin sahibi Elon Musk, popüler sosyal medya platformu Twitter‘ı satın almak için yaptığı çalışmalarda mutlu sona varacak gibi görünüyor. Musk’ın elinde bir lavaboyla Twitter binasına giriş yaptığı gündemde önemli yer edindi.

Elon Musk’ın hali hazırda %9,2’lik Twitter hissesi bulunuyordu. 14 Nisan’da SEC tarafına yapılan bildirimde iş insanı, Twitter’ın tamamını almak istediğini belirtti. 25 Nisan tarihinde ise satın alma konusunda anlaşma sağlandığı açıklansa bu anlaşma bir türlü tamamlanamadı. Elon Musk, platformda bulunan sahte ve bot hesapların gerçek hesapların %5’inden daha az olması gerektiğini söyledi. Bu gelişmenin ardından iş insanı, 8 Temmuz tarihinde Twitter’ın anlaşma detaylarına uymadığını gerekçe göstererek anlaşmayı feshettiğini duyurdu.

İlerleyen süreçte Twitter’a tekrardan talip olan Musk, görüşmeleri sürdürerek istediğini alacak gibi görünüyor. Twitter’ı satın almak ve bunun için yeterli fonu sağlamak için iş insanının buna yardımcı olacak bankalarla görüşmeler yaptığı ve sürecin olumlu yönde gittiği ortaya çıktı. Görüşmeler sonucunda 13 milyar Dolar ile beraber anlaşmanın son aşamaya geldiği ve resmi açıklamaların önümüzdeki günlerde yapılacağı tahmin ediliyor.

Elinde lavaboyla Twitter binasına giriş yapan Musk, o anları “Twitter HQ’ya giriş. Bunun içeri girmesine izin verin” açıklamasıyla Twitter’da paylaştı.

Anlaşmayla ilgili haberlerin ortaya çıkmasıyla beraber Twitter hisselerinde de hareketlilik yaşandı. Haber sonrasında Twitter hisseleri 53,18 Dolar’a yükselerek ilk anlaşma bedeli olan 54,20 Dolar’a bir adım daha yaklaştı. Twitter’ın satın alınma sürecinin tamamlanmasıyla beraber Elon Musk’ın sosyal medya platformunda nasıl değişiklikler yapacağı merakla bekleniyor.

Audi, Formula 1’e giriş yapmak için Sauber ile ortaklık yapıyor

Ağustos ayında Formula 1’e gireceğini açıklayan Audi, stratejik ortağını da belirledi. Formula 1’deki en ünlü ve geleneksel takımlardan biri olan ve 30 yıla yakın bir süredir rekabetin içinde tecrübe kazanan Sauber, Audi’nin Neuburg an der Donau’daki Motorsport Competence Center’ında geliştireceği güç ünitesini kullanacak.

Yarışacak araç Sauber tarafından Hinwil’de (İsviçre) geliştirilecek ve üretilecek. Sauber ortaklıkta ayrıca yarış operasyonlarının planlanmasından ve yürütülmesinden de sorumlu olacak.

Audi’nin Formula 1’de yer alacakları projelerinde deneyimli ve yetkin bir ortak kazandıkları için mutlu olduklarını belirten AUDI AG Teknik Geliştirmeden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Oliver Hoffmann, “Sauber Group’u son teknoloji ürünü tesisi ve deneyimli ekibini önceki işbirliklerinden zaten tanıyoruz. Audi Sport, Le Mans döneminde ve DTM için Class 1 aracının geliştirilmesi sırasında, Sauber Group’un Hinwil’deki yüksek teknolojili tesislerini kullanmıştı. Birlikte güçlü bir ekip oluşturacağımıza inanıyoruz.” dedi.

Audi’nin Sauber Grubu için en iyi ortak olduğunu söyleyen Sauber Holding Yönetim Kurulu Başkanı Finn Rausing ise “Her iki şirketin de aynı değerleri ve vizyonu paylaştığı açık. Güçlü ve başarılı bir işbirliğiyle ortak hedeflerimize ulaşmak için sabırsızlanıyoruz.” diye konuştu.

Çalışmalar ve Neuburg tesisinin genişletilmesi tüm hızıyla devam ediyor

Audi’nin Formula 1’de yarışacağı güç ünitesinin geliştirilmesi çalışmaları, Audi’nin Neuburg an der Donau’da özel olarak kurulmuş Audi Formula Racing GmbH tesisinde, 120’den fazla çalışanla tüm hızıyla devam ediyor.

Markanın, 2026 sezonundaki ilk yarışa kadar olan çalışma takvimi de son derece iddialı: Neuburg tesisinin personel, bina ve teknik altyapı açısından genişletilmesi çalışmalarının 2023’te tamamlanması hedefleniyor. Test sürüşlerinin de 2025 yılında başlaması planlanıyor.

Bilindiği üzere Formula 1, 2026’dan itibaren yürürlüğe girecek yeni düzenlemelerle sürdürülebilirlik yolunda büyük bir adım atıyor. Bu, Audi’nin şampiyonaya girme kararı almasındaki en önemli etken oldu. Kullanılacak elektrik gücünün oranı önemli ölçüde artacağından, güç üniteleri bugünkünden daha verimli olacak.

Rekabet Kurumu, rekabeti zorlaştırdığı için Meta’ya ceza kesti

Facebook, Instagram, WhatsApp ve Messenger gibi sosyal medya platformlarının tepe şirketi Meta, rakiplerinin faaliyetini zorlaştırdığı için Rekabet Kurumu tarafından cezalandırıldı. Rekabet Kurumu, Meta’ya toplamda 346.7 milyon Türk Lirası ceza kesti.

Rekabet Kurumu’na göre Meta, bünyesinde yer alan uygulamalardaki verileri kullanarak pazarlama konusunda rakiplerine karşı daha avantajlı bir hale geliyor.

Rekabet Kurumu’nun konu hakkında yaptığı açıklama şu şekilde:

“Meta Platforms, Inc. (Eski unvanı Facebook Inc.), Meta Platforms Ireland Limited (Eski unvanı Facebook Ireland Limited), WhatsApp LLC ile Madoka Turkey Bilişim Hizmetleri Ltd. Şti.’nin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 6. maddesini ihlal ettikleri iddiasına yönelik olarak yürütülen soruşturma tamamlandı. 

20.10.2022 tarihinde Rekabet Kurulunca dosyanın müzakeresi sonucunda; FACEBOOK’un temel hizmetler olarak adlandırılan Facebook, Instagram ve WhatsApp hizmetlerinden topladığı verileri birleştirmek suretiyle kişisel amaçlı sosyal ağ hizmetleri ile çevrim içi görüntülü reklamcılık pazarlarında faaliyet gösteren rakiplerinin faaliyetlerini zorlaştırmak ve pazara giriş engeli yaratmak suretiyle rekabetin bozulmasına yol açtığına ve 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesini ihlal ettiğine, dolayısıyla adı geçen teşebbüse idari para cezası verilmesine karar verildi.”

Karar sonrası Meta da bir basın açıklaması paylaştı. Meta’nın yaptığı açıklama ise şu şekilde:

“Rekabet Kurumu’nun tespitlerine katılmıyoruz. Kullanıcılarımızın gizliliğini koruyor ve insanlara kendi verileri üzerinde kontrol sahibi olma hakkı ve şeffaflık sunuyoruz. Konu hakkında tüm seçeneklerimizi değerlendireceğiz.”

Rekabet Kurumu’nun verdiği cezayı kabul etmeyen Meta’nın bu konuyu derinlemesine araştıracağı düşünülüyor. Popüler sosyal medya ve iletişim platformlarına sahip olan Meta’ya ilk olarak para cezası verildi. Rekabet Kurumu’nun benzer durumu tekrar tespit etmesi halinde ilerleyen zamanlarda Meta’nın erişim konusunda cezalarla karşı karşıya kalabilme ihtimali de bulunuyor.

Göndericileri ve kuryeleri tek platformda birleştiren girişim: GrakGrak Cargo

Sürdürülebilirlik ve kusursuz müşteri deneyimi odağında kargo hizmetleri sunan yerli girişim GrakGrak Cargo, kazan kazan modelini sektörüne uyarlayarak global pazarda ilklere imza atmaya devam ediyor. İnsanların seyahat ederken paket kargo taşımasına olanak tanıyarak böylece ek gelir elde etmesini sağlayan girişim, göndericilerin de kargolarını kimin taşıyacağına karar vermesini mümkün kılıyor.

Göndericiler ve kuryeler arasında sabit bir rota oluştururken, kargoda aktarma aşamalarını ortadan kaldırıyor. Bu sayede ise sürdürülebilir, hızlı ve güvenilir kargoculuğu yaygınlaştırıyor. Girişim, 2 ay gibi kısa bir sürede 20 bin kullanıcıya ulaşan uygulamalarıyla kargo teslimatı yaptıkları 35 ülke dahil olmak üzere, alacağı yatırımlarla birlikte faaliyet alanlarını genişletmeyi, pazarın dinamiklerini belirleyen kritik bir oyuncu olarak konumlanmayı hedefliyor.

Global lojistik şirketi olma yolunda hızla ilerliyor

Girişimlerinin sektörel eksikliklerden ortaya çıktığını aktaran GrakGrak Cargo Kurucu Ortağı Halil İbrahim Dursunoğlu, büyüyen pazarda müşterilerine geribildirim verememelerinin kargo şirketlerinin, gönderilerin teslimatının gecikmesine ve kişilerin kargosunu takip edememesine yol açtığını belirtiyor. Yaptıkları açıklamada global pazarda kritik bir rol oynayan lojistik şirketi olma yolunda hızla ilerlediklerini paylaşan girişim, kargolarını uygun fiyatlı göndermek isteyen kişilerle, seyahat ederken para kazanmak isteyen bireyleri tek platformda buluşturuyor. Kullanıcılarının geleneksel kargo fiyatlarına göre %50 daha düşük ücretlerle hızlı teslimat yaparak, hem zamandan hem de maliyetten tasarruf etmesini sağlıyor. Geliştirdikleri sistemle birlikte kargo süreçlerini kolaylaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda kargo sektöründe sürdürülebilirliğe katkıda bulunuyor.

Tüm hizmetler tek bir uygulamadan gerçekleştiriliyor

GrakGrak Cargo’nun konuya dair paylaştığı bilgilerden hareketle, kargo gönderimi ve teslim hizmetlerinin tümü tek bir uygulama üzerinden gerçekleştiriyor. Hizmetlerinden faydalanmak isteyen kuryeler ve göndericilerin ise yerine getirmesi gereken yalnızca birkaç prosedür bulunuyor. İlk adımda kullanıcıların mail adresiyle platforma kaydolması gerekirken, bunu bilgilerin doğrulama süreci takip ediyor. Bu noktada süreç müşteriler ve kuryeler için ikiye ayrılıyor. Kuryeler kayıt olduktan sonra seyahatlerinin tarihlerini, başlangıç ve bitiş rotalarını sistemde belirtiyor. Göndericiler ise puanlar ve yorumlar üzerinden kuryeleri incelemesiyle birlikte kuryelerle iletişime geçerek süreci başlatıyor. Kurye kargoyu kapıdan alıp doğrudan alıcıya götürürken, göndericiler de süreci canlı takip sisteminden izleyebiliyor.