Ana Sayfa Blog Sayfa 252

Cube Incubation’dan afet ve acil durum projeleri üreten girişimler için hızlandırma programı: Helpcube

Teknopark İstanbul, 11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından afet ve acil durumlara yönelik teknolojik çözümlerin geliştirilmesine yönelik Helpcube hızlandırma programını başlattı.

Ülkemizin afetlere teknolojik olarak hazırlıklı olabilmesi amacıyla tasarlanan Helpcube Hızlandırma Programı, derin teknoloji ve girişimcilik ekosistemindeki tecrübesiyle öne çıkan Kuluçka Merkezi Cube Incubation liderliğinde önemli çözüm ortağı ve partnerlerin katılımıyla hayata geçti.

Helpcube ile acil durumlara, afet öncesi, anı ve sonrasını kapsayan süreçlere yönelik teknoloji çözümleri içeren projeleri olan girişimlerin büyüyebilmesine yönelik destekler ve yol haritası sunulacak.

Program, proje fikrini doğrulamış, ürün çıkarma aşamasındaki ya da projesini ürüne dönüştürmüş girişimcilerin eğitim, alan tahsisi, teknik imkan, mentorluk, stratejik çözüm ortakları, partner firma görüşmeleri ve demo day etkinlikleri ile büyüyüp ölçeklenmesine yardımcı olacak.

Helpcube hızlandırma program içeriği

Programda girişimcilere afet ve acil durumlar ile girişimcilik ekosistemi özelinde eğitimler verilecek. Ayrıca programda yer alan stratejik partnerler ve çözüm ortakları vasıtasıyla girişimcilerin projelerine yönelik birebir destekler sağlanacak.

Program kapsamında girişimcilere sağlanacak diğer destekler ise şu şekilde sıralanıyor: Açık modern çalışma alanları, teknik ve dikey mentorluk, girişim analizi ve teknik analizler, akademik ve teknik danışmanlıklar, etkinlikler, montaj ve elektronik atölyesi kullanımı, ıslak/kuru laboratuvar ve temiz oda kullanımı, Teknopark İstanbul firmaları ile eşleştirme çalışmalar, yatırımcı buluşmaları, TTO destekleri, teknopark vergi ve avantajları, sunum hazırlama ve demo day.

Ayrıca, yakın zamanda Cube Incubation girişimcilerinin çözüm ve önerilerinden derlenen olası Afetlere ve Acil Durumlara Yönelik Teknoloji İçeren Çözüm Önerileri Raporu yayınlandı.

Yapay zeka destekli tarım teknolojileri geliştiren Source.ag, 23 milyon dolar yatırım aldı

Sebze ve meyveleri seralarda yetiştiren kişilere yapay zeka destekli tarım teknolojileri sunan Source.ag, düzenlenen Seri A turda 23 milyon dolar yatırım aldı. Astanor Ventures liderliğindeki tur, Acre Ventures Partners‘ın ve Hollanda’nın önde gelen birkaç sera işletmecisinin katılımıyla düzenlendi. Girişimin aldığı toplam yatırım 35 milyon dolara ulaştı.

2020 yılında Rien Kamman ve Ernst van Bruggen tarafından kurulan Source.ag, sera tarımının daha güvenli, güvenilir ve iklime dayanıklı gıda üretimine bir yanıt olduğuna inanıyor. Girişim, yapay zeka destekli seralar yoluyla yeterli meyve ve sebzeye erişimi kolaylaştırmak için çeşitli teknolojiler geliştiriyor. Source.ag’in tescilli algoritmaları, iklim, biyoloji ve kaynaklarla ilgili milyonlarca veri noktasını hesaba katarak optimum yetiştirme stratejilerini tanımlamak ve uygulamak için bitki davranışını simüle ediyor.

Source.ag, kirliliği ve arazi kullanımını azaltırken 15 kata kadar daha yüksek verim ürettiğini ve 20 kata kadar daha az su kullandığını iddia ediyor. Hollanda merkezli girişim, büyüyen enerji ve iklim krizleri karşısında sebze verimini artırmak için dünyanın önde gelen yetiştiricileriyle çalışarak yalnızca 12 ayda ürünlerinin kullanıcı sayısını on kat artırdı.

Source.ag CEO’su ve kurucu ortağı Rien Kamman, “Teknolojimiz, çiftçilere mahsullerini en iyi şekilde nasıl yetiştirecekleri konusunda gerçek zamanlı, son derece özel tavsiyeler sağlıyor ve onları başarılı bir yetiştirme operasyonu yürütmelerinde destekliyoruz.” dedi.

Astanor Ventures yatırım uzmanı Arnout Dijkhuizen, “Teknolojinin doğayla buluştuğu noktaya gerçekten odaklanan Source.ag, birçok kişinin imkansız olduğunu söylediği yerde başarılı oldu.” dedi.

Girişim, yeni yatırımı geliştirdiği yapay zekanın daha fazla ekin türü ve çiftçilik yöntemini destekleyecek şekilde genişletmek için kullanacak.

Mercedes-Benz, araçlarına Google Maps ve YouTube uygulamalarını getiriyor

Mercedes-Benz ve Google, sürücülere navigasyon, haritalar ve YouTube uygulamaları için ortaklık yaptıklarını açıkladı. Bununla beraber Google, otomotiv devine IP ve pazar yeri üzerinde kontrol sağlamak için tasarlanmış özel bir sistem de sunacak.

Yapılan anlaşmada, araçların içerisinde yer alan işletim sistemleri tamamen Google’a devredilmiyor. Araç sahipleri, istediği Google hizmetlerini araçlarına kurabiliyor. Bu yapılan anlaşmaya lisans sözleşmesi demek daha sağlıklı oluyor.

Mercedes-Benz CEO’su Ola Källenius, Çarşamba günü Sunnyvale, California’daki araştırma ve geliştirme merkezinde düzenlediği basın toplantısında, “Bu, her iki taraf için de ‘kazan-kazan’ niteliğinde bir lisans sözleşmesi oldu. Sistemin asıl kurucuları biziz.” dedi.

Ortaklık kapsamında Google Haritalar platformu, Cloud ve YouTube’u, otomobil üreticisinin MB.OS adlı yeni nesil işletim sistemiyle donatılmış gelecekteki Mercedes-Benz araçlarına getirecek. Mercedes, yerler hakkında ayrıntılı bilgiler, gerçek zamanlı ve tahmini trafik bilgileri ve otomatik yeniden yönlendirme dahil olmak üzere Google’ın jeo-uzamsal teklifine erişebilecek. Mercedes-Benz, kavşaklardan, döner kavşaklardan veya virajlardan önce otomatik hız ayarlamaları gibi destekli sürüş özelliklerini etkinleştirmek için Google Haritalar verilerini kullanacak.

Google ve Alphabet CEO’su Sundar Pichai, “Mercedes-Benz’in özelleştirilmiş bir navigasyon arayüzü tasarlamasını sağlamanın yanı sıra, sürdürülebilirlik çabalarını hızlandırmak, otonom sürüşü ilerletmek ve gelişmiş bir müşteri deneyimi yaratmak için yapay zeka ve veri yeteneklerimizi sağlayacağız.” dedi.

Mercedes, Linux tabanlı sistemi kendi oluşturduğunu ve Google tarafından sağlananlar gibi üçüncü taraf uygulamaları ve hizmetleri destekleyebilecek şekilde tasarladığını söyledi.  MB.OS’un yeni sürümü, bu yıl yeni Mercedes E Serisi’nde görünecek. Bu sistemde müşteriler, otomobilin bilgi-eğlence sisteminden Tiktok ve Zoom gibi uygulamalara erişebilecek.

Instagram kurucuları tarafından geliştirilen haber uygulaması Artifact kullanıma sunuldu

Instagram’ın kurucu ortakları, yapay zeka destekli kişiselleştirilmiş haber uygulaması Artifact için gereken testlerin yapılmasının ardından kulanıma sundu. İlk zamanlarda belli bir kitlenin kayıt olarak ulaştığı platforma artık herkes kolayca ulaşabiliyor.

Kevin Systrom ve Mike Krieger tarafından geliştirilen platform, Google’ın 2013’te kapattığı RSS haber okuma uygulaması olan Google Reader’da modern hali gibi görünüyor.  Artifact, son kullanıcının deneyimini kişiselleştirmek için makine öğrenimini kullanan ve aynı zamanda kullanıcıların arkadaşlarıyla karşılaştıkları makaleleri tartışmasına olanak tanıyan sosyal öğeler ekleyen bir haber okuyucusu olarak tanımlanıyor.

Platform üzerinden daha fazla uygulama üzerinden ne kadar çok makale okundukça daha fazla kişiselleştirilmiş haber önerileri kullanıcıların karşısına çıkıyor. Artifact’in oluşturduğu öneri sistemi, tıklamalar ve yorumlar yerine belli başlı konularla ne kadar vakit geçirildiğine önem veriyor. Uygulamanın hem sol hem de sağ eğilimli kaynaklardan gelen haberlere yer vereceği ancak şirketin “yalanları teşvik eden” gönderilere izin vermeyeceği de önemle belirtildi.

Artifact

Artifact’in amacı, okuyucuların akışlarını daha iyi kontrol etmek, kişiselleştirmek ve çeşitlendirmek için belirli bir konudan az ya da çok göstermek için bir düğmeyi tıklamasına olanak tanıyan araçlar sağlamak oluyor. Bununla beraber kullanıcılar, yayıncıları engelleyerek veya duraklatarak ya da genel ilgi alanı kategorilerini seçip seçimlerini kaldırarak ilgi alanlarını yönetmek için ayarları derinlemesine inceleyebiliyor.

Artifact’in ayırt edici özellikleri yalnızca makine öğrenimi teknolojisi değil, aynı zamanda bugüne kadarki en popüler sosyal uygulamalardan birini geliştiren kurucular tarafından oluşturulan sosyal özellikler ve deneyimi daha açık bir şekilde geliştirmeye yardımcı olmak için tasarlanmış kişiselleştirme araçları olacak.

Platform, şimdilik kurucuları tarafından finanse ediliyor. İlerleyen zamanlarda uygulamanın büyük yatırımcılar tarafından yatırım alacağı da tahmin ediliyor.

Mercedes-Benz, TikTok’u araçlarına entegre eden ilk marka oldu

Alman otomotiv devi Mercedes-Benz, popüler sosyal medya platformu TikTok‘u araçlarına entegre etmeye hazırlanıyor. Bu hamleyle beraber platformu araçlarına entegre eden ilk marka Mercedes-Benz oluyor.

En son raporlara göre, yeni Mercedes-Benz E Serisi’nin 2023 sonbaharında piyasaya sürülecek olan sürümünde TikTok yer alacak. Araçtaki MBUX bilgi-eğlence sisteminin güncellenmiş versiyonu, tüm gösterge panosunu kaplayan bir “süper ekrana” sahip olacak ve sürücülerin ve yolcuların TikTok ve Zoom gibi uygulamalara  giriş yapmasıyla beraber Angry Birds gibi oyunlar oynaması sağlanacak. 

Mercedes-Benz CEO’su Ola Källenius, şirketin bu uygulamaları her pazarda veya bölgede en popüler olanı temel alarak seçtiğini belirtti. TikTok’un dahil edilmesiyle, Mercedes’in uygulamanın özellikle popüler olduğu Çin pazarına olan ilgisini vurguluyor. Bu pazarda uygulamanın popülerliği söz konusu olduğu için irçok kişinin dikkatini kolaylıkla çekebilecekleri düşünülüyor.

Yolcular, ekranın hemen önlerinde bulunan bir kısmına erişebilecek ve TikTok’taki içeriğin keyfini çıkarabilecekler. Sürücü izleme sistemi, sürücünün nereye baktığını takip ederek sürüş sırasında dikkatlerinin dağılmamasını da sağlıyor.

Mercedes-Benz, üçüncü taraf uygulamalarının bilgi-eğlence sistemine daha kolay entegrasyonunu sağlayan yeni bir yazılım mimarisi yarattı. Otomobil üreticisi ayrıca Mercedes me uygulaması aracılığıyla erişilebilen yeni bir uygulama mağazası geliştirdi. Kablosuz yazılım güncellemeleri, gelecekte araca daha fazla uygulamanın eklenmesini sağlayacak. Kullanıcı kolaylığı her zamankinden daha ön planda gibi görünüyor. 

Tüm bu yeni özellikler ve ortaklıklar, Alman otomobil üreticisinin California, Sunnyvale’deki araştırma ve geliştirme merkezinde duyuruldu.

Microsoft, Bing’in ChatGPT sınırını günde 50 mesajdan 60 mesaja çıkardı

Geçtiğimiz hafta Bing‘in ChatGPT servisi için getirdiği 50 mesaj sınırını 60 mesaja çıkardığını açıkladı. Kısıtlamayı uyguladıktan 4 gün sonra Microsoft, kullanıcı tabanından gelen inceleme ve geri bildirimler üzerine kısıtlama kurallarını revize etmeye karar verdi.

Microsoft tarafından yapılan açıklamada, birçok kullanıcısından hem daha etkili arama yapabilmeleri hem de sohbet özelliğiyle daha iyi etkileşim kurabilmeleri için daha uzun sohbetlerin geri dönmesini isteyen geri bildirimler aldığını ifade ediyor. Böylece Bing, orijinal oturum başına 5 sohbet dönüşü ve günde toplam 50 sohbet yerine, oturum başına 6 sohbet dönüşü ve günde toplam 60 sohbete sahip olacak.

Yeni sınırın gevşetilmesinin ardındaki neden, Microsoft’un kullanıcı verilerinin, kullanıcıların büyük çoğunluğu için artan 60 sohbet miktarının Bing’in daha doğal günlük kullanımını sağlayacağını gösterdiğini belirtmesiyle ortaya çıkıyor. Microsoft, günlük sınırı yakında toplam 100 sohbete çıkarmayı planladığını da açıklıyor. 100 sohbet planıyla beraber Bing Chat hizmetinin daha fazla etkileşim alacağı tahmin ediliyor.

Microsoft, sohbet sınırını artırmanın yanı sıra, Bing’i de güncelleştirerek normal Bing aramalarının sohbet saymayarak mesaj sınırından etkilenmeyeceğini de belirtti. Teknoloji devi, Bing Chat’in ek bir ayar arayüzünü test etmeye başladı. Bu özellik, Bing Chat’in daha konuşkan yani daha iyi cevaplar vermesine yardımcı oluyor. Microsoft, yeni özelliğin kullanıcılara arama sorgusu ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılamak için sohbet davranışı türü üzerinde daha fazla kontrol sağlamasına yardımcı olduğunu söylüyor.

Spotify, yapay zeka destekli DJ aracıyla şarkı önerileri sunacak

Müzik ve podcast platformu Spotify, yapay zeka destekli DJ aracıyla kullancılara özel şarkılar önerecek. Bu sayede kullanıcıların birbirinden özel yeni şarkılar keşfetmesi daha da kolaylaşacak.

Yapay zeka, hayatımızın her anında yavaş yavaş karşımıza çıkıyor. Yapay zekayla birlikte hayatımızda birçok iş daha kolay bir hal alırken birçok alanda analizleriyle de sağlıklı kararlar ya da öneriler almayı sağlıyor. Spotify da şarkı konusunda kullanıcılara yapay zeka destek bir araç sunarak yeni müzikler ve şarkılar keşfetmelerini sağlıyor.

İlk olarak beta sürümünde kullanıma sunulan bu özellik, şaşırtıcı derecede gerçekçi bir sesle beğenileceği düşünülen parçalar ve sanatçılar hakkında yorumların yanı sıra derlenmiş bir müzik dizisi sunuluyor. Yapay zeka, en yeni müzikleri sıralayacak ve eski favori şarkılardan bazılarına bakacak ve ansızın o şarkıyı da kullanıcıların karşısına çıkaracak.

Spotify, DJ için OpenAI‘ın yapay zeka teknolojisini kullanıyor. Bu sayede müzikler, sanatçılar veya türler hakkında içgörülü bilgiler sağlamak için analizler yapılıyor. X adı verilen müzik asistanı, güne uyum sağlayacak şarkıları kullanıcılarla buluşturuyor.

Yapay zeka destekli DJ’in müziklerini X ile beraber ilk olarak ABD ve Kanada’daki Spotify Premium kullanıcıları alacak. Şu an için yalnızca İngilizce olarak kullanıma sunulan sistemin ülkemizde ne zaman aktif edileceği hakkında henüz herhangi bir bilgi bulunmuyor.

Spotify, kullanıcı deneyimine bağlı olarak DJ için değişikler yapabileceğini ve daha sağlıklı bir yapay zeka oluşturabileceğini de belirtti.

Tesla, pil hücresi üretimini Almanya’dan ABD’ye kaydırıyor

Elektrikli otomotiv üreticisi Tesla, elektrikli araçları için kullandığı pil üretim sistemini ABD’ye getirmeyi planlıyor. Bu hamleyle vergi yükü ve diğer önemli hususlardan avantaj sağlanması bekleniyor.

Amerikan otomobil devi, son üç yıldır yeni 4680 formatlı pil hücresi üretti. Bu batarya hücrelerinin maliyetini düşürmek ve federal vergi kredisi için ABD’de üreyimine başlanacak. Yeni yapısal pil paketi mimarisi, yeni nesil elektrikli araç modellerinin ayrılmaz bir parçası olacağından, markanın uzun vadeli büyüme planıyla da uyumlu oluyor. Şimdi elektrikli araç üreticisi, pil hücrelerini Fremont, California’daki pilot fabrikasında üretiyor.

Şirket, daha büyük ölçekte pil üretimi için hala Teksas ve Berlin’deki Gigafactory tesislerine oldukça güveniyor. 2022’de Tesla’nın Berlin’deki Gigafactory’den pil hücresi yapımında sorunlarla karşılaştığı ve hatta pil üretim ekipmanını ABD’ye taşımayı düşündüğü söylendi. Şimdi yeni bir rapor, şirketin 7.500 dolar federal vergi kredisinin tamamını almak için geçiş yaptığını belirtiyor. Bu vergi avantajından yararlanmak için otomobil üreticilerinin temel olarak pil hücrelerini Kuzey Amerika’dan tedarik etmeleri gerekiyor.

Şirketin ürettiği her 81kWh Model Y uzun menzilli pil takımı için 3.645 dolar vergi düşülüyor. Bu tutar düşünüldüğünde şirketin ABD’ye geçil yapması oldukça mantıklı geliyor. Şu an itibariyle Tesla, Texas Gigafactory’deki yeni 4680 pil hücrelerinin üretimini hızlandırmaya da hazırlanıyor.

Twitter, etkileşim kurulan bir tweet Topluluk Notu alırsa kullanıcıyı uyaracak

Popüler sosyal medya platformu Twitter, dezenformasyonla mücadele etmek için bir dizi yeni özellikler üzerinde çalışıyor. Sahte bir habere etkileşimde bulunan kişilere, platform üzerinden Topluluk Notu aracılığıyla bilgi gönderilecek.

Sosyal medyadaki görüşlerin veya gönderilerin kör edici bir şekilde abartılması, yanlış bilginin hızla yayılmasının temel nedenlerinden biridir. Yıllar boyunca, önde gelen kişiler Twitter’da yanlış bilgiler yayınladı veya retweetledi. Sosyal ağ şimdi yeni bir Topluluk Notları özelliği aracılığıyla bu tür durumlar için bir retweet’i geri çekme şansı veriyor.

Twitter, Topluluk Notlarına katkıda bulunanlardan bağlamsal bilgi alırsa o tweet’i beğenen, retweet’leyen ya da yanıtlayan kullanıcıları bilgilendirecek. Topluluk Notları’na katılan kişiler, bu bilginin yanlış olduğunu ispat ederse insanların beğenilerini veya retweet’lerini kaldırma ihtimalleri yükseliyor.

Program ilk olarak 2021 yılında ABD merkezli kullanıcılar için “Birdwatch” adı altında tanıtıldı. Elon Musk, Twitter’ı satın aldıktan sonra programın adını “Topluluk Notları” olarak değiştirdi. Aralık ayında şirket, Topluluk Notları’nı global çapta kullanıma sundu. Ocak ayında şirket, ABD dışında Birleşik Krallık, İrlanda, Avustralya ve Yeni Zelanda’da yanlış bilgiyi ortadan kaldırmak isteyen kişileri ve notları kabul etmeye başladı. 

Yeni yönetimin güvenlik ve güven departmanında çalışan yükleniciler de dahil olmak üzere birkaç kişiyi işten çıkardığı göz önüne alındığında, Twitter’ın içerik denetimi için algoritmalara ve kitle kaynak kullanımına olan güveni hızla arttı. Dışarıdan gelen desteklerle doğru bilginin hızlı ve kolay bir şekilde ulaştırılması sağlanıyor.

Baidu, geliştirdiği chatbot’u birçok hizmete entegre etmeyi planlıyor

Çin merkezli arama motoru Baidu, ChatGPT’nin muadili olarak görülen, merakla beklenen akıllı Ernie Bot hakkında daha fazla ayrıntı açıkladı. Ernie Bot, Baidu’nun 2019 yılında geliştirdiği dil modeli Ernie’nin üzerine inşa edildi.

Geçtiğimiz yılın sonlarına ve bu yıla damga vuran chatbot’lar OpenAI tarafından geliştirilen ChatGPT ile oldukça popüler hale geldi. Birçok şirket yapay zeka destekli bu araçları platformuna ekleyerek daha fazla kullanıcıya ulaşmayı hedeflerken yeni chatbot modelleri de geliştiriliyor. Bu yeni chatbot modelleri arasında Baidu tarafından geliştirilen Ernie Bot da bulunuyor.

Şirketin kurucusu ve CEO’su Robin Li, Baidu’nun Ernie Bot’u hizmet ekosistemine nasıl entegre etmeyi planladığını açıkladı. Li, “Ernie Bot’un Baidu Search ile entegrasyonu, arama deneyiminde kuşaklar arası bir değişikliğe yol açacak. Daha iyi arama hizmeti ve cevaplar sunmanın yanı sıra, yeni bir etkileşim ve sohbet deneyimi sunmanın yanı sıra, içerik ekosistemini ve arzını büyük ölçüde zenginleştirecek ve yeni bir trafik giriş noktası haline gelecek benzersiz şekilde oluşturulmuş içerik sunacağız.” dedi.

Baidu, araç içi sesli asistanını Ernie ile güçlendirmeyi planlıyor. Arama devi son birkaç yılda akıllı araçlar için Apollo adında araç içi işletim sistemi geliştirdi ve Xiaodu da dahil olmak üzere bazı uygulamaları şirket içinde yaptı.

Ernie Bot, akıllı arabaları insan-araç etkileşimi deneyimi açısından bir nesil ileriye götüren Apollo Smart Cabin ürün serisine de kuruluyor. Ernie Bot’un Xiaodu ile entegrasyonu, Xiaodu’nun kullanıcılarla sohbet etme yeteneğini önemli ölçüde genişletecek, onu daha akıllı ve daha anlayışlı hale getirecek ve kullanıcılara daha çok yönlü akıllı yardım sağlamasına olanak tanıyacak.

Ernie Bot’un performansı ileri düzeyde olsa bile Çin’de faaliyet gösteren herhangi bir yapay zeka ürünü gibi ülkenin sansür sorunuyla uğraşmak zorunda kalacak. Bu konuda şirketin nasıl bir yol izleyeceği oldukça merak ediliyor.