Ana Sayfa Blog Sayfa 241

Rekabet Kurumu, Twitter’ın sahibi Elon Musk’a para cezası verdi

Rekabet Kurumu, Elon Musk‘a Twitter‘ı satın alması nedeniyle ceza kesti. Ceza kesilme sebebinin ise platformu satışı esnasında Türkiye’den herhangi bir izin almamasıydı.

Geçtiğimiz senenin başından beri Twitter’ı satın almak için oldukça çaba sarf eden Elon Musk, Ekim ayında hedefine ulaşarak platformun yeni patronu oldu. Bununla beraber iş insanı, Türkiye’den büyük bir ceza aldı.

Türkiye’den herhangi bir izin almadan işlem yapan yüklü bir para cezasına çarptırıldı. Elon Musk, 2022 yılında Twitter’ın ülkemizde kazandığı gayri safi gelirinin binde birini ceza olarak ödeyecek. Ceza sonrasında satın alım işleminin ülkemizden onay aldığı da duyuruldu.

Konuyla ilgili Rekabet Kurumu‘ndan yapılan açıklama şu şekilde:

Rekabet Kurulunun 02.03.2023 tarihli toplantısında, Elon R. MUSK tarafından Twitter Inc.in tek kontrolünün devralınmasına yönelik işlemin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 11. maddesi uyarınca resen incelenmesi sonucunda,

  1. İşlemin 4054 sayılı Kanun’un 7. maddesi ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan 2010/4 sayılı Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ kapsamında izne tabi olduğuna;
  2. İşlem sonucunda etkin rekabetin önemli ölçüde azaltılmasının söz konusu olmaması nedeniyle işleme izin verilmesine,
  3. Bununla birlikte, dosya konusu işlemin Rekabet Kurulunun izni olmaksızın gerçekleştirilmesi nedeniyle, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 16. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca devralan konumundaki işlem tarafı olan Elon R. MUSK’a 2022 yılına ait Türkiye’de elde edilen gayri safi gelirinin binde biri oranında olmak üzere idari para cezası uygulanmasına

gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemelerinde yargı yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verilmiştir.

Letgo Otoplus, Pilot Garage ile 8 ayda 33 şehirde hizmet vermeye başladı

Geçtiğimiz yıl Pilot Garage’ın yüzde 25 hissesini satın alarak ülkemiz otomotiv sektörüne önemli bir yatırım yapan Letgo Otoplus, yatırımlarını sürdürmeye devam ediyor. Hali hazırda 300’ü aşkın şubesi bulunan Pilot Garage’ın ülke çapındaki yaygınlığını kullanarak gelişimini sürdüren Letgo Otoplus, 33 farklı ilde, Pilot Garage noktalarında araç sahiplerinin araçları için alım noktası görevi görüyor.

Temmuz ayından itibaren dönüşüm sürecine büyük bir hız verdiklerini söyleyen Pilot Garage Genel Koordinatörü Cihan Emre, “Ortaklığımızla birlikte ortaya çıkardığımız konsept sayesinde Otoplus, çok hızlı bir ivmeyle ülke çapında yaygınlık göstermeye başladı. Yeni yatırımlarla 81 ilde alım noktasına ulaşarak Türkiye’nin en yaygın kurumsal ikinci el araç kompleksi olmak üzere çalışmalarımızı kurguluyoruz.” dedi.

Yıl içinde 1 milyon aracın uğrak noktası haline gelen Pilot Garage, Letgo Otoplus’ın büyüme sürecinde etkin bir rol oynamaya başladı. 2022 yılının temmuz ayında Letgo Otoplus’un, Pilot Garage’a ait hisselerin yüzde 25’ini satın almasıyla yeni bir konseptin ortaya çıkması amaçlanırken, Pilot Garage oto ekspertiz hizmet noktalarında dönüşüm başlatılmış oldu. Otoplus, Pilot Garage bayilerinde oluşturulan yeni alım noktalarıyla 8 ayda sırayla Adana, Afyon, Ankara, Antalya, Balıkesir, Bursa, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Isparta, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kırıkkale, Kocaeli, Konya, Manisa, Mardin, Mersin, Osmaniye, Sakarya, Samsun, Şanlıurfa, Tekirdağ, Trabzon, Uşak, Van illerine ulaştı.

Hedef Türkiye’nin en yaygın ikinci el kompleksi olmak

Otoplus’ın büyüme stratejisinde önemli bir göreve talip olduklarını dile getiren Pilot Garage Genel Koordinatörü Cihan Emre, “Ortağımız ile geliştirdiğimiz konsept ile hedefimiz, Türkiye’nin en yaygın ikinci el kompleksi unvanına erişebilmek. Çok hızlı bir ivmeyle 8 ay gibi kısa bir süre içinde Letgo Otoplus 33 farklı ile yayılarak saha büyümesini önemli biçimde artırmış oldu. Orta vadede yeni yatırımlarla birlikte 81 ilde alım noktasına ulaşmak istiyoruz. İş ortağımızla ülkemize yatırımlarımızı sürdürmeye kesintisiz devam edeceğiz.” açıklamasını yaptı.

Optik çözümler geliştiren EFFECT Photonics, 37.6 milyon euro yatırım aldı

Entegre optik çözümler üzerinde çalışmalar yapan EFFECT Photonics, 37.6 milyon euro yatırım aldı. Tur, Invest-NL ve Innovation Industries liderliğinde düzenlendi.

2010 yılında Dr Boudewijn Docter ve Tim Koene-Ong tarafından kurulan EFFECT Photonics, yüksek performanslı, uygun maliyetli optik çözümlere yönelik ihtiyacı karşılayan dikey olarak entegre bir iş modeline sahip bağımsız bir optik sistemler girişimi olarak lanse ediliyor.

EFFECT Photonics, sahada kanıtlanmış dijital sinyal işleme, ileri hata düzeltme teknolojileri ve ultra saf ışık kaynakları kullanarak entegrasyon, maliyet verimliliği, düşük güç tüketimi ve tedarik güvenliği ile küçük form faktörü çözümleri sunuyor.

Girişim, “Yerleşik mikroelektronik ekosistemlerinden yararlanarak, ürünlerimizi uygun fiyatlı ve 5G ve ötesindeki zorluklara, erişime hazır tutarlı çözümlere ve bulut ve bulut uç hizmetlerine yönelik yüksek hacimlerde kullanılabilir hale getirmeyi hedefliyoruz.” açıklamasını yaptı.

Hollanda merkezli EFFECT’in İngiltere, ABD ve Tayvan’da ek tesisleri ve dünya çapında bir satış ağı bulunuyor.

EFFECT Photonics CEO’su Roberto Marcoccia, “Bu yatırım, iletişimin geleceğini yeniden şekillendirecek ve statükoyu olumlu yönde bozacak entegre optik çözümler portföyümüzü ilerletmek için bizi iyi konumlandırıyor.” dedi.

Girişim, aldığı yatırımı ürün geliştirmeyi hızlandırmak ve pazara açılma girişimlerini, özellikle entegre tutarlı optik ürün portföyü ve pazarın gereksinimlerini karşılayan çözümlerle ilgili olanları desteklemek için kullanacak.

Süt ve süt ürünlerini sürdürülebilir hale getirmeyi planlayan MilkApp, 1.6 milyon TL hedefle kitle fonlama yatırım turuna çıktı

Süt ve süt ürünleri üreten mandıralar, çiftlikler, çiftçiler, süt toplama kooperatifleri ve süt birlikleri için analiz ile raporlama odaklı yazılımlar üreten teknoloji girişimi MilkApp, kitle fonlama platformu fonbulucu’da yatırım turuna çıktı. Süt ürünlerinin üretimi esnasında oluşan üretim kaçaklarını tespit etmenin yanı sıra ürünlerin hammadde kalitesini ve kimliğini belirleyen bir yazılım olan MilkApp, piyasa ortalaması 60 saniye olan ölçüm süresini 10 saniyeye indirerek zaman ve maliyet verimliliği sağlıyor.

Üç yıl sonunda Türkiye’nin en büyük süt analiz hizmet sağlayıcısı ve en büyük süt veri bankası hedefiyle fon arayışına giren girişim, yatırım turunda şirket paylarının %12’sinin arzıyla 1.6 milyon TL fon talep ediyor. %20 ek fonlama ile %14.4 hissesi karşılığı talebini 1 milyon 920 bin TL’ye çıkaracak olan MilkApp, yatırım turunda fonTar tarım fonu tarafından da desteklenecek. 6 Mart Pazartesi günü saat 10.00 itibariyle tura başlayan girişim şirketi, ilk 15 iş gün içerisinde EFT veya kredi kartı ile yapılan yatırımlarda yatırımcılara %20 fazladan pay verecek.

Geleneksel yöntemler süt ölçümünde verimsiz

Ulusal Süt Konseyi’nin yayınlamış olduğu Ulusal Süt Kalite Raporu verilerine göre Türkiye’de toplama usulü ile fabrikalara götürülen sütlerin ortalama %40’ında usulsüzlük yapıldığının tespit edildiğini söyleyen MilkApp Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Mert Ulukurt, “2020 yılında, toplama yöntemi ile elde edilen sütlerin en az %10’unda su ekleme usulsüzlüğü tespit edilmiş ve %50’den fazlasında süt yağının alındığı kanısına varılmıştır. Günde 2 bin litre süt işleyen bir mandırada hesaplamalar yapıldığı zaman yıllık maddi zararın 600 bin TL’den fazla olduğu hesaplanıyor. Hali hazırda süt analizi yapan sistemlerde ise 60 saniye ile başlayan ölçüm süresi 150 saniyeye kadar çıkıyor ve bu uzun süreler sütün sağlına zarar verdiği gibi çevresel şartlardan da etkilenen sütün ölçüm sonuçlarına tutarsızlık olarak yansıyor.” açıklamasında bulundu.

Ölçüm süresini altı kat hızlandırıyor 

Donanım olarak mobilite tabanlı yepyeni ve gelişmiş bir tasarım sunan MilkApp yazılımı hakkında bilgi veren Ahmet Mert Ulukurt, “MilkApp’in ölçüm modülü, toplama araçlarına entegre edilebilir şekildedir. Bu sayede ek efor gerektirmez. Tüm süt sağlayıcılarını teker teker kaydeden ve bu kişileri muhasebe, kalite, ödeme alanlarında özelleştiren yazılımımız, tüm süt tedarikçilerine teker teker kimlik oluşturan, süt ürünleri üretimini kolaylaştıran ve uçtan uca takip edilebilirlik sağlayan bir ürün. Ürünümüz benzerlerinden ayıran en önemli unsur ise ölçüm süresi. MilkApp, piyasa ortalaması olan 60 saniyelik ölçümden tam altı kat daha hızlı bir şekilde yani 10 saniyede ölçüm yapma kabiliyetine sahip. Hızlı ölçüm süresi ile gecikmeden sütü tanımayı sağlıyor, kalitesini tayin ediyor, endüstriyel planlamaya katkı sağlıyor verileri bulut ortamında yıllar boyu saklayarak sürdürülebilir bir takip sistemi yaratıyor.” dedi.

fonbulucu Girişim İlişkileri Direktörü Muhammed Bellek ise, “Gelecek beş yıl içerisinde Türkiye pazarının yüzde 20’sinden fazlasına erişerek 50 milyon TL’nin üzerinde net kâr öngören MilkApp, süreç boyunca yüksek teknoloji üretimi için çalışacak. Üçüncü yılın sonunda şirket değerlemesini en az %50 artırmayı planlayan girişimimiz, dördüncü ve beşinci yılda yurt dışı pazarına açılıp global piyasada bilinir seviyeye gelmeyi hedefliyor. fonbulucu olarak “MilkApp’in bu potansiyelde olduğuna inanıyor, bireysel ve kurumsal yatırımcılarımızı bu yerli girişimi desteklemeye davet ediyoruz.” şeklinde konuştu.

Huawei, akıllı giyilebilir cihazları ile MWC 2023’te 16 ödül birden kazandı

Mobil Dünya Kongresi (MWC 2023) geçtiğimiz günlerde İspanya’nın Barselona kentinde düzenlendi. Etkinlikte, Huawei Watch Buds ve Huawei Watch GT Cyber dahil olmak üzere Huawei giyilebilir cihazları, küresel medyanın ve misafirlerin dikkatini çekerek, son teknoloji tasarımları ve hızlı değiştirilebilir kılıfları için 16 prestijli medya ödülü kazandı. Bu ödüller, Huawei’nin giyilebilir cihazlardaki uzmanlığının küresel olarak tanınmasını ve şirketin uluslararası pazardaki liderliğini pekiştiriyor.

Yeni giyilebilir özelliklerle sağlıklı yaşam kolaylaştı

TWS kulaklıkları ve akıllı saati entegre eden Huawei Watch Buds, çığır açan tasarımıyla 8 medya ödülü kazandı. Saat, son teknoloji 2’si 1 arada kullanım deneyimiyle adından söz ettirdi. Etkinliğe katılan konuklar saati denemek için akın etti. Manyetik açılır kapak ve kulaklık tasarımına sahip sektörün ilk akıllı saati olan Huawei Watch Buds, TWS kulaklıkları ve akıllı saati tek bir şık giyilebilir cihazda birleştirerek günlük kullanım sırasında TWS kulaklıkların unutulması veya kaybedilmesi sorununu çözüyor. Kulaklıklar, takıldığında sol ve sağ ses kanallarını otomatik olarak düzelten ve farklı kulak kanalı yapıları için en iyi ses kalitesini gerçek zamanlı olarak akıllıca uyarlayan Adaptif Tanımlama Teknolojisini destekleyerek misafirlerin harika müziğin keyfini çıkarmalarını sağlıyor. Geniş alanlı kulak kepçesi dokunmatik kontrolleri, misafirlerin sadece kulaklarına dokunarak birden fazla işleve erişmelerine olanak tanıyarak daha geniş bir menzil ve daha doğru dokunma tanıma sağlıyor.

Kullanıcı deneyimini yeniden tasarlayan bu öncü ürün, akıllı giyilebilir cihaz pazarına canlılık katıyor. Akıllı giyilebilir cihaz ve ses endüstrisinde öncü olan Huawei, yeni ürün formları, teknolojileri ve deneyimindeki avantajlarıyla sektördeki yeniliklere liderlik etmeyi taahhüt ediyor.

Moda tutkunları için tasarlanan Huawei Watch GT Cyber, kullanıcıların saat kasalarını istedikleri stile göre değiştirmelerine olanak tanıyan, donanım yeniliği ve sektörler arası entegrasyon için bir standart belirleyen benzersiz bir yapıya sahip. Huawei Watch GT Cyber, şık değiştirilebilir kasaları ile 8 medya ödülü kazandı.

Konuklar göz açıp kapayıncaya kadar farklı saat kasaları ve yüzleri arasında geçiş yaparken bu yeni deneyimden gözle görülür bir şekilde memnun kaldılar. Farklı kıyafetlere ve tarzlara uyum sağlayabilen saat, küresel tüketicilerin her türlü durumda kendilerini ifade edebilmelerini sağlıyor. Sahada yapılan tüm testler ve tartışmalardan sonra medya, Huawei’nin cesur inovasyon ve durmak bilmeyen keşiflere olan bağlılığını yansıtan bu ürünün Huawei’nin en benzersiz ve güçlü ürünü olduğu konusunda oybirliğiyle hemfikir oldu.

Etkili bir sektörel tasarım dergisi olan Yanko Design, “Neredeyse Meta giyilebilir cihazın tasarımından bir sayfa almışlar gibi hissettiriyor” dedi. Dünyaca ünlü teknoloji medyası Trusted Reviews ise şu yorumu yaptı: “Huawei, Watch GT Cyber ile gerçekten farklı bir şey yapıyor. Sadece kayışı değil, tüm kasayı değiştirebilme özelliği şüphesiz moda bilincine sahip kişiler arasında popüler olacak ve hala oldukça yetenekli bir fitness takip cihazı olması da bir bonus.”

Huawei Watch GT Cyber üç koleksiyon halinde geliyor: Urban Edition, Sport Edition ve Elegant Edition olmak üzere üç koleksiyona sahip olan Huawei Watch GT Cyber, “Farklı, Özgür ve Sınırsız Olmak için Doğdu” mantığını dünyaya taşıyor. İlk Smart Movement ayrılabilir gövdesi ve Hızlı Değiştirilebilir kasası, dünyanın dört bir yanındaki kullanıcıların farklı ihtiyaçlarını ve kendilerini moda yoluyla ifade etme isteklerini karşılamak için tasarlandı.

Huawei, fitness ve sağlık alanındaki yeni dijital yetenekler aracılığıyla sağlıklı yaşamı teşvik etmek için tam yığın ve derin donanım-yazılım-servis uyumunu kullandı. Geçtiğimiz yıl, Huawei’nin akıllı giyilebilir ürünleri, tasarım, üretim süreçleri, yazılım ve donanım özelliklerindeki yeniliklerle dünyanın dört bir yanındaki tüketicilere gelişmiş bir ürün deneyimi sunmaya devam etti. Huawei, son derece yenilikçi donanım ürünlerine ek olarak, yazılım yeteneklerinde de atılımlar yaptı. HUAWEI TruSeen, HUAWEI TruSport, HUAWEI TruSleep gibi şirket içi yenilikler sayesinde Huawei’nin giyilebilir ürünleri, dünya çapındaki kullanıcılara profesyonel sağlık ve egzersiz takibi sağlıyor. İleriye dönük olarak, Huawei giyilebilir cihazlar, dünya çapındaki tüketicilere birinci sınıf fitness ve sağlık deneyimleri sunmak için yazılım ve donanım hizmetlerinin yeteneklerini ve avantajlarını entegre etmeye devam edecek.

Carrtell, global teslimat devi Borzo’nun Türkiye ayağı Banabikurye iş birliğini duyurdu

Yerli teslimat platformu Carrtell, yeni global iş birliğini açıkladı. Banabikurye ile gerçekleşen iş birliği, ilk olarak e-ticaret markalarının İstanbul’da aynı gün teslimat hizmeti gerçekleştirmesini kapsıyor.

Banabikurye, Rusya merkezli Borzo adıyla doğan ve bugün 9 ülkede faaliyet gösteren global ölçekte büyük bir girişimdir. 8 ülkede Borzo adıyla, Türkiye’de ise Banabikurye adıyla çalışmalarını sürdürüyor.

Carrtell CEO’su Batuhan Tosunoğlu, dünyanın en büyük teslimat şirketleri arasında yer alan Borzo’nun Türkiye ayağı olan Banabikurye ile imzalanan anlaşmanın detaylarını yaptığı açıklamada kısaca anlattı.

“Banabikurye ile aynı gün teslimat”

Banabikurye anlaşmasıyla ilgili konuşan Carrtell kurucu ortağı ve CEO’su Tosunoğlu, verdiği demeçte “Bir süredir titizlikle üzerine çalıştığımız e-ticaret markalarının hızlı teslimat ihtiyacına çözüm olacak nitelikteki projemizi sonlandırdık. Carrtell olarak Rusya ve dünyanın en büyük teslimat hizmeti teknolojilerinden biri olan Banabikurye ile iş birliği ve Türkiye pazarında büyümek için stratejik ortaklık konularında ön anlaşmaya vardık.

A noktasından B noktasına en hızlı ve uygun teslimat sağlayan Banabikurye ile yapacağımız stratejik ortaklık anlaşmamız Carrtell’in lokal ve global yolunda en iddialı adımlarından biri olacaktır. Bu iş birliği ile 13 Mart itibariyle aktif olacak, aynı gün teslim hizmeti, ölçeklenebilir ve her kobiye uygun hızlı teslimat modellerini sunarak markaların e-ticaret lojistiğindeki yolculuğuna yeni bir soluk getirecektir” dedi. Yerli teslimat platformu Carrtell 13 Martta başlayacak bu hizmetle beraber platformu üzerinden saat 12:00’ye kadar verilen siparişleri akşam 20:00’ye kadar aynı gün ve en hızlı şekilde Banabikurye ile beraber getirecek.” dedi.

HiDoctor, “Konuşacak Biri Var” projesi ile afetzedelere uzun süreli psikolojik destek verecek

Ardı ardına yaşanan depremler, Türkiye nüfusunun yüzde 16’ya yakınını birebir, neredeyse tamamını ise dolaylı yollardan etkiledi. Dolayısıyla psikolojik etkisi de aynı derecede yıkıcı oldu. Depremin birincil etki alanı içinde kalan 13.5 milyon insanın yaklaşık 4.5 milyonu ise, 18 yaş altı genç ve çocuklardan oluşuyor. Başta çocuklar, gençler ve kadınlar olmak üzere depremden etkilenenlerin hayata yeniden adapte edilmesi, en kritik konulardan biri haline geldi.

Online psikolojik destek hizmeti veren HiDoctor, “Konuşacak Biri Var” adıyla uzun soluklu ve geniş kapsamlı bir psikolojik destek hareketi başlattı. Afetzedelere her ay ücretsiz 500 seans online psikolojik destek bağışlayacak olan HiDoctor, daha fazla ihtiyaç sahibine destek olmak için tüm gönüllüleri “askıda terapi” yöntemiyle projeye katkı sağlama çağrısı da yapıyor.

HiDoctor CEO’su Ahmet Bal, “Sahadan aldığımız bilgiler, bölgedeki psikolojik destek ihtiyacının tahmin edilenden çok daha fazla olduğunu gösteriyor. Bu büyüklükte bir ihtiyacı hiçbir kurum ve gönüllü hareketi tek başına karşılayacak durumda değil. Bu nedenle, kurumlar, STK’lar, özel şirketlerin bir araya gelip geniş kapsamlı ve uzun soluklu çalışması lazım. HiDoctor olarak bizler de uzman kurum ve STK’lar aracılığı ile geniş kitlelere ulaşacak, sürdürülebilir bir psikolojik destek hareketi başlatma kararı aldık.” dedi.

Hareketin sadece seans bağışı ve askıda seansla sınırlı olmadığına işaret eden Bal, “İhtiyaç gerçekten çok büyük. Tüm afetzedelere birebir dokunmak çok büyük zaman alacak. O nedenle birebir seansların yanı sıra, toplumsal bilinci ve farkındalığı artıracak farklı çalışmaları da hızla uygulamaya aldık, almaya da devam ediyoruz.” şeklinde konuştu.

Minimum 6 ay sürecek projede neler var?

“Konuşacak Biri Var” projesi ile 360 derece düşünülmüş, toplumsal ihtiyacı en geniş şekilde karşılamaya yönelik bir hareket oluşturmaya özen gösterdiklerini belirten Bal, minimum 6 ay sürmesi planlanan projenin detayları hakkında şu bilgileri verdi:

  • Deprem sonrası psikolojik destek programı: HiDoctor, uzman kurumlar ve uzmanlarla hazırlanacak sürdürülebilir psikolojik destek programı kapsamında, özellikle depremden etkilenen çocukların rehabilitasyonuna yönelik projelerine odaklanarak online terapi desteği sunmayı amaçlıyoruz. Zira deprem bölgesi nüfusunun yaklaşık yüzde 30’u yani 18 yaş altı (yaklaşık 4.5 milyon) çocuklardan oluşuyor. Bu program kapsamında amacımız, gönüllü psikologların desteği ile ücretsiz olarak ayda en az 500 seans olacak şekilde 6 ay boyunca psikolojik destek sağlayacağız.
  • Askıda seans: Ayda 500 seans ücretsiz olarak HiDoctor’dan sağlanacak seanslara ek olarak “askıda seans” ile daha geniş kitlelere sürdürülebilir daha uzun süre psikolojik destek sağlamayı hedefliyoruz.
  • Kurumlara yönelik farkındalık seminer serisi: B2B çalışmalarımız dahilinde kurumların çalışanlarına yönelik psikolojik destek seminerleri başlattık. İlk etapta 500 kurum ve şirketle görüştük. İlkini bu hafta gerçekleştireceğimiz seminerlerimiz, periyodik aralıklarla devam edecek.
  • Halka açık canlı yayın seminerleri: Deprem sonrası travma ile baş etme yollarına ilişkin daha geniş kitlelere destek olmak üzere fikir önderleri ve psikologların katıldığı herkese açık ücretsiz canlı yayın seminerleri başlattık. Bu yayınlar hem HiDoctor web sayfasından hem de YouTube kanalımızdan takip edilebilecek. Post travma ile ilgili bilgilendirici videolarımızı da yine hem web sayfamız hem de youtube kanalımızdan yayınlıyoruz.
  • Psikologlarımıza yönelik afet sonrası için özel eğitimler: Süreci en rahat şekilde aşabilmek ve en hızlı şekilde normalleşebilmek için psikolojik destek verecek uzman psikologların da uzmanlıklarını desteklemek gerekiyor. Bu konuda da seminer ve eğitimlerimize başladık, danışmanlık verecek psikologlarımızı sürecin tümü hakkında güncel ve doğru bilgilerle beslemeye devam edeceğiz.
  • Sosyal medya bilgilendirme içerikleri: Sosyal medya artık hepimizin haber alma kaynağı haline geldi. Bu nedenle, geniş kitlelere ulaşabilecek, ihtiyaç duyulan içerikler ile toplumu bilinçlendirmek ve farkındalık oluşturmak için uzman psikologlarımızla içerikler hazırlıyoruz. Bu içeriklerin yanı sıra, sosyal medyada daha büyük kitlelere ulaşmak ve farkındalık yaratabilmek amaçlı yüksek takipçili sosyal medya hesapları ve sponsorlu reklamlarla içeriklerimizin yayılımını destekliyoruz.
  • Depremzedeleri misafir edecek ailelere ve kurumlara yönelik iş birlikleri: Afetzedeleri misafir edecek kişi ve kurumların da doğru bilgilendirilmesini önemsiyoruz. Zira kültürümüz gereği iyilik yapmak isterken zaman zaman onları incitecek davranışlarda içinde olabiliyoruz. Bunun önüne geçmek için hem sosyal medya platformlarımızda hem de ev sahiplerinin takip ettiği platformlarda, “afetzedeleri misafir ederken dikkat etmesi gereken noktalar”a yönelik içerikler paylaşıyoruz. Bu hassas dönemi en sağlıklı atlatabilmek için iş birliği yapmak ve elimizi taşın altına koymanın kurumsal vatandaşlık görevi olduğunu düşünüyoruz. İlk etapta misafirol.com gibi bu misafirliklere aracı olacak kurumlarla başladık devamında ise daha büyük kurumlar ile iş birliği içinde olacağız. Bu web sitelerine konusu ile ilişkili, bilgilendirici içerikler hazırlayıp paylaşımlarını sağlayacağız.
  • Online bilgilendirme videoları: Uzman psikologlarımız ile toplumda merak edilen soruların yanıtlarına ilişkin YouTube ve sosyal medya videoları da paylaşmaya devam edeceğiz.

Veriye dayalı müşteri ilişkileri yönetimi platformu Attio, 22.1 milyon euro yatırım aldı

Yeni nesil CRM platformu oluşturan Attio, düzenlenen Seri A turda 22.1 milyon euro yatırım aldı. Redpoint Ventures liderliğindeki tura Balderton Capital ve Point Nine katıldı. Girişim, bugüne dek toplamda 29.4 milyon euro yatırım aldı.

CRM (Müşteri İlişkileri Yönetimi), dünya çapında en yaygın kullanılan B2B teknolojilerinden biri oluyor. 20 yıl önce eski nesil olarak tasarlanan ekosistemler, endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Eski CRM’ler inanılmaz derecede güçlü veri modellerine sahip olabilse de, yavaş ve karmaşık yapıları nedeniyle kullanıcılar bunlardan tam olarak yararlanamıyor. İngiltere merkezli Attio, özelleştirilebilir, hızlı, sezgisel ve kullanımı kolay sağlam bir veri modeline sahip modern bir CRM sağlayarak sorunu çözüyor.

Girişimin 2021 yılında 7.7 milyon dolar yatırım aldığını sizlerle paylaşmıştık.

Attio’nun platformu, bir işletmenin sahip olduğu her ilişkinin küresel bir görünümünü oluşturmak için işletmelerin e-posta ve takvim sistemleriyle senkronize oluyor. Etkileşimlerin ve konuşmaların zaman çizelgesi, her bir ilişkinin gücüne ilişkin istihbarat ve yüzlerce ekstra veri noktasıyla zenginleştirilmiş eksiksiz ayrıntılı profiller içeriyor. 

Ayrıca platform, geliştirici dostu API’ler ve birinci taraf entegrasyonlar aracılığıyla diğer kaynaklardan gelen verilerin kolay entegrasyonuna da izin veriyor. Attio, üç ay boyunca genel betada ve bir yıldan biraz uzun bir süre özel betada kaldıktan sonra artık kullanılabiliyor.

Girişim, dünya çapında 100’den fazla ülkede 2.000’den fazla müşteriyle çalışıyor. Müşteriler arasında OpenAI, Causal, Pallet, Dopt, On Deck ve Coca-Cola yer alıyor. 

Yeni yatırım, mühendislik ve ürün geliştirmeyi hızlandırmak ve küresel olarak pazara açılma varlığını genişletmek için kullanılacak.

Nokia, 6G ile beraber algılama teknolojisi gösterdi

Nokia, hayatımızda devrim yaratacak yeni 6G teknolojisinin algılama sistemlerini teknoloji severlerle buluşturdu. Geçtiğimiz günlerde Barselona’da düzenlenen Mobil Dünya Kongresi’nde teknoloji şirketleri, telekomünikasyonun geleceğini şekillendirecek en son yeniliklerini sergiledi. Bu şirketler arasında Nokia da bulunuyor.

Dijital dünyayla etkileşim şeklimizde devrim yaratmayı vaat ediyor. Nokia, MWC 2023‘te algılama teknolojisinin 6G’de nasıl kullanılacağını gösterdi. Şirket, 6G’nin insan vücudunu “hissetme” potansiyelini gösterdi. Bu yeni teknoloji, radyo dalgalarını kullanarak insanları, nesneleri veya hayvanları tespit edebilecek.

Aşağıda izleyebileceğiniz gösterimde Nokia, kişinin konumunu belirlemek ve buna göre sesi ayarlamak için 6G algılamayı kullanan bir dijital piyano tanıttı. Gördüğünüz gibi teknoloji, herhangi bir kamera veya lens kullanmadan videodaki kadının yerini tespit etmeyi başarıyor.

İkinci gösteri, 6G algılama teknolojisinin yaya güvenliğini sağlamak için nasıl kullanılabileceğini gösterdi. 6G algılama teknolojisine sahip bir araç, yakında bir yayanın olup olmadığını algılayarak yayanın menzil dışına çıkana kadar hareket etmesine izin verilmiyor.

Bu örneklerin her ikisi de 6G algılama teknolojisinin gelecekteki potansiyel uygulamalarını ve telekomünikasyon endüstrisinin önündeki olasılıkları vurguluyor. Her iki örnek de 27 GHz‘de çalışıyor. Mevcut frekans oranları düşünüldüğünde bu inanılmaz derecede yüksek bir değer olarak görülüyor. Nokia ayrıca 6G’yi aya taşıyor ve ay yüzeyinde ilk mobil telefon ağını kuruyor. Bu ağ, maden içleri, petrol platformları ve rüzgar çiftliklerinin yakınları gibi Dünya’nın uzak ve teknik açıdan zorlu yerlerinde iletişim ve veri aktarımına izin verecek.

5. dönem başvuruları 10 Mart’ta bitecek olan QNBEYOND’u Sonat Kaymaz ile konuştuk

QNB Finansbank‘ın girişimleri desteklemek için hayata geçirdiği hızlandırma programı QNBEYOND, 5. dönemi için başvuru almaya başladı.

QNBEYOND’un geniş mentor ağından 10’larca farklı mentorla tanışan girişimciler, aynı zamanda QNBEYOND iş ortaklarının sunduğu çok sayıda fırsattan de faydalanıyor.

Programa başvurmak isteyen girişimler için son başvuru tarihi 10 Mart olarak açıklandı. Bu konuda tek yapılması gereken başvuru formunu doldurarak ilk adımı atmak oluyor.

Aşağıdaki kriterlere uygun olduğunuzu düşünüyorsanız hemen başvurun: https://www.qnbeyond.com/basvuru/

– Ürün, hizmet ya da teknolojin yenilikçi ve ölçeklenebilir ise

– Başarıya ulaşmak için elinden geleni yapmaya kendini adamış, yetkin bir ekibin varsa

– QNB Finansbank ve iştirakleri ile karşılıklı kazanım sağlayabilecek bir iş birliği fırsatı görüyorsan