Ana Sayfa Blog Sayfa 226

Huawei, akıllı giyilebilir cihazları ile MWC 2023’te 16 ödül birden kazandı

Mobil Dünya Kongresi (MWC 2023) geçtiğimiz günlerde İspanya’nın Barselona kentinde düzenlendi. Etkinlikte, Huawei Watch Buds ve Huawei Watch GT Cyber dahil olmak üzere Huawei giyilebilir cihazları, küresel medyanın ve misafirlerin dikkatini çekerek, son teknoloji tasarımları ve hızlı değiştirilebilir kılıfları için 16 prestijli medya ödülü kazandı. Bu ödüller, Huawei’nin giyilebilir cihazlardaki uzmanlığının küresel olarak tanınmasını ve şirketin uluslararası pazardaki liderliğini pekiştiriyor.

Yeni giyilebilir özelliklerle sağlıklı yaşam kolaylaştı

TWS kulaklıkları ve akıllı saati entegre eden Huawei Watch Buds, çığır açan tasarımıyla 8 medya ödülü kazandı. Saat, son teknoloji 2’si 1 arada kullanım deneyimiyle adından söz ettirdi. Etkinliğe katılan konuklar saati denemek için akın etti. Manyetik açılır kapak ve kulaklık tasarımına sahip sektörün ilk akıllı saati olan Huawei Watch Buds, TWS kulaklıkları ve akıllı saati tek bir şık giyilebilir cihazda birleştirerek günlük kullanım sırasında TWS kulaklıkların unutulması veya kaybedilmesi sorununu çözüyor. Kulaklıklar, takıldığında sol ve sağ ses kanallarını otomatik olarak düzelten ve farklı kulak kanalı yapıları için en iyi ses kalitesini gerçek zamanlı olarak akıllıca uyarlayan Adaptif Tanımlama Teknolojisini destekleyerek misafirlerin harika müziğin keyfini çıkarmalarını sağlıyor. Geniş alanlı kulak kepçesi dokunmatik kontrolleri, misafirlerin sadece kulaklarına dokunarak birden fazla işleve erişmelerine olanak tanıyarak daha geniş bir menzil ve daha doğru dokunma tanıma sağlıyor.

Kullanıcı deneyimini yeniden tasarlayan bu öncü ürün, akıllı giyilebilir cihaz pazarına canlılık katıyor. Akıllı giyilebilir cihaz ve ses endüstrisinde öncü olan Huawei, yeni ürün formları, teknolojileri ve deneyimindeki avantajlarıyla sektördeki yeniliklere liderlik etmeyi taahhüt ediyor.

Moda tutkunları için tasarlanan Huawei Watch GT Cyber, kullanıcıların saat kasalarını istedikleri stile göre değiştirmelerine olanak tanıyan, donanım yeniliği ve sektörler arası entegrasyon için bir standart belirleyen benzersiz bir yapıya sahip. Huawei Watch GT Cyber, şık değiştirilebilir kasaları ile 8 medya ödülü kazandı.

Konuklar göz açıp kapayıncaya kadar farklı saat kasaları ve yüzleri arasında geçiş yaparken bu yeni deneyimden gözle görülür bir şekilde memnun kaldılar. Farklı kıyafetlere ve tarzlara uyum sağlayabilen saat, küresel tüketicilerin her türlü durumda kendilerini ifade edebilmelerini sağlıyor. Sahada yapılan tüm testler ve tartışmalardan sonra medya, Huawei’nin cesur inovasyon ve durmak bilmeyen keşiflere olan bağlılığını yansıtan bu ürünün Huawei’nin en benzersiz ve güçlü ürünü olduğu konusunda oybirliğiyle hemfikir oldu.

Etkili bir sektörel tasarım dergisi olan Yanko Design, “Neredeyse Meta giyilebilir cihazın tasarımından bir sayfa almışlar gibi hissettiriyor” dedi. Dünyaca ünlü teknoloji medyası Trusted Reviews ise şu yorumu yaptı: “Huawei, Watch GT Cyber ile gerçekten farklı bir şey yapıyor. Sadece kayışı değil, tüm kasayı değiştirebilme özelliği şüphesiz moda bilincine sahip kişiler arasında popüler olacak ve hala oldukça yetenekli bir fitness takip cihazı olması da bir bonus.”

Huawei Watch GT Cyber üç koleksiyon halinde geliyor: Urban Edition, Sport Edition ve Elegant Edition olmak üzere üç koleksiyona sahip olan Huawei Watch GT Cyber, “Farklı, Özgür ve Sınırsız Olmak için Doğdu” mantığını dünyaya taşıyor. İlk Smart Movement ayrılabilir gövdesi ve Hızlı Değiştirilebilir kasası, dünyanın dört bir yanındaki kullanıcıların farklı ihtiyaçlarını ve kendilerini moda yoluyla ifade etme isteklerini karşılamak için tasarlandı.

Huawei, fitness ve sağlık alanındaki yeni dijital yetenekler aracılığıyla sağlıklı yaşamı teşvik etmek için tam yığın ve derin donanım-yazılım-servis uyumunu kullandı. Geçtiğimiz yıl, Huawei’nin akıllı giyilebilir ürünleri, tasarım, üretim süreçleri, yazılım ve donanım özelliklerindeki yeniliklerle dünyanın dört bir yanındaki tüketicilere gelişmiş bir ürün deneyimi sunmaya devam etti. Huawei, son derece yenilikçi donanım ürünlerine ek olarak, yazılım yeteneklerinde de atılımlar yaptı. HUAWEI TruSeen, HUAWEI TruSport, HUAWEI TruSleep gibi şirket içi yenilikler sayesinde Huawei’nin giyilebilir ürünleri, dünya çapındaki kullanıcılara profesyonel sağlık ve egzersiz takibi sağlıyor. İleriye dönük olarak, Huawei giyilebilir cihazlar, dünya çapındaki tüketicilere birinci sınıf fitness ve sağlık deneyimleri sunmak için yazılım ve donanım hizmetlerinin yeteneklerini ve avantajlarını entegre etmeye devam edecek.

Carrtell, global teslimat devi Borzo’nun Türkiye ayağı Banabikurye iş birliğini duyurdu

Yerli teslimat platformu Carrtell, yeni global iş birliğini açıkladı. Banabikurye ile gerçekleşen iş birliği, ilk olarak e-ticaret markalarının İstanbul’da aynı gün teslimat hizmeti gerçekleştirmesini kapsıyor.

Banabikurye, Rusya merkezli Borzo adıyla doğan ve bugün 9 ülkede faaliyet gösteren global ölçekte büyük bir girişimdir. 8 ülkede Borzo adıyla, Türkiye’de ise Banabikurye adıyla çalışmalarını sürdürüyor.

Carrtell CEO’su Batuhan Tosunoğlu, dünyanın en büyük teslimat şirketleri arasında yer alan Borzo’nun Türkiye ayağı olan Banabikurye ile imzalanan anlaşmanın detaylarını yaptığı açıklamada kısaca anlattı.

“Banabikurye ile aynı gün teslimat”

Banabikurye anlaşmasıyla ilgili konuşan Carrtell kurucu ortağı ve CEO’su Tosunoğlu, verdiği demeçte “Bir süredir titizlikle üzerine çalıştığımız e-ticaret markalarının hızlı teslimat ihtiyacına çözüm olacak nitelikteki projemizi sonlandırdık. Carrtell olarak Rusya ve dünyanın en büyük teslimat hizmeti teknolojilerinden biri olan Banabikurye ile iş birliği ve Türkiye pazarında büyümek için stratejik ortaklık konularında ön anlaşmaya vardık.

A noktasından B noktasına en hızlı ve uygun teslimat sağlayan Banabikurye ile yapacağımız stratejik ortaklık anlaşmamız Carrtell’in lokal ve global yolunda en iddialı adımlarından biri olacaktır. Bu iş birliği ile 13 Mart itibariyle aktif olacak, aynı gün teslim hizmeti, ölçeklenebilir ve her kobiye uygun hızlı teslimat modellerini sunarak markaların e-ticaret lojistiğindeki yolculuğuna yeni bir soluk getirecektir” dedi. Yerli teslimat platformu Carrtell 13 Martta başlayacak bu hizmetle beraber platformu üzerinden saat 12:00’ye kadar verilen siparişleri akşam 20:00’ye kadar aynı gün ve en hızlı şekilde Banabikurye ile beraber getirecek.” dedi.

HiDoctor, “Konuşacak Biri Var” projesi ile afetzedelere uzun süreli psikolojik destek verecek

Ardı ardına yaşanan depremler, Türkiye nüfusunun yüzde 16’ya yakınını birebir, neredeyse tamamını ise dolaylı yollardan etkiledi. Dolayısıyla psikolojik etkisi de aynı derecede yıkıcı oldu. Depremin birincil etki alanı içinde kalan 13.5 milyon insanın yaklaşık 4.5 milyonu ise, 18 yaş altı genç ve çocuklardan oluşuyor. Başta çocuklar, gençler ve kadınlar olmak üzere depremden etkilenenlerin hayata yeniden adapte edilmesi, en kritik konulardan biri haline geldi.

Online psikolojik destek hizmeti veren HiDoctor, “Konuşacak Biri Var” adıyla uzun soluklu ve geniş kapsamlı bir psikolojik destek hareketi başlattı. Afetzedelere her ay ücretsiz 500 seans online psikolojik destek bağışlayacak olan HiDoctor, daha fazla ihtiyaç sahibine destek olmak için tüm gönüllüleri “askıda terapi” yöntemiyle projeye katkı sağlama çağrısı da yapıyor.

HiDoctor CEO’su Ahmet Bal, “Sahadan aldığımız bilgiler, bölgedeki psikolojik destek ihtiyacının tahmin edilenden çok daha fazla olduğunu gösteriyor. Bu büyüklükte bir ihtiyacı hiçbir kurum ve gönüllü hareketi tek başına karşılayacak durumda değil. Bu nedenle, kurumlar, STK’lar, özel şirketlerin bir araya gelip geniş kapsamlı ve uzun soluklu çalışması lazım. HiDoctor olarak bizler de uzman kurum ve STK’lar aracılığı ile geniş kitlelere ulaşacak, sürdürülebilir bir psikolojik destek hareketi başlatma kararı aldık.” dedi.

Hareketin sadece seans bağışı ve askıda seansla sınırlı olmadığına işaret eden Bal, “İhtiyaç gerçekten çok büyük. Tüm afetzedelere birebir dokunmak çok büyük zaman alacak. O nedenle birebir seansların yanı sıra, toplumsal bilinci ve farkındalığı artıracak farklı çalışmaları da hızla uygulamaya aldık, almaya da devam ediyoruz.” şeklinde konuştu.

Minimum 6 ay sürecek projede neler var?

“Konuşacak Biri Var” projesi ile 360 derece düşünülmüş, toplumsal ihtiyacı en geniş şekilde karşılamaya yönelik bir hareket oluşturmaya özen gösterdiklerini belirten Bal, minimum 6 ay sürmesi planlanan projenin detayları hakkında şu bilgileri verdi:

  • Deprem sonrası psikolojik destek programı: HiDoctor, uzman kurumlar ve uzmanlarla hazırlanacak sürdürülebilir psikolojik destek programı kapsamında, özellikle depremden etkilenen çocukların rehabilitasyonuna yönelik projelerine odaklanarak online terapi desteği sunmayı amaçlıyoruz. Zira deprem bölgesi nüfusunun yaklaşık yüzde 30’u yani 18 yaş altı (yaklaşık 4.5 milyon) çocuklardan oluşuyor. Bu program kapsamında amacımız, gönüllü psikologların desteği ile ücretsiz olarak ayda en az 500 seans olacak şekilde 6 ay boyunca psikolojik destek sağlayacağız.
  • Askıda seans: Ayda 500 seans ücretsiz olarak HiDoctor’dan sağlanacak seanslara ek olarak “askıda seans” ile daha geniş kitlelere sürdürülebilir daha uzun süre psikolojik destek sağlamayı hedefliyoruz.
  • Kurumlara yönelik farkındalık seminer serisi: B2B çalışmalarımız dahilinde kurumların çalışanlarına yönelik psikolojik destek seminerleri başlattık. İlk etapta 500 kurum ve şirketle görüştük. İlkini bu hafta gerçekleştireceğimiz seminerlerimiz, periyodik aralıklarla devam edecek.
  • Halka açık canlı yayın seminerleri: Deprem sonrası travma ile baş etme yollarına ilişkin daha geniş kitlelere destek olmak üzere fikir önderleri ve psikologların katıldığı herkese açık ücretsiz canlı yayın seminerleri başlattık. Bu yayınlar hem HiDoctor web sayfasından hem de YouTube kanalımızdan takip edilebilecek. Post travma ile ilgili bilgilendirici videolarımızı da yine hem web sayfamız hem de youtube kanalımızdan yayınlıyoruz.
  • Psikologlarımıza yönelik afet sonrası için özel eğitimler: Süreci en rahat şekilde aşabilmek ve en hızlı şekilde normalleşebilmek için psikolojik destek verecek uzman psikologların da uzmanlıklarını desteklemek gerekiyor. Bu konuda da seminer ve eğitimlerimize başladık, danışmanlık verecek psikologlarımızı sürecin tümü hakkında güncel ve doğru bilgilerle beslemeye devam edeceğiz.
  • Sosyal medya bilgilendirme içerikleri: Sosyal medya artık hepimizin haber alma kaynağı haline geldi. Bu nedenle, geniş kitlelere ulaşabilecek, ihtiyaç duyulan içerikler ile toplumu bilinçlendirmek ve farkındalık oluşturmak için uzman psikologlarımızla içerikler hazırlıyoruz. Bu içeriklerin yanı sıra, sosyal medyada daha büyük kitlelere ulaşmak ve farkındalık yaratabilmek amaçlı yüksek takipçili sosyal medya hesapları ve sponsorlu reklamlarla içeriklerimizin yayılımını destekliyoruz.
  • Depremzedeleri misafir edecek ailelere ve kurumlara yönelik iş birlikleri: Afetzedeleri misafir edecek kişi ve kurumların da doğru bilgilendirilmesini önemsiyoruz. Zira kültürümüz gereği iyilik yapmak isterken zaman zaman onları incitecek davranışlarda içinde olabiliyoruz. Bunun önüne geçmek için hem sosyal medya platformlarımızda hem de ev sahiplerinin takip ettiği platformlarda, “afetzedeleri misafir ederken dikkat etmesi gereken noktalar”a yönelik içerikler paylaşıyoruz. Bu hassas dönemi en sağlıklı atlatabilmek için iş birliği yapmak ve elimizi taşın altına koymanın kurumsal vatandaşlık görevi olduğunu düşünüyoruz. İlk etapta misafirol.com gibi bu misafirliklere aracı olacak kurumlarla başladık devamında ise daha büyük kurumlar ile iş birliği içinde olacağız. Bu web sitelerine konusu ile ilişkili, bilgilendirici içerikler hazırlayıp paylaşımlarını sağlayacağız.
  • Online bilgilendirme videoları: Uzman psikologlarımız ile toplumda merak edilen soruların yanıtlarına ilişkin YouTube ve sosyal medya videoları da paylaşmaya devam edeceğiz.

Veriye dayalı müşteri ilişkileri yönetimi platformu Attio, 22.1 milyon euro yatırım aldı

Yeni nesil CRM platformu oluşturan Attio, düzenlenen Seri A turda 22.1 milyon euro yatırım aldı. Redpoint Ventures liderliğindeki tura Balderton Capital ve Point Nine katıldı. Girişim, bugüne dek toplamda 29.4 milyon euro yatırım aldı.

CRM (Müşteri İlişkileri Yönetimi), dünya çapında en yaygın kullanılan B2B teknolojilerinden biri oluyor. 20 yıl önce eski nesil olarak tasarlanan ekosistemler, endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Eski CRM’ler inanılmaz derecede güçlü veri modellerine sahip olabilse de, yavaş ve karmaşık yapıları nedeniyle kullanıcılar bunlardan tam olarak yararlanamıyor. İngiltere merkezli Attio, özelleştirilebilir, hızlı, sezgisel ve kullanımı kolay sağlam bir veri modeline sahip modern bir CRM sağlayarak sorunu çözüyor.

Girişimin 2021 yılında 7.7 milyon dolar yatırım aldığını sizlerle paylaşmıştık.

Attio’nun platformu, bir işletmenin sahip olduğu her ilişkinin küresel bir görünümünü oluşturmak için işletmelerin e-posta ve takvim sistemleriyle senkronize oluyor. Etkileşimlerin ve konuşmaların zaman çizelgesi, her bir ilişkinin gücüne ilişkin istihbarat ve yüzlerce ekstra veri noktasıyla zenginleştirilmiş eksiksiz ayrıntılı profiller içeriyor. 

Ayrıca platform, geliştirici dostu API’ler ve birinci taraf entegrasyonlar aracılığıyla diğer kaynaklardan gelen verilerin kolay entegrasyonuna da izin veriyor. Attio, üç ay boyunca genel betada ve bir yıldan biraz uzun bir süre özel betada kaldıktan sonra artık kullanılabiliyor.

Girişim, dünya çapında 100’den fazla ülkede 2.000’den fazla müşteriyle çalışıyor. Müşteriler arasında OpenAI, Causal, Pallet, Dopt, On Deck ve Coca-Cola yer alıyor. 

Yeni yatırım, mühendislik ve ürün geliştirmeyi hızlandırmak ve küresel olarak pazara açılma varlığını genişletmek için kullanılacak.

Nokia, 6G ile beraber algılama teknolojisi gösterdi

Nokia, hayatımızda devrim yaratacak yeni 6G teknolojisinin algılama sistemlerini teknoloji severlerle buluşturdu. Geçtiğimiz günlerde Barselona’da düzenlenen Mobil Dünya Kongresi’nde teknoloji şirketleri, telekomünikasyonun geleceğini şekillendirecek en son yeniliklerini sergiledi. Bu şirketler arasında Nokia da bulunuyor.

Dijital dünyayla etkileşim şeklimizde devrim yaratmayı vaat ediyor. Nokia, MWC 2023‘te algılama teknolojisinin 6G’de nasıl kullanılacağını gösterdi. Şirket, 6G’nin insan vücudunu “hissetme” potansiyelini gösterdi. Bu yeni teknoloji, radyo dalgalarını kullanarak insanları, nesneleri veya hayvanları tespit edebilecek.

Aşağıda izleyebileceğiniz gösterimde Nokia, kişinin konumunu belirlemek ve buna göre sesi ayarlamak için 6G algılamayı kullanan bir dijital piyano tanıttı. Gördüğünüz gibi teknoloji, herhangi bir kamera veya lens kullanmadan videodaki kadının yerini tespit etmeyi başarıyor.

İkinci gösteri, 6G algılama teknolojisinin yaya güvenliğini sağlamak için nasıl kullanılabileceğini gösterdi. 6G algılama teknolojisine sahip bir araç, yakında bir yayanın olup olmadığını algılayarak yayanın menzil dışına çıkana kadar hareket etmesine izin verilmiyor.

Bu örneklerin her ikisi de 6G algılama teknolojisinin gelecekteki potansiyel uygulamalarını ve telekomünikasyon endüstrisinin önündeki olasılıkları vurguluyor. Her iki örnek de 27 GHz‘de çalışıyor. Mevcut frekans oranları düşünüldüğünde bu inanılmaz derecede yüksek bir değer olarak görülüyor. Nokia ayrıca 6G’yi aya taşıyor ve ay yüzeyinde ilk mobil telefon ağını kuruyor. Bu ağ, maden içleri, petrol platformları ve rüzgar çiftliklerinin yakınları gibi Dünya’nın uzak ve teknik açıdan zorlu yerlerinde iletişim ve veri aktarımına izin verecek.

5. dönem başvuruları 10 Mart’ta bitecek olan QNBEYOND’u Sonat Kaymaz ile konuştuk

QNB Finansbank‘ın girişimleri desteklemek için hayata geçirdiği hızlandırma programı QNBEYOND, 5. dönemi için başvuru almaya başladı.

QNBEYOND’un geniş mentor ağından 10’larca farklı mentorla tanışan girişimciler, aynı zamanda QNBEYOND iş ortaklarının sunduğu çok sayıda fırsattan de faydalanıyor.

Programa başvurmak isteyen girişimler için son başvuru tarihi 10 Mart olarak açıklandı. Bu konuda tek yapılması gereken başvuru formunu doldurarak ilk adımı atmak oluyor.

Aşağıdaki kriterlere uygun olduğunuzu düşünüyorsanız hemen başvurun: https://www.qnbeyond.com/basvuru/

– Ürün, hizmet ya da teknolojin yenilikçi ve ölçeklenebilir ise

– Başarıya ulaşmak için elinden geleni yapmaya kendini adamış, yetkin bir ekibin varsa

– QNB Finansbank ve iştirakleri ile karşılıklı kazanım sağlayabilecek bir iş birliği fırsatı görüyorsan

Ford, Latitude AI ile sürücü destek teknolojilerini hayata geçiriyor

Ford, otomobil sahiplerinin en büyük yardımcısı olacak otonom sürüş ve sürücü destek teknolojilerini Latitude AI ile hayata geçirmeyi planlıyor. Daha önce Volkwagen ile beraber Argo AI’ı kapatma kararı alan şirket, Latitude AI’ı kullanarak sadece kendi teknolojilerini geliştirecek.

Ford, özellikle “tampondan tampona trafikte veya uzun otoban yollarında” sürüşü daha az stresli hale getirmeyi amaçlayan, tamamına sahip olunan bir yan kuruluş olan Latitude AI’nin kurulduğunu duyurdu. Trafikte günün birçok önemli anı zaman kaybı olarak geçiyor. Bunu fark eden Ford da sürücüleri desteklemek için özel teknolojiler üzerinde çalışıyor.

Ford’un otomasyona odaklanmak için şirketinin bir bölümünü ilk kez ayırmadığı biliniyor. Otomotiv devi, 2018 yılında sürücüsüz otomobil teknolojisi geliştirmeye odaklanmak için Ford Autonomous Vehicles LLC’yi kurdu. Daha sonra bu grup, Ford’un startup’ları, yeni mobilite hizmetlerini yönetmesine ve şirketin Argo AI’daki hissesini yönetmesine yardımcı olmak için 2021’de kurulan Ford Next çatısı altına alındı. Bu yeni şirket, geçen yıl kapanmasının ardından Argo AI’nın çalışmalarına işlerine devam etmenin bir yolu gibi görünüyor. Ford, Latitude AI’ın yeni çalışanlarından 550’sinin eski Argo AI çalışanları olduğunu söylüyor.

Latitude AI CEO’su Sammy Omari yaptığı açıklamada, stresi azaltan ve gelecekte yeni müşteri deneyimleri, bir sürücünün seçtikleri şeye odaklanması için zaman kazanmasına yardımcı olacak” sözlerini kullandı.

Ford daha önce 2025 yılına kadar elektrikli ve otonom araçlara 29 milyar dolar yatırım sözü vermişti. Latitude AI’yi oluşturmak, Argo AI’nın 2022’de kapanmasına rağmen şirketin yatırım konusunda hala ciddi olduğunu gösteriyor.

FDA, Neuralink’in insan deneylerine başlama talebini reddetti

Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), Neuralink‘in insanlı testlere başlamak için yaptığı başvuruyu reddetti. TeslaTwitterSpaceX ve Starlink gibi şirketlerin sahibi olan Elon Musk‘ın beyin-makine arayüzü oluşturmasını sağlayan Neuralink için biraz daha beklemesi gerekecek.

Neuralink, insan-makine etkileşimiyle bir arayüz oluşturarak beyin gücüyle makineleri yönetmeyi ve beyni bir makineye aktarmayı amaçlıyordu. Daha çok bilim kurgu filmlerindeki gibi beyin dokusuna direkt olarak bağlanan bir sistem benimseniyor. Eğer işler istenildiği gibi giderse kötü alışkanlıklar, bağımlılık ve hafıza kaybı gibi önemli sorunların ortadan kaldırılacağı iddia ediliyor.

Ortaya çıkan raporlara göre Neuralink’in piyasaya bir ürün sürme olasılığı oldukça uzak görünüyor. Mevcut ve eski Neuralink çalışanları, “FDA’nın başlıca güvenlik endişeleri arasında cihazın lityum pili, implantın küçük tellerinin beynin diğer bölgelerine göç etme potansiyeli ve cihazın beyin dokusuna zarar vermeden çıkarılıp çıkarılamayacağı ve nasıl çıkarılacağı konusundaki sorular yer alıyordu.” dedi.

FDA’nın pil sistemi ve yeni transdermal şarj etme yetenekleriyle ilgili endişeleri, cihazın arızalanma olasılığı etrafında dönüyor. Bununla beraber kurum, pilin “arızalanma olasılığının çok düşük” olduğuna dair güvence istiyor. Çünkü böyle bir durumda, parçalanmış bir paketten elektrik akımının veya ısı enerjisinin boşalması çevredeki dokuyu kızartabilir. Bu da hastanın beyninde kalıcı hasarlar verebilir.

Ayrıca FDA, hastanın gri maddesine uzanan elektrik kablolarının küçük boyutu nedeniyle, cihazın değiştirme veya yükseltme için toptan çıkarılması gerektiğinde olası sorunlarla da çok ilgileniyor. Bu elektrotlar o kadar küçük ve hassastır ki, çıkarma sırasında (hatta düzenli kullanım sırasında) kopma ve daha sonra önemli bir şeye saplanabilecekleri beynin diğer bölgelerine göç etme riskiyle karşı karşıya kalabilme ihtimalleri bulunuyor.

Elon Musk, “Show & tell” etkinliğinde FDA onayını 6 ay içerisinde alacaklarını iddia etmişti. Söz konusu insan beyni olduğu için bu sürecin çok daha uzun olacağı tahmin ediliyor.

Sürücüsüz teslimat robotları geliştiren Robeff, 1.5 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Elektrikli ve sürücüsüz teslimat araçları üzerinde çalışmalar yapan yerli girişim Robeff, 1.5 milyon dolar üzerinden tohum yatırım aldı. Tura Yıldız Tekno GSYO ve Adventures Girişim Sermayesi Yatırım Fonu katıldı. Yatırımla alakalı mali işlemler hakkında bir bilgi paylaşılmadı.

2021 yılında Özkan Köroğlu, Coşkun Arslan, Yunus Emre Elaydın, Ahmet Can Kara ve Hüseyin Baki İnan tarafından YTÜ Yıldız Teknopark’ta kurulan teknoloji girişimi, elektrikli sürücüsüz teslimat robotlarını daha büyük ölçekte geliştirerek geleceği şekillendirmeyi amaçlıyor. Girişim, kurulduğu zaman Leo Drive tarafından tohum öncesi yatırım alarak hem bir iş birliğine başlamış hem de çalışmalarını hızlandırdı.

Robeff, daha verimli, ucuz, öngörülebilir ve izlenebilir bir teslimat süreci oluşturmayı hedefliyor. Girişimin çok yönlü tasarım anlayışı, tek bir rotada birden fazla teslimat ve kendi geliştirdikleri rota optimizasyon algoritmaları sayesinde, daha sürdürülebilir bir teslimat süreci oluşturmak için sıkışan trafiği azaltmayı hedefliyorlar.

Şu an için 12 kişilik bir ekiple çalışmalarını yürüten Robeff, hedefleri doğrultusunda ekibini genişleterek Ar-Ge çalışmalarını hızlandırmayı amaçlıyor. Bu yatırım Robeff’in 2023 yılı sonuna kadar prototip aracını tamamlaması ve teslimat operasyonlarına başlanması için kullanılacak. Girişimin hedefleri arasında 2023 Mart ayında prototip aracı ile ilk otonom sürüşü gerçekleştirmek ve 2023 Ağustos ayında uçtan uca ilk teslimat operasyonunu yapmak bulunuyor. 

Girişim, ilk teslimat operasyonunu tamamlamasının ardından Türkiye’deki marketler ile iş birliği yaparak en az 3 farklı lokasyonda sürekli olarak teslimat yapabilir hale gelmeyi planlıyor. Bu çalışmaların ardından ilk hedef, Avrupa pazarı oluyor. 2024 yılı itibariyle Robeff, Avrupa’da en az 2 farklı ülkede pilot çalışmalara başlamayı amaçlıyor.

Elektrikli araçların ÖTV matrahında değişikliğe gidildi

Cumhurbaşkanı Kararı ile elektrikli araçların ÖTV matrahında değişiklik yapıldı. Resmi Gazete’de yer alan bilgilere göre araç fiyatlarında değişiklikler olması bekliyor.

Elektrikli araç satın almak isteyen kişiler için bugün önemli bir haber geldi. 6885 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile elektrikli araçlara yönelik bir matrah düzenlemesine gidildi. Yeni ÖTV matrah düzenlemesi ile beraber matrah üst limitleri artırıldı.

Yeni düzenlemenin ardından elektrikli motoru 160 kW’ı geçmeyen araçlar için ÖTV matrahı 1 milyon 250 bin TL‘ye kadar yükseltildi. Matrah daha önce 700 bin TL’ye kadar sınırlıydı. 1 milyon 250 bin TL’ye kadar olan 160 kW altı araçlarda %10 vergi olacak.

160 kW üstü araçlar söz konusu olduğunda ise ÖTV matrahı 1 milyon 350 bin TL‘ye yükseldi. Bu segmentte matrah 750 bin TL üzerinde olan modeller için uygulanıyordu. Segmente göre araçlar için %60 ÖTV ödeniyordu. ÖTV matrahı neredeyse aynı tutulurken en fazla 1 milyon 350 bin TL fiyata sahip olan araçlar %50 ÖTV bu fiyatın üstündekiler ise %60 ÖTV ödeyecek.

Ayrıca Çin’de üretilen ve ülkemzde satışa sunulacak araçlar için de %40 ek vergi geleceği açıklandı. Çin pazarında ucuz olup ülkemize açılmak isteyen markalar için bu verginin oldukça olumsuz karşılanacağı tahmin ediliyor.