Ana Sayfa Blog Sayfa 217

Netflix, TV oyunları için iPhone modellerini kontrolcüye çevirmeye hazırlanıyor

İçerik platformu Netflix, oyun tutkunlarının iPhone‘larını kullanarak televizyonlarında oyun oynayabilecekleri yeni bir sistem geliştiriyor. Bu sistem sayesinde daha büyük ekranlarda bir iPhone yardımıyla oyunlar oynamak mümkün hale geliyor.

2021 yılında Netflix sürpriz bir hamle yaparak mobil oyunları platformuna entegre etti. Netflix Games, Netflix tarafından başlatılan ve abonelerin doğrudan Netflix uygulaması içinden oyunlara erişmesine ve oyunları oynamasına olanak tanıyan yeni bir oyun hizmeti olarak karşımıza çıkıyor. Hem iOS hem de Android işletim sistemli cihazlarda aktif olan oyunlarla eğlenceli vakit geçirmek mümkün hale geliyor. 

Oyunlar Netflix aboneliğine dahil ve oynamak için ek bir maliyete ihtiyaç duymuyor. Aradan bir buçuk yıl geçmesine rağmen oyun platformu, hala ilk aşamalarında yer alıyor. Netflix’in oyun tekliflerini ne kadar genişleteceği ve sonunda konsol veya PC oyunlarını içerip içermeyeceği henüz bilinmiyor. Ortaya çıkan son raporlara göre Netflix, oyun tutkunlarının iPhone’larını kullanarak televizyonlarında oyun oynayabilmelerini sağlayacak gibi görünüyor.

Netflix, platformlarında oyunların popülaritesini artırmak için aktif adımlar atıyor gibi görünüyor. Güvenilir kaynaklar tarafından yapılan sızıntılarda bir kullanıcının Netflix TV uygulaması için bir denetleyici olarak iPhone’unu seçmesine izin verebileceği bir kod parçacığı tespit etti. Şu ana kadar Netflix oyunlarının sadece iOS ve Android cihazlarda kullanılabildiğini, TV tabanlı uygulamalarda bulunmadığını hatırlatalım. Bu hareket, şirketin daha yeni oyunlar başlatmak isteyebileceği veya kendisini oyunlar için daha yaygın bir platform olarak etiketleyebileceği anlamına geliyor.

Netflix, oyunlar sunarak kullanıcıların platformda daha uzun süre geçirmelerini hedefliyor. Bu da aboneliklerin ve gelirin artmasına neden olabilir. Ek olarak, oyunların popüler bir eğlence biçimi olduğu kanıtlanıyor ve mobil oyunların yükselişiyle birlikte platformun bu pazara girmesi mantıklı görünüyor. Oyunları abonelere sunmak, Netflix’in rakiplerinden farklılaşmasına ve daha geniş bir kitleye hitap etmesine yardımcı olabilir.

Yerli oyun girişimi Gulliver’s Games, ikinci yatırım turunu 1.5 milyon dolar ile tamamladı

İlk oyunu ‘Restaurant Tycoon’u yayınladıktan sonra stratejisini değiştiren Gulliver’s Games, yeni projesiyle birlikte; Boğaziçi Ventures‘ın BV Growth girişim sermayesi fonundan 500 bin dolar ve March Capital’dan 1 milyon dolar olmak üzere toplamda 1.5 milyon dolar yatırım aldı. Girişim Eylül 2021’de Boğaziçi Ventures liderliğinde 750 bin dolar tohum yatırım almıştı.

Gulliver’s Games ülkemize yabancı fon girişini sağlayan bir proje olarak teknoloji girişimciliği ekosisteminde önemli bir yere sahiptir.

2023’ün ilk çeyreği henüz tamamlanmadan üçüncü yatırımını yapan Boğaziçi Ventures, küresel piyasaya açılmayı planlamış projelere destek mekanizmaları ile yatırımlar yaparak teknoloji ekosistemine katkı sağlama misyonunu devam ettiriyor. Türkiye teknoloji girişimi ekosistemine destek olma amacı ile kurulmuş olan BV Growth girişim sermayesi fonu ile geleceği şekillendirecek teknolojik hizmet ve ürün geliştiren girişimcilere yatırımlarım yapan Boğaziçi Ventures, deneyimli ekibi ile girişimcilerle kol kola büyüme maceralarına destek veriyor.

Boğaziçi Ventures Yönetici Ortağı ve CEO’su Barış Özistek yeni yatırım ile ilgili verdiği demeçte;

“Boğaziçi Ventures’ın kurucularının genetiğine işlemiş bir oyun teknolojileri tutkusu ve tecrübesi var. Tecrübeli kurucu ortakları olan, iyi datalara sahip oyun girişimlerine yatırım en sevdiğimiz alanlardan. Her dönemin büyüyen sektörlerinden olmayı başaran ve yine her dönemin gözde sektörü olarak nesiller arasında dahi köprü görevi gören oyun sektöründe başarısını ve tutkusunu bize kanıtlamış olan Gulliver’s Games ekibine ikinci yatırımı da yaparak büyümesine destek olduğumuz için çok mutluyuz. Türkiye oyun sektörü ne kadar güçlü olduğunu ve dünya oyun sektöründen pay almaya devam edeceğini ispat etmeye devam ediyor.” dedi.

İlk oyunu ‘Restaurant Tycoon – Idle Game’i piyasaya geçtiğimiz yıl çıkaran Gulliver’s Games, oyuncu kitlesini genişletecek ve oyun deneyimini bir üst seviyeye çıkaracak yeni bir projeye imza atmaya hazırlanmaktadır. Tecrübelerini inovatif bir strateji ile yorumlayan şirket, edinimleri sonucunda dinamik ve yetenekli ekibi ile global pazarda iz bırakacak yeni oyunu için yatırım turuna çıkmıştır.

Gulliver Games’in Kurucusu ve CEO’su Doğan Akdağ, şirketinin ikinci yatırım turuyla ilgili;

“İlk oyunumuz Restaurant Tycoon’u geliştirme ve yayınlama süresince ciddi bir teknik ve tasarım bilgisi edindik. Bu bilgiler ışığında stratejimizi değiştirerek sadece “oyuncu” kitlenin değil, yediden yetmişe herkesin keyifle oynayabileceği farklı bir proje üzerine bir süredir çalışıyoruz. Yeni oyunumuz ile geniş kitlelere ulaşan ve oyuncularımızın hayatında kalıcı yer edinen bir marka yaratacağız. Tohum yatırım turunda bir araya geldiğimiz yatırımcılarımızın yaptığı bu yeni ve daha büyük ölçekteki yatırım, inşa ettiğimiz çalışma kültürünü ileriye taşıyacak yeni ekip arkadaşları ile hızlı büyümemizin yolunu açıyor. Uzun vadeli planlarımızın ilk adımı olan bu oyun ile ivmemizi artırarak, en sevdiğimiz işi yapmaya devam edeceğiz.” dedi.

Apple, WWDC 23 etkinliğinin 5 Haziran’da başlayacağını açıkladı

Teknoloji devi Apple, gelenek hale gelen etkinliği WWDC’nin bu yılki tarihini 5 Haziran olarak açıkladı. Şirketin etkinlikte uzun zamandır merakla beklenen karma gerçeklik gözlüğünü tanıtması bekleniyor.

Şirketin geliştirici konferansı 5 Haziran – 9 Haziran tarihleri ​​arasında gerçekleşecek. Pandeminin etkisinin neredeyse tamamen yok olmasına rağmen hala çevrimiçi bir formatta, ancak geliştiriciler ve öğrenciler için 5’inde Apple Park’ta “özel bir deneyim” olacak. Etkinlikle alakalı herhangi bir detay paylaşılmasa da karma gerçeklik gözlüğünün tanıtılma ihtimali oldukça heyecan katıyor.

Apple’ın karma gerçeklik gözlüğünü nihayet WWDC 23’te piyasaya süreceği söylentileri dolaştı. Reality Pro veya Reality One olarak adlandırılabilecek cihazın M2 çipi, 4K çift ekranı, gelişmiş vücut takibi ve denetleyicisini bünyesinde barındıran bağımsız bir cihaz olduğuna inanılıyor. Akıllı cihazda birçok iPhone ve iPad özelliğinin yer alacağı da konuşulanlar arasında yer alıyor. Fiyat konusunda ise 3.000 dolar bandında olacağı tahmin ediliyor.

WWDC 23’teki diğer duyurular daha alışılagelmiş sıradanlaşan duyurular olabilir. Diğer platform güncellemelerinin yanı sıra iOS 17, macOS 14 ve watchOS 10 ön izlemelerini görme ihtimaline neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Bunlarla beraber ilk M3 tabanlı MacBook modellerinin de etkinlikte tanıtılma ihtimali bulunuyor.

WWDC’den hemen sonra işletim sistemi güncellemelerinin beta sürümlerini göreceğiz. Bitmiş sürümler sonbaharda kararlı olarak tüm kullanıcılara geliyor. Geçmiş konferanslarda olduğu gibi görülen şeylerin çoğu, önümüzdeki aylarda gerçekleşecek olan özelliklerin sadece küçük bir görüntüsü oluyor.

İlk iOS üzerinden yola çıkan podcast platformu Poddy, artık Android cihazlarda da kullanılabiliyor

İki Türk girişimci tarafından Londra’da kurulan, herkesin özgürce ve her dilde sesini duyurabildiği global bir platform oluşturmak üzere kurulan çok sesli podcast platformu Poddy, 24 Şubat 2023’te iOS cihazlarda kullanıma sunulmuştu.

Tek uygulama üzerinden podcast içeriği üretme ve dinlemeyi mümkün hale getirerek aynı zamanda yenilikçi olarak hem içerik üreticiler hem de dinleyiciler için etkileşimi mümkün kılan fonksiyonlar sunan Poddy, Android cihazlar için de kullanıma resmi olarak açıldı.

Poddy ile herkesin özgürce ve her dilde sesini duyurabilmesini sağlamayı hedeflediklerini ifade eden Poddy CEO’su Cüneyt Göktürk, verdiği demeçte;

“Poddy’i geliştirmek üzere yola çıktığımız ilk günden beri erişilebilirliği yüksek, herkesin sesini duyurabilmesine olanak tanıyan bir platform hedefiyle çalışıyoruz. Yoğun ve hassas çalışmalarımız sonucunda artık somut olarak şekillenmeye başlayan Poddy’yi deneme sürecine aldıktan kısa bir süre sonra ülkemizi etkileyen depremlerin gerçekleşmesiyle henüz beta sürümünde olmasına rağmen iyileşmemize katkı sağlayacak bir araç olması amacıyla 24 Şubat 2023’te iOS cihazlarda indirmeye hazır hale getirmiştik. Kullanıma sunulduğu tarihten itibaren 5 gün bile olmadan 1000’den fazla kullanıcıya ulaşan ve şuana kadar binlerce iOS kullanıcısının beğenisini kazanan Poddy’i şimdi de Android cihazlarda kullanıma sunmuş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu kapsamda artık tüm akıllı cihaz kullanıcıları Poddy çok sesli podcast platformunun bir parçası olarak sesli içerik üretmenin ve dinlemenin etkileşimli halini deneyimleyebilecek” dedi.

Togg T10X için ön siparişle araca sahip olacak 20 bin kişi belirlendi

Türkiye’de ilk defa uçtan uca dijital satış yöntemiyle yapılan Togg T10X ön sipariş sürecinde, 2023 yılı boyunca kullanıcılarla buluşacak 20 bin adet T10X için ön sipariş sahiplerini belirleyen dijital çekiliş gerçekleşti. 16-27 Mart tarihleri arasında Trumore uygulamasından ve Togg web sitesi üzerinden ön sipariş sürecine katılan 177 bin 467 kişi, 29 Mart’ta noter huzurunda yapılan dijital çekiliş heyecanını yaşadı.

Ön sipariş sürecine katılan kullanıcılar arasından şanslı 20 bin kişi, T10X için ön sipariş hakkı kazandı. Togg’un sosyal medya hesapları ile TRT Haber’de canlı olarak yayınlanan çekilişte ön sipariş hakkı kazanan kullanıcılar, akıllı cihazlarının teslimat tarihi geldiğinde, ön ödeme tutarı düşülmüş bir şekilde kalan ödemelerini yapacak.

Yedek liste de belli oldu

Çekilişte, şanslı 20 bin kullanıcının yanı sıra 20 bin kişilik yedek liste de belirlendi. 2023 yılı için planlanan teslimatlarda hakkını kullanmayan kullanıcıların olması halinde, yedek listedeki kullanıcılar devreye alınacak. Ancak 2023 yılı teslimatları için yedek listeden asıl listeye geçemeyenler 2024 yılı ocak ayı itibarıyla belirlenecek yeni paket ve konfigürasyon seçenekleriyle T10X sipariş edebilecekler. Bu siparişi verenler, 2024 yılı Haziran ayına kadar herhangi bir çekilişe girmeden akıllı cihazlarını teslim alabilecekler.

Beklenen süre kadar ek garanti ve Trugo’dan aylık 85 kWs (500 km) enerji dolum hakkı

Çekiliş sonucu asıl ve yedek listeye girmeye hak kazanan 40 bin kişi, akıllı cihazlarını teslim almaya kadar geçen süre boyunca çeşitli ayrıcalıklara sahip olacak. Kullanıcıların hesaplarına nisan ayından itibaren, teslimat gerçekleşene kadar geçen zaman için ilave garanti süresi eklenip, Trugo’dan da aylık 85 kWs (500 km) enerji dolum hakkı tanımlanacak. Asıl ve yedek listede yer alan kullanıcıların yaptıkları ön ödemeler e-Cüzdan’larında tutulurken, her iki listeye de giremeyen kullanıcıların ön ödemeleri hesaplarına iade edilecek.

Uçtan uca dijital bir süreç devam ediyor

Çekilişin kazananları teslimata kadar giden yolculukta tamamıyla uçtan uca dijital bir satış süreci deneyimleyecek. Trumore uygulaması üzerinden siparişlerini yönetebilecek, kasko, sigorta gibi diğer hizmet ve ürünleri satın alabilecek, ödemelerini tamamlayıp akıllı cihazlarına sahip olabilecek.

İçerik yönetimini kolaylaştıran Hygraph, 30 milyon dolar yatırım aldı

Yeni nesil içerik üreticileriyle geniş ölçekte bağlantılı dijital deneyimler oluşturmak isteyen Hygraph, 30 milyon dolar yatırım aldı. One Peak tarafından yönetilen tura OpenOcean, Peak ve SquareOne katıldı.

İçerik, her boyuttan, pazardan ve nesilden kuruluşla ilgili günümüzün en popüler ve hızlı büyüyen pazarlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Günümüz dünyasında odak noktası, bağlantılı dijital deneyimler yaratmak oluyor. İçerik üreticileri için bu kısım, farklı içerik kaynakları ve cihazlar arasında geçiş yapmak ve çeşitli platformlardaki içeriği izlemek anlamına geliyor. Bu özelliklerin tümü çok fazla zaman, para ve kaynak gerektiriyor.

2017’de kurulan Hypgraph, içerik üreticilerin geniş ölçekte içerik üretilmesini sağlayan yeni bir içerik yönetimi yaklaşımını güçlendirmeyi hedefliyor. İçerik üretmenin yükselişi, son on yılda izlenmesi heyecan verici bir trend oldu ve sürekli gelişen bir pazar. Sosyal medyanın büyümesi ve değişen içerik tüketim alışkanlıkları ve tercihleri ​​ile içerik geliştirme, neredeyse sürekli yeniden düşünme ve hayal gücüne ihtiyaç duyuluyor. 

İşte burada Hygraph devreye giriyor. Berlin merkezli girişim, bu yeni nesil içerik yönetimi gereksinimlerine göre uyarlanmış bir çözüm geliştirdi. Hygraph’ın birleştirilmiş içerik platformu, kuruluşların daha hızlı ve daha düşük maliyetle yenilik yapmasını sağlamayı amaçlıyor. Zengin içerikli uygulamalar oluşturmalarına, büyük ürün kataloglarını yönetmelerine ve dahili bilgi yönetimi sistemlerini kontrol etmelerine olanak tanıyor. Ara yazılım geliştirmenin yerini alan Hygraph, kuruluşların tüm yazılım yığınlarında bulunan silo halindeki içeriği tek bir API aracılığıyla bağlamasına yardımcı oluyor.

Bu yaklaşım, ürün ekiplerinin hizmetleri mevcut yöntemlerden on kata kadar daha hızlı oluşturmasını sağlıyor. Yenilikçi girişim, aralarında Dr. Oetker, Shure, Samsung, Philips ve Ashley Furniture gibi markaların da bulunduğu 400’den fazla şirketle çalışıyor.

Hygraph CEO’su ve Kurucu Ortağı Michael Lukaszczyk

“Bağlantılı dijital hizmetlere olan talep yavaşlama belirtisi göstermiyor ancak her şeyi özel olarak oluşturmak maliyetli ve bir inovasyon oluyor. Günümüzde kuruluşların yalnızca içeriği birden fazla cihaza dağıtması gerekmiyor, aynı zamanda sayısız kaynaktan içeriğe erişmesi ve içeriği sunması gerekiyor.”

Ekip, bu yeni finansmanla platform geliştirmeyi güçlendirmeyi ve Kuzey Amerika’ya odaklanarak pazara açılma planlarını hayata geçirmeyi planlıyor.

B2B pazarına odaklanan fintech Open Payments, 3 milyon euro yatırım aldı

B2B pazarına odaklanan çözümler geliştiren Open Payments, 3 milyon euro yatırım aldı. Industrifonden tarafından yönetilen tura Global Brain Venture Capital Fund, Sony Financial Ventures ve mevcut yatırımcılar katıldı.

Açık bankacılık konseptini B2B alanına taşıyan İsveçli girişim Open Payments, açık bankacılığı gerçeğe dönüştürmek amacıyla Louise Brandt tarafından 2017 yılında kuruldu. Open Payment’ın platformu, çevrimiçi bankacılık işlevselliğinin çevrimiçi bankadan müşterilerin iş sistemlerine ve arayüzlerine kaydırılmasına olanak tanıyor. Bu, son kullanıcının çevrimiçi bankasında oturum açmak zorunda kalmadan onaylayabileceği ve güvenli, doğrudan ödeme yapabileceği anlamına geliyor.

Platform, ödemeler, hesap mutabakatı ve nakit yönetimi gibi hizmetlerin doğrudan ERP sistemleri, ödeme sağlayıcıları ve fintech’ler gibi müşteri uygulamalarına yerleştirilmesine izin vermek için API teknolojisi aracılığıyla ticari bankalara bağlanıyor.

Girişim, bankaları hesap bilgilerini ve ödeme başlatma hizmetlerini üçüncü taraflara sunmakla yükümlü kılan bir düzenleyici çerçeve olan Avrupa direktifi PSD2’ye dayalı olarak geliştirildi. Böylelikle piyasanın bankalar dışındaki oyunculara açılması ve yeni finansal çözümler getirilmesi amaçlanıyor. Open Payments, bu büyüyen inovasyon ekosisteminin merkezi olmak istiyor.

Open Payments CEO’su ve kurucusu Louise Brandt

“Ürünlerinde açık bankacılığı güvenli ve güvenilir bir şekilde kullanmak isteyen önde gelen muhasebe ve ERP sistemlerinden ve diğer finansal sistemlerden artan bir talep görüyoruz. Her şeyden önce, ticari müşterileri için tedarikçi ödemeleri ve maaş ödemeleri gibi çeşitli ödemeler yapabilmek istiyorlar. Open Payments bu alanda en ileri düzeyde bir uzmanlığa sahip ve hem bizim hem de müşterilerimiz için çok geniş iş fırsatları bulunuyor. B2B ödemelerinin, ilk hamle avantajına sahip olduğumuz ve uluslararası liderliği ele alabileceğimiz açık bankacılık alanının bir parçası olduğunu görüyoruz.”

Alınan yatırım, yeni pazarlara açılmak, yeni müşteriler ve yeni iş birlikleri edinmek için kullanılacak.

Nokia, Ay’da 4G teknolojisinin çalışması için bir uydu gönderecek

Nokia, Ay’a 4G teknolojisi göndermeye hazırlanıyor. Yaklaşan bir uzay görevi sırasında, potansiyel olarak daha fazla Ay keşfinin ve Dünya’nın doğal uydusunda insan varlığının önünü açıyor.

Sistem, Kasım ayında SpaceX Falcon 9 roketiyle fırlatılması planlanan Intuitive Machines’in IM-2 görevi sırasında konuşlandırılacak. Bu proje, gelecekteki mürettebatlı Artemis görevleri için Ay’a ışık tutacak.

Nokia, özellikle uzaydaki zorlu koşullara dayanacak şekilde tasarlanmış bir 4G iletişim sistemi geliştirmek için Lunar Outpost ve Intuitive Machines ile ortaklık kurdu. Intuitive Machines tarafından geliştirilen Nova-C aya iniş aracı, sistemi ve diğer yükleri, nihai varış noktası güney ay bölgesindeki Shackleton krateri olacak şekilde Ay’a taşıyacak. Bu teknolojinin, NASA’nın 2025’te ay yüzeyine iki astronotu indirmeyi planlamasıyla, gelecekteki mürettebatlı Artemis görevlerinin çok önemli bir bileşeni haline gelebileceği tahmin ediliyor.

2020’de NASA, bu iddialı proje için Nokia’yı seçti ve Bell Laboratuarlarına 14,1 milyon dolar fon sağladı. Şirket, arazi aracının kısa ve uzun menzilli iletişim yeteneklerini birkaç yüz metreden iki ila üç kilometre uzaklığa kadar değişen çeşitli yakınlıklarda test etmeyi planlıyor. Nokia’ya göre bu ağ, hem Ay’da hem de Mars’ta insan varlığını sürdürmek için hayati öneme sahip olacak.

Nokia, astronotların Artemis 3 görevi sırasında gelişmiş ses ve video iletişim yetenekleri, telemetri ve biyometrik veri alışverişi, algılama uygulamaları ve kontrol robotları için 4G interneti kullanmasını öngörüyor. Nokia Bell Laboratuarlarında kurumsal ve endüstriyel otomasyon araştırma laboratuvarı başkanı Thierry Klein, astronotlara Dünya’da sahip oldukları teknolojiye erişimin aynısını uzayda sağlamanın önemini vurguluyor.

Şirket, Ay’da buz bulmayı amaçlayan daha fazla keşif ve deneylere yardımcı olmayı hedefliyor. Böylesine önemli bir keşif, astronotlar için solunabilir oksijen, içilebilir su ve roket yakıtı sağlayabilmesi ihtimali bulunuyor.

Yapay zekayla kişiselleştirilmiş ayakkabılar sunan SafeSize, 14 milyon euro yatırım aldı

Kişiselleştirilmiş ayakkabı ve iç taban önerileri sunan teknoloji girişimi SafeSize, düzenlenen Seri B turda 14 milyon euro yatırım aldı. Tur, Phaistos Investment Fund, Convent Capital ve 3TS Capital Partners tarafından düzenlendi.

Angelos Stavrakis tarafından kurulan SafeSize, ayakkabı perakendecilerinin müşterilerine kişiselleştirilmiş ayakkabı önerileri sunmaları için yeni bir yol geliştirdi. Yapay zeka tarafından desteklenen tescilli teknolojisi sayesinde, birkaç saniye içinde son derece doğru ve kişiselleştirilmiş ayakkabı önerileri sağlamak için tüketicilerin 3D ayak verilerini ve kişisel tercihlerini dünyanın en büyük ayakkabı veritabanıyla eşleştiriyor. 

Girişim, markaların dönüşümü artırmasına, satışları artırmasına, müşteri memnuniyeti oluşturmasına, değerli verileri yakalamasına ve aynı zamanda getirileri azaltmasına yardımcı oluyor. Hollanda merkezli SafeSize, INTERSPORT, Decathlon, Sports Direct, HOKA, New Balance, Skechers, Super Sports Xebio, CCC ve Marks & Spencer gibi bugün ayakkabı endüstrisindeki en büyük perakendecilerle çalışıyor.

Hollanda, Slovenya, Yunanistan ve Çin’de ofisleri bulunan ve son olarak Avustralya ve Yeni Zelanda’daki operasyonlarını genişleten SafeSize, 50 ülkede 20 milyondan fazla tüketicinin mükemmel uyan ayakkabıları bulmasına yardımcı oldu. 

n

Şu anda girişim, dünya çapında 9 ayakkabı tarama tesisi işletiyor. Her yıl 1.5 milyondan fazla ayakkabıyı tarayıp analiz ediyor ve dünyanın en büyük ayakkabı iç ölçüleri, boyutları ve diğer özelliklerine ilişkin veritabanını oluşturuyor.

SafeSize Kurucusu ve CEO’su Angelos Stavrakis:

“Yeni yatırım turu, dünya çapında ayakkabıların üretilme, satılma ve atılma şeklini dönüştürme misyonumuza yönelik yolculuğumuzu hızlandırmamızı sağlıyor. Süper yetenekli ekibimize ve harika ortaklarımıza şimdiye kadarki yolculukları için minnettarım.” dedi.

Girişim, bu yeni yatırımı Amerika Birleşik Devletleri’ndeki küresel varlığını büyütmek ve Asya-Pasifik bölgesindeki büyümesini kolaylaştırmak için kullanacak.

Öğrencilerin ikinci okulu olmayı hedefleyen yerli girişim Voltran App, 3.35 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Bugün size yeni bir eğitim teknolojileri platformu olan Voltran App ve yeni tamamlamış oldukları yatırım turundan bahsetmek istiyoruz. Voltran App en iyi kolej, fen ve Anadolu Lisesi öğretmenlerini ve bu öğretmenlerin farklı tipteki içeriklerini öğrencilerle buluşturan bir platformdur.

Buket Öğütler, Hamed Hamedi, Anıl Kıncıoğlu ve Berk Kıncıoğlu tarafından kurulan Voltran App, 3.35 milyon dolar değerleme üzerinden Rıza Kaya ve Burak Ersan‘dan yatırım aldığını resmen duyurdu.

Beta sürümüne çıktığı Haziran 2021’den itibaren kayıtlı kullanıcı sayısını 81’den 66,000’e çıkaran ve kitleyi elde tutma oranını (‘Retention’) da %7’den %80’lere kadar yükselten girişimin platformunda şu an için kayıtlı 79 öğretmen bulunuyor. Son aylarda aylık aktif kullanıcı sayısını 13,000’e yükselten girişimde bu kullanıcılar aylık ortalama 7 saat 30 dakika geçiriyor.

İyi bir eğitime ulaşmak kişinin doğuştan gelen en önemli hakkı ve bu hakkın elde edilebilmesi iyi öğretmenlere ve kaliteli içeriklere erişimden geçmekte. Ancak şu an iyi öğretmenler ve bu öğretmenlerin farklı formattaki (canlı ders, test, konu anlatım notu vb.) içerikleri okul, kurs, yayınevleri ve dijital platformlar arasında dağılmış durumda. Dolayısıyla pandemi sürecinde de açık bir şekilde görüldüğü üzere 5-18 yaş arası bir öğrencinin kendi seviyesine uygun iyi öğretmen ve içeriklere erişmesi oldukça zorlaştı ya da bu durum ancak yüksek miktarda harcama yapılarak çözülebilen bir problem haline geldi. Voltran App öğrenci tarafında bu durumun yarattığı fırsat eşitsizliği problemine odaklanmaktadır.

Öğretmen tarafına bakıldığında ise eğitim sektöründe ‘içerik üreticisi’ olan öğretmenlerin bu içeriklerin gelirinden diğer paydaşlara göre kıyaslandığında en az payı alan kişiler olduğunu görüyoruz. Bu sebeple öğretmenler birden fazla kurumda çalışmakta ve sürekli ek gelire ihtiyaç duymaktadır. Bu durum eğitim kalitesini düşürerek hem öğretmen hem de öğrenci için dezavantajlı bir durum yaratmakta ve öğretmenlerin hak ettikleri imkanlara ulaşmasını engellemektedir.

En iyi okullarda çalışan öğretmenleri ve bu öğretmenlerin içeriklerini öğrencilerle bir araya getiren Voltran App, böylece öğrencilerin iyi öğretmen ve kaliteli içeriğe erişim sürecini çok daha hızlı, ucuz ve verimli hale getirirken, “gelir paylaşımı” modeliyle de içerik üreticisi konumundaki öğretmenlerin hak ettiği geliri elde etmesini sağlıyorlar. Bu sayede öğretmen ile öğrenci arasındaki aracıları ortadan kaldırmayı ve eğitimde iki taraf için var olan fırsat eşitsizliğini azaltmayı hedefliyorlar.

Türkiye’den başlayarak dünyadaki her öğrencinin ikinci okulu olmak isteyen Voltran App’in nihai amacı ise eğitimdeki fırsat eşitsizliğini ortadan kaldırarak kişilerin gerçek potansiyellerine eğitim yoluyla ulaşmasını sağlamak.