Ana Sayfa Blog Sayfa 215

Birikim ve yatırım uygulaması Yancep, 5 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı

Faaliyetlerine 2022 yılının temmuz ayında başlayan Yancep, küçük tutarlarla yatırım yapabilmeyi daha geniş kitlelere yaymak için çalışmalarına devam ediyor.

Geçtiğimiz yıl ilk yatırım turunda 1 milyon dolar değerleme ile yatırım alan Yancep; Koçfinans, Papara, EGİAD Melekleri, Inveo Ventures ve hiBoost liderliğinde gerçekleştirdiği ikinci yatırım turunda değerlemesini 5’e katladı. Bu yatırım turunu 5 milyon dolar değerleme ile kapatan Yancep, aldığı yatırımı uygulamayı geliştirmek ve kullanıcılarına yeni özellikler sunmak için kullanacak.

“Şirket değerlemesini 1 yılda 5’e katladık”

Yancep’in sadece SPK (Sermaye Piyasası Kurulu) tarafından yetkilendirilen kurumlarla çalıştığını söyleyen Yancep Kurucu Ortağı Hilmi Kaya, şu ifadeleri kullandı: “Kullanıcı sayımızı kısa sürede 40 binin üzerine çıkardık. Yatırımcılarımızın birikimlerini düzenli olarak denetlenen lisanslı kurumların güvencesi altında tutuyoruz. Kullanıcılarımızın çoğu ilk yatırım hesaplarını Yancep sayesinde açarak sermaye piyasalarına adım attılar. Kullanıcılar, uygulama içerisinden birikim hedeflerini seçerek düzenli birikim alışkanlığı kazanıyorlar.”

“1 TL’lik birikim bile Yancep’te yatırıma dönüşüyor”

Yancep Kurucu Ortağı Ege Ertez, kullanıcılara sundukları değer önerilerini şöyle özetledi: “1 TL birikimin bile Yancep’te yatırıma dönüşmesi, Yancep’in ana değer önerisini oluşturuyor. Ek olarak bu yatırımların uzmanlar tarafından yönetilmesi kullanıcılara finansal piyasaları takip etmeye gerek kalmadan yatırım yapma imkanı sunuyor. Yancep’te kullanıcılar en çok teknoloji, sürdürülebilirlik, yapay zeka gibi temalara yatırım yapan tematik fonları tercih ediyorlar. Kolay arayüzü sayesinde kullanıcıları bu temalarla buluşturan Yancep, etki yatırımının ve sürdürülebilir yatırım anlayışının yaygınlaşmasına katkı sağlıyor.”

“Yancep Akademi’yi kurduk”

Yancep’teki kullanıcıların büyük birikimlere ihtiyaç duymadan ve finansal piyasaları takip etmeden yatırım yapabildiğinin altını çizen Hilmi Kaya, “Yancep’teki bir diğer misyonumuz ise finansal okuryazarlığı geliştirerek sermaye piyasalarına katılımı artırmak. Yancep Akademi kapsamında 20’den fazla üniversite ve start-up ile finansal okuryazarlık eğitimi ve vaka çalışması düzenledik. Yancep olarak yürüteceğimiz çalışmalarla finansal okuryazarlığı geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.

“Yeni yatırım ürünleri çok yakında Yancep’te”

Yancep’in gelecek dönem projelerine ilişkin bilgi veren Ege Ertez ise sözlerini şöyle noktaladı: “Şirketimizin en önemli değerlerinin başında inovasyon kültürü geliyor. Yancep olarak finansal teknoloji dikeyinde yeni özellikler ve kolaylıklar getirmeye devam ediyoruz. Nisan ayı içerisinde yaptığımız TEFAS lansmanı ile yatırım ürünleri kapsamımızı genişlettik. Odak noktalarımızdan bir diğeri de finansal okuryazarlığı geliştirmek. Bu kapsamda uygulama içerisine eğitim ve içerik modüllerini eklemeyi planlıyoruz. Kullanıcılar birikim ve yatırım yaparken bir yandan da davranışsal finans, sermaye piyasaları ve diğer yatırım konularında bilgi seviyelerini artırabilecekler ve finansal okuryazarlık skorları elde edebilecekler.”

Elon Musk, Twitter’da makale yayınlayanların içerik başına ücret kazanacağını açıkladı

Popüler sosyal medya platformu Twitter, Mayıs ayında medya yayıncılarının kullanıcılardan makale başına ücret almasına olanak tanıyan yeni bir özellik sunmaya hazırlanıyor. Twitter CEO’su Elon Musk, yayıncıların tam abonelik satın almak yerine bir kerelik bir ücret karşılığında makalelerine erişim sunmasını sağlayacaklarını açıkladı. 

Twitter’ın her işlemdeki komisyon yüzdesi, lansman tarihi ve medya kuruluşlarının katılmak için karşılaması gereken kriterler dahil olmak üzere yeni özellikle ilgili ayrıntılar henüz bilinmiyor. Ancak Musk’ın duyurusu, teknoloji endüstrisinde heyecan yarattı ve birçok kişi bu yeni özelliğin medya yayıncılığının geleceği üzerindeki potansiyel etkisi hakkında orata iddialar attı.

Bu özelliğin okuyucular ve yayıncılar için bir “kazan-kazan” olması bekleniyor. Okuyucular, ilginç buldukları makaleler için ara sıra ödeme yapma esnekliğine sahip olurken, yayıncılar makalelerden tek tek gelir elde ediyor.

Twitter’ın bu hamlesi, ABD eski başkanı Donald Trump’ın hesabının geri alınması, Twitter Blue programının kullanıma sunulması ve doğrulama programının yakın zamanda kaldırılması da dahil olmak üzere sosyal medya platformunu çevreleyen bir dizi tartışmanın devamı niteliğinide oluyor. Bu zamana dek Elon Musk’ın platformun kazancına yönelik aldığı kararların aksine bu yeni özellik, kullanıcıların da platform üzerinden para kazanmasına yardımcı oluyor. 

Yayıncılar için alternatif bir gelir kaynağı sunduğu ve okuyucular için platformun tekliflerini geliştirdiğinden makale başına ücretlendirmenin getirilmesi, Twitter ve medya şirketlerine yönelik oldukça önemli bir gelişme olarak görülüyor. Özelliğin ne zaman aktif hale getirileceği hakkında henüz herhangi bir bilgi bulunmuyor.

Safran üretim girişimi SAFFON-A, 15 milyon TL hedefle kitle fonlama yatırım turuna çıktı

fonbulucu’nun geliştirdiği tarımsal üretimin finansmanında kitle fonlama sisteminin kullanıldığı fonTAR finansman ve yatırım modelinin ikinci projesi SAFFON-A yatırım turuna çıktı.

Dünyanın en pahalı baharatı olarak bilinen; gıda dışında tıp, kozmetik, kimya gibi lokomotif sektörlerde de kullanılan; ülkemiz başta olmak üzere tüm dünyada büyük bir pazar açığı bulunan safran üretimi için kolları sıvayan girişim, şirket paylarının %70’inin arzıyla 15 milyon TL fona ulaşmayı hedefliyor.

Bu kampanya ile SAFFON-A Tarım A.Ş.’nin kuruluşu, üretim hazırlıklarının yapılması ve her biri dört yıl olmak üzere üç aşamalı üretim döngüsü planlanıyor. İlk döngüde 100, ikinci döngüde 500, üçüncü döngüde 1000 dekar alanda safran yetiştirmeyi amaçlayan SAFFON-A, ilk döngünün ikinci yılından başlamak üzere her yıl düzenli temettü dağıtımı gerçekleştirecek. Ülkemizin en büyük safran tarlasını kurarak sürdürülebilir bir model inşa etmeye hazırlanan girişimin yatırım turu 2 Mayıs Salı günü fonbulucu platformunda başlayacak.

“Ülkemiz genelinde safran üretimini belirli bir noktaya getirmeyi başardık”

Proje hakkında konuşan SAFFON-A Kurucu Ortağı Serhat Kartal:

“Halihazırda Eskişehir’de 10 dekarlık alanda safran üretimi yapan ekip üyelerimizin bu proje ile en büyük hedefi; safran ve ürünleri üretimini, üretimi hakkında bilinç ve bilgi oluşturmayı, Ar-Ge çalışmaları sonucunda oluşacak katma değerli ürünler için hammadde üretimini yatırımcılarımızla birlikte hayata geçirmek. Ekibimizin safran yetiştiriciliği ve organik gübre konusunda akademik ve teknik tecrübesi bulunmakta. Hali hazırda Safranbolu’da ve farklı şehirlerde safran üretiminin yaygınlaştırılması amacıyla faaliyetler de bulunan üyelerimizin olağanüstü gayretleriyle ülkemiz genelinde safran ve aromatik bitki yetiştiriciliği belirli bir aşamaya gelmeye başladı. Projenin fonlanması durumunda kısa sürede yurt dışına dünya standartlarına uygun safran ihraç etmeyi planlıyoruz. Uzun vadeli hedeflerimizden birisi de safran üretimi ve hasadı ile ilgili AR-GE çalışmalarına hız vererek dünya piyasasında safran üretimi yapan rakiplerin önüne geçmek” dedi.

Tüm dünyada Kırmızı Altın olarak adlandırılıyor 

fonbulucu Kurucusu ve CEO’su Hakan Yıldız:

“Safran üretiminin ve ticaretinin yapıldığı her ülkede Kırmızı Altın olarak adlandırılan çok değerli, çok yönlü ve ihracat potansiyeli çok yüksek bir ürün. Ülkemiz topraklarının safran yetiştiriciliğine uygun olması ve lojistik avantajımız da girişimimizin son derece doğru bir hamle yaptığını gösteriyor. Girişim şirketimiz toplamda 1000 dekar alanda üretmeyi planladığı safranın yanında safran soğanı gibi yan ürünleri de ulusal ve uluslararası pazarda satışa sunacak. Bu yan ürünler ülkemizde ziraatını yaygınlaştırma hedefinin bir çıktısı olarak, sözleşmeli üretime başlamak isteyen girişimcilere de satılacak. Ayrıca kayıt altında, kalibreli, temiz, güvenilir şekilde üretilip paketlenen yan ürünlerin yurt dışına ihraç hedefine de katkı sunması beklenmekte. Zira ülkemizde de uluslararası pazarlarda da güvenilir tohumluk safran soğanı bulmak en önemli problemlerden birisi. Safran üretimi yapan ülkelerin yan ürün ve ana ürün konularında Ar-Ge eksikliklerinin olması da bir diğer önemli problem. Bu problemlere de çözüm önerisi sunan girişimimizin yatırımcı ve paydaşlarımızla birlikte yüksek getirili safran üretimi yaparak birlikte kazanılacak bir model inşa edeceğine yönelik inancımız sonsuz” ifadelerini kullandı.

Amerikan-Türk İş Konseyi’nin yeni Başkanı Hamdi Ulukaya oldu

Türkiye ve ABD arasındaki ikili ticari ilişkileri geliştirmek amacıyla 2013 yılında ABD Ticaret Odası bünyesinde kurulan Amerikan-Türk İş Konseyi yeni başkanını belirledi. İki ülke arasındaki ticaret ve yatırımı artırmak amacıyla çalışan ve her iki ülkede ticaret ve yatırımı bulunan 100’den fazla Amerikan ve Türk firmasını temsil eden Konseyin yeni Başkanı, ABD’de sıfırdan kurduğu girişimi Chobani’yi alanında lider bir şirket ve dünyaca tanınan bir marka haline getirme başarısını gösteren Hamdi Ulukaya oldu.

Hamdi Ulukaya’nın Amerikan-Türk İş Konseyi Başkanı olması dolayısıyla bir açıklama yapan Konsey’in bağlı olduğu ABD Ticaret Odası’nın Başkanı ve CEO’su Suzanne P. Clark, Chobani ve Hamdi Ulukaya’nın, Amerikan ve Türk iş dünyalarının ortak girişimci ruhunu temsil ettiğini belirtirken, “Hamdi Ulukaya, Amerikan-Türk İş Konseyi’nin yeni başkanı olarak dinamik liderliğini ve yenilikçiliğe olan bağlılığını Türkiye ile ikili ilişkilerimize taşıyacak” şeklinde konuştu.

ABD Ticaret Odası tarafından yapılan açıklamada ayrıca Nisan 2018’den bu yana Amerikan-Türk İş Konseyi Başkanlığı görevini yürüten Cargill’e ve Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO David MacLennan’a gösterdikleri istikrarlı liderlik için teşekkür edildi.

İş dünyasının liderlerinin, sektörlerin ve toplulukların geleceğini şekillendirme gücüne ve sorumluluğuna sahip olduğunu belirten Chobani’nin Kurucusu ve CEO’su Hamdi Ulukaya ise konuya ilişkin açıklamasında:

“Olumlu değişimi yönlendirmek ve herkes için daha adil ve sürdürülebilir bir dünya yaratmak için ortak bilgimizi ve kaynaklarımızı kullanmak ve işbirliği yapmak için Amerikan-Türk İş Konseyi’ne katılmaktan onur duyuyorum” dedi.

Görevi devraldığı David MacLennan’a katkılarından dolayı teşekkür eden Ulukaya, “İş konseyi, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri halklarını bir araya getirmek, yeni bağlantılar ve bu iki ülke için müreffeh bir ilişki geliştirmek için güçlü ve etkili bir yol sunuyor. Konseyin hem bugüne kadar başardıklarından hem de gelecekte birlikte yapacağımız işlerden şimdiden gurur duyuyorum” şeklinde konuştu.

Amerikan-Türk İş Konseyi, 16 Mayıs 2013’te ABD Ticaret Odası bünyesinde The Coca-Cola Company’nin o dönemki Başkanı ve CEO’su Muhtar Kent’in başkanlığı ve 40’tan fazla şirketin katılımıyla kuruldu. Muhtar Kent liderliğindeki Konsey, özellikle tarım, savunma, dijital ekonomi, enerji, sağlık, seyahat ve kadınların güçlendirilmesi gibi stratejik alanlarda iki ülke ekonomisi ve tedarik zincirleri arasında daha iyi bağlantı kurmak için hem hükümetler hem de iş çevreleriyle birlikte çalıştı.

Cargill Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su David MacLennan, 2018’de liderlik görevini Kent’ten devraldı ve Konseyin ikinci başkanı oldu. Konsey 10. yıl dönümünü kutlarken, Amerika Birleşik Devletleri ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi, kuruluşundan bu yana iki kattan fazla artarak yaklaşık 35 milyar dolara ulaştı.

Mobilite odaklı HumanForest, 15 milyon dolar yatırım aldı

Etki odaklı mobilite girişimi HumanForest, düzenlenen Seri A turda 15 milyon dolar yatırım aldı. Tur, Triodos Bank UK, TheVentureCity‘nin kurucusu ve CEO’su Laura González-Estéfani, Cabify‘ın kurucu ortağı Vicente Pascual, LarrainVial ve Santa Cecilia‘nın katılımıyla düzenlendi.

Hava kirliliğini azaltırken herkese uygun fiyatlı mobilite hizmetleri sunma misyonuyla 2021 yılında Londra’da kurulan girişim, güvenliği üst düzeyde tutan elektrikli bisikletler geliştiriyor. HumanForest, pil ömrünü iyileştirmek ve kiralık e-bisikletlerin israfını azaltmak için teknolojiyi kullanıyor. Her kullanıcının her gün on dakika ücretsiz bisiklet sürebileceği anlamına gelen bir fiyatlandırma modeliyle e-bisikleti erişilebilir hale getirmeyi hedefliyor. Eylül 2021’de, Londra genelinde 800 sıfır emisyonlu, tamamen elektrikli bisikleti başarıyla piyasaya sürdü.

Yolculukları daha da uygun fiyatlı hale getirmek için girişim, yakın zamanda şirkete ek gelir sağlayan bir reklam platformu başlattı. Sürdürülebilirlik (B Corp sertifikası) için yerleşik bir taahhüdün yanı sıra erişilebilirliğe odaklanma, HumanForest’ı büyüyen mobilite pazarında öne çıkarıyor.

Girişim ayrıca, sadık ve ilgili bir topluluk oluşturmaya yardımcı olan, etkili bir liderlik yaklaşımı benimsiyor. Avrupa ve Birleşik Krallık’taki tüketiciler, mikro, çevre dostu davranış değişiklikleri yapmanın yollarını arıyor ve böylece HumanForest e-bisikletleri gibi sürdürülebilir teklifler, geçişi erişilebilir ve uygun maliyetli bir şekilde sağlıyor.

HumanForest kurucusu ve CEO’su Agustin Guilisasti şunları söyledi:

“Sürdürülebilir mikro hareketlilik şehirlerde iyilik için bir güç ama anlamlı bir değişim getirmek için karşılanabilir ve erişilebilir olması gerekiyor. Bu finansman turu, genişlememizi hızlandırdı, daha fazla Londra halkına uygun fiyatlı ve sürdürülebilir hareketlilik sağlarken, büyümeye yönelik sermaye açısından verimli yaklaşımımızı geliştirdi. Daha sürdürülebilir bir gelecek taahhüdümüzle derinden uyumlu olan Triodos Bank, bizim için doğal bir ortak ve Avrupa’ya açılmamızın önemli bir parçası oluyor.”

Yeni yatırımla beraber girişim, hizmetlerine yönelik artan talebi karşılamak için e-bisiklet filosunun boyutunu iki katına çıkarmayı planlıyor.

Huawei, ChatGPT’ye rakip olmak için NetGPT üzerinde çalışıyor

Çinli teknoloji markası Huawei, OpenAI‘ın ChatGPT‘sine rakip olabilmek için NetGPT adında yeni bir yapay zeka üzerinde çalışıyor. Şirket, kısa süre önce Çin’in ticari marka patent ofisine isim için bir ticari marka başvurusu yaptı.

OpenAI, ChatGPT ile yapay zeka destekli chatbot pazarının lideri olarak rakiplerinden bir adım önde oluyor. Google’ın bile henüz yetişemediği OpenAI’a yeni bir rakip geliyor. Huawei yapay zeka pazarına girmek için emin adımlarla ilerliyor.

Ortaya çıkan bilgilere göre Huawei, Çin’in ticari marka patent ofisinde “Huawei NetGPT” ticari markasının tescili için başvuruda bulundu. Ticari marka, bilimsel araçları içeren Class 9’a giriyor ve şu anda beklemede olarak listeleniyor. Bunun dışında NetGPT hakkında herhangi bir bilgi maalesef bulunmuyor.

NetGPT ile ilgili özel ayrıntılar, ticari marka başvurusunda belirtilmedi. Bununla birlikte, “NetGPT” adı göz önüne alındığında, Huawei’nin ChatGPT’ye benzer bir AI sohbet robotu sistemi geliştirmeyi planladığı açıklayıcı görünmektedir. Şirket daha önce ChatGPT’yi ürünlerine entegre etmeyeceğini, bunun yerine daha gelişmiş yapay zeka teknolojileri geliştirmeye odaklanacağını belirtmişti.

Markadan henüz bir onay gelmese de, NetGPT’nin Huawei’nin OpenAI’nin chatbot’una yanıtı olacağı tahmin ediliyor. Huawei’nin alana adım atması, yakın gelecekte tüketiciler için daha fazla seçenek ve potansiyel olarak daha da havalı yapay zeka chatbotları anlamına geliyor. Birden fazla şirketin yapay zeka dünyasına dalması nedeniyle, pek çok yeniliğin meydana geleceği düşünülüyor. Yakın gelecekte bu potansiyel chatbot hakkında daha fazla ayrıntının geleceği ve kullanıcıları oldukça meraklandıracağı düşünülüyor.

Intel, Meteor Lake Core işlemcinin seri üretimini hızlandırıyor

Dünyanın en büyük işlemci üreticilerinden Intel, 14. nesil Meteor Lake Core işlemcisinin seri üretimini hızlandırdığını duyurdu. İşlemcinin bu yılın ikinci yarısında piyasaya sürülmesi planlanıyor ve Intel 4 işlem düğümü kullanılarak üretilecek.

Meteor Lake işlemcisinin, temel olarak üç döşemeden oluşan yeni bir küçük çip mimarisine sahip olması bekleniyor: IO Tile, SOC Tile, and Compute Tile. The Compute Tile includes CPU Tile and GFX Tile. CPU Tile, daha düşük güç tüketimiyle daha yüksek performans sağlamak için yeni bir hibrit çekirdek tasarımı kullanacak ve ekran kartı da yeni bir mimariyle inşa edildi.

Bu yeni mimari, işlemcinin daha az güç tüketirken yüksek performans elde etmesini sağlayacak. Genellikle yüksek güç tüketimi ve ısınma sorunlarıyla mücadele eden önceki nesillere göre önemli bir gelişme oluyor. Yeni tasarım, Meteor Lake işlemcisini daha verimli, güvenilir ve çok yönlü hale getirerek onu oyun, içerik üretme ve makine öğrenimi gibi zorlu görevler için mükemmel bir seçim haline getirecek.

Ayrıca Intel, performans ve verimlilikte daha da önemli iyileştirmeler sunması beklenen Intel 3, Intel 20A ve Intel 18A işlem düğümlerini geliştirdiğini de duyurdu.

Sınıfının en iyisi Meteor Lake işlemcisinin, yalnızca iki Core i3 ve Core i5 serisi ile ve Core i7 ve Core i9 olmadan 6P + 16E yapılandırmasını benimsemesi bekleniyor. Bu özellik, Intel’in fiyatı rekabetçi tutarken belirli görevler için işlemci performansını optimize etmeye yönelik stratejik bir hamlesi oluyor.

Konkordato sürecini başlatan BiSU, pazar yeri modeliyle çalışmalarına devam edecek

Geçtiğimiz haftalarda 5 milyon dolarlık yatırım turuna çıktığını sizlere aktardığımız yerli girişim BiSU, dün itibarıyla konkordato sürecini başlattı ve yeni dönemde pazar yeri modeline tamamen odaklanacağını açıkladı. Aslında ortada bir konkordato olsa da, şirket çalışmalarına tam hız devam edecek.

BiSU’nun kurucu ortağı ve CEO’su Ergin Üner ile doğrudan bağlantı kurduk ve şirketin hukuk birimiyle birlikte, egirişim üzerinden özel bir açıklama yayınladı. Bu açıklamayla birlikte sosyal medyada dönen tüm söylentiler, artık netliğe kavuşmuş oldu. Eminizki her şirket varlığını devam ettirmek, kar etmek, ekibi büyütmek ve yatırımcılarını mutlu etmek ister. BiSU yönetiminin de bu düşünce içerisinde olduğundan eminiz, çünkü iletişimde olduğumuz her anda net bilgi aldık.

BiSU’nun özel açıklaması:

“Son dönemde Türkiye ve dünya ekonomisinde yaşanan gelişmeler, pek çok sektörde olduğu gibi faaliyet gösterdiğimiz e-ticaret sektöründe de önemli etkiler yaratmaktadır.

Söz konusu etkiler, BiSU’nun yatırım süreçlerinde de farklı belirsizlikleri beraberinde getirmiş, bazı operasyonlarımızın yeniden gözden geçirilmesi zorunlu hale gelmiştir.

Bu kapsamda 29 Nisan 2023 tarihi itibarıyla, sadece İstanbul’da, hızlı teslimat modeli ile hizmetini verdiğimiz market servisimizi bir süreliğine durdurma kararı aldık.

Buna ilave olarak, şirketimiz bünyesinde etkin maliyet yönetimine destek olunması ve bilanço yapısının kuvvetlendirilmesi için konkordato sürecini başlatmış bulunmaktayız.

Buradaki temel amacımız, şirketimizin tüm paydaşlarına karşı yükümlülüklerini eksiksiz şekilde yerine getirmesini ve BiSU’nun zorlu ekonomik koşulların yarattığı bu süreci olabilecek en sağlıklı şekilde geçirmesini sağlamaktır.

Bu süreçte, BiSU’nun büyüme hikayesinde çok önemli bir payı bulunan su siparişi pazar yeri operasyonumuza aralıksız şekilde devam edeceğimizi özellikle ifade etmek isteriz. Bugün 60 şehirde, farklı markalarımız ve bayilerimizle sürdürdüğümüz su siparişi pazar yerimizi daha da büyütmek, önümüzdeki dönemde en büyük hedefimiz ve motivasyonumuz olacaktır.

Bilgilerinize sunarız.”

Yeni sürecinde BiSU kurucularına ve BiSU ekibine başarılar dileriz.

Eğitim teknolojisi girişimi Argedu, Founder One’dan yatırım aldı

Toplum veya çevre üzerinde sürdürülebilir olumlu etki yaratacak ve ölçülebilir etki hedefleri olan girişimlere fikir ve tohum aşamasında yatırımlar yapan Founder One, eğitim teknolojisi girişimi Argedu’ya yatırım yaptı. Yatırımla alakalı finansal detaylar açıklanmadı. 

Öğrenciler akademik gelişimine katkı sağlayacağımız için heyecanlıyız

Founder One’ın eğitim teknolojisi girişimi Argedu ile öğrencilerin akademik gelişiminin bir parçası olmaktan büyük heyecan duyduğunu belirten Founder One Yatırım Komitesi Üyesi ve Genel Müdür’ü Ali Şahin:

“Founder One olarak Türkiye Girişimcilik Vakfı ve Türkiye Bilişim Vakfı olarak, Maxis Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi iş birliğiyle Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek tamamen etki yatırımları özelinde kurduğumuz erken aşama girişimlere yatırım yapmaya başladık. Etki odaklı girişimlere hız kesmeden destek vermeye ve finansman sağlamaya devam edeceğiz” dedi.

3.5 yıl önce bir hayal ile başladığımız eğitim serüvenimizde bir etki fonundan yatırım almak bizler için oldukça önemli bir yere sahip!

Argedu Eğitim Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Mustafa Karayel, söz konusu yatırım turunun, şirket için çok önemli bir büyüme döneminin de başlangıcı olacağını ifade ederken:

“Dijital Eğitim alanında yaptığımız çalışmalar ile Türkiye’de bir ilke imza attık. Sinematik görsel efektler ve 3D modellemeler ile öğrencilerimizin görsel zekalarına hitap eden ve onları başarıya odaklayan benzersiz yeni nesil bir eğitim platformu inşa ettik. Toplumsal ve çevresel sorunları çözmeyi hedefleyen girişimleri destekleme parolasıyla yola çıkan Türkiye’nin önde gelen kurumları ve yatırımcıları tarafından kurulan yeni nesil etki fonu Founder One’dan yatırım aldığımız için çok mutlu ve gururluyuz. Founder One’dan aldığımız bu yatırım, dünyanın önde gelen etki girişimlerinden biri olma yolunda bizlere çok büyük bir güç verecek. Bu yolculukta bizlere destek veren tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyoruz.” şeklinde konuştu.

Clubhouse, çalışanlarının yarısından fazlasını işten çıkardı

Bir zamanların ses odaklı popüler sosyal medya platformu Clubhouse, çalışanlarının yarısından fazlasını işten çıkardığını açıkladı. Toplu işten çıkarmalar kervanına Clubhouse da katılmış oldu.

Paul Davison ve Rohan Seth tarafından kurulan Clubhouse, çalışanlarının yarısından fazlasını işten çıkarma kararı aldı. Buna gerekçe olarak girişimin kurucu ortakları, Covid-19’un etkisini kaybetmesi sonrasında değişen müşteri alışkanlıkları gösterildi. Geçtiğimiz senenin sonlarına doğru Clubhouse’da 100’e yakın çalışanın olduğu açıklanmıştı.

İşten çıkarılanlar, önümüzdeki birkaç ay boyunca kıdem tazminatı alacak ve sağlık sigortasına devam edecek. Şirket yetkilileri, kalan çalışanlarla ilgili nasıl bir yol izleneceği hakkında herhangi bir bilgi vermedi.

4 milyar dolar olarak değerlendirilen ve bir zamanlar Andreessen Horowitz, Tiger Global ve Elad Gil gibi yatırımcılar tarafından 100 milyon dolardan fazla yatırım alan uygulama, büyük işten çıkarma haberleriyle farklı bir boyuta evrildi. 

Kurucu ortakların yaptığı açıklamada:

“Covid sonrası dünyanın dışa açılmasıyla birlikte birçok insanın Clubhouse’da arkadaş bulması ve uzun sohbetleri günlük hayatlarına sığdırması zorlaştı. Dünyadaki rolünü bulmak için ürünün gelişmesi gerekiyor. Her gün %1 oranında gelişen bir stratejiyi işlevler arası ekiplere iletmek veya her yüzey farklı bir ürün ekibine aitken hızlı değişiklikler yapmak bizim için zor. Uzak olmak, bunu bizim için özellikle zorlaştırdı.” ifadeleri kullanıldı.

Clubhouse, hem şirket içinde bir iş yürütürken hem de dışarıdan insanların istediği bir şeyi inşa ederken, aşırı işe alma ve uzaktan çalışma ortamından kaynaklanan karmaşıklıklara yanıt veriyor gibi görünüyor. Girişim, bundan sonra yeni ekibiyle birlikte  “Clubhouse 2.0″ı oluşturmaya odaklanacak.