Ana Sayfa Blog Sayfa 213

Finansal teknolojilere odaklanan Raisin, 60 milyon euro yatırım aldı

Tasarruf ve yatırım ürünlerine yönelik finansal teknoloji ürünleri geliştiren Raisin, düzenlenen Seri E turda 60 milyon euro yatırım aldı. Yatırım, mevcut yatırımcılar ve yeni yatırımcıların (M&G Catalyst) katılımıyla gerçekleşti.

Mevcut yatırımcılar arasında btov Ventures, Deutsche Bank, Greycroft, Headline, Index Ventures, Kinnevik, Latitude Ventures, Orange Ventures, PayPal Ventures, Thrive Capital, Top Tier Capital Partners, Ribbit Capital ve Vitruvian Partners yer alıyor.

2012 yılında Dr. Tamaz Georgadze, Dr. Frank Freund ve Michael Stephan tarafından kurulan Raisin, küresel mevduat, yatırım ve emeklilik piyasalarını erişilebilir hale getirerek hem bireylere hem de finansal kuruluşlara fayda sağlayan bir çerçeve sunuyor.

Fintech odaklı girişim, Avrupa Birliği, Birleşik Krallık ve ABD’nin 95 milyon doların üzerindeki mevduat ve yatırım pazarını tüketicilere açarak işe başladı. Halihazırda bu üç pazarda bir milyondan fazla kullanıcıya hizmet veriyor.

Raisin tarafından sunulan ağ, tasarruf sahiplerini ve finans kuruluşlarını Avrupa ve ABD’deki pazarlarına bağlıyor. Finansal kuruluşlar ayrıca kendi pazaryerlerini kurmak için şirketin ekosisteminden yararlanabiliyor ya da Raisin Bank ve Raisin Technology’i tercih edebiliyor.

Girişim ayrıca Avrupa’da Raisin, WeltSparen ve ZINSPILOT markaları altında ve ABD’de SaveBetter markası altında kendi B2C pazar yerlerini işletiyor. Platform Almanya’da, tasarruf ürünlerinin yanı sıra ETF tabanlı yatırım ve emeklilik ürünleri ile özel sermaye ve kripto yatırımları sunuyor. 

Raisin kurucu ortağı Dr. Frank Freund, “Yeni taahhüdümüzle, daha da fazla tüketiciye ve ortağa değer katmak için daha iyi bir konumda olacağız. Finans piyasasının işleyişine ve verimliliğine değerli bir katkı sağlayabildiğimiz için çok heyecanlıyız.” dedi. 

Yeni yatırım, Raisin’in 2020’de girdiği ve yalnızca 2022’de 1 milyar dolardan fazla yönetim altında varlık eklediği ABD gibi gelişmekte olan pazarlarda büyümeyi hızlandırmak için kullanılacak.

Meyve ve sebzelerin depolama ömürlerini uzatan Freshsens, Startup Wise Guys’dan 1.7 milyon TL yatırım aldı

Baran Baykurt Emiroğlu, Vehbi Çağrı Güngör ve Cem Ayyıldız tarafından kurulan akıllı tarım girişimi FreshSens, yapay zeka ve nesnelerin interneti teknolojilerini kullanarak meyve, sebze, mantar ve kesme çiçek gibi ürünlerin depolama ömürlerini uzatan, raf ömürlerini tahminleyen ve kayıpları engelleyen teknolojiler geliştiriyor.

“İlk giren ilk çıkar” şeklindeki stok yönetim felsefesini, “İlk bozulacak olan ilk çıkacak” şeklinde değiştiriyor. Akıllı tarım girişimi Freshsens, ilk yatırım turunu Startup Wise Guys’dan aldığı 1.7 milyon TL yatırımla tamamladı.

Gıda ve Tarım Organizasyonu (Food and Agriculture Organization – FAO) verilerine göre taze meyve ve sebzelerin tedarik zincirindeki aksamalar ve yanlış operasyonlar sonucu her sene yaklaşık 500 milyar dolar ekonomik kayıp yaşanıyor. Buna ek olarak, taze meyve ve sebze kaybının dünyanın sera gazı emisyonlarına olan katkısı tam olarak bilinmese de, %8 olan gıda kaybının içinde büyük bir yer kapladığı düşünülüyor.

Türkiye’nin dünyanın en büyük kiraz üreticisi ve yine en büyük nar üreticilerinden de birisi olmasını avantaj olarak kullanan Freshsens, bu sebeple çalışmalarına kiraz ve nar meyveleri özelinde başlamış ve önümüzdeki günlerde kuşkonmaz, yaban mersini ve incir gibi ürünler için de hizmetlerini müşterileriyle buluşturmaya hazırlanıyor. Freshsens, teknolojisi sayesinde neredeyse tüm taze meyve ve sebzelere uygun olmak üzere mantar ve kesme çiçekler için de kullanılabilir durumda.

Coğrafi altyapı uygunluğu sebebi ile Avrupa, Amerika Kıtası ve Asya’da faaliyetlerini sürdürmeyi hedefleyen ve bu konuda adımlar atan girişim, özellikle Güney Amerika gibi bu alanda büyük kayıplar yaşayan coğrafyaları ana hedef pazarı olarak görüyor. Baran Baykut Emiroğlu, Vehbi Çağrı Güngör ve Cem Ayyıldız tarafından kurulan ve 12 kişilik ekibiyle operasyonlarına devam eden Freshsens, sahip olduğu teknolojiyi 2019 senesinden yılından bu yana geliştiriyor. 2023’te şirketleşme süreçlerini tamamlayan girişim, operasyonlarını Türkiye’den yönetiyor. Freshsens şu an 4 farklı ülkeden birçok müşteriye hizmet veriyor.

Startup Wise Guys’dan yatırım alan Freshsens, bu yatırımı operasyon maliyetlerine ek olarak tamamen pazarlama ve satış odaklı kullanmak ve servis verdikleri ürün sayısını artırıp müşteri portföylerini geliştirmekte kullanacak.

Freshsens girişimine gerçekleştirdikleri yatırımla ilgili olarak Startup Wise Guys ortağı Günce Önür verdiği demeçte: Gıda ve tarım artık herkesin gündeminde olan ana konular. Pandemi sonrası savaşla daha da ciddileşen bu konu artık, son günlerde yaşadığımız üzücü deprem felaketiyle ülkemizi de yakından ilgilendiriyor. Freshsens’in uzman ekibi tarafından geliştirilen bu çözümün birçok farklı pazarda karşılık bulup, gıda alanında büyük bir fark yaratacağına inanıyoruz.

Togg, çekilişle teslim edilecek araç sayısını 20 bine yükseltti

Togg, 2023 yılı boyunca kullanıcılarla buluşacak T10X için ön sipariş sahiplerini belirleyecek çekiliş sürecine gösterilen yoğun ilgi nedeniyle teslim edilecek akıllı cihaz sayısında artışa gitti. T10X için verilen ön siparişin 7 günde 100 bini geçmesi üzerine harekete geçen Togg, daha önce 12 bin adet olarak açıkladığı çekilişle teslim edilecek akıllı cihaz sayısını 20 bin olarak güncelledi.

Ön sipariş sürecinde ön ödeme için banka yoluyla e-Cüzdan’a yapılacak transferler, 27 Mart 2023 tarihinde saat 17.00’ye kadar işleme alınacak ve aynı gün saat 22.00’de sipariş sistemi kapanacak.

20 bin kişi de yedek listede 

Togg, bu kararla birlikte noter huzurunda gerçekleşecek dijital çekiliş tarihini de bir gün ileriye alarak, 29 Mart olarak belirledi. Togg ayrıca şanslı 20 bin kullanıcının yanı sıra 20 bin kişi için de yedek liste oluşturacak. 2023 yılı için planlanan teslimatlarda iptallerin yaşanması halinde, yedek listedeki kullanıcılar devreye alınacak. Ancak, 2023 yılı teslimatları için yedek listeden asıl listeye geçemeyenler 2024 yılı ocak ayı itibarıyla belirlenecek yeni paket ve konfigürasyon seçenekleriyle T10X sipariş edebilecekler. Bu siparişi verenler, 2024 yılı Haziran ayına kadar herhangi bir çekilişe girmeden akıllı cihazlarını teslim alabilecekler. Asıl ve yedek listede yer alamayan kullanıcıların yaptıkları ön ödemeler ise hesaplarına iade edilecek.

“İlk yılımızda 28 bin adet akıllı cihaz adedine ulaşacağız”

Markanın, kullanıcılardan gelen yoğun talep üzerine çekilişle teslim edilecek T10X sayısını 8 bin adet artırması üzerine konuşan Togg CEO’su Gürcan Karakaş, şunları söyledi:

“Başından beri kullanıcılarımıza kulak verdik, onların isteklerini önemsedik. 2023 yılında teslim edeceğimiz akıllı cihazlarımızın da ağırlıklı olarak kullanıcılarımız tarafından satın alınmasını önemsedik. Bu amaçla 12.000 bin adet olarak belirlediğimiz 2023 teslimatını 8 bin adet artırarak 20 bin adete çıkardık. Bu artışla toplam üretimimiz henüz ilk yılında 28 bin adedi bulacak. Gemlik Teknoloji Kampüsü’müzün insan kaynağı, teknik altyapı ve kapasitesi, mobilite sektörü tedarik zincirini olumsuz etkileyecek beklenmeyen durumlar ortaya çıkmadığı sürece, bu rakamı üretebilecek seviyededir”. 

Açık Kapı: İş Dünyası ile Buluşma etkinliğinde sunum yapan 8 girişim

Türkiye girişimcilik ekosisteminin en büyük destekçilerinden Teknopark İstanbul’un, kuluçka merkezi Cube Incubation aracılığıyla düzenlediği “Açık Kapı: İş Dünyası ile Buluşma” etkinliklerinin 9’ncusu, Marmara Teknokent ortaklığında gerçekleşti.

TÜBİTAK Başkanı Prof.Dr Hasan Mandal projeleri birebir dinledi

Cube Incubation yerleşkesinde düzenlenen Açık Kapı etkinliğine TÜBİTAK Başkanı ve Marmara Teknokent Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal sahne alan girişimlerle görüşerek, projeleri yakından inceledi.

Topçu: Yeni iş birliklerinin oluşmasına zemin hazırlıyor

Geleneksel hale gelen etkinliğin önemine değinen Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu da şunları kaydetti: “Açık kapı etkinlikleri, girişimlerimiz ile iş dünyası arasında bir köprü görevi görüyor. TÜBİTAK, THY Teknik ve ASELSAN gibi büyük kurumlara, girişimlerin projelerini anlatma şansı yakalaması açısından çok önemli. Bu sayede yeni iş birliklerinin oluşmasına zemin hazırlanıyor.”

Etkinlik kapsamında projelerini sergileyen Teknopark İstanbul ve Marmara Teknokent girişimleri şu şekilde:

  • Akkoç Teknoloji: Su kaynaklarında gözlem ve operasyon yapan kaşiflerin, keşiflerini mümkün hale getirmesine imkan sağlayan teknolojiler geliştirmektedir.
  • Anatek Kimya: Su molekülleri üzerinde nano boyutta çalışarak, yaşam için temel ihtiyaç olan suyun arıtılmasına, doğal kaynakların ve enerjinin verimli kullanılmasına olanak sağlayan çevre teknolojileri üretmektedir.
  • Artekya: Metal, cam, seramik, ahşap, tekstil gibi birçok yüzey için nano kaplama ürünleri geliştirmektedir
  • Deltaron: Otomotiv, havacılık, uzay, denizcilik, enerji ve savunma sanayiine yönelik, yurtdışına bağımlılığı ortadan kaldıran yüksek teknolojili kompozit parçaları geliştirmektedir.
  • Move On: Bilgisayarlı görü & yapay zeka yazılımları ve sensör füzyonu & IoT teknolojileri ile yeni nesil tarımsal çözümler geliştirmektedir.
  • Tekno DC: Siber saldırılara karşı konumlandırıldığı ağları güvenli tutarak, ağ içerisinde bulunan uygulamaların ve sunucuların sağlıklı şekilde çalışmasını sağlayan ve Botnet saldırılarını engelleyen siber güvenlik aracı geliştirmektedir.
  • Teta Cam: Yeni nesil akıllı cam teknolojileri geliştirmektedir.
  • Watts Electron: Yenilikçi projeler ile hasta izleme teknolojileri, tıbbi cihazlar ve sensörler geliştirmektedir.

Restoranlar için sipariş ve ödeme alma hizmeti sunan yerli girişim FineDine, 500 bin dolar yatırım aldı

Restoran, cafe ve oteller için yapay zekâ odaklı ödeme ve sipariş alma altyapısı sağlayan FineDine, 500 bin dolarlık köprü yatırım turunu tamamladı. FineDine, bu yatırımla global büyümesini hızlandıracak ve yeni ürünlerinin kullanımını yaygınlaştıracak.

70’ten fazla ülkede 40 farklı dil seçeneğiyle yapay zekâ odaklı sipariş ve ödeme çözümleri sunan FineDine, küresel arenada büyümesini daha da hızlandırmak için çıktığı köprü yatırım turuna; TechOne VC, twozero Ventures, hiVC ve melek yatırımcı Lovrenc Kessler tura katıldı. FineDine, aldığı yatırımla global pazarda genişlemeyi ve yeni ürünlerinin kullanımını yaygınlaştırmayı planlıyor.

Konuya ilişkin demeç veren FineDine kurucu ortağı ve CEO’su Duygu Kutluoğlu Kılıç, şunları söyledi: “FineDine olarak QR menü, tablet menü, hızlı ödeme ve online sipariş ile restoranların gelirini artırırken, müşteri deneyimini güçlendiriyoruz. Pandemi boyunca sektörümüz ciddi anlamda olumsuz yönde etkilenmiş olsa da FineDine olarak büyümeye devam ettik. Pandemi sonrasında da hızla değişen sektör ihtiyaçlarına adapte olduk. Ürünlerimizi ve değer önerimizi sürekli olarak bir dönüşümden geçiriyoruz. Geldiğimiz noktada dünya çapında önde gelen işletmelerin tercihiyiz. Bu yatırım ile yurt dışı pazarında büyümemizi hızla devam ettirmeyi ve yeni ürünlerimizin kullanımını yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Ayrıca SaaS gelir modelimize komisyon bazlı gelir modelini eklemeyi planlıyoruz. Bu heyecan verici değişikliklere imza atmak için bir köprü turu tamamladık. Yolculuğumuzda bize eşlik etmek isteyen farklı yatırımcılarla da görüşmelerimiz devam ediyor.”

Adil Burak Kılıç ve Duygu Kutluoğlu Kılıç tarafından 2016 yılında kurulan FineDine, restoranlar için yapay zekâ odaklı ödeme ve sipariş alma altyapısı sağlayan Saas bir ürün sağlamaktadır. FineDine, QR menü, tablet menü, hızlı ödeme ve online sipariş ile restoranların gelirini artırırken müşteri deneyimini de güçlendirmektedir.

Global olarak büyüyen ve 70’ten fazla ülkede faaliyet gösteren FineDine, uluslararası alanda binlerce müşteriye ulaşırken 40 farklı dili desteklemektedir. Yurt içinde ve yurt dışında D.ream Grup, Nusr-Et, Godiva, Armani Hotels, St. Regis, Four Seasons, Hilton, The Marmara, Pera Palace ve Hyatt Regency gibi bir çok prestijli markanın çözüm ortağıdır.

FineDine’ın yatırımcıları arasında; 500 Startups, TechOne VC, twozero Ventures, Savour VC, HiVC ve melek yatırımcılar Fırat İşbecer, Hande Enes, Cenk Serdar ile Lovrenc Kessler bulunmaktadır.

BYD, aracın kilidini damar tespitiyle açacak bir teknoloji üzerinde çalışıyor

Çin merkezli araç üreticisi BYD, araç kilidini açmak için damar tespiti yapabilen bir patent aldı. İlerleyen teknoloji çağında, araçların kilidini açmak, geleneksel anahtarların çok ötesine geçiyor.

Kimlik doğrulama teknolojileri arasında parmak izi, NFC ve cep telefonu uygulaması uzaktan kumandası bulunur. Yakın zamanda BYD, biyometrik damar tanıma teknolojisini kullanarak araç güvenliğini bir sonraki seviyeye taşıyan bir patent aldı.

BYD’nin damar tanıma teknolojisi, biyogüvenlik kapsamını genişletiyor ve kullanıcı deneyimini geliştiriyor. Qichacha APP’e göre, BYD’nin “damar tanıma cihazı ve aracı” için yaptığı patent başvurusu onaylandı. Cihaz üç temel bileşenden oluşuyor: bir kızılötesi alım modülü, bir damar tanıma modülü ve bir güç modülü.

  1. Kızılötesi Çekim Modülü: Bu modül, kullanıcının elinin arkasındaki damar görüntüsünü yakalıyor.
  2. Damar Tanımlama Modülü: Kızılötesi alım modülüne bağlanan bu bileşen, damar görüntüsünü aldıktan sonra damarların özelliklerini tanımlıyor. Damar düzenine izin verildiği onaylandıktan sonra kapı kontrol komutunu tetikliyor.
  3. Güç Kaynağı Modülü: Hem kızılötesi toplama hem de damar tanımlama modüllerine bağlı olan bu parça, diğer iki modüle güç sağlıyor.

Cihaz, kullanıcının elinin arkasındaki damarları tanımlayarak çalışıyor. Mevcut biyo-anahtar türlerini önemli ölçüde çeşitlendiriyor ve genel kullanıcı deneyimini yükseltiyor. BYD modellerinin çoğu, Android telefon modellerinin çoğuyla uyumlu NFC araba anahtarı teknolojisiyle şu anda NFC kilit açma özelliğini kullanıyor.

Bununla birlikte bazı BYD araç sahipleri, kilidi açmak için cep telefonunun belirli bir konuma yerleştirilmesini gerektirdiğinden, NFC yönteminin külfetli olduğu konusunda endişelerini dile getirdiler.

BYD’nin yeni patentli damar tanıma teknolojisi başarılı bir şekilde ticarileştirilirse, BYD sahiplerine araçlarının kilidini açarken önemli ölçüde gelişmiş bir kolaylık sağlaması bekleniyor. BYD, bu en son teknolojiyi entegre ederek yalnızca araç güvenlik sistemlerinde devrim yaratmış olacak.

Twitter, Twitter Blue abonesi olmayan hesapların mavi tiklerini 1 Nisan’da kaldıracak

Twitter, Twitter Blue abonesi olmayıp eski mavi tik yani onay işaretine sahip olan kişiler için son tarihin 1 Nisan olduğunu açıkladı. 1 Nisan’a kadar abonelik satın almayan kişiler mavi tik’e veda edecek.

Twitter‘ın abonelik modelini satın almayan kişilerin mavi tik’ini kaldırmak istediği uzun zamandır biliniyor. Twitter Blue’nun Kasım 2022’de ilk kez kullanıma sunulmasından kısa bir süre sonra şirketin patronu Elon Musk, şirketin Twitter Blue abonesi olmayan kişilerden mavi tik yani onay işaretini önümüzdeki aylarda kaldıracağını söyledi.

Resmi kanallardan yapılan açıklamaya göre eski onaylı kullanıcıların mavi tiklerini kaybetme zamanı geldi gibi görünüyor. Twitter, “1 Nisan’da, eski doğrulanmış programımızı sonlandırmaya ve eski doğrulanmış onay işaretlerini kaldırmaya başlayacağız.” açıklamasını yaptı.

Twitter, bir onay işareti satın almanın kullanıcılara ana sayfasında daha az reklam, mention’larda öncelikli sıralama, yer imi klasörleri ve uzun tweet’ler oluşturma, tweet’leri düzenleme ve tweet’leri geri alma gibi yalnızca abonelere özel özelliklere erişim sağlıyor.

Şirketin aldığı karar doğrultusunda doğrulanmış onay işaretlerini bir kerede mi yoksa toplu olarak mı kaldırmayı planladığı henüz bilinmiyor.

Mobilite Hızlandırma Programı başvuruları 27 Mart’ta sona eriyor

Mobilite sektörünün gelişimine önemli ölçüde katkı sunmaya devam eden ve sektörün odak noktası haline gelen Bilişim Vadisi; Türkiye’de geleceğin mobilite ekosistemini şekillendirecek girişimcilere mentörlük, finansal ve hukuki danışmanlık, proje takip desteği ve Ar-Ge teşvikleri gibi konularda yol göstermek amacıyla başlatılan ve bu yıl 3’üncüsünü gerçekleştireceği Mobilite Hızlandırma Programı ile girişimcilere kapısını bir kez daha açıyor.

Son Başvuru Tarihi: 27 Mart 2023

Mobilite Hızlandırma Programı’na son başvuru tarihi 27 Mart 2023‘te sona eriyor. Son 3 gün kaldı!

Mobilite Hızlandırma Programı’nda bu yıl ilk kez mobilite sektöründe faaliyet gösteren yabancı firma yöneticileri ve çalışanları, girişimcilere birebir mentorluk verecek. Bu sayede girişimler, hem globale açılma yönünde ilk adımı atmış olacak hem de potansiyel uluslararası iş birliği fırsatını yakalamış olacaklar.

Kimler başvuruda bulunabilir?

Mobilite odağında teknoloji özellikle bağlantılı teknolojiler, yapay zeka, nesnelerin interneti, siber güvenlik, akıllı ödeme sistemleri, elektrikli araç çözümleri, batarya teknolojisi gibi alanlarda iş fikrine sahip, prototipini geliştirmekte olan ya da geliştirmiş yerli ve yabancı tüm girişimciler programa başvuruda bulunabilir. Başvuru yapan girişimler, bir ön başvuru sürecine tabi tutularak, teknoloji hazırlık seviyelerine göre değerlendirilecek.

Programa başvuru yapacak girişimcileri neler bekliyor?

Programa başvuru yapan girişimciler;

  • Mobilite alanında uzman ulusal ve uluslararası mentorlardan bire bir mentorluk ve danışmanlık desteği,
  • Sektör lideri ve alanında uzman eğitmenler tarafından ihtiyaca yönelik eğitimler,
  • Bilişim Vadisi’nin Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarından öncelikli olarak yararlanma,
  • Ulusal / uluslararası yatırım fonları ile görüşmeler,
  • Bilişim Vadisi Kuluçka Merkezi ofis desteği,
  • Potansiyel iş birlikleri için OEM’ler ve tedarikçi firmalar ile görüşmeler yapma,
  • 1.0000.000 TL destekli KOSGEB İleri Girişimcilik Programı’ndan yararlanma,
  • TÜBİTAK BİGG Teknogirişim Desteği Programı’ndan yararlanma,
  • Program sonunda gerçekleşecek olan “Demoday” ile yatırımcılarla buluşma

fırsatı yakalayacak.

Mobilite sektörünün gelişiminde oynadığı öncü rolle sektörün odak noktası haline gelen Bilişim Vadisi; özgün, yenilikçi ve sürdürülebilir bir değer üretimi için Türkiye’nin teknoloji girişimciliği ekosistemini desteklemeye devam edecek.

Detaylı Bilgi ve Başvuru için: https://bilisimvadisi.techin2b.com/

Sürdürülebilir tarıma yardımcı olan HeavyFinance, 3 milyon euro yatırım aldı

Tarım endüstrisi için bir iklim teknolojileri için finansal destek sunan HeavyFinance, tohum turunda 3 milyon euro yatırım aldı. Tur, Practica Capital tarafından yönetildi.

2020 yılında Andrius Liukaitis, Darius Verseckas ve Laimonas Noreika tarafından kurulan HeavyFinance, 2050 yılına kadar CO2 emisyonlarını 1 gigaton azaltmayı hedefliyor. Bu amaçla sürdürülebilir tarım alanındaki şirketler için finansman ve kredi programları sunuyor.

Şirketin platformu, perakendeden kurumsala kadar yatırımcıları, faaliyetlerini büyütmek ve sürdürülebilir tarıma geçmek için dış finansmana ihtiyaç duyan Avrupalı ​​çiftçilerle buluşturuyor.

HeavyFinance şu an itibariyle Bulgaristan, Letonya, Litvanya, Polonya ve Portekiz’de 1.000’den fazla tarımsal işletmeye fon sağlama konusunda yardımcı olduğunu söylüyor. Anlaşmaları hızlandırmak ve kredileri daha iyi yönetmek için girişim, çiftçilerin ve çiftlik yöneticilerinin borçlanma kapasitelerini değerlendirmek için temel bir altyapı geliştirdi.

HeavyFinance kurucu ortağı Laimonas Noreika, “İklim değişikliğiyle mücadele ortak bir çaba olmalı.  HeavyFinance, tarım sektöründe sorumluluk almak için burada.Gıda büyümesi, önde gelen bir küresel sorun olarak iklim savaşında hayati bir rol oynuyor. Platformumuz aracılığıyla yatırımcıları çiftçiler ve tarım uzmanlarıyla buluşturmak, Avrupa çapında karbon emisyonu üretimini azaltmak için rejeneratif toprak yönetimi uygulamalarının benimsenmesini hızlandırmaya yardımcı olabilir.” dedi.

Practica Capital’den Arvydas Bložė, “HeavyFinance ekibi, çiftçilere gerekli olan sermayeye erişim sağlayarak sürdürülebilir ve yenileyici tarım uygulamalarını benimsemeye teşvik ederek geleneksel tarımsal kredi pazarını dönüştürmeye kendini adıyor.” 

HeavyFinance, aldığı yatırımı Avrupa’daki genişlemesini sürdürmek ve önümüzdeki 12 ay içinde 33 çalışandan oluşan mevcut iş gücünü neredeyse ikiye katlamak için kullanacak.

Sürdürülebilir ve rejeneratif yaşam alanları sunan The Hab Project, Founder One’dan 2.5 milyon TL yatırım aldı

Founder One, çevre ve toplum için sürdürülebilir olumlu etkiler yaratmayı ve ölçülebilir etki hedeflerini amaçlayan girişimlere yatırım yapmaktadır. Bu doğrultuda, iklim teknolojisi girişimi The Hab Project’e 2.5 milyon TL yatırım yaptı.

The Hab Project yenilikçi ve modüler ahşap yapı sistemi ile doğaya saygılı, ileri ve geri dönüşümü önemseyen, yeni nesil teknolojileri barındıran, yenilenebilir enerji ile kendi enerjisini üreten, kısa bir sürede hayata geçirilebilen, sürdürülebilir ve rejeneratif yaşam alanları ve deneyimi sunmaktadır.

“Sürdürülebilir ve bütüncül yaşam alanlarının yaygınlaşmasına destek olacağız”

Founder One olarak iklim teknolojisi girişimi The Hab Project’in ilk yatırımcısı olmaktan büyük heyecan duyduklarını anlatan Founder One Yatırım Komitesi Üyesi ve Genel Müdür’ü Ali Şahin, “Türkiye Girişimcilik Vakfı ve Türkiye Bilişim Vakfı olarak, Maxis Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi iş birliğiyle Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek tamamen etki yatırımları özelinde kurduğumuz Founder One erken aşama girişimlere yatırım yapmaya hız kesmeden devam ediyor. İlerleyen süreçte de erken aşama etki girişimlerine yapacağımız yatırımlarla ekosistemin gelişimine öncülük edeceğiz” dedi.

Türkiye’nin ilk yeni nesil etki fonunun desteğini almak çok gurur verici

The Hab Project kurucuları Süha Afacan ve Berkay Şeşen, yeni nesil etki fonunun, şirket için önemli bir kilometre taşı olduğunu ifade ederken, “İnsan ve doğanın birlikte yaşamı için, bütüncül ve pozitif etki yaratan yeni bir yaşam deneyimi sunuyoruz. Rejeneratif bir marka olarak, Ağustos 2021’de ilk Hab Projemizi hayata geçirdik ve ekosistemimizi iyileştirmeye devam ediyoruz. Geleceğin çevre dostu, sürdürülebilir ve yenilikçi yaşam alanlarını oluşturma yolculuğumuzda yanımızda olan tüm paydaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz. Türkiye’nin önde gelen kurumları ve yatırımcıları tarafından kurulan etki fonu Founder One’ın ilk yatırımlarından biri olmaktan gururluyuz. Founder One’dan aldığımız bu yatırım, daha iyi bir dünya için ilham verici ve iyileştirici habitatlar tasarlayıp sunmamıza destek olacak” şeklinde konuştu.